Uyanış (Inias | Xaphan | Diniel)

Locked
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

06 Sep 2022, 13:23

Ulrasil'in peşinde yeniden yola çıktılar. Birbirine benzeyen koridorları geçerken Xaphan fırsatı değerlendirip sorusunu sordu Ulrasil'e. Ne beklediğini pek bilemiyordu ama beklentisi karşılanmamış gibi hissetti. Yani, iblisi ondan nefret edebilirdi. İyi anlaşacaklar diye bir şey yoktu. Emirlerini dinlemek zorundaydı sonuçta. Bir de bunu öyle bir söylemişti ki sanki mahcuptu. Başardıkları şeyin inanılmaz olduğunu da söylemesiyle Ulrasil'e önceki kadar saygılı davranmayabileceğini düşündü. Bu fikri bir kenara kaydetti ama hala bilip bilmeden başını belaya sokmak istemiyordu. Ayrıca bir emir-komuta zinciri vardı ve kendisinin bu zincirdeki yeri belli değildi. Zamanı gelince zaten gerekeni yapacaktı. Sadece şu an zamanı değildi o kadar.

İlerlemeye devam ederken gelen seslerle diğer insanların ne yaptığını merak etti. Bu kadar büyük bir yerde bu kadar çok insan ne yapıyordu emin olamadı. Buraya sadece Aludirlerin girebildiği söylenmişti ve Aludirlerin neden görevlerinin başında değil de burada olduklarını anlamadı. "Belki de şu seçim olayı yüzündendir. Bizim gibi yeni gelenler vardır bir sürü. Gerçi görünen o ki biz o çöplerin hepsinden iyiyiz, o yüzden pek bizim gibi denemez ya..." Belki de Ulrasil gibi yetkili genç bir oğlan Diniel gibi genç bir çıtırı karışıklığı fırsat bilip odaya atmıştı da onun sesi geliyordu. "Öyle mi olmuştur sence, Ibe Anu?" Cevap verir mi vermez mi bilmiyordu ama iblisine arada bir kemik atmalıydı. İyi bir efendi olmak adına... Bir de çaktırmadan Diniel'in götüne bir bakış attı. Fena değildi.

Sonunda istedikleri yere vardıklarında Ulrasil aradıkları kişinin Kitath adında bir anahtar olduğunu söylemişti. Vadlena gibi. Tekrar Vadlena'yı görmeyi tercih ederdi Xaphan. Ona ettiği laflar yüzünden onu gebertecekti tabii, ama yine de diğer insanlarla iletişim kurma biçimini beğenmişti. Hem başardıkları şu müthiş şeyi suratına vurmak da istiyordu. Çok da tınlamadı ama, sabırlıydı Xaphan. Onun da zamanının geleceğini biliyordu.

Odaya girdiklerinde yaşamak için gerekli her şeyin olduğu bir yerle karşılaşmışlardı. Koltuklar, mutfak ve söylenene göre yatak odası ve tuvalet banyo bile vardı. Xaphan geçmişini hatırlamıyordu ama tuvaletin evin içinde olmasında garip bir şeyler varmış gibi hissetmişti. Hiç mi hiç sikine takmadan bu hissi uzun boylu, beyaz saçlı adama odaklandı. Adamın selamına karşılık vermeyi ihmal etmedi. "Merhaba Kitath Beyim. Adım Xaphan, onur duydum." Herifin fena bir karizması yoktu ama saçları beyazdı. Estetik olarak mı öyleydi yoksa yaşlandığı için mi emin olamadı. Estetik için beyazsa adamı öldürmeliydi çünkü adam karizma, uzun ve yetkiliydi. Eğer yaşlıysa iyi bir insan olduğuna emindi. O kadar da yaşlı durmuyordu ama...

Konuşulanları dinlemiş, Kitath'ın dik bakışlarından gözlerini kaçırmamıştı. Kural ihlali kısmında da heyecanlanmıştı. Bu Kitath şerefsizi sandığı gibi piçin teki değildi belki de. Kendisi de kuralları ihlal edip iblisini çağırmayı düşünmüştü sonuçta. Bu herifte de bir cevher vardı ya da onları test etmek için taşaklı hareket etmeye karar vermişti. Yine de Kitath sandığı gibi biri değilse ona karşı dikkatli olmalıydı. Ayrıca o kuralı ihlal etmeyi düşünmüş, Kitath ise ihlal etme cesaretini gösteriyordu. Sinirlendi Xaphan. İnanılmaz bir şey başarmıştı O, Kitath bir sikim değildi. Daha fazla siklemedi konuşulanları. İblis diyarına gidip tüm iblislerin amına koyacaktı!


"Ibe Anu! Dinle beni. Birazdan iblis diyarına gideceğiz ve seni çağıracağım sonra da geri çağıracağım. Eğer beni rezil etmezsen ilk fırsatta sana yemen için gerçek bir çocuk bulacağım. İşler nasıl yürüyor hala çözemedim ama bir yolunu bulduğum zaman o çocuğu sana teslim edeceğimden emin olabilirsin. Bu piçlere ne olduğumuzu göstereceğiz! Yanımdakiler ve iblisleri hariç çevrede hareket eden her şeyi yemekte veya sikmekte serbestsin. Tamam mı amına koyduğumunun götü boklu annesiz andavalı? Al, bu da kaporan olsun."


Eşyalar çekildi, görev anlatıldı, Kitath küçük şovunu yaptı. Etrafa yayılan karanlıkla yeni ilk anılarına dönen Xaphan hırsla doluydu. Herkesten önce karanlık kapıya hareketlenirken "Görüşürüz Ulrasil Beyim." diye veda etti Ulrasil'e. Karı gibi endişelenip duruyordu aptal piç. İblis diyarına gidecek, vakit kaybetmeden sihirli sözleri söyleyecekti. "İğfal et, Ibe Anu!" Gebertecekti o Kitath piçini! Görecekti Xaphan kim!
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

06 Sep 2022, 19:47

Görünen oydu ki herkes bir sonraki aşamaya geçmek istiyordu. Ulrasil de bunu heyecanla karşılıyordu. Sözlerinin ardından onu takip etmeye başlıyordum. Odadan çıktıktan sonra aşağı indiğimiz merdivenleri yeniden kullanıp bu daha da aşağı iniyorduk. Bu sırada sarı kafa aklındaki soruları soruyordu. Kimin nasıl bir iblise sahip olduğu pek umurumda olan bir şey olmasa da yine de ister istemez benim için de biraz merak uyandırmıştı bu sorular. Ulrasil’in verdiği cevap ise Raldrin’le olan ilişkimi andırıyordu. Sorunları en aza indirgemek hala bir sorun olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Bu kendim için istemediğim bir şeydi. Ulrasil hala bu şekilde devam etmeyi başarabilmiş olmasına rağmen kendince ne tür bir yük taşıdığını sanırım anlayamazdım.

Ulrasil konuşmasının devamında iblis ile görüşmeyi iki günde yapabilmesi benim bunu aşırı hızlı gerçekleştirebilmiş olmamı ortaya çıkarıyordu. Ancak bu duruma karşı bir şey hissettiğim söylenemezdi. Böyle olması benim için sanki çok normalmiş gibi hissediyordum çünkü.

