Uyanış (Dina)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

30 Jan 2023, 15:26

Etinden alıp ağzına atacağın lokmayı, senden daha iştahlı bir şekilde bekleyen Gialdir, etten aldığın hazzı da seninle paylaşır gibi duruyor. Etin lezzetine yönelik kelimelerinin Gialdir’in gururunu okşadığını her halinden anlayabiliyorsun. Hafiften kabarttığı koltuklarıyla gururunu sergileyen Gialdir, kadehine doldurmak için bir şaraba uzanıp onu doldurmasının ardından sana doğru kaldırarak cümlelerine karşılık veriyor. Aldığı yudum sırasında yaptığın konuşmadan sonra Gialdir’in yüzünde bir gülümseme oluşuyor. Ancak bu anda, iblisine yönelik sözlerin sanki zihninde yeni bir perde açıyor.

Bir anda zihninin içindeki boşlukta gözlerin açılmış gibi olduğu anda, karşında tüm vahşiliğiyle duran Vybukh’u görebiliyorsun. Senin için biraz ani olan bu buluşma, zihninde var olan ayrı bir evren ile reel hayatın bir karmaşasına dönüşüyor. Sanki gözlerin hem Gialdir’i hem de Vybukh’u aynı anda görebiliyor, ancak ikisi arasında hiçbir şey olmaması seni olduğundan daha özel kılıyor. Vybukh ise, seslenişinden pek de mutlu olmayan bir şekilde “İnsan! Hem de kendisine zoraki boyun eğmiş olduklarıma bayılırım!” diyor ayan beyan seni kastederek. Bir yandan da Vybukh bilediği dişlerini sana göstermekten geri durmasa bile, bu aşamada sana veya zihnini bir saldırıda bulunma gayesinde durmuyor gibi görünüyor. Bu durum elbette sorgulaman gereken bir şey olsa da, önceliğini başka işlere veriyor ve konuşmana devam ediyorsun.

İblis Lordu Vagror’un ismini andığın sırada, Gialdir’in vereceği tepkiyi ölçmeye çalışıyorsun. Elinde tuttuğu kadehinden bir yudum alan Gialdir bu isme karşı çarpık bir gülümsemeyle tepki vermekle yetiniyor. Bu tepkinin altını herhangi bir duyguyla doldurmak senin adına pek de mümkün görünmüyor. Zira korku, heyecan, gurur ve daha nicelerini bu çarpık gülümsemeyle ortaya koymak mümkün geliyor sana. Ancak bozulmamış duruşu ve keyfi, zikrettiğin isme karşı en azından senin karşındayken, Gialdir’in olumsuz bir davranış veya tutuma girmeyeceğini de gösteriyor. Cümlelerine devam etmenin ardından ise, Gialdir pek de şaşırmamış ancak yine de ilgisini çekmiş bir olaya karşı sergileyebileceği şekilde, doğrudan bir merak duygusunu sana yönlendiriyor. Ne var ki, cümlenin sonuna geldiğin anda, Gialdir’in tüm bu merak duygusunun bir anda farklı yönlere savrulduğunu görüyorsun. Belki fantezi belki de sapıkça… Ancak Gialdir, artık çoktan Vagror’u veya Azuldir’i unutmuş gibi duruyor.

Gialdir şarabından bir yudum alarak kendisini toparlamaya çalışıyor ve bu yudumu birkaç yudum daha izliyor. Bu yudumlama faslı sırasında senden kaçırmaya çalıştığı gözlerini, en sonunda seninkilerle buluşturduğunda “Azuldir adına üzüldüm. Ancak onun bir yolunu bulacağına inanıyorum. Kendisi pek marifetli biridir.” diyor. Pek de gerçekçi durmayan bu üzüntü faslının ardından esas ilgisine, yani sana dönen Gialdir “Ancak bundan sonra korkmaman için zaten senin yanındayım. Bizler dediğin gibi iblislerle anlaşma yapıp, onlarla diğerlerinin icabına bakıyoruz.” diyor. Hemen ardından ise yüzüne yayılan bir gülümsemeyle sana bakmayı sürdüren Gialdir “Çirkin veya güzel… Amaca hizmet ettiği sürece bir sorun görmüyorum. Ne de olsa, önemli olan işlevi, öyle değil mi?” diyor iblis dışında bir şeylerden bahsedermiş gibi imalı bir tonla.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

31 Jan 2023, 05:01

Hala sınırına ulaşmamıştı. Sıkıntıdan alacağı bıkkınlığı hissedebilirken, hala yaşadıklarına oldukça meraklı yaklaşıyordu. Hayatın özünden tattığı her lokmayı önce ağzında geveliyor ve yuvarlıyor, sonrasında içinde sindiriyordu. Yavaşça, ancak anlayarak. Tadına vararak. Sıkıldığı noktada her şeyi devirmeye hazır gibiydi. Gialdir'in bu kadar iştahlı bir şekilde lokmalarını çiğnemesini beklemesi, Dina'yı bir noktada düşünmeye iterdi. Yemeklerin zehirli olması ve onu oracıkta zehirlemesi elbette düşünebileceği ve ihtimal verebileceği bir şeydi. Sorun şu ki, Gialdir'in sakladığı bir şey varsa dahi bunun kötü niyetli olabileceğine pek ihtimal vermiyordu. Nedense onun içindeki kurnazlık şu an Dina için tehlike arz etmiyor gibiydi. Bu durumun neticesinde, sözlerini de bitirmişken bir başka şekilde bakmaya itmişti gözleri onu. Yine garip bir anı deneyimlemişti.

