Nereden bilecekti ki adını, tek istediği şey buradan kurtulmaktı. Kendi ensesini tokatlayan iblisin de bir şeyi anlayacağı yoktu. Sonuç olarak buradan kurtulabilirdi. Ama küçük bir problem vardı. Buradan kurtulduklarında Vadlena onları bekleyecek olursa belki bir terslik çıkarabilirdi. Belki de çıkarmaz, iblisi oyuna getirebildiği için tebrik ederdi. "Canı cehenneme o yosmanın!" Başına bela açmasın yeterdi, takdirde gözü yoktu. Ama tek sorun Vadlena mıydı?
Ya diğer insanlar da orada olurlarsa ne olacaktı. Hepsi isimlerini söyleyip tanışacaklar O da "İşe bak, benim adım da Vadlena'ymış" mı diyecekti? Belki de adı gerçekten Vadlena'ydı? "Vedlene, Vadleno falan gibi bir şey de olabilir..." Vedlano'yu daha çok sevmişti, kulağa daha erkeksi geliyordu. "Vadlena kadın, Vadleno erkek şekli işte aynı ismin. Şaşılacak bir şey yok bunda..." Kendini ikna etmeyi başarmıştı. İblise bir tekzip çekmesi gerekiyordu sadece ki o da bunun için gerekli pası atmıştı bile.
"Dur lan dur, tam tersi yaraksız isim bu. Vadlena kadın ismi, benim adım Vadleno!" diyecekti iblisin ismi hakkındaki yorumuna. Büyük ihtimalle iblis yine bir şeyler söyleyip onu deli edecekti ama katlanılması gereken bir eziyetti bu. Son aşamaya geçmeden önce de birkaç uyarı yapması gerekiyordu. "Bana bak, buradan kurtulduğumuzda diğer insanların, iblislerin yanında falan beni rezil rüsva etme senin babanın bacağına sıçarım! Az önce laf yapıyordun biz de boş adam değiliz falan filan diye ağırlığını hissettir millete. Sen BÜYÜK VADLENO'nun iblisisin, anladın mı? Herkes korkup altına sıçacak, ben sana küfür kıyamet giricem. Millet bakacak iblis fena, iblis lordu daha fena 'Vay, Vadleno Abim büyük adammış, biz kıymetini bilemedik onun.' diyecek. ANLADIN MI BENİ? Adam değil lan hiçbiri, hepsinin amına koyucaz!" Büyük bir coşkuyla konuşmuş, nefes nefese kalmıştı. Elinin tersiyle alnında biriken boncuk boncuk terleri silip ibneliğine iblisin suratına savurmuştu elini. "Zaten hoşuna gidecek pezevengin, yaptığım kahpeliğin tadı kalmadı." İsim konusu için çok düşünmesine gerek yoktu. İsim bu şirret yaratık için fazlaydı. "Senin bir adın yok. Sen et parçasısın. Küçük harflerle. et parçası. Özel isim falan değil, senin sıfatın bu. İbliscesi ne et parçasının, sana seslenirken öyle sesleneceğim artık. Dilini de siktirtme!" Cevabını aldıktan sonra da sabrının sonlarına gelmiş olarak "Eee, ne olacak şimdi?" diye soracaktı. Siktirip gitmek istiyordu buradan.