Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Zenahpuryu

21 Feb 2025, 13:25

Eletha’ya söylediğin sözler, onun nezdinde pek de anlamı olmayan kelimelerden ibaretmiş gibi görünüyor. Ne yüzünde ne de oturuşunda hiçbir değişiklik olmayan Eletha, sanki sana son seçeneğini sunmuş ve bundan sonraki sürece dair ise şimdilik sadece bir gözlemciymiş gibi duruyor. Sözlerinin bu beyhudeliğiyle bakışlarını odağını Zexerena’ya çevirdiğinde, iblisin seninle Eletha arasında olan bitenlere anlam vermeye çalışır gibi durduğunu fark edebiliyorsun. Eletha’nın sözlerine karşılık Zexerena’nın da pek kabullenmiş gibi bir tavrının olmamasından da istifade ederek konuşmaya başladığında, Zexerena seni dikkatli bir şekilde dinliyor. Ne var ki, iyiniyetle kurduğun cümleler karşısında Zexerena’nın hiddetinin daha da arttığını, vücudunda belirgin hale gelen kızıllıktan anlayabiliyorsun. Turuncunun kızıla çalan rengi hızla Zexerena’nın vücudunu kaplamaya başladığında, onun ateşe hükmeden tarafının ortaya çıkışına şahitlik ediyorsun. Bir anda Zexerena’nın tüm bedeni alevlerle kaplanmışken, Zexerena ileriye doğru attığı bir adımla birlikte “Siz insanlar ne kadar da aşağılıksınız! Birbirinizi yok etmek için düşmanla işbirliği yapmak mı? Oysa bir de gururlu olduğunuzu sanırsınız!” diyor. Sözlerine eklediği iki adımın ardından ise Zexerena öfke kusan ses tonundan hiçbir şey kaybetmeden bakışlarını sana odaklıyor ve “İlk önce seni kavurup yok edeceğim insan! Ardından da beni yok edebileceğini sanan kadını! Ve sonra ne kadar insan varsa hepsini!” diyor.

Zexerena bu sözlerinden sonra, daha önce göremediğin kadar hızlı bir şekilde yerinden fırlıyor. Ruhun, bir şekilde Zexerena’nın hareketlerini görebiliyor olsa bile, bu hız ona bile fazla gelmiş görünüyor. Bununla birlikte, Zexerena’nın yakınlaşmaya başlamasıyla birlikte hissettiğin sıcaklığın da giderek artması, Zexerena’nın vücudu kaplayan alevlerin ne denli sıcak olabileceğini sana anlatmaya yetiyor. Bu haliyle, artık Zexerena’nın senin hareketlerinden kaçmak yerine doğrudan üstüne gelerek artık saldırı moduna girmiş olduğunu da anlayabiliyorsun.

28 Feb 2025, 15:17

Eletha'nın gözünde, genç adamın konuştuğu her bir kelime anlamsız sözcüklerden ibaretti. Derin bir nefes alıp, büyük bir hayal kırıklığıyla burnundan verdi. En azından geriye güzel bir karşılık almayı bekliyordu. Bunun yerine, eski hükümdarı gözlemci konumuna geçerek savaşın devamını izlemeye karar vermişti. En azından, Zexerena kendisiyle savaşmaya devam ederse durum bundan ibaret olacaktı, eğer yanında savaşmaya karar verirse gözlemci konumundan çıkması gerekecekti. Ancak genç adamın Zexerena'ya karşı kurduğu cümleler, onda daha farklı bir etki yaratmış ve hiddetini arttırmıştı. Ateşe hükmeden tarafının ortaya çıkması, hem hayranlık beslemesine hem de biraz ürkmesine sebep olmuştu. İnsanların aşağılık olduğundan, birbirlerini yok etmek için düşmanla işbirliği bile yapabileceklerinden bahseden Zexerena, önce genç adamı, sonrasında Eletha'yı, sonrasında ise ne kadar insan varsa hepsini yok edeceğini söylemiş ve bir anda yerinden fırlamıştı. Genç adamın hızlı bir hareket yapması gerekiyordu, ancak savaşmak da istemiyordu. Bu savaşın Eletha'nın ekmeğine yağ sürmekten başka bir sonuca çıkmayacağını anlamıştı. Bir şekilde işlerin gidişatını değiştirmeli ve Zexerena'nın hedefini değiştirmeliydi, düşman olarak önceliğini Eletha'ya vermesi gerekiyordu.

