Doğmuşlardan Gülebileni (Theo)

[GM - Dimensio]

Azuldir’in sözlerinin ardından, kendi içine dönerek bir duyguyu yaşamayı arzuluyorsun. Bu aşamada, kendine en uygun duyguyu eğlenceli şeyleri düşünerek elde edebileceğine inanıyorsun. Karanlığın içerisinde kendine herkesten uzak bir konum elde ettikten sonra, aklına olabildiğince eğlenceli şeyler getirmeye çalışıyorsun. Ancak, hiçbir şeyi hatırlamayan zihnin, sadece yeni tanıştığın insanlarla ilgili kurguları kafanda var ediyor. Bu nedenle, beklediğin seviyede eğlenceli şeyler bulmak, senin açından çok da kolay olmuyor.

Kafanda onlarca ve hatta belki de yüzlerce eğlenceli senaryolar kuruyorsun. Ancak gözlerini her açtığında, iblislerin halen var olduklarını ve sırf Azuldir’in varlığı nedeniyle yerlerinde sabit durduklarını anlayabiliyorsun. Kendini bir şekilde güvende hissediyor olsan da, bu işin bu kadar uzun süreceğini önceden tahmin edememiş olmak seni bir nebze hırpalıyor. Bu aşamada tekrar tekrar, onlarca senaryoyu kafanda kurgulamaya başlıyorsun.

Vücudun, artık neredeyse bir şeyler düşünmekten bitap düşüyor. Aklından geçirdiği her bir kurgunun yarattığı eğlenceli düşüncelerin ancak saniyeler sürmesi ve esasen ulaşman gereken duygu yoğunluğu ve dolgunluğu konusunda pek bir şey bilmemen, ne yaparsan yap boş bir amaç uğrunda koşturuyormuşsun gibi bir his yaratıyor sende. Ancak, halen daha gözlerinin önünde olan ve seni bir çırpıda yutmak için tetikten bekleyen iblisleri bir kez daha fark ettiğinde, elinden gelen başkaca bir şey olmadığını da anlayabiliyorsun. Gözlerini bir kez daha eğlenceli hayaller kurmaya yönelttiğinde ise bir anda tanımadık, ancak muzip bir sesin yankılandığını hissediyorsun zihninde.

“Psst insan müsveddesi… İçi insan dolu odada bir anda çırılçıplak kaldığını, tam üstünü kapatmak istediğinde başka birinin de üstünü kapatmak için geldiğini, o sırada kafa kafaya çarpıştığınızı ve adamın kafası patladığını düşünsene.”

Bir anda açılan gözlerinin hemen önünde beliren 120 santim uzunluğunda pembe gözlü iblisi gördüğün anda geriye doğru sıçrıyorsun! İblisin söyledikleri bir noktada sana tanıdık gelirken, iblis senin bu sıçrayışınla kıkır kıkır gülmeye başlarken etrafta koşuşturur gibi hareketler yapmaya başlıyor. Etrafına bakındığın anda ise birkaç saniye önceki gördüğün iblislerden ve insanlardan hiçbirinin yerinde olmadığını fark ediyorsun. Karşındaki iblis ise, halen kıkırdamaya devam ediyor sana bakarak.

Off Topic

Konuda pasiflik süresi 72 saattir. Önceki konunun devamı niteliğinde olması nedeniyle, önceki konuda -varsa- yapılan pasiflik(ler) bu konu için de geçerlidir.

[Theo]

Kendime göre güvenli bir yere gittikten sonra Azuldir’in dediklerini yapmaya başladım. Daha önceden odaklanacağım duyguya karar verdiğim için hızlıca İblisimi çağırabileceğimi düşünüyorum. Ancak işler benim beklediğim gibi kolay olmadı. Ne yazık ki geçmiş hatıralarıma sahip olmadığım için aklıma yapabileceğim eğlenceli bir şey gelmiyor. Az önce yeni arkadaşlarım ile elime geçen fırsatı da Azuldir bir anda ortaya çıkarak mahvettiği için İblisimi çağırmak için uğraşmam gerekecek. Eğer Azuldir azıcık daha geç gelseydi belki de birilerinin uçmasını sağlayıp bu kısmı hiç takılmadan geçebilirdim ama şimdi dediğim gibi birazcık efor sarf etmem gerekecek.

