Göklerde Kaybolan (Theo)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 Mar 2024, 12:08

Teklifi sonrasında kurduğun ilk cümle Gyugnal’ın yüzünde belli belirsiz bir tebessüm yaratıyor. Sanki işlerin bu kadar kolay hallolmasından duyduğu memnuniyetle beliren bu tebessümden gözlerini ayırıp etrafında kesici bir alet olup olmadığına baktığında, işine yarayacak pek de bir şey olmadığını görüyorsun. Kaldı ki, içinde bulunduğunuz durum ve Gyugnal’ı göz önünde tuttuğunda, etrafta özellikle kesici bir alet barındırmadıklarını da düşünmeden edemiyorsun. Hal böyle olunca, sorunu Gyugnal’e yönelttiğinde, Gyugnal bakışlarını Urilirn’in üzerinde gezdirmeye başlıyor. Sanki gözleriyle onlarca ölüm senaryosunun her birini gerçeğe çeviren Gyugnal kısa bir sessizliğin ardından sadece gözlerini sana doğru devirerek “Etrafta yeterince kan var zaten.” diyor. Gyugnal’ın bu sözlerinden kansız bir infazın beklendiğini anladığında ufak adımlarla hareket etmeye başlıyorsun. Tam bu esnada Gyugnal “Nefessiz bırakabilirsin.” diyerek beklentisini de dile getirdiğinde, artık yapacağın işin ne olduğu da senin açından netlik kazanıyor.

Urilirn’e yaklaştığında, onun yarı ölü bedenine bakıyor ve vücudundaki yaraları daha iyi bir şekilde görebiliyorsun. Vücudunda bulunan her bir yaranın, doğrudan acı verme amacıyla açıldığını ve özellikle ölümcül bir yarada kaçınıldığını çok net bir şekil görmen, tüm bu senaryonun kaynağını da gözler önüne seriyor. Normal bir insanın pek de direnemeyeceği işkenceler sonucunda, Urilirn’in vücudunun üst kısmında derin yaralar ve bu yaralara yapılmış gibi görünen pansuman izleri, Urilirn’in bir şekilde ölmesinin de engellendiğini sana gösteriyor. Bununla birlikte vücudunda ve suratındaki morluklar, kesici yaralarla birlikte sert bir cisimle Urilirn’in üzerinde temiz bir çalışma yapıldığını da açıkça gösteriyor. Bu haliyle Urilirn’in kaburgalarının kırık olduğunu, kafatasında kırık olmasa bile çatlakların bulunduğunu, morarmış tırnak uçları ve elinin üzerindeki morluklar dikkate alındığında bu bölgede de bir çalışmanın yapıldığını net bir şekilde anlayabiliyorsun. Tüm bu durum karşısında, Urilirn’in bilinçli bir şekilde öldürülmediği ve fakat çekebileceği acıların özellikle planlandığını fark ediyorsun.

Karşılaştığın bu tablo neticesinde, artık yapacakların belli olduğundan ellerini yavaşça Urilirn’in dirençsiz boğazına dolamaya başlıyorsun. Urilirn, ilk başta boğazına dolanan ellere hafif bir iniltiyle tepki vermesinin ardından, ellerini sıkmaya başladığın anda bu iniltilerinin dozu da artmaya başlıyor. Nefessiz kalmaya başladıkça, Urilirn’in gırtlaktan gelen hırıltılarına kanın dolmaya başladığını da hissedebiliyorsun. Urilirn’in boynundan geçen damarlarının ellerinin arasında sertleşmeye başladığını hissetmek seni kendine bile yabancı kılacak bir sonuç yaratırken, Urilirn’in hırıltıları arasında ağzından bileklerine doğru süzülmeye başlayan sıcak kan, olayın tüm soğukluğuna buruk bir tat katıyor. Hislerin ve duyguların zihninde dolanmaya başlarken Urilirn vücudu el verdiğince çırpınmaya başlıyor ve hırıltıları kesik kesik bir hal alıyor. Giderek kulaklarını tırmalayan bu hırıltılara rağmen Urilirn yavaşça gözlerini aralayabiliyor ve göz göze geldiğiniz anda, Urilirn’in bedeninden ayrılmak üzere olan ruhunun hissettiği şok etkisini görebiliyorsun. Göz göze geldiğiniz birkaç saniye, sanki asırlık bir zaman dilimi gibi zihnine kazınırken Urilirn yavaşça çırpınmayı bırakıyor ve hırıltılar sessizliğe dönüşürken Urilirn’in ağzından dökülen yoğun kan bileklerinden dirseklerine doğru ilerlemeye başlıyor. Urilirn’in boğazına kenetlediğin ellerin, birkaç saniye daha olağanca gücünle taş kesilmiş gibi hissettirirken, ellerini Urilirn’in boğazından çekmek senin için bambaşka hisler doğuruyor. Yaşadığın bu yeni hayatında, ilk kez birinin canını alışın, zihnine derince kazılı izler de bırakıyor.

