Doğmuşlardan Yok Olanı (Yofie)

User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

03 Jul 2022, 01:55

İblisin yüzünün şekilden şekle girmesini büyük bir zevkle izlemişti genç kız. Yaratık önce oldukça şaşırmış, sonrasında da aynı derecede öfkelenmişti. Kuyruğunu hışımla titretmesine bakılacak olursa, sözleri onu tam on ikiden vurmuştu. Burada gözlerini açtığından beridir kendisine edilmeyen laf kalmayan kız, intikamın tatlı şarabından sarhoş olmuş bir şekilde izledi eserini. İblisle medeni şartlarda anlaşamadığı için vicdanı bir tık sızlasa da en azından denediğini bilmek kalbini ferah tutmasında yardımcı oluyordu. Nihayet ciddiye alınmaya başlanmıştı ve öyle ya da böyle, bu durumu diğerine tercih ederdi.

Sözleri biter bitmez öfkeli eseri yine sersemletici bir biçimde gürlemişti. Öfke nöbeti geçiren bir çocuk gibi davranması, bu cüssedeki bir yaratık için komik görünüyordu. En üstün, en haşmetli, en korkunç olduğu konusundaki ısrarcılığı genç kızın yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirdi. "Evet böyle, aynen bu şekilde. Çıldırmaya devam et. Kudur." Kendini kanıtlamak istermiş gibi, zaten ölü olan iblislerden birini alıp tek lokmada midesine indirmişti. Genç kız yüzündeki alaycı gülümsemeyi sürdürerek izledi bu gösteriyi. Afiyet olsun demek gelse de içinden, kendisini zorlukla durdurabildi. İblis öfke nöbetinden tatmin olmamış olmalıydı ki bu sefer de kızı yemekle tehdit etmeye başlamıştı. Hani tehdit etmezdi o? Etmişti işte.

Genç kız tüm bu olanlardan o kadar fazla eğlenmişti ki iblisin ani bir atakla kendisine saldırdığını neredeyse fark etmeyecekti. Ciddi ciddi yemeye çalışıyordu onu! Ne olduğunu dahi anlayamadan devasa bir ağzın ve her biri mızrak gibi uzun ve sivri dişlerin üzerine doğru gelmesiyle gözlerini kapattı ani bir refleksle. Biraz evvel hazırladığı tüm planı suya düşmüştü. İblisin onu gerçekten yemeye çalışacağına o kadar ihtimal vermemişti. Yapabileceği hiçbir şey yoktu. Hatırladığı kısacık ömrünün son dakikaları bir iblisle sidik yarıştırmakla geçmişti. Birkaç salise boyunca ne kadar boş işlerle uğraştığını düşündü. Daha akıllıca seçimler yapsaydı şu an bu halde olmayacaktı belki de. Önceki benliğini daha huzurlu ve saygı değer bir hayatı seçmediği için suçladı. Bunu yaparken de neden hala canının yanmadığını düşünüyordu.

Sahi, canı yanmıyordu. Hatta yaratığın dişlerini bedeninde hissetmiyordu bile. Hiç acı çekmeden direkt ölmüş olamazdı. Hızla gözlerini açtı. Hisleri onu yanıltmamıştı, hala tek parçaydı. İblisin ağzı tüm vücudunu kavramış olsa bile ona hiçbir zarar veremiyordu. Bu duruma kendisi kadar iblis de şaşırmış olacaktı ki daha da sıkı bastırmaya çalışmıştı dişlerini bedenine. Ancak her nasıl oluyorsa tüm çabaları beyhude kalıyordu. Genç kızın yüzündeki şaşkınlık dolu ifade yerini yavaşça sarkastik bir gülümseye bıraktı. "Hahaha! Hani en üstün sendin? 'Değersiz' bir insanı bile öldüremiyor musun? Yazık sana. Hiç de güçlü değilmişsin işte. Yumuşacık insan etini dahi parçalayamayan bir iblisten kim korkar!?" Bu durumun nasıl oluştuğu hakkında hiçbir fikri yoktu ancak ne pahasına olursa olsun bunu yararına kullanacaktı. Her ne yaptıysa işe yaramıştı. Belki de intikam almak doğru bir karardı. "Belki şimdi bu 'değersiz' insana biraz olsun saygı duymayı düşünebilirsin Kudretli İblisciğim." Off, bu laflara fena sinirlenecekti.
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Jul 2022, 10:05

