Uyanış (Aithen | Zenahpuryu | Yofie)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

14 Sep 2022, 13:40

Aithen; Zihnini olabildiğince boşaltıp karanlığı kendine ait kılmaya ve Lyure ile ilgili anlara odaklanmaya başlıyorsun. Onu ilk gördüğün an, karanlığın yarılması, sana yanaşması, senden uzaklaşması, terk edilmiş ve çaresizlik hissi, yakarış ve ilk fiziksel temas… Lyure’ye dair fiziksel ve kişisel her türlü anımsadığın detayla Lyure’yi bir kez daha var etmeye çalışıyorsun, bu kez kendi hükmün altındaki karanlıkta. Giderek içinde hissetmeye başladığın yoğunluk adsız bir duygu olarak doluyor vücuduna. Kanının daha hızlı akmaya başlaması, midende hissettiğin burulma ve başının bulutların üstüne çıkması… Her biri tek başına anlamlı olan ancak bir araya geldiklerini anlamsız bir karmaşaya dönen hislerin arasında sarf ettiğin dört kelime, tüm karanlıkta hüküm süren zemheriyi darmadağın ediyor!

Karanlığın çatırdayarak yok olmasıyla bir başka karanlık varlığını selamlarken, bu yeni karanlığın içindeki dalgalanmaları hissedebiliyorsun. Sanki bir uzvunmuş gibi sahiplendiği karanlık dalgalanmalar vücudunun etrafında gezinmeye başlarken kulaklarına tanıdık bir sesin çalındığını işitiyorsun. Pek anlaşılmayan fısıltılara biraz daha kulak verdiğinde ise “İnsanların Kurtarıcısı ve İblislerin Efendisi Lyure’ye ne diyorsun sen?” denildiğini duyuyorsun. Bu sesin Lyure’ye ait olduğu konusunda pek tereddüdün olmasa da cisim bulmamış karanlık dalgalanma bir anda karşında duruyor ve “Elimi tut da ne demek? Bunun aramızda kalacağını söylememiş miydim sana?” denildiği duyuyorsun. Bu sözlerle birlikte, her ne kadar fiziksel olarak görünmüyor olsa bile, seninle konuşanın Lyure olduğunu anlayabiliyorsun.

Yofie; Kendi karanlığın içerisinde, hiç olmadığın kadar rahat bir şekilde dursan da, Ashabura’nın varlığına dair hiçbir işaret alamamak en büyük korkunun gerçeğe dönüşmesi gibi bir his uyandırıyor. Ashabura’nın sessizliği kafanda onlarca başka sorunun doğmasına neden olurken, karanlığın daha soğuk bir hal aldığını ve senin hükmü sürmekten imtina etmeye başladığını fark ediyorsun. Bu süreçte söylediklerinle Ashabura’ya ulaşmaya çalışman ise hiçbir sonuç vermiyor. Karanlığın görüntüsünden kasvetli sesi tüm uzuvların üzerinde egemenliğini ilan etmek ister gibi geliyor. Tam bu anda ise, bu karanlıkta yitip gitmenin mi yoksa ilk kez karanlığa düştüğünde üzerine saldıran iblisler tarafından parçalanmanın mı daha acısız olacağını düşünmeden edemiyorsun. İşin en korkutucu yanı ise, ilk karanlığında Ashabura varlığını bir şekilde seninle buluşturmuş olsa da, şu an için Ashabura’ya dair hiçbir şey hissedememen oluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