Ellerini Urilirn’in boğazından çekmenin ardından bir anda Gyugnal’ın yanına kadar gelmiş olduğunu fark edebiliyorsun. Gyugnal dirseklerine doğru uzanan kana üstün körü bir bakış atmasının ardından Urilirn’in gerçekten ölüp ölmediğini teyit etmek için bir süre onun suratına bakıyor. Urilirn’in tamamen ölmüş olduğuna kanaat getirmesinin ardından Gyugnal başını sana döndürüyor ve “Eline sağlık, beni bir zahmetten kurtardın.” diyor. Bu cümlelerinden sonra ise yavaşça sağ tarafa doğru adımlamaya başlayan Gyugnal “Özgürlüğünü kazanmak için beni takip et. Seni, her iki diyarın hükümdarıyla görüştüreceğim.” diyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

19 Mar 2024, 18:11

Etrafa bakmama rağmen kesici bir alet bulamadım. Zaten hala mahkum statüsünde olduğum için hala bana güvenmedikleri için bir şeyler bulmayı da çok beklemiyordum. Hiçbir şey bulamadığım için Gyugnal'ın vereceği cevabı beklemeye başladım. Kısa ve net bir şekilde Urilirn'i boğabileceğimi ima etti. Bu seçenek aklıma gelmemişti. Biraz barbarca olsa da hiç değilse üstüm başım batmayacağı için mantıklı bir seçenek. Artık ne yapacağımı da bildiğime göre daha fazla beklemeden Urilirn'i huzura kavuşturabilirim.

Urilirn'in yanına yaklaştığım zaman vücudunda ki yaraları daha net bir şekilde gördüm. Bu yaraları açan her kimse işinde oldukça deneyelim birisi olduğunu düşünüyorum. Diğer türlü bir kişiyi öldürmeden bu kadar zarar verebileceğini sanmıyorum. Eski lord yeni mahkum arkadaşımın bu zamana kadar ne kadar zorluklar yaşadığını yaralarına bakarak anlayabiliyorum. Ayrıca yer yer pansuman izleri de gördüm. Eğer benim ajanlık kariyerim olmasaydı içinde bulunduğu durumdan bu kadar kolay kurtulabileceğini sanmıyorum. Ben olmasaydım bir ömür boyu sürekli aynı tempoda yarala, iyileştir şeklinde tekrar tekrar devam edeceklerdi.

Nihai hamlemi yapmak için Urilirn'in boğazlarını sıkmaya başladığım sırada ilk başlarda zayıf bir direnç ile karşılaştım. Bu direnç giderek artmaya başladı. Ne durumda olursa olsun, vücudu ne kadar kötü de olsa yaşamak için beyhude bir çaba göstermesi beni şaşırttı. Etraf batmaması için mantıklı gelen seçenek süreyi uzattığı için ister istemez bu kaotik durumla uğraşmak zorunda kaldım. Neler hissedeceğimi bile bilmediğim bir durumda sadece görevime odaklanarak bir an önce içinde bulunduğum durumu bitirmek için süreci hızlandırmak istesem de sanki zaman yavaşlamış gibi hissediyorum. Hele ki Urilirn artık son nefesini vermeden göz göze geldiğimiz zaman sanki zaman durmuş gibi hissettim. Birkaç saniye sonra hedefime ulaşmış olsam da tam olarak ne hissettiğimi anlamadım. İlk seferim olduğu için duygularımı anlamlandıramıyorum. Galiba bunu birkaç kez daha tekrarlamam lazım.

Urilirn ile vedalaştıktan sonra Gyugnal'ın yanına gittim. Bana bir şey söylemeden Urilirn'in ölüp ölmediğini teyit etti. Emin olduktan sonra küçük bir teşekkür ederek iki diyarın hükümdarıyla tanışmak için onu takip etmemi istedi. Bu kadar ileriye gittikten sonra kiminle tanışmam gerekiyorsa tanışacağım. Bu noktadan sonra geri adım atamam. Bu yüzden sessiz bir şekilde beni nereye götürecekse onu takip edeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

20 Mar 2024, 14:44

Gyugnal’ın sözlerine karşılık herhangi bir şey söylememen ve adımlarını takip etmen, Gyugnal’ın da işine gelmiş gibi rahat davranmasına neden oluyor. Gyugnal, bulunduğunuz mağaramsı yeri aydınlatmak için kullanılan gaz lambasına yönelirken, gittiğiniz yöndeki karanlık sana da ilgi çekici gelmeye başlıyor. Bulunduğunuz yerin tek çıkışı gibi görülen bu yere biraz daha dikkatli baktığında, loş ışık altında kan izlerini de görmen mümkün oluyor. Bu husus, az önce öldürmüş olduğun Urilirn’in başka bir yerde işkenceye uğradığı ve sırf senin için buraya getirildiği yönündeki düşünceni oldukça destekler nitelikte oluyor. Gyugnal gaz lambasını almasından sonra karanlığa doğru ilerlemeye başlıyor ve içinde bulunduğunuz yerin üç kişinin yan yana yürümesinin imkansız olduğu, geçit gibi görünen koridorundan ilerlemeye başlıyorsunuz.