Dişlerini bedenine geçirebilmek için her şeyini veren iblis, senin sözlerinle birlikte dişlerini salıyor ve içten gelen derin bir gürlemeyle öfkesine vücut veriyor. Birkaç santim uzağındaki bakışları öfkeden deliye dönmüş olan iblisin kafasını hızla sana doğru savurmasıyla birlikte, vücudunun sağ tarafından gelen darbenin etkisiyle havada savruluyorsun. Ancak ilginç bir şekilde, iblisin bu ansız indirdiği darbenin de vücudunda hiçbir iz veya acıya yol açmadığını fark ediyorsun. Yere düşüp yerden birkaç kez yuvarlanmanın ardından, hemen dibinde gördüğün iblis hızlı bir pençe darbesini suratına indirirken hala daha deliler gibi gürlemeyi sürdürüyor. İblisin sağ bacağını suratına indirmesine rağmen yine hiçbir acı hissetmesen bile, iblisin hamlelerine karşılık vermek senin adına imkansız duruyor. Bir anda bedenini tekrar dişleyen iblis havada seni savurup bir kenara fırlatırken, vücudunda hala daha bir acı olmadığını fark ediyorsun. Düştüğün yerde yavaşça doğrulmak için hareketlendiğinde, iblisin son hızla gelip kafasını göğsüne indirmesiyle bir kez daha geriye savruluyorsun, hiçbir acı hissetmeksizin.

İblisin ne kadar denerse denesin, sende acı namına hiçbir şey oluşturamayacağına artık kesin kanaat getiriyorsun. İblisin sana karşı yaptığı saldırıların sadece birinin bile normal şartlar altında seni öldürmesi veya parçalaması için yeterliyken, senin hiçbir acı hissetmemen bu kanaatini kesin kılıyor. Yerinden bir kez daha doğrulurken iblisin hala öfkeden deliye dönmüş gözleriyle sana baktığını, ancak bu kez bakışlarının ardından bir mucizeye şahitlik ediyor olduğunu hissedebiliyorsun. İblis “Neden ölmüyorsun insan? Neden sana zarar veremiyorum?” diyerek gürlerken, bir kez daha sana saldırmak için harekete geçiyor. Saldırılarına tüm gücünü kattığını düşündüğün iblisi bu saldırısı diğerlerine nazaran daha yavaş oluyor. Tabi kafanda beliren diğer bir ihtimal de, iblisin içine düştüğün tereddüt ve inanamama halinin neticesinde iblisin yavaşladığı oluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

04 Jul 2022, 21:43

Genç kız iblisin sinirleneceğini tahmin etmişti. Hatta tahmin etmekten öte, bilerek onu sinirlendirmek için bu şekilde davranmıştı. Yine de bu kadar abartacağını düşünmemişti. İblis resmen onu bir şekilde öldürmeyi kafasına koymuş gibi saldırabileceği her türlü şekilde saldırıyordu ona. Genç kız resmen bir oyuncak gibi havada oradan oraya savrulup duruyordu. En komiği ise aldığı onca darbeye rağmen ağzından ufak da olsa bir inleme çıkaracak kadar dahi canının acımamasıydı. Lunaparkta açık unutulmuş salıncakta sonsuza dek sallanır gibi havada süzülüp duruyordu sadece. Yerlerde yuvarlanıyordu, iblis üstüne çıkıp yüzüne pençelerle saldırıyordu, duvardan duvara atılıp duruyordu. Elinden tek gelen şey ise tüm bunları izlemekti. Karşılık vermesine imkan yoktu. Bu saçmalık bir süre daha devam ederse bu durum hoşuna bile gitmeye başlayabilirdi.

