Off Topic
Diğer oyuncuları bekletmemek adına Asuriel'in bildirilmiş pasiflik yaptığı varsayılarak konuya devam edilmiştir.
Uphin duruşunu hiç bozmadan sizden gelecek bir tepkiyi beklerken, kızıl saçlı adamın konuşmaya başlamasıyla sağ kaşını havaya kaldırarak onu dinliyor. Bu esnada, sağ gözü sol gözüne oranla belirgin bir şekilde büyümüş olan Uphin, kızıl saçlı çocuktan beklediği tepkiyi alamamış olmanın verdiği memnuniyetsizlikle onu süzüyor. Kızıl saçlı adamın ardından bu kez lafa diğer uzun kırmızı saçlı adam giriyor. Ancak onun tuttuğu alkış, Uphin’in yüzündeki tüm memnuniyetsizliği siliyor ve eseri beğenilmiş bir sanatçı gibi gururlu bir ifade takınmasına neden oluyor. Son olarak, sarı saçlı kadının sorusunu üzerine yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşen Uphin bu kez sizleri alkışlamaya başlarken “Fev~~ka~~la~~de!” diyor melodik bir şekilde konuşurken. Ancak bu anda bakışları odadaki gümüş saçlı kadına takılan Uphin “Sen de bir şeyler sorsaydın dörtte dört olacaktı! Oyun bozan se~~ni~~!” diyor.
Uphin alkışlama faslını kısa bir süre daha devam ettirdikten sonra ilk olarak bakışlarını uzun kırmızı saçlı adama çeviriyor ve “Burada bir sorun varsa, onu çözen kişi ben olurum 2 numara. Bak yeşil demiyorum, 2 numara diyorum. Çak~~tın~~ mı~~?” diyor tek gözünü kırparken. Hemen ardından ise hızlı bir şekilde sarı saçlı kadına bakışlarını çeviren Uphin “O kokuşmuş yerle, bu güzelim yeri bir tutmayacaksın, öyle değil mi balım? İblis diyarında değilsiniz tabii ki de… Yani aslında orada olmanız gerekir. Ancak…” diyor ve sağ elini çenesine götürürken düşünceli bir hal alan yüzüyle bir süre zemine bakıyor. Birkaç saniye bu şekilde duran Uphin elini aşağıya indirip beline koyarken “Bunu konuşacağız, fakat daha önemli bir şey var!” diyor. Bu sözünden sonra ise kısa kızıl saçlı adama dönerek “Öncelikle sana şunu söyleyeyim… Bey senin babandır! Ama onu da hatırlamıyorsundur. O yüzden sana bir baba ayarlayabilirim.” diyor hafif iğneleyici bir şekilde. Hemen ardından ise o sırada kıyafetlerle ilgilenen uzun kırmızı saçlı adama bakıyor ve “Sizler de giyinin ve sonra beni takip edin.” diyerek odadan çıkıyor.
Uphin’in odadan çıkmasının ardından her birinizi kendinize göre bir kıyafet seçiyor ve onları üzerinize geçiriyorsunuz. Ardından sizi kapının hemen dışında bekleyen Uphin’in yanına geliyorsunuz. Dışarıya çıktığınız anda ise kendinizi uzun bir koridorun ortasında buluyorsunuz. Kaliteli taş duvarların oluşturduğu koridorda, yan yana dizilmiş onlarca oda olduğunu görebiliyorsunuz. Her bir odanın kapısı kapalı dururken, oda kapılarının hemen yanında bulunan ve aydınlatma için kullanılan gaz lambalarını görüyorsunuz. Bununla birlikte, sol tarafınıza düşen bölümde ise yer yer büyük pencereler olduğunu fark ediyorsunuz. Bu pencerelerden bazıları açıkken, çoğunluğu da kapalı oluyor. Bunun dışında ortamın sessizliği ve temizliği dikkatinizi çeken bir diğer konu oluyor. Koridorun sonunda ve başında bir merdiven bulunduğunu az çok seçebiliyorsun. Ancak bunun dışında bulunduğunuz koridorda dikkate değer başka bir şey göremiyorsunuz.
Hepinizin odadan çıkmasının ardından Uphin sizleri inceliyor ve “En azından benimki kadar olmasa da, zevkli kıyafetler vermişler size.” diyerek koridorun sonundaki bir merdivene doğru ilerlemeye başlıyor. Bu esnada sol tarafınıza düşen büyük camlardan, az önce odanızdan gördüğünüz manzaranın devamını da görebiliyorsunuz. Koridorun sonuna kadar gelip merdivenlerden inmenizin ardından, bir başka koridorda kendinizi buluyorsunuz. Bu kez bu katta ilerlemeye başlamanızın ardından hemen koridorun başındaki odadan gelen bazı cam şişelerin birbirine vurulduğu seslerini duyuyorsunuz. Uphin bu sese pek aldırış etmemiş gibi görünüp ilerlemeye devam ederken, koridorun hemen hemen ortasına denk gelen bir odanın kapısının önünde duruyor ve cebinden çıkarttığı bir anahtarla kapının kilidini açarak odaya giriyor.
