Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

User avatar
Ecanus
Posts: 29
Joined: 27 Jul 2022, 15:40

29 Aug 2022, 01:21

Genç adam karşısındaki ilginç iblis ile karşılaşması sonucu başka birine dönüşmekten korkuyordu. Korktuğu kişi, bir başkasının asla anlamayacağı duygular ile alay edip üstünlüğünü dile getirmeye çalışacak kişiydi. Her ne kadar karşısındaki varlığın tutumu gülünç olsa bile bu durumda kendini sadece onu gaza getirmekten, onu dik durmaya iten tavırlardan başka alaycı bir duyguya sahip değildi. Nitekim bu tutumlar, iblisin üzerinde gerçekten bir gelişme yaratmıştı. Düşündüğü şey belki de kişisel gelişim değildi ama ikili arasında olan iletişimin ve iblisin söylediği şeyler, fiziki olarak iletişime girmesi de bir gelişme olarak nitelendirilebilirdi.

Kendisinin dikkatli bir şekilde dinlendiğinden emin olan adam, konuşmasına keskin cümleler ile devam etmeyi tercih etti. Kısa bir süre sessizlikten sonra genç adamı adeta eliyle itmişçesine cevaplamıştı konuşmasını. İlerleyişin aksine attığı kahkaha genç adamı şaşkına çevirmişti. Bu zamana kadar onunla oynuyor muydu? Yoksa, can evinden vurduğu için mi onun içindeki "o" kişi dışarı çıkmaya başlamıştı? Genç adama hiçbir şey bilmediğini ve her şeyi çok iyi bildiğini düşünmesinin insan olmasından ötürü olduğunu söyledikten sonra, arkasını dönüp yürümeye başlamıştı. Genç adam bu duruma çok şaşırmıştı zira az önceki kişi ile şu an ki kişi, oldukça farklı gelmişti gözüne. En azından bazı şeyleri yapabilecek cesareti vardı şu an ki kişinin.

Genç adam öfkeli bir şekilde konuşmaya başladı:

"OLDUĞUN YERDE KAL! Her zaman yaptığın şeyi yapıp, cesaretin olmadığı için, korktuğun için uzaklaşabileceğin ve kaçabileceğini mi düşünüyorsun? Üzgünüm, bugün öyle bir gün değil! Bu sefer gerçekleri arkanda bırakıp saklanamayacaksın! Her şeyi yapabilecek ne kudrete sahibim ne de bilgiye fakat her şeyi yapabilecek arzu ve değerlere sahibim! Bu yüzden SENİ, bu karanlığın içerisinden çıkartıp birlikte, korktuğun ne varsa yüzleşmen için buradan götürmek istiyorum! Çünkü her yaşamın bir değeri; her hayatın bir anlamı vardır! Korktuğun için bu anlamdan uzak kalmanı ve yaşayamamanı kabullenemiyorum. Çünkü bize değer katan şeyler yaşadıklarımızdır, İBLİS!"
diyordu.

Daha sonrasında ayağa kalkıp dikelmişti. Kollarını birbirine bağlayıp, arkasına bakmadan gitmeye başlayan iblise gözlerini dikmişti. Eğer geri dönerse, bağdaştırdığı kollarını ayırıp ona elini uzatacak ve tekrar tanışmak, buradan çıkmak için onunla samimiyet kuracaktı.
KÜNYE
İsim:Ecanus
Cinsiyet:Erkek
Yaş:26
Boy:1.83
Kilo:75
Sınıflar:Sezici - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP:0
Mevcut Para:2000

PROFİL
Güç:1
Dayanıklılık:1
Çeviklik:2
İrade:4
Zeka:2

Aludir Statları
Görü:2
Hakimiyet:1
Mevcudiyet:0

KÜNYE
İsim: Zuldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy:175
Kilo:56
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık:4
Güç:4
Dayanıklılık:6
Çeviklik:10
Arun:1
Duren:1
İrade:4

Yetenekler:
Can Acısı
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

31 Aug 2022, 13:59

Konuşmaya başladığın anda, adımlamakta olan iblis olduğu yerde duruyor. Her ne kadar yüzünü göremesen bile, sözlerini dinlediğini biliyorsun. Bu nedenle cümlelerini daha inançlı ve kendinden emin bir şekilde kuruyorsun. Tüm konuşman sonlandığında ise iblisin öylece durduğunu görüyorsun. Bu bekleyişi yaklaşık yarım dakika sürüyor ve ardından iblisin boynunu omuzunun üstünden yavaşça sana döndürdüğünü görüyorsun. İblisin gözleri her zamankinden daha fazla parıldamaya başlarken ses tonu daha kasvetli bir şekle bürünen iblis “Sağır mısın orospu evladı, korkmuyorum dedim ya!” diyor. Bu cümlesinin ardından bir anda başındaki kapüşonu açan iblisin kulaklarına kadar varan şeytani gülümsemesiyle karanlığı titremeye başladığını fark ediyorsun!

