Uyanış (Inias | Xaphan | Diniel)

User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

26 Sep 2022, 21:29

Ibe Anu ortaya çıkmasıyla , ki çıkışı bile ayrı bir dertti Xaphan için, ortalığı birbirine katmıştı. Haddini de epey aşmıştı. O kadar da özür dilemişti kızdan. Xaphan'ın da bir yandan hoşuna gidiyordu herkesi deli etmesi ama başını derde sokacaktı pis hortlak. Ne yapabilirdi ki tekmeliyor, sayıp sövüyor, yeri geliyor sevgi gösterisi bile yapıyordu ama tanıdığı her şeyden daha inatçı çıkmıştı Ibe Anu. Bir türlü yola gelmiyordu. İyi bir dayak yemek belki onu kendine getirirdi. Ibe Anu öldüğünde kendisi ölmüyorsa gebertebilirlerdi bile onu. "Sikerim Aludirliği be, çekilecek dert değil bu piç! Beynimi allak bullak etti, ayarlarımı bozdu benim!"

Sevinçle avuçlarına göğe doğru açtı Xaphan. Sesini hafifçe yükselterek. "Sonunda be! Sonunda!" diye bağırdı. Sonra da Diniel'e dönüp "Yürü be Diniel, göster şu kahpeye gününü. Diniel'in fendi Ibe Anu'yu yendi!" "Ne demekse bu artık, bir ara hatırlarım herhalde." Inias'ı falan çoktan unutmuştu Xaphan. Daha önemli şeyler vardı şu an. Biraz kenara çekilerek "Raldrin, Raldrin! Bravooo!" diye devam etti tezahüratlarına alkış da ekleyerek. İçinden de Ibe Anu'ya seslendi. "Ya ebeninkini tersten göreceksin ya da elemanı yenip Diniel'e kendini ispatlayacaksın. Yenersen ne ala, yenemezsen de oh olsun. Hem götümden çık, hem başıma bir sürü bela aç. Iniasla iblisi de bekliyor seni şişlemek için. Neyse, gerçi orada biz haklıydık da burada biraz bokunu çıkardın sen. Oh olsun sana, OH!"

Tezahüratlarına devam ederken Ulrasil'in yanında yerini alıp meydanı pehlivanlara bırakacaktı hızlı adımlarla. "Raldiğğrin! Diniiğel! Raldiğğrin! Diniiğel!" Ulrasil'in yanındaki yerini aldıktan sonra da Inias'a eliyle bir dakika beklemesini işaret edecekti. "Önce bir Diniel'den dayak yesin de sonra Inias'ın oğlanı tokatlarız. Bu ibne hakaret edip gururunu ayaklar altına alınca yeniliyor olsaydı ben şimdiye havada 40 takla attırırdım Ibe Anu'ya. Böyle söve söve eylesinler bakalım biraz daha bizim çirkin oğlanı, dayak atamadıktan sonra Ibe Anu'nun siklerini sıvazlamaktan bir farkı yok sözlerinin. Tabi ki bunu kendime saklayacağım, ehehehe..."

En son da iblisine seslendi tekrar. "Sikerim atarım deşerim geçerim diye anlatıp duruyordun. Göster bakalım marifetini. Bir şeye ihtiyacın olursa seslenirsin bana. Dinielle hesabını kendin çöz. Saldım seni. Gidip kızı dillemeye falan çalışırsan geri çağırırım ama haberin olsun." Ibe Anu'yla uğraşmaktan yorulmuştu, oturup kavga dövüş seyretmek şu an Xaphan'a çok iyi gelecekti.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Sep 2022, 10:02

Genel; Inias’ın iblisini uyandıran sözlerini söylemesinin ardından, kollarında beliren kor parıltı hızla dev Kho’Raktar’ın fiziksel bir şekilde var olmasını sağlıyor. Tıpkı Inias’ın sözlerindeki gibi, varlığını fiziksel görünümünden ziyade yaydığı aurası ile olabildiğince var etmeye çalışır gibi duran Kho’Raktar’ın hırıltılı nefesi, bir anda tüm dikkatlerin üzerinde toplanmasına neden oluyor. Özellikle Ulrasil, Ibe Anu’dan sonra Kho’Raktar’ın var oluşunu gözleri açılmış bir şekilde izliyor ve içten içe olacakların merakına sürüklendiğini gözler önüne seriyor. Ancak tüm bu dikkat çekiciliğe rağmen, Kho’Raktar’ın var oluşuyla ilgilenmeye tek varlık, elbette, Ibe Anu oluyor.

Inias; Kho’Raktar’ın zihnine fısıldadığın cümlelerin, Kho’Raktar’ın pek hoşuna gitmediğin her halinden anlayabiliyorsun. Fiziksel görünümünde bu memnuniyetsizliğin veya aranızdaki herhangi bir anlaşmazlığın dışa vurumu söz konusu olmuyor. Bu haliyle, Kho’Raktar’ın hislerini aranızdaki bağ sayesinde anlayabildiğini bir kez daha fark edebiliyorsun. Sözlerinin ardından Kho’Raktar’ın başta tepki vermeyecek gibi durmasına rağmen, anlık geçen bir sürenin ardından Kho’Raktar “Bana nasıl savaşmam gerektiğini öğretecek kadar üstün mü oldun Inias? Görünen o ki, mağlubiyetim sana benim kim olduğumu unutturmuş anlaşılan!” diyor sert bir şekilde. Bu sözleriyle birlikte Kho’Raktar’ın gerçekten gururunun kırılmış olduğunu hissedebiliyorsun. Ancak bu gurur kırılmasının, en azından şimdilik, sana karşı bir baş kaldırı niteliği taşımadığını da anlayabiliyorsun.

Diniel; Zihninde varlık bulmuş Raldrin’le konuşmaya başladığında, onun her zamanki gibi umarsız bir şekilde sözlerini dinlendiğini fark ediyorsun. Her ne kadar sözlerin ona güvendiğin yönünde olsa bile, Raldrin’in tavrı nedeniyle sanki muhatabın kendisi değilmiş gibi hissediyorsun. Sanki sözlerin, içinde bulunduğunuz havaya daha çok tesir etmiş gibi geliyor. Ancak bir şekilde konuşmanı sürdürmeye devam ediyorsun. Cümlelerin devam ettiği sırada Ibe Anu’nun var oluşu konuşmanı kesmene neden olurken, bir anda Raldrin’in gözlerinin de sana bakarak açıldığını fark edebiliyorsun. Bu anlık bir tepkime de olsa, Raldrin’in Ibe Anu’ya ve sözlerine tepki verdiğini görmek, seni bir nebze de olsa rahatlatıyor. Bu haliyle, Raldrin’e kendisini çağıracağını söylediğin anda, Raldrin’in hiçbir şey söylemeden, hafifçe doğrulmaya başladığını görüyorsun!

Genel; Ibe Anu’nun cümleleri sonrasında Diniel iblisini var edecek cümlesini söylüyor. Tam bu anda, Diniel’in vücudunun muhtelif yerlerinden fışkıran mor parıltı, kısa sürede Raldrin’in fiziksel olarak var olmasına neden oluyor. Diniel’in hemen önünde ve Ibe Anu ile arasında var olan Raldrin’in boş bakışları, doğrudan Ibe Anu’ya kilitlenmiş bir halde duruyor. Ancak bu anda Raldrin’in doğrudan bir şey yapacağı konusunda herhangi bir davranış sergilemediğini gözlemleyebiliyorsunuz.

Raldrin’in ortaya çıkmasıyla birlikte, Xaphan’ın sözleriyle dikkatleriniz ona doğru yöneliyor. Ibe Anu hariç, ortamdaki herkes Xaphan’a bakarken özellikle Raldrin kendisine yönelen sözlere karşılık bayık ve pişmanlık dolu bir bakış atmakla yetiniyor.

Xaphan; Ibe Anu’ya yönelik söylediğin sözlerin ardından, sonuna kadar Diniel’e kilitlenmiş şekilde duran Ibe Anu’dan bir tepki gelmesini pek de beklemiyorsun. Ancak sözlerin sonlandığı anda Ibe Anu’nun “Bu orospu çocuğu olan değil miydi? Bakışını sikti’im! Bu hatuna kendimi ispatli’caksam, orospu çocuğunu da sikerim, sıkıntı yok!” diyerek Kho’Raktar ile olan mevzuyu unutmamış olduğunu ima ediyor. Ibe Anu’nun ses tonu her ne kadar kendinden emin dursa da, tüm odağının Diniel’de oluşu içinde derin bir tereddüt yaratmıyor değil.

