Bakışlarını sakin ve donuk bir şekilde, ancak içtenliğini de belli eden bir kıvamda üzerinizde sabitleyen Ela, sizden gelecek soruları beklemeye koyulurken ilk olarak konuşmaya başlayan gözlüklü adam oluyor. Ağzından dökülen sessiz kelimelerin Ela için anlaşılır olmadığı, Ela’nın sorgulayan ve anlayamadığını belli eden bakışlarıyla anlaşılabiliyor. Bu yüzden size doğru dik bir şekilde ve göğsünü gererek yürüyüp yanınıza birkaç adım daha yaklaşan Ela, adeta güvenilir olduğunu ve sizler için burada bulunduğunu belli etmek istiyor. Tam bu esnada, sakallı adamın konuşmaya girmesiyle Ela bakışlarını ona doğru çeviriyor. Ancak her ne kadar kulakları sakallı adamın söylediklerine odaklanmış gibi görünse de, Ela sık sık kaçamak bakışlarıyla gözlüklü adamın durumunu da kontrol etme ihtiyacı duyuyor. Sakallı adamın soruları sonlandığında Ela soruları anladığını belli eden bir kafa işareti yapıyor. Fakat tam bu esnada gözlüklü adamın haykırışı ile sakallı adam gibi Ela da irkilerek bir adım geriye atıyor. Gözbebekleri bir anda büyüyen Ela hızlı bir şekilde eski haline bürünürken gözlüklü adamın yanına yaklaşıyor ve sağ elini yavaşça gözlüklü adamın sol koluyla omzunun birleştiği yere koyarken “Sakin olun lütfen. Neler hissettiğinizi anlayabiliyorum, ancak sizi temin ederim burada olduğum sürece sizlere en ufak bir zarar gelmemesini ve buradan kurtulmanızı sağlayacağım! Lütfen buna inanın.” diyor sakin ve saygılı bir ses tonuyla. Eliyle gözlüklü adamın kolunun üst kısmına hafifçe 1-2 kez vuran Ela, yüzüne yerleşen hafif bir tebessümle gözlüklü adamın gözlerinin içine bakıyor ve onun bir nebze de olsa kendine gelmesini umduğunu belli ediyor.
Elini gözlüklü adamdan çekip her ikinizi de iyi bir açıda görebilmek için iki adım geriye gelen Ela, bakışlarını ağırlıklı olarak gözlüklü adamda tutmaya devam ederken “Bazı insanlar iblis diyarından haberdar, sizler ve benim gibi. Ancak bazı insanların hiçbir şeyden haberi yok.” diyor. Ela’nın bakışları kısa bir süre düşünceli bir hal alıyor ve sanki içinden konuya nasıl girmesi gerektiğini tartıyor. Elbette bu sırada özellikle gözlüklü adamın durumunu sık sık kontrol etmeyi ihmal etmiyor. Yarım dakika kadar süren bir sessizliğin ardından Ela “Yaşadığımız evrende insan diyarı veya boyutu ile iblis diyarı veya boyutu olarak adlandırılan iki farklı yaşam alanı bulunuyor. Genel olarak bu iki diyar arasında herhangi bir şekilde geçiş yapılması mümkün değildir. Yani sizler de bugüne kadar ne bu diyardan haberdardınız… Her iki diyar arasında hiçbir etkileşimin olmaması da, sıradan insanların evreni sadece kendi diyarlarından ibaret saymalarına neden olur.” diyor. Bu kısma kadar yaptığı açıklamalardan sonra bakışlarını hafifçe keskinleştiren Ela daha önemli bir konuya giriş yapacağını belli ediyor ve ardından “Her ne kadar iki diyar arasında bir etkileşim olmadığı belirtilse bile, bu iki diyarın bir kesişimi de bulunmaktadır. Bu kesişimin sıradan insanlar için fark edilmesi imkansız bir durumdur. Fakat sizin de anlayabileceğiniz üzere bizler sıradan insanlar değiliz ve bu kesişimin içerisinde var olabilen türdeniz.” diyor.
