İblisin yanına doğru gelmenle birlikte, iblisin yüzündeki yorgunluk ifadesinin silinmeye başladığını görebiliyorsun. Sanki sadece taşınmak için kurduğu bir planın kusursuz bir şekilde işlediğini görmüş gibi gözleri parıldayan iblis, kendini senin kollarına bırakmak için hazırlanırken, senin bir anda duraksamanla birlikte şaşkın bir şekilde suratına bakıyor. Duraksamanın ardından kurduğun cümleler ise, iblisin bir kez daha yüzüne tatlı bir kızgınlığın çökmesine neden oluyor. Kaşları çatılan, yanakları şişen ve ten rengi kızarmaya başlayan iblis sanki tüm enerjisini toplamış gibi “Sen gerçekten kötü birisisin!” diyor. Adımlarını yavaş yavaş senden uzaklaştırmaya başlayan iblis “İlk önce adımı öğrenmek istedin, sonra sadece tanışmak istedim diye özür diledin! Ama sen başından beri benim peşimdeymişsin! Neredeyse sana inanıyordum, pis kadın!” diyor. Bu sözlerinin ardından birden ağlamaya başlayan iblis “Artık ne seninle yürürüm ne de yanında dururum. Bu karanlığın içinde ölürüm daha iyi!” diyerek sana arkasını dönüyor ve geldiğiniz noktaya doğru gerisin geri yürümeye başlıyor. İblis senden uzaklaşmaya başlasa da hala daha ağlamaya devam ettiğini duyabiliyorsun.