Bu sefer başkalaşmış bir nefes, berrak bir görüyle birleşmişti. Vahşet, tam karşısında dişlerini bilemişti. Ucube, tüm iğrençliğiyle sırıtmıştı.

Lanet olası. Boyun eğmiş olanlarmış... Dina'nın tek yapmayacağı şeydi. Gerekirse bedenini parçalamasına izin verir, kendisini çiğ çiğ sunardı. Yine de öyle çirkin bir yaratığın kölesi olmazdı. Bir noktada Vybukh denen yaratık, çekilesi bir şey değildi. Ancak Dina ondan kurtulmak istemiyordu. Nedense bu vahşi ilkellik, bu kör cahillik ona eğlenceli geliyordu. Bir noktada Vybukh ile farklı bir patikaya yol alabilirdi. Fakat bu patronluk taslama mevzusu onu ciddi anlamda çileden de çıkartıyordu. Buna sonra çözüm bulmalıydı. Yüzü ekşi bir şekilde gülerken bir kaşının neredeyse yukarı doğru seyireceğine şahit oldu. Minik bir nefesle kendini toplarken Gialdir'e geri döndü.

Dina'nın cümlelerinde özenli olarak Vagror'un ismi geçmişti. Bu noktada pür dikkat Gialdir'in tepkisine bakmıştı. Fakat sadece çarpık bir tebessüm ile geçiştirmişti. Bu noktada Gialdir'in korktuğu ya da dehşete düştüğü söylenemezdi. Bu mevzu sandığı kadar ciddi olmayabilirdi de. En azından karşılaştığı ve Aludir olduğunu bildiği bu kimselerin kendilerine güvenen insanlar olduğunu çözebiliyordu. Bunun haricinde Gialdir'in tutumundan başka bir şeyi çözebileceğini düşünmüyordu. Son cümlelerinden sonra ise yüz ifadesi sadece aklında kurduğu kirli hayalleri döküyordu kirli sepetine. Erkekler, çok da karmaşık değiller.

Azuldir hakkındaki kelamı da oldukça kısa ve basitti. Dina'nın bundan çıkardığı sonuç ise onu hiç ama hiç umursamadığı idi. Sonraki cümleleri ise Dina için ninni vızıltısındaydı. Büründüğü kişilik, Gialdir'i bu noktaya getirmişti. Bir noktada sınırlarını test etmeye çalışıyorsa, buna katlanabileceğini de bilmeliydi. Dina için oyunun sonu yoktu. Işıklar söndüğünde, boğazından geçen hava artık geceye karıştığında oyun biterdi. Gialdir'in baskın bir erkek olarak onun üzerine kabus gibi çökmesi, onu sindirmesi, koruma vaadi vermesi ya da sapkın fantazilerine alet etmesi onun için hiç bir şey ifade etmiyordu. Buna katlanabilirdi. Fakat oyunu kuralına göre oynaması gerekiyordu.

"Ah.. Gialdir-tatlım... Çok haklısın!" diyerek ilk salvoyu savuşturdu. Onu geçiştiriyor gibi olmamak için bir sonraki cümlesine hızlıca girmeyi düşünüyordu. Sonuç olarak onun da bir Aludir olduğunu biliyordu. Dina bir noktadan sonra özgürlüğünün de kısıtlanacağını biliyordu. Burada ona verilen yemek, ısı ve yatak pek tabii bir şeylerin karşılığını almak üzerineydi. Birilerinin emrine girecekti. Bu hayatı kendisi seçmiş olsa dahi bunun nedenini bir türlü anlayamıyordu. Anlamak için kendisini zorlasa dahi aklına böyle bir hatıra gelmiyordu.

"Bundan sonra ne olacak? Başıma neler gelecek?" Bu sorunun gizli bir anlamı da vardı. Gialdir için bu görülebilir olsa da Dina kendisini yinelemeyi uygun gördü. Tebessümünün dozunu arttırdı ve şarabından yudumunu almak üzere kadehini kaldırdı. Gösterişli kadehi mertub dudaklarıyla buluşturmadan hemen önce tekrar konuştu. Gözlerinin içi yine titriyordu. Mehtap ve gün batımını birleştiren bir yüz ifadesi takınıyordu. Neşeli, endişeli. Yemeğin ve verdiği orada olmayan sahte mahmurluğu abartmadan göstermeye de başlamıştı.