Genel; Xaphan tezahüratları eşliğinde Ulrasil’in yanına doğru geçerken, özellikle Ulrasil duruma anlam verebilmek için zorlanıyor gibi görünüyor. Xaphan’ın Ibe Anu bir nevi terk edişine şaşkınlıkla bakan Ulrasil, yine de herhangi bir şey söylemeden kızışan savaş ortamına çeviriyor odağını.

Xaphan; Bir kez daha Ibe Anu’ya yönelen sözlerin üzerine Ibe Anu’nun hırıltılı bir kahkaha attığını duyabiliyorsun. Akabinde Ibe Anu “Hem saldım diyo’n, hem de kızı dilleme diyo’n! Neyse, alayını sike’m de sen de göt-” diyor ve konuşması tam bu anda, ansızın sonlanıyor!

Genel; Xaphan’ın Ulrasil’in yanına geçmesinin ardından ortam tamamen Ibe Anu’ya kalmışken, Ibe Anu uzuvlarını hunharca sallamaya başlıyor. Adeta vahşi bir yaratığın çiftleşmeden önce sergilediği azgın hareketleri andıran bu savuruşları, herkesin ziyadesiyle iğreti duymasına neden olurken, bir anda Kho’Raktar’ın devasa yumruğu Ibe Anu’ya sağ tarafından isabet ediyor! Aldığı yumruğun etkisiyle soluna doğru hızla savrulan Ibe Anu odağını hiçbir şekilde savaş alanında tutmadığı için, hiçbir şekilde kendini savunamadan darbenin etkisini hissediyor! Kho’Raktar’ın darbesiyle birkaç metre öteye savrulan Ibe Anu kendini toparlamaya çalışırken, pek de beklenmedik başkaca bir durum vuku buluyor.

Ibe Anu yediği yumrukla Raldrin’in önünden fırlarken, Raldrin bakışlarını bir anda solundaki Kho’Raktar’a yöneltiyor. Ancak Raldrin’in bu bakışları pek de teşekkür niteliği taşır gibi durmuyor ve bu ana kadar bayıklaşmış bakışları bir nebze canlanmış duruyor. Raldrin bu bakışından sonra “Benim avıma ne cüretle dokunursun!?” diyor mırıltı halinde ve olduğu yerden hızlı bir şekilde hareketlenerek Kho’Raktar’a yöneliyor! Yerinden oldukça hızlı bir şekilde fırlayan Raldrin, doğrudan Kho’Raktar’ın bacaklarına yönelirken Kho’Raktar bu ansız saldırı karşısında bir nebze savunmasız kalmış oluyor! Bu nedenle Raldrin Kho’Raktar’ın bacakları arasından geçip hızla ayak bileklerinden başlayarak yukarıları doğru seri bir şekilde yumruklar atmaya başlıyor! Raldrin sanki havayı tekmelercesine yukarı çıkmaya başlarken, Kho’Raktar tüm bu yumruk darbelerini yese bile, bu darbelerden fiziksek olarak çok etkilenmiş gibi görünmüyor.

Raldrin’in saldırısını Kho’Raktar’a yöneltmesi, özellikle Ulrasil’de bir şaşkınlık yaratıyor. Özellikle Xaphan Ulrasil’in bu şaşkın durumunu rahatlıkla görebiliyor ve bir yandan da bir anda karışan ortalıkta Ibe Anu’nun neler yapacağı merak konusu oluyor. Tam bu esnada da Ibe Anu yerinde doğrulmuş bir şekilde öylece bekliyor! Ulrasil anlamasa bile Xaphan Ibe Anu’nun zevkle uzuvlarını salladığını görebiliyor ve Ibe Anu herhangi bir şekilde olaya müdahil olacakmış gibi görünmüyor.

Xaphan; Ibe Anu’nun yediği sert yumruğa rağmen olduğu yerde beklemesi karşısında bir an ne demen gerektiğini düşünüyorsun. Ancak bu esnada senden önce lafa giren Ibe Anu oluyor ve “Yesinler birbirlerini! Önce ayakta kalanı sik’cem, sonra orospu çocuğunu sik’cem, sonra yarmayı sik’cem, sonra alayını tekrar sik’cem!” diyor. Ibe Anu’nun bu sözleriyle, yediği yumruğu sindirmediğini ve aylaklık etmek için bu şekilde davranmadığını anlayabiliyorsun. Kendince bir nevi taktik yapan Ibe Anu’nun her an için saldırıya hazır olduğunu, hareketli uzuvlarından anlayabiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

27 Sep 2022, 15:14

"Niye beni anlamamak için bu kadar çaba gösteriyorsun? Ben senin üstünüm, sen de benim astımsın. Sana üstünlüğümü kanıtlayalı oluyor. Sen de üstünlüğümü kabul edeli oluyor. Buna karşın, sana duygusuz ve aşağılayıcı davranmıyorum. Seni önemsiyorum ve başarılı olmamızı istiyorum. Bu yüzden sana destek olmaya çalışıyorum. Eğer karşındaki varlığı yenmek, öldürmek veya ona boyun eğdirmek istiyorsan, planlı olman gerekiyor. Sana plan sunmamın neresi nasıl senin gururunu incitiyor? Sen bir savaşçısın! Akılsız bir vahşi değil! Her zaman planlı olacaksın, her zaman dikkatli olacaksın, her zaman fikirlere açık olacaksın, durum ne gerektiriyorsa onu yapacaksın. Savaş alanında gurur yapmanın ne kadar ölümcül olduğunu ilk elden öğrenmek istemezsin."

Inias, insancıl bir özellik daha göstermeye başlıyor. Bilinmezlik karşısında olumsuz duygu ve düşünce besleme. Ortada bir meydan okuma var ve onun bakış açısıyla kendisine bağladığı iblise taktik vermeye çalışması en doğal davranış. Kho'Raktar bu kadar beklendik bir davranıştan rahatsız oluyor. Yetmiyor, üstünlük tartışmasına giriyor. Inias kendi gözündeki bu anlam veremediği tepkiye karşı, ayrıca zamanları kısıtlı olduğundan, olabildiğince hızlı, açıklayıcı ve kısa bir çıkış yapma çabası gösteriyor. Çarpışma sırasında girilecek konular değil bunlar. Dikkatleri dağılırsa ne olacak? Bozgun! En azından, isyankâr değil. Hani, konuşuyor ama eyleme geçmiyor. Inias'ın gerçekten bundan sonra oturup Kho'Raktar ile uzun uzadıya konuşması gerek.

Xaphan'ın "tezahüratı" Inias'ın dikkatini çekiyor. Bir dakika, bu eleman niye kendi zararına tezahürat yapıyor? İblisinin kaybetmesini mi istiyor? Inias bunu da anlamakta zorluk çekiyor. Her ne olursa olsun, nasıl bir aludir bağ kurduğu iblisi adeta terk edebilir? Hiç mi onuru yok? Hiç mi itibarını önemsemiyor? E, bu eleman Inias'a yükselmedi mi? Onla söz dalaşına girmedi mi? Meydan okumayı kabul edip anında iblisini çıkarmadı mı? Çok garip, çok çarpık. Inias bunları düşünürken, Xaphan'ın "Raldrin!" tezahüratının ne anlama geldiğini yeni fark ediyor ve bakışlarının yönünü hızla değiştiriyor. Diniel de iblisini çıkarmış demek. Bunun neye haberci olduğunu zaman gösterecek. Inias Raldrin ve Diniel konusunda kafa yorarken Kho'Raktar'ın Ibe Anu'yu metrelerce uçuran yumruğunu görüyor. Bu hızlı oldu. Inias mutlu. Tabii, uzun sürmüyor bu mutluluk. Raldrin yüzünden.

Raldrin ava konmakla ilgili bir cümle kuruyor ve öyle bir hızda atılıyor ki, Inias'ı bir panik havası bürüyor. Hız ve çeviklik Kho'Raktar'ın zayıf yönü. Kho'Raktar boyut olarak gerçekten çok büyük ve bu yüzden ona göre boyut olarak küçük kalanlar ondan daha hızlı oluyor. Burada sorun Kho'Raktar'ın yavaş olması değil. O da hızlı olabilir. Neden olmasın? Sorun, boyut farkından ötürü diğerlerinin kesin bir hız avantajı olması. Raldrin, Kho'Raktar'ın bacaklarının arasından geçip ayak bileklerine ve yukarısına saldırıyor. Inias haklıydı işte! Hız avantajı sayesinde onun kör noktasına geçip ona istedikleri gibi saldırabiliyorlar. Tamam, Kho'Raktar etkilenmiyor gibi ama bu yine de bir sorun. Hele hele bu kadar "ölü" bir iblisin hışımla hareket etmesi, hayra alâmet değil.

