Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

02 Sep 2024, 17:07

Sözlerine karşı yüzündeki vahşi ve alaycı gülümsemeyi koruyan Alvoid, Raldrin’in dünyaya teşrifini sağlayacak cümleleri dinlerken bu gülümsemesini bir nebze azaltıyor. Raldrin, kendine has parıldamalarıyla hemen önünde fiziksel olarak var olurken, bu kez ne bir umursamama ne de önemsememe durumunu taşıyor. Bakışlarını hafifçe sana çevirip varlığının burada olduğunu göstermesinin ardından, odağını Alvoid üzerinde tutmayı sürdürüyor. Alvoid, Raldrin’in gelişinin ardından birkaç saniye sessiz kalmış olsa bile, sonunda giderek sinir bozucu olmaya başlayan gülümsemesi ile sessizliğini bozuyor. Alvoid “Ne!? BU GERÇEK Mİ!?” diyerek kendine has ikilemli ses tonuyla ilk tepkisini ortaya koyduktan sonra “Sahip olduğun gerçekten bu sümsük iblisten mi ibaret!?” diyor. Alvoid’in bu sözleri üzerine Raldrin buz kesmiş nefesini sertçe dışarıya verirken “Beni hakaret duymak için çağırmadın, değil mi Diniel?” diyor. Raldrin’in bu sözlerinin sana karşı bir sitem olmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsun. Bununla beraber Raldrin’e cevap vermek istediğin esnada Alvoid bir anda araya girerek “Aaaa! Dişlerini gösteriyor ve konuşuyor! Xurax da ne zamandır böylesine bir oyuncak arıyordu!” diyor. İsminin geçmesiyle birlikte tehdit dolu bakışları dışında bu ana kadar sessizliğe gömülmüş Xurax’ın hırıltıları kulağına ilişirken Alvoid “Xurax’ı geçebilirsen, sana bir şans vereceğim insan!” diyor. Bu sözlerinin ardından Xurax yerinden hareketlenip Raldrin’e doğru ilerlemeye başlarken, Alvoid de gözlerini senden ve Raldrin’den ayırmadan geriye doğru adımlamaya başlıyor.

Xurax size doğru adımlamaya başladıkça, yaydığı auranın da dalgalanmaya başladığını hissedebiliyorsun. Bu, bir iblisin aurasındaki değişkenlikten ziyade birkaç iblisin aurasının birbirleriyle çarpışması şeklinde bir tat bırakıyor. Tam bu esnada ise, sanki ruhun içinden çekiliyor ve kulaklarına onlarca iblisin sesi ilişmeye başlıyor.


“Adı Diniel’miş…”

“İblis Raldrin’miş…”

“Onları yok etmeliyiz…”

“Varlığını rahatlıkla seziyorum…”

“Alvoid’i bırak, Xurax’a bile denk değil gibi…”

“Yanılıyorsun… Varlığı bizi bile etkiliyorsa, o kadar emin olmamak lazım…”

“Bizi ilk anda fark edemedi bile…”

“Bu onun zayıf olduğu anlamına gelmiyor…”

“Bana kalırsa yeni bir dostumuz olacak…”

“Xurax bize ihtiyaç duyabilir, dikkatli olun!”

“Diniel demek… Bu ismi kolay kolay unutmayacağız gibi geliyor!”

Kulaklarına dolan varlıklarını bile hissetmekte güçlük çektiğin iblislerin sesleri, bir anlığına seni şaşkınlığa uğratıyor. Bu zamana kadar pek tecrübe etmediğin bu husus karşısında algılarını sonuna kadar açtığında, bir anda zihninin karanlığında yankılanan Raldrin’in sesini duyuyorsun. Raldrin “Bunlar Xurax’ın bünyesinde barındırdığı iblisler olmalı Diniel… Mevcudiyetin karşısında varlığını inkar edemiyorlar… Xurax’ın iblisleri sömüren bir gücü var gibi duruyor! Eğer bunu yapabiliyorsa, sömürdüğü onca iblisi, onların enerjisini veya kudretini bir şekilde kullanabilir olmalı… Ve tabi, bu sömürme olayının başımıza gelmemesi için dikkatli olmalıyız.” diyor. Bu cümlelerinden sonra derin bir iç çeken Raldrin “Alvoid’e ulaşmak sanırım kolay olmayacak… Ne zaman kolay oldu ki? Oysa biraz daha kestirmek isterdim sadece!” diyerek cümlelerini sonlandırıyor ve bundan sonraki aşamaları tamamen sana bırakmış gibi görünüyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