Birkaç dakika boyunca, etrafını saran karanlık, loş ışık ve pürüzlü duvarlar dışında dikkatini çeken hiçbir şey olmuyor. Bu sürenin sonunda ise, tam karşınıza gelen metal bir kapı hemen kendini belli ediyor. Parlaklığı ile birlikte sanki buradan kurtuluşun sembolü gibi parlayan kapıyı Gyugnal kulpundan tutup hafifçe aralıyor ve bu anda gün ışığını da ilk kez hissediyorsun. Açılan kapının bir başka koridora doğru açıldığını fark etsen bile, bu yerin mağaramsı yapıdan farklı olduğunu ve nispeten yeni döşenmiş bir yer olduğunu duvarlardaki beyazlıktan ve zemindeki parlaklıktan anlayabiliyorsun. Gyugnal kapıyı aralayıp geçmene olanak sağladığında ise, kapının açıldığı yer tamamen gözlerinin önünde oluyor.

Genişçe bir koridora çıktığın anda gözlerin pencereden içeriye giren ışıkla kesişirken, başta bunu gün ışığı olarak adlandırmış olsan bile, ışığın belirsiz bir yapaylıkta var olduğunu hissedebiliyorsun. Gözlerin ışığın kaynağını deşifre etmek için ister istemez pencere kenarına kayarken, etrafın tamamen kayalık bir alan olduğunu ve dışarıdaki havanın renginin de mavinin bugüne kadar görmediğin bir tonu olduğunu anlayabiliyorsun. Bu durum yüzüne öyle bir ifade getiriyor ki, Gyugnal kapıyı kapatmasının ardından “Hükümdarımızın kudreti… Yoksa burada ne Güneş’i bulabilirsin ne de Ay’ı.” diyerek seni aydınlatmaya çalışıyor. Aslında bir nevi bu sözlerin altında, bu olaya çok da kafa yormaman gerektiği düşüncesi yattığını anlayarak, gideceğiniz yönü tayin etmek için etrafına bakınıyorsun.

Pürüzsüz beyaz duvarlar ve parlak zemin, görkem ve ihtişamın en sade hali olarak gözlerinin önünde bulunurken Gyugnal bulunduğunuz koridorun soluna doğru hareketlenmeye başlıyor. Bomboş koridorda attığınız her adım yankılanırken, bunun en büyük sebeplerinden biri de oldukça yüksek olan tavan oluyor. Ortaya çıkan yankılanma her bir adımına gereğinden fazla ciddiyet yüklemeye başlarken, bu kez koridor devam etse de yukarıya çıkan bir merdivene yöneliyorsunuz. Merdivenleri yavaşça çıkmaya başladığınız esnada Gyugnal “Hükümdarımızın bulunduğu kata giriyoruz. Adımlarını ona göre at.” diyor. Bu sözleriyle Gyugnal senden belli bir saygı beklediğini açık bir şekilde dile getirmiş oluyor. Nitekim merdivenleri sonlandırıp yeni kata çıktığınız anda, koridorun hemen hemen ortalarında olduğunu düşündüğün genişçe bir kapı, gördüğün tüm sadelikten doğan ihtişama bir kat daha ihtişam ekliyor. Çerçeveli ve kabartmalı gibi duran kapının üzerinde pek bir işçilik bulunmasa bile, kapının varlığı bile durup kendine baktıracak nitelikte hissettiriyor. Ne var ki, kapının önüne geldiği anda ise, esasen kapının pek de bir numarası olmadığını ve içine yayılan tüm bu ihtişam duygularının yegane sahibinin kapının ardından duran kişi olduğunu anlayabiliyorsun.