Son savrulduğu yerden tam yavaşça doğrulup ayağa kalkacaktı ki yine bir darbeyle geriye doğru fırlamıştı. "Ehhh yeter be! Olmuyor işte!" diye bağırdı isyankar bir şekilde. Sadece aptallar aynı yöntemi defalarca deneyip farklı bir sonuç doğmasını beklerdi. Bu iblis de aptalın teki olmalıydı ki bir türlü ikna olamamıştı onu öldüremeyeceğine. İlk ısırığı yeterliydi halbuki genç kızı tanrısıyla buluşturmaya. Son kez savrulduğu yerden kalkmaya başladı yavaşça. Üstündeki tozları silkeledi sanki hiçbir şey olmamış gibi. Yaratık ona o kadar öfkeli gözlerle bakıyordu ki bakışlar öldürebilseydi eğer, bu çabalarından daha hızlı bir sonuç verirdi. Onu neden öldüremediğini cevap beklemeyen bir şekilde sormuş ve tekrar saldırmaya çalışmıştı. "Yeter yeter! YETER!" Bu sefer çok daha hafif vurmuştu. İkna olmaya başlamıştı demek sonunda. "Yav yeter diyorum! Hasta mısın nesin ya?" Sinirli bir şekilde gözlerini onun kehribar gözlerine kilitledi. "Bana ismini söylersen sana beni neden öldüremediğini söylerim." Bir süre durakladı. "Yalancı pisliğin teki olsam bunu söyleyip seni kandırmaya çalışırdım ama bilmiyorum. Tamam mı? Bil-mi-yo-rum. Daha fazla savurma beni havada, başım döndü ya! Duruma ben de senin kadar şaşkınım." dedi omuz silkerek. "Belki de bu aramızda özel bir bağ olduğunun işaretidir." Hınzırca gülümsedi. "Benim gibi bir insanı bir daha bulamazsın bak, kaçırma derim." İblise doğru göz kırptı. Bu sefer amacı gerçekten yaratığı gıcık etmek değildi ancak her şey çok spontane gelişiyordu.
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

05 Jul 2022, 09:25

İblisin son saldırısının ardından kurmaya başladığın cümleler, iblisin saldırısının sana bir metre mesafe kaldığı anda durmasına neden oluyor. Kehribar rengi gözleri öfkeden parıldarken sözlerini dinleyen iblis, tüm bu duyduklarından daha da irite olmuş gibi derin derin nefes almaya başlıyor. Bu kez verdiği nefesle bile sana zarar vermek ister gibi duran iblis ne yapacağını bilemez bir şekilde kafasını birkaç kez salladıktan sonra, o eski öfkeli ve dişlerini bilediği haline geri dönerek “Bir insana ismimi söyleyecek değilim!” diye gürleyerek sana bir kez daha saldırıyor. Doğrudan göğsüne aldığın darbeyle bir kez daha havada savrulmaya başlarken, iblisin saldırılarına devam etme arzusunu görüyorsun. Sözlerinin hiçbir önemi olmadığını her bakışında ve vuruşunda ortaya koyan iblisin tek arzusunun seni yok etmek olduğunu bu şekilde daha net anlayabiliyorsun.

İblisin düşünce yapısı ve arzusunu az çok kavramış olsan bile, bu sana somut bir kazanım getirmiyor. İblis havada savrulan bedenine kuyruğuyla vurarak seni yere indirdikten sonra, kuyruğunu birkaç kez daha seni yere çivilemek istercesine vuruyor. Bu saldırıları da diğerleri gibi üzerinde hiçbir etki bırakmıyor. Ne var ki, iblis de sanki son nefesine kadar seninle mücadele edecek gibi duruyor ve darbelerine aralıksız devam ediyor.

