Uyanış (Inias | Xaphan | Diniel)

Locked
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

30 Sep 2022, 18:25

Kho’Raktar Xaphan’ı yakalıyordu. Bir an sinekmiş gibi sıkıp suyunu çıkaracağını düşünsem de yaptığı yalnızca öfkeyle içindekileri dökmek oluyordu. Inias’ı yücelten sözleri duymak oldukça ilginçti. “İnanılmaz…” diye içimden geçirmekle yetiniyordum. Ancak Kho’Raktar’ın sözleri burada bitmiyor ve Inias’ı desteklemeye devam ediyordu. Gözümü sol çapraza çevirip boşluğa bakarken sessizlik içinde dinliyordum söylediklerini.

Kho’Raktar Xaphan’ı serbest bırakmasının ardından bana gelip sözlerini söylediği sırada Raldrin’in Xaphan’a ne kadar canlı gözlerle dikkat ettiğini görüyordum. Ne istediğini sanırım anlıyordum. Ancak bu isteğine yanıt vermiyor ve sözlerimi söyledikten sonra bütün ilgisinin kaybolmasına sebep oluyordum. Böyle olduğunu bariz bir şekilde öncelikle ruh haline yansıttıktan sonra ayak sürüyerek yanıma geliyor ve sebebinin ben olduğunu söylüyordu. Karşımda yavaşça yere çökerken geri dönmek için sabırsızlandığı her halinden belli olurken bakışlarım normalleşmeye başlıyordu. Raldrin’in sözünün ardından Kho’Raktar Inias’a yöneliyordu. Gözlerimle onu takip ediyorken tek dizinin üstüne çöktüğünü gördüğümde bakışlarım daha da normalleşiyordu. Dışarı yansıttığım bu normal duruşun arka planında içimde fırtınalar koptuğunu belli etmemek için gayret ediyorken bir an ben de otursam iyi olur diye hafifçe çöker gibi oluyordum.

“Henüz değil!”

Tüm bu karmaşanın içinde kaybedenin yalnızca ben olduğunu biliyordum. Ne Raldrin, ne Kho’Raktar ne Ibe Anu ne diğerleri, hiçbiri bir şey kaybetmemişti. Ancak ben gayet açık bir şekilde iblisim tarafından belli edilerek burada en geçersiz kişi olarak ilan edilmiş ve küçük düşürülmüştüm. Raldrin’in Ibe Anu’yu olaylar geliştikçe yok edebileceğini hiç sanmamaya başlamıştım. Evet, kaçmasa bire birde kesinlikle Raldrin üstündü ancak en son hareketinde gösterdiği gibi istediği zaman Xaphan’ın vücuduna saklanabilir ve erişilemez olabilirdi. O andan itibaren yapacağı her hareket maskaralıktan başka bir şeye dönüşmezdi. Xaphan’ın özrünü kabul ederken müttefik olarak düşündüğüm için bunu yapmıştım. Yoksa ne söyleyeceğim ortadaydı. Olaylar boyunca Raldrin’e söz gelmemesi için çabalarken gelip bana söylediğine bak… Vücudumun dışında iletişim kuramadığım için düşüncelerimi söyleyememiştim ancak…

Xaphan buradayken eğilecek halim yoktu. Yeniden alevlenen bakışlarımla duruşumu hemen düzeltiyor ve canlı gözlerle ancak nötr bir ifadeyle Raldrin’e bakıyordum. Bir iki saniyelik bakış sırasında ağzımdan pek çok kelime çıkmak istese de bir yandan da hiçbir şey söylemek istemiyordum ona. Normal tonda konuşur gibi “Raldrin, geri dön” diye geri çağırıyordum.

Raldrin’in dönüşünün ardından onunla konuşup konuşmamak üzerine hislerim gelip gitse de en azından bu kadarını bilmesi için içimden Raldrin'e “‘Pişmanlık içinde iblisinle beraber yok olursan bunu belki özür olarak kabul edebilirim Xaphan’, diyebilirdim. Demedim. Sanırım öfkelendiğinde parametreleri göremiyorsun” dedikten sonra her ne olursa olsun içimdeki o bağın hissiyatıyla ancak çıkan her kelimesi sırasında etimi koparıyorlarmış gibi güçlükle çıktığını hissederek duygularımı “Ama senin için kaybeden olmayı da kabul ederim” diyerek aktardıktan sonra daha fazla konuşmayı devam ettirmek istemiyordum. Tüm olanlar boyunca ona söylenenler karşısında ne kadar öfkelendiğimi ve düştüğüm durum karşısında ne kadar zorlandığımı hiç fark etmemiş olmalıydı hala bu şekilde benimle konuştuğuna göre. Belki de fark etmişti ancak yine de bildiğini okuyordu. Daha fazla onun üzerinde durmak istemiyordum duygumu da açığa vurduğum için.