14 Sep 2022, 18:49

Yine aynı şey oluyordu... Sessizlikten başka hiçbir sesin duyulmadığı o karanlık. Bıkmıştı artık bundan. Daha yeni aydınlığa çıkmıştı ve tekrar bu karanlığa hapsedilmişti. Aludir olmak böyle bir şey miydi? Sürekli bu karanlıkla ve korkularıyla yüzleşmek zorunda mı kalacaktı? Sürekli neden birlikte olduklarını bile bilmediği, kader denen soyut bir kavramla bağlandığı birilerine bel bağlayarak mı ayakta kalacaktı? Böyle bir hayatı olmasını istemiyordu. Ashabura ne kadar da inat etmişti. Ya da belki de Yofie ona ulaşamıyordu. Yeterince çaba göstermiyor olmalıydı. Sakin kalmalıydı, paniklerse ölürdü. İlk seferinde gelmişti, onu kurtarmıştı. Yine gelecekti, değil mi? Onu burada yalnız bırakmazdı. Sonuçta bir söz vermişlerdi... değil mi? Karanlığının içinde dizlerinin üzerine çöktü. Başını onun gövdesine yasladığı anı düşünmeye başladı. Onun yanında uyurken kendini ne kadar da güvende hissetmişti. Yaslandığı iri gövdenin aldığı hırıltılı nefesleri dinleyerek uykuya dalmıştı. Sert pullu derisinin başına yaptığı baskıyı yeniden canlandırdı. Kokusunu hayal etti. Buradaydı... Burada olduğunu biliyordu. Uyandığında ona öfkeli kehribar gözleriyle bakmıştı ama yine de onu terk etmemişti. Ona saldırmak istemişti ama yine de dönüp gitmemişti. Yine gitmeyecekti. Aralarındaki bağa güveniyordu. Ruhunun bir yerlerinde ona ulaşılmasını bekliyordu. Yofie'yi bir başına bırakmayacaktı. "Ashabura ortaya çık!"
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

21 Sep 2022, 09:52

Yofie; Zihninin derinliklerinde ne kadar çabalarsan çabala, sanki Ashabura’nın hiç var olmadığına inanmaya başlıyorsun. Bu his, yeni döndüğün gerçekliği bir kat daha zora sokarken, Ashabura’ya dair her anını defalarca zihninden geçirsen de, elde ettiğin şeyin karanlığın içindeki çaresiz nefes alışverişin dışında bir şey olmuyor. Ashabura’ya olan inancın, birbirinize verdiğiniz söz ve en önemlisi de kendine olan güvenin karanlığın içinde, tıpkı dalgalanan karanlık gibi bedenini terk etmek istiyor. Bu anlarda tutunabildiğin tek dal, Ashabura’nın varlığına dair hissettiğin o sıcaklığın hala kendisini hissettirmesi oluyor. Daha önce kendini bulduğun karanlıkla arasındaki tek fark, bu sıcak his olsa bile umutların ve gücün tükenmek üzere olduğunu fark ediyorsun.

Aradan ne kadar zaman geçtiği konusunda hiçbir fikrin olmuyor. Bir göz açıp kapama anı birkaç sene, onlarca nefes alışverişi ise birkaç salise gibi geliyor. Gözlerin, uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyor hapsolduğu karanlığın etkisiyle. Bakışların bir çift kehribar göz arasa bile, gördüğün zifiri ve puslu karanlıktan başka bir şey olmuyor. Ne kadar denersen dene, Ashabura’nın bu karanlık içinde hiç var olmadığını düşünmeden edemiyorsun içindeki o sıcaklığa rağmen.

Zenahpuryu; Sızmış bir şekilde daldığın uykun esnasında, onlarca hatırlanmayacak rüya görüyorsun belki de. Ancak bu rüyalardan sadece tek bir tanesi net bir şekilde varlığını sürdürüyor. Aslında bu rüyanın varlığını sürdürmesinin tek nedeni, vücudunda hissettiğin acı oluyor. Yüzüne inen tokatların yarattığı yanma hissi, kafandaki güzelliği silip süpürmeye çalışıyor gibi. Huşu bulmuş gibi kendini salan bedeninin sanki her bir tokatla canlanıp yeniden sızıyor. Fakat içten içe bunun bu şekilde devam edemeyeceğini biliyorsun. Bu yüzden hatırlamadığın sayıda tokadı yedikten sonra yüzündeki yanma hissi ciddi bir şekilde hissedilir noktaya geldiğinde gözlerini yavaşça aralıyor ve buğulu bir görüntüyle karşılaşıyorsun.

Hemen dibinde olan ve simasından Phemena olduğunu tahmin ettiğin kız, suratına bir şaplak daha indirdiği anda, gözlerin kocaman büyüyor ve tamamen kendine geliyorsun. Yanaklarındaki yanma hissinden dolayı ellerini istemsizce yanaklarına götürdüğünde, sıcaklığın ellerine geçtiğini bile hissedebiliyorsun. İçi boş kafan, bakışlarını da bu yönde etkilerken Phemena göz kapaklarını açmak istercesine bir hareket yapıyor ve “Sana demiştim!” diyor ne kızgın ne de üzgün bir şekilde. Basit bir uyarı gibi algıladığın bu sözlerin ardından anıların bir anda zihnine hücum ediyor ve yediğin haltı hatırlamana yardımcı oluyor. Elbette midende hissettiğin bulantı hissinin de bunda etkisi oluyor.