"Bize ne yapacağımızı kim söylüyor? Ben öyle herkese güvenmem... ~~Sen.. Sen söylersen yapabilirim ama."
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Feb 2023, 15:40

Kurduğun cümlelerle birlikte, adeta gururu okşanan ve kendine güveni tazelenen Gialdir’in yüzündeki masumiyetten uzaklaşan tebessümü net bir şekilde görebiliyorsun. Özellikle son cümlelerinden sonra, sanki avını dilediği pusuya düşürmüş bir avcı gibi bakışlarını keskinleştiren Gialdir “Benim söyleyeceğim şeyleri yapmak zorunda değilsin Dina. Ayrıca buradaki insanlara güvenme konusunda da bir sıkıntı olmasın. Biraz rahatla ve gevşe.” diyor. İlk iki cümlesinde gerçek bir samimiyet ortaya koyan Gialdir’in son cümlesiyle bu amaçtan saptığını ve zihninde canlandırdığı senaryolardan birine savrulduğunu fark edebiliyorsun. Ancak sorduğun sorular neticesinde, artık iplerin onun elinde olması nedeniyle konuşmaya giremiyor veya Gialdir’in fantezilerini okşayacak cümleler kuramıyorsun.

Gialdir şarabından bir yudum daha almasının ardından kadehi masaya bırakıyor ve sırtını sandalyesine iyice yerleştirdikten sonra “Anladığım kadarıyla sen de uzun uzun konuşmaların taraftarı değilsin. Bu yüzden senin için kısa ve özet geçeceğim. Zaman da kaybetmemiş oluruz.” diyor. Tıpkı az önceki konuşmasındaki gibi, tonlamasını yine son cümlesinde değiştiren Gialdir derin bir nefes almasının ardından “Seninle ilk yapacağımız şey… Yani bu iblis olayları bakımından ilk yapacağımız şey, bağ kurduğu o çirkin iblisini kontrol altına almayı sağlamak olacak. Bunu başardıktan sonra da muhtemelen bir organizasyona gireceksin. Sonrasında, o organizasyon çerçevesinde özgürce takılacaksın. İblisleri yok edecek ve iyi bir Aludir olmaya hak kazanacaksın. Olay aslında bu kadar.” diyor. Bu cümlelerinden sonra tepkini ölçmeye çalışan Gialdir birkaç saniye süren sessizliğinin ardından “İblisini kontrol altına almak için yapmamız gereken ilk şey, onunla irtibata geçebilmek. Şu an zihninin içinde bir yerlerde, muhtemelen sana bileniyor olsa da, onu hissedemiyor ve duyamıyorsundur. Bu sorunu ortan kaldırıp, kimin efendi olduğunu göstererek işe başlayacağız.” diyerek cümlelerini sonlandırıyor. Bu andan sonra kadehine uzanan Gialdir, bir sorun veya problemin olup olmadığını bakışlarıyla soruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

02 Feb 2023, 04:45

Gözleri bir anda odaklandığı zihnin tembellik ile bezeli tüm o fırsatçılığından kaçmak istemişti. Konuşulanlar ve Dina'nın hisleri çokça monotondu. Hissetmediği şekilde yaşamak insan için bir nebze zulümdü. Bu noktada Dina farklı bir maskeye geçebileceğini biliyordu. Yine de risk almak istemedi. Gialdir'in ses tonu her değiştiğinde, kontrolü her kaybeder gibi olduğunda Dina için sorun büyüyordu. Karşısında, ona yardım etmeye hevesli bu genç adamı sebepsiz yere perişan etmek istiyordu. Onu sevmiş miydi? Belki. Güzel kelamı, hoş bir gülüşü bir de minnettar olmasını gerektiren bir sofrası vardı. Büyükçe bir yüreği, hayalleri ve onun da dahil olduğu planları da olmalıydı. Dina için ise tüm bunlara sahip olması, onu parçalamaması için bir sebep değildi. Bunu nasıl yapabilirdi? Yapmalı mıydı? Bu etik miydi, doğal mıydı yoksa iyi miydi... Eğlenmiyordu. Eğlenebileceği eşiği geçmeliydi. Gialdir'in yardımını tümüyle alacak ve o ucubeyi hizmetine sokacaktı. Eğlenmek için başka bir yol görünmüyordu kendisine. Gialdir'in ilk sözlerinden sonra şarabından bir yudum almış ve pespembe dilini bir çarşaf gibi dudaklarına sererek, kurutmaya başlamıştı. Şarabın rengi dudaklarını ahenkle boyarken, gözleri zaman zaman Gialdir'e kaymaya devam ediyordu. Bir utanç dalgası ile sakin ve usulca gözlerini kaçırırken, mağrur duruşlu adama adeta bir fırsat sunuyordu.

