Göklerden İnen (Theo)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Sep 2024, 10:12

Gyugnal senden bir soru gelmemesiyle epey rahatlamış gibi omuzlarını silkmesinin ardından yağlanmış gibi görünen saçlarını hafifçe geriye atarak görev pozisyonuna geçiş yapıyor. Gyugnal’ın adımlarını takip ederek kaldığınız evden çıktığında ise, seni yepyeni bir manzara karşılıyor.

Gözlerin gecenin karanlığına teslim olmayı arzularken, Viernoit’nın ışıkları seni kendine çekmeye başlıyor. Kapıdan dışarıya adımını attığın anda ilk fark ettiğin şey, Viernoit’nın muhtemelen sembol gibi bir şeyi olduğuna inandığın şelale oluyor. Hemen karşında ufuk noktasından daha yakın bir yerde, iki büyük dağın ardından akan şelalenin getirdiği sular, sol tarafına doğru hareket ederek denize kavuşmayı arzular gibi akıp gidiyor. Gözlerinle takip edebildiğin kadarıyla nehir şehrin dışına kadar ilerliyor gibi görünüyor. Nehir görüş açından çıktığında ise, bakışlarını bu kez Viernoit’nın yapılaşmasına çeviriyorsun. Gece olmasına rağmen yapılardan çıkan ışıklar, hayatın halen daha akmaya devam ettiğini gösteriyor. Şehri ikiye ayıran nehrin kenarlarından başlayarak yapılmış olan yapılar, oldukça birbirine yakın ve sık bir görüntü çiziyor. Şehrin içinde üç katı geçmeyen yapıların yanında, birçok noktasında uzun kuleler bulunması da dikkatini çeken bir başka husus oluyor. Ancak şehrin genişlediği noktaların yükseltiler arasında kaldığını göz önüne aldığında, yapılaşmanın bu denli sık olmasını da anlayabiliyorsun. Zira şehir, sarp dağlar arasında kalmış ve onlar tarafından korunur gibi görünürken, özellikle doğaya zarar verilmemesine dikkat edilmiş gibi görünüyor. Bunun yanında, binaların bakımlı görüntüleri de, yapılaşmanın kontrol altında tutulduğunu da gösteriyor.

Bakışlarını Viernoit’nın görebildiğin kısımlarında gezdirmeye devam ettiğinde, merkezi bir konumda bulunmana rağmen belirgin bir meydan denilebilecek bir alanının bulunmadığını fark ediyorsun. Bunun doğa koşullarının getirdiği yapılaşmadan ileri gelen bir husus olduğunu da kolayca anlayabiliyorsun. Buradaki halkın, herhangi bir yapının yapılabileceği en ufak alanı bile kullanıyor olması, hem şehrin ihtiyaçları olduğunu hem de doğaya zarar vermeden bunu yapmaya çalıştıklarını gösteriyor. Ancak bu durum, şehirdeki yolların giderek daralmasına ve neredeyse bir at arabasının anca geçebileceği mesafeler varmasına neden olmuş gibi görünüyor.

Viernoit’nın bu sıkışık hali, hemen yanında bulunan ve “rahat” bir adam olarak tarif edebileceğin Gyugnal’i pek açmamış gibi görünüyor. Kaldı ki, Eletha tarafından Clevania’ya gönderilmenize bile epey bir tepki vermiş olduğunu anımsadığında, Gyugnal’ın burada bulunmaktan pek de haz etmediğini anlayabiliyorsun. Tıpkı senin gibi bakışlarını Viernoit üzerinde dolaştırmasının ardından Gyugnal tek bir noktaya takılı kalıyor ve bakışlarıyla takılı kaldığı üç katlı bir yapıyı işaret ederek “Gideceğin yer burası. Görünüşte bir han, ancak genelev olduğunun herkes farkında. Oraya gittiğinde dil sorunu yaşayacağın için, tek söylemen gereken Janine…” diyor. Bu sözlerinin ardından bakışlarını sana çeviren Gyugnal “Janine Droullin bir hayat kadını… Ancak kendisi burada epey popülerdir. Dilimizi biliyor, bu yüzden onunla rahatlıkla konuşabilirsin. Onunla daha önce irtibata geçmiş olsam bile, bu tamamen bizim kontrolümüz altında olan biri olduğu anlamına gelmiyor. Bizi Aledeslere ulaştırması için onun memnun etmen gerekebilir. Bu daha çok harcayacağın pulalarla bağlı… Ama farklı yolları da denemen mümkün.” diyor. Gyugnal son cümlesi üzerinde belirgin bir vurgu yaparak neyi kastettiğini açıkça belli etse bile, doğrudan bunu söylememiş olmasının ima ettiği şeylerden farklı aksiyonları da değerlendirmen gerektiği sonucunu çıkarmana neden oluyor. Diğer bir deyişle Janine’i elde etmek için her türlü yola başvurmanın mümkün olduğunu ve ancak bunun sonunda Aledeslerle irtibat kurabileceğini anlıyorsun. Bu açıklamalarından sonra Gyugnal sana son bir kez baktıktan sonra “Artık gerisi sende!” diyerek yanından ayrılmak için ufak adımlar atmaya başlıyor.