Kendine geldiğini fark eden Phemena göz kapaklarını bırakırken hafifçe başını eğiyor ve “Canını yaktıysam üzgünüm, ancak sızmıştın ve horlamaya başladın!” diyor müdahalesinin gerekçesini mahcup bir şekilde açıklarken. Ardından doğrulmaya başladığı sırada da “Diğerlerine yetişmen gerekiyor, hadi!” diyerek burada bulunma amacını sana hatırlatıyor.

Off Topic
Zenahpuryu tekrar konuya yazabilir. Ancak her ne kadar ayılmış olsa bile, alkolün etkisi halen sürdüğünden düşüncelerini toparlama konusunda zorluk yaşaması muhtemeldir.
Off Topic
Aithen, birinci bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Aithen
Posts: 50
Joined: 15 May 2022, 22:24

26 Sep 2022, 11:03

Genç adam "O sesi her yerde tanırım." diye geçiriyor içinden. Lyure bizzat Aithen'in bulunduğu yere fiziksel olarak gelmiş olmasa da sesi Aithen'in kulaklarında yankılanıyor. Aithen ise Lyure'nin sorusuna başka bir soruyla cevap vermeye yelteniyor. "Aramızda zaten. Burada beni senden başka duyabilen kimse var mı?" Lyure'nin vereceği cevabı beklerken "Ayrıca burada daha önce hiç görmediğim bir şey yaşandı. Seni çağırmaya çalıştığım anda vücudumda çok farklı şeyler hissettim. Hemen ardından da etafımı kaplayan karanlık yok oldu ve tekrardan bir karanlık belirdi. Bu yaşadığım şeylerin hiçbirini anlamlandıramıyorum ama sanırım sana sormanın da pek bir anlamı yok, malum son görüşmemizde sen de işin mantığını kavramış gibi değildin." diyor. "Yanlış anlama, seni aşağılamıyorum elbette. Sadece cehennem gibi geçen şu birkaç günün artık bitmesini ve tüm bunların anlamını öğrenmeyi istiyorum. Sabrım tükenmeye başladı. Bunu ya birlikte yapacağız ya da tek başıma yapacağım. Sen de birlikte yapma taraftarıysan bana yardımcı ol lütfen. Hem seni tanıştırmak istediğim birkaç kişi var."

Genç adam hala neyin nasıl işlediğini bilmese de aklında bir plan kurmuştu. Kendisi de biliyordu ki Aclania sınırları içerisinde iblisini gerçek dünyaya çağırmak yasaktı. Ama belki de bunu yaparsa yaşadığı şeyin doğasını çözmek daha kolay olurdu. Buna hemen girişmeyecekti elbet, öncelikle Lyure'nin nabzını ölçecekti. Zaten gerçek dünyaya nasıl çağrılır onu da bilmiyordu. Belki Lyure'nin ağzından birkaç bilgi alabilirdi.
Image
KÜNYE
İsim: Aithen
Cinsiyet: Kudretli Ayı
Yaş: 27
Boy: 1.82
Kilo: 78
Sınıflar: Sezici, Saldırgan, Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 3
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 1
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 2
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 0

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Lyure
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.52
Kilo: 40
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 10
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 3
Arun: 4
Duren: 3
İrade: 3

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Sep 2022, 10:11

Aithen; Konuşmaya başlamanla birlikte karanlıktaki dalgalanmaların arttığını ve akabinde sanki bir anda gözünün önündeki perdenin kalktığını görebiliyorsun. Karanlık, karmaşıklaşıp kızıla boyanmaya başlarken biten cümlelerinin ardından Lyure’den gelecek cevabı beklemeye koyuluyorsun. Kızıl renk bir anda parlayıp tüm karanlığı anlık olarak yok etmesiyle birlikte, kamaşan gözlerini ellerinle koruyorsun ve ellerini gözlerinden çektiğin anda, karanlığın içinden kırmızı gözleriyle sana bakan Lyure’yi görebiliyorsun.

Olduğu yerde durup seni yavaşça süzen Lyure, küçük adımlarla yanına doğru gelmeye başlarken “Elbette bunu kendi başına yapamazsın Aithen’cim! Boşu boşuna yanında İnsanların Kurtarıcısı ve İblislerin Efendisi yok ya!” diyor kinayeli bir şekilde. Ancak bu sözlerinden sonra hemen önünde duran Lyure hevesli, ancak bunu belli etmekten uzak bir şekilde “Eee, ne yapıyoruz bakalım?” diye soruyor sana.