Ibe Anu’yu yok etmeyi çoktan kararlaştırmış olsam da diğerleri için haklı bir nedenim olmadığı gibi Xaphan kesin olmamakla beraber benim istediğim bir şey de değildi. Gerçekten de Ibe Anu gibi bir korkağın kaçtıktan sonra peşinden onu kovalamakla uğraşacak biri değildim. Bir diğer konu olarak Xaphan’ı da ben yok etmeye kalksam etrafımda Ulrasil, Inias ve Anahtar vardı. Ulrasil ve Anahtarın iblisi de ortaya çıktığında neler olacağını kestirmesi güç olsa da varsayım olarak ben Xaphan’a doğrudan hamle yapmasam da Raldrin yaparsa ve cidden ihtimaller içinde onu öldürecek duruma gelirse Raldrin’in etrafının kuşatılması söz konusu olabilirdi. Ayrıca az önceki mesele uzadıkça diğerlerinin de artık bir son bulması için olaya müdahale edeceğini de hissediyordum. Her durumda Raldrin daha da kışkırtılacak ve sağa sola saldırıp dururken sonunda zarar görecekti. Böyle mantıksız kararlarla zarar görmesini istemiyordum. Bu yüzden düştüğüm durumu onun için kabullenmekten başka bir şey yapmayacaktım.

Ulrasil’e dönecektim. Ona normal tonda “İstediğin oldu mu? Öyleyse artık buradan çıkmak istiyorum” diyecek ve son kez Kho'Raktar'a baktıktan sonra Ulrasil'in yanına yürüyecektim diğerlerini aldırmadan.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

01 Oct 2022, 04:05

Derler ki, "Gece ne kadar karanlık olursa, yıldızlar o kadar aydınlık olur." Inias'ın bütün benliğini gece gibi örten karanlık kızıl bir şafak yıldızıyla aydınlanıyor. Doğan güneş bütün gücüyle ışık saçıyor ve ısı yolluyor. Peki, Inias kendi içinde neler yaşıyor ve bunu nasıl yorumluyor?

İçi uluyan rüzgârlarla dolu boş bir kabuktan farksız olan Inias, Xaphan tarafından ayağı kaldırılmaya çalışıyor. Inias ise hiçbir tepki vermiyor. Ne onun sesini duyuyor ne de kavrayışını hissediyor. Çok uzaklarda, yokluğun ortasında öylece duruyor. Tıpkı buraya ilk geldiğinde olduğu gibi. Tıpkı bedeni bir kukla olduğu zamandaki gibi. Xaphan'ın kavrayışı ve sesi sona erse bile farkında olmuyor Inias. “O kaldırmaya çalıştığın kişi, İki Diyarın Savaşçısı Kho’Raktar’a sahip olan kişidir! İster düşsün, ister kalksın, kudreti İki Diyarın Savaşçısı Kho’Raktar’dan üstündür! O’nu oturduğu yerden kaldırmak da senin haddine değildir!” İşte bu sözler. Ancak bu sözleri işittiği anda. Eğilmiş başı yavaşça kalkıyor ve şaşkınlık dolu bir yüz ile Kho'Raktar'a dönüyor. O Inias'a kaçamak bakış mı atıyor? Büyük bir anlam verememe içerisinde Kho'Raktar'a bakakalıyor ve onu dinliyor. Beden olarak buraya döndüğü gibi, akıl olarak da buraya dönmeye başlıyor. O Inias'ı mı övüyor? Xaphan ile işi biten Kho'Raktar'ın Inias'a yönelik cümleleri şaşkınlıktan sonra hayrete düşürüyor onu. Gözyaşları ile ıslanmış ruhu dahi yokluktan dönüp kuruyor. Kho'Raktar dediklerinde ciddi mi? Bunlar gerçekten şu an gerçekleşiyor mu? Hayâl görmüyor, değil mi? Kho'Raktar'ın sözlerini bitirmesiyle Inias'ın ruhu tutuşmaya başlıyor. O zalim kader gününün habercisi olan son söz bile Inias'ın ateşine körükle gidiyor. Kho'Raktar hamlesini yapıyor. Ardından, fırtına kopuyor. Ateşten bir fırtına. Inias'ın en savunmasız ve en derin yerinden başlıyor. Yükselen alevler o kadar yumuşak, o kadar besleyici ki...

