Karanlığın Bir Başka Hali (Diniel)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

31 Mar 2023, 17:16

Lenith’e söylediğin sözler, onun bir kez daha harekete geçmesine neden olsa da, bu ana kadar ağzından çıkan cümlelerin benzerlerini kurmaya devam ediyor Elzerad’a. Ne var ki, artık odağı tamamen Raldrin’e dönen ve aldığı darbeden dolayı bakışlarında gururu kırıldığı belli olan Elzerad, bu kez bir cevap verme tenezzülüne bile girmiyor. Raldrin’i hedeflemiş bakışlarıyla kollarındaki gerginliği bir an önce Raldrin’in vücuduyla tanıştırmak ister gibi duran Elzerad, göz açıp kapayıncaya kadar bunu gerçekleştiriyor ve sağ kolunu neredeyse karın bölgesine gelen Raldrin’e doğru hareket ettiriyor. Kalıbına göre gayet hızlı sayılabilecek bu hamlesiyle birlikte Elzerad, Raldrin’i tek darbede indirmek ister gibi dursa da, Raldrin kendisine doğru gelen yumruğu fark edebiliyor ve havadaki ilerleyişine biraz ivme katarak kendisini yumruğun tersi istikamete doğru atıyor. Elzerad’ın silme geçen yumruğu, Raldrin’in saçlarının dalgalanmasına neden olsa bile, Raldrin’in ilerlemesini durduramıyor!

Havaya doğru ilerlemesini sürdüren Raldrin, yaptığı hamle ile Elzerad’ın diğer kolundan gelecek darbenin hem zamanlamasını hem de olası etkisini ortadan kaldırıyor ve bu sayede kazandığı zamanla Elzerad’ın neredeyse kafasına kadar geliyor. Lenith’in çığlıkları ve iki ejderhanın gururu arasında geçen mücadelede, yine hamleyi yapacak olan Elzerad gibi görünüyor. Ancak bu kez, hafifçe araladığı ağzında beliren altın rengi parıltı, bu hamlenin yumruk kadar sıradan olmayacağını gösteriyor. İlk seferine göre, bu kez ağzında parıltıyı toplamaya bile gerek duymayan Elzerad, bir anda altın rengi parıltısını bir kez daha saçarken, Raldrin’de kendi rengine bürünmüş yumruklarıyla karşılık veriyor! Elzerad’ın kükreyişi ve Raldrin’in yumrukları çarpıştığı anda ise, ortaya mor ve altın renginin dehşetli bir festivali ortaya çıkıyor!

İki ejderhanın birbirlerine üstünlük kurma mücadelesi içerisinde ortaya çıkan renk kaosu, bu noktada bir kez daha görüşünüzün önündeki engel oluyor. Ne var ki, Elzerad’ın daha önce ortaya koyduğu kükreme sayesinde yarattığı yıkıcılık aklına geldiği anda, Raldrin’in zor durumda olduğunu düşünmeden edemiyorsun. Buna karşın, Raldrin’in Elzerad’ı neredeyse düşürecek yumruğunu düşündüğün an, bu yumrukların ne etkisi olabileceği ve galip gelenin Raldrin olup olamayacağını sorgulamaya başlıyorsun. Her ne kadar, bu karmaşadan kurtuluşun Kitath’tan geçtiğini düşünerek haykırmış olsan bile, iki ejderhanın çarpışan kudretleri dışında hiçbir şey olmuyor.

Gözleriniz önünde cereyan eden renk kaosu yavaş yavaş yerini ortaya çıkan gücün yarattığı buz tanelerine bırakırken, görüşünü yavaşça kazanmaya başlıyorsun. İçindeki endişe, umut ve neşe bir bütün halinde dans ederken, tüm renklerin silinmesiyle birlikte gözlerin şaşkınlıkla sonuna kadar açılıyor. Gördüklerin karşısında boğazından zar zor geçen tükürüğün, ciğerlerinin bulunduğu yerde takılı kalıyor. Bir an için nefes alamayacağını bile düşünsen, benzer şaşkınlığı Lenith’in yüzünde de görmek olan biteni anlamakta güçlük çekenin sadece kendin olmadığını gösteriyor.