Ela bu kısma kadar anlattıklarının kafanıza oturması için kısa bir süre sessiz kalıyor ve konuşmasına verdiği ara esnasında her ikinizin de tepkilerini ölçüyor. Kuruyan dudaklarını diliyle hafifçe ıslatmasının ardından ise “Bizler, bir şekilde her iki diyarda da var olmayı başarabilen türden insanlarız. Yani kendi diyarımızda insanlarla, iblis diyarında ise iblislerle etkileşime girebiliyor, bu etkileşimin sonuçlarını görebiliyoruz. Kimi zaman bunun bir uyanış ile gerçekleştiği belirtiliyor. Fakat iki diyarda da var olabilmek, geçmişimize dair her şeyin silinmesine neden oluyor. Bu konu üzerinde fikir birliğine varılmış bir düşünce bulunmuyor. Kimileri bu durumun esas benliğin uyanışı ile geçmişteki varlığımızın çatışmasını engellemek için olduğunu söylüyor, kimileri uyanışla beraber gerçek kimliğimizi kazandığımız için bunun bir doğum olarak değerlendirildiğini… Bu görüşler esasen bizlerin de iblis olduğu fikrine kadar varan uçukluğa ulaşıyor. Bu yüzden bu kısımlarla sizleri sıkmak ve zaten dağınık zihinlerinizi daha da bulandırmak istemem.” diyor. Aslında baktığınızda bu konuda uzun uzun konuşabilecek gibi duran Ela’nın, bir nedenden ötürü bu konuyu bu haliyle sonlandırdığını ikiniz de anlayabiliyorsunuz. Ancak Ela, size bu konuya devam edebilme imkanı tanımadan tekrar söze girerek “Çünkü şu an için önceliğimiz bu gibi konular değil, buradan çıkabilmeyi başarmak.” diyor. Böylece Ela’nın neden konuyu sonlandırma niyetinde olduğunu anlamanızla birlikte, Ela’nın konuşmaya devam edeceğini belli eden tavırları nedeniyle şimdilik suskun bir şekilde dinlemeye devam ediyorsunuz.
Ela sözlerinin bir kez daha kavrandığını anlamak için sessizliğini korurken, kısa bir süre sonra hafifçe nefes alıyor ve “İblis diyarında insan olarak var olmak göründüğü kadar kolay olmamakta. Zira iblisler, tam olarak davranışlarınızı çözebildiğimiz varlıklar değiller. Bununla birlikte insanların iblislere karşı üstün olduğunu söylemek de çok olanaklı değil. Bu yüzden, bu diyarda varlığımızı sürdürebilmek için bu diyarın kurallarına göre oynamamız gerekiyor.” diyor. Konuyu bir kez daha önemli bir noktaya bağlayacağını belli eden Ela, her ikinizin de hazır olduğunu düşündüğü bir anda “Bu diyarda varlığımızı sürdürebilmenin ilk kuralı da bir iblise sahip olmaktan geçiyor!” diyor. Bu sözlerinin ardından sanki şimşek hızıyla yönelttiği bakışlarla tavırlarınızı sezmeye çalışan Ela “Evet, bu diyarda var olan iblisler ile etkileşime girmeniz ve birini kendine ait kılmanız gerekiyor. Ancak üzülerek söylemeliyim ki, bunun bilinen bir formülü veya çözümü bulunmuyor. Bugüne kadar herhangi bir şekilde iblisle bağ kurmayı başarmış insanların üzerinde fikir birliğine vardığı bir metot bulunmamakta. Dolayısıyla bu aşamada sizlere yardımcı olmam mümkün değil. Zaten bunun bir bağ kurma işi olduğunu düşündüğünüzde, herhangi bir şekilde belli bir metoda bağlı kılınması da olanaksız.” diyor. Sanki bir anda omuzlarınıza yükü bırakmış gibi olan Ela’nın bakışlarına yerleşen hafif tedirginliği her ikiniz de fark edebiliyorsunuz. Ancak Ela, bu noktada konuşmasını sonlandırmış gibi duruyor ve her ikinizden de gelecek tepkileri beklemeye koyuluyor.
Elini gözlüklü adamdan çekip her ikinizi de iyi bir açıda görebilmek için iki adım geriye gelen Ela, bakışlarını ağırlıklı olarak gözlüklü adamda tutmaya devam ederken “Bazı insanlar iblis diyarından haberdar, sizler ve benim gibi. Ancak bazı insanların hiçbir şeyden haberi yok.” diyor. Ela’nın bakışları kısa bir süre düşünceli bir hal alıyor ve sanki içinden konuya nasıl girmesi gerektiğini tartıyor. Elbette bu sırada özellikle gözlüklü adamın durumunu sık sık kontrol etmeyi ihmal etmiyor. Yarım dakika kadar süren bir sessizliğin ardından Ela “Yaşadığımız evrende insan diyarı veya boyutu ile iblis diyarı veya boyutu olarak adlandırılan iki farklı yaşam alanı bulunuyor. Genel olarak bu iki diyar arasında herhangi bir şekilde geçiş yapılması mümkün değildir. Yani sizler de bugüne kadar ne bu diyardan haberdardınız… Her iki diyar arasında hiçbir etkileşimin olmaması da, sıradan insanların evreni sadece kendi diyarlarından ibaret saymalarına neden olur.” diyor. Bu kısma kadar yaptığı açıklamalardan sonra bakışlarını hafifçe keskinleştiren Ela daha önemli bir konuya giriş yapacağını belli ediyor ve ardından “Her ne kadar iki diyar arasında bir etkileşim olmadığı belirtilse bile, bu iki diyarın bir kesişimi de bulunmaktadır. Bu kesişimin sıradan insanlar için fark edilmesi imkansız bir durumdur. Fakat sizin de anlayabileceğiniz üzere bizler sıradan insanlar değiliz ve bu kesişimin içerisinde var olabilen türdeniz.” diyor.