Gyugnal çok beklemeden kapıyı hafifçe iterek iki kanadını açmasıyla birlikte, beklediğinin aksine sade bir oda gözlerinin önüne seriliyor. Beyaz duvarların ve parlak zeminin varlığını koruduğu odada, ister istemez bir taht veya ona benzer bir koltuk arayan gözlerin, sadece uzunca bir masa ve masanın etrafına konulmuş sandalyelerle buluşuyor. Uzun masanın sağında ve solunda 6 adet arkası yüksek sandalye bulunurken, baş kısmında da diğerleriyle aynı olan tek bir sandalye bulunuyor. Fakat tam bu anda, masanın başındaki sandalyede oturan sarı saçlı kadını görmenle birlikte, odanın içerisindeki diğer her şeyin önemsiz ve gereksiz geldiğini hissedebiliyorsun. Gyugnal arkanızdan kapıyı kapatırken bile gözlerini alamadığın sarışın kadın, sırtını tamamen sandalyenin arkasına yaslamış ve gözleri yarı açık bir şekilde dururken, kapının kapanmasıyla birlikte bakışlarını yavaşça sana doğru çeviriyor. Bu anda, sanki kadının bir anda gözlerinin içine değil de ruhuna bakmış gibi hissetmenle birlikte, kalp atışlarının hızlandığını, alnında terlerin birikmeye başladığını ve uzuvlarının da hissizleştiğini fark ediyorsun. Sıradan bir oturuşa rağmen sarışın kadının yaydığı bu aura seni ziyadesiyle etkilerken Gyugnal yavaşça masaya doğru ilerliyor ve uçtaki bir sandalyeyi masanın diğer ucuna yerleştiriyor. Kendisi de bu sandalyenin hemen yanına denk gelecek şekilde masanın yanına otururken, masanın diğer ucuna çekilen sandalyenin senin için olduğunu anlayabiliyorsun.

Bakışlarını alamadığın sarışın kadına rağmen, adımların sanki kendinden bağımsız bir şekilde senin için çekilen sandalyeye gidiyor ve kendine geldiğin anda, çoktan sandalyeye oturmuş bir şekilde buluyorsun kendini. Hemen sağ tarafına denk düşen Gyugnal, sırtını tamamen sandalyesine yaslamış ve rahat bir görüntü ortaya koyarken, tam karşında oturan sarışın kadın bir süre sana bakmasının ardından“Kim olduğumu biliyor musun Theo? Ben Eletha "Visyn” Norkian."diyor sakin ve insanı kendine çeken bir ses tonuyla
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

25 Mar 2024, 18:02

Urilirn'in aramızdan zamansız ayrılışından sonra Gyugnal ile sessizce yürümeye başladık. Özgürlüğüm hakkında verdiği sözü tutup tutmayacağı hakkında içimde bir endişe olsa da onu takip etmek dışında yapabileceğim bir şey olmadığı için sessizce onu takip etmeye başladım. Yol sırasında etraftaki kan izlerinden anladığım kadarıyla Urilirn'i sırf ne tepki vereceğimi görmek istedikleri için buraya getirdiklerini düşünüyorum. Benim için bu kadar şey yapmalarına şaşırdım. Galiba benim gibi onlarda ajanlık yaptırmak için güvenilir birini arıyorlardı. Her iki tarafta istediği ve bütün sınavları daha doğrusu tek sınavı geçtiğime göre artık kariyerime başlayabilirim.

Karanlık ve dar yollarda yaptığımız yolculuğumuzun sonunda metal bir kapının önünde durduk. Gyugnal önümüzdeki parlayan kapıyı hafifçe aralayarak gün ışığının içeriye girmesini sağladı. Galiba gerçekten verdiği sözü tutarak beni buradan çıkaracak. Ancak beklentimin aksine kapının arkasında beni başka bir koridor bekliyordu. Bu yeni yer hapishaneye kıyasla daha iyi döşenmiş olsa da hala daha bana vaat edilen özgürlüğüme kavuşamadığım için pek mutlu değilim.

Kapıdan geçtikten sonra tekrardan yürümeye başladık. Koridor eskiye nazaran baya bir genişti. Ayrıca etraf son derece aydınlıktı. Hatta pencereden içeriye giren güneş ışığını bile görebiliyorum. Işığı ilk başta güneş ışığı sansam da şimdi yavaş yavaş bir terslik olduğunu düşünmeye başladım. Bu düşüncemi doğrulamak için pencereden baktığım zaman etrafın tamamen kayalık olduğunu ve havanın garip bir şekilde daha önce hiç görmediğim bir mavi renkle kaplı olduğunu gördüm. Neler olduğunu anlamaya çalıştığım sırada Gyugnal kısa ve öz bir şekilde açıklamada bulundu. Açıklaması beni çok tatmin etmese de hiç değilse az sonra tanışacağım kişinin kudreti hakkında az çok bilgi sahibi olmamı sağladı. Ne yapıp ne edip kendimi hükümdara sevdirmem lazım.

İlerlememiz devam ederken Gyugnal'dan bir uyarı aldım. Şuana kadar gördüklerimin hepsi hükümdar sayesinde olsa bile bulunduğu kata girerken bile dikkat etmemin birazcık abartı olduğunu düşünüyorum. O kadar da abartmaya gerek yok. Zamanında Urilirn içinde Lord diyorlardı rahmetli dört duvar arasında güneşi göremeden gitti. Yine de şimdiki durumumda zıtlaşarak Urilirn'in peşinden gitmek istemiyorum. Bu yüzden kafamla onayladıktan sonra sessiz bir şekilde onu takip etmeye devam edeceğim.