Inias'ın gözleri hafifçe kısılıyor. Soğuk yaşların yerini sıcacık olanları dolduruyor. Masumiyet ile şekilleniyor gülümsemesi. Yanakları can alıp kızarıyor. Tüyleri diken diken oluyor. Kho'Raktar'a yaklaşıyor ve kafasını kafasına yaslıyor. O kadar çok şey söylemek istiyor ki bu konuşmasına engel oluyor. "Teşekkür ederim, özür dilerim, haklısın, ben sadece her şeyi kaldıramadım, hiçliğin pençesine düştüm, kendime yenik düştüm belki de, sorulara yanıt verememeyi yediremedim..." Bunlar ve daha niceleri gibi birçok cümle varlığında yankılanıyor Inias'ın. Hiçbirini söylememeye karar veriyor. Kho'Raktar'a layık birisine yakışmıyor sonuçta. İblisi gerçekten kişilik sahibi. Kendisinden asla ödün vermiyor ve kim olduğunu sonuna kadar savunuyor. Inias'ın da öyle olması gerekiyor. Bu düşünme süreci bittiğinde ise ortaya şu çıkıyor.

"Benim adım Inias. Inias'ın kim olduğunu bilmeyen Inias. Inias'ın kim olması gerektiğini bilmeyen Inias. Yaşamının son anı gelene kadar, kanın son damlası akana kadar, gücünün her bir zerresi bitene kadar Inias'ı arayacak olan Inias! Sözlerine arka çıkamasa bile, verdiği sözleri tutamasa bile, layık olacağından emin olan Inias! Kader denilen gaddarın ona fırlattığı her şeye göğüs gerecek olan Inias! Kemikleri kırılana, kasları yırtılana, beyni aşırı yüklenene kadar dur durak bilmeyecek Inias! Her bir basamağa sıkı sıkı basıp zirveye çıkacak olan Inias! Her şeyin son bulacağı, ant içtiği gün geldiğinde ise Inias kalacak olan Inias! Şimdi geri dön, İki diyarın savaşçısı. Kınına dön, keskin kılıcım. Ait olduğun yere dön, sağlam kalkanım. Bana dön, Kho'Raktar!" Kho'Raktar'ı aldıktan sonra başını geriye atıp yukarıya doğru bakarken ciğerleri daha fazlasını alamayacak kadar nefes alacak ve hepsini uzunca verecek. Gözyaşlarını iyicene silecek. Bu sefer sıradan bir şekilde nefes alıp tek seferde hızlıca verecek ve o parlak gülümsemesini takınıp diğer herkesin yanına gelecek ve şunları diyecek. "Inias ve Kho'Raktar hazır. Diğerleri de hazır olduğu zaman dönebiliriz. Yaşanacak çok şey var ve her biri kesinlikle yaşanacak!"

Inias artık bomboş karanlığa baktığında bile kut veren beyaz bir ışık görüyor. Yoksa, o kutlu beyaz ışığı kendi mi yayıyor? Bunu ancak zaman gösterecek.
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

01 Oct 2022, 13:48

Sadece omuz silkti tüm olup bitene Xaphan. Komiklerdi. Ortada açık seçik duran şeyi anlamamaları komikti. Sesini çıkarmayacaktı Xaphan. Böylesi işine geliyordu. "İblisinizle gidin imparator huzurunda bir de düğün yapın, eksik kalmasın..." En başından söylemişti Ulrasil insanların iblislerin efendisi olması gerektiğini. Hatta neden iblisler insanların efendisi olmuyor diye sorulduğunda da eklemişti demek ki insanlar daha kudretli diye. Diniel ve Inias bunu anlamıyordu. İblisleriyle arası iyi veya kötü olabilirdi, iblislerini sevebilir veya ondan nefret edebilirlerdi ama aralarındaki ilişki her zaman efendi ve hizmetkar ilişkisiydi.

İblisinin tavrı yüzünden yüzü düşen Diniel'e baktı. En gururlu ve kudretli iblis olan ejderhasına böyle mi efendilik edecekti? Aktif değil, reaktifti! Ejderhası ne yaparsa o da ona tepki veriyordu. Ejderha da olsa tasmasını elinde tuttuğu bir köpekten farksız olduğunun farkında değildi iblisinin. "Yazık... Ben Ibe Anu gibi bir mahlukla sıkıştım kaldım. Siz ise elinizdekilerin hakkını vermekten acizsiniz! Bugün iblisin ters yaptı diye üzülüyorsun. Yarın hoşuna giden bir şey söylerse sevineceksin. Her şeyin iblisine bağlı, sadece iblisin sana bağlı değil..." Kimin efendi kimin hizmetkar olduğu karışmış bu çarpık ilişkiden işe yarar bir şey çıkmayacağını biliyordu Xaphan. Kendi hırsları, kendi hedefleri olmayan bir efendiye hizmet etmek imkansızdı belki de. Inias ise başka bir örnek sunuyordu bu konuda.

Bağıra bağıra Xaphan'ın kafasını siktiği bir hedefi vardı belki. Ama gerçek bir savaşçının keyfi iblisinin iki dudağı arasında olur muydu? Efendi, kölesi olmadan da var olabilir. Ama köle, sadece efendisiyle tanımlanır. Kölenin onuru da itibarı da efendisindendir. Hizmet ettiği efendi gerçekten efendiyse köle de efendisine memnuniyetle hizmet eder.