O Hükümdar!

“Bu kadar soğuğa bu kadar hararet fazla değil mi?”


Bu sözlerin sahibi olan Eletha’nın iki ejderhanın tam da çarpıştığı noktada, iki kolunu yana açmış bir şekilde ve hiçbir zarar görmeden duruyor olması, yüzlerinizdeki şaşkınlığın yegane sebebi oluyor. Sadece kendin ve Lenith değil, Raldrin ve Elzerad’ın yüzüne de düşen şaşkınlık karşısında, konuşmak için aklına gelen kelimeleri dışarıya vurmakta zorlanıyorsun. Tam bu esnada, adeta gökten yere süzülürcesine inmeye başlayan Eletha, sağ ayağının ucunu hafifçe yere vurup, ardından narin bir şekilde topuğunu da yere koymasından sonra, sol ayağını da usulca yere koyuyor. Az önce Raldrin ve Elzerad’ın yarattığı baskıya rağmen, hiçliği ile tüm bunu ortadan kaldıran Eletha bakışlarını Elzerad’a doğru çevirirken“Lenith'i dinlemelisin… Ne kadar kudretli olursan ol, Lenith’i yok saydığın sürece arzu ettiğin kudreti de bulamayacaksın!” diyor. Sözlerinin altında herhangi bir tehdit veya baskı olmamasına rağmen, Eletha’nın sözleri kulaklarınıza sanki ilahi bir emir gibi geliyor. Bu sözlerin ardından Elzerad’ın yüzünde memnuniyetsiz bir ifade belirse bile, bir anda vücudu altın rengi bir parıltıya kapılıp doğrudan şaşkınlık denizine düşmüş Lenith’in kalbine doğru hücum ediyor. Elzerad’ın parlaklığı yok olduğu anda ise Eletha yüzüne yerleşen bir tebessümle Raldrin’e dönüyor.

Raldrin, Eletha’nın kendisiyle konuşacağını anlayarak havadan yere inişini yapıp hemen Eletha’nın yanında dururken, yüzündeki şaşkınlığı ve içinde taşıdığı öfkeyi sindirip atmış gibi görünüyor. Yüzündeki umursamaz tavrıyla bildiğin Raldrin’i görmek seni mutlu etse bile, var olmayan tek kolu Eletha’nın da dikkatini çekiyor. Eletha, Raldrin’in kolunu tutmak için hafifçe kolunu kaldırdığı anda, Raldrin çekingenlikle bir adım geri atsa bile, ardından Eletha ona doğru bir tebessümle bakıp kopmuş kolunu kavrıyor. İki eliyle kolunu kavrayıp, sanki kolu varmışçasına ellerini aşağıya doğru kaydırdığı sırada Eletha“Diniel’in sözlerine kulak ver desem bile, bunu yapmayacaksın, değil mi?” diyor yüzündeki tebessümle. Raldrin bu sözlerden sonra birden vücut bulmaya başlayan kolunu görerek gözlerinin büyümesine engel olamıyor. Kopan kolu Eletha’nın ellerinden yayılan ışıkla tekrar var olmasının ardından Raldrin kolunu ve parmaklarını hafifçe oynatıyor. Hemen ardından ise bakışlarını kaçamak bir şekilde sana çevirdikten sonra Eletha’ya dönüp omuzlarını silkiyor ve ağzından sadece “cık” şeklinde bir ses çıkıyor. Raldrin’in yanıtı Eletha’nın yüzündeki tebessümü daha büyük bir hale getirirken, Raldrin mor parıltısına dönerek varlığını bir kez daha sana katıyor.