Siyah ve parlak kırmızıdan oluşan ten rengi, uzun ve sivri kulakları ve normal bir uzvu gibiymiş görünen saçlarıyla dehşetli bir görüntü ortaya koyan iblisin sağ kolunu kaldırırken, kolunun dirsek ile bilek kısmı arasında kanaması olduğunu görüyorsun. Sanki parçalanmış gibi görünen etten sızan kanı hiç umursamaz gibi duran iblis pelerinini yavaşça çözüp yere atarken sıska ancak kaslı vücudunu ardından görebiliyorsun. Karanlık, iblisten kaçınmak ister gibi dalgalanmaya başlarken, yersiz ve belki de gereksiz bir ağırlığın üzerine çöktüğü fark ediyorsun. Karanlığı sindiren bir karanlık yayan iblis, yavaşça vücudunu sana doğru çevirirken “Ne zırvalayıp duruyorsun?” diyor uzun ve sivri görünen parmaklarını kütletmeye başlarken. Sanki vücudunu gerer gibi hareketler yapan iblis “Boş boş konuşmak yerine, arzunu ve değerini kıçına sokmama ne dersin?” diyor. Bu esnada kanamaya devam eden sağ koluna hafif bir bakış atan iblis kolunu şevkle ağzına götürüp diliyle kanının tadına bakarken “Neyin varmış görelim... Gel bakalım piç kurusu!” diyor sanki kendini zevkin doruklarına taşımak ister gibi.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ecanus
Posts: 29
Joined: 27 Jul 2022, 15:40

31 Aug 2022, 19:35

Genç adam karşısındaki iblisin içerisinde olduğu durumu çok iyi biliyordu. Kendisi de bu an gerçekleşene dek birden fazla korku unsuru barındıran gerçeklikle yüzleşmişti. Belki bir kaçı gerçeklik bile değildi ama hissettikleri onu korkutmaya yetecek kadar dehşetti. Gözlerini açtığı andan itibaren dehşete düşmüş birinin yaşadıklarının ne kadar korkutucu olduğunu düşününce erdemli olan, karşısındaki varlığa olabildiğinde gerçekçi yaklaşmaya çalışmıştı. Onun kısa sürede tanık olduklarına "evim" olarak nitelendiren bir varlığa karşı acımasız olmak, kim olduğuna bakarak onu yargılamak sadece zayıfların yapacağı bir işti. Bu sebeplerden ötürü yeri geldiği zaman fazla cesur, yeri geldiği zaman fazla anlayışlı davranmıştı çünkü karşısındaki şey gerçekten belirsizliğin ta kendisi idi.

Son konuşmasında gerçekten ona hem duygusal olarak hem de fiziki olarak kurtulmak adına son bir teklifte bulunmuştu. Bundan ötesi onun umurunda olamazdı zira kurtulmak istemeyen bir kimseyi, kurtaramazsın. Hatta işler iyi giderse diye ona elini uzatmayı bile düşünmüştü genç adam. Başından beri burada çok fazla şey görmüş ve öğrenmişti. Karşısındaki varlık sayesinde de bazı fikirlere sahip olmuştu ama bunu fikirlerini doğrulamak için kullanamazdı. Bu yüzden iblisin doğasını incelemek ve ona başından beri saklandığı o kılıfların arasından çıkması için türlü türlü yollar denemişti ancak en sonunda, onun isteği doğrultusunda kendi kimliğini açığa çıkarmıştı.

Durduğu yerden kafasını çevirdiğinde iblisin gözleri artık öncesinden farklıydı. Ses tonu ise daha kasvetliydi önceki duyduğu sesine göre. Artık karşısında başka bir kişi olduğunu anlaması çok uzun sürmemişti genç adamın. Kapüşonunu açtığı vakit iblisin gerçek sureti ile karşılaşmıştı ki sözleri zaten onun nasıl bir varlık olduğuna dair imgeler vermişti çoktan.Siyah ve parlak kırmızıdan oluşan ten rengi, uzun ve sivri kulakları ve normal bir uzvu gibiymiş görünen saçlarıyla dehşetli bir görüntü ortaya koyuyordu. Dışarıda gördüğü iblislerden daha farklıydı artık. Daha korkutucu, daha tehlikeli olduğu her halinden belliydi.

İblisin gülümsemesi ile etraftaki karanlığın değiştiğini fark ediyordu daha doğrusu, hissediyordu. Karanlık bile şu an onun karşısındaki duran şeyden kaçmaya çalışıyor gibiydi. Çevredeki karanlığı sindiren ve onu sömüren bir karanlığın kaynağı olmuştu artık. Önceki hali ile şimdiki hali arasındaki farkı gözle görülebilir, duygularıyla hissedebilir bir hale gelmişti. Karşısındaki varlığı kendi prangalarından kurtarmak isterken nedeni kim olursa olsun, onu gerçekten özgür kılmaktı. Çünkü yaşamak ve ondan keyif almak oldukça değerlidir. Her ne yazık ki karşısındaki varlık onun hayal ettiği, iç dünyasında hissettiği olguların aksine birisiydi.