Tam da düşündüğü gibi, Gialdir iblisi nasıl kontrol edebileceğini; dahası nasıl kontrolünü güçlendireceğini söyleyecek gibiydi. Bunun mümkünatı üzerine Dina da düşünmüştü. Gialdir'in ilk bahsettiği temellerdi. İblisle irtibata geçmek. Bunu az önce yapmıştı. Vybukh da onunla iletişime geçebiliyordu. Normal şartlarda bunu yapabiliyor olsa bile, Gialdir'in bunu belirtmesindeki asıl amaç neydi? Basit. Henüz ehlileştiremediği vahşi ucubenin aralarında onun dahi anlayamadığı bu garip kontratı yırtıp atması içten bile değildi. Bu olduğunda, bedeni yahut zihni tehlikeye girebilirdi. O nedenle, Gialdir'in sözüne itimat etmeye bir süre daha devam edecekti. Bu dünya hakkında o kadar bir şey bilmiyordu ki, günün sonunda eğlenceyi hep ertelerken buluyordu kendisini. Gialdir'in Aludirler ve organizasyonlar ile ilgili ettiği kelamlardan sonra ise içindeki sıkıntının dozajı git gide artmıştı. İçinden, Almazath ile gitsem, farklı mı olurdu acaba? Diye geçirmeye başlamıştı bile. Sıcak bir yuvayı en baştan beri aramıyordu. Toz ve toprak içinde, çamurun ayaklarını bitap düşürdüğü bir bataklıkta ölümüne eğlenmek istiyordu. Borçlu olmadan yaşadığı, vahşeti tattığı; en önemlisi içindeki şiddeti bastırmak zorunda kalmadığı bir yaşam.

Kalbi her attığında, davullara hiddetle vuruluyordu. Şiddet, gizlemek zorunda olduğu ehemmiyetli hazinesiydi.

"Ben.. Efendi mi olacağım? Eh... ~~Ben... efendim olur sanıyordum...." diye girdi söze. Ona göre hava hoştu. Her şeyi bilen, Dina'yı da bildiğini ve anladığını sanan biri vardı karşısında. Sözlerine devam etmeden önce Vybukh'a seslendi. Gialdir'in aksine ona saygılı ve efendi bir üslup ile konuşmak zorunda değildi. En azından dürüst olabildiği, maskesini takmadığı tek varlıktı. Şu an için elinde olan en büyük kozdu ve yüksek ihtimalde zihninin bir köşesinde oturmuş, Dina'yı öldürme planları yapıyordu. Ondan nefret etmesi problem değildi Dina için. Emrine girmesi önemliydi. İçinden seslendi yine.

"Bir bilmecem var ucube." Derince nefeslendi. Güler gibi oldu. Gülmedi. "Yeşildir yaprak gibi, dişlidir tarak gibi, ağlayarak yanaşır, mama için yalvarır." seslendikten sonra gerizekalı iblise düşünmesi için biraz süre tanımayı düşünüyordu. Eğer bir süre daha ondan ses gelmezse son kez seslencek ve adını söyleyecekti. Sonrasında ise Gialdir ile girdiği minik diyaloğa devam edecekti. İki elinin işaret parmağını birbirine doğru bastırarak tekrar söz almayı düşünüyordu.

"Bazen konuşuyoruz iblisimle. P..pek sevmiyor beni evet. Ona yemek verebilir miyim? Beni dinlemesi için ne yapmalıyım? Yemek istiyormuş beni... Gialdir-tatlım, öğretir misin bana? "
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Feb 2023, 11:21

Gialdir’e karşı söylediğin ilk cümlelere karşılık, yüzündeki gülümsemeyi senden esirgemeyen Gialdir şarabından bir yudum alıp diliyle dudaklarını lezzetlendirdikten sonra “Dina… Biz Aludirleriz, elbette efendi olacağız.” diyor büyük bir özgüven ve kendini beğenmişlikle. Normal şartlar altında, bu kendini beğenmişliğin itici bir yanı bulunsa bile, Gialdir’in bu ana kadar olan sözleri ve tutumlarını göz önüne aldığında, bunun kendini beğenmişlikten değil, daha çok bir inançtan ileri geldiğini anlayabiliyorsun. Bu durum da Gialdir’in itici yanını ziyadesiyle yok ediyor gözlerinde.

Vybukh’a seslenmenin akabinde, dişlerini karanlıkla bileyen iblis azılı bir düşmanıyla karşılaşmış gibi gözlerini üzerine dikmiş bir halde seni dinliyor. Ne sözlerin ne de bilmece umurunda değilmiş gibi duran Vybukh sana bir cevap vermek yerine doğasına yaraşır bir şekilde hırlamakla yetiniyor. Ancak senin cevabı söylemenle gözleri öfkesiyle parıldayan Vybukh, senin ilgini Gialdir’e yönlendirmenle birlikte adeta zihninden yok olup gidiyor.