Toplamda beş kat aşağı indiğimizi sayıyordum. Birbirine neredeyse tıpatıp benzediği söylenebilecek koridorlara ilgim artık yok denecek kadar azdı. Bu yüzden göz aşinalığı etkisiyle de detaylara aldırış etmiyordum. Dikkat ettiğim şey ise başka insanların sesleri oluyordu. Ne konuştukları duyulmasa da burasının o kadar tenha bir yer olmadığı ortaya çıkıyordu böylece. Bir süre daha yürüdükten sonra Ulrasil bizi Kitath adında bir anahtar ile tanıştıracağını söylüyordu. Anahtar kelimesini duyduğumda şaşırıyordum. Boyutlar arası geçişi sağlayan anahtar ile görüşmenin sebebi onunla konuşmak, bilgi almaktan mı ibaret olacaktı? Odadayken sorularımla ilgili cevapları yakında alacağımı söylemişti Ulrasil, bunların zamanı gelmiş miydi? Diğer bir konu olarak da başka bir anahtarla görüşeceğimi duyduğumda Vadlena’nın varlığına maruz kalmayacağım için neredeyse sevinecektim.

Ulrasil giriş kapısını açıp kafasını içeri soktuktan sonra neden doğrudan kapıyı açmadığını merak ediyordum. Neyi kontrol etmişti? Belki de bu sorunun cevabını hiçbir zaman alamayacaktım. Kapı geçişim için açıldıktan sonra ilerliyordum içeriye doğru. İçeride oturma odası olduğunu gördüğümde sonraki aşamanın burada gerçekleşecek olmasına şaşırmıyor değildim. Oturma odası ne alakaydı şimdi? Daha farklı bir beklentim vardı ancak yine konuşmalar geçecek gibi görünüyordu.

İçeriye bakınmaya devam ediyorken mutfağın yanındaki kapı açılıyor ve içeriden beyaz saçlı bir adam çıkıyordu. Kısa bir süre üzerimde tuttuğu bakışlarının ardından kendini tanıtıyordu. Tanıştığımıza memnun oldum dediğinde başımla onaylamakla yetiniyordum. Aynı anda sarı kafa adının Xaphan olduğunu söylüyordu. Xaphan’ın kendini tanıtmasının ardına kısa aralık bırakarak adımı bilmesi gerektiği için “Ben Diniel” diyordum Kitath’a.

Selamlamanın ardından Ulrasil bulunduğumuz yeri anlatıp Kitath ile durumumuzla ilgili sözlerini söylemişti. Kitath ise böyle olduğunu umduğunu söylemişti. Raldrin kabul ettiği bu bağ meselesinin sonuçlarına katlanacağını söylediği için şimdilik kendimde bir sorun görmüyordum.

Kitath bana doğru iyice yaklaştıktan sonra dikkatlice bakıyordu. İblis diyarına göndereceğini söylediğinde bir an nabzımın hızlandığını hissediyordum. Bunu nasıl yapacağı hakkında fikrim yoktu. Ayrıca bu diyara daha önceden nasıl girdiğimi de öğrenmiş olacaktım. Şaşırma süremin kısalığından dolayı kendi kendime odaklanıyordum. Gitgide olaylara karşı tepkim sönükleşiyor gibiydi. Oysa ilk benliğimin farkında olduğumda adeta ehlileşmemiş bir yaratık gibiydim. Bu duruma karşı o zamanki koşullarda en uygun hamleleri yaparak hayatta kalmam gerektiğini hatırladığımda bunun doğal olduğu yorumunu getiriyordum.

Kitath kapıyı burada açacağını söylediğinde o anın bu kadar çabuk gelmesine karşı biraz huzursuz bir hissiyata kapılıyordum. Ölmemek için onca çabamın ardından bir daha bu kadar kısa sürede yeniden o boyuta geçiş yapacak olacaktım. Bu sefer koşullar nasıl olacaktı? Kanımın kaynamaya başladığını hissediyordum onlar konuşmayı sürdürürken. Bir yasağın çiğneneceğini öğrendiğimde ise hafifçe gülümsüyordum.

Eşyaların mutfak kısmına doğru taşınmasına karşı ben bir şey yapmıyordum. Mobilya iteklemekle uğraşamazdım. Kollarımı kavuşturup bir köşeye yaslanıp onları izlerken Kitath’ın kapıyı buraya açacağını, bir gir çık yapacağımızı söylüyordu. Bunu sık sık yapacaktık sanırım. Onun bir alıştırması olacaktı. Evet, iblisi çağıracağım ve onu geri çağıracağım. Basit. Sanırım.

Eşyalar aşındıktan sonra mobilyaların önüne doğru geçmiştim diğerlerinin yanına. Kitath birkaç adım önümde bir tür harekete geçiyordu. Gördüğüm manzara karşısında mucizevi bir şey görüyor gibiydim. Kitath elleriyle farklı bir boyuta etki ediyordu. Ellerime bakıyordum. “Bunu ben de yapabilir miyim?” diyordum kendi kendime. Kapı gitgide büyüyordu ancak Kitath yalnızca kapı oluşturmamış içimdeki iblisi de harekete geçirmişti. Kitath kapı açma işini bitirdikten sonra son bilgilendirmesini yapıyor ve içeri girmem için yol veriyordu. İçeriye beraber gireceksek, beraber duracaksak diğerlerinin iblislerini de görecektim büyük ihtimalle. Ancak bir ihtimal karanlıkta dağılabilirdik de. Tıpkı o diğerlerinin öldürüldüğü anda bir anda bütün algılarım değiştiği ve yalnız kaldığım gibi.

Xaphan’ın hareketlendiğini görüyordum. O içeri girdikten sonra sıradan bir doğa yürüyüşüne çıkıyormuş gibi yürümeye başlıyordum kapıya doğru. Hemen Raldrin’i dışarı çıkarmayacaktım. Öncelikle beni orada bu sefer neyin beklediğine bakacaktım. Umarım yeniden hafıza kaybı yaşamazdım. Ancak buna emin olamıyordum. Şimdiye kadar anlatılan her şeyin varsayımdan ibaret olduğundan dolayı her zaman farklı bir sonuç meydana gelebilirdi. Neyse, gidelim ve görelim!
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

08 Sep 2022, 14:51

"Yürümek iyi güzel de, sahiden biz neredeyiz ya? Bu bina baya büyük ve geniş. Çok oda var. Şu ana kadar elde ettiğim edinimlere bakarsak, galiba benim gibilerin takıldığı bir yer. Havalı!"

"Oh, yeni bir yetkili! Diğerine nazaran suratsızmış. Bir başkası böyle olunca beni de etkiliyor. Kendim gibi olamıyorum. Artık kendim diyebileceğim birkaç özelliği kavramış bulunmaktayım. Herkes adını söylüyor. Konuşmaya niyetim yoktu fakat ayıp olur şimdi. Hem hak da veriyorum. Kendimizi tanıtmak kesinlikle önemli. Aksi takdirde nasıl şan ve şöhret kazanacağım ki?"

Inias ışık saçan gülümsemesi ve çakmak çakmak yanan gözleriyle enerji patlaması yaşıyormuşçasına sağ elini yumruk yapıp baş parmağı ile kendisini gösteriyor. "Adım Inias! Gelmiş ve gelecek en büyük savaşçı olacak kişiyim!"

"İşte bu! İşte bu! Alevler yükselecek ve herkes bana diz çökecek! Galiba Kho'Raktar'dan etkileniyorum biraz. Neyse, önümüze bakalım.""