Viernoit
Image
Viernoit'ya doğru akan şelale
Image
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

16 Sep 2024, 20:47

Görev konusunda anlaştıktan sonra buluşma noktasına gitmek için evden dışarıya çıktık. Dışarıya adımımı attıktan sonra karşımda gecenin karanlığı yerine şehrin ışıklarını görünce şaşırdım. Ayrıca etrafta bir tane bile kar tanesi olmaması da ikinci bir şok geçirmeme neden oldum. Gyugnal'ın neden bu kadar huysuz ve sinirli olduğunu anlamaya başladım. Ben uyurken baya bir ıvır zıvırla uğraşmış olmalı.

Şehre göz gezdirdikten sonra ilk dikkatimi çeken şey tabi ki şelale oldu. Şelaleyi merkez alarak onun etrafında yoğun bir yapılaşma olmasına rağmen anladığım kadarıyla bu yapılaşma bir şekilde kısıtlanmış gibi duruyor. Bu da demektir ki burası karşılaştığım köyden çok daha ileri seviyedeler. Bu yüzden büyük ihtimalle profesyonel veya en azından ona yakın bir güvenlik sistemleri olduğunu düşünüyorum. Köyde olanların aynısı başıma gelirse başım ağrıyabilir. Gerçi böyle bir durumda onlardan önce Gyugnal'ın öfkesi ve hiddeti ile yüzleşmek zorunda kalmam gerekecek. Etraftaki üç katlı binalardan uzun olan tek yapılar uzun kuleler ise merakımı çekti. Sanki şehri korumaktan ziyade şehrin içindekilerini baskı altında tutmak için yapılmış olabileceklerini düşünüyorum. Eğer teorim doğruysa bu distopyanın mimarları isterim.

Görebildiğim kadarıyla şehir merkezi veya ona benzer bir yapıya denk gelmedim. Küçük bir alanda doğaya zarar vermekten kaçınarak kullanabildikleri tüm alandan faydalanmaya çalışmışlar. Bu yüzden de bazı şeylerden feragat etmek zorunda kalmaları kaçınılmaz olmuş. Şehrin yolları oldukça dar ve çok sıkışık. Bu yüzden küçük bir yangın çıkması durumunda ise ne kimse birbirine yardım edebileceğini ne de kimsenin yangını söndürebileceğini düşünmüyorum. Bunun için elbet bir önlem almışlardır ama ya önlemleri de işe yaramazsa? Ortaya çok kaotik ve bir o kadar dramatik görüntüler çıkabilir. Acaba bu görüntüler beni eğlendirir mi merak ediyorum.

Gyugnal memnuniyetsizliğini açık açık göstererek gideceğim yeri işaret ederek beni bilgilendirmeye başladı. Burada da dil sorununun baş göstermesi eski anılarımı hatırlamama neden oldu. Karşımdaki beni anlamadığı zaman fevri hareketlerde bulunabiliyorum. Umarım bu sefer öncekinden farklı olur. Görev konusunda ise hala daha bilinmezlikler olması hoşuma gitmedi. Dilimi bilen tek kişinin olması ona güvenmem gerektiği anlamına gelir. Görü görüne birine güvenmek pek de mantıklı bir şey değil. Ayrıca farklı yollar denemem gerekecek kişi epey popüler olmasına rağmen içimde kötü bir his var. Şehrin standartlarıyla benimkiler umarım çok fazla farklı değildir. Gyugnal'a veda etmeden önce "Merak etme tüm olay kontrolüm altında." diyeceğim. Ardından da "han" a doğru yola çıkacağım.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Sep 2024, 10:02