Bir kez daha söze giriştiğin anda, söylediklerin Gialdir’in şaşırmasına neden oluyor. Sözlerinle birlikte kadehinden alacağı yudumu bile duraksatan Gialdir, şaşkınlıkla sana bakmaya devam ediyor. Ancak bu şaşkınlık, birkaç saniye içinde hayranlığa evrilirken sorularını sorarak konuşmanı bitiriyorsun. Gialdir ise son anda elindeki kadehi fark etmiş gibi bir hareket yaptıktan sonra şarabından bir yudum alıyor ve kadehi masaya koyuyor. Ardından gözlerini doğruca gözlerine diken ve derin derin sana bakmaya başlayan Gialdir “Bunu söylemem belki tuhaf kaçacaktır, ancak güzel olduğun kadar inanılmazsın da Dina.” diyor saklayamadığı hayranlığını dışa vurmaktan çekinmeyen bir şekilde. Ancak Gialdir her ihtimale karşı sözlerine açıklık getirmek ister gibi geriye yaslanırken “Normal şartlar altında, iblislerle iletişime ancak ona hükmetmeyi öğrendiğimizde yapabiliriz. Ancak sanırım Almazath ve Azuldir ile ilgili olan hikaye nedeniyle, bu süreci bir şekilde ileriye sarmışsın. Gel gör ki, bu senin hala daha iblisine hükmedebildiğin anlamına gelmiyor. Onu çağırmayı ve geri postalamayı da bilmelisin.” diyor. Bunları söylerken hafif gurur belirtilerini de sergilemekten geri durmayan Gialdir son olarak önce masaya, sonra sana bakmasının ardından “Ancak bunun için başka bir yere gitmemiz gerekiyor. Eğer doyduysan ve hazırsan, şu seni yemeye hevesli iştahlı dostumuza haddini bildirelim.” diyor gülümseyerek.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

07 Feb 2023, 05:44

Aciliyeti olan birkaç iş nedeniyle 1-2 gün boyunca yazamayacağım.
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 Feb 2023, 12:54

Off Topic
Konudaki pasiflik sınırı geçici bir süreliğine kaldırılmıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

27 Feb 2023, 03:11

Uzunca bir süre gözlerinin şehla bir şekilde boşluğa dikildiğini farketti. Genç adamın sözleri kulaklarının paslı kapısını gıcırdatmış ve zihninin köhne bir odasında koltuklara oturmuşken, sanki yaşadığı sosyal gerilim fazla geliyormuşcasına büründüğü hali kaybetti. Sanki o cici, utangaç ve ürkek kız gitmişti. Kendisinden ve mesleğinden bahsederken egonun şaşalı hezeyanından beslenen hamaset dolu sözler karşısında pençelerini çıkarmak istedi. Bir kaplan gibi olabilirdi. Bir kaplan gibi hırlar, atılır ve devasa pençeleriyle suratını darmadağın ederdi. Ancak değildi. Sinirli, yalancı bir zavallıydı. Bundan keyif duyan, her şeye rağmen bu ezikliği en büyük zırhıymış gibi üzerine giyen. Ucubeler diyarında olduğunu biliyordu. Ancak henüz adımını attığı bu diyarda ondan zıpkını yokmuş gibi hissediyordu. Kim eline su dökebilirdi ki?

Düşündü bir an. Gialdir'in tüm sözlerine o ana kadar gülerek yanıt vermişti. Onun bu kadar da alçak gönüllü olmadığının farkındaydı ancak narsist bir yanı yoktu. Yardımcı olmak istiyordu. Bunu isteme sebebi, Dina'nın gül çehresi değildi elbet. Bir noktada kendisinin biricik çıkarı için, bir nevi kendi kendisini mamalamak içindi tüm çabası. Yine de insani, yine de hayırlı bir çaba. Dina'nın hor görebileceği cinsten bir durum yoktu ortada. Gialdir için bu son derece normaldi. O nedenle onu itici bulmuyordu. En azından onun suratını parçalamak ya da onu patlatmak istemiyordu. Azuldir'i ilk gördüğü an bunu yapmak istemişti. Bunun en büyük sebebi elbet ki onun bir tehdit olma ihtimalinin yüksekliğiydi. Gialdir'e olan güveni daha az dahi olsa, nedensizce içindeki bir güdü onun daha az tehlikeli olabileceğine işaret ediyordu. Aptal değildi ancak. Bunu hissediyordu.

Gialdir'in onu övmesi ve ardından konuşmaya başlaması ile aklındaki bazı taşlar da yerine oturmuştu. İblisler ve Aludirler arasındaki iletişimin en büyük ayağı aslında bu işin iblislerle başlamasıydı. Bir pakt kurmak için de bir iblisin bunu mutlak kabul etmesi gerekliydi. Vybukh böyle yapmıştı. Her zaman ikinci bir yol vardır. Muhakkak bir iblise zorla baş eğdirmenin bir yolu vardır diye düşündü Dina. Ancak o aşamayı geçmişti. Vybukh onunla iletişim kurmuştu Bunun olabilme ihtimalini dahi o zaman keşfetmişti. Yüksek ihtimalle, yaşadıkları travmatik olayın ardından ucubenin orada gerçekten şaşırmasıydı. Bilerek bunu yaptığını sanmıyordu Dina. Vybukh, yüksek ihtimalle gördüğü görüntüden etkilenmiş ve boş bulunmuştu. Sonuçta o bir gerizekalı.