Onlarca başarısız denememden sonra pes etmeye çok yaklaşmışken azıcık önümdeki iblisleri yeniden fark ettim. Şimdilik benden uzakta olmalarına rağmen ne zaman harekete geçeceklerini bilmiyorum. Onları geride tutan tek şey Azuldir. Onun da neden bize yardım ettiğini veya ne zaman bize yardım etmeyi keseceğini bilmiyorum. Bu yüzden denemeye devam etmekten başka çarem yok. Gözlerimi kapatıp yeniden denemelerime başlayacağım sırada birinin bana seslendiğini duydum. Hemen gözlerimi açıp sesin geldiği noktaya baktığım zaman pembe gözlü bir iblisin yanımda olduğunu gördüm.

Yanıma gelen iblisi gördükten sonra ilk önce istemsiz bir şekilde geriye sıçradım. Ardından kendimi toparlamaya çalışarak dediklerini düşünmeye başladım. Söylediklerini bir yerden tanıdık geliyor ama emin değilim. Ben neler olduğunu anlamaya çalışırken İblis gülerek etrafta koşturmaya başladı. Daha çok şaka yapan kişi olmayı tercih etsem de böyle eğlenceli bir iblise denk geldiğim için mutlu oldum. Bu mutluluğumu yeni arkadaşlarım ile paylaşmak istediğim için onlara baktığımda hiçbirinin yerlerinde olmadıklarını gördüm. Hatta az önceki iblisler bile ortalıkta gözükmüyor. Sadece ben ve karşımdaki iblis dışında etrafta başka hiçbir şey yok.

Başlangıçta mutlu olsam da etrafta kimsenin olmadığını görünce birazcık korkmaya başladım. Şimdilik agresif hareketleri olmasa da karşımda hiç tanımadığım ve neler yapabildiğini bilmediğim bir varlığın olması beni endişelendirdi. Eğer karşımdaki arkadaş bana saldırmak isterse etrafta onu durduracak kimse de yok. Bu yüzden onun huyuna giderek neler olduğunu anlamaya çalışacağım. Karşımda koşturan arkadaşla göz teması kurmaya çalışarak “Hehe…Hiç fena değil. Galiba ikimizde komik şeyleri seviyoruz. diyeceğim.

[GM - Dimensio]

İblis ile göz teması kurmaya çalışsan da, iblisin sürekli hareketli hali yapmak istediği şey için ciddi çaba sarf etmene neden oluyor. Bir an olsun yerinde durmayan iblise karşı sözlerini söylediğinde iblis “Evet evet, bayılırım tabi.” diyor sadece. Ancak senden bir beklentisi varmış gibi duran iblis koşturmasına ara vermeden “Eee, neyin var bakalım?” dedikten sonra olduğu yerde duruyor ve ağzını kocaman açıp kafasını yanlardan bastırırken az önce gördüğün iblislere benzer bir yüz ifadesi takınarak “Sakın bana ben de bir iblisim ve seni yemeye geldim şakası yapma!” diyor. Hemen ardından ise eski haline dönerek etrafta koşuşturmaya başlamaya devam ediyor. İblisin tüm bu hareketliliği senin için takip etmesi güç bir hale geliyor. Ancak bir yandan da iblisin bunu bilinçli bir şekilde yaptığını düşünmeden edemiyorsun.

[Theo]

İblis, bir yandan etrafımda dönmeye devam edip bir yandan da benimle konuşmaya başladı. Konuşma sırasında kısa bir süreliğine az önceki iblislere benzer bir yüz ifadesi takınarak bana küçük bir uyarıda da bulundu. İlk başta diğer iblislerden daha sevecen gözükse de anlaşılan işin içine kötü şakalar girdiği zaman onlardan pek bir farkı kalmıyor. İlerleyen zamanlarda dikkat ederek onun az önceki halini bir daha görmemeye dikkat etmem gerekiyor. Yaptığı konuşmadan sonra hala dolanmaya devam ettiği için artık onunla göz teması kurmaktan vaz geçtim. Boş yere kendimi yormak yerine önüme bakarak "Merak etme. Asla öyle kötü şakalar yapmayacağım. Hatta güçlerimizi birleştirirsek çok daha fazla eğleneceğimizi düşünüyorum." diyeceğim. Ardından yeni arkadaşımın ilgisini çekmek için ayağa kalkarak "Hatta istersen dışarıda benimle birlikte olan başkaları da var. Gidip onlarla eğlenebiliriz." diyeceğim.