Kendi düşünceleri ile mücadele ederken karşısındaki iblisin ona doğru göstermekten çekinmediği savaşma hissini göz ardı edemiyordu. Üstelik, karanlığın kaçınmak istediği noktada üstüne çöken ağırlığın da ona karşı negatif bir etkisi olduğunu hissetmeye başlıyordu. Genç adam, bu yaşama hiç çağırılmaması gereken bir varlığı çağırmış gibi hissediyordu kendini. İnandığı değerleri hiçe sayan, onu öldürme hissi ile yanıp tutuşan bu korkutucu, karanlığı bile kaçıran ve kötülüğün ta kendisi olan iblise karşı dimdik duruşunu sergilemek istiyordu. Kendi çıkarları ve istekleri doğrultusunda bir başkasını incitmekten çekinmeyen, ona zarar vermekten çekinmeyecek bu varlığa karşı korku hissetmemeye çalışıyor, korkmuyordu.

Hayal kırıklığı ile dolmuş olan gözlerini çok kısa bir süreliğine iblisi görmeyecek şekilde karanlığa doğru çevirdi. Onu kurtarabileceğini, ona yeni bir hayat verebileceğini ve bu hayatın sonunda onun gerçekten değerli bir ömür yaşayabileceğini düşünmüştü. Kendisinin burada ne işi olduğunu, ne yapması gerektiğini ve karşısındakinin nasıl bir şey olduğunu tamamen unutmuştu bu an gelene kadar. Vücudunun her tarafını saran hayal kırıklığı, yumruklarında toplanmıştı adeta. Yumruklarını o kadar sert sıkmaya başlamıştı ki hayal kırıklığına sebebiyet veren şey kendisi gibi hissediyordu.

Öfke dolu gözlerini iblis lafını bitirdiği vakit ona çevirmişti. Böyle bir varlığın bu hayatta, özgür şekilde bir diğerlerine neler yapabileceğini düşündükçe ona olan öfkesi artıyordu. Duygularını kontrol etmeye çalışan o ılımlı, karşısındakini umursayan kişi gitmiş ve yerine o varlığın sonunu düşünen biri gelmişti. Kendi elleri ile bu sonu hazırlaması gerektiğini düşünüyor olsa bile en azından, doğru bir sonu hak ettiğini düşünüyordu. Gözlerini açtığı andan itibaren sadece kötüyü gören genç adam kötülükle neden mücadele edilmesi gerektiğini çok daha iyi anlamıştı artık. Bu yüzden çok içten bir şekilde şunları dilemişti:

"Ey bana anlam katan tüm değerler, sizleri ve size sadık olanları korumam için bana kudretinizi bahşedin. Adaletin, adil olmanın verdiği saflıkla bu karşımdaki iblise bir son getirmek istiyorum..."

Hayal ettiği o adil dünyayı gerçekleştirmek için mücadele etmesi gerekiyordu. İnandığı değerleri, o değerlere inanları korumak için şu an burada, bu iblise karşı kazanması ve bu karanlığın içinden zafer ile ayrılması gerekiyordu. Bunun gerçekleşmesi için acizliğini gizlemek adına bir temennide bulunmuştu yüreğinden. Karşısındaki iblisin değiştiği gibi siyah saçlı genç delikanlı da değişmişti. Çünkü artık işler bir tanışma durumundan başka bir yere gitmişti. Değerleri için mücadele eden birisi ve ona karşı hiçbir değeri bulunmayan, onları ezmekten ve zarar vermekten keyif alana birine karşı ölümüne savaşmaktan başka çaresi yoktu. İblise zayıf olmadığını kanıtlamak için ikinci bir defa yenmesi gerekiyordu onu. Onu bu karanlıkta tuttuğu sürece zafer aldığını düşünebilirdi.

Çok ciddi ve sert bir ses tonu ile konuşmaya başladı:

"Oyun vakti sona erdi demek iblis. Üzülerek söylemeliyim ki senin oyununu oynamayacağım. Seni bir kez durdurdum ve buradan çıkmanı engelledim. Üstelik, o çok merak ettiğim suretini ve o içinde sakladığın korkunç karanlığı da gördüm. Sen çoktan kaybettin, PES ET! " diyor ve dövüş pozisyonu alıyordu eğer iblis ona saldırırsa kendini korumak için. Kendinin veya karşısındakinin kim olduğunu bile bilmeden yaşadığı şeyler, gözlerini açtığında hayal olarak hatırladığı o görüntüler genç adamın ruhunu korkularına rağmen mücadele etmeyi isteyen cesur bir varlık haline getirmişti. Eğer bu kötülüğü kendi elleri ile durduramazsa ve ona adaletin gücünü gösteremezse, inandığı tüm değerleri koruyamayacağına inanıyordu. Bu yüzden, gerekirse ölümüne savaşmalıydı!
KÜNYE
İsim:Ecanus
Cinsiyet:Erkek
Yaş:26
Boy:1.83
Kilo:75
Sınıflar:Sezici - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP:0
Mevcut Para:2000

PROFİL
Güç:1
Dayanıklılık:1
Çeviklik:2
İrade:4
Zeka:2

Aludir Statları
Görü:2
Hakimiyet:1
Mevcudiyet:0

KÜNYE
İsim: Zuldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy:175
Kilo:56
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık:4
Güç:4
Dayanıklılık:6
Çeviklik:10
Arun:1
Duren:1
İrade:4