"BEN BU SAVAŞTAN ÇEKİLİYORUM."

Bağırmasıyla birlikte aynı anda sağ ayağını hızlıca yere vurup, Metal Ejderinin Onuru'nu kullanmaya karar vermişti. Sütunu kendi ayaklarının altından çıkaracak, çıkabileceği en tepe noktaya kadar çıktıktan sonra hızlıca geriye doğru zıplayarak sütunla ilişkisini kesecekti. Bunun sebebi ise, Zexerena'nın bacaklarından çekiniyor olmasıydı, sütun onu durdurmazdı, hatta bir anda tepesine bile tırmanabilirdi. Bu yüzden üzerine gelen hızlı saldırıdan yukarıya çıkarak kurtulmayı deneyecek, eğer Zexerena tırmanmaya çalışırsa hemen aşağıya zıplayacak ve ondan uzak duracaktı. Eğer planı işe yararsa, saldırıdan kurtulabilirse hızlıca söze girecekti.

"Beni yensen de, seni yensem de kazanan bizler olmayacağız. Eletha olacak. Bu yüzden, madem böyle bir şey istiyorsun, önce Eletha'yı yok et, sonrasında beni yok edip tüm insanlığı yok etmek için yola çıkabilirsin. Ancak benim bir şekilde seni zorlamam ve güçten düşürmem durumunda, kazanan sen olmayacaksın. Seni bir şekilde yok edebilsem bile, güçten düşmüş olacağım, kazanan gene ben olmayacağım. Bunu göremeyecek kadar kör bir aptalsan, ben sadece kaçmayı tercih edeceğim."

Ağzından hem büyük bir sükunetle çıkan sözler, hem de büyük bir ciddiyet taşıyordu. Her bir kelimenin ağırlığını, ses tonunda hissettiriyordu genç adam. Bir şekilde Zexerena'yı ikna etmek durumundaydı, eğer kazanmak istiyorsa Eletha faktörü ortadan kalkmalıydı. Bunun için de, düşmanına ihtiyacı vardı.

07 Mar 2025, 12:53

Zexerana’nın üzerine gelmesine karşı savaştan çekildiğini ilan etmene rağmen, bu söz hiçbir hüküm içermiyor Zexerena için. Ne saldırısından ne de öfkesinden taviz vermiş bir şekilde ilerleyen Zexerena’nın, en azından bu aşamada durmayacağını bilerek Metal Ejderinin Onuru ile birlikte bir sütun oluşturuyor ve hızlıca sütun seni tepe noktasına doğru çıkartıyor. Bu hamlen, en azından Zexerena’nın saldırısından doğrudan bir isabet almanı engellemiş oluyor. Bununla birlikte, kendini geriye doğru zıplatman da, olası bir hasarın önüne geçiyor. Zira Zexerena saldırını hiçbir şekilde kesmeyip doğrudan sütuna indiriyor ve inen tekmesiyle birlikte sütun bir anda parçalanıp ısının etkisiyle erimeye başlıyor! Zexerena’nın vuruş gücü ve vücudunun ısısına karşı bu ana kadarki en net olan bu gözlem, mücadelenin devamı sırasında nelerle karşılaşabileceğinin de en bariz örneği oluyor.