"Bunlar tam olarak ne hakkı-" Inias'ın düşünceler serisi gözlerinin önünde birisinin İblis Boyutu'na kapı açması ile sonlanıyor. Inias'ın gözleri büyüyor ve nutku tutuluyor. Ona anahtar kişilerden söz edilmişti, evet ama bunu kendi gözleriyle görmek inanılmaz. Adamın avuçlarından çıkan o tanıdık karanlığın etrafı boğarak üzerlerine çökmesi, başlangıcın tekrar Inias'ın zihnine hücum etmesi ve bu sefer kendi özgür iradesi ile girecek olması. Bu gerçekten çok çılgınca geliyor ona. Diğerlerinden ne kadar farklı olduğunu o kadar haykırıyor ki bu durum. Bir an için kendi türüne karışamayacağını düşünüyor. Derin bir nefes alıp veriyor. Belki endişeden, belki hazırlanmak amaçlı, belki de sadece içgüdüsel olarak ısınma hareketleri yapmaya başlıyor. Bu sefer hızlıca değil, yavaşça. Gözlerini karşısından ayırmadan. Bakışlarıyla karanlığın ötesini görmeye çalışarak. Dik durduğundan emin oluyor ve ne duygunun ne de düşüncenin ona yetişemeyeceği hızda içeri dalıyor.

Inias burayı sevmiyor. Renkten, candan, ışıktan ve doğadan yoksun boğuk ve baskın bir yokluk özünün tam zıttı onun için. Yine de, yapması gereken neyse onu yapacak. Ardından buradan defolup gidecek. "Göğü ve yeri yarıp geç, Kho'Raktar!" Hey, en azından yeni arkadaşını tekrardan görme fırsatı oldu. Bu da bir şey, değil mi?
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Sep 2022, 11:49

Xaphan; Ulrasil ve diğerleriyle birlikte aşağıya indiğiniz esnada, Ibe Anu’ya aktardığın düşüncelerine karşılık, zihninin içinde Ibe Anu’nun “Bırak alayını sike’m!” şeklinde sözlerinin yankılandığını duyuyorsun. Bu durumda, komut olayından sonra Ibe Anu ile olan ilişkinizin geldiği boyut hakkında ufak bir bilgi veriyor sana. Herhangi bir komut kullanmamış olmana rağmen Ibe Anu’nun sana cevap vermesi, her an iletişime geçebileceğin yönünde bir düşüncenin uyanmasına neden oluyor. Hemen ardından ise Ibe Anu’nun “Valla güzel göt, ne yalan söyli’m. Yemek için yani, yanlış anlaşılmasın!” demesiyle birlikte bu düşüncen daha güçlü bir hal alıyor. Elbette tüm bu olan bitenin Ibe Anu’nun karaktersizliği ile ilgili olabileceğini de düşünmeden edemiyorsun.

Genel; Her biriniz kendinizi tanıttıktan sonra yaşanan süreci izlemekle yetiniyorsunuz. Kitath’ın sizi iblis diyarına buyur etmesinin ardından ise, ilk olarak karanlığa adım atan kişi Xaphan oluyor. Diniel ve Inias da karanlığa kendilerini bıraktıktan sonra ise Kitath da ardınızdan içeriye giriyor. Her biriniz, benliğinizi kaybettiğini ve tekrar bulduğunuz iblis diyarına bir kez daha girmiş olmanın gerginliğini yaşıyorsunuz ister istemez. Karanlığın tüm soğuk havası vücudunuzu ürpertiyor, fakat bu kez içten içe her şeyin farklı olduğunu da algılayabiliyorsunuz. Dalgalanan karanlıktan yitirmediğiniz anılarınız, bu kez duruşunuzun daha gerçekçi ve güçlü olmasına neden oluyor. Bakışlarınızı ardınıza çevirdiğinizde ise Kitath’ın tıpkı az önce yaptığı hareketleri bir kez daha sergilediğini, ancak bu kez karanlığın adeta Kitath’ın ellerine çekildiğini görebiliyorsunuz. İnsan diyarına karşı son gördükleriniz Ulrasil’in bakışlarından ibaret bir hal alıyor ve tüm karanlık Kitath’ın ellerine çekildikten sonra Kitath size dönerek “Güvenlik amacıyla kapıyı kapatmam gerekiyordu.” diyerek bu yaptığının nedenini açıklıyor. Ancak ister istemez, insan diyarı ile kopmuş olan bağlantınız içinizde de bir parça karanlığın ortaya çıkmasına neden oluyor.

Dalgalanan karanlık tüm kasveti ve soğukluğuyla birlikte bir kez daha sizi sarmalarken, Kitath yavaş adımlarla sizden biraz uzaklaşarak sahneyi size bırakıyor. Bu aşamada Diniel herhangi bir şey yapmama yönünde karar alırken, Xaphan ve Inias neredeyse eş zamanlı bir şekilde iblislerine ilişkin komutlarını dile getiriyorlar!

Xaphan ve Inias, komutlarını dile getirmelerinin ardından içten içe sanki kanlarıı kaynıyormuşçasına bir hisle doluyor. Bu his, normal bir zaman diliminde insanı tedirgin edebilecek nitelikte olsa da Xaphan ve Inias ilginç bir şekilde bu hissin kendilerine haz verdiğini fark ediyorlar. Kendilerini her zamankinden güçlü ve her zamankinden daha var olarak hissettikleri bu anın, bir mucize gibi geldiğini anlıyorlar. Bu aşamada, Xaphan’ın kıç kısmında siyah renkli bir parıldamanın olduğunu Inias ve Diniel görebiliyor. Aynı sıralarda Inias’ın da kollarında kor rengi bir parıldama yaşanmaya başlıyorken, Xaphan ve Inias vücutlarından bir parçanın bu bölgelere yoğunlaştığını hissedebiliyor. Xaphan’ın kıç kısmında oluşan ve Inias’ın kollarını saran parıldama giderek artmaya başlarken, her ikisinin parıldaması da bir anda vücutlarının etrafında dönmeye ve akabinde hemen karşılarına yönelerek yoğunlaşmaya başlıyor. Siyah ve kor parıltılar giderek iblislerin formunu almaya başlarken siyah parıltı Ibe Anu’ya, kor parıltı da Kho’Raktar’a varlık veriyor!

Her biriniz, yaşanan bu süreci büyük bir hayranlık ve şaşkınlıkla izleyebiliyorsun. Birkaç saniye içinde gerçekleşen bu olaydan sonra, Ibe Anu dışarıya fışkıran uzuvlarını hunharca savurmaya başlarken, Kho’Raktar dev cüssesiyle tüm karanlığı yarmaya çalışıyor gibi duruyor. Bu aşamada Ibe Anu ve Kho’Raktar neredeyse yan yana duruyorlar ve Kho’Raktar’ın Ibe Anu’ya aşağılayıcı bakışlar attığına şahitlik ediyorsunuz. Ibe Anu ise, bu durum hiç umurunda değilmiş gibi tüm varlığını Diniel üzerine rahatsız edici bir şekilde yoğunlaştırmış halde dururken, Kho’Raktar durumdan hiç memnun olmamış bir şekilde Inias’a dönerek “Beni buradaki herkesi ezip geçmem için çağırdın, öyle değil mi?” diyor. Her biriniz Kho’Raktar’ın bu öfke dolu sözlerini duyuyorsunuz, ancak içinizde ilk tepki veren Ibe Anu oluyor ve uzuvlarını savurmayı bırakmadan “Uslu dur koca oğlan!” dedikten sonra Diniel’i kastederek “Bu pilice dokunursan, seni üç öğün yemeğim yaparım! Tek öğünde zor olur, o yüzden üç öğün giderin var!” diyor. Kho’Raktar ise duyduğu bu sözlerle adeta tüm öfke ve nefretini Ibe Anu’ya yöneltirken “Inias! Bu hadsizi yok etmem için tek bir kelime söyle! Çabuk ol!” diyor. Ibe Anu ise durumu hiç umursamamış bir şekilde Diniel’e yönelttiği varlığını tescillemek ister gibi “Xaphan Bey’im… Bö’le desem olur di’ mi? Yanımdakilere ve iblislere bi’ şey yapma dedin amma zor tutuyo’m kendimi. Dayanıl’cak gibi değil yeminle! Neresinden bakarsan bak, zor duruyo’m! Beni geri falan mı çeksen acaba? Bak nası’ da dalgalanmaya başladılar, görüyo’n!” diyor. Ibe Anu uzuvlarını hunharca sallamaya devam ederken Kho’Raktar söze giriyor ve “Rezil! Yüz karası varlık! Inias, bir şeyler yap!” diyor kendini zor tuttuğunu her halinden belli eden bir şekilde.