13 Sep 2024, 00:54

Raldrin'in teşrif edecek olması Alvoid'in yüzündeki gülümsemeyi bir nebze azaltıyordu nedense. Rakip, düşman büyük bir zevkle bekleyenin kendisi olmasına karşı sanki bir anda dikkatli olmaya geçmiş gibiydi. Raldrin'in saçtığım mor ışıltılarla beraber yeryüzünde vücut bulmasıyla birlikte o her zamanki bayık duruşundan ziyade varlığını gelir gelmez ortaya koymuştu. Bakışlarını hafifçe bana çevirdiğinde ruhumda bir yerlerde defalarca ona vuruluyor olsam da ciddiyetimden ortam nedeniyle biraz bile taviz vermiyordum. Onun odağı da burada var olduğundan beri Alvoid'deydi. Alvoid'in sinir bozucu gülümsemesi varlığını yeniden gösterirken ikilemsi ses tonlarıyla beklentilerinin çok altında belli olduğunu belli eden hakaretler etme cüreti gösteriyordu. Sözlerine karşı sözlerinin etkileyici olmadığını belli etmek için mizacımda bir oynama gerçekleşmeden Alvoid'e bakıyorken Raldrin buz kesen nefesini sertçe dışarıya verirken onu çağırma sebebimin hakaret duymak için olup olmadığını soruyordu. Sözlerinde bana karşı bir sitem olmadığını anlayabiliyordum. Alvoid ise belli ki gevezeliği yok olana dek bırakmayacaktı. Gevezeliğinden öncesinde faydalanabilirdim belki bu kadar öfkemi toplamamış olsaydı. Raldrin ile arama girip Xurax'ın vakit geçireceği bir varlık olarak nitelendirdi Raldrin'i. Xurax'ı geçerse bana bir şans verecekmiş. O bunları dile getirirken Xurax çoktan hırıltılarını ortalığa yaymış ve hareket komutunu almıştı. Bize doğru adımlamaya başladığında aurasının giderek dalgalanmaya başladığını hissedebiliyordum. Lenith'n söylediği birden fazla iblis olabilir dediği ve bu dalgalanmayı yaşatan şeyin Xurax olduğunu ilerlerken ruhumun bir anda içimden çekilir gibi hissedip kulaklarıma birden fazla iblis sesinin dolmasıyla öğrenmiş oluyordum.

Birbirinden farklı duygu ve düşüncelere sahip sesler neyin nesiydi anlayabilmiş değildim başta. Nasıl bir yaratık ile karşı karşıyaydım bilemiyor olsam da varlığımı fark ettiğini, düşman olarak gördüğünü, Xurax'ın onlara ihtiyacı olabileceğini, gücümüzü hem küçümseyip hem de dikkatli olduğunu öğrenebilmiştim. Bir anda zihnimin karanlıklarında Raldrin'in yankılanan sesini duyduğumda şaşırmıştım. Böyle bir şeyi yapabiliyor muydu başından beri? Böylece karşıdakine belli etmeden plan yapabilirdik! Raldrin ile plan ha? İlginç...

Raldrin bunların Xurax'ın bünyesinde barındırdığı iblisler olabileceğini söylemişti. İblisleri sömüren gücü var gibi görünüyormuş. O halde sömürdükleri kendisine tam olarak entegre olmasa da destek amaçlı kullanılabilir olduğunu seslerin biri de dile getirmişti. Alvoid'e ulaşmanın kolay olmayacağını söylemiş ve biraz daha kestirmek istediğini söylediğinde yüzümde bir anda ciddiyetin altında hafif bir tebessüm belirmişti. Bunca zamandır gerçekten uyuyor muydu? Onu ne kadar özlediğimi o an hissetmiş olsam da, ne yapacağımız konusunda düşünmek en gerekli adımdı. Raldrin'in hızına ve dayanıklılığına karşı güvenip olsa da ilk adımda ona yakın temasta bulunmak gerçekten güvenli miydi? Elemental olarak nasıl bir etki altında kaldığını görmek gerekiyor olsa da tüm yetenekleri hızlıca gösterip zaten az olan kozumu bir anda açığa çıkarmak da mantıklı gelmiyordu. Ancak en başta en güçlü yeteneği kullanmak, ondan sonra da daha güçlüleri geleceği konusunda algı yaratabilirdi. Raldrin'e odaklanıp içimden seslenmeyi deniyordum ben de. "Fiziksel avantajının farkındayım ancak fazla yakınlaşmak enerjini sömürebilir mi emin değilim. Önce elemente karşı nasıl bir tepki verdiğini görmeliyim. Mesafeni başta korumanı istiyorum, Buzul Fırtına..."