En sonunda sade ama ihtişamlı bir kapı gördük. Uzakta olmamıza rağmen kapıdan gözümü alamıyordum. Yanına yaklaştığımız zaman kapının gayet normal sıradan bir kapı olduğunu anladım. Asıl sorun kapının arkasında ki kişinin bu kadar uzaktan beni nasıl etkileyebildiğiydi. Gyugnal hazırlanmama bile fırsat vermeden kapıyı hafifçe iterek açtı. Bu hareketi yüzünden ona birazcık sitem edecek gibi olsam da sonra bulunduğum konum itibariyle bunun mantıklı bir hamle olmayacağını düşünerek vazgeçtim. İçeriye girdiğim zaman beni gayet sıradan bir oda karşıladı. Koskoca hükümdarın ne bir tahtı ne bir koltuğu vardı. Sadece uzun bir masa ve sandalyeler dışında bir şey dikkatimi çekmedi. Daha doğrusu sandalyeleri gördükten sonra masanın baş kısmındaki sandalyede oturan sarışın arkadaşı görünce odada ki diğer her şey anlamını yitirdi. Gyugnal kapıyı kapatana kadar bana göz ucuyla bile bakmayan sarışın arkadaş kapının kapanmasından sonra yavaşça yarı kısık gözlerini bana çevirdi. Onunla göz göze geldikten sonra istemsiz bir şekilde terlemeye ve heyecanlanmaya başladım. Tek bir yanlış hareket yaparsam bunun sonuçlarının ağır olacağını bildiğim için tepkisiz bir şekilde beklerken Gyugnal bir sandalyeye oturarak benim de oturacağım yeri ayarladı.

Gözlerimi sarışın arkadaştan ayırmayarak adeta hipnotize olmuş bir şekilde kendimi bir anda benim için hazırlanan yere oturmuş buldum. Ben ne yapacağımı bilmezden Gyugnal ev sahibi olmanın verdiği avantajı sonuna kadar kullanarak gayet rahat bir şekilde anın tadını çıkarıyordu. Sarışın arkadaş ile belli bir süre bakıştıktan sonra bana kim olduğunu bilip bilmediğimi sordu. Sorunun hemen ardından ise tam ismini söyledi. Bunun şaşırtmacalı bir soru olduğunu düşünüyorum. Benden ne cevap beklediğini de bilmiyorum. Bu yüzden cevabını bilmediğim bir soru karşısında karşı tarafı bekleyerek vakit kaybetmesini istemiyorum. Cesareti toplayıp hızlıca "Sadece iki diyarın hükümdarı olduğunuzu biliyorum o kadar." diyeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

26 Mar 2024, 12:03

Verdiğin cevaba karşılık Eletha’nın yüzünde herhangi bir ifade değişikliği olmaması, düşüncelerin ne yöne savrulduğu yönünde bir kanaat edinememene neden oluyor. Bununla birlikte, Eletha’nın sabit ifadesinde herhangi bir değişiklik olmaması, en azından şimdilik, olayın henüz başında hakkında olumsuz bir hüküm kurulmadığını da sana gösteriyor. Birkaç saniyelik sessizlik, yoğun baskı altında birkaç dakikanın da ötesine geçmiş gibiyken Eletha bakışlarını senden ayırmadan“Aclania’ya neden ihanet ettin Theo?”diyor ansızın. Bir şekilde Eletha’nın bu sorusuna cevap verebileceğini bilsen bile, sanki ağzın bir güçle mühürlenmiş gibi sıkı sıkıya kapalı dururken, Eletha bu kez“Hatta şimdi karşımda yeni yoldaşlarına da ihanet etmiş biri olarak bulunuyorsun, değil mi? Yanında olanlara ihanet etmek için mi nefes alıp veriyorsun Theo?”diye soruyor. Eletha’nın sorduğu sorularda mevcut tınısızlık, sorulara karşı nasıl bir tavır takınman gerektiği konusunda emin olamamana neden oluyor. Bir yandan ölüm cezasıyla cezalandırılmış bir mahkumun son sözlerini söylediği çaresizliğe sürüklendiğini, ancak bir yandan da yeni tanıştığın bir kişiyle havadan sudan sohbet ederken yeni konuya geçişmenin verdiği heyecana yelken açtığını hissediyorsun. Tüm bu karmaşanın içerisinde halinden memnun duran tek kişinin ise, sanki tüm konuşmalara kulağını çoktan tıkamış gibi gözlerini tavana dikmiş olan Gyugnal olduğunu görüyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