Off Topic
Yofie, ikinci bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Zenahpuryu, ikinci bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

28 Sep 2022, 00:02

Karanlık... Bu sefer daha güzel bir şekilde işliyordu zihnine. Shyrlonay'a karşı olan çağrısı cevapsız kalmıştı, bu çağrının ardındansa yavaşça karanlık çöküyordu üstüne. Hissettiği huzurun üstüne yavaş yavaş kasları kendini bırakmış, ardındansa zihni kapanmıştı. Ne olup olmadığı hakkında bir fikri yoktu, ancak mükemmel bir uyku çekiyordu. Gördüğü rüyalar, onu daha da karanlığa çekiyordu. Shyrlonay'a ile birlikte bal şarabını tokuşturuyor, ardından şaraplarından bir yudum alıyordu. Sonrasında ise Shyrlonay ağlayarak bağırıyordu kendisine, "Ben daha çocuğum çocuk! Bana alkol mü içirilir!" Minik arkadaşının çocuk olup olmadığını bilmemesine rağmen, zihnine böyle işlemişti. Bu rüyayı belki de hatırlamayacaktı, ancak zihninin derinliklerinde komik bir anı gibi kalacaktı. Bir diğer rüyasında, Shyrlonay ile birlikte otururken gördü kendisini. Phemena ile girdikleri odada, hem arkadaşları hem de Shy oradaydı.

"Phemena hiçte büyük birine benzemiyor. Nasıl takım kaptanınız oldu?" Dedi Shy. Zen ise ona gülerek cevap verdi, "Güçlüdür muhtemelen. Sende minik bir ejderhaya benziyorsun ama oldukça güçlüsün, ehehe." Bu cevabın ardından, sinirli bakışlarıyla karşılaştı Shy'ın. Bir şey demeye kalmadan, suratına bir tokat attı. Elini suratına götürdü, ardından bir tokat daha. Bu sefer, zihni ona bir oyun oynuyor gibi duruyordu. Hissettiği acı, yanma hissi gerçeğe çok yakındı. Bir tokat daha geldi bu düşüncesinin üstüne, kafası oldukça karışmıştı. Bir sürü tokattan sonra, yavaş yavaş gözlerini aralamaya başlıyordu. Ancak onu tokatlayan kişi Shy değil, Phemena idi.

Kız, suratına bir şaplak daha indirdiğinde kendine geldi. "Ne oldu yahu ne demiştin bana?" Diye cevap verdi kıza karşı. Midesinde hissettiği bulantı hissi ile birlikte, bunun belki de alkolün etkisi olmuş olabileceğini düşündü. Bir tatlandırıcının nasıl böyle bir etkisi olabilirdi ki? Hem uyumasına sebep olmuş, hem de midesini rahatsızlandırmıştı. "Bu nasıl tatlandırıcı böyle? Tamam çok güzel hissettiriyor ama bu mide ağrısı ne?" Diye kendi kendine tısladı. Zen, yavaş yavaş doğrulurken diğerlerine yetişmesi gerektiğini söylüyordu Phemena. Bu alkolü içip sızmadan önce bir görevi olduğunu hatırladı. Shyrlonay'a seslenmesi gerekiyordu.

İlk seslenişine karşı aldığı cevapsızlıktan ötürü, bu sefer farklı bir şey denemeye karar verdi. Belki de hafif bulanık zihniyle bunu daha rahat başarabilirdi. Elini kalbine koyduktan sonra, derin ve sakin nefesler almaya başladı. Shyrlonay'ın dolduğu yeri hatırladı. Mavi parıltıyla, kalbini ısıtan o anı hatırladı. Tekrardan seslenmek için bekledi bir süre. Ardından bütün içtenliğiyle, ağzıyla değil ama kalbiyle seslendi dostuna karşı. "Kudretlilerin Kudretli Efendisi... Kudretinle Uyan! Dostunun Çağrısına Cevap Ver!" Bu sefer bir cevap alabileceğini düşünüyordu dostundan. Düşünmekten ziyade, bundan emindi. Dostu ona cevap verecekti.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