Gyugnal’dan ayrılarak Viernoit sokaklarına adım attığında, şehrin yabancılığı seni sarmalamaya başlıyor. İnsanların giyinişinden konuşmalarına, tavırlarından havalarına kadar her şey sana epey bir farklı gelse bile, şehrin çarpık yapılaşmasına rağmen insanlar arasında bir düzen olduğunu fark edebiliyorsun. Yapıların kaotik düzenine rağmen insanların bu denli uyumlu görüntüsü, burada yaşayan insanlar nezdinde her şeyin yolunda olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Nitekim, çocuğundan yaşlısına, kan-ter içinde çalışanından aylak aylak duranına kadar birçok insanı görme şansı bulmanla birlikte, tüm gördüğün kişilerin hallerinde memnuniyet sana fazlasıyla masalsı geliyor. Özellikle karanlıkta açtığın gözlerle birlikte, birkaç kez karanlığa düşmüş bakışların arasında yaşanılanlara baktığında, Viernoit’nun tüm bu dünya işlerinden uzakta olduğunu bile düşünmeden edemiyorsun. Dar sokakları arşınlaman, var olmaması gereken bir şehirde aldığı nefeslerin sayısını çoğaltırken, tüm bu pembelikler içerisinde Gyugnal’ın bahsettiği hana geldiğini fark ediyorsun.

İçeriye girmeden önce yapıya şöyle bir baktığında, Gyugnal’ın da belirttiği gibi bir genelev olduğuna dair herhangi belirgin bir ibare göremiyorsun. Esasen bunun tam aksine, yapının hemen yanında ufak da olsa boşluk bir alan olması ve burada atları bağlamak için tahta bir düzenek ile hayvanların yiyecek-içecek ihtiyacını karşılamak için konulmuş ekipmanlar görüyorsun. Sadece birkaç saniyelik bu bakışında bile, bu boş alanda kurumuş ve taze at pisliklerini, halen kullanılabilir durumda olan yalağı ve yiyecek konulacak tahtadan bir ekipmanı fark edebiliyorsun. Bu haliyle, bu kısmın güncel olarak kullanıldığını ve şimdilik içeride bir at yoksa bile, birkaç atın rahatlıkla burada kalabileceğini anlıyorsun. Bakışlarını binaya doğru çevirdiğinde ise, binanın diğerlerine nazaran daha sağlam ve yeni bir görüntüsü olması, bu binanın diğerlerinden daha bakımlı olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte diğer yapılardan gelen ışıkların hafif loşluğuna rağmen, bu yapıdan gelen ışığı tamamen parlak olması, kullanılan aydınlatmanın bile farklı olduğunu gösteriyor. Öte yandan, yine diğer yapıların içinden bazı zamanlarda müzik sesleri, bazı zamanlarda ise insan bağırtıları duyuyor olsan bile, söz konusu yapının içinden en ufak bir sesin dahi gelmemesi, yalıtımın da oldukça iyi yapıldığını belli ediyor. Son olarak, yapıya giren çıkan kişileri birkaç saniye süzdüğünde, genellikle iyi giyimli ve kendine özen gösteren orta yaşlı erkeklerin buraya geldiğini görüyorsun. Fakat seni şaşırtan bir diğer husus, benzer şekilde orta yaşlı kadınların da azımsanamayacak kadar yapıya giriş-çıkış yapması oluyor. Bir an için tüm bu kadınların hayat kadını olabileceğini düşünsen bile, giriş-çıkışlardaki fazlalık kadınların hayat kadını olamayacağını sana açıkça gösteriyor.