Yetenekler:
Can Acısı
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Sep 2022, 09:46

Kolundan sızan kanın tadıyla coşmuş görünen iblisin suretine yansıyan türünün hakkı, sarf ettiğin sözlerle daha belirgin hale geliyor. Kolunu yavaşça aşağıya indiren iblis yüzündeki alaycı ve kocaman gülümsemesini daha da arttırırken “Pes et mi?” diyor sanki ilk kez bu kelimeleri söyler gibi. Hecelemekten biraz daha hızlı şekilde sarf ettiği cümlelerinden sonra kafasını hafifçe sağa eğerek sana bakmaya başlayan iblis “Sen neyden bahsediyorsun? Tüm şu lafların…” diyor. Yarıda kestiği sözlerinden sonra iblis hafifçe bedenini öne eğiyor ve bacaklarını da iyice açıyor. Omuz hizasından daha geniş açtığı bacaklarını dizlerinden hafifçe kırıyor ve bacaklarının tam ortasına gelecek şekilde zemine elini koyacak kadar kıvrılan iblis, kalçasını da hafifçe yukarı çıkartıyor. Sol kolunu hafifçe geriye doğru atarak vücudunun gerginliğini en üst düzeye çıkaran iblis yere dönük kafasını usulca sana doğru kaldırırken sanki bedeninden yayılan karanlığın miktarını da arttırıyor. Ezici bir aura ve parıltısıyla dehşete düşüren bakışlarıyla tam olarak sana kilitlenen iblis yarıda kestiği cümlesini “Tiksinç!” diyerek tamamlıyor. Ardından ise iblis ileriye doğru hareketlenecek gibi dururken, bir anda olduğu yerden kayboluyor!

İblisten gelecek olası bir saldırıya karşı aldığın dövüş pozisyonu, iblisin bir anlık yok olmasıyla bir anlık sekteye uğruyor. Gözlerin, olduğu yerden anlık bir şekilde kaybolmuş iblisi bulmak için etrafını taramaya başlarken, suratında hissettiğin ufak bir esinti karanlığın içindeki en mantıksız doğa olayı olarak karşına çıkıyor. Hafif esintiyi yüzünü kavrayan bir elin takip etmesiyle birlikte, gözlerin sonuna kadar açılıyor ve hafifçe sola doğru kaydığında, iblisin şeytani gülümsemesiyle karşılaşıyorsun. Tüm suratını sol eliyle kavramış olan ve hemen yanında duran iblis, adeta yanından hızla geçerken seni de kavramış gibi görünüyor ve iblisin gülümsemesiyle yüzleştiğin anda duran zaman bir kez daha akarken, bu kez bedeninin havada savrulduğunu hissediyorsun! İblis hızla ilerlerken yanında seni de sürüklerken, bedeninin bir anda havaya kalktığını, ancak hemen akabinde sırt üstü yere yapıştırıldığını hissediyorsun! Kafanın arkasının yere vurmasının ardından, vücudunun geri kalanı da bu hamleden nasibini alırken, iblis bir süre bu şekilde seni sürükledikten sonra bir çöp parçası gibi ileriye fırlatıyor! Havada savrulan vücudun yere çarpıp birkaç takla attıktan sonra anca durabilirken kendini toparlamaya çalışıyorsun. Özellikle kafanın arkasına yönelik hamle bir hayli canını yakmış olsa da, vücudunun diğer yerlerinin nispeten daha iyi olduğunu söylemek mümkün görünüyor. Belki de sıradan bir insanı bayıltabilecek kuvvete sahip bu hamleye karşı halen ayakta olabilmek, açıkçası seni de biraz şaşırtmıyor değil. Ancak içinde bulunduğun durumda buna takılman da pek mümkün görünmüyor. Bu yüzden yerdeki bedenini hafifçe doğrulttuğunda herhangi bir savaşı sürdürebileceğini hissediyorsun.

Bedenini yavaşça doğrultmaya çalıştığın esnada, bakışlarını hemen iblise yönlendiriyorsun. İblisin bu kez iki bacağını tekrar az önceki gibi araladığını ve bedenini öne doğru büktüğünü görüyorsun. Ancak bu kez sağ kolunu yere indirmek yerine, iki kolunu da hafifçe geriye doğru atan iblis yaptığı işten duyduğu hazzı suratına yansıtan gülümsemesiyle sana bakarken “Hadi, hadi! Devam ediyoruz!” diyor alaycı bir şekilde. İblisin bu sözleri, ikinci bir saldırının geldiğini açıkça sana gösteriyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ecanus
Posts: 29
Joined: 27 Jul 2022, 15:40

06 Sep 2022, 01:23

İblis ile konuşmasından sonra savaşmaya hazırdı genç adam. Bu savaşın kazanılması gerekiyordu ancak bu iblisin oyununu oynamayacağı anlamına geliyordu. Kendisinin sözleri üzerine verdiği cevaptan sonra garip bir şekilde gerilip, sol elini belirgin bir duruma getirmişti. Gözünü kapatıp açtığı zaman genç adam iblisin yok olduğunu gözlemlemiş, etrafını tekrar incelediğinde bu karanlıkta yüzüne esen rüzgardan ötürü hareketlenip sıyrılmaya çalışmıştı gelen darbeden ancak bunu başaramamıştı. Yaşanan darbe sonucu vücudu hakkında bazı fikirlere sahip oluyordu bu esnada. İblisin onu kavraması ve sürükleyip fırlatması ile birlikte daha da gaza gelişi genç delikanlıya bir fikir vermişti.