Ardından denemem gereken şey bu iblis seslerinin öylesine olup olmadığıydı. Dediğimin gerçek olup olamayacağı konunda fikir bile yürütmeden son derece emin bir ciddiyetle "Xurax tarafından tüketilmiş iblisler! Xurax'ın zincirlerinden koparılıp ayrıştırılacaksınız!" diyerek rastgele bir tepki oluşturmaya çalışıyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

13 Sep 2024, 16:50

Zihninde Raldrin’e verdiğin komutlar, zincirlerini kırmak isteyen bir ejderhanın öfkesiyle harmanlanırken, Alvoid’in sözlerinin Raldrin’in gururunda ne denli bir etki bıraktığını hissedebiliyorsun. Raldrin’in doğasına aykırı da olsa alevlenen aurası ve aldığı derin nefes, yapacağı saldırının ilk adımlarını oluşturuyor. Bakışların ise halen daha size doğru adımlamakta olan Xurax’ta kilitlenmiş bir şekildeyken, Raldrin’in yaydığı bu kez gerçek soğuk havayı hissetmeye başlıyorsun. Daha önce aranızda nice buzlanma yaşanmışsa bile, bu kez fiziken bunu görmek ve en önemlisi de bu soğukluğun muhatabı olmayacak olmak seni bir nebze rahatlatıyor. Xurax’tan yayılan onlarca farklı auraya karşın Raldrin nefesini sertçe bırakmaya başlamasıyla birlikte, bir kar fırtınası varlık buluyor. Tıpkı Raldrin’in bu dünyaya karşı yaşadığı tezatlık gibi, tekniği de bu savaş ortamına bir o kadar tezat bir durum oluşturmasına rağmen, kar fırtınasının beyazlığı gözlerini kamaştırmaya başlıyor. Xurax’ın bu kar fırtınasından pek etkilenmemişçesine attığı birkaç adımından sonra, adımlarını bir anda kesmesiyle Raldrin’in tekniğinin etkilerini görmek için bakışlarını biraz kısıyorsun. Xurax, vahşi bir nidayla böğürmeye başlarken, siyah bedeninde beliren koyu kızıllıklar dikkatini çekiyor. Xurax’ın vücudunun çeşitli yerlerinde açılmaya başlayan yaralarla birlikte, Xurax’ın sanki hayali bir düşmanla savaşır gibi kollarını ve başını sallamaya başlaması, çıkardığı böğürtülerin acıdan mı yoksa savaşın verdiği zevkten mi olduğu sorusunu sormana neden oluyor. Raldrin yaklaşık 10 saniye boyunca nefesini aralıksız bir şekilde üfleyip kar fırtınasının hem yaratıcısı hem de hükmedeni oluyor. Bu süre sonunda ise Raldrin hızlıca aldığı birkaç nefesle, değişen nefes düzenini yerine oturtmaya çalışıyor. Kar fırtınasının gözden tamamen yitmesiyle birlikte ise, Xurax’ın aldığı hasarın boyutunu daha rahat bir şekilde görmeye başlıyorsun.