Sıradan bir insanın belki de saatlerini alacak gözlemini birkaç saniye içerisinde halletmenin ardından, binaya kapısı dışında yapacağın bir girişin başına iş açabileceği düşüncesiyle, bina girişine doğru ilerliyorsun. Arkasından sıyrıldığı orta yaşlı bir kadının güzel parfüm kokusunu içine çekip yapıya girdiğin anda, içeriden gelen bambaşka bir koku ciğerlerine dolmaya başlıyor. Yumuşak ve tatlı kokunun arasında sıkıştırılmış cezbedici bir hava, doğrudan burun deliklerinden süzülüp vücudunu esir alırken, tıpkı bir hanı andıran geniş holle karşılaşıyorsun. Burada bulunan ve nizami dizilmiş masalar, içeride yemek yemenin de mümkün olduğunu gösterse bile, masalarda genellikle meze tarzı yiyecekler ile alkollü olduklarını düşündüğün içecekler olması, aslında bu bölümün sadece bir ön hazırlık olduğunu sana anlatıyor. Arkandan giren kadın, bir müdavim edasıyla yanından geçip boş bir masaya geçtiğinde, birkaç saniye sonra yanına uzun, dar bir etek ve dar gömlek giymiş bir kadının hemen geldiğini ve iki kadının bir şeyler konuştuğunu görüyorsun. Buna uygun olarak kendine boş bir masa seçiyor ve ardından yanına gelecek talihlinin kim olacağını beklemeye koyuluyorsun. Nitekim, sadece birkaç saniye içerisinde, sarı saçlı, dar etek ve gömlek giymiş, yüzünde sempatik bir gülümseme olan başka bir kadın masana geliyor ve o bilmediğin dilde kurduğu cümlesinden sonra senden bir cevap bekler gibi duruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

23 Sep 2024, 20:40

Gyugnal'dan ayrıldıktan sonra hana doğru giderken yol boyunca yerel halkı gözlemleme fırsatım oldu. Görebildiğim kadarıyla istisnasız herkes şaşırtıcı bir şekilde mutlu ve şehrin çarpıklığına karşın oldukça düzenliler. Bu düzen ve mutluluğun arkasından neler çıkacak çok merak ediyorum. Gözetleme kulelerini de hesaba katarsak ilk ortaya attığım teori giderek güçleniyor veya belki de şehir sularına bir şeyler katıyor olabilirler. Tek emin olduğum şey bu mutluluk pozlarının gerçek olmadığı.

Mutlu insanların arasından sakin bir şekilde ilerleyerek hanın önüne geldim. Dışarıdan baktığım zaman Gyugnal'ın dediği gibi sadece basit bir han gibi görünüyor. Hatta kamufle olayını o kadar ileri götürmüşler ki hana gelen kişilerin atlarını bağlamaları için tahta bir düzenekleri bile var. Gerçi dikkatli baktığım zaman bu düzeneğin aktif olarak kullanıldığını fark ettim. Demek ki buraya atıyla gelen giden yüksek tabaka insanlar var. Anladığım kadarıyla kasabanın kalbi burada atıyor. Binaya o kadar önem veriyorlar ki etrafındaki diğer yapılara kıyasla çok daha bakımlı ve sağlam duruyor. Ses yalıtımını da çok iyi yapmışlar. Dışarıya tek bir ses bile gelmiyor. Gerçi bu beni biraz tedirgin etti. Ayrıca içeriye girip çıkan çok fazla sayıda kadın olması da kafamı kurcalıyor. İlk başta hepsini hayat kadını olduğu düşünmüştüm ama kısa sürede öyle olmadıklarını anladım. İçeride tahmin ettiğimden çok daha farklı şeyler dönüyor olabilir.

Orta yaşlı hanımefendilerin güzel parfüm kokuları arasında hana giriş yaptım. İçeride beni hol ve belli bir düzenle dizilmiş masalar karşıladı. Yemekten ziyade mezeler ve içecekler ile donatılmış masalara bakarken yanımdan biri geçerek direkt masaya oturdu. Masaya oturan kadının yanına görevli olduğunu düşündüğüm başka bir arkadaş gelerek hemen aralarında bir şeyler konuşmaya başladılar. Hemen yeni öğrendiğim şeyi deneyerek bende boş masalardan birine oturarak beklemeye başladım.