Ayağa kalkmaya çalıştığı vakitte iblisin tekrar hareketlendiğini görmüştü. Aynı demin ki saldırıyı gerçekleştirirken aldığı pozisyonu yapıyordu ancak bu sefer iki elini geriye doğru atıyordu. Az önce yaptığı saldırıdan elinden aldığı destek ile hızlandığını düşünüyordu. Bu saldırının hızını pek kestiremiyor olsa da daha tehlikeli olacağından emindi. Hareketleri ve tavırlarından bunu eğlenmek için yaptığı ve bundan haz aldığı belli olan iblise onun istediğini vermek, genç adamın en istemediği şeydi.

İblisin konuşmasının ardından başka bir saldırıyı gerçekleştireceği çok belliydi. Az önceki saldırısından ötürü hızına yetişebiliyor, en azından tepki verebiliyordu. Bu sefer doğrudan üstüne geleceğini düşündüğü iblisi gözlemleyip sadece kaçınmaya yetinecekti. Kendisine doğru bodoslama geleceğini düşündüğü için sıyrıldıktan sonra tekrar hareketlenirse iblisin hamlesini, kendi ekseninden dışarı çıkaracak şekilde bir savunma hamlesinde bulunmayı deneyecekti.
KÜNYE
İsim:Ecanus
Cinsiyet:Erkek
Yaş:26
Boy:1.83
Kilo:75
Sınıflar:Sezici - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP:0
Mevcut Para:2000

PROFİL
Güç:1
Dayanıklılık:1
Çeviklik:2
İrade:4
Zeka:2

Aludir Statları
Görü:2
Hakimiyet:1
Mevcudiyet:0

KÜNYE
İsim: Zuldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy:175
Kilo:56
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık:4
Güç:4
Dayanıklılık:6
Çeviklik:10
Arun:1
Duren:1
İrade:4

Yetenekler:
Can Acısı
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Sep 2022, 09:47

İblisten gelecek bir saldırı için kendini hazırlamaya başlıyorsun. Ancak iblis, senin bu savunma pozisyonuna ukalaca ve biraz da sinir bozucu bir gülümseme atmakla yetiniyor ve ağzından “Acınası.” şeklinde bir kelime çıktığı anda, iblis bir kez daha gözlerinin önünden kayboluveriyor! Üzerine doğrudan gelecek bir saldırıya karşı kendini hazırlamış olduğun için, iblisin sana karşı hamlesini gözlemlemeye çalışsan da, iblisin hızı gözlerinle takip edebileceğinin ötesine geçiyor ve biri göğüs bölgene, diğeri ise karın bölgene isabet eden iblisin iki yumruğunu hissettiğin anda iblisi görebiliyorsun. Sanki bir kez daha zaman durmuşçasına yüzüne sırıtan iblis, yumruklarını ileriye doğru ittirdiği anda hızla geriye doğru savrulmaya başlıyorsun! Bu savruluşun yerde birkaç takla olarak devam ederken, iblisin vurduğu bölgelerde herhangi bir acı hissetmemen veya yumrukların doğrudan herhangi bir hasara neden olmaması sana bir hayli ilginç geliyor. Fakat bu noktada, düşünmen gereken şey bundan fazlası oluyor, zira yerde taklalar atarak savrulmayı sürdürürken iblisin üstüne doğru geldiğin görebiliyorsun. Ne var ki, vücudun bir kez daha iblisle boy ölçüşemeyeceğini sana ispat ediyor ve sırt üstü yerde olduğun bir anda iblisin iki ayağıyla adeta üstüne düşmesiyle vücudun bir anda refleks olarak iki büklüm hale geliyor. Ancak bir kez daha hissetmen gereken fakat var olmayan acı bir hayli dikkatini çekiyor.

Üzerine ayaklarıyla basmış durumda olan iblis, sanki acısızlık durumunu hissetmiş gibi tek gözü diğerine göre büyük kalacak şekilde suratına baktıktan sonra, sanki bunu durumu test etmek ister gibi yüzüne yüzüne tekmelerini indirmeye başlıyor. İblisin her bir tekmesi suratının muhtelif yerlerine isabet ediyor, lakin iblisin saldırılarına karşı koyabilmek senin açından mümkün olmuyor. Artık tekmeleri saymayı bıraktığın bir noktada, iblisin ayağını bir kez daha kaldırdığını, ancak bu kez indirmek yerine suratına sinirli bir şekilde baktığını görüyorsun. İblis pozisyonunu korumaya devam ederken “Niye kanamıyorsun piç kurusu?” diye soruyor. Daha çok bu olayın gerçekliğine inanmak istemez gibi çıkan soru cümlesi, senden bir cevap bekliyor gibi durmuyor. Kaldı ki, iblis de senin cevap vermene imkan tanımadan bir kez daha yüzüne tekmeler indirmeye başlıyor. Birkaç tekmenin ardından ise iblis ayaklarını üzerinden geçiyor ve seni saçından kavrayıp havaya doğru kaldırıyor. Birbirinizle göz hizasına gelen kadar seni havaya kaldıran ve bunu hiç zorlanmadan yapan iblis sana sinirli ve değişik bir şekilde bakarken “Nesin sen böyle?” diye soruyor öfkeli bir şekilde.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ecanus
Posts: 29
Joined: 27 Jul 2022, 15:40