[GM - Dimensio]

İblisle göz temasından vazgeçerek konuşmayı seçmenle birlikte, iblisin hareketliliğini sürdürmesi konuşmanı dinleyip dinlemediği konusunda kafanda soru işaretleri doğmasına neden oluyor. Sözlerin ağzından çıkarken iblis hala daha etrafta koşuştururken, konuşmanın sonlanmasından sonra hemen önünde duruyor iblis. Yüzünde heyecanlı bir ifade belirmiş olan iblis gözlerinin içine doğru bakarken "Sahi mi?" diyor kendisine bir mucize müjdelenmiş gibi. Ancak hemen ardından sanki önceki cümlelerin aklına gelmiş gibi kendisini bir adım geri çeken iblis "Şunu da söylemeliyim, güçlerimizi birleştirmek gibi şeyler de en az, az önceki iblis şakası kadar bayat." diyor ekşi bir limonu dişlemiş gibi.

İblis bir an için kendini geriye doğru çekmişse de, bir şekilde ilgisini hala üzerinde tutuyor. Kaçamak bakışlarından ve çekingen halinden durumunu ele veren iblis, en sonunda sanki içinde gürleyen sese dayanamıyor ve "Nasıl eğleneceğiz ki?" diye soruyor.

[Theo]

Boşluğa doğru konuşmaya başladıktan sonra etrafımda dönen varlığın dediklerimi dinleyip dinlemediğinden emin olmadığım için biraz gerildim. Ancak sözlerimi bitirdikten sonra boş yere endişelendiğimi anladım. Az önce bir an olsun yerinde duramayan iblisin heyecanlı bir şekilde önümde durup gözlerimin içine bakmasıyla başarılı olduğumu anladım. İblisin ilgisini çektiğim için tam bir sonraki adıma geçmeye planlarken beklenmedik bir engel ile karşılaştım. İlk başta iblisin dikkatini çekmeyi başarsam yeni arkadaşım hızlı bir şekilde kendini toparlayarak beklemediğim bir şekilde benden birazcık uzaklaştı. Neden böyle bir tepki verdiğini anlamaya çalışırken sorunun ne olduğunu kendisi dile getirdi. Anlaşılan konuşmamız sırasında kurduğum bir cümle birazcık klişe olduğu için pek fazla hoşuna gitmemiş. Bunu söylerken gerçekten beraber eğleneceğimizi kast etmiştim ama tam tersi bir etki yarattım.

İblis savunmaya geçmiş olsa bile her halinden nasıl bir planım olduğunu merak ettiği anlaşılıyor. En sonunda beklemeye dayanamayıp bu merakını sözlü bir şekilde dile getirdi. Aramızdaki buzlar birazcık da olsa erimeye başladığı için mutluyum. Şimdi tek sorun hem onun hem de benim eğlenmemi sağlayabileceğim bir şey bulmam gerekiyor. Bunun için öncelikle önümdeki iblisin neler yapabileceğini öğrenmem lazım. Bu yüzden ona bakarak "Bana neler yapabileceğin hakkında bilgi verebilir misin?" diye soracağım. Kendim hakkında hala bir şey hatırlayamadığım için en azından eğer karşımdaki iblisin becerilerini öğrenebilirsem ona göre değişik şeyler deneyebiliriz. Sakin bir şekilde iblisin cevap vermesini beklerken bir anda Azuldir gelmeden önce yaptığımız tatlı konuşma aklıma geldi. Hızlıca ayağa kalkıp iblise "Aslında beni kısa süreliğine uçurabilirsen az önce benimle birlikte olan insanları kandırabiliriz. Hatta çok inandırıcı olursak onlarda uçmayı deneyebilirler."

[GM - Dimensio]

İblisin yüzü sorduğun ilk sorunun ardından umduğu cevabı alamamış gibi düşerken, yüzündeki bu düşünün sıradanlıktan uzak olduğunu görebiliyorsun. Neredeyse göz kapakları ağzına, çenesi yere kadar düşen iblis bu haliyle karşında canlı bir varlıktan ziyade bir çizim gibi görünüyor. Daha öncesinde, yüzüyle iblisleri taklit etmesini de göz önüne aldığında, aslında iblisin yüzüne şekil verme konusunda oldukça kabiliyetli olduğunu anlayabiliyorsun. En azından, işin eğlence kısmından herhangi bir şekilde iblisin bu yeteneğinden faydalanabileceğin aklının bir köşesine not ediliyor.