Sözlerini nihayete erdiren adama doğru buruk bir tebessümle bakarken ateşi sönmeye yaklaşmış bir mum gibi yanaklarını titretmeye gayret ediyordu. Zerrece korkmadığı halde titreyen yanaklarına eşlik eden iki parmağı çoktan çenesinde buluşmuş ve birbirine amaçsızca dolanmışlardı. Gözlerini saniyelerle ondan kaçırıyor ve masaya, duvara ve tavana kaçamak bakışlar attıktan sonra anına yüzüne geri çeviriyordu. Utangaç, sinik ve ürkekti. Titrek sesi, karanlıkta yolunu kaybetmiş bir yarasa gibi; etli duvarlara çarpara çarpa ilerleyen tok bir gümbürtüyle çıkmıştı. Tüm bu tokluğa karşın, sesindeki güvensizlik; ara ara verdiği eslerle kadraja sokuyordu kendisini.

"Git desem gitmez mi ki... Rica etsem... Ben.. Belki de ona kolumdan bir parça veririm bile! Yeter ki beni tamamen yemesin!" Laflarını sıraladıktan sonra derince bir nefes almış ve sesindeki çatallanmaları sanki daha da arttıracağını bildiğinden boğazındaki tükürüğü yutmadan, bir yumru gibi bekletmişti. Tüm vücudunu sarsmaya ve masada baktığı yarım kalmış şarap kadehinden gözünü ayırmadan beklemeye devam etti. Gözleri bir noktadan sonra iyice sulanacak ve asma yaprağı kadar yeşil gözleri bir ton açılacaktı. Islak, hüzünlü. Yine ürkek ve korkak.

"Korkuyorum. Ben.. Başarabileceğimden emin değilim... Ama yine de..."

Tüm bunlardan sonra nefes alacak ve nihayete erdirdiği sözlerinin ardından derince yutkunacaktı. Ellerini masaya yumuşakca koyduktan sonra poposuyla oturduğu koltuğu hafifçe ittirecek ve aheste aheste yükselecekti oturduğu noktadan. Dağınık saçlarına eşlik eden minik gözyaşı damlalarını yeni bir maske gibi giyecekti. Her şeye rağmen gitmeye hazır olacaktı. Korkak ama yine de güçlü. Denemeye hevesli, kararlı. Kafasını 'gidebiliriz' anlamına gelecek şeklinde sallayacaktı.
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Feb 2023, 12:45

Gialdir’in sözlerinden sonra kendine özgü tavırlarınla konuşmaya başlıyorsun. Cümlelerine dilediğin duyguları yüklemenin ardından sonlandırdığın anda, Gialdir sesli ve içten bir kahkaha atıyor. Herhangi bir cümle kurmasa bile, bu kahkahasıyla sana korkmaman gerektiğini veya korkunun yersiz olduğunu anlatmaya çalışıyor. Bununla birlikte, hissettiğin güvensizliği ortadan kaldırmak için kahkahasını kesmesinin ardından gözlerini sana dikiyor ve “Emin değil misin? Yapma Dina, kimselerin yapamadığını yapmışken bana güçsüz ayakları yapma!” diyor samimi bir dostun sitemini dile getirir gibi. Ancak yine de ayaklanmış olman bu konunun da kapanmasına neden oluyor ve Gialdir yavaş kalkışını arzulu gözlerle izlemekle yetiniyor.

Ayağa kalkmanın ardından birkaç saniye seni süzen Gialdir yavaşça olduğu yerden doğrulmaya başlıyor. Bu esnada “Birinin yanına gideceğiz ilk olarak. Umarım onu kısa sürede buluruz da işimiz hemen hallolur.” diyor, sanki aklında başka bir fikir varmış gibi. Yerinden tamamen kalkmasının ardından başıyla kendisini takip etmeni senden isteyen Gialdir, bulunduğunuz odadan çıkıyor ve içinde bulunduğunuz üssün koridorunda ilerleme başlıyorsun.

Boş koridorları arşınlamanız, aşağı katlara ve sonra tekrar yukarı katlara çıkarak devam ediyor. Gialdir sürekli bakışlarını koridorlarda ve bazı odaların içinden gelen seslere odaklasa bile, sonuç itibariyle aradığını bulamamış gibi duruyor. Birkaç katı gezmenizin ardından Gialdir sanki senin varlığını ilk kez hatırlamış gibi sana dönüyor ve “Yordum sanırım, ancak bu işi öyle alelade birine de bırakmak istemiyorum. Bu yüzden sanırım biraz daha aramamız-” diyor ve sözleri bir anda kesiliyor. Gialdir’in bakışları gözlerinden ayrılıp kafanın üstünden arkaya doğru yöneldiği anda, sen de istemsizce arkanı dönüyorsun. Bakışların bir anda kirli sakalları olan, nispeten kirli, yağlı, dalgalı ve uzun saçları bulunan, üzerinde kırışık siyah kıyafetlerden başka bir şey giymemiş 190 cm boylarında ve boyuna uygun sayılabilecek kiloda bir adamla karşılaşıyor. Gözleri bir an önce uykuya dalmak ister gibi duran adam sadece anlık olarak sana bakıp, ardından Gialdir’e hiçbir mimiği hareket etmeden bakmakla yetiniyor. Adımlarını bile zoraki bir şekilde atıyormuş gibi duran adama karşı Gialdir “Abi!” diye sesleniyor, büyük bir hevesle. Gialdir’in tüm bu hevesine karşı adam içten bir bıkkınlıkla ve adeta sizi görmezden gelerek size yaklaşan adımlar atmaya devam ettiği esnada “Senin abin falan değilim Gialdir.” diyor. Kelimelerini hızlı hızlı söyleyen adam sanki bir an önce konuşup gitmek ister gibi bir tavır ortaya koyuyor. Tam bu esnada Gialdir yanından geçip adamın ilerlemesini engellemek ister gibi adamın önüne geçerken “Tamam abi… Yani Gyugnal. Ben de seni arıyordum!” diyor.