06 Sep 2022, 16:43

Delikanlı kendini iblisin bir sonra ki hamlesi için hazır hale getirmeye çalışıyordu. Bu durumu fark eden iblis ise aşağılayıcı bir tavır ile tepki veriyordu. Tepkisini umursamayan genç adam buraya onu eğlendirmeye gelmediğini, amacının onun düşündükleri ve hatta kendinden daha yüce olduğunu bildiğinden ötürü duruşu hiç bozmamaya çalışıyordu. Kendinden ödün verdiği vakit söylemleri ve inandıklarının da zedeleneceğini bildiği için asla, asla bu durumun değişmemesi ve canı pahasına duruşunu koruması gerektiğini biliyordu.

İblisin lafı bittiği anda harekete geçmesi hiç beklenmedik bir durum oluşturuyordu. Tahmin ettiği üzere daha da ciddileşmişti ancak bunu bekliyordu delikanlı. Aldığı pozisyona bağlı olarak iblisin hareketlenmesi ile onu takip edeceğini biliyordu. Fakat bu sefer, iblis gözlerinin ötesinde bir hızlanma ile ona yaklaşmıştı. Bu yaklaşmanın neticesinde her ne kadar savunma pozisyonunda bekliyor olsa da buna tepki vermek onun için pek mümkün değildi. İblisin iki yumruğunu hissettiği vakit kendisine çoktan ulaştığını fark etmişti. O sırada iblisin sureti de belirgin olmuştu. Zamanın durması ile kendisinin yumrukların hedefi olduğunu anlayabilmiş ancak bunların herhangi bir hasara sebep olmaması onu çok ciddi şekilde şaşırtmıştı.

Bunu düşünmeye çalışırken iblisin ona fırsat vermeyen ard arda hamleleri hala bir etkide bulunmuyordu. Üstelik, fani bedeni refleks olarak gözlerinin ona sunduğu hamleye cevap veriyor olsa da bunların neticesinde de bir şey hissetmiyordu. İblisin hamleleri ona doğru gelirken hiçbir şey hissetmeyişi onun kafasında bazı şeyleri canlandırmak konusunda yardımcı oluyordu. Yüreğinden seslendiği ve inandığı değerler, onu koruyor diye düşünüyordu. Ya da bu iblis ile kaderinin bir noktada kesiştiği veya bu yaşadıklarının bir değeri olduğuna inandığı için hiçbir acı hissetmiyor olabilirdi. Bunlar sadece inanan birisi için ihtimaldi ama karşısındaki...

İblis sinirli bir şekilde söylenirken genç adamı saçlarından tutup gözleriyle görebileceği bir noktaya getiriyordu. Kendisinin anlamadığı bir çok şey vardı ki ne yazık cevaplar, genç adamın elinde değildi.Fakat kendisi şu an olanları değiştirebileceğini inandığı için susmak yerine konuşmayı tercih ediyordu. Yaşananlardan sıkılmış şekilde nefes verdikten sonra konuşmasına başlıyordu:
"Sana söylemiştim... Buraya oyun oynamak, seni korkutmak veya sana zarar vermek için gelmedim. Sen, benim yüreğimde ve zihnimde kavuşmayı beklediğim gücün yansımasısın. Seninle karşılaşmamız rastlantı değil, kaderdi!" bu cümlelerini bitirdikten sonra eliyle iblisin onu tuttuğu yeri tutmaya çalışacak, ona durması gerektiğini ifade eder şekilde hareket sergileyecekti. Eğer iblis onu dinlerse konuşmasına şu şekil devam edecekti:

"Sen ve ben bir şekilde birbirimize bağlıyız ve bunun neden olduğunu bilmek istiyorum. Gerçekten güçlüsün ve bu gücünü kullandığın vakit ne kadar eğlendiğini de görebiliyorum. Ne yazık ki ben senin kadar güçlü değilim ama bu beni yenebileceğin anlamına gelmiyor. Hoş, en başından beri seni gerçekten yenmek gibi bir amacım yoktu da. Olsa bile bunu yapabileceğimden pek şüpheliyim. Bu yüzden benimle savaşmak yerine ve kendine zarar vermek gibi konuları geride bırakıp, benimle neden konuşmuyorsun?Belki de sana söylediklerimden ötürü özür dilemem için bir imkanım olur." diyecekti. Amacı nefreti ve bu kılıf olarak kullandığı durumunu öğrenmek, onunla hazır gerçek olduğunu düşündüğü kişiliği belliyken uzlaşmak ve bu karanlıktan ayrılmaktı. Kendisi kararlı ve o karşısındakini kim olursa olsun değerli gören inancına zarar gelmemesi için yaşananları unutmaya, onlardan ders almaya ve yeni bir başlangıca hazırdı.
KÜNYE
İsim:Ecanus
Cinsiyet:Erkek
Yaş:26
Boy:1.83
Kilo:75
Sınıflar:Sezici - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP:0
Mevcut Para:2000