30 Sep 2022, 01:58

Off Topic
Kusura bakmayın, bu karakteri yazmaya motive olamadım bir türlü.
Ashabura orada değildi. Yofie bu fikrin gerçekliğine yavaş yavaş ikna olmaya başlamıştı. Vedalaştıkları sırada bir şeyler ters gitmiş olmalıydı. Onun sıcaklığını hissediyordu ancak geriye kalan her şey kapkaranlık bir boşluktan ibaretti. Ne kadar seslendiyse de onu çağırmayı başaramamıştı. Bunun tek mantıklı açıklaması, orada kimsenin olmadığıydı. Peki nereye gitmişti ki? Phemena ve diğerleri, onun bir iblisi olmadığını öğrenince ne yaparlardı? Onu takımdan atarlardı herhalde. Geçmişini bile hatırlamayan, hiçbir şeyi olmayan sıradan bir insan gibi hayatına devam ederdi. Çok acıklı bir son olurdu Yofie için. Hayatının her aşamasını feda ettiği bir durumda, iblisinin onu terk edip gitmesi ihtimali fazlasıyla can sıkıcıydı. Yavaş yavaş sabrının tükendiğini ve öfkelendiğini hissediyordu. Son bir hamle daha yaptı. "Romantikliğin Efendisi Ashabura ortaya çık!" Sinsi sinsi sırıttı. "Eğer derhal gelmezsen herkese ne kadar romantik bir iblis olduğunu ve bir insan kızdan hoşlandığını anlatırım. Yaparım bilirsin. Daha ne istiyorsun? Ortam mı hazırlamalıyım? Şık bir yemek masası, iki şarap kadehi ve birkaç mum koysam senin romantizm ihtiyacını tatmin eder mi?" Yarı tehditkar yarı da oyuncu bir ses tonuyla konuşuyordu. Zihninde kocaman bir kertenkeleyi mum ambiyanslı bir yemek masasında, çatal bıçak kullanırken ve şarap kadehinden içerken hayal etmişti ve katıla katıla gülmesini engelleyen tek şey Ashabura'nın varlığını hala hissedememiş olmasıydı.
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Aithen
Posts: 50
Joined: 15 May 2022, 22:24

04 Oct 2022, 12:43

İşte bu, genç adam sonunda kızılların ardında duran Lyure'yi karşısında görüyor. Beklendiği üzere hiç değişmemiş olan iblisi gördüğü için gülümseyen Aithen iblisin laflarının ardından "Ne mi yapacağız?" diye soruyor. Sahi, kendisi de ne yapılabileceği hakkında pek bilgi sahibi değil. Lyure ise o kadar... parlak bir kişilik değil. Aithen Lyure ile ilk karşılaştığında da ne kendisi ne Lyure oradan nasıl çıkılacağı hakkında fikir sahibi değildi. Bu nedenle Aithen karanlığın içinde olmasına rağmen yere bağdaş kuruyor ve "Dürüst olmak gerekirse bilmiyorum." diyor. Aithen şimdilik Lyure'ye dürüst olmanın bir sorun oluşturacağını düşünmüyor. Yine de sözlerini bir iblisin anlayabileceği şekilde ayarlamak için elinden geleni yapması gerekiyor. Tabii bir iblisin nasıl anlayabileceğini bilir mi tartışılır. "Aclania adlı bir ülkenin vatandaşları olduğumuzu öğrendim. Bizlere Aludir deniyormuş. İblis diyarından gelen tehlikeli iblislere karşı Aclania adlı insan ülkesini savunacakmışız. Bunu ise iblisleri kullanarak yapıyormuşuz. Bu sistemden haberin var mıydı bilmiyorum ama sana fikrimi söyleyeyim. Seninle tanıştığıma gerçekten memnun oldum ve şu an aramızdaki şey ne ise bunu devam ettirmek istiyorum ama bu hayatımda gördüğüm en saçma sistem. Bize bunu kendi irademizle kabul ettiğimizi söylüyorlar. Bunu kanıtlamalarının ise bir yolu yok. Belki kayıtlara ulaşırsak bilgi edinebiliriz ama bunu kimsenin not edeceğini sanmıyorum. Kısacası Lyure, kendi türün insanlara zarar vermesin diye bana, bir insana hizmet etmek zorundasın." Aithen artık Lyure'yi daha iyi tahmin edebileceğini düşünüyor. "Şimdiden söyleyeyim, belki sen buna hizmet demezsin, o yüzden bana çıkışıp da lakabını tekrarlamana gerek yok. Ama sana sormak istediğim bir şey var. Tüm bunları bildikten sonra hala benimle bu yolculuğa çıkmak istiyor musun?" Aithen derin bir nefes alıyor ve bir cümle daha kuruyor. "Eğer istiyorsan burada tanıştığım insanlarla tanışmanı isterim. Seni insan boyutuna götürmek istiyorum." Bunu nasıl yapacağı hakkında bir fikri olmasa da kim bilir, belki Lyure'nin az buçuk bildiği bir olaydır. Değilse de Phemena'yı bunu bize söylemediği için azarlamaya bir bahane çıkmış olur.
Image
KÜNYE
İsim: Aithen
Cinsiyet: Kudretli Ayı
Yaş: 27
Boy: 1.82
Kilo: 78
Sınıflar: Sezici, Saldırgan, Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 3
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 1
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 2
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 0