01 Apr 2024, 17:39

Verdiğim cevap karşısında hiçbir tepki göstermeden sessizce bana bakmaya devam etti. Bu sessizlik beni rahatsız etse de olumsuz bir tepki vermediği için şimdilik iyi durumda olduğumu düşünüyorum. Birkaç saniye karşılıklı bakışmaya devam ettikten sonra yeni arkadaşım eskiden yaptığım küçük tatlı şakaları dile getirerek neden onlara ihanet ettiğimi sordu. Tam bu soruya cevap vermeye hazırlanırken ağzımı açamadığımı fark ettim. Bunun sebebinin ne olduğunu aramaya fırsatım olmadan hükümdar tekrardan konuşmaya başlayıp bu sefer neden yeni yoldaşlarıma ihanet ettiğimi sordu. İkisi de aslında cevap verebileceğim sorular olsa da hükümdarın tutumu yüzünden benden beklediği cevabın ne olduğunu tahmin edemiyorum. Gyugnal da köşede büyük bir şevkle olan biteni izleyip bana yardım etmediği için tek başıma buradan çıkmak için doğru sözleri bulmam gerekiyor.

Hükümdarı bekletmemek için birkaç saniye bekledikten sonra göz temasını korumaya özen göstererek konuya girerek "Aslında Aclania'ya ihanet ettiğimi düşünmüyorum. İsim konusuna bu kadar özen gösterdiğinizi bilmediğim için küçük bir yanlış anlaşılmaya neden oldum o kadar. Çıktığım görevde İnian isim mevzusunu büyüttükten sonra sonradan Aledes olduklarını öğrendiğim kişiler ortaya çıktı. İkimiz birleşsek bile onu yenemeyeceğimizi tahmin ettiğim için onlarla gitmeye karar verdim." dedikten sonra Gyugnal'ı göstererek "Ondan sonrada Gyugnal ile iblis diyarında karşılaştık. Gerisini o size anlatmıştır." diyeceğim. Buraya kadar onlara ihanet etmediğimi yeterince açıkladığımı düşünüyorum. Bundan sonra ise diğer konuya açıklık getirerek "Yeni yoldaş adaylarıma ise hiçbir şey için söz vermemiştim. Hatta eğitim metotları bana kalırsa biraz aşırı ve yorucuydu. Ancak yine de yaptığım şeyin ihanetten ziyade merhamet olduğunu düşünüyorum." diyeceğim. Çoğunlukla doğru söylediğim için araya sıkıştırdığım birkaç yalanın göze batacağını sanmıyorum. Sonuçta gerçekten Urilirn'i hem ajanlık kariyerim hem de geri dönüşü olmayan bir durumda olduğu için öldürmeye karar verdim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

03 Apr 2024, 10:36

Eletha sözlerini dikkatli bir şekilde dinlerken, bir şekilde her bir sözünü cımbızla çekip aldığını ve aklına kazıdığını hissedebiliyorsun. Nitekim sözlerin sonlandığı anda Eletha, duruşunu hiç bozmadan ancak belirgin bir aşağılama tonuyla“Merhamet demek.”diyerek ilk tepkisini ortaya koyuyor. Bu andan sonra, Eletha’nın konuşmaya başlayacağını anlayarak sözü ona bıraksan da, Eletha birkaç saniye boyunca sana öylece bakmaya devam ediyor. Sanki vücudundan ziyade ruhuna dikmiş gibi olan gözlerini senden ayırdığında ise, bu kez Gyugnal’a benzer bakışlarla bakmaya başlıyor. Eletha, birkaç saniyenin sonunda bu kez bakışlarını odanın içinde gezdirmeye başladığında“Yanlış anlama, mevzuyu büyütmek, tahmin etmek ve ihanet değil, merhamet…”diyor. Bu sözleri bittiği anda, kafası yan tarafına doğru çevrilmiş halde duran Eletha’yı profilden gördüğün bir pozisyonda, Eletha birden kafasını çevirmeden bakışlarını sana çeviriyor ve“Sığındığın yalanların mı yoksa kendince bahanelerin mi?”diyor adeta bir infaz emrinin hissettirdiği soğuklukta.

Eletha, birkaç saniye daha bakışlarını üzerinde tutmasının ardından tekrar gözlerini odanın içinde çevirmeye başladığında“Şu sebeple bunu yaptım, bu düşüncenin peşinden gittim, nefes almak için nefes kestim ya da ne bileyim… Bir sebep… Sadece ufak bir sebep.”diyor. Bu sözlerinin ardından bu kez başını da sana doğru çeviren Eletha bakışlarını bir kez daha sana odaklarken“Sebepsiz bir hayatın içinde, yersiz tesadüfler ve düşüncelerle mi yaşamayı seçtin yoksa sözlerinden fazlası mısın Theo? Ne laf kalabalığını ne de kelime oyunlarını severim. Bu yüzden, sana tek bir kez soracağım.”diyor. Bu sözlerinin tamamen anlaşılır olduğunu görmek için birkaç saniye duraksayan Eletha ardından“Sen kimsin Theo?”diyor ve gözlerini dahi kırpmadan bakışlarını üzerinde tutmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