Gyugnal
Image


Adının Gyugnal olduğunu öğrendiğin adam, Gialdir’in sözlerine rağmen durma konusunda pek de istekli bir tavır sergilemiyor. Ancak yine de zahmet edip ağzını açan Gyugnal “Saçma bir gün geçiriyorum ve seninle uğraşamayacağım.” diyor. Ancak Gialdir, sanki böylesine bir cümle hiç kurulmamış gibi heyecanını ve hevesini korumaya devam ederek sana dönüyor ve eliyle seni takdim etmesinin ardından “Bak, bu Dina. Yeni iblis diyarında geldi ve bir iblisle bağ kurdu! İblisini uyandırmamasına rağmen onunla konuşabilmiş, inanabiliyor musun?” diyor. Bu sözler üzerine Gyugnal varlığını belli ettiği andan itibaren ikinci kez sana hızlı bir bakış atmakla yetindikten sonra, adımlarına ara vermeden “Ne hoş, aferin Dina. Büyük başarı. Kutluyorum.” diyor tamamen formalite icabı söylediği belli olan sözlerle. Ancak bu aşamada, Gialdir Gyugnal’ın tamamen önüne geçiyor ve onun adımlamasını sonlandırmasına neden oluyor. Bu duruma karşı yüzünde memnuniyetsiz bir ifade beliren Gyugnal, bakışlarını Gialdir’e odaklıyor ve derin bir nefes aldıktan sonra “Gialdir… Dina’da fazladan bir delik olduğu için mi buradasın yoksa başka bir sebebin mi var?” diye soruyor. Bu müstehcen soruyu bile hiç çekinmeden dile getiren Gyugnal’a karşı Gialdir “Abi… Yani Gyugnal! Bu nasıl bir laf? Gerçekten çok ayıp! Ben öyle biri miyim?” diyor. Gyugnal ise hiç bozmadığı bakışları ve mimiksiz suratıyla “Evet.” demekle yetiniyor. Bu konuşmadan epey rahatsız olmuş olan Gialdir bir anda sana dönüyor ve yüzüne yayılan kocaman bir gülümsemeyle sana bakarak “Abim çok şakacıdır! Görüyorsun ya!” diyor durumu toparlamak ister gibi. Fakat bakışların Gyugnal’a döndüğünde, Gyugnal’ın yüzünde okuyabildiğin herhangi bir ifade olmadığını görüyorsun.

Gyugnal ve Gialdir arasında geçen konuşmaya bakılırsa, bu aşamada Gyugnal’ın size yardımcı olmak gibi bir niyeti olmadığını son derece iyi bir şekilde anlıyorsun. Ancak Gialdir’in onu aradığını söylemesi de, ilerleyeceğin yolda ona ihtiyaç duyulduğunu sana gösteriyor. Dolayısıyla, işi tamamen Gialdir’e bırakman halinde, Gyugnal konusunda pek de olumlu bir ilerleme sağlayamayacağını düşünmeden edemiyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

28 Feb 2023, 01:13

Hal ve tavırlarına keskin bir sadelik katıyordu. Bakışları ve konuşmasının ahengini bir daha yakalayamacağından çekiniyordu. Neticede, büründüğü bu kimlik onu uzun süre idare edemeyebilirdi. Kabul etmek gerekir ki Gialdir bir amsalak idi. En azından olmasa bile, verdiği, sezmesini sağladığı hava bu yöndeydi. Bu nedenle davranışları fazla kolay karşılık buluyordu. Neticede onda zaten fazlasıyla yüksek bulunan Dina'ya yardım etme motivasyonunu körüklemişti. Fakat ağzından dökülen kelimelerle birlikte hareket etmeye başladıklarında durumun iç yüzünü kavramıştı. Birini göreceklerini söylemişti. Bu konuda aklına ilk gelen düşünce, bu kişinin bir uzmanlık alanının olduğuydu. İkincil düşünce ise Gialdir'in o kadar da yetkin olmayışı idi. Bu doğru ise biraz zaman kaybetmiş dahi olabilirdi. Onu bir mentor olarak değil de daha çok yol tabelası olarak görüyordu esasen. Yine de onu bu uzun yol boyunca takip etmeyi sürdürüyordu.