PROFİL
Güç:1
Dayanıklılık:1
Çeviklik:2
İrade:4
Zeka:2

Aludir Statları
Görü:2
Hakimiyet:1
Mevcudiyet:0

KÜNYE
İsim: Zuldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy:175
Kilo:56
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık:4
Güç:4
Dayanıklılık:6
Çeviklik:10
Arun:1
Duren:1
İrade:4

Yetenekler:
Can Acısı
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

07 Sep 2022, 11:12

İblisin öfkeli bakışları arasında yaptığın konuşma sırasında, iblisin sana garip ve acınası bir şekilde baktığını fark edebiliyorsun. Sanki sözlerinin bu evrende hiçbir anlamı yokmuşçasına suratına bakan iblis, elini tutmanla birlikte bakışlarını iğrenmişçesine eline döndürüyor. Temas süresini olabildiğince kısa tutmak ister gibi ve sanki bir böcekten kurtulurcasına seni bırakan iblis, birkaç adım geriye doğru çekilip suratına memnuniyetsiz bir şekilde bakmayı sürdürüyor. İblisin bu hali, konuşmana devam edebilme imkanı tanıyor ve sen de tüm cümlelerini sorunsuzca kurabiliyorsun.

İblis her ne kadar konuşmanı dinlemiş olsa bile, sözlerinin arasında hiçbir ilgi çekici nokta bulmamış gibi omuzlarını silkmekle yetiniyor. Sana tek bir kelime bile etmeden yavaşça arkasını dönüp ilerlemeye başlarken kendi kendine bir şeyler mırıldanmaya başladığını duyabiliyorsun. Ancak iblisin mırıltısı o kadar kısık bir sesle oluyor ki, ne dediğini anlamak senin açından pek mümkün olmuyor. İblis biraz daha ilerledikten sonra yere düşmüş olan kapüşonlu pelerinini yerden alıyor ve sanki üzeri tozlanmış gibi birkaç kez silkeledikten sonra üstüne geçiriyor. Ardından sana doğru dönüyor ve yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi silkmeksizin “Anladık, ılık götlünün tekisin. Midemi bulandırıyorsun ve seninle muhatap olmak istemiyorum.” diyor. Bu sözlerinin ardından kapüşonunu kafasına geçirerek suratını karanlığa gömen iblisin gözlerindeki parıltı bir anda eski donuk halini alıyor.

İblis kapüşonun geçirdikten sonra bir anda yere çöküyor ve büyük bir günahtan kurtulmuş gibi derin nefesler alıp veriyor. Etrafında hiç kimse yokmuş gibi isteksiz ve arzu barındırmayan bakışlarını karanlığın içinde bir süre döndürüyor iblis ve bu sırada, her şeyle ve herkesle bağlantısı kopmuş gibi duruyor. Yarım dakika kadar süren bu boşluğun ardından ise iblisin bakışları seninle buluştuğu anda, iblis hafifçe irkiliyor ve yerden kalkıp çekingen adımlarla sana doğru gelirken “Sa-sana zarar vermedim, değil mi?” diye soruyor çekingen bir tavırla.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ecanus
Posts: 29
Joined: 27 Jul 2022, 15:40

09 Sep 2022, 22:17

İblise onu bırakması için yaptığı müdahaleden sonra onu bir böcek gibi bırakmış olması açıkçası işlerin iyiye gittiğine dair bir işaretti. İblisin memnuniyetsizliğini yüzünden okuyabilen genç adam bu duruşa aldırış etmiyordu zira onun ulaşmak istediği ilk karşılaştığı, o masum görünen ve çekinen iblise ulaşmaktı. Ancak en temelinde yatan içgüdü kendi yolundan sapmamak ve duruşundan asla taviz vermemekti. Kısmen de olsa belki de yücelerin yardımıyla bunu başarmıştı. Hiçbir şey hissetmediği, onu öldürmek isteyen bir canlıya karşı adeta inancının duvar olduğunu düşünebileceği bir olay gerçekleşmişti. Fakat cevabın ne olduğuna vakit harcamak şu an için gerçekten anlamsızdı.

İblis söylene söylene yürür iken onu sadece izlemek ile yetinen genç adam üstünü başını düzeltmeye başlamıştı. Vücudunu gözleri ile kontrol ettikten sonra suratından hiç eksiltmediği o öfkeli bakışının yerini sıradan ve durağan bir bakışa bırakmıştı. İblisin laflarını işittikten sonra sırıtmış, onun üstünü başını toplamasını izlerken ondan son bir şey daha söylemesini bekliyordu. Bu noktada kendi yolunda gidebileceğine emin olduğundan ötürü pişmanlık duymayan genç adam, iblisin geri dönüp artık ona zarar vermek istemediğinden emindi. Üstünü başını giydikten sonra iblisin üzerinde gerçekleşen çok ilginç sahneye tanık oluyordu.