İblis yüzü düşük bir halde, biraz da ihtiyar bir insanı andırırcasına sana bakmayı sürdürürken, diğer cümlelerini dile getiriyorsun. Bu konuda iblisin biraz olsun dikkatini çekmiş olacak ki, en azından kafasını hızlıca iki yana sallayarak düşük surat ifadesinden çıkarak normal ifadesine dönüş yapıyor. Ancak iblisin yüzünde merak ve ilgiye dair izlerin yanında, memnuniyetsiz bir tarafı olduğunu da görebiliyorsun. Bu hususta iblis iki kolunu göğsü hizasında birleştirirken “Ama ben sana soruyorum, sonra da sen bana soruyorsun! Soru cevap oyunu…” diyor ve bir anda iki elinin baş parmaklarını aşağıya gelecek şekilde açık tutup diğer parmaklarını kapatarak ellerini sallamaya başlarken dilini de tükürürcesine olması gerekenden daha fazla dışarı çıkararak “Hiç eğlenceli değil!” diyor. Bu noktada, iblisin memnuniyetsizliğinin kaynağını da öğrenmiş oluyorsun ve bu hususu da kafana not ederek iblisin bundan sonra ne yapacağını beklemeye koyuluyorsun.

İblis birkaç saniye daha dilini dışarıda tutup salladıktan sonra, olması gerekenden daha fazla uzamış olan dilini geri sararcasına ağzının içine sokuyor. Dilinin içeriye girmesiyle birlikte, kafasını bilinçli bir şekilde geriye doğru atan iblis, bu enstantanesinden sonra hafifçe gülümseyip sana bakarken “Uçma fikri ilginçmiş… Ama seni uçurursam insanlar sadece hayret içinde bakar. Bu ne kadar eğlenceli bilemedim açıkçası!” diyor. Ancak hemen ardından sanki bir noktayı kaçırmış gibi yarım yamalak aldığı nefesle tekrar konuşmaya başlayan iblis “Uçmak eğlenceli, yanlış anlama… Ama demek istediğim senin uçtuğunu gören diğer insanların tepkisi ne kadar eğlenceli olur, onu bilemedim.” diyerek kendini izah etme gereği duyuyor.

[Theo]

Yeni arkadaşım benim uçma planımı duyduktan sonra yine şekilden şekle girmeye başladı. Aslında bu durumu atlatabilirsek suratının bu özelliğini ileride kullanabileceğimi düşünüyorum ama bunun için öncelikle en kısa sürede onu ortağım olmaya ikna etmem lazım. Eğer Azuldir'in dedikleri doğruysa ölmemek için bir şekilde karşımdaki iblisle anlaşma yapmam gerekiyor. İkimiz konuşmaya başladığımızdan beri etrafta başka hiçbir kimse olmadığı için şu anda tek şansım karşımdaki memnuniyetsiz küçük dostum. Anlaşma yapmak için ne kadar zamanım olduğunu bilmediğim için elimi çabuk tutmam lazım.

İblis, belirli bir süre vücut dilini kullanarak benim fikirlerimden ne kadar hoşnut olmadığını açık açık gösterdikten sonra sözlü olarak da bu huzursuzluğunu dile getirdi. Kabul ediyorum biraz fazla soru sormuş olabilirim ama yapabileceklerimizi planlayabilmek için bilgeye ihtiyacım var. Zaten hafızamı kaybettiğim için hiçbir şey hatırlamıyorum. Daha kendi yapabileceklerimi bile bilmezken iblislerin varlığını az önce öğrendim ve hemen biriyle anlaşma yapmam gerektiği söylenerek apar topar karşımdaki varlık ile baş başa kaldım. Olayları sindirmek için hiç vaktim olmadı. Sadece kendimi akışa bıraktım. Tüm bunları yaparken hala kendim hakkında kafamdaki soru işaretlerini giderememe rağmen elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Ancak ben kendimi bu kadar zorlarken karşımdaki iblisin sürekli söylenmesi sinirlerimi bozmaya başladı.

Bir yandan kendimi sakinleştirmeye çalışıp bir yandan da karşımdaki arkadaşı nasıl ikna edeceğimi düşünürken iblis az önce yaptığı abartılı hareketlerini bırakıp gülümseyerek beni uçurarak nasıl eğleneceğimizi sordu. Konuşmamızda sürekli belli bir rutini takip ediyoruz. İlk önce dediklerimi beğenmiyor sonrasında ise merakına yenik düşerek planım hakkında daha detaylı bilgi almak için sorular sormaya başlıyor. İyi kötü bir şekilde anlaşabilmeyi başardığımız için mutluyum. Hazır dikkatini bana vermişken bu fırsatı kaçırmadan "Normal insanlar olsaydı dediklerin doğru olabilir ancak ben ve buradaki diğerleri hakkında bilmediğin küçük bir detay var. Hafızamızı kaybettik. Hiçbir şey hatırlamıyoruz. Seninle tanışmadan öncede neredeyse bizim uçabildiğimizi onlara inandırmıştım. Eğer şimdi uçmamı sağlayabilirsen onlarda benim gibi uçmayı deneyebilirler." diyeceğim.