Belki yaşları genç olduğu içindir diye geçirdi içinden Xaphan. Belki de zamanla öğrenirlerdi. Pek sanmıyordu ya... Xaphan kendisi ne kadar efendi diye düşünmedi değil. Sonuçta götünden çıktığı için o da sinirlenmişti Ibe Anu'ya. Ama, bu iblisinin ona karşı olan tavrı yüzünden değil, haytalığıyla alakalıydı. İblisinin onu tanrı olarak görmesi de ona bir şey katmazdı böcek olarak görmesi de. Eğer var olacaksa, bunu sadece kendisi yapabilir, sadece kendisi bunu tasdikleyebilirdi. Birilerinden alacağı efendilik hiçbir zaman efendilik değildi, başkasının varlığını zorunlu kılan bir anlaşmaydı.

Ulrasil'e baktı artık gitmiyor muyuz dercesine. Burada yapılacak bir şey kalmamış gibi duruyordu.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

03 Oct 2022, 13:39

Genel; Kho’Raktar’ın diz çöküşü ve Raldrin’in mırıltılı sözlerine üzerine, her biriniz yaşananlara dair düşünceleriniz birkaç kez zihninizden geçiriyor ve kendi doğrularınızca kararlar almaya başlıyorsunuz. Bu süreçte tepkisi sesli olarak dile getiren ilk kişi ise Diniel oluyor ve Raldrin’e geri dönmesini söylüyor. Raldrin ise sanki bu sözleri bekler gibi oturduğu yerden derin karanlığa son bir bakış atmasının ardından, var oluşunun tam tersi şekilde parıltılara dönüp Diniel’in vücuduna dönüş yapıyor.

Diniel; Raldrin’in geri dönmesiyle birlikte, zihninde biraz bulanık olsa bile halen oturur şekilde durduğunu görebiliyorsun. Bu sayede, boşluğa konuşmak yerine doğruca Raldrin’e sözlerini söylüyorsun. Raldrin’in seni dinleyip dinlemediği konusunda pek emin olmasan bile, bu duruma bir nebze daha alışmış olduğun için konuşmana ve sözlerine odaklanabiliyorsun. İçten içe Raldrin’in bu sözlerine kulak verdiğini anlayabiliyorsun. Konuşmanı sonlandırdığın anda her ne kadar konuşmayı sürdürmek istemesen bile, zihninde yavaşça bulanıklaşmaya başlayan Raldrin’in sıktığı dişlerinin arasından bir nefes verdiğini duyabiliyorsun. Ancak sözlerine tek tepkisi bu olmayacak gibi duran Raldrin’in bir anda bulanıklaşmış bedenindeki donuk bakışlarını net bir şekilde görebildiğin anda, Raldrin “Beni ister sev, ister benden nefret et. İster kendini efendim gibi gör, istersen dostum olmaya çalış. Bunların benim için önemi olmadığını biliyorsundur ne de olsa…” diyor. Bu sözleriyle birlikte, bir anda bulanıklaşmaya başlayan görüntüsü tekrar net bir şekilde beliren Raldrin’in iradesini sonuna kadar ortaya koymasına şahitlik ediyorsun. Zihninin içinde, sanki tüm zihnini ele geçirmek istercesine kendini var eden Raldrin “Ancak yanındaki bir ejderha ise onun kudretini bilerek hareket edeceksin! Dikkat et Diniel, bu bir tavsiye değil.” diyor. Hemen ardından “Dikkat etmen gerekir diyebilirdim. Demedim!” diyerek senin sözlerine atıfta bulunan Raldrin donuk bakışlarını bir nebze keskinleştirerek “Benim için kaybeden olmayı kabul edecek kadar alçalabiliyorsan, bir ejderhaya sahip olmanın ne demek olduğu konusunda hiçbir fikrin yok demektir! Öfkem kudretim, kudretimse her şeyden üstündür!” diyor. Bu sözlerinden sonra bir anda tekrar görüntüsü bulanıklaşan Raldrin, yaydığı aurasını da tamamen silikleştirirken “Tabi ne dediğimi anlayabiliyorsan…” diyerek mırıldanarak yok oluyor.

Genel; Diniel’in Raldrin’i geri çekmesinin ardından Ulrasil’e dönmesi ve sözlerini söylemesi üzerine, Ulrasil şaşkın bir şekilde ne diyeceğini bilemez bir vaziyette duruyor. Tam bu anda ise, yardımına yetişen kişi Inias oluyor.