Oturduktan birkaç saniye sonra hemen yanıma güler yüzlü sarışın bir arkadaş geldi. Bir umut belki Gyugnal'ın dediğin aksine derdimi anlayacak biridir diye düşünsem de konuşmaya başladığı zaman hiçbir şey anlamadım. Ancak bozuntuya vermeden masadaki içkiden bir yudum aldıktan sonra gelen arkadaşın kulağına eğilerek "Janine" diyeceğim. İsmi söyledikten sonra geri çekilerek gülümsemeyi ihmal etmeden bana başka bir soru sormamasını umarak masadaki çerez tabaklarına dadanmaya başlayacağım.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

24 Sep 2024, 14:08

Yanına gelen kadın senden daha önce duyduğu onlarca kelimeden veya cümleden birini bekler gibi, alışmış bir gülümsemeyle yanaşırken, ağzından Janine ismi çıkmasıyla kadın bir anda irkilerek geriye çekiliyor. Bakışlarına çöken ağırlıktan dolayı bahsettiğin ismin gücüne dair az çok bir fikir sahibi olsan bile, kadının birkaç saniye boyunca bomboş gözlerle sana bakıp sessiz kalması, durumun tahminlerinden öte olabileceğini düşünmene neden oluyor. Nitekim, kadın birkaç saniye sonunda kendine gelmişçesine gözlerine can gelirken, eliyle beklemen için sana belli belirsiz bir işaret yapıp yanından ayrılıyor. Gözlerinle kadını takip etmeye başladığında, kadının hızlı adımlarla içerideki kalabalığın arasına doğru yöneldiğini, kendisini durdurmaya çalışan birkaç kişiye aldırış etmeden ilerlemeyi sürdürdüğünü ve bir kapıdan girdiğini görüyorsun. Kadının hareketleri, en azından mesajın doğru yere gideceği yönünde bir izlenim edinmeni sağlarken, bu esnada masadaki yiyecek ve içeceklerle zaman geçirmeye başlıyorsun. Yaklaşık beş dakika sonunda ise, kadının girdiği kapıdan çıktığını ve hızla yanına geldiğini görüyorsun. Kadın yanına geldiği esnada, başıyla hafifçe ve belli belirsiz bir selam vermesinin ardından, eliyle seni davet eden bir işaret yaparak kendisini takip etmeni belli ediyor. Masadaki içkinden sonra bir yudum aldıktan sonra, kadının adımlarını takip etmeye başlıyorsun.

Kadının ardında ilerlerken, onun ilk güzergahına uygun bir şekilde yürüdüğünü ve kapıya yöneldiğini görüyorsun. Kadının ardından kapıdan geçtiğinde ise, dar bir koridor seni karşılıyor. Pek de uzun sayılmayacak bu koridorun sonunda beliren merdivenle yukarıya çıkacağını anlasan bile, kadının yine de sana öncülük etmesine olanak sağlıyorsun. Nitekim, kadınla birlikte üçüncü kata çıktığınızda, bu katta diğerlerinden farklı olarak daha az oda kapısı olduğunu ve diğer odadan gelen ufak tefek seslerin burada olmadığını anlayabiliyorsun. Bu haliyle, kapıdan geçtikten sonra bir genelev havasına bürünen ve özel görüşmelere ayrılan odaların, bu kat için ya geçerli olmadığını ya da özel müşterilere ayrıldığını anlayabiliyorsun. Kadın, birkaç odayı geride bıraktıktan sonra seni bir odanın önüne alırken, kapıyı tıklatıyor ve ardından da kapıdan geçmen için kapıyı açıyor.

Kadının açtığı kapıdan içeriye girdiğinde, beklediğinin aksine bir çalışma masası, arkasında neredeyse bir tahtı andıran büyük bir koltuk seni karşılıyor. Koltukta oturan kadını tam anlamıyla süzmeden önce etrafına bakındığında, odanın üç duvarı da büyük raflar ve kitaplarla çevrili duruyor. Odağını bu kez tekrar koltukta oturan kadına çevirdiğinde, geniş bir şapka giyen pembe saçlı kadını görüyorsun. Masada açık bir şekilde duran yedi kitabın her birine sürekli göz atan yirmili yaşlarının ortasındaki kadın, birkaç saniye daha buna devam ettikten sonra başını yavaşça kaldırıp sana bakıyor. Suratını herhangi bir yaşam ibaresi olmaksızın donuk bir şekilde bulduğun kadın, bakışlarına da yansıttığı donuklukla sana bakarken, arkandaki kapı kapanıyor. Kadın bir süre seni tepeden tırnağa ve biraz da iğrenircesine süzmesinin ardından, ifadesine uyan katılıktaki bir ses tonuyla “Kimsin? İsmimi nereden biliyorsun?” diye soruyor. Kadının bu sorusuyla, onun aradığın kişi olduğu da kafanda tam anlamıyla netleşmiş oluyor.