Üstüne inen kuyruk darbeleri, seni savuran pençeler, etini koparmaya çalışan dişler, havada birkaç kez dönüp yere sert inişler yapmana neden olan kafa darbeleri… Bir süre sonra, aldığın darbelerin sayısını bırak, cinsini bile önemsememeye başlıyorsun. Kaç dakikadır, saattir veya belki gündür iblisin sana birazcık da olsa zarar verebilmek için verdiği mücadeleye ilk elden maruz kalıyorsun. İblis, sanki bitmek bilmeyen bir kin ve öfkeyle tüm vahşiliğini senin üzerine salmaya çalışsa da, bir şekilde her bir saldırıdan zararsız çıkışın iblisin tüm öfkesini ve vahşetini körüklüyor. Ta ki iblis soluksuz kalıp, tüm enerjisini tüketene kadar…

İblis, hırsından ve öfkesinden bir şey kaybetmemiş bir şekilde bakışlarını senin gözlerinde tutmaya devam ederken, titreyen bacaklarına daha fazla hükmedemiyor ve yere düşüveriyor! Kendini kalkmak için zorlayan iblis, birkaç denemesinden sonra bunu başaramayacağını net bir şekilde anlayarak çabalamaktan da vazgeçiyor. Ancak bu vazgeçiş, sadece fiziksel bir durum olarak görünüyor. Zira iblis hala daha öfke dolu gözlerini bir an olsun senden ayırmıyor. Aldığı nefesleri dahi cılızlaşan iblis, sanki son bir gayretle “Neden?” diyebiliyor sadece. Sonrasında ise yorgun bedeni halsizlik içinde bitap düşmüş bir halde kendisini salıyor. İblisin gözlerindeki öfke ve vahşet içine doğru gömülüyor. Bu andan sonra, sana sadece bakmayı başarabilen bir çift kehribar göz görüyorsun sadece.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

05 Jul 2022, 23:37

"Bir insini ismimi siyliyicik diğilim." Bunlar genç kızın havada yeniden pinpon topu gibi sekmeye başlamadan önce duyduğu son kelimelerdi. İtiraz etmeye vakti kalmadan yeniden öfke nöbeti geçiren çocuğun duvardan duvara savurduğu oyuncağı rolüne bürünmüştü. Genç kız da gözlerini kapatıp bu nöbet halinin bitmesini beklemeye karar verdi. Zaten ne söylerse söylesin yaratık onu asla dinlemiyordu. Sadece genç kızı neden bir türlü öldüremediğini anlamamıştı ve bu durum fazlasıyla sinirini bozmuştu. Bir insana zarar veremiyor oluşu egosunu sarsmış olmalıydı, yaratık hayatında ilk kez her şeyini verdiği bir savaşı kazanamıyordu. Darbelerden asla zarar görmüyor oluşu onun için hiç komik olmayan bir şaka niyetinde olmalıydı. Olaya bu açıdan bakınca iblisin yaşadığı karmaşa içler acısıydı.

Ne kadar süre geçtiğinden emin değildi. Belki birkaç dakika, saat ya da birkaç gün... Anlamsız bir rüyanın, ya da kabusun, içine düşmüş gibiydi. Kendini sadece bir yerden bir yere savrulurken, üzerine pençelerle saldırılırken ya da dişlenirken hissedebiliyordu. Bunun dışında ise hiçbir his yoktu. Sanki ölmüştü de arafta kalmıştı. Acıyı hissetmemekten aldığı haz yerini yavaş yavaş endişeye ve korkuya bırakmaya başlamıştı. Neden canı yanmıyordu? Neden ölmüyordu? Yoksa o iblisler onu gerçekten öldürmüştü de haberi mi yoktu? Yoksa gerçekten söylediği ya da sahip olduğu ancak farkında olmadığı bir şey mi bu durumu tetiklemişti? Üstelik sadece kendisi değil, yanı başında onu canhıraş öldürmeye çalışan iblisin de tüm bu olanlara getirebileceği bir açıklaması yoktu. Kimsesizliği onu üzmeye ve korkutmaya başlamıştı.