Inias; Kho’Raktar’ın sözleri üzerine ayaklanıp kafanı Kho’Raktar’ın kafasına yaslayıp cümlelerini kuruyorsun. İçinde harlanan alevin doğal var edicisi Kho’Raktar sözlerine saygı duyduğunu zihnindeki varlığının baş hareketiyle belirttikten sonra “Özür dileme Inias… Bu seni zayıf kılar! Özrü bir kez ağzına aldığında, her zor anında çareyi onda ararsın! Ben ne bilge biriyim ne de sana akıl verecek kudretteyim! Bu sadece bir savaşçının sözleridir!” diyor sanki alevi daha da harlamak, her yeri kor renge bürümek istercesine.

Genel; Inias’ın bir anda konuşmaya başlamasıyla birlikte, tüm dikkatlerin ona yönelmesi, Ulrasil’in şaşkınlığını bir an ortadan kaldırıyor. Bu sayede, Diniel’in sorusu havada kalmış oluyor. Inias’ın Kho’Raktar’ı geri çekmesiyle birlikte, Kho’Raktar var oluşun tam tersi bir şekilde kor parıltılarla birlikte Inias’ın kollarına nüfuz ederek varlığını sonlandırıyor.

Olan bitene tepkisiz bir şekilde bakan Xaphan, bakışlarını Ulrasil’e döndürdüğü anda, Ulrasil Diniel’in sorusuyla bir kez daha muhatap olmuş gibi şaşkın bir hale bürünüyor. Ancak bu şaşkınlığını anlık bir şekilde üzerinden atan Ulrasil “Bu gördüklerim gerçekten inanılmazdı dostlarım! Bu yaptıklarınızı becerebilmek normalde zaman alan şeylerdir, lakin sizler…” diyor ve içten bir nefes verdikten sonra parıldayan gözleriyle “Sizler gerçekten inanılmazsınız.” diyebiliyor. Gerçekten de bu aşamada Ulrasil tüm sözleri tükenmiş ve saygı duymak dışında yapabilecek bir şeyi yokmuş gibi duruyorken “Artık gönül rahatlığıyla ve gururla geri dönebiliriz!” diyor.

Ulrasil gözlerindeki parıltı ve gururla sizlere birkaç saniye baktıktan sonra ortamda bulunan diğer maskeli adama dönüyor ve başıyla işlerinizin bittiğini işaret ediyor. Maskeli adam bir kez daha benzer hareketlerle insan diyarına dönüş kapısını sizler için açıyor ve hep birlikte, bir kez daha geldiğini odaya geri dönüyorsunuz. Ulrasil odadaki kişileri başıyla selamladıktan sonra odadan çıkıyor ve ardından merdivenlere doğru hareketleniyor. Yürümeye başladığı esnada “Artık benlik başka bir durum kalmadı. Sizleri odanıza bırakacağım ve raporlarımı hazırlayacağım. Birkaç gün içinde de üsten ayrılmaya hazır olursunuz.” diyor.

Sizleri odanıza doğru götüren Ulrasil yol esnasında kalacağınız zaman diliminde bulunduğunuz koridoru terk etmemeniz gerektiğini, odanıza her öğün yemek geleceğini, ihtiyaçlarınızı gidermek için ortak banyo ve tuvalet bulunduğunu sizlere anlatıyor. Hemen ardından da kaldığınız katta görevli bir personelin bulunacağını, acil ihtiyaçlar konusunda ona danışabileceğinizi de eklemeyi unutmuyor. Odanızın bulunduğu koridora geldiğinizde ise Ulrasil sizlere bahsettiği ortak banyo ve tuvaleti gösteriyor. Sonra da odanıza doğru ilerliyorsunuz. Odanızın kapısına geldiğiniz anda ise Ulrasil sizlere bir kez daha baktıktan sonra “Unutmayın, iblislerinizi kesinlikle burada çıkartamazsınız. Ne olursa olsun, bundan kaçınmalısınız.” diyor ciddi bir ses tonuyla. Ancak hemen ardından gözleri dostça parıldayan Ulrasil “Sizlerle bir kez daha karşılaşacağım günü iple çekiyorum!” diyerek cümlelerini sonlandırıyor.

Off Topic
Eğer konu içinde başka yapmak istediğiniz bir şey bulunmuyorsa, son RP'lerinizi aldıktan sonra konuyu sonlandırabiliriz.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

03 Oct 2022, 22:26

Raldrin’e sözlerim bittikten sonra dişlerini sıktığını görüyordum. Ona karşı duygularımın bir önemi olmadığını söylüyordu. Onun için bir anlamı yokmuş. Sözlerini sükûnet içinde dinlemekten başka bir şey yapmıyordum ve konuşmaya devam ediyordu. Ancak Raldrin’in iradesi zihnimde baskınlaştıkça zihin dünyamı ele geçiriyor gibi hissiyata kapılıyor ve şaşkınlık ve etkilenerek onu izliyordum bu hareketine karşı. Bana doğrudan emir veren cümlesine karşı ilgili bakışım dışında tepki vermiyordum. Dışarıda ise bir yere odaklanıp dalmış gitmiş gibi bakıyormuş gibi görünüyordum bu sırada. Raldrin’in etkileyici aurası sönerken söylediği sözlerin ardından görüntüsü de kayboluyordu.

