Neden buradasın?
Sağ bacağında hissettiğin acı, tarifsiz bir acıyı barındırıyor. Bacağına geçen dişlerin arasından süzülen kendi sıcak kanın, adeta tüm bacağının uyuşmasına neden oluyor. Bununla birlikte, bacağına yapışan sıcak ve yağlı iblis salyası, kanınla harmanlanarak mide bulandırıcı bir koku yayıyor. Dişlerin birbirine daha da kenetlenerek etini koparmaya çalışması, yaşadığın acının artmasına neden oluyor. Gözlerinin önündeki iblislerin her biri, etinden ufak da olsa bir parça alabilmek için kudurmuşçasına sana doğru yönelirken, kendinden başka hiçbir insanı göremez bir duruma düşüyorsun. Ne kırmızı saçlı adamı ne de diğer uzun boyluyu…
Neden bu haldesin?
Hiçbir şeyi hatırlayamayan zihnin, güçlü olup olmadığını bile cevaplayamıyor. Sıktığın yumrukların sadece sıkılmış olmak için varlarmış gibi geliyor sana. Ne kolunu savurmak ne de kendini savunmak için gücün varmış gibi hissediyorsun. Tek yapabildiğinin, acıya karşı haykırmak olduğunu düşünüyorsun. Ve bir de, birkaç saniye sonunda her bir iblisin dişleyeceği vücudunda var olacak acı. Ölümünün hızlı olmasını diliyorsun sadece…
Neden ölüyorsun?
Acının tek göstergesi sadece gırtlağından gelen bağırtı olmuyor. Gözlerin, dökülen yaşlarla birlikte acını belirginleştirirken, bir anda esas hissettiğinin acı olmadığını anlıyorsun. Giderek bacağında hissettiğin sıcak kan ve dişlere dair hislerin yok olduğunu idrak ediyorsun. Bakışlarının arasında var olan iblislerin iştahına karşı, ne korku ne de kendine dair bir acı hissettiğini fark ediyorsun. Gözlerinden dökülen yaşların ve bedenini hareketsiz kılanın acı olmadığını anlıyorsun. Tüm bu tepkilerin saf bir öfkeden ibaret olduğunu anlıyorsun!
Ölmeli misin?
Kendini ilk kez bulmuşçasına açılan gözlerinle birlikte, birkaç saniye önce etini koparmak için birbirlerini ezen iblislerin her birinin bir cesetten farksız şekilde yere yığılmaya başladıklarını görüyorsun. Bakışlarını hangi yöne çevirirsen çevir, bitmek bilmeyen bir ceset yığını içinde buluyorsun kendini. Aynı yöne, aynı şekilde onlarca kez çevirsen de başını, her bir tarafındaki cesetlerin tekrar tekrar varoluşuna şahitlik ediyorsun. Buradan kurtulup, onlarca kilometre koşsan bile, tüm bu cesetlerden kurtulamayacağını düşünmeye başlıyorsun. Tüm bu gördüklerinin bir yerden sana tanıdık geldiğini düşünmeden edemiyorsun. Kaçıncı kez bakmamaya çalıştığını bilmek bile istememeye başlıyorsun. Birbirini takip eden sahneleri ardında bırakmak ve belki de bir kez daha yeniden doğmak.
Tüm bu vahşetin içinde duyduğu daha da vahşi bir bağırtı, tüm odağının yok olmasına ve sesin kaynağına yönelmene sebep oluyor. İblislerden duyduğun bağırışlardan çok daha gür ve çok daha vahşi bu gürleme, bir anda tüm iblislerin arasından geçmeye başlıyor! İblislerin teker teker etrafa savrulmasıyla başlayan bu sahne, bu kez iblislerin acı haykırışlarıyla taçlanıyor. Tüm iblisler, bir anda gerçek vahşetin çağrısını duymuş gibi korkakça etrafa kaçışmaya başlarken, karanlığın içinde parlayan iki kehribar rengi gözü görüyorsun. İki gözün parıldamasıyla bile karanlığı yaran vahşet, bir anda iki metrelik boyu ile kendini belli ederken, ağzındaki iblis uzuvlarını da bir hiçmişçesine midesine indiriyor. Karşındaki iblis, onlarca iblisi kendine yem yapıp, diğerlerinin de kaçışmasına neden oluyor. Sonunda ise, karanlığın içinde bu vahşi iblis ile baş başa kaldığını fark ediyorsun.
Tüm bu vahşetin içinde duyduğu daha da vahşi bir bağırtı, tüm odağının yok olmasına ve sesin kaynağına yönelmene sebep oluyor. İblislerden duyduğun bağırışlardan çok daha gür ve çok daha vahşi bu gürleme, bir anda tüm iblislerin arasından geçmeye başlıyor! İblislerin teker teker etrafa savrulmasıyla başlayan bu sahne, bu kez iblislerin acı haykırışlarıyla taçlanıyor. Tüm iblisler, bir anda gerçek vahşetin çağrısını duymuş gibi korkakça etrafa kaçışmaya başlarken, karanlığın içinde parlayan iki kehribar rengi gözü görüyorsun. İki gözün parıldamasıyla bile karanlığı yaran vahşet, bir anda iki metrelik boyu ile kendini belli ederken, ağzındaki iblis uzuvlarını da bir hiçmişçesine midesine indiriyor. Karşındaki iblis, onlarca iblisi kendine yem yapıp, diğerlerinin de kaçışmasına neden oluyor. Sonunda ise, karanlığın içinde bu vahşi iblis ile baş başa kaldığını fark ediyorsun.
İblis, yaydığı tüm vahşetle gözlerini sana kilitliyor ve birkaç saniye önce tüm iblisleri kaçırmaya başlayan böğürtüsüyle yerinden fırlayarak üzerine doğru gelmeye başlıyor. Vücudunda yayılan öfke, sanki bu iblisi durdururmuşçasına yerinde hareketsiz bir şekilde kalıyorsun. Sanki saf öfkenle bile bu iblisi parçalara ayırabileceğini düşünüyorsun. İblisinkinden daha vahşi olan bakışlarını iblisin gözlerine diktiğin anda, iblisle aranızda birkaç metre kaldığını ve iblisin de önce hızını kestiğini görüyorsun. İblis, birkaç adım sonunda ilerlemeyi keserken, bakışlarını seninkinden hiç kaçırmadan gözlerine bakmaya başlıyor. Tam bu anda, tok ve kendinden emin bir ses duyuyorsun iblisten gelen.
“İnsan… Benim dünyamda ne arıyorsun?”
Off Topic
Konuda pasiflik süresi 72 saattir. Önceki konunun devamı niteliğinde olması nedeniyle, önceki konuda -varsa- yapılan pasiflik(ler) bu konu için de geçerlidir.