Ela bu kısma kadar anlattıklarının kafanıza oturması için kısa bir süre sessiz kalıyor ve konuşmasına verdiği ara esnasında her ikinizin de tepkilerini ölçüyor. Kuruyan dudaklarını diliyle hafifçe ıslatmasının ardından ise “Bizler, bir şekilde her iki diyarda da var olmayı başarabilen türden insanlarız. Yani kendi diyarımızda insanlarla, iblis diyarında ise iblislerle etkileşime girebiliyor, bu etkileşimin sonuçlarını görebiliyoruz. Kimi zaman bunun bir uyanış ile gerçekleştiği belirtiliyor. Fakat iki diyarda da var olabilmek, geçmişimize dair her şeyin silinmesine neden oluyor. Bu konu üzerinde fikir birliğine varılmış bir düşünce bulunmuyor. Kimileri bu durumun esas benliğin uyanışı ile geçmişteki varlığımızın çatışmasını engellemek için olduğunu söylüyor, kimileri uyanışla beraber gerçek kimliğimizi kazandığımız için bunun bir doğum olarak değerlendirildiğini… Bu görüşler esasen bizlerin de iblis olduğu fikrine kadar varan uçukluğa ulaşıyor. Bu yüzden bu kısımlarla sizleri sıkmak ve zaten dağınık zihinlerinizi daha da bulandırmak istemem.” diyor. Aslında baktığınızda bu konuda uzun uzun konuşabilecek gibi duran Ela’nın, bir nedenden ötürü bu konuyu bu haliyle sonlandırdığını ikiniz de anlayabiliyorsunuz. Ancak Ela, size bu konuya devam edebilme imkanı tanımadan tekrar söze girerek “Çünkü şu an için önceliğimiz bu gibi konular değil, buradan çıkabilmeyi başarmak.” diyor. Böylece Ela’nın neden konuyu sonlandırma niyetinde olduğunu anlamanızla birlikte, Ela’nın konuşmaya devam edeceğini belli eden tavırları nedeniyle şimdilik suskun bir şekilde dinlemeye devam ediyorsunuz.
Ela sözlerinin bir kez daha kavrandığını anlamak için sessizliğini korurken, kısa bir süre sonra hafifçe nefes alıyor ve “İblis diyarında insan olarak var olmak göründüğü kadar kolay olmamakta. Zira iblisler, tam olarak davranışlarınızı çözebildiğimiz varlıklar değiller. Bununla birlikte insanların iblislere karşı üstün olduğunu söylemek de çok olanaklı değil. Bu yüzden, bu diyarda varlığımızı sürdürebilmek için bu diyarın kurallarına göre oynamamız gerekiyor.” diyor. Konuyu bir kez daha önemli bir noktaya bağlayacağını belli eden Ela, her ikinizin de hazır olduğunu düşündüğü bir anda “Bu diyarda varlığımızı sürdürebilmenin ilk kuralı da bir iblise sahip olmaktan geçiyor!” diyor. Bu sözlerinin ardından sanki şimşek hızıyla yönelttiği bakışlarla tavırlarınızı sezmeye çalışan Ela “Evet, bu diyarda var olan iblisler ile etkileşime girmeniz ve birini kendine ait kılmanız gerekiyor. Ancak üzülerek söylemeliyim ki, bunun bilinen bir formülü veya çözümü bulunmuyor. Bugüne kadar herhangi bir şekilde iblisle bağ kurmayı başarmış insanların üzerinde fikir birliğine vardığı bir metot bulunmamakta. Dolayısıyla bu aşamada sizlere yardımcı olmam mümkün değil. Zaten bunun bir bağ kurma işi olduğunu düşündüğünüzde, herhangi bir şekilde belli bir metoda bağlı kılınması da olanaksız.” diyor. Sanki bir anda omuzlarınıza yükü bırakmış gibi olan Ela’nın bakışlarına yerleşen hafif tedirginliği her ikiniz de fark edebiliyorsunuz. Ancak Ela, bu noktada konuşmasını sonlandırmış gibi duruyor ve her ikinizden de gelecek tepkileri beklemeye koyuluyor.