Ibe Anu ve Kho’Raktar arasında geçen bu diyalog sırasında, biraz ötenizde duran Kitath da yanınıza geliyor ve Xaphan ile Inias’ın iblislerine şöyle bir baktıktan sonra bakışlarını Diniel’e çeviriyor. Diniel ise üzerinde yoğunlaşmış Ibe Anu’nun iki dili ve iki penisinin etkisi altında yaşadığı iğretiden, yanına gelen Kitath’a karşı istemsiz bir kaçınma hamlesinde bulunuyor. Kitath ise duruma aldırış etmeden Ibe Anu ve Kho’Raktar’ı işaret ederek “Sen neyi bekliyorsun? Hadi!” diyor baskıcı olmayan ama elini çabuk tutmasını belli eden bir ifadeyle.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

09 Sep 2022, 20:23

Az önceki belirsizlikle ilgili düşüncelerimle beraber ister istemez içeri adımımı attığım andan itibaren bir gerginlik yaşıyordum. Henüz belleğimde eskimemiş olan soğukluk hissi yeniden vücudumu sarıyordu. Bir nefes veriyordum bu hissiyata karşı. Kısmen sitem, kısmen de böyle olacağının belli olduğunu kabullenerekti bu nefesi verişimdeki duygular. İblisler boyutuna geçişte bu sefer hafızamı kaybetmemiş olmak artık buranın yabancısı olmadığımı da düşündürüyordu bana. Ardıma baktığımda insan diyarının kapıları kapanırken gördüğüm son şey Ulrasil’in bakışları oluyordu. Beni diğer tarafta bekleyen birinin olduğunu bilmek farklı bir his uyandırıyordu. O yüzden fark edebilirse kapı kapanmadan önce başımla onu onaylayacaktım nötr bir ifadeyle. Kitath geçidi kapadıktan sonra bunu güvenlik amacıyla yaptığını söylüyordu. Açık geçitten geçebilecek tüm iblislere karşıydı büyük ihtimalle. Bu Raldrin’i de kapsıyordu yani. Durumun normal olduğunu düşünüyordum ancak bir şeye takılmıştım. “Neden duygulara bu kadar takılıyorum… Kimseye sıcak davranmasam da ilgimi çekenlere tepkisiz de kalamıyorum. Bazen sanki karşımdaki gördüğümü nasılsa bir daha hayatım boyunca görmeyecekmişim gibi geliyor. Tıpkı Inias ve Xaphan gibi. Bazen de… Neyse…” diye düşünüyordum.

Kapı kapandığında yüzümü diğerlerine dönüyordum. İçimden çıkan ufak bir karanlığı hissedebiliyor olsam da odağım Kitath oluyordu. Zira Kitath bizden biraz uzaklaşıyordu. Bundan sonrası komutların kullanılmasını gerektiriyordu ancak ben beklemeyi seçiyordum. Önce neler olacağını görmek istiyordum. Bu yüzden kollarımı göğüs hizamda kavuşturup bekliyordum. Diğer ikisinin komutlarını duyuyordum. Yeri göğü yarıp geç demek. Diğeri de anlamadığım bir kelime. Sözlere dikkatimi uzun süre veremiyordum çünkü Xaphan’ın kıçı siyah siyah parlıyordu. Gördüğüm karşısında şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyor ve dikkatimi farklı yöne çekmesi için Inias’a bakıyordum. Onun da kolları kor renginde parlıyordu. Aklıma Raldrin’le bütünleşmem geliyordu. Bütün vücudum parıldıyordu bana nüfus ederken. Bu da demek oluyordu ki benim komutumun ardından bütün vücudum parlayacaktı.

Vücutlarındaki parıltılar artık vücudunun dışına taşıyor ve karşılarında form almaya başlıyordu. Karşılaşacağım iblislerin neye benzeyeceğini oldukça merak ediyordum. Inias’ın iblisi Koraktar gitgide büyük bir hacim kaplamaya başlıyorken kafamı yukarı kaldırıyordum ister istemez. Bu da neyin nesiydi?! Devasa bir bina gibiydi Koraktar denen iblis. Öte yandan Xaphan’a baktığımda Ibe Anu’yu gördüğüm gibi elsiz kolları toynaklı bacakları, gözlerinin olmayışı, buruşuk ölü gibi derisi… tam anlamıyla tiksintinin temsilcisiydi. Bu yaratıkların bana zarar veremeyecek olduğunu bilmeme rağmen Ibe Anu’nun bana odaklı olduğunu hissetmek tüylerimi ürpertiyor, tüm bu soğukluğa karşı çok farklı bir düzeyde soğukluğu kanımda akıyordu. Koraktar uzaklardan gelen sesiyle herkesi ezip geçmekten bahsediyordu. Ibe Anu ise uslu dur demişti devasa yaratığa. Bu lafına şaşırıyorken bana piliç demesine karşı şaşkınlıkla göz bebeklerim küçülürken hafifçe ağzım açılıyor “Ne diyor bu?!” diye düşünüyordum. Gözüm bir Xaphan’a bir de iblisine gidip geliyordu bir kez. Böyle birinden böyle bir iblis çıkması normal miydi? Konuşmalar birbiri ardında geldiği için her birine tepki vermem zorlaşsa da Koraktar’ın Ibe Anu’yu yok etmek için Inias’tan izin istemesine şaşırıyordum. Ibe Anu ise hala bana kilitliydi. Xaphan’a beyim demesine mi şaşırmalıydım yoksa kontrolü kaybedip bana gelecek olmasına mı tepki vereyim bilememiştim. İğrenç siyah dilleri, değişik vücut yapısına karşı iğreti duyuyordum. Ancak böylesine yaratıkları görmüş olmama rağmen içimde korku oluşmuyordu. Ancak Ibe Anu’nun bana yaklaşmasını kesinlikle istemiyordum. “O şey bana temas ederse kusarım… İğrenç…”

İki iblis de yerinde durmakta zorluk yaşıyordu belli ki. Bense bu iğrenç yaratığa karşı Kitath’a doğru yaklaşmadan kendimi alamıyordum. Yerde bir taş olsa atabilirdim. Gözleri de yok. Bu şey nasıl beni görüyor?

Kitath’ın neden acele ettiğini anlıyordum. Bir kural çiğnenmişti. Bu yüzden elimizin çabuk tutulması gerekiyordu. O yüzden olumsuz bir tepki vermiyordum sözüne karşı. “Gözlemliyorum” diyordum nötre yakın bir tonda. Ancak tamamen nötr kalamıyor biraz daha ciddi olmak zorunda kalıyordum Ibe Anu yüzünden. Durumu değerlendirmem gerekiyordu.