Aldığı darbeler yavaşlamaya ve azalmaya başladığında iblisin yorulmaya başladığını fark etti. Gerçekten de gücünün son damlasına kadar onu öldürmeye çalışmıştı. Ayakta alkışlanacak bir azimdi. Genç kız bu kadar öfkeyi hak edecek ne yapmıştı ki? Ayrıca bu kavgayı ilk başlatan da oydu. Yine de o koca heybetli iblisin titreyerek yere düşüşünü izlemek içini cız ettirmişti. Onu bu kadar öfkelendirdiği için kendini kötü hissetti. Kendisine hala bir gram eksilmemiş öfkeyle bakan hayvan "neden" diye sormuştu son kez. "Bilmiyorum." diye cevapladı yeniden. Bu sefer önceki kadar öfkeli değildi. Hüzünlü ve sıkkın bir şekilde dökülmüştü kelime dudaklarından. "Özür dilerim." dedi sonra kısaca, ona dik dik bakan kehribar gözlere doğru. Ne için özür dilediğini açıklamamaya karar verdi. "Bu kelimeyi kullanacağımı hiç düşünmezdim ama... Bok vardı bu kadar uğraştın. Değdi mi?" Çocuğunu azarlayan bir anne edasıyla söylemişti bunu. İblisin başının yanında yere çöküp oturdu. "Kendini bu kadar helak edeceğini düşünmemiştim. Tamam sen kazandın, ikna oldum besin zincirinin en tepesinde olduğuna. En kudretli ve en korkunç olan sensin, kabul ediyorum."
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Jul 2022, 13:30

Koca iblis, gözlerinin önünde tükenmiş bir halde öylece yere serilmiş bir halde durarak sözlerini dinliyor. Her bir konuşmanda, gözlerinin altında beliren mahcubiyeti görebiliyorsun iblisin. Bu mahcubiyetin sebebini bilmesen bile, en azından iblisin artık sadece öfke ve vahşetle sana bakmadığını görmek içindeki duyguların bir nebze de olsa değişmesini sağlıyor. İblisin yanıbaşına çöküp son sözlerini söylediğinde ise, iblisin yorgunluktan kapanan gözlerine karşılık yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştuğunu görüyorsun. Göz kapaklarını açık tutmakta zorluk çeken iblis bir mırıltı gibi “Evet… Korkunç ve vahşi olan…” diyor. Gözleri tamamen kapanan iblis derin bir nefes verirken cılız bir şekilde “Benim.” diyor ve derin bir uykuya dalıyor.

İblisin gürleme ve horlama arası uykusu sırasında, karanlığın içinde tek başına kalıyorsun. Zaman zaman iblisin nefesini uzunca süre vermemesiyle yaşayıp yaşamadığını kontrol etme gereği bile duyuyorsun. İblis, derin uykusu içerisinde birkaç kez yerinden ufak sıçramalar da yaşıyor, derin bir rüya görür gibi. İblisin her sıçraması, bedenini ansızın hareket ettirmene neden oluyor. Şu an için ise, uyuyan bir iblisin yanından ve karanlığın içinde durmak dışında neler yapabileceğini düşünmeye başlıyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

06 Jul 2022, 21:08

İblis ona farklı bakmaya başlamıştı. Sanki... Bunu kendine itiraf etmeli miydi bilmiyordu ancak sanki biraz mahcup olmuş gibiydi. Genç kız ilk başta rezil olduğunu hissettiği için böyle baktığını düşünse de gözlerindeki öfkenin silinmesi ona durumun farklı olabileceğini çağrıştırmıştı. Özür dilemesi yaratığa tesir etmiş olmalıydı ki artık onu çiğ çiğ yemek ister gibi bakmıyordu. Tabi bunun sebebi yere düşüp bayılacak kadar gücünü kullanmış olması da olabilirdi. Hayvanın öfkelenecek takati kalmamıştı ki! Sonrasında iblis hafifçe tebessüm edip en vahşetli olanın kendisi olduğunu söylemişti. "Evet evet..." dedi genç kız başını sallayarak. O da istemsizce tebessüm etmişti. Son sözleri ile birlikte de yaratık derin bir uykuya dalmıştı. "Ay kıyamam!" İblisin uyanıp yaptığı şeye sinirleneceğinden endişe etse de eliyle iblisin yüzünü okşamaktan geri kalamadı. Uyurken ne kadar da şirin görünüyordu.