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Lyure
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.52
Kilo: 40
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 10
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 3
Arun: 4
Duren: 3
İrade: 3

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

05 Oct 2022, 09:35

Zenahpuryu; Damarlarında gezinen alkolün etkilerini henüz silmek senin açından mümkün değilken, burada bulunuş amacına yönelmen gerektiğini anlayabiliyorsun. Elbette bunda Phemena’nın da sorularını yanıtsız bırakan ve sana hafif kızgın bir şekilde bakan bakışlarının da etkisi oluyor. Kendine ufak bir çekidüzen vermenin ardından ise elini kalbinin üstüne koyarak Shyrlonay’a dair hislerine ve anılarını odaklanmaya başlıyorsun. Karanlığın etrafını sarmalaması, karanlığa teslim olmayışın, Shyrlonay’ın gelişi ve aranızda geçen konuşmalar… Her birini zihninden sakin bir şekilde ve yüzünde beliren bir tebessümle bir kez daha anımsıyorsun. Zihninin içinde dökülen kelimeler, seni bambaşka bir karanlığa sürüklerken, bu kez karanlığın sana karşı olmadığını hissedebiliyorsun.

İçine düştüğün karanlık, bu kez ne öncekiler gibi seni boğucu oluyor ne de sana huzursuzluk veriyor. Adeta yıllarca ziyaret etmediğin bir köy evine ulaşmış gibi hissediyorsun kendini. Onca tozuna toprağına ve soğukluğuna rağmen, bir şekilde burada olmanın verdiği sıcaklığı hissediyorsunuz ruhunda. Ürperen tüylerine rağmen içindeki hoş sıcaklık, bir şekilde yüzüne de yansıyor ve tüm bu durum da içten içe sana bir güven veriyor. Kendine ait bir karanlığın ortasında, Shyrlonay’dan gelecek bir yanıtı bekliyorsun sadece. Ancak karanlık, kendini oldukça iyi hissettirmesine rağmen senden başka kimseye ev sahipliği yapmıyor gibi görünüyor. Tam bu esnada da, ufak bir korkunun içinde doğduğunu hissedebiliyorsun. Kalbinde anlık bir çarpıntı yaratan bu korku, Shyrlonay’ın olmayışından veya kendinden emin bir şekilde onu çağırmana rağmen sana karşılık vermemesinden ileri geliyor gibi duruyor. Ancak tam bu esnada, karanlığın içinden o tanıdık sesi ince bir fısıltı şeklinde duyabiliyorsun sadece. “Zen?” diyen sesin sahibinin kim olduğu konusunda hiçbir tereddüdün bulunmasa bile, sesin bu kadar yok vasfında olması kafanda soru işaretlerine ve korkunun bir nebze harlanmasına neden oluyor.

Yofie; Umutlarının ve Ashabura’nın varlığına dair inancının tükenmeye başladığı anlarda, kurduğun cümleler ile birlikte sanki bir anda karanlığın titremeye başladığını hissediyorsun! Çoktan zihnini sarmalamış olan ancak sana zararı olmayacağını bildiğin karanlığın bu denli titremesi, istemsizce bir geri adım atmana ve bakışlarının büyümesine neden oluyor. Daha önce iblis diyarında benzer bir şekilde karşılaştıklarından daha farklı olarak, bu titreme sanki sadece karanlıkta değil, zihninin içinde de vuku buluyor gibi hissediyorsun. Beyninin görünmeyen bir el tarafından aralıksız bir şekilde titretildiği hissi, bir süre sonra iki elini de başına götürerek sıkıca tutmana neden oluyor. Bacaklarından çekilen güç, seni yere çökmeye başlarken karanlığın titremelerine baskın bir aura eklediğini de ayrıca hissetmeye başlıyorsun. Tüm bu hisler bir şekilde tanıdık ve sıcak gelse bile, esasen karanlığın seni kendine karıştırmak istercesine hareket ettiğini rahatlıkla anlayabiliyorsun.