İki iblisin de ortamdan ayrılmasının ardından Eletha bakışlarını ikinize çeviriyor ve birkaç saniye boyunca sessizce sizi süzmesinin ardından yavaş adımlarla size doğru yürümeye başlıyor. Etrafın soğuğuna ve az önce yaşananlara hiç aldırmamış gibi duran Eletha, birkaç metre önünüzde adımlarını kestikten sonra bakışlarını sana çeviriyor ve"Benim yerime Kitath'ı çağırmak mı? Kırılmadım desem yalan olur!" diyor gerçekçi olmayan alıngan bir ses tonuyla. Hemen ardından ise ikinize kısa bir bakış atıyor ve“Eee, şimdi ne yapalım?” diyor gayet normal bir soru sorarcasına.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

03 Apr 2023, 11:10

Lenith’e sözlerim onu tekrardan denemeye ikna etmiş olmasına rağmen sözleri Elzerad için duyulamaz hale gelmişti. Raldrin’in ona verdiği zarara karşı gururunun kırıldığı apaçık ortadaydı. İçimde Raldrin’in başına gelecekler konusunda korkum hiç eksilmese de onun bu başarısı karşısında dik durmam gerektiğini biliyordum. Devasa cüssesine rağmen pençelerini hızla savuran Elzerad’ın bu hızlı hamlesi şaşırtıcı ve bir o kadar korkutucu görünüyordu. Ancak Raldrin hız konusunda Elzerad’dan oldukça üstün geliyor ve sıyrılıyordu bu hamlelerden. Belki de hesaplanmış bir sıyrılışla, durdurulamayan Raldrin Elzerad’ın kafasına kadar geliyordu artık.

Raldrin Elzerad’ın bu kadar yakınına gelmesinin ardından Elzerad ağzını aralıyordu. Bunu gördüğüm an gözlerim istemsizce büyüyor ve neredeyse yerimi terk edip Raldrin’e doğru koşacak oluyordum. Geçen sefer bu ışık Raldrin’in kolunu almış olmasına rağmen bu sefer onun hayatını alabilecek olma ihtimali içimdeki kaybetme korkusunu harlıyordu. Ancak bir yandan da Raldrin’in yumruğu bu altın rengine karşı parıltısını ortaya koyuyordu. Mor ve altın renginin mücadelesinde kimin galip geleceği, o ince hayat çizgisinin yazı tura atılmasına göre mi belirlenecekti bilemiyordum çünkü ikisi de oldukça güçlü görünüyordu. Ancak yine de o devasa yaratık büyük bir ışıltıyla var olan nesneleri yok edebilecekken Raldrin’in yumruğu buna karşı ne yapabilirdi ki…

Yaşanan renk kaosuyla beraber o geçen saniye bitmek bilmeyen bir gizem, merak ve endişe dolduruyordu içimi. Işıltılar sönerken gördüğüm karşısında şaşkınlıktan donup kalıyor, tükürüğümü yutmakta bile zorlanıyordum. Gördüklerimin gerçek olup olmadığı konusunda emin olabilmek için gözümü Lenith’e çevirdiğimde onun durumunun da benden farklı olmadığını görüyordum. Visyn iki iblisi de kendi başına durdurmuştu!

Visyn’i görmeme mi şaşırmalıyım, Visyn’in iblisleri hiçbir şey olmamışçasına durdurabilmesine mi şaşırmalıyım yoksa Visyn’in havada durabilmesine mi şaşırmalıyım bilemiyordum. Bu durum öyle şaşılacak bir şeydi ki iblisler bile bu olana şaşkınlıklarını açıkça belli ediyorlardı. Şaşkınlığımı henüz atamamama rağmen Visyn’in burada olması içime bir huzur getiriyordu. Mücadele boyunca geçen sürede harlanıp içimi yakan korku, endişe ve Raldrin’i durduramamamdaki çaresizliğe karşı akan bir nehir oluyordu bu yaptığı. Gözümü kırpmadan olanları izliyordum. Lenith için sözler söylüyordu Elzerad’a karşı. Sözlerinin ardından Elzerad memnun olmasa bile Visyn’e karşı tek bir kelime bile edemiyor ve Lenith’e dönüyordu. Işıltılarının Lenith’e dönüşünü izledikten sonra Visyn’in usulca zemine indiğini görüyordum. Bakışlarımı bir ondan gökyüzündeki Raldrin’e doğru kaydırdığımda Raldrin’in ona bir şey söyleneceğini anlamış olup yavaşça aşağı indiğini görüyordum. Raldrin’in umursamaz yüz ifadesi, az önceki öfkesinin silinmesi beni mutlu ediyordu çünkü bu Raldrin’in doğal sakin haliydi. Ancak diğer taraftan sol kolundan akan kanlar bu mutluluğa bir sınır getiriyordu.

