Theo; Her ne kadar zihninde bir şekilde varlık bulmuş ve sana seslenen şeye bir soru yöneltsen de, bunun herhangi bir şekilde karşılığını alamıyorsun. Ancak ilginç bir şekilde, tüm bu olan bitenlerden dolayı kendini güçlü ve oldukça muzip hissediyorsun.
Genel; Yaşanan olay karşısında, her ne kadar sakinliğinizi korumaya çalışsanız bile, bir şekilde kanınızın damarlarınızda aynı şekilde akmadığını hissedebiliyorsunuz. Sanki bu kez karanlık sizi değil de, siz karanlığı sarmalıyormuş gibi varlığınızı ortaya koyuyorsunuz. Uphin ve Melades’in şaşkın bakışları ve sözleri, içinde bulunduğunuz durumu daha karmaşık bir hale getirirken üzerinize çöken ağırlığın iyice farkına varıyorsunuz. Vücudunuzu kaplayan parıltılar adeta sizinle bütünleşmiş gibi görünürken, bir anda bu parıltıların artmasıyla birlikte vücudunuza pompalanan enerjiyle dolmaya başlıyorsunuz. Kısa bir süre sonra bu parıltılar, adeta tüm karanlığı yok etmek istercesine etrafını aydınlatmaya başlıyor ve Melades ile Uphin istemsizce sizden uzaklaşarak kendilerini koruma altına almaya çalışıyorlar.
Vücutlarınızdan yayılan parıltılar, karanlığın tek amacını gerçekleştirmek ister gibi etrafı kuşatmaya başlıyor. Vücutlarınızdan yayılan ısı artık kemiklerinizi bile eritecek gibi hissettiriyor. Fakat, yine ve yeniden bu durumdan hiçbir rahatsızlık duymuyorsunuz. Şaşkınlığınız ve istemsiz memnuniyetiniz arasında yükselen ve daha belirgin hale gelen parlaklıklar, kendinizi daha güçlü hissetmenize neden oluyor. İşin daha ilginç yanı ise, bu hissi daha önce karşılaştığınız iblislere karşı hissetmiş olmanız oluyor. Karşılaştığınız iblislerin baskın tonlarını, yaydığınız auradan hissedebiliyorsunuz. Bu halinizle, içten içe tıpkı söylendiği gibi bir iblis olduğunuzu düşünmeye başlıyorsunuz.
Henüz yaşadıklarınızın şaşkınlığını ve anlamsızlığını üzerinizden atamamışken, bir anda hareketlenen ayaklarınız size bir kez daha neler olup bittiğini sorgulatıyor! Sıktığınız yumrukların havada savrulduğunu gördüğünüz anda, Archon Theo’ya saldırmış oluyor! Theo da aynı şekilde Archon’a karşılık verirken, Esther de bu ikiliye dahil oluyor! Archon ve Theo arasında başlayan yumruklaşmaya Esther’in de katılmasıyla birlikte ortalık bir anda kargaşa alanına dönüyor. Uzuvlarınız sizden bağımsız bir şekilde hareket etse de, birbirinizin çeşitli bölgelerinize indirdiğiniz yumruklar size haz ve acı olarak geri dönüyor. Reflekslerinizin ve gücünüzün normal hallerine göre artmış olması bir yana, zihninizde sürekli varlığını belli eden bir öldürme komutu, durmadan yumruklarınızı savurmanıza neden oluyor! Her bir yumruğunuz bir öncekinden daha güçlü ve haz verici oluyor. Uphin ve Melades ise, sadece olan bitene anlam vermek adına oldukları yerden sizleri izleyebilmekle yetiniyor. Bu durumda, az öncesine kadar sorduğunuz soruların ne bir anlamı kalıyor ne de şu anda bu sorulara bir cevap olduğunu düşünüyorsunuz.
Genel; Yaşanan olay karşısında, her ne kadar sakinliğinizi korumaya çalışsanız bile, bir şekilde kanınızın damarlarınızda aynı şekilde akmadığını hissedebiliyorsunuz. Sanki bu kez karanlık sizi değil de, siz karanlığı sarmalıyormuş gibi varlığınızı ortaya koyuyorsunuz. Uphin ve Melades’in şaşkın bakışları ve sözleri, içinde bulunduğunuz durumu daha karmaşık bir hale getirirken üzerinize çöken ağırlığın iyice farkına varıyorsunuz. Vücudunuzu kaplayan parıltılar adeta sizinle bütünleşmiş gibi görünürken, bir anda bu parıltıların artmasıyla birlikte vücudunuza pompalanan enerjiyle dolmaya başlıyorsunuz. Kısa bir süre sonra bu parıltılar, adeta tüm karanlığı yok etmek istercesine etrafını aydınlatmaya başlıyor ve Melades ile Uphin istemsizce sizden uzaklaşarak kendilerini koruma altına almaya çalışıyorlar.
Vücutlarınızdan yayılan parıltılar, karanlığın tek amacını gerçekleştirmek ister gibi etrafı kuşatmaya başlıyor. Vücutlarınızdan yayılan ısı artık kemiklerinizi bile eritecek gibi hissettiriyor. Fakat, yine ve yeniden bu durumdan hiçbir rahatsızlık duymuyorsunuz. Şaşkınlığınız ve istemsiz memnuniyetiniz arasında yükselen ve daha belirgin hale gelen parlaklıklar, kendinizi daha güçlü hissetmenize neden oluyor. İşin daha ilginç yanı ise, bu hissi daha önce karşılaştığınız iblislere karşı hissetmiş olmanız oluyor. Karşılaştığınız iblislerin baskın tonlarını, yaydığınız auradan hissedebiliyorsunuz. Bu halinizle, içten içe tıpkı söylendiği gibi bir iblis olduğunuzu düşünmeye başlıyorsunuz.
Henüz yaşadıklarınızın şaşkınlığını ve anlamsızlığını üzerinizden atamamışken, bir anda hareketlenen ayaklarınız size bir kez daha neler olup bittiğini sorgulatıyor! Sıktığınız yumrukların havada savrulduğunu gördüğünüz anda, Archon Theo’ya saldırmış oluyor! Theo da aynı şekilde Archon’a karşılık verirken, Esther de bu ikiliye dahil oluyor! Archon ve Theo arasında başlayan yumruklaşmaya Esther’in de katılmasıyla birlikte ortalık bir anda kargaşa alanına dönüyor. Uzuvlarınız sizden bağımsız bir şekilde hareket etse de, birbirinizin çeşitli bölgelerinize indirdiğiniz yumruklar size haz ve acı olarak geri dönüyor. Reflekslerinizin ve gücünüzün normal hallerine göre artmış olması bir yana, zihninizde sürekli varlığını belli eden bir öldürme komutu, durmadan yumruklarınızı savurmanıza neden oluyor! Her bir yumruğunuz bir öncekinden daha güçlü ve haz verici oluyor. Uphin ve Melades ise, sadece olan bitene anlam vermek adına oldukları yerden sizleri izleyebilmekle yetiniyor. Bu durumda, az öncesine kadar sorduğunuz soruların ne bir anlamı kalıyor ne de şu anda bu sorulara bir cevap olduğunu düşünüyorsunuz.