"Raldrin senden daha hızlı. Kör noktana geçmekte sorun yaşamıyor. Ona ulaşabilmek ve vurabilmek için araya uzaklık koyman gerekiyor. Onla alıp veremediğimiz yok. Saldırmak yerine onu kavra ve bırakma. Hareketini kes. Ben de onun yanlış anlamasını düzeltmeye çalışacağım."

"Raldrin! Biz senin avına konmuyoruz! Senin onla bir husumetin olmadan önce ona meydan okuduk ve kabul etti. Ava konan birisi varsa, o da sensin! Aklına başına topla ve geri çekil! Senle düşman olmamıza gerek yok!"
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

27 Sep 2022, 19:55

Raldrin ilk kez farklı bir hareket olarak onu çağıracağımı söylediğinde doğruluyordu. Bu hareketiyle gözüme oldukça havalı görünse de içinde bulunduğum durum nedeniyle üzerinde durmuyordum. Ibe Anu’nun bana davranışına karşı da tepki vermesi umut verici oluyordu. Bu hareketler başka zaman olsa sevinerek karşılayacağım hareketler olsa da bulunduğumuz durumdan dolayı sanki sadece olması gereken yaşanılıyor, sanki uzun zamandır buna alışıkmışız ve böyle hareket ediyormuşuz gibi geliyordu.

Raldrin’in ortaya çıkmasından önce devasa yaratık Kho’Raktar ortaya çıkıyordu. Doğru ya Xaphan ile Inias iblislerinin gücünü test edeceklerdi değil mi? Çok yazık, ancak şu anda Ibe Anu hüküm giymek üzereydi. Devasa yaratık her ne kadar olaylara karşı net tavır alsam da yok sayabileceğim bir varlık değildi. Bina büyüklüğündeki bu şeyi göz ardı etmek büyük bir ahmaklık ve körlük olurdu zaten. Ancak yine de onu ikinci plana itiyordum.

Raldrin ortama teşrif ettiğinde ise benim bile dikkatimi dağıtacak bir olay yaşanıyordu. Xaphan bir anda benle Raldrin’i tezahürata başlıyordu. Şaşkınlıkla “Ne?” diye bir ses çıkarabiliyordum bu davranışına karşı sadece. Soğuk ruh halimi kısmen çözmeyi başaran bu harekete karşı gerçekten nasıl bir yerde olduğumu sorgulamamak imkansızdı. Raldrin’nin Xaphan’a attığı bakışı gördüğümde sol elimle yüzümü pişmanlık içerisinde kapatıyordum. Olayların böyle gelişeceğini bilseydim bu boyuta hiç geçmezdim ancak olan olmuştu. Bu yüzden elimi yüzümden çekip yargılamaya dönüyordum.

Ibe Anu uzuvlarını hunharca sallamaya başlıyordu. Raldrin onun karşısında henüz bir hamlede bulunmuyordu tahmin ettiğim gibi. İğrenç mahlûkat ise iyice çığırından çıkmış gibiydi. Ancak her şeyi değiştiren o an yaşanıyor ve Kho’Raktar devasa yumruğunu Ibe Anu’ya vurduğu gibi Ibe Anu metrelerce ileri savruluyordu. Ibe Anu’nun bir anlık yok oluşunu takiben sağıma doğru uçtuğunu görüyordum. Ansızın gerçekleşen bu darbeye karşı hiçbir savunması bulunmayan iblisin böylesine büyük bir varlıktan açıktan darbe almasına karşı yalnızca birkaç metre uçurabilmesi kafamı kaldırıp Kho’Raktar’ın nasıl bir yüz ifadesi içinde olduğuna bakmama neden oluyordu. Bu hamlesinde ciddi miydi yoksa açık yakaladığı için uyarı niteliğinde bir yumruk mu attığını anlamaya çalışıyordum yüz ifadesinden. Ancak iki saniyeyi geçmeyen bu dikkatimin ardından Raldrin’e döndüğümde ejderhamın hedefinin değiştiğini görüyordum. Kho’Raktar’ın onun avına dokunduğunu iddia ettiğinde onu sonuna kadar haklı buluyordum. Ibe Anu hüküm giymek üzereyken az önce onu kurtarmış sayılırdı Kho’Raktar.

Raldrin anladığım kadarıyla kızgın halde bir anda Kho’Raktar’a doğru fırlıyordu. Bu hızına karşı pek şaşırmıyordum ancak seri yumruklar atması ve bir şekilde havada yükselebilmesi ilginç bir görüntü ortaya çıkarıyordu. Ağzımın kıyısına ufak bir gülücük kondururken başımı hafifçe eğip kollarımı kavuşturuyor ve gözlerimi kapatıyordum. “Demek Ibe Anu senin avın he?” diye içimden geçirirken gözlerimi açıyor ve “Bakalım şimdi neler olacak?” diye sürdürdüğüm düşüncelerimi Inias kesiyordu. Raldrin ile iletişime geçmeye çalışıyordu Inias. Öncesinden bahsediyordu. Sözlerinin devamı ise beni sinirlendirici boyuta ulaşıyordu. Bu yüzden her ne kadar Ibe Anu’yu unutmasam da odağımı Inias’a vermek zorunda kalıyordum. Ona yukarıdan bakan gözlerim sakin görünüyordu dışarıdan. İçimde hissettiğim soğukluğu ses tonuma yansıtırken dikkati Inias’ın sözleriyle dağılmasın diye Raldrin’in de duyabileceği yükseklikte “Ejderham ile ilgili kurduğun cümlelere dikkat et Inias. Bizim varlığımız söz konusu olduğunda öncesi veya sonrası diye bir şey söz konusu olamaz. Dikkatli bak. Raldrin henüz kudretini göstermiş değil. Yalnızca Kho’Raktar’a haddini bildiriyor” diyecektim. Raldrin’in işine karışmak gibi niyetim yoktu ancak Inias’a sözüm bitmemişti. “Bu olanları müttefik olarak tanışma faslı sayabilirim ancak düşman olacağımızı düşünüyorsan…” dedikten sonra daha keskin bir bakışla “Konuşma daha farklı yerlere gider” diyecektim.

Inias’a sözlerimin ardından Ibe Anu’nun konumuna dikkat edecektim. Yalnız kaldığım anda o da beni gafil avlayabileceğinden şüpheliydim. O yaratığın bana yaklaşmasını istemiyordum o yüzden yaklaşacak olursa hiç gücenmeden Ulrasil’in yanına çekilecektim.

Raldrin ile Kho’Raktar’ın karşılaşması nasıl sonlacaktı emin değildim ancak Raldrin’in saldırıları ne kadar seri olsa da o devasa yapıya karşı ciddi bir etki etmiyordu. Geriye yalnızca biraz sonra olacakları etmesi kalıyordu.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

29 Sep 2022, 08:26

Kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu Xaphan. Gerçekleşen tüm saçmalıklar o kadar işine gelmişti ki keyfi çok yerindeydi.

Her şeyden önce Diniel'in ibne kılıklı iblisi sinirliydi ve dövüşmeye hazırdı. Daha önce onu gördüğünde her şeye karşı aşırı hevessiz gibi bir tutumu vardı. Ibe Anu ne yapıp edip onu da delirtmeyi başarmıştı. Bu konuda ne kadar başarılı olduğunu biliyordu ama Xaphan'ın beklentilerini bile aşıyordu bazen Ibe Anu. Ibe Anu gerçek bir hortlak olmalı diye düşündü. "Göt deliğine kadar hortlak cibilliyetsiz herif!"

İlk olarak Inias'ın devi Ibe Anu'ya bir yumruk savurmuş ve onu birkaç metre savurmuştu. Bu durum Xaphan'ı içten içe mutlu etmişti. Hem Ibe Anu o kadar kaşındıktan sonra hak ettiğini bulmuştu hem de Ibe Anu zarar görmesine rağmen Xaphan hiçbir şey hissetmemişti. Varlıkları bir olduğu için Ibe Anu'nun başına bir şey gelirse kendine de bir şey olabilir diye korkuyordu şu ana kadar ama belli ki o iş öyle işlemiyordu. "İbne Anu."