15 Apr 2024, 20:56

Gayet mantıklı bir şekilde sebep sonuç ilişkisiyle anlattığım olaylar silsilesi hiçbir işe yaramadı. Keşke o sondaki merhamet vurgusunu yapmasaydım. Sanki oraya kadar iyi kötü idare etmiştim ama tek kelime yüzünden hiç beklemediğim bir tepki aldım. Gyugnal ile eskiden tanışık oldukları için Urilirn ve yeni dostumun da arkadaş olabileceğini düşünmedim. Gerçi verdiği tepkinin sebebinin eski arkadaş olmaları olduğunu düşünmüyorum ama bu ihtimali göze alıp daha sade bir şekilde kendimi ifade etseydim çok daha güzel olacaktı. Şimdi sadece elimde tek bir şans kaldı. Öyle uzun uzun kendimi açıklayabilecek bir konumda da değilim. Kısa ve öz bir şekilde karşımdaki yüce varlığın ilgisini çekmem lazım.

Bu sefer farklı bir strateji ile yola başlamaya karar verdim. Tamamen dürüst olursam bir ihtimal güvenini kazanabileceğime inanıyorum. Bu yüzden göz kontağını kesmeden "Uyandığımdan beri sadece eğlenmek için etrafta dolaşan basit birisiyim o kadar. Yaptığım küçük şakaların bu denli büyük sonuçlar yaratabileceğini hiç düşünmemiştim ama yaptıklarım yüzünden pişman değilim." diyeceğim. Beklediğimden biraz daha uzun bir açıklama oldu. Umarım bu sefer onu sakinleştirmeyi başarabilirim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 Apr 2024, 09:55

Bakışlarını bir an olsun bile üzerinden ayırmayan Eletha, adeta ağzından çıkacak tek bir kelimeyle hükmünü verecek katılıkta beklemeye koyulurken, onun bu bekleyişini uzatmıyor ve cümlelerini kurmaya başlıyorsun. Eletha’nın donuk yüzü ve keskin bakışları, sözlerin hakkında onun hissettiklerini anlayabilmen konusunda sana pek yardımcı olmuyor. Dolayısıyla bu aşamada elindeki son şansı boşa harcayıp harcamadığın konusunda da tereddütlerin giderek artıyor. Nitekim Eletha sözlerin sonlandığı anda bir anda anlamsızlaşan bir boşlukta sende tuttuğu bakışlarına derin bir iç çekiş eklerken, tüm bunların anlamının büyük bir hayal kırıklığı olduğunu düşünmeye başlıyorsun. Elindeki birkaç saniyeyi iyi kullanamayarak Eletha’nın bütün ilgisini kaybetmiş bir şekilde hissetmeye başlamanla birlikte, Eletha da sırtını iyice geriye yaslayarak oturuyor ve ardından Gyugnal’a dönerek“Ne diyorsun?”diyor. Gyugnal sözün kendisine gelmesine şaşırmış gibi bakışlarını önce Eletha’da, ardından ise birkaç saniye boyunca sende tutmasının ardından, sanki konuşarak kendini yormak istemiyor gibi omuzlarını silkmekle yetiniyor. Eletha ise Gyugnal’ın bu cevabından yeteri kadar tatmin olmuş gibi bir kez daha sana dönüyor.

Birkaç saniye boyunca bakışlarını üzerinde tutan Eletha aldığı hafif bir nefesin ardından“Anlıyorum. Sadece eğlenmek isteyen birisin. Keşke böyle bir hayatı yaşayabilseydim…”diyor. Son cümlesinin bir özenmeden ziyade kinayeli bir umursamazlık olduğunu sezmenle birlikte Eletha bakışlarını hızlıca üstünde gezdiriyor ve ardından“İnsan diyarında kendi 11 Havarimi yaratıp işleri yoluna koyabileceğimi düşünüyordum. Ancak gördüklerim, sadece insan olmanın ardına sığınan çaresizler topluluğundan ibaretti. Bu yüzden, kendi 11 Havarimi burada yaratmaya karar verdim.”diyor. Eletha kendinden oldukça emin ve düşüncelerinden bir an olsun vazgeçmeyecek bir netlikte sözlerini dile getiriyor. Bu durum da, ister istemez onun ağzından dökülen her bir cümlenin zihnine kazınmasına neden oluyor. Eletha oluşturduğu kısa bir sessizliğin ardından ise“Ancak bazı kişiler yüzünden bu planım da sekteye uğradı ve 11 Havari için düşündüğüm iki varlık şu an benimle değil. Onların olması kudretimi karşı konulmaz kılabilirdi, lakin şimdi en azından sarsılmaz durumda. Fakat bununla yetinmenin mümkün olmadığını biliyorum. En ufak bir hatamın nelere mal olacağını… Bu yüzden de Theo, boşta kalan iki kontenjanım için kafamdan geçen birileri var.”diyor. Eletha konuyu bir yere getireceğini açıkça belli etse bile, bunu oldu bittiye getirmekten kaçınır gibi sözlerini tane tane ve anlaşılır bir şekilde sıralıyor. Bu noktaya kadar olan konuşmalarını sindirmen için kısa bir süre bekledikten sonra ise“Kudretimin karşısında tehdit olarak ne Azuldir’i ne de diğer Aludirleri görüyorum. Eğer birileri kudretime mani olacaksa, bunun senin gibiler tarafından olacağını düşünüyorum. Hani şu kendilerine Aledes diyen sürgünler… Öldürdüğün Urilirn’in bulunduğu acınası grup.”diyor. Eletha’nın bu sözleriyle, şu aşamada kimleri hedef aldığını açık bir şekilde anlasan da, Eletha’nın kendisine tehdit olarak gördüğü birini, Urilirn’i, öldürmüş olmanın da doğrudan Eletha’ya hizmet ettiğini anlayabiliyorsun. Bu haliyle de küçük şakalarının yarattığı büyük sonuçlara bir kez daha şahitlik ediyorsun.