Kendini güvenli bir mesafede yere indirmenin ardından, bir kez daha konuşmaya başladığında, sözlerinin sonlandığı ana kadar Zexerena’da hiçbir ifade değişikliği olmadığını görüyorsun. Bununla birlikte, Zexerena’nın bir şekilde daha öfkeli bir yüz ifadesine bürünmesi, sözlerinden hoşnutsuz kaldığını açıkça gösteriyor. Nitekim konuşman bittiği anda Zexerena “Kapa çeneni aşağılık insan! Beni zorlayıp güçten düşürebileceğini düşünmen bile ne kadar ahmak olduğunu gösteriyor! Bir böcek gibi kaçmayı bırak ve dövüş!” diyor. Zexerena’nın hangi noktaya takılıp öfkelendiğini bu sözleriyle daha iyi anlamış olsan bile, Zexerena’nın bir kez daha üzerine doğru gelmesi ve tıpkı önceki saldırısına benzeyen vücut hareketlerine bakılırsa, bir kez daha sana bir tekme çalışacağını anlayabiliyorsun.

28 Apr 2025, 10:01

Zexerena’nın saldırılarına karşı, kafandaki düşüncelere rağmen kendini savunman gerektiğini fark edebiliyorsun. Bu saldırılardan herhangi birinin dahi senin için sonun başlangıcı olabildiğini düşünerek, vücudunda dolan tüm kudretle kendini savunmaya başlıyorsun. Zexerena’nın aralıksız saldırıları arasında sıkıştırdığın sulh sözlerine karşılık, Zexerena her geçen saniye daha da vahşi ve acımasız saldırılarda bulunmaya başlıyor. Bu durum karşısında ise, vücuduna dolan kudretin bahşettiklerine sığınıyorsun. Shyrlonay’ın varlığını hissettiğin ruhunu ortaya koyarak saldırıya geçtiğin anda, orijinalinde Shyrlonay’a ait olan teknikleri de gün yüzüne çıkarmaya başlıyorsun. Ancak Zexerena, bu saldırılarına karşı kendini korumayı başarıyor ve tekniklerin Zexerana’yı yormak dışında pek de bir işe yaramıyor. Araya mesafe koyarak yaptığın saldırılar, aynı zamanda Zexerena’nın yoğun alevlerinden de etkilenmene engel olurken, aranızdaki dövüş de uzamaya başlıyor.

Dövüşünüz uzasa bile, arada attığın kaçamak bakışlarla Eletha’yı süzmeyi ihmal etmiyorsun. Eletha, kendisini pek de heyecanlandırmayan ve uyuyakalmamak için kendini zor tuttuğu belli olan bir havada Zexerena ile aranızdaki mücadeleyi izlerken, ona attığın her kaçamak bakışta gözlerinin hapsine düşmek de seni ürkütmeye başlıyor. Sanki tüm olay akışı senin aleyhine dönüyor ve Zexerena giderek baskınlığını arttırırken, vücuduna dolan kudretin de azalmaya başladığını fark edebiliyorsun. Aslında bu durum, bir anda savaşının da kırılma noktası oluyor.

Tıpkı senin gibi Zexerena da üstünlüğünü anlamış bir şekilde daha pervasız saldırılarla üzerine gelmeye başladığında, artık tekniklerinin yetersiz kalmaya başladığını fark edebiliyorsun. Bu savaşın sadece kaçarak veya saldırı yaparak sonlanmayacağını anlayabilmen uzun sürmüyor. Muhtelif stratejilerin arasında Eletha’ya saldırmak veya bir şekilde Zexerena’yı ikna etmek bulunsa bile, mevcut durumda bunları hayata geçirmenin olanaksız olduğunu görebiliyorsun. Bu nedenle, artık senin için geriye kalan yegane şey, var gücünle saldırmaktan başka bir şey olmuyor!