Bir diğer konu da beklenmedik şekilde Raldrin'in agresifleşip Inias'ın iblisine saldırmasıydı. Ortalığın karışması Xaphan'ın işine geliyordu keza bir kaos yokken kendisi her zaman açık hedefti. Bu şekilde en azından istediği gibi biraz kenara çekilip göz önünden çekilebilirdi, Inias'ın Xaphan'a karşı yaptığı hatayı tekrarlaması da ekmeğine yağ sürmüştü. Yaptığı şeyden ders almamış, tekrar gidip Raldrinle konuşmayı tercih etmişti. Eğer durumu Dinielle konuşmayı tercih etseydi belki olaylar farklı gelişebilirdi. Bunun yerine kabadayı tavrını sürdürüp gidip bir de "aklını başına topla" diye bir tavsiye vermişti. Bu işin uzayacağını umuyor ve tahmin ediyordu Xaphan.

Son olarak Ibe Anu da gaza gelmişti. Onu bu kadar motive görmek Xaphan'ı umutlandırmıştı. Ciddileşince becerikli bir iblis olduğunu tahmin ediyordu, güveni de yerindeydi. Hafifçe sırıttı Ulrasil'e çaktırmadan.

"Meydan senindir, ben biraz daha ortalığı karıştırmayı deneyeceğim." diyerek iblisine cevap verecekti. Ardından da Inias ve Diniel'e seslenecekti."Şu kabadayı tavrından ne zaman vazgeçeceksin, Inias? Benle konuşmayıp iblisime hakaretler ve tehditler savurdun. Şimdi aynısını Diniel ve Raldrin'e yapıyorsun. Sana beklemeni söylediğim halde iblisine hakim olmadın, şimdi de ayak yapıyorsun yok sen avımızı çaldın bilmem ne diye! Elimle dur diye işaret etmedim mi Ulrasil beyim, siz söyleyin?" Ulrasil kesin kendini bu işin dışında bırakırdı ama yine de bir şekilde şahitliğini alabilirse Diniel ve Raldrin'in saldırmaya devam etmesi için bolca sebepleri olacaktı.

Son bir tavsiye verecekti Ibe Anu'ya sözlerinden sonra. Söylediği gibi meydan onundu ama tavsiye vermekte serbestti. "İşler bir şekilde boka sararsa belki önce orospu çocuğuyla devi indirebilirsiniz, tabi yine sen bilirsin. Yumruğu sen yedin sonuçta..."
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

29 Sep 2022, 10:20

Inias; Kho’Raktar’ın sözlerine ve tavırlarına karşın kurduğun cümlelerin, Kho’Raktar’a ulaştığı konusunda herhangi bir tereddüt yaşamıyorsun. Ancak zihninde beliren kızıl bir öfke, konuşmanın seyrinin pek de hoş olmayan yerlere gittiğini sana açık açık gösteriyor. Dış dünyada olsa, etrafındaki her şeyi bir anda kül edecek kadar derinden gelen öfke bir anda sese bürünürken “Destek olmaya çalışıyorsan, bana küçük bir veletmişim gibi davranmaktan vazgeçebilirsin Inias! Üstünlüğünü kabul etmiş olmam seni zırvalarına kulak vermemi gerektirmez! Ne de olsa o zırvaları ağzına tıkacak olan yine benim, Her İki Diyarın Savaşçısı Kho’Raktar!” diyor. Bu cümlelerinden sonra kızıl öfke bir anda etrafını sarıyor ve seni sanki hareketsiz kılıyor. Fakat içten içe hissediyorsun ki, bu öfkenin sana hiçbir şekilde zararı dokunamayacak.

Raldrin’in saldırıları akabinde, Kho’Raktar’ın verdiğin talimatlara uymasını bekliyorsun. Ancak Kho’Raktar’ın seni duyduğuna emin olsan bile, söylediklerini ciddiye alıp almadığı noktasında net bir fikrin oluşmuyor. Fakat yine de, sözlerini söylemiş oluyor ve bu kez muhatabın olarak Raldrin’i seçiyorsun.

Genel; Raldrin’in seri bir şekilde Kho’Raktar’ın arkasından yukarıya doğru çıkması ve her hamlesinde Kho’Raktar’a darbeler indirmesi sırasında, Kho’Raktar da ardında bulunan Raldrin’i hedef almak için dönmeye çalışıyor. Bu esnada, Inias söze girerek Raldrin’e hitaben konuşmaya başlıyor. Fakat Raldrin, Inias’ın sözlerini kaile bile almadan Kho’Raktar’a kilitlenmiş bir şekilde ilerlemeyi sürdürecek gibi görünüyor.

Inias’ın sözleri üzerine bu kez konuşmaya dahil olan Diniel oluyor. Diniel’in sözleri, bir anda Kho’Raktar’ın öfkeli bakışlarının ve hiddetinin daha da artmasına neden oluyor. Ancak tam bu esnada, Xaphan’ın sözleri Kho’Raktar’ın karanlığı bile titretecek bir haykırışına neden oluyor! Kulaklarınızda birkaç gün çınlaması sürecek gibi devam eden bu haykırış esnasında, Ulrasil ilk olarak Xaphan’ın sözlerine katılıp katılmadığını ortaya koymak adına iki kolunu hafifçe yana açıp omuzlarını silkmekle yetiniyor. Bu haliyle, aranızdaki mücadeleye ve söz düellosuna hiçbir şekilde dahil olmayacak gibi görünen Ulrasil, sadece olan biteni heyecanlı ve meraklı bir şekilde izleyeceğini ortaya koyuyor.

Xaphan; Ibe Anu’ya verdiğin tavsiye sonrasında, Ibe Anu’nun haz dolu sesi zihninde yankılanıyor ve “Üstüne alınma ama orospu çocuklarıyla işim yok benim. Alayını sik’cem rahat ol sen!” diyor kendinden emin bir şekilde. Ancak şu an için Ibe Anu henüz sıcak savaşa dahil olacak gibi görünmüyor.

Genel; Her biriniz cümlelerinizi savurmuş olsanız dahi, iblislerinizin aksiyonları konusunda pek de etkin hamleler yapmamış gibi duruyorsunuz. Raldrin, Kho’Raktar’ın sırtına doğru ilerlemeye başlarken, Kho’Raktar da arkasına dönerek Raldrin’in tırmanışını engellemeye çalışıyor gibi görünüyor. Ancak tam bu esnada Raldrin Kho’Raktar’ın sırtının alt bölümüne ulaştığı anda “Aklını başına topla ve geri çekil mi?” diyor mırıldanır gibi. Inias’ın sözlerini yineleyen Raldrin’in gözleri bu esnada bir anda parlarken bakışlarını Inias’ın gözlerine dikiyor! Raldrin’in bu bakışıyla Inias üzerine gelen durdurulamaz vahşi bir yırtıcının korku dalgasını sonuna kadar hissederken Raldrin “Ne cüretle bana emir vermeye kalkıyorsun insan!?” diyor. Raldrin’in bu sorusu, aslında herhangi bir şekilde cevap beklemeyen ve adeta hükmolunan bir yargıyı gözler önüne seriyor ve Raldrin bir anda Kho’Raktar’ın sırtının alt kısmından güç olarak kendisini hızla Inias’a doğru fırlatıyor!

Raldrin’in mücadele içinde bir kez daha hedef değiştirmesi ve bu kez doğrudan Inias’ı hedef alması, Kho’Raktar’ın tam arkasına döndüğü ana denk geliyor. Ancak Raldrin’in bu beklenmedik hamlesi, Kho’Raktar’ın tepki vermesini güçleştiriyor. Bunun yanından Inias, üzerine beklenmedik bir hızla gelen Raldrin’e karşı da son derece savunmasız bir halde duruyor! Bir kasırganın başlangıcı gibi ilerleyen Raldrin, Inias’ın işini tek hamlede bitirmek için hiçbir tereddüt göstermiyor ve kaçınılmaz çarpışma, sadece göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşecek gibi duruyor!