İblis o kadar huzurlu uyuyordu ki onu izlemek kendisinin de uykusunu getirmişti. Birkaç kere tam kendine yer yapıp uyumaya niyetlenmişti ki iblisin horultusunun kesildiğini fark etti. Telaşla nefes alış verişini kontrol ettiği yaratığın bir sorunu olmadığını fark edince de derin bir oh çekti. Birkaç kere de iblis uykusundan aniden sıçramıştı ve onun sıçramasıyla kendisi de irkilmişti. "Rüyanda ne görüyorsun acaba? Kesin beni öldürüp yediğini görüyorsundur." dedi hayıflanan bir ses tonuyla. Bunun düşüncesi pek hoşuna gitmese de bari uykusunda mutlu olsun diyerek fazla kurcalamaktan vazgeçti. Daha bu kadar kısa sürede tanıdığı ve aralarındaki tek muhabbet kendisini öldürme fantezileri olan bir yaratığa neden bu kadar bağlandığını anlayamıyordu. Burada onunla kapana kısılmış hissettiği için olabilirdi.

İç sıkıntısı ile etrafına bakındı. Her yer karanlıktı. Gidebileceği bir yer yoktu. Üstelik bir yere gitse bile tekrar geri dönüp iblisi bulamayacağından endişeleniyordu. Buradan nasıl çıkacağını da bilmiyordu. Burada bulundukları sürede de yanlarına kimse uğramadığına göre etrafta da başka kimse yoktu. İblise baktı. Yakın zamanda uyanacak gibi durmuyordu. "Heey uykunu aldın mı? Uyanacak mısın?" İblisten bir ses çıkmaması durumunda kendisi de onun yanına bir yere kıvrılıp uyumayı deneyecekti. Yapacak daha iyi bir işi yoktu.
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

07 Jul 2022, 11:36

Uyanıp uyanmayacağı için iblisi kontrol ettiğinde, kulağına gelen horultular dışında bir cevap alamıyorsun iblisten. Karanlığın içinde yapabileceğin daha başka bir şey olmadığını düşünerek, iblisin kafasının yan tarafına kıvrılıyor, kafanı iblisin boyun bölgesine yerleştiriyorsun. İblis, kafanı koymanla birlikte hafifçe seni silkeliyor, ancak sonrasında kafanı kabullenerek horultusuna devam ediyor. İblisin sert pullu derisi senin için rahatlık konusunda ilk tercih edilecekler listesine girmiyor olsa bile, şu anda burada uyuklamak sana ziyadesiyle keyifli geliyor ilginç bir şekilde. Göz kapaklarının kapanmasına kendini bırakırken, içinin geçmeye başladığını hissediyorsun. Ancak bunu durdurmak için hiçbir gayret göstermiyorsun.

Yofie’nin Uyanışı

Gözlerini alan bir parlaklıkla kapalı gözlerin kamaşmaya başladığında, rahatsız olmuş bir şekilde yüzünü ekşitiyorsun. Gözlerini ışıktan korumak için ellerini kullansan bile, sanki Güneş gözlerinin içinde doğuyor. Kısa bir süre sonra, kısa kısa kırpışlarla gözlerini açarken, beyaz bir parıltının birkaç santim uzağında durduğunu fark ediyorsun. Ansızın gördüğün parıltı nedeniyle irkilerek yerinde doğrulduğunda, etrafta parıltı dışında hiçbir şey olmadığını görüyorsun. Ne iblisin ne de karanlığın var olduğu yerde, gördüğün parıltıya döndüğünde, onun bir insan siluetine sahip olduğunu fark ediyorsun. Ancak ışık o kadar göz alıcı duruyor ki, insan uzuvlarına sahip olduğun parıltının hiçbir uzvunu göremiyorsun. Parıltı senin doğrulmanla birlikte naif bir ses tonuyla konuşmaya başlıyor.

"Seni korkutmak istememiştim, üzgünüm. Meraklanacak bir şey yok, her şey yerli yerinde."

Parıltıdan gelen ve cinsiyetini anlaman için yetersiz olan bu sesin neye delalet olduğunu bilmesen bile, içinde var olmaya başlayan bir sıcaklık, tedirginliğini süpürüyor. Bu esnada parıltı konuşmaya devam ediyor.
"Onu hiç bu kadar sakin görmemiştim. Bunu başarmış olman büyük bir şey."