İblis adeta ruhunu çevreleyen o karanlıktan kurtulduğu için rahatlıyor ama bu yaşadıklarının boşluğuna düşüyordu. Genç adam bu sırada iblisin üzerine onun başına bir şey geldiğini düşündüğü için ufak adımlar atmaya başlamıştı ama iblisin dönüp ona doğru yürümesi ve soru sormasından ötürü şaşkınlığını saklayamıyordu. O çekingen, kendi sesinden korkan ve göz kontağı bile kurmaktan kendini alıkoyan kişi geri gelmiş gibiydi. Bu duruma şaşıran genç adam konuşmasına başlarken heyecanını dile getiriyordu:

"İ-iyiyim. Benim için endişelenmenden ötürü çok teşekkür ederim. Asıl ben söylediklerime sana zarar verdiğim için özür dilerim. İlginç bir şekilde zarar görmedim bu yüzden herhangi bir konuda kendini suçlu hissetmeni istemem. Artık birbirimizi iyice tarttığımızı düşünüyorum. Gerçekten güçlüsün ve böyle bir güce sahip olmak nasıl bir şey bilmek isterdim doğrusu. Ancak gücünün bende işe yaramadığını görmek de beni onurlandırdı. " diyip gülümsemişti. Ondan daha güçlü olduğunu ima eden bir gülümsemeydi bu ve belki o da buna gülebilirdi.

Daha sonrasında ise tepkisine bağlı olarak elini ona uzatacak ve şu teklifte bulunacaktı:

"Artık rahatça anlaşabileceğimizi düşünüyorum. Bir gizli saklımız kalmadığına göre? Teklifime ne dersin?" diyordu.
KÜNYE
İsim:Ecanus
Cinsiyet:Erkek
Yaş:26
Boy:1.83
Kilo:75
Sınıflar:Sezici - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP:0
Mevcut Para:2000

PROFİL
Güç:1
Dayanıklılık:1
Çeviklik:2
İrade:4
Zeka:2

Aludir Statları
Görü:2
Hakimiyet:1
Mevcudiyet:0

KÜNYE
İsim: Zuldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy:175
Kilo:56
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık:4
Güç:4
Dayanıklılık:6
Çeviklik:10
Arun:1
Duren:1
İrade:4

Yetenekler:
Can Acısı
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Sep 2022, 11:53

Biraz önünde adımlarını kesen iblise karşı sarf ettiğin sözlerin, iblis için pek bir anlam ifade etmediğini hissetmeye başlıyorsun. Sanki bir başka kişiyle yaşadıklarını, olayla hiç ilgisi olmayan birine anlatırmışsın gibi hissettiğin sırada, iblis hafifçe başını öne eğiyor. Bir süre sessiz kalan iblis, çekingen tavrını korurken “Tam olarak neyden bahsettiğini bilmiyorum.” diyor bilinçsiz bir ses tonuyla. Hemen ardından ise kanların akmaya devam ettiği kolunu kaldırıyor ve “İçimden bir ses kendimi parçalamamı söyledi ve gerisini hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda tıpkı bu karanlık gibi bir şeyin içimden akıp gittiğini hissettim.” diyor. İblisin bu sözleri, az önce yaşananların hiçbirini hatırlamadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu bağlamda sana yönelttiği sorusu bir an havada kalmışken iblis “Daha önce de olmuştu… Başka iblislere karşı… Kendime geldiğimde, hep-hepsi… Yok edilmişti.” diyor titrek bir sesle. Aslında tam bu anda da, karşındaki iblisin tüm ahvali kafanda netleşiyor.

Karşındaki iblis, kapüşonlu görünümünde her şeyden çekinen isteksiz bir tavır sergileyen bir kişiliğe sahip görünüyor. Bu çekingenlik ve isteksizliğin sebebinin ise, az önce karşılaştığın diğer yüzü olduğunu anlayabiliyorsun. Sırf bu yüzden, isteksiz ve uyuşuk görünümü son derece sindirilebilir bir durumda görünüyor. Buna karşın, kapüşonunu çıkarmasının ardından tüm bu hislerinden sıyrılan iblis, tüm benliğini dilediği gibi kullanıyor. Ancak tekrar kapüşonun kafaya geçirilmesiyle, sanki karakterini baskılıyor ve her şeyden habersiz hal geliyor.

İblisin kişilik ve motivasyonu az çok önünde sergilendiğinde, iblis kendisine doğru uzattığın ele bakıyor. Yavaş ve çekingen adımlarını sana doğru bir kez daha atmaya başlayan iblis seninle el sıkışmak ister gibi dursa da, temas etmekten kaçınır bir şekilde bakışlarını sana yöneltiyor. Sanki bakışlarıyla elini sıkan iblis kafasını hafifçe eğerken “İlk kez birine zarar verememişim ve bu beni çok mutlu etti. Bana ismini bahşedersen ben de sana benimkini söyleyebilirim veya dilersen bana bir isim verebilirsin.” diyor. Hemen ardından da etrafınızı saran değil, içindeki karanlığa ithafen “Beni bu karanlıktan kurtarabileceğine inanıyorum.” diyor minnettar bir ses tonuyla.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”