[GM - Dimensio]

Sözlerini merakla dinleyen iblis, kurduğun cümlelerin sonunda kocaman bir gülümsemeyle sana bakıyor ve ardından “Eğer bu şekildeyse…” diyerek susuyor. Bir anda derin bir düşünceye dalmış gibi bir yüz ifadesi takınan iblis, bir yandan da kaçamak bakışlarıyla seni keserken, sanki düşündüğünü bilmeni istermiş gibi davranıyor. Göstere göstere ve muhtemelen aslında hiç var olmadığı şekliyle düşünme moduna giren iblis, birkaç saniyenin sonunda fikir aklına yatmış gibi bir hareket yaptıktan sonra “Bunu yapabiliriz!” diyor heyecanlı bir şekilde. Ancak iblisin bu aşamadaki tüm hal ve tavırlarına baktığında, aslında senin fikrini hiç düşünmediğini, sadece göstermelik bir şekilde bunu yaptığını ve daha fikrin ağzından çıktığı anda kabul etmek istediğini anlayabiliyorsun.

İblis teklifini kabul ettikten sonra sana biraz daha yanaşmaya başlıyor. Ancak kafasında bir kurnazlık var gibi duran iblis sana yaklaşıp bir anda uzaklaşıyor. Birkaç kez bu rutini tekrar eden ve bundan keyif alır gibi duran iblis “Ya, durum böyle işte.” diyerek seni farklı bir konuşmaya çekiyor. Çevrende bu kez aheste bir şekilde dönmeye başlayan iblis “Seni uçurmayı kabul etmiş olsam bile, bunun gerçekleşmesi için bazı şartların yerine gelmesi gerekiyor.” diyor. Seni ne alaycı ne de ciddi bir tonda çıkan iblis “Bizim bir şeyler yapabilmemiz için bizim bir birlik olmamız gerekiyor. Öyle alelade, dıştan bakınca bir olmuş gibi değil. Gerçek anlamda…” diyor. Hemen ardından ise olduğu yerde durup “Yani duyduğum kadarıyla.” diyerek bir açıklamada bulunma ihtiyacı hissediyor. Hemen ardından hareketine devam eden iblis “Eğer söyledikleri gibi bir olursak, o zaman benim bu diyarla bağım kesiliyormuş. Yani buradan ayrılıp seninle takılmam gerekiyor.” diyor. Konuyu bir yere bağlamaya çalıştığı her halinden belli olan iblis, biraz daha süzüldükten sonra olduğu yerde duruyor ve bakışlarını sana dikerek “Burayı bırakmam için bana basit bir uçma numarasından daha fazlasını vermen lazım, anlatabildim mi?” diyor sağ gözünü biraz da beceriksiz bir şekilde kırparak.

[Theo]

Kendini naza çekmesine rağmen sonunda karşımdaki iblisi ikna etmeyi başarabildim. Beni bu kadar uğraştırdıktan sonra karşımdaki minik yaratık suratında büyük bir gülümseme ile uçma planımı kabul etti. Ancak işler bu noktadan sonra biraz garipleşmeye başladı. Çünkü teklifime yeşil ışık yaktıktan sonra iblisin hareketleri bir anda değişmeye başladı. Bir kaç defa yanıma gelip uzaklaştıktan sonra sabırsız arkadaşım sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. Azuldir'den ortak olma olayını duyduğum için dediklerine pek şaşırmadım ama ne yapmamız gerektiğini kesin bir şekilde söylemediği için birazcık tedirgin olmaya başladım. Anladığım kadarıyla o da benim gibi bu ortaklık olayını ilk defa yapacak. Bu yüzden sadece diğer iblislerden duyduğu kadarını biliyor. Yine de benden bir şeyler sakladığını düşünüyorum. Bir sebepten dolayı bildiği her şeyi bana söylemiyor.

İblisin hareketlerinden şüphelensem bile şu anda yapabileceğim başka bir seçeneğim olmadığından dolayı gülümseyerek boş ceplerimi göstererek "Daha az önce yeni uyanmış biri olarak ne yazık ki sana verebileceğim hiçbir şeyim yok. diyeceğim. Bunları dedikten sonra karşımdaki iblise yaklaşarak "Ama ne olursa olsun beraber eğlenceli bir hayat yaşamamız için elimden geleni yapacağım." diyerek onun yaptığı gibi sağ gözümü kırpacağım. Gözümü kırptıktan sonra yavaşça bir kaç adım geri atarak beklemeye başlayacağım. Zaten buradan çıkmak istediği için umarım dediklerim onu ikna etmek için yeterli olur.