Parıltının neyi kastetmiş olduğunu fark etmenle birlikte, kafanı biraz çevirdiğinde hala huzurlu bir şekilde uyumakta olan iblisi görüyorsun. Tüm olan bitenden habersiz bir şekilde uykusuna devam eden iblis, parıltı sayesinde karanlığın yok olmasını bile fark etmemiş gibi görünüyor. Bu esnada parıltıdan gelen sesi bir kez daha duyuyorsun.
"Sen de uyanışını sağlayanlardansın ve yazgına bir isim verildi. Bu ismi, onu kendine ait kılmak için kullanmalısın."

Bu cümlelerin neye istinaden söylendiğini fark etmiş olsan bile en çok takıldığın nokta yazgına isim verilmesi hususu olur. Kafana bir anda takılan bu nokta, sanki parıltının içindekinin de aklına o anda gelmiş gibi sana doğru dönen yüzü fark ediyorsun. Halen daha yüz hatlarını ve organlarını göremesen bile bakışlarının senin üstünde olduğunu biliyorsun.
"Sana kim olduğunu sorarsa, ona ismini söyle."

Parıltı giderek seni daha çok konuşmanın içine çekerken, bir anda ışıltılar halinde yok olmaya başlaması bir anda tüm bilinmezliklerin çözümünün arafta kalacağı inancını doğuruyor içinde. Sanki parıltının bütünlüğünü avucunla tutarak sağlayabilecekmişsin gibi bir hamle yapmak istesen de, vücudunun pek de söz dinler bir yanı olmadığını görüyorsun. Parıltı yok olmayan başlarken son bir kez sesini duyuyorsun.
“Doğumunu selamlayın! Yofie’yi selamlayın!”

Parıltı bu cümlelerle birlikte tamamen yok olurken, birden açılan gözlerin karanlıkla buluşuyor. Etrafına hayretle ve bir nebze dehşetle baktığında, her şeyin bıraktığın yerde olduğunu görüyorsun. Kafan hala iblisin boynunda duruyorken, kulağına bu kez horultu dışında iblisin bir kelimeyi söylediğini duyuyorsun.

Yofie!
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

07 Jul 2022, 23:32

İblis güzellik uykusuna devam edecek gibi durduğundan onun yanına kıvrılıp uyumaya karar verdi genç kız. Başını yaratığın boynuna yerleştirdiğinde iblisin silkelenmesi ile bir an için onu uykusundan uyandırdığını zannetti ancak kısa süre sonra horultuların devam etmesiyle rahatlayarak kendine iyice yer yaptı. Yastığı pek rahat olmasa da hiç yoktan iyiydi. Üstelik ona kendisini güvende ve huzurlu hissettiriyordu. Gözlerini yumduğu gibi bedeninin ağırlaşmaya ve dünyasının yoğunlaşmaya başladığını hissetti.

Yoğun parlak bir ışığın gözlerini kamaştırmasıyla, refleks olarak kaşlarını çatarak yüzünü ekşitti. Karanlığa alışan insanların ışığa çıktıkları anda göz bebeklerinde yaşadıkları birkaç saniyelik sancıyı hissetmişti. Ellerini gözüne siper etmeye çalışsa da ışık o kadar parlaktı ki önlemeye imkan yok gibi duruyordu. Çatılı kaşlarının altındaki gözlerini ışığa alıştıra alıştıra, elleriyle ovuşturarak yavaşça açtı. Etrafını görmeye başlaması ile de yerinden sıçraması bir oldu. Etrafta parlak ışık dışında hiçbir şey yoktu. Ne iblis, ne karanlık... Beyaz ışığın kaynağı ne olduğunu anlamadığı bir figürden geliyordu. İnsana benziyordu ancak aynı zamanda bir insan değil gibiydi. O kadar parlaktı ki ona çıplak gözlerle dikkatlice bakmak imkansızdı. Bu yüzden ne bedenini ne de yüz hatlarını seçebiliyordu.