Sözlerini dile getirmeye devam eden Eletha, özellikle duraksadığı kısımlarda vereceğin tepkilere odaklanmış bir şekilde bakışlarını senden ayırmıyor. Son sözlerinin üzerinde geçen yaklaşık on saniyelik bir sessizliğin ardından ise Eletha“Yani sana teklifim şu olacak Theo… Aledeslerin içine gir ve onları benim yerime hallet. Bunun mükafatı olarak da seni 11 Havarimden biri yapayım.”diyor. Bu cümlelerinin ardından ise başını hafifçe yana eğen Eletha“Merak etme, istediğim şey zor olsa bile sana karanlıkların ardından yardımcı olacağım. Bu yüzden teklifimi iyi değerlendirmeni isterim.”diyerek sözlerini sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

22 Apr 2024, 20:34

Karşılıklı bakışma oyunumuza devam ederken açıklamamı yaptım. Karşımdaki hanımefendinin mimiksiz suratı yüzünden konuşmamın gidişatının iyi mi kötü mü olduğunu kestiremeden bitirip alacağım cevabı heyecanla beklemeye başladım. Konuşmam bittikten sonra aldığım ilk tepki hiç beklemediğim bir iç çekiş oldu. Tek kelime dahi etmeden derin bir çekerek bana bakmaya devam eden mutlak güç karşısında yavaş yavaş sonumun geldiğini düşünmeye başladım. Bana verilen iki şansını da doğru şekilde kullanamadığım için artık bir şeyler yapmak için çok geç kaldığımı düşündüğüm sırada Eletha geriye yaslanarak konuşmaya Gyugnal'ı da dahil etti. Ancak benim can yoldaşım yeni kader arkadaşım Gyugnal sadece bana bakıp omuz silkerek bir kez daha beni hayal kırıklığına uğrattı.

Gyugnal'ın tepkisinden sonra ciddi ciddi yolun sonuna geldiğimi düşündüğüm sırada Eletha tatmin olmuş bir şekilde bana dönerek uzun bir açıklama da bulunmaya başladı. Açıklaması sayesinde ne kadar güçlü biri olsa da karşımdaki kişinin hala daha korktuğu bazı şeyler olduğunu öğrendim. Bu noktada anlattığı hikaye çok ilgimi çekmedi. 11 Havari, Aludirler, Azuldirler filan benim için çok anlam ifade etmiyor. Hatta Azuldir ne demek onu bile tam olarak hatırlamıyorum ama yine de karşıma böyle bir fırsat çıktığı için çok mutluyum. Sonunda kadim dostumun karşısına tam teşekküllü bir ajan olarak çıkabileceğim ve bana yardım edecekleri için yapabileceğim şeylerin sınırı da olmayacak. Hepsinden daha iyisi ise ileride belki ikili belki üçlü ajan bile olabilirim. Sonsuz ihtimalin olması beni çok eğlendiriyor. Karşımdaki altın tepside teklif sayesinde uzun bir süre hiç sıkılacağımı sanmıyorum.

Kısa bir süre bekledikten sonra gülümseyerek "Beklememizi veya düşünmeme gerek yok. Seve seve verdiğiniz görevi yapmak için elimden geleni yapacağım." diyeceğim. Bir anda bu görev sayesinde kodamanların arasına girdiğim için içimde tarifi olmayan bir duygu var. Her şeyden çok yeni 10 arkadaşımı daha doğrusu 9 arkadaşımı merak ediyorum. Umarım Gyugnal ve Eletha'nın aksine çok daha eğlenceli tiplerdir.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
Locked

Return to “İblis Diyarı”