Düşünülecek çok şeyin olduğunu biliyordum. Ancak baktığım yerden kafamı çevirip Inias’ın konuşmaya başlamasıyla dikkatimi ona veriyordum.

Düşünceliydim. “İsminin hakkını vermek mi?” diye içimden geçiriyordum. Gözümün önüne ismimi haykırırken ki enerji geliyordu. “Diniel…” diye içimden geçirirken zihnim kısa süreliğine sessizliğe bürünüyordu. Ulrasil konuşmaya başladığı sırada sözlerini işitsem de ilgimi vermiyordum. Ardından düşüncelerim akmaya başlıyordu.
“Aah… Anlıyorum Raldrin. Gereksiz endişeler, gereksiz çabalar, gereksiz düşüncelerdi hepsi… En azından iblisi kaçırabildim. Hım… Bu bir başarı sayılmaz. Hah! Yine de duruma bu kadar sinirlenmeme gerek yok. Kudreti her şeyden üstün ejderha, Diniel’e hizmet eden bir ejderhanın kudretinin her şeyden üstün olması yalnızca Diniel’in yüceliğinin kısmi bir temsili olabilir” diye içimden geçiriyordum.

Ağzımın kıyısında ufak bir gülümseme beliriyor ve hafifçe gülüyordum ancak kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum aslında. Üstümden bir yük kalkmış gibi rahat hissediyordum bir yandan. Artık endişeye yer kalmamıştı. Artık başka hiçbir şeye aldırış etmeden gerçekten istediklerimi yapabilecektim. Ayrıca işime geldiği sürece Aludirlik yapmakta bir sorun görmüyordum artık. Bundan sonra Diniel olarak yapacaklarım için ilk adım ise biraz önce açılan kapıdan dünya boyutuna geçmek olacaktı!

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dünya boyutuna döndükten sonra Ulrasil artık burada bir işinin kalmadığını söylüyordu. Birkaç gün içinde de üsten ayrılacakmışım. “Daha sonra bölüm seçme konusu vardı” diye sonraki adımı tamamlıyordu zihnim. Daha sonra Ulrasil genel konularla ilgili bilgilendirme yapıyordu. Tüm konuşmasını bitirdikten sonra Ulrasil’in yaptıkları aklıma geliyordu. Uyandığımdan beri aralıksız olarak grupla ilgilenmesi her türlü soruyu yanıtlaması ve yardımcı olmaya çalışması ona karşı olumlu bir tutum sergilememi sağlıyordu. Evet, bir dost olacak kadar vakit geçirmemiştik ama bulunduğum koşullar içinde ve Vadlena’yı da karşılaştırdığımda değerli biri olduğu ortadaydı. O yüzden ona biraz daha farklı davranmakta sakınca görmüyor ve ilk kez güven içerisinde rahatça “Anlaşıldı. Bu arada, söylemek istemediğim sebeplerden dolayı teşekkürler Ulrasil” diyordum nötre yakın yüz ifadesiyle ve ciddiyetle. Ardından gözlerimi kapatıp hafifçe başımı eğerken yüzümde ilk defa net bir gülümseme belirtisi ortaya çıkıyor ve başımı kaldırdıktan sonra keskin bakışlarla ancak gülümsememi bozmadan gözlerimi açarken yanına gidip sağ yumruğumla sol omuzunda çok hafif bir yumruk atıyordum. “Pek çok bilinmezliği aydınlatmış olan bu insana karşı onu sıradan biriymiş gibi davranamam. Yolun açık olsun Ulrasil. Tekrar görüşmek dileğiyle…”

Hareketimin ardından diğerlerinin yakınında yerimi alıyordum. Burada belli bir süre bir arada kalacaktık. Sonrasında ne olacaktı acaba? Xaphan ve Inias üç gün boyunca birbiriyle kavga etmeden durabilecek miydi? Belki de bana sarardı biri. Canım sıkılırsa ne yapacaktım? Üç gün ne kadar sürüyor ki? İlk defa bir günün bitişini göreceğim daha. Kavramsal olarak az buçuk bildiğim şeyleri yaşamak çok değişik bir histi. Bu kadar büyümüş olup da sıfırdan başlamak, yeniden doğmak gibi. Gerçi o ışıltılı adam da doğuşunu selamlayın diyordu. İblisler, parıltılı adam, boyutlar, bilmediğim adam ve anı ve hayal arasında gördüğüm şeyler. Her şey ne kadar da gerçeklik dışı gibi… Ancak bunları bizzat yaşıyor olmak, o korkuyu, heyecanı, zorluğu ve tatmin olma hissi bütün bu olanların gerçek olduğunu kanıtlıyordu bana.