“Ibe Anu, Xaphan’a beyim dedi. Xaphan gelen geçene beyim delikanlı genç bayan gibi cümleler kuruyordu. İlginç. Inias da Xaphan da iblisleri tarafından efendi olarak bellemişti konuşulanlara göre. Devasa yaratık Inias’tan onay almadan kılını bile kımıldatmıyordu. İlginç…” diye düşünürken ister istemez daha derin bir ciddiyete bürünüyordum. “Hayır! Bu berbat… Raldrin’in ne demek istediğini şimdi anladım. Raldrin’in böyle bir yapıda olmaması çok iyi oldu ama aynı zamanda çok da riskli. İki ucu keskin bıçak...” diye düşünürken Raldrin’e odaklanarak “İblislerin halini görüyor musun? İçler acısı! Kastettiğin şey buydu demek. Anladım” diye içimden geçirdikten sonra karşımdakilere bakıyordum. İblisler gözümde iyice küçük varlıklara dönüşüyordu düşüncelerim boyunca. Ardından kollarımı kavuşturuyor ve bakışlarımı keskinleştiriyordum. Dilli iblisin sinirlendirmesinden dolayı biraz da öfkeyle “Teşrif et! Raldrin!” diyordum Raldrin’in varlığına odaklanarak.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

09 Sep 2022, 20:44

İnsan Boyutu'na açılan kapının kapanmasını görmek Inias'ı kötü hissettiriyor fakat kapıyı açabilen kişi onlarla beraber geldiğinden sorun olmadığına kanaat getiriyor. İşleri bitince o güzel gerçekliğe her türlü geri dönecekler zaten. Şu an rahat olması gerekiyor. Üzerindeki bu garip ve iç dünyasında çalkantılara neden olan hissiyatı yok etmesi gerekiyor. Kim bilir kaç kere buraya savaşmak için gelecek. Alışsa iyi olur artık. Yanındaki ile aynı anda komut vermesi ilgisini çekiyor. Beklenmedik bir uyum ama hoşuna gidiyor ve gülümsüyor. Inias'ın içi kıpır kıpır olmaya başlıyor. Sanki uzun zamandır arzuladığı ve elde ettiği takdirde her şeyi yapabileceği bir edinim kazanıyor. Buna güç deniyor galiba. İsteklerin gerçekleşmesini sağlayan kavram. Güç ne kadar da güzel bir hismiş öyle! Evet, Inias bunu kesinlikle beğendi! Bütün içsel olumsuzluklar onu terk ederken... Onun arkasından siyah bir şey mi çıkıyor? bu gerçek- çok iğ- Inias bir an gözlerinin kanayacağını sanıyor. İstemsizce rahatsızlık dolu surat ifadeleri takınıyor. Kollarındaki kor parıltının uzaklaşıp Kho'Raktar'ın bütün heybetiyle dikilmesiyle dikkatini önüne verebiliyor. Hâlâ inanmakta güçlük çekiyor. Bir iblisle karşılaşmak, onla tanışmak ve bağ kurmak, onu boyunduruğu altına almak, onla istediği zaman iletişime geçmek ve onu istediği zaman çağırabilmek. Gerçeklikler arasında dolaşmak. O kadar değişik ki bu olanlar, birisi gelip de gördüklerinin bir yanılgı olduğunu söylese veya bir an yatakta uyansa kesinlikle inanır. Her halükârda, şu an buradalar. Bir insan olarak, bir aludir olarak emirlerinde bambaşka bir canlı, bir iblis var. Omuzlarında ise kendilerine verilen görevin yükü var. Yapmaları ve/veya yapmak zorunda kalacakları olacağından emin Inias. Bunlar sadece başlangıç. Hâlâ onlardan kendilerini kanıtlamaları isteniyor. Pekâlâ, kanıtlayacak o zaman!

Kho'Raktar'la konuşmak isterken gözü Xaphan'ın iblisine kayıyor. İblisi gördüğü anda içi ürperiyor ve tüyleri diken diken olurken titreme geliyor üzerine. Bu gerçekten çok iğrenç ama! Yalan yok çok da korkutucu! İnsana o kadar benzemiyor ki, Inias gözlerini alamasa bile asla bakmak istemiyor bir daha. İki tane kocaman ağız alt alta, dört tane mi? Altı tane mi ne kolu var, simsiyah akışkan gibi iki tane dil midir nedir şey var. Inias duygu ve düşüncelerini toparladığında tek bir cümle oluşuyor aklında. "Bu ya var olmaması gereken bir şey ya da başka bir canlı olması gerekirken başarısız olmuş bir şey." Kho'Raktar'ın ona seslenmesiyle normale dönüyor. İçi yine güçle doluyor. Korku ve benzeri duyguları hızla ortadan kalkıyor fakat yaşadığı olumsuz duygu ve düşüncelerden olsa gerek, Inias'ın suratı sert ve sinirli bir görünüm alıyor. Ciddiyet yerini alıyor yüzünde. Tam karşılık verecekken yine kesiliyor. Bu sefer adı İbenu mu ne olan o şeyle adı sanı belli Kho'Raktar arasındaki tartışmayla. Hızla büyüyen bu tartışmada Kho'Raktar'ın kendisiyle aynı duyguları yaşaması ve göstermesi onun gururlanmasını sağlıyor. Karşısında oluştuğunda da bir gurur hâli oluşmuştu Inias'ta. İlgi çekici. Açıkçası, Inias, Kho'Raktar'ın bu başkalaşımı ezip geçmesine ses çıkarmaz. Hatta rahata bile kavuşur yaparsa. Hem ona istediğini vermek aralarındaki bağı da kuvvetlendirir. Bu başkalaşımın savaşçı bir dev karşında ne şansı olabilir ki? Inias'ın veresi geliyor ama hemen vazgeçiyor. Herhangi bir canlıyı hafife almak savaşçıya yakışmaz. Bilinmeyene de bodozlama dalınmaz. Durduk yere kendisi gibi olanlarla düşman olmanın zerre anlamı yok. Rakip edinmek sorun değil ama düşman edinmekten önce hazırlıklı olmak gerekir. Xaphan'a dönüyor ve ona iblisine sahip çıkması gerektiğini söylemek istiyor. Belki biraz tehditkâr konuşup göz dağı da verebilir fakat ağzını açıp "Xaphan..." diye yüksek sesle seslendiği gibi duraksıyor. Xaphan'ın ne suçu var ki şimdi? Adam daha hiçbir şey yapamadan veya söyleyemeden iblisi başına buyruk bir şekilde ona buna savuruyor. Xaphan'ın üstüne gitmek haksızlık olur. Bu da kendisine yakıştırmadığı bir davranış olur. Inias bir hışımla Xaphan'ın iblise dönüyor ve bir cesaret ona doğru ilerliyor. Aralarında yine belli bir uzaklık olacak şekilde duruyor ve suratındaki duyguları gür bir sesle sözlere döküyor.