Inias; Daha önce Kho’Raktar ile mücadele içine girmiş olsa da, Raldrin’in sana yönlenmesiyle birlikte, içinde bambaşka bir korku peydah oluyor. İsim vermekte zorlandığın bu korkunun altında, Kho’Raktar’ınki gibi bir öfkenin bulunmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsun. Bu esnada, Raldrin’in sözleri ve akabindeki davranışlarıyla saldığı korku havasını düşündüğünde, onun bir ejderha oluşu gerçeği aklında çınlamaya başlıyor. Saf bir ejderhanın, bakışıyla bile insanı sindiren aurasını Kho’Raktar’ın öfkesine benzetmek senin için oldukça kolay oluyor. Ancak senin için zor olan kısım, bir ejderhanın kudretine karşı koyabilecek yeterlilikte olmak oluyor ve bu nedenle, Raldrin’in doğrudan sana yönelen hamlesine karşı, insani bir iç güdüyle gözlerini kapamak dışında yapabileceğin hiçbir şey olmadığını fark edebiliyorsun.

Genel; Raldrin’in Inias’a yönelen saldırısı, hedefinden sapmayan bir ok gibi ilerliyor! Gözlerinizin takip etmekte zorlandığı bu saldırı, Inias ile çarpışacağı anda ise kulaklarınız bir kez daha Kho’Raktar’ın öfkeli sesiyle çınlıyor! Kho’Raktar sanki sesiyle Raldrin’e engel olmaya çalışır gibi “INIAS!” diye haykırırken, Raldrin hedefine ulaşıyor ve çarpışma bir anda gerçekleşiyor!

Inias; İç güdülerinle kapanan gözlerin bir anda yoklukla buluşmaktan kaçınırcasına açıldığı anda, hemen önünde duran devasa bir eli fark ediyorsun! Bir anlığın zihnin anlamlandırma yetisini yitirmiş gibi dursa da, hafif bir nefesle birlikte bu elin Kho’Raktar’a ait olduğunu anlayabiliyorsun! Raldrin’in kaçınılmaz saldırısına karşı Kho’Raktar’ın son anda elini senin adına siper ettiğini görmek, içindeki duyguların harekete geçmesine neden oluyor! Bizzat Kho'Raktar ile yaptığın mücadeleyi de dikkate aldığında, Kho'Raktar'ın başkaca bir şekilde seni saldırıdan koruyabilme imkanı mevcutken, içlerinde sana en az zarar verebilecek olanı ve muhtemelen kendisinin de en fazla hasar alacağı savunma yöntemini seçmesi, bir anda zihninde derin duygu ve düşüncelerin yayılmasını sağlıyor.

Diniel & Xaphan; Kho’Raktar’ın haykırışıyla birlikte kendini ileri ve yere doğru atmasıyla birlikte kolunu uzatmaya çalıştığını görebiliyorsunuz. Ancak Kho’Raktar’ın çaresiz bir hamlesinin sonuca ulaşıp ulaşmayacağı ikiniz açısından da merak konusu oluyor! Çarpışma anı geldiğinde ise, Kho’Raktar’ın son bir gayretle bir elini Inias’ı korumak için açarak uzattığını görüyorsunuz. Bu haliyle, Kho’Raktar son bir gayretle Raldrin’in saldırısını engellemeyi başarmış gibi görünüyor.

Genel; Kho’Raktar neredeyse yere uzanır bir şekilde uzattığı kolunu yavaşça hareketlendirmeye başladığı anda, kolunu biraz da olsa güç hareket ettiğini fark edebiliyorsunuz. Raldrin’in Kho’Raktar’a yönelen boş bakışları, durumu anlamaya çalıştığını ortaya koyarken, ortama birkaç saniye de olsa bir sessizlik çöktüğünü fark ediyorsunuz. Ne var ki, bu sessizlik bir anda Kho’Raktar’ın acı dolu bağırışıyla yarılırken, gözleriniz bir anda Kho’Raktar’ın ayaklarının bulunduğu kısma odaklanıyor. Uzuvlarını galip bir komutan gibi savuran ve dört kolunun da sivri kısımlarını Kho’Raktar’ın ayağının üst kısmına saplamış olan Ibe Anu’nun haz dolu hırıltısı bir anda Kho’Raktar’ın acı dolu bağırışlarını bastırırken, Kho’Raktar boşta olan ayağını Ibe Anu’ya doğru savuruyor. Ibe Anu, kendisine yönelen bu saldırıya karşılık sapladığı kollarını çekip geriye doğru zıplayarak kaçınabiliyor. Fakat Kho’Raktar bununla yetinecek gibi görünmüyor ve yavaşça toparlanmaya başlıyor!

Kho’Raktar, ayağından fışkıran kanları umursamaz bir şekilde doğrulduğu sırada Raldrin de sadece Inias’a bakmakla yetiniyor. Sanki Inias’ın gözlerinin içinden kalbini okumak ister gibi görünen Raldrin, anlık bu bakışını sonlandırıp boş gözlerine geri dönüş yaparken, Inias’a da arkasını dönüyor. Bu haliyle, bu kez Kho’Raktar ve Raldrin ile Ibe Anu yüz yüze gelmiş gibi görünüyor. Her üç iblis de birbirlerine kilitlenmiş bir haldeyken Kho’Raktar “Savunmasız anımı kollamak dışında bir şey yapamayacağını biliyorsun değil mi aşağılık mahluk!?” diyor hiddetli bir sesle. Ibe Anu ise kendisine söylenen bu sözden hiçbir rahatsızlık duymamış gibi davranmaya devam ederken “Sen de bana savunmasız olduğum sırada vurmadın mı yarma!?” diyerek karşılık veriyor. Ibe Anu’yla aynı kefeye konulmuş gibi hisseden Kho’Raktar’ın bu sözlerden rahatsızlık duyduğunu suratından belli olurken, Ibe Anu konuşmaya devam ediyor ve Raldrin’i kast ederek “Bu piç kurusu da sana savunmasızken saldırmadı mı? Inias mı ne boksa, ona da savunmasızken saldırmadı mı?” diyor. Hemen ardından ise uzuvlarını daha bir şevkli sallamaya başlarken “Siz yapınca “off ne biçim taktik”, ben yapınca aşağılık mahluk mu yani? Bu mudur?” diyor. Ancak Ibe Anu’nun sözleri bir anda Raldrin tarafından kesiliyor ve Raldrin “Beni kendinizle bir tutma gafletinde bulunma sakın!” diyor sadece donuk bir sesle. Raldrin’in bu sözlerine karşılık ise ilk tepki veren Kho’Raktar oluyor ve “Sen kendini benden üstün mü sanıyorsun ufaklık?” diyor. Raldrin bir anda bakışlarını keskinleştirerek Kho’Raktar’a döndürse de, üç iblisten konuşmaya devam eden Ibe Anu oluyor ve “Valla ha! Hadi biz eciş bücüş iblisleriz, tipimiz şekil, tavrımız net! Sana n’oluyo’? Senin olayın ne? İnsan gibi görünüp iblis gibi mi sıçıyo’n? Nedir yani?” diyor. Üç iblis arasında konuşmanın tonu ve şekli giderek daha hiddetli bir hale geliyor ve üç iblisin birbirlerine tekrar girmesi için tek bir kıvılcımın çakılması bekleniyor sadece.

Üç iblis arasındaki gerginlik hat safhaya ulaşmışken, her üçü de birbirinden gelecek hamleyi kollar gibi duruyor. Fakat tam bu esnada Ibe Anu sanki tüm uzuvlarını sallamayı bırakıyor ve omuzlarını da çökertiyor. Ardından hevessiz bir ses tonuyla “Xaphan Beyim! Beni bi’ geri çeksen'! Yeminle sıkıldım, baydım. Çek sen beni bi’ geri, işin eğlencesi de kalmadı zaten!” diyor. Ibe Anu cümlelerinin sonunda bakışlarını Diniel’e çevirirken, “eğlence” olayından kastının ne olduğunu da açık bir şekilde belli ediyor. Ancak Ibe Anu’nun bu sözleri, hem Kho’Raktar hem de Raldrin için bardağın taşma noktası olmuş gibi duruyor. Her iki iblis de, Ibe Anu’nun sözleri bittiği anda ona doğru saldırıya geçmeye hazırlanır gibi görünüyor.