Konuşmalar bittikten ve Ulrasil’den ayrıldıktan sonra diğer ikisine “Acaba bu dünyada başka güzel içecekler var mıdır? İçecek servisi de var mı diye keşke sorsaydım” diye ortaya ikisine de söyledikten sonra ciddi bir duruşla “Inias, hayattan soğumuş gibi görünüyordun ama çabuk toparladın. Yeni uyandığın halinden farkın daha olgun görünüyor olman” dedikten sonra daha keyifsiz bir tonda “Xaphan, sen de bugünün en karlısı oldun” diyecektim. Sözlerimde hala yukarılardan konuşuyormuş gibi hava olsa da normal konuşmaya çalışıyordum aslında. Kho’Raktar aklıma geliyordu. Daha normal bir ifadede “Bu arada Inias, Kho’Raktar yaralanmıştı, iyileşecek mi? İyileşme süreci nasıl oluyormuş?” diye soracaktım ona.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

06 Oct 2022, 11:38

"Vay be, Diniel duygu gösteriyor. Hatta sıcakkanlı sözler ve davranışlar sergiliyor. Bu bir mucize olmalı! Acaba o da benim gibi yeni bir güç bulup yükselişe mi erdi? Yoksa, insan olduğunu mu kanıtladı sadece? İlginç. Diniel'in bu yanı ilgimi çekiyor. Onla konuşabilirsem, belki onu daha iyi anlarım."

Inias İblis Boyutu'ndan İnsan Boyutu'na geçerken bunları düşünüyor. Kendisini keşfetme yolculuğuna atıyor olduğu ilk adımla, diğerlerini de keşfetme gibi saf ve masum bir isteğe sahip oluyor. Diniel, Xaphan, Ulrasil ve Kitath, tanıdığını söyleyebileceği kişiler bunlar ama dürüst olmak gerekirse tanımadığını iyi biliyor. Kendisini tanımak bile bu kadar zor iken, nasıl olur da üç beş olay ve durum sonucu onları tanıdığını söyleyebilir? Bu doğru değil. Kişiyi tanıyabilmek için onun iç dünyasını bilmek gerekiyor. Bunu bilmek için de karşısının ona güvenmesi gerekiyor. Onu sayması gerekiyor. Hatta onu sevmesi gerekiyor. Inias iç dünyasını birisine açacaksa, kesinlikle bunlar ve fazlası gerekli mesela. Aynısı diğerleri için de geçerli olmalı, değil mi? Ulrasil'den son demeçleri de aldıktan sonra odalarına dönüyorlar. Onlara verilen süre Inias'ın işine yarayacak. Işığını nasıl koruyacağını; nasıl asla sönmeden aydınlık saçacağını bulması gerekli. Bu süre içerisinde kendisine zaman ayırmalı. Yeni dünyaya ve maceralara hazırlıklı olmalı. Sayısız olasılıklar içerisinde yolunu nereye doğru çizecek acaba? Bu sırada beklenmedik bir olay oluyor ve Diniel sosyalleşmeye dair bir adım atıyor. Bu inanılması güç fakat kesinlikle hoş bir sürpriz. Bu fırsatı geri çevirmek veya yanıtsız bırakmak ne büyük bir kayıp olurdu, değil mi? İşte şimdi, tanışma anı geldi!

"Hehehehe, kesinlikle vardır! Olmadı, içinin rahat etmesi adına, kat görevlisine sorarsın. Bunca zamandır bir şey yiyip içmedik. Aksiyondan ötürü açlığımızı falan mı unuttuk yoksa aludir olmanın bir getirisi de bu mu? Yani, geç acıkıyor ve susuyor muyuz? Merak ettim şimdi."

"Aklımdan ve ruhumdan çok şey geçti fakat hiç olgunlaşmış olacağım geçmedi. Belki de haklısındır. Belki de daha olgun bir bakış açısı üretmişimdir. Her şeyi zamana bırakıyorum. Şu an kendim hakkında yapacağım yorumlar ne olursa olsun asılsız olacak. Bana sorarsan, yeniden doğan canlılar olarak kendimiz hakkında kesin bir söylemde bulunmak için daha yaşamamız gereken bir dünya dolusu olay ve durum var. En azından ben öğrendim ki, bazı şeyleri deneyimlemeden kendimi asla keşfedemeyeceğim."

"Sahi, sen de hiç az değilsin, he, Xaphan? Hehehahaha!"