Figürün onunla konuşması ile birlikte irkildi. Kibar, oldukça tatlı bir melodi gibi yatıştırıcı bir sesti. Bir kadına mı aitti yoksa bir erkeğe mi bilemiyordu. Belki de cinsiyetlerin ve diğer bilinen kavramların üstünde bir varlığa aitti bu ses. Onu korkutmak istemediğini söylemiş, özür dilemişti. Genç kız yüzüne sıcak bir tebessümün yayıldığını hissetti. İnsanca muamele görmeyi özlemişti. Belki de bu yüzden, olan biteni hiç sorgulamadan merakla ona söylenenleri dinlemeye devam etti. Parlak figür ona bir sorun olmadığını, meraklanmaması gerektiğini söylemişti. Genç kız başını onaylar şekilde salladı. Parlak figür daha önce onu hiç bu kadar sakin görmediğini, bunun büyük bir başarı olduğunu ifade etmişti. Bunu duyduğu anda ani bir refleksle başını biraz evvel uyuduğu yere çevirdiğinde Kudretli İblis'in güzellik uykusuna devam etmekte olduğunu gördü. Karanlık dünyasının aydınlandığından bihaber, kim bilir hangi rüyaların içerisindeydi. Parlak figür ona bir kez daha seslendi. Yazgısına bir isim verildiğini, uyanışını sağlayanlardan olduğunu söyledi. Genç kız bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyordu, ne demek yazgısına bir isim verilmişti? Soru işaretiyle dolu gözlerini figüre çevirdiğinde, onun da kendisine bakmakta olduğunu fark etti. Ona sorarsa iblise ismini söylemesini istemişti.

Tam olarak bu noktada parıldayan figürden daha fazla şey duymak istese de onun parıltısının yavaşça kaybolmaya başladığını fark etti. Onu kolundan tutup bir şeyler sormak istedi ancak kollarını hareket ettiremedi. Sanki vücudu hala uyuyordu da bir tek zihni olan bitenin farkındaydı. Parıltı son kez bir cümle söylemişti. Genç kızın içini sıcacık yapan ve huzur dolu güzel duygularla dolduran bir cümleydi. Genç kız gözlerini açtığında ona çok tanıdık gelen karanlığın içinde buldu kendini. Parıltı yok olmuştu. Kafası hala iblisin boynunda, yattığı yerdeydi. Sanki hiçbir şey yaşanmamıştı, biraz evvel olanları o zihninden uydurmuştu. Ancak bir kelime duydu, parlak figür yok olmadan önce ona söylediği son cümlede de geçen bir kelime. "Yofie..." Gülümsedi. "Benim adım Yofie."
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

08 Jul 2022, 09:40

İsmini bir şekilde öğrenmenin ve iblisin ağzından da duymanın ardından, bu aşamadan sonra ne olup biteceğini düşünmeye başlıyorsun. Karanlığın içinde daldığın düşünceler, seni bulunduğun ortamdan uzak bir diyara sürüklerken bir anda başının altından gelen bir hareketle hafifçe savrulduğunu ve yere düştüğünü fark ediyorsun. Bir an için ne olup bittiğine anlam veremesen bile, hızlı bir şekilde zihnin ait olduğu yere dönüyor ve iblisin seni üzerinden atmış olduğunu idrak ediyorsun. Yerden kalkmak için toparlanıp arkanı döndüğün anda, iblisin kehribar rengi ve öfke dolu gözleriyle karşı karşıya geliyorsun. İblisin sıcak nefesi saçlarını dalgalandırırken, iblisin tüm vahşiliği ve öfkesiyle uykusundan uyanarak sana baktığını anlıyorsun. İblis “Sen kim oluyorsun da benim üstüme yatıyorsun! Seni parçalayamamış olsam bile, sana bu hakkı kim veriyor!?” diyerek gürlüyor. Daha önce de benzer söylemler ve tavırlarla karşılaşmış olmandan dolayı, iblisin tüm yaşananlara rağmen hala pes etmediğini ve bir sonraki hamlesinin sana saldırmak olduğunu anlayabiliyorsun. İblis de bu düşünceni desteklemek ister gibi, bir kez daha dişlerini vahşice sana göstererek üstünlüğünü ortaya koymaya çalışıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”