Janine
Image
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

30 Sep 2024, 21:43

Tek bir kelime ile kadını adete darmaduman ettim. Gyugnal'dan aldığım bilgi doğrultusunda tanışacağım arkadaşın önemli birisi olduğunu biliyordum ama sadece isminin bile bu derece bir ağırlığa sahip olacağını hiç tahmin etmemiştim. Karşımdaki güler yüzlü arkadaş adete bir anda 10 yıl yaşlandı. Ancak yine de kısa bir şokun ardından profesyonel bir şekilde hızlıca kendine gelerek bana beklememi işaret ederek hemen harekete geçti. Hızlı adımlar ile kabalığın arasından diğerlerini önemsemeden ilerlemeye başladı. Oturduğum yerden görebildiğim kadarıyla onu takip ettim. Gözden kaybolduktan sonra ise masadaki yiyecekler ile vakit geçirmeye başladım.

Dilediğimce masadaki yemeklerin tadını çıkardığım sırada güler yüzlü arkadaş geri geldi. Başıyla bana belli belirsiz bir selam verdikten sonra onu takip etmemi işaret etti. Az önceki gibi konuşmayı denemeden sadece el kol hareketleri yapması dikkatimi çekti. Bu ismi söyleyen kişilerin onları anlamadıklarını biliyor olabilir veya isimden o kadar korkuyor ki benimle konuşmaya bile cesaret edemiyor. İki durumda da işler ilginçleşmeye başlıyor.

Kadını takip ettikten sonra daha tenha bir yere geldim. Burası hala bina içerisinde olmasına rağmen daha üst katlarda olduğumuz için buraya çok fazla kişinin gelmediğini düşünüyorum. Etrafın sessiz olmasını da bu teorime bağlıyorum. Refakatçim ile sessiz bir şekilde bir odanın önüne geldikten sonra kadın kapıyı çalıp içeriye girmem için kapıyı açtı. Başka bir şansım olmadığı ve bu gizemli arkadaşın kim olduğunu giderek merak ettiğim için açılan kapıdan içeriye girdim. Odanın içerisinde çalışma masası ve büyük bir taht gibi bir koltuk vardı. Etraf kitaplar ve raflar ile doluydu. Nereden bakarsam bakıyım burasının Gyugnal'ın söylediği gibi bir yer olduğunu düşünmemeye başladım.

Odayı dikizledikten sonra koltukta oturan önünde 7 tane birden kitabı aynı anda inceleyen pembe saçlı büyük bir şapka takan kadını gördüm. Kadın benim varlığımı çok fazla umursamadan birkaç saniye daha işine devam ettikten sonra bana bakmaya başladı. Belli bir süre beni süzdükten sonra ifadesiz bir şekilde bana sorular sormaya başladı. Ortam beklediğimden daha kasvetli olduğu için "Seni buralarda tanımayan kimse var mı ki?" diye soracağım. Soruma cevap vermesini beklemeden "Bazı arkadaşlarım ile irtibatımı kaybettim. Duyduğum kadarıyla sen onlarla yeniden buluşmamı sağlayabilirmişsin. Bana yardımcı olabilir misin?" diye soracağım. Konuşmamın sonunda gülümseyerek nasıl tepki vereceğini gözlemleyeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Oct 2024, 15:02

Janine’in sorusu üzerine konuşmaya başladığında, kadın seni ifadesiz yüzünü koruyarak dinlemeyi sürdürüyor. Sorularını sormanla birlikte yüzüne bir gülümseme eklediğinde, kadın aynı ifadesizlikle sana bakmayı sürdürüyor. Söyleyeceklerinin bu kadar olup olmadığını bakışlarıyla teyit eden kadın, hafif bir nefesle ciğerlerini doldurup bunu biraz sesli bir şekilde verdiği esnada “Beni Janine ismiyle tanıdığına göre, sanırım sana yardımcı olmak dışında bir seçeneğim yok.” diyor. Bu sözlerinin ardından masada duran kitaplara kafasını çeviren kadın, her bir kitaba tek tek bakmasının ardından kitapları tek tek kapatıyor. Bakışların istemsizce her bir kapanan kitabın kapağına gittiğinde sırasıyla kapanan kitapların isimlerinin “Limansız Kara”, “Arzuların Muradı”, “Deşilen İfrit”, “Sonsuzluğu İradesi”, “Dehlizlerdeki İnci”, “Ezilen Laleler” ve “Ebedi Küslük” olduklarını görüyorsun. Janine tüm bu kitapları kapatmasının ardından donuk bakışlarını üzerine çevirirken “Evet… Kimsin ve kimi arıyorsun?” diyor doğrudan konuya girmek istediği belli ederek.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