Bir yandan sana kendini iyi hissettiren ancak diğer yandan seni kendine katmak isteyen karanlığa karşı koyabileceğin herhangi bir güç hissetmiyorsun bedeninde. Ancak seni hala yaşatabilen şey, inancın ve anıların oluyor. Belki adına anı bile denemeyecek kısıtlı geçmişinde gördüklerin, seni binlerce insandan çok daha öteye taşımış bir haldeyken, zihninin içindeki karanlığın sana baskın gelmesine engel olmaya çalışıyorsun. Her bir acıya rağmen bakışlarını karanlığı yırtmak istercesine keskinleştiriyorsun. Fakat bir anda, aslında tüm bu sürecin çok olağan olduğu hissi bir anda zihninde şimşek gibi çakıyor!

Ashabura ve onun kişiliği hakkındaki anlık düşüncelerinle birlikte, olup biten daha anlamlı kılınıyor gözünde. Ashabura’nın vahşet ve vahşilik üzerine sözleri ile kendisini Yırtıcıların Efendisi olarak takdim edişi gözlerinin önüne geldiği anda, aslında tüm bu olan bitenin doğanın bir dengesi olduğunu görebiliyorsun. Bu halde de, Ashabura’nın saldığı vahşiliği ile karşı karşıya olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsun. Tam bu noktada, olaylara dair çözümlemen bir anda karanlığın titremesini korkunç kılmamaya ve zihnini serbest bırakmaya başlıyor. Karanlık ise, sanki bu durumdan hoşnut değilmiş gibi baskısını arttırmaya devam etse de, kafanın içinde yerine oturan taşlar artık adımlarının ve düşüncelerinin ilerleyişine olanak sağlıyor. Birkaç saniye veya birkaç yıl sonra ise… Tüm karanlık tekrar olağan konumuna dönerken, karanlığın içinden yankılanan tanıdık sesi duyuyorsun. “Ne cüretle!? Seni kabul etmem bana hakaret edebileceğin anlamına gelmiyor Yofie!” diyerek sözlerinden duyduğu memnuniyetsizi dile getiren Ashabura’ya dair sesi dışında herhangi bir şey görmüyor veya hissetmiyorsun. Ancak, yüzüne yerleşen hafif bir gülümseme, hem galibiyetinin hem de Ashabura’nın hala var olmasından duyduğun mutluluğun sembolü oluyor.

Aithen; Lyure’nin gözlerinden yansıyan hevesi ve heyecanı, senin konuşmaya başlamanla bir anda sanki ortamdaki karanlığa dönüyor. Tüm yaşam enerjisi çekilmiş gibi donuklaşan gözleri, ne yapacağınızı bilmediğine dair sözlerine yönelik yeterli bir tepki oluyor. Lyure’nin bu bakışları, zaten kafanın içinde söylemeyi düşündüğün şeyleri daha hızlı ve seri bir şekilde dile getirmene neden oluyor. Lyure ise her söylediğin sözü dinliyor ve yavaş yavaş o donuk havasından sıyrılmaya başlıyor. İlk cümlelerin sonlandığında kendine verdiğin bir nefes molası anından, Lyure yine o böbürlenir duruşunu takınıyor ve tam da düşündüğün gibi lakabını yinelemek ister gibi görünürken, hızlıca lafa girerek tüm bunlar Lyure’nin ağzına tıkıyorsun. Bu durumdan memnun olmamış görünen Lyure yine de belirgin veya farklı bir tepki vermeden sözlerini dinliyor. Son cümleni kurmanın ardından ise iki elini beline koyan Lyure, belirsiz bir trip havasına giriyor ve birkaç saniye bekledikten sonra “Ha, bitti mi? Yani ben de konuşabilirim, öyle değil mi?” diyerek, lafını ağzına tıkışının intikamını almaya çalışıyor.