Ceylan gibi ürkek her adımı, birbirini takip eden yankılı topuk sesleri eşliğinde sürdürüyordu akışını. Gialdir'in ara ara dönerek özür dilemesi ve ona açıklama yapmasına basitçe gülümseyerek, nazik olarak cevap veriyordu. İçten içe, onun sikik bir salak olduğunu düşünüyordu. Öyleydi de. Gerçekleri birinin onun yüzüne vurması şarttı. Bunu şu an için yapamıyordu. Belki de yapardı. Bir süre daha ilerledikten sonra yine Gialdir'in ona dönüp açıklama yapası tutmuştu. Konuşuyordu ki sözleri yarıda kesildi. Gialdir'in bakışlarının kenetlendiği yöne, yani arkasına doğru döndü Dina. Uzun boylu, heybetli, esmer bir adam geçiyordu. İlk bakışta yorumlayacak olursa herif ciddi anlamda rezaletdi. Sefaletin dile gelmiş haliydi. Bir tanıdığı gibi duruyordu. Dina'nın düşüncesi bu yöndeydi. Gialdir'in ona 'abi' diye seslenmesinden sonra ise bu yararlı bilgiyi cebine attı. Abisiymiş. Onları pek de umursamayan sefalet adam yaklaştığı esnada abisi olmadığını söylemişti. O nedenle az önce cebine attığı bilgiyi tekrar yere atmıştı Dina.

Gialdir'in tekrar söze girişinden itibaren Dina'nın bir tespiti daha olmuştu. Gialdir'in ona karşı rol yapma ihtimali artık daha da düşüktü. Bu sefil ancak onun her konuda daha üstü olarak görünen bu adam da onun bu davranışına şaşırmıyor, aksine onu başından savmaya çalışıyordu. Açıklanabilir bir durumdu bu. İsminin Gyugnal olduğunu öğrendiği adama kendisinden bahsettiği esnada adamla göz göze gelmekten kaçındı. Yere baktı ve iki elini önünde bağladı. Bu esnada zaten konuşmaya bile gönülsüz adamın samimiyetten uzak kutlamasına "Teşekkü.." diyebildi. Duyulabildiğinden dahi emin değildi. Çünkü hemen ardından Gialdir'e bakan adam ağzından çıkan cümle ile az önceki fikirlerini haklı kılmıştı. Gialdir gerçekten bir amsalaktı.

Bu adam... Uzak durulması gereken birisi.

Bu cümle Dina'yı sinirlendirmemişti. Ya da utandırmamıştı. Ancak büründüğü karakterin bundan ürkeceği, korkacağı barizdi. Şaşkın bakışlarıyla hızlı bir refleks göstererek yarım ağızla. "Benim... Deliğim.. Anlamadım..." Bakışlarını devasa adamdan kaçırarak Gialdir'in ardına doğru bir adım aldı. Sanki onun korumasına ihtiyacı varmış gibi davranıyordu. Her şeye rağmen Gyugnal'a karşı rahat değildi. Gialdir'in ardına bu denli girişi onun gözünden biraz olsun daha az dikkat çekmekti. Anlayabilirmiş gibiydi bir şeyleri. Normal şartlarda bu adam hakkındaki düşünceleri herifin belalı olduğu yönündeydi. Dina zorunda kalmadıkça bu kadar belalı bir herifle uğraşmak istemezdi. Fakat bir şekilde istediğine de ulaşması gerekiyordu. Konuşmayı denemeliydi. Eğer bu konuşma formu yemeyecekse, başkaca söyleyecek bir şeyler bulurdu. Ancak adım atmaya dahi takati olmayan bu ucubeyi sinirlendirip hepten isteksiz hale getirmek de istemezdi. Ne konuşacaksa dikkatli seçmeliydi. Çünkü Gialdir salağından hayır gelmeyecekti.

"Eğer bana yardım ederseniz bir gün size borcumu ödeyeceğimden kuşkunuz olmasın. Belki bir gün ben de size yardım edebilirim. Bir Aludir olarak. Ya da bir insan. Fark etmez."

Az önceki tavırlarından ayrılamayacak ve fark edilemeyecek kadar ürkek başladığı sözlerine daha ciddi bir perspektifte devam etmişti. Ses tonu kurduğu her kelimede biraz daha kalınlaşırken, bağladığı her bir öbek ciddiyetinin temellerini perçinlemişti. Kelimeleri bittikten sonra nihayet kafasını kaldırıp heybetli adamın gözlerine anlık olarak bakmıştı. Kaşlarını çatmış ve kararlı olduğunu ona göstermişti. Ancak onun görmek istediği şey bu muydu? Cık. Böyle tiplerin dertleri genelde bu kadar basit değildir. Dünyevi dertleri yoktur bunların.

Dina için bu; cevabını öngörebildiği basit bir gizemdi. Barizdi. Onu heyecanlı kılan da buydu. Yokuş çıkmak varken, yuvarlanmak istemiyordu.
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
Locked

Return to “Aludir Üssü”