"Kes sesini! Dürtülerini dizginlemekten aciz başkalaşım! Eğer hadsizliğini devam ettirirsen ne kadar zayıf olduğunu asla unutamayacağın bir şekilde öğrenirsin!" Patlamasının ardından dönüp önceki yerine geçen Inias aynı sırada Xaphan'a sesleniyor. "Senle alıp veremedeğim yok ama iblisine söz geçirsen iyi edersin." Yerine geçtikten sonra da kafasını kaldırıp iblisinin gözlerinin içine bakıyor. "Eğer bir kez daha iki diyarın yegane savaşçısına saygısızlık gösterirse bedelini ödeyecek!"
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

10 Sep 2022, 02:13

Kıçında hissettiği sıcaklık hissini Inias'ın kollarının parlamasıyla birleştirince neler döndüğünü anlamıştı. Bu Ibe Anu'nun bir oyunu muydu yoksa ilk "birleşmelerinin" sebep olduğu kalıcı bir durum muydu bilmiyordu ama sinirlenmişti. Üstüne bir de Ibe Anu'nun Inias'ın iblisiyle tartışması ve Diniel'e yavşamasıyla iyice tepesi atmıştı. Her ne kadar bunlar hoşgörü gösterebileceği şeyler olsa da götünden çıkıp var olması tepesinin tasını attırmıştı. O kadar da tembih etmişti onu rezil rüsva etmemesi için. Kendi isteğiyle yaptığı bir şey mi hala bilmiyordu ama tepkisini göstermekten geri kalamamıştı ve bu Xaphan için pek de sıradan bir durum değildi. Ona "beyim" diye hitap etmesi bile hafifletmiyordu sinirini.

İblislerin tartışmasına kulak asmadan Ibe Anu'ya ilerledi Xaphan. Sonra da olabildiğince sert bir tekme koydu gövdesine. "SİKTİR GİT LAN GEBEŞ! Bu varlığa gelme durumu şaka mıdır nedir bilmem ama bu iş böyle yürümeyecek, o kadar! Duydun mu lan beni et parçası!" Sinirli olmasının işine yarayabileceğini fark etti o an. Sonuçta Ibe Anu etrafındakilerin ondan nefret etmesini seviyordu. Ettiği laflar onu doyurabilir veya daha fazlası için acıktırabilirdi. Umudu, açlığını yatıştırması yönündeydi.

Bu sırada Inias'ın yükselen sesini duydu. İsmini haykıran Aludire döndü. Sesini yükseltmesi hoşuna gitmemişti ama Ibe Anu'ya bağırarak biraz da olsa sinirini atmıştı. Ne diyeceğini dinleyebilirdi. Ama Inias, Ibe Anu'yla konuşmayı tercih etmişti. Söylediği şeyler de pek hoşuna gitmemiş, tam tersine sinirlendirmişti Xaphan'ı. Bir de gelip Xaphan'a bir şeyler demiş, sonrasında da bir tehdit savurmuştu. Sinirlendi Xaphan, hem de Ibe Anu'ya sinirlendiğinden daha çok. Ibe Anu gibi bir mahluk kırmasıyla empati yapacak değildi. İğrenç olmak için var olmuş, iğrenilmekten hoşlanan bir zavallıydı o. Öyle ya da böyle insan alemi için Xaphan kendisinin de pek farklı olmadığının farkındaydı. Ayrıca ne olursa olsun Ibe Anu onun iblisi, hizmetkarı ve aracıydı. Hizmetkarından nefret etse de iğrense de iyi bir efendi olmak Xaphan'ın göreviydi. Hizmetkarının emirlerini dinlemesi ve amaçları yolunda bir araç olmaya devam etmesi için... Ibe Anu'ya alınan düşmanca tavır Xaphan'a alınmış demekti.

Kambur sırtını dikleştirdi Xaphan. Sonrasında Ibe Anu'ya yaklaşıp dikilen Inias'a tam karşıdan yaklaştı. Kişisel alanına tecavüz edip dibinde dikildi. Boyutunu olduğundan büyük gösterme, tam karşısında durma, alanını işgal etme... Bir hayvan düşmanlığını nasıl belli ederse hepsini sergiliyordu. Inias'ın istediği şey düşmanlıksa Xaphan'da bolca vardı.

"Ibe Anu! İki diyarın yegane zavallıları bir daha sana bir şey derse ikisine de haddini bildiriyoruz!" Sözleri bittiğinde kafasını kaldırıp devasa iblise baktı meydan okurcasına. Sonra da Inias'a çevirdi gözlerini. İblisine emir verip kendisi kenara çekilecek değildi Xaphan. Çarpık vücuduyla bile savaşmaya hazırdı. Inias'a da birkaç laf etmekten geri durmadı. "Anlayamadığın şeyler karşısında korkmanı anlıyorum, Inias. Beklentimin dışında bir şey değildi zaten... Bunu benimle paylaşabilirsin. Ama bir daha iblisimle konuşmaya, hele bu şekilde konuşmaya kalkma! Sen ne Vadlenasın, ne Ulrasilsin ne de Kitathsın. Benimle aynı bok çukurunda gözlerini açmış taze bir Aludirsin. Ama bir bok olmamana rağmen kendini en şanslı götten çıkmış sanıyorsun. Yerini bil, haddini aşma!"

Xaphan sabırlıydı. Doğru zamanı bekleyip düşmanlarını en zayıf oldukları anda vurmak hep ilk hedefiydi ve hep bu hedef doğrultusunda hareket ederdi. Ama bu sefer o zaman gelmiş olabilirdi. Kendini sinire kaptırıp bu kadar celallendiği için azıcık pişman olabilirdi belki, ama kendini ezdirmemesi gereken bir anda gerekeni yapmıştı. Hedeflerine ulaşmak ve düşmanlarını öldürmek için gerekmeyen kişilere şamar oğlanı olmamak da planlarının bir parçası sayılabilirdi sonuçta...

Ve son olarak bir şey deneyecekti. "Yenebilir misin lan bu sik kırığını harbiden? Terso yaptık ama sıkıntı çıkmasın? Neyse, beni duyuyorsan bir olay çıkarsa direkt Inias'ı esir al. Sen ona zarar veremesen bile ben verebilirim. Boyu var diye bir şey sanmasın kendini koca götlü." diye Ibe Anu'ya seslendi içinden. Varlıklarının bir olduğunu biliyordu, ama acaba Ibe Anu cisimleşmişken de zihinlerinden konuşabiliyorlar mıydı öğrenmek için iyi bir fırsattı. Kavga çıkarsa işlerine yarayabilirdi. Inias'ın gözlerini oymakla tehdit edebilirdi iblisini. Hatta varlıkları birse Inias ölünce iblisi de ölüyor olabilirdi. Çok sıkıntılı bir duruma düşerlerse bu seçenek de aklının bir kenarında bekliyordu. Cılız vücuduyla herkesten daha hazır olmaktan başka şansı yoktu Xaphan'ın.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Sep 2022, 10:24

Diniel; Kitath’ın sabırsız tavrı üzerine söylediğin tek kelimeye karşılık Kitath hafifçe kaşlarını kaldırıp sana bakıyor ve sonrasında omuzlarını silkerek duruma karşı tepkisini ortaya koyuyor. Cevabından ne etkilenmiş ne de etkilenmemiş gibi sergilediği tavırları ardından, sana pek ilişmemeye karar vermiş gibi görünüyor. Bu sıralarda Raldrin’e hitaben söylediğin sözlere karşılık, tahmin edebileceğin üzere, Raldrin’den herhangi bir cevap alamıyorsun. Ancak içten içe, Raldrin’in senin sözlerini duyduğunu da hissediyorsun.

