Daha önce hiç bu denli hissetmediğiniz bir soğukla açılıyor gözleriniz. Daha önce bu odaya benzer odalarda uyanmış olsanız bile, zihninizin içinde devam eden yangınla odanın kızıllar içinde kaldığını düşünüyorsunuz istemsizce. İrkilen bakışlarınız ve burnunuza dolan yanık et kokularıyla birlikte kendine geldiğinizde, Alamara’da aldığınız her bir nefesi hissediyorsunuz ciğerlerinizde. Ağzınızda biriken yoğun yağlı tadı zorla yutkunarak yok etmeye çalışırken, zihniniz kayboluyor Alamara’dan kalma anıların arasında. Bunun kaçıncı gece olduğunu bilemiyorsunuz artık, her seferinde Alamara’dan kalma bir izle uyandığınız… Orada gördüğünüz yanmış cesetler, kıvranan bedenler, vahşi iblisler, ölümüne savaştığınız kudretli iblisler ve Eletha… Bir anda ağzınıza kadar gelen midenizle birlikte öğürmeye başlasanız bile, sanki iç organlarınız bile kavrulmuş gibi kendinizi tutmak zorunda hissediyorsunuz. Ansızın gelen bu hislerle uyandığınız bu geceyi farklı kılan tek husus ise, bu kez odanızda belirmiş bir silüet oluyor.
Gözleriniz varlığı ile yokluğu belli olmayan bu silüetle yüzleştiğinde, istemsizce savunma mekanizmanız devreye giriyor ve bir anda sırtınızı dikleştiriyorsunuz. Ancak karanlığın içine gömülmüş silüet size sakin olmanızı söylediğinde, daha önce birkaç kez de olsa konuştuğunuzu anladığınız bu sesin varlığına bırakıyorsunuz kendinizi. Silüet birkaç adım atıp yüzünü ay ışığının aydınlığıyla yüzleştirdiğinde, bu kişiyi daha önce üssün içinde gördüğünüzü, ayak üstü sohbetler yaptığınızı ve belki de günün bir öğününde aynı masada oturduğunuzu fark edebiliyorsun. İlk önce iyi olup olmadığınızı soran bu kişiye karşı gelişigüzel verdiğiniz cevap yeterli olurken, doğrudan konuya girileceğini anlıyorsun. Odanızdaki kişi Vearis’in sizi özel odasında beklediğini söylemesiyle, vücudunuza istemsiz bir acı çöküveriyor. Vearis’in özel odasının üs içerisinde nerede olduğunu bilmediğinizi düşünen kişi, üssün en üst katını size tarif ettikten sonra, geldiği gibi sessizce odadan ayrılıyor. Bir an için kendinize geldiğinizden bu yana yaralarınızla ilgilenildiğini, sizlere yiyecek verildiğini ve her türlü temizliğinizin yapıldığını düşündüğünüzde, konuştuğunuz kişinin bunları yapanlardan sorumlu olan kişi olduğunu da anlayabiliyorsunuz. Yatağınızdan doğrulduğunuzda, çıplak bedeninize vuran soğuktan arınarak odanın içindeki gardırobu açıyorsunuz ve içerisinden kendinize uygun bir kıyafet alıyorsunuz… En son Vearis ile görüşmenizin üstünden geçenler aklınıza geldiğinde, bu görüşmenin havasını solumak bile size güç geliyor.
Gözleriniz varlığı ile yokluğu belli olmayan bu silüetle yüzleştiğinde, istemsizce savunma mekanizmanız devreye giriyor ve bir anda sırtınızı dikleştiriyorsunuz. Ancak karanlığın içine gömülmüş silüet size sakin olmanızı söylediğinde, daha önce birkaç kez de olsa konuştuğunuzu anladığınız bu sesin varlığına bırakıyorsunuz kendinizi. Silüet birkaç adım atıp yüzünü ay ışığının aydınlığıyla yüzleştirdiğinde, bu kişiyi daha önce üssün içinde gördüğünüzü, ayak üstü sohbetler yaptığınızı ve belki de günün bir öğününde aynı masada oturduğunuzu fark edebiliyorsun. İlk önce iyi olup olmadığınızı soran bu kişiye karşı gelişigüzel verdiğiniz cevap yeterli olurken, doğrudan konuya girileceğini anlıyorsun. Odanızdaki kişi Vearis’in sizi özel odasında beklediğini söylemesiyle, vücudunuza istemsiz bir acı çöküveriyor. Vearis’in özel odasının üs içerisinde nerede olduğunu bilmediğinizi düşünen kişi, üssün en üst katını size tarif ettikten sonra, geldiği gibi sessizce odadan ayrılıyor. Bir an için kendinize geldiğinizden bu yana yaralarınızla ilgilenildiğini, sizlere yiyecek verildiğini ve her türlü temizliğinizin yapıldığını düşündüğünüzde, konuştuğunuz kişinin bunları yapanlardan sorumlu olan kişi olduğunu da anlayabiliyorsunuz. Yatağınızdan doğrulduğunuzda, çıplak bedeninize vuran soğuktan arınarak odanın içindeki gardırobu açıyorsunuz ve içerisinden kendinize uygun bir kıyafet alıyorsunuz… En son Vearis ile görüşmenizin üstünden geçenler aklınıza geldiğinde, bu görüşmenin havasını solumak bile size güç geliyor.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.
Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.
Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.



