Karanlığın içindeki haykırışların, karşında duran Agrupnia’nın yüzündeki kasların hiçbirini hareketlendirmiyor. Buna karşılık, ağzından çıkan her bir kelime karanlığı eziyor ve her bir kol savuruşun ezilen karanlığı sonsuzluğa süpürüyor. Kimi zaman ağzından çıkan tükürükler karanlığı yeşertmek ister gibi savrulurken, aldığın her bir derin nefes ciğerlerini parçalamak istiyor. Tüm sözlerin sonlandığında ise, alnında biriken ter damlaları yere doğru süzülmeye başlıyor. Yere düşen birkaç ter damlasına gözü takılmış gibi görünen Agrupnia kafasını kaldırıp tekrar yüzüne baktığında “Ben nasıl mı güçlü oldum?” diyor. Hemen ardından ise kafasını hafifçe iki yana sallayarak “Sana bunu düşündürten nedir Inias?” diye soruyor. Konuşmaya devam edeceği belli olan Agrupnia birkaç saniye yüzüne baktıktan sonra “Komutan olmam mı? Yoksa üzerinde hissettiğin baskım mı?” diyerek sorularına devam ediyor. Cümlelerinin arasında hafif boşluklar koyan Agrupnia “Ben de senin gibi bir bilinmezin içinde açtım gözlerimi. Seninkinden daha karanlık değildi kalbim… Veya gözlerim seninkinden fazla görmüyordu. Ancak bir şeye inandım Inias, tek bir şeye!” diyor. Sol elini yavaşça kalbinin üstüne doğru götürüp yumruk yaparken “Buna!” diyor. Elini yavaşça aşağıya indirirken, sanki serin bir rüzgar dalgası saçlarını tarayıp geçiyor, hiç olmaması gerektiği şekilde.
Agrupnia gözlerinde tuttuğu sabit bakışlarıyla “Kho’Raktar ile nasıl bağ kurdun Inias? O bir devdi, yanılmıyorum değil mi? Koskocaman bir devi, bu koca bilinmezlikte belki de bir kum tanesi bile olmayan vücuduna nasıl sığdırdın? Daha vahimi… Hiçbir şey bilmiyorken, koskoca bir devi nasıl hükmün altına alabildin?” diye soruyor. Bu sözlerinin ardından kafasını hafifçe sağa eğen Agrupnia “İstediğinin onda birini bile sana verebilecek olsam Inias, inan bunu hiç düşünmeden sana verirdim. Ancak istediğin şey bende değil… Hiç kimsede değil! Seni sen yapacak olanı, senden başkası nasıl bilebilir ki?” diyor. Bu sözlerinin ardından bakışlarını senden gelecek cevaplar veya hareket için kilitleyen Agrupnia, yine de yanından çekip gidecek gibi görünmüyor.
Agrupnia gözlerinde tuttuğu sabit bakışlarıyla “Kho’Raktar ile nasıl bağ kurdun Inias? O bir devdi, yanılmıyorum değil mi? Koskocaman bir devi, bu koca bilinmezlikte belki de bir kum tanesi bile olmayan vücuduna nasıl sığdırdın? Daha vahimi… Hiçbir şey bilmiyorken, koskoca bir devi nasıl hükmün altına alabildin?” diye soruyor. Bu sözlerinin ardından kafasını hafifçe sağa eğen Agrupnia “İstediğinin onda birini bile sana verebilecek olsam Inias, inan bunu hiç düşünmeden sana verirdim. Ancak istediğin şey bende değil… Hiç kimsede değil! Seni sen yapacak olanı, senden başkası nasıl bilebilir ki?” diyor. Bu sözlerinin ardından bakışlarını senden gelecek cevaplar veya hareket için kilitleyen Agrupnia, yine de yanından çekip gidecek gibi görünmüyor.