Uphin’in odanın kapısını açmasının ardından, içerisinin ziyadesiyle karanlık olduğu bir oda görüyorsunuz. Odanın içinde duvardan duvara uzanan siyah kalın perdeler, Güneş ışıklarını büyük oranda engellemeyi başarıyor. Bu nedenle, odanın içinde kasvetli bir karanlık hakim olsa da adımlarını içeriye doğru atıyorsunuz. İçeriye girdiğiniz anda, beklediğinizin aksine son derece ferah bir hava ve görüntüsü sizi karşılıyor. Karşınızdaki pencereli duvarda hiçbir mobilya veya aksesuar bulunmazken, sol tarafınızdaki duvarın neredeyse boydan boya siyah bir tahta ile kaplandığını görüyorsunuz. Bulunduğunuz yere paralel düşen ve kapının da bulunduğu duvarda ise birçok dolap olduğunu görebiliyorsunuz. Odanın ortasında ise iki adet yuvarlak masa ve etrafındaki sandalyeleri görüyorsunuz. Uphin, tahta kısma yakın duvara doğru geçerken, sizleri de eliyle bu duvara yakın masaya davet ediyor.
Her birinizin yerleşmesinin ardından ise hafif bir tebessümle sizlere bakan Uphin sırtını siyah tahtaya verip kollarını da göğüs hizasında birleştirirken “1 numaranın yukarıda sorduğu soruyu hatırlıyor musunuz?” diyor. Her birinize sanki bunu hatırlamak için birkaç saniye veren Uphin ardından “Sizler birer istisnasınız ve bu yüzden benim deneklerimsiniz.” diyerek konuşmaya başlıyor. Yüzünde alaycılıkla ciddiyet arasında bir ifade bulunan Uphin “Tatlı~ Azu~ldir ve çirkef Vadlena sizlere olayın ne kadarını anlattı bilmiyorum, ancak biraz başa saracağız.” diyor. Hemen ardından eline aldığı bir beyaz tebeşir ile duvara birbiriyle kesişen iki tane kusursuz çemberler çiziyor. Sağda kalan çemberin üzerine “İnsan Diyarı”, solda kalan çemberin üzerine ise “İblis Diyarı” yazan Uphin, kesişim noktasını ise tamamen beyaza boyuyor. Bu esnada Uphin’in kusursuz bir el yazısı olduğu da dikkatinizden kaçmıyor. Elindeki tebeşiri havaya atıp tutmaya başlayan Uphin “Var olan bu iki dünya birbiriyle pek etkileşime girmez. Ancak bizler, bu gördüğünüz beyaz kısımda var olabilen insanlarız. Gelin görün ki, bu beyaz içerisinde yer alan insanlar, sizin gibi hafızalarını kaybetmekte. Yaptığım araştırmalar gösterdi ki, burada gözlerini açıp da uyanış yaşayan herkes hafızasını yitiriyor. Uyanış gerçekleştiremeyenler ise, basitçe baygınlık geçirip kendi zavallı hayatlarına devam ediyor.” diyor. Bu kısmın ardından tebeşiri aldığı yere bırakan Uphin “Bahsettiğim hafıza kaybının yaşanması, genel olarak iki farklı dünyada aynı nitelikte varlıklar olarak yaşamlarımızı sürdüremeyecek olmamızdan ileri geliyor. Yani, insan diyarındaki varlığınız ile iblis diyarında uyandırdığınız varlığınız birbirlerinden farklı oluyor. İşin bilimsel boyutu hala çözülebilmiş değil ve inanın bunu çözmek için tahmin edebileceğinizden çok daha fazla mesai harcıyorum.” diyor. Sözlerini bu esnada kesen Uphin, sanki yine bir takdir bekler gibi görünürken, bu kez bu tavrını kısa kesiyor ve bulunduğu yerden hareketlenerek sağa ve sola doğru adımlamaya başlıyor.
Uphin sürdürdüğü adımlama esnasında “Ne var ki, sizler denek olarak kullanacağım alan bu değil, çünkü sizler söylediğim gibi bugüne kadar görülmemiş istisnalarsınız.” diyor heyecanlı bir şekilde. Hemen ardından bakışlarını üzerinizde gezdirmeye başlayan Uphin “Çünkü bugüne kadar ilerleyen prosedürde, bir insan uyanışını sağlarsa ve bir iblisle bağ kurar veya anlaşma yaparsa tekrar insan diyarına gelirdi. Ancak bunu yapamayan insan ise, orada iblislere yem olurdu!” diyor. Bu sözlerinden sonra heyecanlı ve meraklı bir şekilde, sağ gözü sol gözünden daha büyümüş bir halde size bakan Uphin “Gelin görün ki sizler uyanış yaşamış, ancak bir iblisle bağ kuramamış veya anlaşamamış olmanıza rağmen hala hayattasınız! Görülmemiş bir şey! Duyulmamış bir olay! Yaşanmamış bir hadise! İnanılmaz bir bilgi! Ve bu durum… He~~ye~~ca~~n ve~~ri~~ci~~!” diyor büyük bir şevkle. Bu sözlerinin ardından ise Uphin biraz soluklanmak ve buraya olan kadar kısmı sindirmeniz için sessizliğe gömülüyor. Bu da size konuşmaya katkı sağlayabileceğiniz bir ortam sunuyor.