Visyn Raldrin’nin yanına gidip iki eliyle sol kolunu kavrıyor ve dirsekten aşağısı varmışçasına elini aşağı doğru kaydırıyordu. Bu sırada benim için söylediği sözlere karşı bakışlarımı merakla Raldrin’in kızıl gözlerine çeviriyordum. Ancak hemen ardından Raldrin’in kolunun yeniden oluştuğunu gördüğümde içimde büyük bir sevinçle beraber, imkansızın gerçekleştiğine şahit oluyormuşçasına odaklanarak koluna bakıyordum. Hızla Raldrin’in ne tepki vereceğine bakarken kaçamak bakışlar attığını görüyordum. Omuzlarını silkiyor ve sadece bir “cık” diyordu. Onun bu sözüne karşı yüzümde istemsiz bir gülümseme belirliyordu. Onunla konuşmak istediğim çok şey birikmişti tüm bu yaşananlar boyunca. Mor parıltısı vücuduma geri döndüğünde sıcaklığı ve huzuru yeniden içimde hissedebiliyordum. Gözlerim kapalı rahat bir nefes alıp veriyor ve Lenith’e yakın oluyordum.

Visyn birkaç metre önümüze gelip bana bakıyor ve Kitath’a seslenmem üzerine duruyordu. Onun bu sözüne karşı ağzımın kıyısına bir gülümseme konduramadan duramıyordum. Kısmen memnuniyetle “Anahtar göndereceğine söz vermiştin…” dedikten sonra bakışlarım kısmen sağa çeviriyordum. Raldrin’i bu durumdan çıkaran oydu. Ayrıca kolunu da bir şekilde düzeltmişti. Bununla ilgili bir şey söylemeli miydim emin değildim. Bunu sonraya bırakarak bakışlarımı yeniden onun üzerine çevirip “Daha uygun bir zamanda söylemem gerekenler var” dedikten sonra kollarımı kavuşturup “Raldrin ile nasıl beraber mücadele verebileceğimi öğrenmem gerek. Bu yüzden burada daha fazla üşümek istemiyorum” dedikten sonra bakışlarımı geçen süre boyunca travmalar yaşayan Lenith’e çevirip sakince ancak emrivaki gibi “Ayrıca kız kıza vakit geçirip sıcak bir şeyler içerken bu soğuk boyuttan bir süre hiç bahsetmeyelim” diyordum. Ardından fazla yumuşak davrandığım hissiyatıyla daha ciddi bir ifade takınıp gözlerimi kapatıyor ve “Elbette bu ekibin moral seviyesini yükseltmek için” diye ekliyordum hedef saptırma konusunda oldukça başarısızlığımı daha fazla belli edemeden. Ardından normal ifademe dönüp Visyn’e “Elbette sınavını geçtiysek” diyordum ek olarak bakışlarımla bunu sorgularcasına. Raldrin ile konuşmak için ne kadar da yanıp tutuşsam da öncelikle neler olacağını bilmem gerekiyordu.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

03 Apr 2023, 13:20

Eletha’ya karşı söylediğin anahtarla ilgili sözlerin ardından Eletha adeta kendini takdim edercesine iki elini de boynundan başlayıp aşağı doğru süzüyor. Ardından kaşlarını yukarı kaldırarak adeta “burada” olduğunu sana gösteriyor. Bu hareketinden sonra attığı hafif bir kahkahayla birlikte sözlerini dinlemeye devam eden Eletha, sözlerinin sonuna geldiğinde kaşlarını yukarı doğru kaldırıp şaşkın bir şekilde sana bakıyor. Hemen ardından aynı şaşkınlığın Lenith’te de olup olmadığını kontrol ettiğinde, senin de bakışların Lenith’e doğru kayıyor. Ancak Lenith daha çok kendisine verilen görevi yerine getirememiş ve iblisine de hükmedememiş biri olarak mahcup ve üzgün bir şekilde bakışlarını Eletha’dan kaçırıp yere çeviriyor. Eletha ise, indirdiği kaşlarının ardından bakışlarını sana çevirirken“Sınav mı? Bunu nereden çıkardın?”diyor.