Xaphan; Ibe Anu kurduğu cümlelerden sonra bir anda zihninde konuşmaya başlıyor ve “Çek ulan hadi geri! İkisi de dal’cak bak bana! Sikimi koparıp götüme sok’caklar! Sonra sen de Siklerin Efendisi değil, tırnakların efendisi falan ol’can! Çek çabuk geri beni!” diyor. Bir anda tüm özgüvenini ve ihtişamını kaybetmiş gibi konuşan Ibe Anu anlık bir sessizliğin ardından ise “Şaka lan! Çek beni geri de kudursun ibneler! Öfkeleri götlerinden çıksın! İkisini de pataklamaktan daha eğlenceli di' mi?” diyor büyük bir hazla.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

29 Sep 2022, 16:54

...
...
...
Bu Inias için fazla. Başından beri gerçekleşenleri benimseyerek uyum sağlama çabasındaydı ve bunu becerebiliyordu fakat bu son olaylar Inias'a kaldıramayacağı bir farkındalık yaşatıyor. Şu ana kadar içinde bulunduğu gerçekliğin ağırlığını görmezden geliyordu. Üstesinden gelebilmek için yani. Artık yapamıyor. Hiçbir anı olmadan uyanmak, kim olduğunu bilmeden gözünü açmak, hafıza yok, kimlik yok, ne olduğunu dahi bilmiyorken akla hayâle sığamaz durumların üstesinden gelmek, daha kendisini bilmezken bambaşka bir canlıyı bilmek ve bağ kurmak, tam insan olduğunu düşünürken çok daha farklı, bambaşka bir sınıf olduğunu öğrenmek. Gördüğü görü, karşılaştığı beyaz silüetin ona dedikleri ve adını vermesi. Kaderine çok önceden karar verilmiş olması. Yaşamı boyunca belli bir göreve hizmet etmek için zincire vurulmak adeta. Kişiliği var mı? Yok mu? Ne kadar oturmuş? Bunları bilmeden sağlam bir kişiliği olan korkunç bir dünyanın korkunç bir canlısının kişiliği ile uğraşmak zorunda kalmak. Kendisinden çok daha büyük, çok daha güçlü, çok daha kişilikli bir iblise, şeytani bir yaratığa söz geçirmek zorunda kalmak. Her seferinde ne kadar zayıf, bilgisiz, etkisiz ve yetkisiz olduğunun kanıtlanması. Sözde aludir olacak bir de. Ne iblisi onu dinliyor, ne diğer iblisleri etkileyebiliyor ne de o kendini savunabiliyor. Aludirin yapması gereken hiçbir şeyi yapamıyor. En azından aludirlikten anladığı o. Yüksek hızda ona doğru uçan bir iblise karşı sadece dehşete kapılabiliyor ve gözlerini kapatıp kendini istemsizce kasıyor. Hiç kimse üzerinde hiçbir ağırlığı yok. Ne iblis ne de insan. Korunmaya muhtaç bir acizlik örneği. Bu kadar tartıştığı, ona karşı gelen ve ona durmadan uyumsuzluk gösteren bu korkutucu devin onu korumak için kendini siper etmesi, hele hele ona gelecek hasarın en az, kendisine gelecek hasarın ise en çok olacağı şekilde, ayakta duran son duvarın yıkılmasına neden oluyor. Inias artık kaldıramıyor. Beyni bir anda ya boşalıyor ya da tıkanıyor. Hiçbir sözcük, Hiçbir düşünce var olamıyor orada. Duygular bile zar zor tutunuyor kenarlarına. Inias ancak kesik kesik nefes alıp verebiliyor ya da hiç nefes alıp veremiyor. Dizlerinin bağı çözülüyor. Titremeden olduğu yere yığılıyor. Dizlerinin üzerine çökmek istiyor ama belki yediremediğinden belki de içgüdüsel, son anda bacaklarını kırıp bağdaşa benzer bir duruş sergiliyor. Çarpık, bozuk ve tamamlanmamış. Tıpkı şu an iç dünyasının durumu gibi. Gözlerinde var olmayan sayısız duygunun ve düşüncenin izlerini taşıyor. Bedeninde bilinmez yüklerin baskısını. Başını iyice önüne eğiyor. Kendisiyle yalnız kalması gerektiğini biliyormuş gibi. Gözlerinden yaşlar akıyor oluk oluk. Ancak içinde tutmayarak kurtulabileceğini biliyormuş gibi. Böylelikle bir insani özellik daha gösteriyor. İnsan olmaya bir adım daha yaklaşıyor. Inias korkuyor. Üst üste gerçekleşen akıl almaz olaylar arasında sıkışıp paramparça olmaktan korkuyor. Kendini kaybetmekten korkuyor. Olduğundan başka bir şeye dönüşmekten korkuyor. Artık olduğu ne ise, onu dahi bilmiyor. Hiçbir şey bilmiyor. Kayıp mı etti? Pes mi ediyor? Yoksa sadece en başa dönüp her şeyi bir kez daha yaşayarak özümseme fırsatı mı dileniyor? Ne yapması gerekiyor? Ne olması gerekiyor? Yanıtlaması gereken çok soru var ve o, bunca zamandır bu soruları yanıtlamaktan kaçınıyordu. Hayır, bu yanlış bir yorum. O, bu sorulara yanıt verecek bilgisi ve deneyimi yokken ona soruldukları için yanlış yanıtlamak zorunda kalmış birisiydi sadece. Hiçbir şey yapmayacaktı. Sadece atlatması için zaman gerekiyordu. Baya bir zaman.
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

29 Sep 2022, 18:52

"Kalbimi kırıyorsun, yakışmıyor ama..." diye iyice koğuş arkadaşlığı seviyesine düştü iblisiyle. O anda da bunu fark edip ekledi. "Seni bir tokat manyağı yapsınlar da gör ebeninkini!"

Zaten sonrasında da ortalık daha da karıştı. Herkes söyleyeceklerini söyledi, Kho'raktar bağırıp çağırdı, Raldrin Inias'ı hedef aldı, Ibe Anu Kho'Raktar'ı şişledi ve tekrar iblisler arası laf atışması.

Ibe Anu gıcık da olsa ağzı en çok laf yapan iblisti aralarında, lafı da gediğine koymayı bilmişti. Xaphan'ın çirkin olmasıyla benzer bir durumdu bu. Çok da üzülmedi bu duruma, ama Ibe Anu'yla sandığından daha benzer olma ihtimalleri onu korkuttu.

Ibe Anu son sözleriyle herkesin sinirlerini hoplatmayı bir kez daha başarmıştı. Bu sefer Diniel'den harbi bir özür dilemesi gerekiyordu. Yetmez gibi bir de şaka yapmıştı. Amın düdüğü kendini zeki sanıyor diye düşündü Xaphan. "Çekmiyorum amına koyim! Kendi başına ördün bu çorapları ne yapıyorsan yap şimdi. Hala göt meselesini bile çözemedik, ye dayağı da otur aşağı!" diye seslenecekti iblisine. Sonra dayak yemesine fırsat vermeden. "Şaka yapıyorum ırzını siktiğim, gel geri gel... Çok komikmiş hıaamına..."

Bu şekilde kendi adına sonlandıracaktı iblis üçlemesini.

Inias'ın olanlara tepkisini gördüğünde ise elbette kahkaha atma isteğiyle dolacaktı bir kez daha. Ama kahkaha atmayacak, tam tersine hem durumu lehine çevirecek hem de kendi çapında dalga geçecekti. Inias'a şöyle bir bakacak, dudaklarını büzecekti sonra hafifçe. Sonra bu halini pek uzatmadan Inias'a doğru yürüyecekti. Yanından geçtiği iblislere de "Açılın bakiyim kenara, bu kadar şamata yeter!" diye babacan bir azar çekecekti. Inias'a ulaştığında sırtına bir iki vurup sıvazlayacak, "Seni pek sevmediğim doğrudur ama böyle olmaz Inias. Hadi kalk ayağa, üzülme. Bak ben bir yerde senin abin sayılırım, Xaphan ağabeyin. Kapışırız ederiz ama bu değişmez!" diyecekti. Sonrasında arkadan kollarını koltuk altına sokup zorla ayağa kaldıracaktı Inias'ı. "Kalk hadi, üzülme. Olur böyle şeyler, her şeye yeni baştan başlıyoruz. Hepimizin kafası karışık. Kalk hadi daha yapılacak işler var. Sabırlı ve metin olmak yaraşır sana!"

Iniasla işi bittikten sonra da Diniel'e doğru yürüyecekti. Ortamda olan iblislerin yakınından geçerken "Çekilin lan kenara haylaz herifler! Koca adamı ne hale getirdiniz!" diye bu sefer öncekine nazaran daha sinirli bir azar çekecekti. Diniel'in yanına varınca da "Senden özür dilerim, Diniel. Sanırım bu olay hepimize gösterdi ki iblislerimizle bir olsak bile onların da kendi kişilikleri, hayatları var. Ben Ibe Anu'ya ne kadar hakim olmaya çalışsam da bir yere kadar gücüm yetiyor. Eğer istersen daha sakin bir zamanda intikamını alman için tekrar burada buluşabiliriz. Sözüm sözdür!" diyerek özürünü sunacaktı.