Genel; Ibe Anu ve Kho’Raktar arasındaki söz düellosu henüz sonlarına gelmişken, Xaphan ve Inias henüz yerlerinde durduğu sıralarda, Diniel’in sözleri üzerine tüm dikkatler ona doğru dönüyor. Diniel, içinde oluşmaya başlayan tanıdık bir sıcaklık hissetmeye başlarken, Xaphan ve Inias başta olmak üzere, ortamdaki iblisler ve Kitath Diniel’e bakmaya devam ediyor. Diniel’in vücudunu ince bir tabaka gibi sarmaya başlayan mor bir parıltı, giderek daha belirgin bir hale gelmeye başlarken, Diniel de içten içe kendini daha güçlü ve sarsılmaz hissetmeye başlıyor. Inias ve Xaphan’ın aksine, Diniel’de meydana gelen mor parıltı vücudunun herhangi spesifik bir yerine yoğunlaşmıyor ve Diniel’in vücudunun muhtelif yerlerinden sanki fışkırır gibi hareketlenmeye başlayan mor parıltı Diniel’in vücudunun etrafından hızlı bir tur attıktan sonra hemen yan tarafında yoğunlaşmaya başlıyor. Mor parıltı yavaşça form almaya başlarken, birden parlayıp yok olan parıltı Raldrin’e varlık veriyor!

Raldrin cismani görüntüsüyle ortama giriş yaptığı anda, bayık bakışlarını Diniel’den başlayarak herkese lütfeder gibi davranıyor ve ardından olduğu yere yavaşça bağdaş kurarak oturmaya hazırlanırken “Yokmuşum gibi devam edin siz.” diyor oldukça umursamaz ve memnuniyetsiz bir şekilde. Ardından Diniel’e kaçamak bir bakış atan Raldrin omuzlarını hafifçe silktikten sonra tam oturur pozisyona geçiyor ve sağ dirseğini bacağına dayayıp sağ elinin avuç içerisine çenesini yerleştirdikten sonra olan biteni izlemeye koyuluyor.

Raldrin’in var oluşuyla bir anlığına sessizleşen ortamda, Kho’Raktar herhangi bir tehdit görmemiş gibi Ibe Anu’ya dönüyor tekrar. Ibe Anu ise, başından beri ilgisiz olduğu Raldrin’i yok sayarmışçasına var ilgisini Diniel’de sabit tutuyor, sürekli dalgalanan uzuvlarının aksine. Bu esnada ise söz ilk giren kişi Inias oluyor. İlk olarak Xaphan’a seslenmesi, Ibe Anu’nun hiçbir şekilde dikkatini çekmemişken, Ibe Anu’ya yaklaşıp sözlerini söylemeye başlıyor. Ibe Anu ise, ilk kez uzuvlarını sabit bir şekilde tutmuş bir halde sözleri dinlemekle yetiniyor. Ancak uzuvlarının daha keskin hareket etmesiyle birlikte, Inias’ın sözlerini duymazdan gelmediğini anlamanız mümkün oluyor. Inias sözlerini bitirip Kho’Raktar’a talimatlarını verdiğinde ise, Kho’Raktar duruşunu daha özgüvenli bir şekilde belirgin hale getiriyor.

Inias’ın sözleriyle ortam iyice gerilmeye başlıyor ve yükselen tansiyonu herkes rahatlıkla hissedebiliyor. Kitath, henüz bir müdahalede bulunacak gibi durmuyor ve bunun sonucunda da herkesin odağı doğrudan Xaphan’a dönüyor. Her ne kadar Xaphan Ibe Anu’nun varlığa geliş anına ilişkin tepkisini direk dile getirmek istemişse de buna imkan bulamıyor ve netice olarak Inias’ın sözlerinin ardından Ibe Anu’ya tepkisini gösteriyor. Ibe Anu ise, Xaphan’ın bu durumundan oldukça memnun olmuş gibi gergin savuruşlarını bir kenara bırakıyor, ancak sözel olarak herhangi bir cevap vermiyor. Ne var ki, Xaphan’ın Inias ve Kho’Raktar’a hitaben kurmaya başladığı cümlelerin ardından, Ibe Anu ilk kez net bir şekilde varlığını Inias ve Kho’Raktar’a odaklıyor ve Diniel de rahatsızlık yaratıcı göz hapsinden kurtuluyor. Xaphan’ın sözleriyle oldukça mutlu olmuş ve rahatlamış gibi duran Ibe Anu, uzuvlarını çekinmeden özellikle Kho’Raktar’a doğru savururken “Nasıl arzu ederseniz beyim!” diyerek kendisine verilen talimatı harfiyen uygulayacağını gösteriyor. Ancak Kho’Raktar ne Xaphan’ın ne de Ibe Anu’nun sözlerini ve tavırlarını tasvip etmediğini, giderek arttırdığı aurasından hissettirmeye başlıyor. Ibe Anu ne kadar mide bulandırıcı bir aura yayıyorsa, Kho’Raktar da bir o kadar öldürme arzusunu çekinmeden karanlığa salmaya başlıyor. Bu durum da, Ibe Anu ve Kho’Raktar arasındaki kaçınılmaz savaşın yanan fitilini gösteriyor.

Xaphan; Sözlerinin ardından Ibe Anu’ya söylediğin sözlere hitaben bir anda zihninde yankılanan Ibe Anu’nun sesini duyuyorsun. Yanında varlığını Inias ve Kho’Raktar’ı sindirmek için sergileyen Ibe Anu “Nası’ yeneyim lan manyak mısın sen? Siki benim kadardır! Hatta daha büyüktür! Sikini savursa ecdadımızı siker! Sıkıntı çık’cak sana di’yim bak! Tabi senin tuzun kuru! Sana giren çıkan olm’icak! Herif direk beni sik’cek! Amına koy’im senin gibi efendinin ben! Beni düşürdüğün hallere bak!” diyor gergin bir şekilde. Ibe Anu’nun bu cevabı bir an kanının çekilmesine neden olsa da, anlık süren bir sessizliğin ardından Ibe Anu’nun iğrenç kahkahası zihninde yankılanıyor ve Ibe Anu “Korktun mu lan? Merak etme, amına bile ko'rum ben bu yarmanın! Çift dalarım tek çıkarım ibnenin götünden! Sikini boynuna dolar sikerim, sen rahat ol!” diyor. Ancak hemen ardından Ibe Anu “Tabi insan dallamasını hedef al diyorsan, öyle de yaparız.” diyerek az önceki erkekliğinden ufak bir geri vites yapıyor.

Genel; Inias ve Xaphan’ın arasında geçen diyaloglardan sonra tırmanan tansiyon, artık bir müdahale gerektirir gibi görünürken, Kitath hafifçe Diniel’e sokuluyor ve Raldrin’e bakarak “Şamataya katılmayacak herhalde. O zaman ben devreye gireyim.” diyor. Hemen ardından Inias ve Xaphan’ın arasına doğru küçük adımlar atmaya başlarken Kitath “Tamam tamam… İlk karşılaşmanızın saygılı ve anlayışlı geçmesini beklerdim ancak durum öyle olmayacak anlaşılan. Her ikiniz de geri çekilin ve saçmalıklarınıza son verin.” diyor emri vaki niteliğinde olmayacak bir şekilde.

Inias; Kitath’ın sözleriyle varlığını belli etmesinin ardından Kho’Raktar’ın bakışları Kitath’a dönüyor ve ona üstün körü bir bakış attıktan sonra “Bu herifi dinliyor muyuz yoksa şu iğrenç varlığın başını koparayım mı?” diye soruyor. Ancak Kho'Raktar'ın bu sözleri kulağında değil, zihninin içinde bir yankılanma olarak hissediyorsun. Bununla birlikte, Kho'Raktar vereceğin saldırı talimatıyla birlikte, tüm bu karanlığı yok etmeye hazır duruyor.