"Onla ilgilenmen beni mutlu etti ama ne yalan söyleyeyim? İyileşme süreci konusunda hiçbir fikrim yok. Gel gör ki, Kho'Raktar'dan söz ediyoruz. Onu bir dahaki sefere gördüğümden eskisinden bile daha iyi olacağına zerre şüphem yok! Hatta, onun hakkında endişelendiğini duysa, sana kızacağından da hiç şüphem yok. Ödün vermediği sarsılmaz bir kişiliği var ve savaşçı olmak bunun büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu yüzden kızar yani. Söylemeye utansam da, onu daha yeni yeni tanıyorum. Sözlerinin ve davranışlarının arkasındaki nedenleri yeni yeni kavrıyorum. Ne demek istediğini yeni yeni anlıyorum. İblis dostlarımız bizim gücümüz ve daha güçlü olmak için onları tanımak zorundayız. Inias'ın kim olduğunu keşfetmeye çalışacağım gibi Kho'Raktar'ın kim olduğunu da keşfetmeye çalışacağım. Size de aynısını içtenlikle öneriyorum. Anca beraber kanca beraber!"

Şimdi, yiyecekler, içecekler ve yatacaklar. Gün geldiğinde ise dışarı çıkacaklar. Dışarı çıktıklarında ise... Hmmm, zaman gösterecek diyelim. Evet, en iyisi bu.
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

07 Oct 2022, 14:48

Ulrasil'in övgüleri pek fazla şey ifade etmemeye başlamıştı Xaphan'a artık. Hem fazla tekrar edilmişti hem de Ulrasil'in ilk gördükleri kadar yetkin birisi olmadığı anlamıştı. Yine de güler yüzlü tavrını bozmadan hafifçe kafasını eğerek teşekkür etmişti Ulrasil'e. Tam emin olmadan ters bir şey yapmak istemiyordu keza.

Bir süre odalarından çıkmamaları gerekiyordu. Biraz sıkıcı bir durumdu ama olan onca şeyden sonra buna isyan edecek değildi. Daha kötü şeyler de olabilirdi. Sadece Inias ve Dinielle aynı odada kalma durumu biraz canını sıkabilirdi. Sonuçta aralarındaki iletişim pek de pürüzsüz olmamıştı. Ama çok da umurunda değildi. Döner götünü uyurdu Xaphan. Kimseye bir şey demeden yatağına geçip oturmuştu tam da planladığı gibi zaten. Biraz boşa bakar, sonra da uyurdu. Hatta belki yeni öldürme veya kendini savunma araçları bulur diye etrafı da inceleyebilirdi böylece.

Ama Diniel bunu yapamayacağı şekilde dikkatini dağıtmaya karar vermişti. Inias da az önceki halinden silkelenmiş biçimde ona katılmıştı. "Hiç yoktan iyidir, çaktırmadan dinlerim bu ikisini. Hem bilgi hem de zaman geçer..." Yine de onun hakkında söyledikleri hoşuna gitmemişti. Fazla göz önündeydi ve bu iyi değildi. E, bir de haksız olmaları vardı tabii.

"Ne karım olacak benim, hep beraber bu odada kalıyoruz işte yine. Zaten en baştan piyangonun kötüsünü çektik..." Sözlerinin bitmesiyle karnına bir ağrı girdi Xaphan'ın. Göt deliğinde bir basınç takip etti bu ağrıyı. Çaktırmadan pelvik kaslarını sıkarak bu basıncı dengelemeye çalıştı. "Ulan piç, sen misin? Bırak peşimi, iblis çıkarırsak belamızı sikeceklermiş, duymadın mı? Diniel'in batsın, sal artık peşini şu kızın sal!" Ibe Anu'nun sözleri yüzünden ona içerlediğini düşündü. Kısacık bir sürede iblisinin böyle huyları olmadığı aklına geldi, ayrıca çıkarken böyle bir his de yaşamıyordu. KAKASI GELMİŞTİ! Biraz daha kendini sıkarak ilk dalgayı atlatana kadar bekledi.

Sonra ayağa kalkıp tuvalete yöneldi. "Ben tuvalete gidiyorum. Fazla ıkınmayayım da Ibe Anu'yla pişti etmeyeyim sizi, ehehe..." Sesler geliyorsa sıçarken onları dinlemeyi de ihmal etmeyecekti. "Açım da aslında, bu neyin boku acaba..."
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

10 Oct 2022, 10:40

Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Konu Sonu Ödülleri

Diniel
  • Mevcudiyet +1
  • İtibar +1

Raldrin
  • Çeviklik +2


Inias
  • Hakimiyet +1
  • İtibar +1

Kho'Raktar
  • Varlık +2


Xaphan
  • Mevcudiyet +1
  • İtibar +1

Ibe Anu
  • İrade +2

 ! Message from: GM - Dimensio
İtibara ilişkin açıklamalar, ara güncellemeyle duyurulacaktır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Aludir Üssü”