Xaphan'ın ağabeyliği ve yönlendirmesine ihtiyacı olan bu gençlerin ihtiyaçları karşılık bulacaktı sonunda. "Zaten bu karaktersiz Ulrasil'in bir cacık yapabileceği yok. Ulan dalyarak, yaptı de en azından. Kör değilsin ya piç!"

İyice Ibe Anu'ya dönmüştü Xaphan, rahatsızdı...
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

29 Sep 2022, 20:30

Inias’a sözlerimin ardından Xaphan konuşmaya dahil oluyordu. Inias’ın kendisine yaptığı şeyi şimdi bana yaptığını söylüyordu. Haklıydı. Yoksa Raldrin’i kontrol etmem daha kolay olabilecekken işler çığırından çıkmıştı. Ancak tüm bu olanları Raldrin’i tanımak için kullanmak en mantıklısı gibi görünüyordu. Anlaşmış olduğumuz gibi işine karışmayacaktım ancak yeni koşullar oluşmasına karşı Raldrin’i nasıl yönlendirebileceğim konusunda da fikir sahibi olmam gerekiyordu.

Inias’a sözlerim Kho’Raktar’ı iyice öfkelenmesine sebep oluyordu. Devasa yaratığın hiddetini fiziksel olmasa bile hissedebiliyordum. Xaphan’ın haklı bulduğum konuşmasının ardından ise Kho’Raktar bir anda haykırıyordu. Haykırmanın etkisiyle kulaklarımı kapatmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Ancak bu bir çözüm gibi de gelmiyordu. Haykırış sırasında keskin bakışlarımı Kho’Raktar’a yönelttiğim için Ulrasil’in tutumunu göremiyordum.

Kho’Raktar Raldrin’in tırmanışına engel olmak için hamlelerde bulunduğu sırada Raldrin jetonu geç düşmüş gibi Inias’ın sözünü mırıldanır gibi yineliyordu. Ardından birinden tanıdık olduğum tarzda cümleyi kuruyordu. Ancak her şey bundan sonra başlıyordu. Sözlü tepkisine bir şey diyeceğim olmasa da hemen ardından Kho’Raktar’ın üzerinden müthiş bir hızla Inias’a doğru ok gibi fırlıyordu. Biraz önce uğuldayan kulaklarımdan çekip serbest bıraktığım ellerimi yumruk yapıp sıkıyordum istemsizce.

Geçen bu küçücük zaman aralığında Inias’ın metrelerce savrulacağını düşünsem de Kho’Raktar kendini yere atacak kadar pervasız bir hamle ile elini Inias’a sipher ediyordu. Raldrin doğrudan Kho’Raktar’ın eline darbeyi indiriyordu böylece. Kolunu geri çekerken hareketinde güçlük yaşadığını görüyordum büyük devin. “Demek Raldrin’in böylesine güçlü” diye içimden geçiriyor ve toparlanan Kho’Raktar’a kafamı kaldırıp bakıyordum. Kendini insanı için kalkan etmesi şaşkınlık uyandırıyordu ister istemez. Raldrin’den böyle bir hareket geleceğini hiç sanmıyordum çünkü. Demek iblislerde böyle onurlu ve beraber hareket edenler de vardı. Ancak yaşanan durumdan hiç memnun değildim. Soğuk duruşum gitgide keskinleşen bakışlara çoktan dönüşmeye başlamıştı ancak memnuniyetsiz ifadeyle öfkemi dışarıya vurmaya da başlamıştım artık. Raldrin benim ilgilendiğim birine karşı lafımı çiğneyip doğrudan hedefime saldırmıştı. Beni hiçe saymış olmasına karşı onun bu hareketine ne kadar öfkeli olduğumu muhtemelen fark etmiyordu bile. Inias’ın ölmesi umurumda olmayabilirdi belki ancak burada ben dahil olmuştum. Ayrıca Inias’a müttefikim demiştim. Müttefik olması mı daha önemli yoksa yoluma çıkması mı buna henüz karar veremeden Kho’Raktar’ın acı dolu bağırışıyla odağım olanlara çekiliyordu.

Ibe Anu Kho’Raktar’ın ayağına dört pençesini saplamıştı. Derhal harekete geçen Kho’Raktar hamlesini yapsa da Ibe Anu zıplayıp kaçınıyordu saldırısından. Bu sırada da Raldrin’in Inias’a baktığını görüyordum. Ancak bir saniye bile sürmeyen bakışın ardından diğer ikisiyle yüzleşmeye dönüyordu. Ardından ise Inias’ın dizleri üzerine çöktüğünü görüyordum. Ruhen derbeder olmuş gibi görünüyordu karşımda. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Direnci tamamen kırılmıştı. Öyle ki karşımda çaresiz bir çocuk duruyordu sanki. Kollarımı kavuşturup gözlerimi kapatırken “Acınası” diye içimden geçiriyordum ancak bildiğim oydu ki bu kelimeyi içimden kursam bile yaşadığı karşısında haksız göremiyordum onu.

İblisler atışmaya başlarken Ibe Anu’nun Raldrin’in niyetini anlamadığını anlayabiliyordum. Ancak sözlerinin oldukça sinir bozucu olduğu ortadaydı. Ibe Anu’nun Raldrin’in görünüşüne laf etmesi dikkatimi çekiyordu.

Artık durum olayın patlama noktasındayken Ibe Anu Xaphan’a onu geri çekmesini istiyordu. İşin eğlencesinden bahsederken bana döndüğünde kollarımı çözüp sıktığım yumruğumu yukarı kaldırıyordum ona doğru öfkeyle. Ibe Anu’nun sözlerinden sonra tüm olanlara etkili olacak kişi Xaphan olmuş oluyordu. Nitekim iblisini çağırdıktan sonra ‘bu kadar şamata yeter’ deyip dikkati üzerine çekmeye çalışıyordu. Ardından Inias’ın yanına gidip onu teselli edecek cümleler kuruyordu. “Saçmalık” diye içimden geçiriyordum olanlara karşı. Kendince iblislere sözünü söyledikten sonra koluna girdiği Inias’la beraber yanıma geliyor benden özür diliyordu. Ibe Anu’ya sözünün geçmediğini söylediğinde bunun mümkün olabileceğini görüyordum. Sonrasında da isterse başka zaman intikam alabileceğimi dile getirdiğinde Saçma sapan meselelerden kin güden biri olmadığımı söylemem gerektiğini düşünsem de ne hissettiğim konusunda belirti vermek istemiyor ve oldukça soğuk tonda “Özrün kabul edildi. İntikama gerek yok. O da böyle bir iblismiş. Ancak benzer durum yaşanırsa tekrar böyle bir olayın yaşanmayacağı sözünü veremem” deyip kapatıyordum konuyu. Hala Ibe Anu'yu yok etmek istesem de şu an için bunun üzerine cümleler kurmak mantıklı gelmiyordu. Geriye Inias’ın kontrol etmediği Kho’Raktar ve Raldrin kalıyordu. Raldrin’e sinirlensem de ulu orta ona karşı olumsuz bir cümle kurmak istemiyordum. Ne olursa olsun o benim ejderhamdı sonuçta. Başkalarının aramızdakini bilmesine gerek yoktu. Gözlerim devasa yaratığın yüzündeyken Raldrin’e “Kho’Raktar onurlu bir savaşçıymış. Inias’ın temennisini anlıyorum. Sonuna kadar bağlı olduğu insanın sınırları dışına çıkmamakta çabalayıp durdu. O yüzden insanlara saldıracağını sanmıyorum.” diyecektim. Kho’Raktar’ın sözlerime aldırış edip etmediği benim için önemli değildi. Amacım Raldrin’e az önce sınırımı aştığını anlatmaktı sadece. Ardından ejderhama bakışımı çevirip konuşmama devam ediyordum “İkimiz de amacımıza ulaşamadık ve belli ki şu an bu mümkün değil” dedikten sonra gözlerimi kapatıp sıkılmış bir nefes verip “Yaralı bir iblisle dövüşeceksin… İlgini kaybedersen geri dön” diyecektim. Muhtemelen Kho’Raktar olanlardan sonra delirecekti ve muhtemelen Raldrin ona emir verdiğimi söyleyip bana öfkelenecekti ama ne kadar sinirlenirse sinirlensin asla taviz vermeyeceğimi yüzümde sonuna kadar yansıtacaktım. Aslında Raldrin’in tüm bu sinir bozucu durumun ardından deşarj olabilmesi için Kho’Raktar ile biraz daha mücadele etmesine bir şey demeyecektim. Kho’Raktar’ın bir kolunda zorluk yaşasa da üç kolu daha vardı. Bu devasa yaratığın kolayca yere serileceğini hiç sanmıyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