Xaphan; Kitath’ın sözleriyle varlığını belli etmesinin ardından Ibe Anu odağını halen Inias ve Kho’Raktar’da tutuyor ve Kitath’ın varlığını pek kaile almadığını belli eden bir ses tonuyla “Bunu da sik’em mi yoksa sonraya mı bırak’am?” diye soruyor zihnin içerisinde fısıldarcasına. Ne var ki, Ibe Anu'nun içten içte halen daha Inias ve Kho'Raktar'a karşı kendini hazırladığını, ancak esas arzusunun bir şekilde Diniel'e ulaşmak olduğunu hissedebiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

12 Sep 2022, 18:50

Kitath gözlemliyorum dememe karşı omuz silkmekle yetiniyordu. Beni rahatsız edecek gibi de görünmüyordu. Ben de düşüncelerim ardından Raldrin’le sözleştiğimiz komutu kullanarak onu çağırıyordum. Vücudumun çeşitli yerlerinden fışkıran mor ışık huzmeleri saçılırken hemen öncesinde hissettirdiği o sıcaklık hissiyle beraber verdiği kudret hissiyatıyla beraber karşımdaki devasa yaratığın cüssesi de yakınındaki iğrenç varlığın tiksinçliğine de karşı koymakta dayanıklılık kazanıyordum. Bu yaratıklar, ışığın form alması, Raldrin’in teşrif etmesiyle benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu neredeyse. Baygın bakışlım kızıl gözlüm bana bakıyordu öncelikle. Ardından çevresindeki tüm varlıkları baktığı için lütfetmiş gibi kesiyordu. Ardından oturmaya hazırlanıyorken sözünü söylüyordu.

Raldrin’in ilgisiz sözüne şaşırmıyordum. Ayrıca şu durumda en aklı başında davranışı da o gerçekleştiriyordu. Her ne kadar aram binadaki konuşmalardan dolayı onunla bozuk olsa da Ibe Anu’ya karşı dursam da göz ucuyla ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Nötr bir ifadeyle onu bu şekilde keserken kaçamak bakışını yakalıyordum. Ardından omuz silkerek oturuyor ve karşısında neler olacağını izlemeye koyuluyordu. Bu omuz silkmenin sebebi yine canını bir şeylerin sıktığından mıydı yoksa az önce ona söylediklerimden dolayı mıydı emin olamıyordum. Oysa ondan cevap beklememiştim. Belki de böyle gereksiz bir sebepten onu dışarı çıkardığım için durumdan hoşlanmamıştı.

Ben her ne kadar Raldrin’e odaklanmaya çalışsam da ortada Ibe Anu gibi bir garabet vardı. Tüm olanlar sırasında bir an olsun bakışlarını benden almadığına emindim. Delici zıpkın gibi kolları, keskin dişli çift ağzı benim için korku sebebi olmasa da dikkatli olmam gereken çok önemli bir mesele vardı. İblisler aludirlere zarar veremese de her türlü daha hızlı ve güçlülerdi. Bu da hareketimi kısıtlayabileceği anlamına geliyordu. Yani o şey bana temas edebilirdi. Tiksinç yaratığın böyle bir hamlesine karşı Inias mı harekete geçecekti? Bu kabullenilebilir bir şey değil!

Ibe Anu’nun bu tutumuna karşı köpürmeye başlayan öfkemle beraber bu öfke ifademe de açıkça yansıyordu. Onun bu şekilde bana kilitlenmesine karşı ben de ona kilitleniyordum. Xaphan’ın müttefik oluşunu ve iblisin ona ait olduğunu neredeyse göz ardı edecektim artık. Ancak Inias iblisler arasındaki kavgayı iyice körükleyen cümleler kurarak dikkati çekmiş olsa da Ibe Anu hala bana bakıyordu! Bağladığım kollarımı çözüp ellerimi göğüs hizasında avuç içlerini görebileceğim şekilde açıp içlerine bakıyordum. Bu sırada Inias sözlerini Ibe Anu’ya söylüyorken benim dikkatim farklı bir konu üzerineydi. “Kitath elleriyle karanlığı manipüle ederek bir şeyler yapıyordu. Ibe Anu’ya yumrukla karşılık vererek ellerimi o şeye temas ettirmek mantıklı görünmüyor. Peki ya ben de Kitath gibi ellerimi kullanabiliyorsam? Mesela ellerimden ateş çıkarabilmek gibi şeyler yapabiliyorsam? Ateş çıkarabiliyor olsam Ibe Anu’yu yakabilirdim. Evet! O mahlûkatın karşımda merhamet dilediğini görmek güzel olurdu. Ama yine de o bir müttefikin iblisi. Bu yüzden onu yok etmezdim. Peki, Kitath elleriyle boyutu nasıl manipüle etmiş olabilir? Ellerine odaklanarak mı yoksa sezgisel bir şeyle mi?” diye düşünüyor ve ellerime odaklanmaya çalışıyordum. Ancak Ibe Anu odağını benden çekene kadar bir türlü huzur bulamıyordum. Uğursuz yaratığın dikkati Xaphan’ın konuşmasıyla üzerimden kalkıyor ve ben de bu göz hapsinden kurtuluyordum. Bundan kurtulur kurtulmaz içinde kaldığım duruma öfkelenerek amacıma daha net odaklanıyor ve az önceki sıcaklık hissiyatının bedenimde bir akış verilip verilemeyeceği üzerine ellerime doğru yönlendirmek için çabalıyordum. Bu sırada diğerleri aralarındaki konuşmayı bitirmişti sanırım. Kitath ben kendi halimde buna çabalarken yanıma yaklaşıyor ve Raldrin için sözler söylüyordu. “O aklı başında biri” diyordum oldukça kısa ve net bir şekilde. Kitath sözlerinin hemen ardından diğer ikisine odaklandığı için sözlerimi dinleyip dinlemediğinden emin olamasam da aldırış etmeden kendi işime dönüyordum. Acaba Raldrin bu tür şeyler hakkında bilgi sahibi miydi? Bir an bakışlarımı merakla avuç içimden ona doğru çeviriyordum. Acaba ona baktığımın farkında mıydı? Ama hayır! Onunla konuşmayacak ve amacıma odaklanacaktım.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

13 Sep 2022, 00:17

"Zihnimizin içinde birbirimizle konuşabiliyor muyuz? BU O KADAR AVANATAJLI Kİ! İnan bana, senle beraber bu ikisini yerle yeksan edip, hâkimiyetimizi kalıcı şekilde ilan etmeyi çok isterim ama gel, birbirimize karşı dürüst olalım. Onlar hakkında gram bilgi sahibi değiliz. Güçleri; kabiliyetleri ve yetenekleri nelerdir? Bunları bilmiyoruz ve bunları bilmeden körü körüne saldırmak bozguna davetiye çıkarmak demektir. Bu emri vaki konuşan adam üst rütbelilerden biri. Bizden sorumlu şu an. Onun araya girmesini bahane edip gerginliği dağıtalım. Senin gücünden şüphem yok fakat bunlara karşı savaşacaksak, zaferimiz kesin olsun isterim. Bekleyelim, gözlemleyelim, kavrayalım. Onları öğrendikten sonra, doğru anda ve doğru yerde saldıralım. Savaşçı olmak bunu gerektirir. Sabır, plan ve garanti. Ağırlığımızı koyduk zaten. Gerisi her türlü gelir."

Inias sıkkınlığını ve sinirini belli eden derin bir bir nefes alışverişinden sonra Kitath'a dönüp başını ona doğru hafifçe eğiyor. Ardından, Xaphan'a dönüyor. "Üst rütbelimizi duydun. Ona sorun çıkarmak istemeyiz. Aramızdaki husumeti sonra hallederiz. Bu iş burada bitmeyecek, emin ol."
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Aludir Üssü”