Sözlerinin ardından iki kolunu yere paralel olacak şekilde açan Eletha“Burası, bundan sonraki hayatınızın geçeceği yerlerden sadece bir tanesi. Girdiğiniz organizasyonlarda buralara gelmek için epey uğraş vereceksiniz. Sizi korumak için buralardan uzak tutacaklar. Ancak olmanız gereken yer, tam olarak burası!”diyor. İki kolunu eski pozisyonuna getiren Eletha, yaydığı hiçlik hissini yavaşça çatılan kaşlarına kaydırırken, yüzünde oluşan ciddi ifadeyle birlikte“İblislerinizin kudreti, sizin kudretinizden geçer. Onlarla büyüyecek ve gelişeceksiniz. Kendi hallerine bıraktığınızda, birbirlerini boğazlamaktan zerre taviz vermeyecekler. Sizi korumayacaklar, size hizmet etmeyecekler ve hepsinden önemlisi, ölecek olsanız bile bunu umursamayacaklar!”diyor. Yüzündeki ciddiyeti sesine de sonuna kadar yansıtan Eletha“Bu yüzden, Diniel’in de dediği gibi, iblislerinizle beraber mücadele etmeyi öğrenmelisiniz. Onlarla değil, düşmanlarla mücadele etmelisiniz. Gönderileceğiniz ufak tefek görevler sonunda, iblislerinizin bir şeyleri başarması size yetecek ve gelişme namına bir şeyler yapmayacaksınız. İblisleriniz kudretine güvenecek ve onlarla yetineceksiniz. Ancak esas mücadele, o görevlerde yok edeceğiniz iblisler değil, yok etmeniz gereken diyarlar!”diyor. Bu sözleri esnasında bakışları ikinizin arasında mekik dokuyan Eletha“Bu yüzden sizi buraya gönderdim. Sizden ne beklediğimi ve neyinizin eksik olduğunu ilk elden tadın diye. Fakat… İkinci kez bir ben buraya gelmeyecek! İblisinizin vahşi saldırısını dindirmeyecek veya kopan uzuvlarını geri getirmeyecek! Ve hepsinden önemlisi, ölümünüze ramak kaldığında bile, sizleri gözü görmeyecek!”diyor.

Bu sözlerinden sonra her ikinizin de bunları ne kadar anladığını tartan Eletha, karanlık kapısını tekrar gün yüzüne çıkarmak için arkasını dönüp sağ elini havaya kaldırıyor. İnsan diyarına geçmenize olanak sağlayacak olan kapıyı ortaya çıkaran Eletha bakışlarını hafifçe size çevirirken“Bu soğuğun ruhunuza işlemesine izin verin. Bu soğuğu kendinizi ve iblisinizi bulduğunuz yer olarak içinize kazıyın! Bir dahaki sefere soğuğu dindirecek olduğunuza inandığınızda, adımlarınıza tereddüt bulaşmaksızın diyarımıza dönün.”diyerek sözlerini sonlandırıp sizi beklemeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

04 Apr 2023, 10:50

Visyn’in sınav konusuna sanki hiç bu konuşulmamış gibi davranması şaşırtıcıydı. Üzerine bunu nereden çıkardığımı söylediğinde iyice kendi kendime “nasıl?” diye sormaya başlamıştım. Ancak hemen ardından sözlerini bir yere bağlayacağını belli edercesine kollarını iki yana açıp o ciddi sözlerini sarf etmeye başlıyordu. Ciddiyetle sözlerini dinlerken gözlerim bir ara etrafı incelemeye kayıyordu. Bu buzul soğuk diyarı hiçbir zaman unutmayacağıma emindim. Visyn’in dediği gibi burası asıl olmam gereken yerdi. Bunu Raldrin’in hiç çekinmeden tüm gücünü kullanabildiği zamanki o kudretli hissiyatı güvenli bölgelerde yeniden hissedebileceğimi pek sanmıyordum.