07 Oct 2024, 20:46

Yeni arkadaşım dediklerimden sonra ifadesiz bir şekilde bana karşılık verdi. Karşımdaki donuk suratına bakınca bana buraya kadar eşlik eden güler yüzlü kızı özlemeye başladım. Kullandığım isim yüzünden bana yardım etmek zorunda olduğunu söylemesi dikkatimi çekti. Neden başka seçeneği olmadığını anlamadım. Bu isim giderek gözümde büyümeye başladı. Tek bir kelime ile hem insanlara korku aşılayıp hem de istediğimi yapmalarını sağlayabiliyorum. Umarım bu güç beni kör etmez. Janine benimle konuşması esnasında kitaplarını tek tek kapattı bu sayede okuduğu kitapların neler olduğunu öğrendim. İçeriklerini bilmesem bile isimlerinden karşımdaki arkadaşın nasıl bir derdi olduğunu anlamaya başladım. Sadece görev için bir araya gelmiş olsak da merak etme yeni arkadaşım amansız hastalığını tedavi edeceğim.

Güler yüzümü bozmadan elimi uzatarak "Theo" diyeceğim. Eğer elimi sıkmazsa 4-5 saniye bekledikten sonra konuşmaya başlayacağım. Yok elimi sıkarsa tokalaştıktan sonra direkt konuşmaya başlayarak "İblisler ile uğraşan kişileri arıyorum. Birbirimizden ayrı düştük ve onlara ulaşmamın tek yolu sensin diye duydum." diyeceğim. Vereceği tepkiyi görmek için birkaç saniye bekledikten sonra "Ama bu isteğim biraz bekleyebilir. İstersen ilk önce senin sorununu çözebiliriz. Bu işler benim uzmanlık alanımdır." diyerek kitapları işaret edeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

08 Oct 2024, 16:33

İsmini zikrederek uzattığın eline Janine sadece küçümseyici bir bakış atmakla yetiniyor. Bu nedenle havada kalan elinle havayla tokalaşmanın ardından konuşmanı sürdürüyorsun. Neden burada olduğuna dair söylediğin sözlerin ardından Janine’in tepkisini ölçmek için bir süre beklesen bile, onun yüzünde yeterli bir ifade göremiyorsun çıkarım yapacak. Ancak bu durum sana bir başka doneyi de altın tepsiyle sunuyor. Janine her kimse, duygularını ve düşüncelerini olabildiğince gizleyebilen biri… Onun ismini duyuşundan ona ulaşana kadar geçen süreçte yaşadıkların ise, onun sıradan biri olmadığının en büyük göstergesi… Bu iki husus birleştiğinde ise, Janine’nin sanılandan daha fazlası olduğunu rahatlıkla anlaman mümkün oluyor. Bu durum da, ona karşı ufak da olsa tedbirli davranman gerektiğini sana fısıldıyor.

Kitapları işaret eden sözlerinle birlikte, Janine bakışlarını kitapların kapağında gezdirmeye başlarken, halen daha seni küçümsediğini belli etmekten geri durmuyor. Adeta kendisinin yapamadığı bir şeyi senin yapabileceğine hiç de hiç inanmayan bu bakışlarla birlikte, Janine hafifçe bir nefes alıp bakışlarını sana çevirdiğinde “Tamam. İsteğini biraz bekletelim.” diyor. Bunun ardından kitapların her birinin kapağını parmak uçlarıyla okşayan ve adeta onların her birinin ayrı bir değeri olduğunu gösteren Janine bakışlarını bir kez daha sana doğrulttuğunda “Bu kitapların içinde gizli bir mesaj var. Ama sıkıntı şu ki, mesajın ne olabileceğine dair en ufak bir fikrim yok.” diyor. Ancak tam bu anda bir anda duraksayan Janine sanki ağzından çıkanlara kendi de inanmaz gibi bakışlarını anlık olarak büyütürken “Yani elbette bir fikrim var… Ancak sonuca ulaşmıyorlar. Bu da fikirsizlik gibi değil mi?” diyor. Janine’nin bu sözleri, onun hakkındaki bir gerçeği daha ele veriyor senin açından. Janine, bir şeyi yapamadığını kabullenmeyen ve kendisini üstün gören biri…