Senin konuşmayacağından emin olan Lyure, ellerini belinden çekip iki yana salıyor ve bakışlarını tamamen seninkilere odaklıyor. Göğsünü şişiren ve omuzlarını dikleştiren Lyure, bu haliyle söze nasıl gireceğini sana çoktan belli etmiş olsa bile, bir trip daha yememek veya Lyure’nin düşüncelerine kulak vermek için onun sözünü kesmeden dinliyorsun. Lyure ise “İnsanların Kurtarıcısı ve İblislerin Efendisi olduğumu biliyorsan madem, o zaman bu işi de ne şekilde yapacağımı anlarsın! Ben insanları kurtarırım, iblislere hükmederim!” diyor kendinden emin bir şekilde. Ancak hemen ardından yüzüne hafif bir alaycı ifade takınarak “Ha, tabi bu insan öyle üstten üstten konuşursa, o zaman başka tabi!” diyor. Lyure’nin bu sözleriyle kimi veya neyi kast ettiğini pek anlamasan bile, ilk karşılaşmanızdaki zamanlara dair bir atıf olduğunu anladığında Lyure ufak bir tebessümle birlikte ellerini beline yerleştiriyor.

Lyure bir müddet bu şekilde durarak pozunu kestikten sonra “Şimdi yolculuk falan diyorsun, ama anlattığın detaylar konusunda pek de tatmin olamadım. Ama senin de tatmin olmuş bir yanın yok gibi. O zaman yaşayıp göreceğiz diyelim.” diyerek bu aşamada sana bir sorun çıkarmayacağını açıkça belirtiyor. Ancak hemen ardından gururlu pozuna dönen Lyure “İnsanlarla tanışabilirim, ancak onlara beni düzgün takdim etmeyi unutma! Kim olduğumu ve ben geldiğimde nerede durmaları gerektiğini iyi öğret! En ufak bir saygısızlık olursa, sorumlusu olarak seni görürüm, ona göre!” diyerek her zamanki tavırlarını ortaya koyuyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

08 Oct 2022, 17:14

Alkol denen tatlandırıcı sayesinde zihni hala karmaşıktı. Bu durum, ona çok fazla zorluk çıkarmıyordu, bu sebeple hızlıca elini kalbine koymuş ve gönlünden seslenmişti minik arkadaşına. Tüm anılarını, gözünü açtığından beri yaşadığı her şeyi teker teker zihninde canlandırdı. Shy'ı canlandırdı tekrardan, Zen'i kurtarışını, selamlaşmalarını. Belki de, şimdi onunla konuşmasının ardından dünyaya çağırabilir, onunla birlikte tekrardan selamlaşabilirdi. Minik bir heyecan bastı içini geçen her saniye. Bu heyecanı yavaş yavaş yok eden ise, içine düştüğü o karanlık olmaya başladı. Önceki karanlık gibi huzursuz değildi, evine tekrardan dönmüş gibi bir hissiyat veriyordu.

Buranın sıcaklığını damarlarına kadar hissetti. Burada yaşadığı his dudaklarının yukarıya doğru kıvrılmasına sebep olurken, içten içe büyük bir güven hissetmesine sebep oluyordu. Asıl evi burasıymış gibi, baştan beri buraya aitmiş de geri dönmüş gibi bir histi. Bu kadar güzel hissiyata rağmen, sanki burası kendisinden başkasını ağırlamıyor gibi duruyordu. Shy neredeydi? Bir yanıt vermiyordu, dostunun çağrısına karşılık ona seslenmiyordu. Küçük bir korku kıvılcımı ateşlenmişti göğsünde. Ya Shy yoksa? Shy gitmiş olabilir miydi? Daha yeni tanıştığı arkadaşı, onu bırakmış olabilir miydi? Belki gitmemişti, ancak cevap vermek istemiyordu. Korkusu, düşünceleriyle birlikte harlanırken ince bir fısıltı yankılandı içinde.

Kendisine seslenenin kim olduğunu biliyordu, ancak bu ses o kadar uzaktan geliyordu ki sanki yok gibiydi. Korkusu biraz daha büyüyordu, bu korkunun verdiği hissiyatla birlikte kendini daha da kaptırdı zihninin düşüncelerine. Etrafına bakınmaya çalıştı, Shy'ı arıyordu. "Shy!" Diye seslendi. Sesinin sanki ona ulaşmayacağından korktu bir an, yüksek sesle seslendi tekrar. "SHY!" Etrafına bakınmaları devam ederken, korkunun verdiği cesaretle cevap beklemeden tekrar konuşmaya başladı. "Neredesin dostum? Sana anlatacağım şeyler var! Hadi gel, seninle konuşmalıyım, neredesin Shy?" Etrafına bakınmaya ve bu noktada cevap almayı beklemeye başladı. Hem korku, hem heyecanla, minik dostundan bir cevap bekliyordu. İyi bir cevap.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Aludir Üssü”