Visyn’in sözlerini kabul etsem de yalnızca dinliyor olduğumu belli ediyordum. Daha fazlasını değil. Dahasında Raldrin’in beni korumayacağını, hizmet etmeyeceğini ve ölecek olsam da bunu umursamayacağını söylemişti. Raldrin gerçekten bunu yapar mıydı? Kendi öfkesine kapılıp arka tarafta saldırıya uğradığımda beni korumaya gelmez miydi? Visyn ciddiydi. O yüzden kesin bir karar vermesem de ona kulak vermem gerektiğini ve bunu Raldrin ile konuşmam gerektiğini düşünüyordum. Bundan sonrasında yapılacak olanların ufak tefek görevler olduğunu söylemesiyle bir an ifadem boş bakışlara dönse de cümlesinin devamında diyarları yok etmem gerektiğini söylediğinde önce pür dikkat dikkatimi ona veriyor ardından gözlerimde harlanmaya başlayan ateş ile yüzümde bir tebessüm beliriyordu.

Sözlerinin devamını bundan sonra kendi başımıza olduğumuzu söylediğinde bu yaşananların tek seferlik bir af olduğunu da anlamış oluyordum. Bundan şikâyetçi olamazdım çünkü olacak olsam bu yalnızca acizliğimi ortalığa bağırmak olurdu. O yüzden yalnızca başımla onaylayıp sözünü kabul ediyordum.

Gayet açık ve net anlaşılmıştı. Doğrudan hükümdar tarafından verilen bu eğitim ve kazanılan bu deneyimler beni tatmin etmişti. Eğer bugün burada olmasaydım belki de Raldrin hiçbir zaman sözlerime kulak vermeyecekti. Ancak yine de birlikte alacak çok yol onu çözmek için çok vakte ihtiyacım vardı. Ancak sorun değildi. Hemen her şeyin gerçekleşmesini beklemek yalnızca sabırsızlık olurdu. Benim asil ejderim bugün asaletini bana göstermişti. Bundan sonrasında ise beraber dizeceğimiz taşlar ile bu diyarların yok edicisi olma yolunu inşa edeceğimize inanıyordum.

Eletha sağ eli ile çocuk oyuncağıymışçasına kapıyı oluşturuyordu. Ardından aklımıza kazımamız gerekenleri söylediğinde ciğerlerime bu soğuk lanet havayı bir kere daha derinden çekiyordum. Bir dahaki gelişimde bu soğuğu karanlığa boğmak ve nötrlemek için geri döneceğime inanıyordum. Gözümde bu diyar gitgide küçülürken diyara karşı onu bir kişiymişçesine muhatap alıyor ve gözlerimi kapatıp diyarı küçümseyerek “Hıh…” diyordum. Visyn’e neden hizmet etmem gerekti konusunda sanırım yeterince fikir sahibi olmuştum. Bana hem fazlasıyla kaynak sağlıyor, hem de benimle benzer düşünceler yolunda yolumu aydınlatıyordu. Gelecekte neler yaşanır bilmem ama onu şimdilik takip edecektim. Onu tanıdıkça ve yaşayacağım dünyayı keşfettikçe bunun değişmemesini de umuyordum. Gözlerimi açıp sözlerini kabullenerek başımla onu onaylıyor ve ciddi yüz ifademle, sağlam adımlarla Visyn’in açtığı kapıya doğru yöneliyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Apr 2023, 12:07

Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Konu Sonu Ödülleri
  • 25 GP
  • 25 AGP
  • 25 İGP
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Wrufolst Bölgesi”