Sözlerinin ardından Janine kitapları yavaşça sana doğru çevirdiğinde, her bir kitaba şöyle bir göz attığında, kitapların en kısasının 200 sayfa ve en uzunun da 400 sayfayı bulabildiğini, geriye kalanların ise ortalama 250 sayfa civarında olduğunu kestirebiliyorsun. Janine ise bu aşamada arkasına biraz yaslanırken “İsteğini ne kadar ertelemek istersen beklerim. Ancak bu kitapları buradan çıkaramayacağını da unutma.” diyerek olaydan kendini geri çektiğini belli ediyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

14 Oct 2024, 20:48

Elim havada kaldıktan sonra bazı şeyleri daha net görmeye başladım. Karşımdaki kişi beni alenen hor görüyor. Ayrıca sanki bu odada olmam bile onu rahatsız ediyor. Beni buraya getiren kızın da Janine ismini duyduktan sonra hareketlerinin değişip tedirgin olduğunu görmüştüm. Demek ki bu hor görme sadece bana karşı değil. İnsanlara tüm bu yaptıklarına rağmen hala daha böyle bir odaya sahip olduğuna göre yeni arkadaşım hiçte basit biri değil. Onunla konuşurken biraz daha dikkatli olmam lazım. Hoşuna gitmeyen bir şeyler dersem nasıl tepki verir kestiremiyorum. Ancak onu kızdırırsam veya şaşırtırsam nasıl bir tepki vereceğini de içten içe merak ediyorum.

Kitaplardan bahsettiğim zaman ilk kez net bir şekilde dikkatini çektiğimi fark ettim. Beni küçümsemeye devam ederek kitapların içinde bir mesaj olduğunu söyledi. Bu mesajın ne olduğunu bulamadığı için belli kurallara uyduğum takdirde benimde olaya dahil olmama izin verdi. Hala beni küçümsemesine rağmen sonunda dikkatini çekebildiğim için sevindim ama ben olayın gizli mesajlar hakkında olduğunu düşünmemiştim. Kitaplardan kabaca bir gönül meselesi olduğunu düşünmüştüm. Birazcık onu dinleyip rahatlattıktan sonra birkaç tavsiye verip güvenini kazanarak yoluma devam edecektim. Şimdi işler beklemediğim bir yolda ilerlemeye başladı.

İzin aldıktan sonra öncelikle kitapların arka kapağına ve ilk sayfalarına bakacağım. Belki bir şekilde kitabın içinde neler olduğunu kabaca anlatan bir özet bulabilirim. Ayrıca Ezilen Laleler kitabını alarak hızlıca bir göz gezdirmeye çalışacağım. Kim bilir belki de hafızamı kaybetmeden önce bir kütüphaneciydim. Hızlı okuma teknikleri ile bir şeyler yapabilirim. Hızlı okuma da işe yaramazsa mecbur inisiyatif almam gerekecek. Üstün insan Janine'nin bile bulamadığı şeyi ne kadar uğraşırsam uğraşıyım bu kısıtlı zamanımla bulamam. Bu yüzden onun araştırmalarına güvenerek radikal çözümler ileri atacağım. Derin bir nefes aldıktan sonra ciddi bir şekilde gözlerinin içine bakarak "Aklıma iki şey geliyor. İlki kitapları yakmak. İçerilerinde gizli ne varsa anında ortaya çıkarırız. İkinci şey ise bence birileri seni belli bir yere çekmek istiyor. Bir hazine veya kaybettiğin bir şeyi vermek için olabilir bilmiyorum ama aklıma gelen ilk yer şelale." dedikten sonra dediklerimi sindirmesi için ona biraz zaman verdikten sonra "Aslında seçim yapmamıza gerek yok ikisini de yapabiliriz." diyeceğim. Şelaleyi yakından görmek için bu fırsatı kullanmak istiyorum. Ayrıca eğer gerçekten ortada bir hazine varsa hem herkesin gözü önünde hem de kimsenin aklına gelmeyecek bir yere sakladıklarını düşünüyorum. Şelale adeta bunun için biçilmiş bir kaftan.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
Post Reply

Return to “Diğer Bölgeler”