30 Sep 2022, 13:23

Xaphan; Ibe Anu’nun geri çekilme isteğine karşılık kurduğun cümlelerinin ardından, Ibe Anu birden sana doğru dönüyor. Gözleri var olmayan Ibe Anu’nun o an için sana şaşkınlıkla ve dehşetle baktığını her halinden anlayabiliyorsun. Dönülmez bir yolda hiçe olacakmış gibi hisseden Ibe Anu, yavru bir köpeğe dönüşmeden evvel şaka yaptığını söylemenle rahatlamış görünüyor ve “He, çok komik!” diyor. Fakat bu sözlerinden sonra herhangi bir olumsuzluğa karşın “Yani, fena oldum yalan yok bak. Benimkiler gibi şaka, ama benimkinden daha iyi. Elbette daha iyi olacak! Ben senin yanında kimim ki?” diyerek fikrini değiştirmemen adına yağlamasını yapıyor.

Genel; Ibe Anu’nun sözlerinin ardından birden ve ansızın Xaphan’a dönmesi herkesin dikkatini çekiyor. Ancak bu anlık dönüşün ardından Xaphan Ibe Anu’yu geri çekiyor ve Ibe Anu var olduğunun tam tersi yönde bir aksiyonla, Xaphan’ın ardından yok olarak ortamı terk ediyor.

Ibe Anu’nun yok oluşuyla birlikte, ortamda kalan iki iblis önce birbirlerine, daha sonra da Xaphan’a bakıyor. Ancak tam bu esnada Kho’Raktar’ın dikkati kendisini son anda bağdaş konumunda tutmayı başarabilen Inias’a dönüyor. Raldrin ise omzunun üzerinden bir bakış atmakla Inias’ın bu oturuşuna tepki vermekle yetiniyor.

Xaphan’ın Inias’a doğru ilerlemesi sırasında iblislere hitaben söylediği sözlere yönelik olarak Raldrin bayık bir bakış atmakla yetinse de, Kho’Raktar bu sözlerden memnun olmadığını yüz hatlarıyla açıkça ortaya koyuyor. Zaten ziyadesiyle hiddetli duran Kho’Raktar Xaphan’ın Inias’a yönelmesi ve ardından söylediği sözlerle daha da sert bakışlar atmaya başlıyor Xaphan’a. Kho’Raktar’ın bu sert bakışlarından Inias da nasibini alıyor elbette. Ne var ki, Xaphan’ın Inias’ı kaldırmaya çalıştığı esnada cümlelerini kurmasının ardından, Kho’Raktar beklenmedik bir tepkiyle koca parmaklarıyla Xaphan’ı gövdesinden yakalıyor! Kho’Raktar Xaphan’ı pek sıkmasa bile, onun hareket kabiliyetini mümkün olduğunca kısıtlayacak bir şekilde tutuyor ve ardından yavaşça göz hizasına doğru kaldırıyor. Kho’Raktar her ne kadar hiddetli görünse de, Xaphan’a zarar verecek gibi durmuyor. Bu nedenle içinizden herhangi biriniz Kho’Raktar’a karşı bir hamle veya söz söylemiyorsun. Kaldı ki Kho’Raktar Xaphan’ı kaldırmaya başladığı esnada “Sen ne yaptığını sanıyorsun?” diyerek sadece bir şeyler söyleyeceğini belli ediyor.

Kho’Raktar Xaphan’ı göz hizasına gelecek şekilde kaldırdıktan sonra, doğrudan gözlerinin içine bakmaya başlıyor ve ardından “O kaldırmaya çalıştığın kişi, İki Diyarın Savaşçısı Kho’Raktar’a sahip olan kişidir! İster düşsün, ister kalksın, kudreti İki Diyarın Savaşçısı Kho’Raktar’dan üstündür! O’nu oturduğu yerden kaldırmak da senin haddine değildir!” diyor. Kho’Raktar’ın Inias’ı yücelten ve koruyan sözleri, Kho’Raktar’ın Inias’a kaçamak bir bakış atmasıyla kesiliyor, ancak Kho’Raktar bu bakışının ardından konuşmasını sürdürüyor. Bakışlarını tekrar Xaphan’da sabitleyen Kho’Raktar “O’nun çöküşü kudretinin tekrar uyanması içindir.” diyor. Bu sözlerinden sonra ise bakışlarını biraz daha keskinleştiren Kho’Raktar “Sen ve iblisin onun kudretine erişemezsiniz! İsteseniz de bunu yapamazsınız! O yüzden, sen kendi işine bak!” diyor. Kho’Raktar sözlerinin anlaşılır olduğunu görmek amacıyla Xaphan’ı bir süre daha havada tuttuktan sonra, onu yavaşça yere bırakıp avucunu açıyor.

Inias; Kho’Raktar’ın cümlelerinden sonra bakışlarını üstünde sabitlediğini görebiliyorsun. Ancak bu bakışların her zamanki hiddetinden farklı olduğunu da görebiliyorsun. Bu esnada Kho’Raktar “Ne yapıyorsun Inias? Bu halin ne?” diye soruyor. Sözlerine devam edecek gibi duran Kho’Raktar’a imkan tanıman sayesinde Kho’Raktar “Bunun bir galibiyet olmadığının farkındayım, ancak mağlup da olmadık! Aslında savaşımız devam etseydi, ikisine de haddini bildirirdim! Fakat sana neler oluyor böyle? Seni kudretinle tanıdığımı biliyorsun öyle değil mi? İstedikleri olmayınca küsen bir velet gibi mi davranacaksın yoksa?” diyor. İçten içte Kho’Raktar’ın seni havaya sokmaya çalıştığını ve bilinçli olarak bu sözcükleri seçtiğini hissedebiliyorsun. Ancak Kho’Raktar daha ileri gitmekte ısrarlı gibi durarak “Eğer kudretinden vazgeçip mızmız bir velede dönüştüysen Inias, seni yok edeceğim zamanı daha fazla beklemeyeyim!” diyerek son cümlelerini kuruyor.

Genel; Xaphan kendisini yerde bulmasından sonra, tavırlarını hiç değiştirmeden bir sonraki konuşmasını yapmak için Diniel’e yöneliyor. Bu esnada Raldrin’in Xaphan’ın sözleriyle fazlasıyla ilgilendiğini her biriniz görebiliyorsunuz. Fakat Diniel’in sözleriyle birlikte, Raldrin’in gözlerindeki o dikkatin ve var olan arzusunun silinip atıldığını görebiliyorsunuz. Bu aşamadan sonra Diniel Kho’Raktar ile Raldrin’in mücadeleye devam edebileceğini dile getirse de, Raldrin Kho’Raktar’a göz ucuyla bir bakış attıktan sonra derin bir nefes verip omuz silkerek ilgisinin kaybolduğunu açıkça gösteriyor. Bu hareketinden sonra Raldrin neredeyse ayaklarını yerden kaldırmadan Diniel’in yanına doğru geliyor ve ardından ona da donuk bir bakış attıktan sonra “İlgimi kaybetmemin sebebi yaralı olması değil… Bunun sebebi sen ve sözlerin!” diyor. Bakışına uygun bir monotonlukla ve hissiz bir şekilde söylediği sözlerinden sonra Raldrin yavaşça yere çöküyor ve sanki bir anda önce geri dönmek ister gibi duruyor.

Raldrin’in sözleriyle birlikte, artık ortada bir mücadele olmadığını anlayan Kho’Raktar tüm ilgisini Inias’a doğru yöneltiyor ve yavaşça ona doğru dönüyor. Birkaç saniye dik bir şekilde Inias’ın karşısında duran Kho’Raktar sert bir şekilde Inias’a bakmayı sürdürürken, bir anda tek dizinin üstüne çöküveriyor! Bu çöküşünün ardından başını olabildiğince yere eğen Kho’Raktar hükümdarına sonsuz bir saygı besleyen yıkılmaz bir şövalye gibi beklemeye koyuluyor!
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Aludir Üssü”