Zexerena’nın alevleri ve kudretinin metallerinin çarpışması neticesinde, yükselen yoğun dumanların arasında vücudunun normal haline döndüğünü görüyorsun. Bedenini saran parıltılar birkaç saniye önce hissettiğin kudreti de söküp almış gibi yok olurken, bedeninin güçsüzleştiğini hissediyorsun. Kendini ayakta tutmanın bile zor olduğu bu anlarda arkanı döndüğünde, Zexerena’nın bedeninin tam ortasında açılmış bir deliğe rağmen hala hayatta olduğunu görebiliyorsun. Zexerena’nın gövdesinde açılan delik, alevleriyle dolmaya başladığı anda ise Zexerena sana doğru dönüyor ve “Kaybettin insan! Kudretimin karşısında kül olacaksın!” diye haykırıyor. Zexerena’nın bu haykırışı ile birlikte bedenin geriye doğru, ruhun ise saldırmak için ileriye doğru hareket etmek istese bile, olduğun yerde dizlerinin üstüne çöküp Zexerena’nın alevlerinin arasında kaybolmayı beklemek dışında bir şey yapamıyorsun. Nitekim Zexerena birkaç metre yakınına ulaştığında, alevlerini sana doğru salmak istediği anda, göğsünden çıkan bir kılıç ile soluksuz kalıyor! O kılıcı tanıyor olmak ise, seni esas korkutan oluyor…

Amahimara Kirata Zexerena’nın vücudunu delip geçerken, onu karanlıkla kaplamaya başlıyor. Zexerena yaşadığı bu ana anlam vermekte zorlandığını belli eden bakışlarıyla gözleri sana kilitlenmişken, hareketsizliği onun çaresizliğini de ortaya koyuyor. Tam bu anda ise, bir kez daha Eletha’nın sahne alışıyla sıkılıyor dişlerin.

“Bir iblisin en büyük zaafı, kendi kudretine her şeyden çok güvenmesi.”

Zexerena’nın karanlığa bulanan bedeninin dizleri üstüne çökmesiyle, Amahimara Kirata’yı tutan Eletha ve yanında duran gümüş saçlı kadını görüyorsun. Daha önce hiç görmediğim bu kadın sana hissiz bakışlarla bakarken, Eletha bakışlarını tamamen sana çeviriyor ve ardından “Lilliel…” diyor yumuşak ses tonuyla.

Lilliel

Eletha’nın bu sözleriyle birlikte adının Lilliel olduğunu öğrendiğin 20’li yaşlarındaki gümüş saçlı kadın sana doğru adımlamaya başlıyor. Bakışlarını halen üzerinde tutan Lilliel Zexerena’nın hemen yanına geldiği anda ise adımlarını duraksatıyor ve seninle göz temasını kesmeden sağ elini Zexerena’yı çevreleyen karanlığa dokunduruyor. Zexerena’nın bedeni bir anda Lilliel’in elinden vücuduna doğru çekilmeye başladığında, istemsizce Shyrlonay ile bağ kurduğun an anılarında canlanırken Zexerena’nın tüm varlığı siliniyor ve geriye Eletha’nın donuk bakışlarından başka bir şey kalmıyor. Görevini tamamlamış gibi görünen Lilliel Eletha’nın yanına doğru adımlamaya başladığında Eletha “Sana yanımda olman için bir şans daha versem, bunu reddedeceğini biliyorum Zenahpuryu. Merhametime sığınmayı reddedeceğini bildiğim gibi… Bu yüzden yaşamaya devam et, Zenahpuryu! Nasıl ki bilinçsizce olsa da bugün bana hizmet ettiysen, bundan sonra da bana hizmet edeceksin! Bu hizmetlerin için şimdi canını bağışlıyorum… Bunu unutma ve nefes aldığın her an merhametime duacı ol! Tekrar görüşeceğimiz güne kadar…” diyor. Eletha’nın bu sözleri kulaklarına dolan son sözler olurken, savaşın galibi mi yoksa mağlubu mu olduğun sorusu kafanda durmadan yankılanmaya başlıyor.

29 Apr 2025, 16:28

Off Topic

Konu sonlanmıştır.

Konu Sonu Ödülleri