Kar fırtınasının kesilmesiyle birlikte, Xurax da kollarını savurmayı bırakıyor ve doğrudan bakışlarını Raldrin’e doğru kilitliyor. Bu bakışların oldukça vahşi ve öldürücü bir aura yaydığını rahatlıkla hissedebilmene rağmen, Xurax’ın bedeninin çeşitli yerlerinden akan kanlar dikkatini çekiyor. Xurax’ın suratında, göğsünde, kollarında ve bacaklarında açılan yaraların açıldığını görsen bile, derisinin rengi nedeniyle bu yaraların derinlikleri konusunda bir fikir yürütmen mümkün olmuyor. Yine de, bu belli belirsiz görünen her bir yaradan akan sıvının yarattığı yansımayla, her bir yaranın kanadığını fark edebiliyorsun. Bu haliyle hızlı bir değerlendirme yaptığında, karşındakinin sıradan bir iblis olması halinde bu yaralardan sonra en iyi ihtimalle kan kaybından bayılmasının muhtemel olduğunu düşünmeye başlıyorsun. Ancak Xurax’ın halen ayakta durması ve bakışlarındaki canlılık, karşındaki iblisin sıradan olmadığının en açık göstergesi oluyor. Tam bu esnada, Xurax’tan hissettiği auralardaki dalgalanmaların artmasıyla birlikte, Xurax’ın bir şeylerin peşinde olduğunu anlayabiliyorsun. Aynı anda kenara çekilmiş ve zevkle sizi izlemekte olan Alvoid’in keskin ve kesik bir kahkaha ile gülmesinin ardından kendine özgü ses tonuyla “İşte en sevdiğim ikinci kısım geliyor!” sözlerini duymanla, artık bu düşüncenden herhangi bir şüphe duymuyorsun. Xurax’ın göğsünün ortasında yer alan surattaki gözlerin bir anda parlamasıyla ve ağzının kocaman açılmasıyla birlikte, bir nevi Raldrin’in var olurken yarattığı parıldamaların benzerini görüyorsun. Ancak bu parıldamalar, hiçbir şekilde huzur ve sıcaklık yaymıyor. Bununla birlikte tamamen siyah olan bu parıldamalar, sanki doğallıktan da bir hayli uzak duruyor.

Her ihtimale karşı temkinli bir şekilde Xurax’ın yapacaklarını izlerken, saniyeler içinde siyah parıldama birkaç parçaya bölünüyor ve hızla vücut bulmaya başlıyor. Karşında 5 tane iblis olduğunu tahmin ettiğin, birbirlerine neredeyse tamamen benzeyen simsiyah iblisin belirmesiyle, Xurax’ın ilk fazı tamamladığını anlıyorsun. Ne var ki seni asıl meraka sürükleyen, karşına gelen 150 santim boylarındaki iblislerin kemikleri çıkmış ve etleri çürümüş gibi bir görüntüye sahip olmaları oluyor. Yaydıkları auralardan dolayı her birinin yaşayan bir iblis olduğu konusunda herhangi bir tereddüdün olmasa bile, beliren beş iblisin mevcut fiziki durumlarının çoktan çürümüş iblis cesetlerinden farkı olmadığını görebiliyorsun. Aranızda sadece birkaç metrelik mesafe olması karşında, Raldrin bir anda inisiyatif kullanarak geriye doğru adımlamaya başlıyor. Raldrin’in bakışları da iblislerin üzerinde gezinirken “Sence ölüp de sömürülmüşler yoksa sömürülüp bu hale mi gelmişler? Her iki ihtimalde midemi bulandırıyor!” diyor. Raldrin dişlerini sıkmış bir şekilde gelecek bir saldırıya veya senden gelecek bir komuta karşı kendini hazırlamış gibi görünürken, Xurax’ın göğsünün ortasında yer alan suratın gözlerindeki parlaklığın hala daha kendini koruduğunu görebiliyorsun. Kulaklarına dolan Alvoid’in alkış sesleri ise, tüm bu manzara içerisinde sinirlerine en çok dokunan noktalardan biri oluyor.

Beliren İblislerin Görünümü
Image
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

16 Sep 2024, 22:10

Alvoid'in Raldrin'i ne kadar öfkelendirdiğini saldırıya hazırlanırken yaydığı ve giderek de alevlenen aurasından anlayabiliyordum. Aldığı derin nefes, yapacağı ilk saldırıya hazırlık oluyordu. Bakışlarım Xurax'ta, biraz sonra olacaklara karşı senaryolar gözümün önünden geçerken, giderek soğuyan hava biraz sonra olacakların da habercisi oluyordu. Raldrin nefesini bırakırken oluşan kar fırtınası alanın ortasındaki Xurax'ı içerisinde alıyorken benim de fırtınanın beyazlığından gözlerim kamaşıyordu. Neler olduğuna bakmayı sürdürüyorken Xurax'ın bu fırtınadan pek etkilenmemişçesine attığı birkaç adımın ardından bir anda durmasıyla Raldrin'in onun üzerinde ne tür etki yarattığını görebilmek için bakışlarımı biraz kısıyordum. Bu sırada bir anda vahşi bir nida ile böğürmeye başladığı vakit bedenindeki kızıllıkları fark edebilmiştim. Raldrin'in yeteneği ona zarar vermeye başlamış gibi görünüyordu ve beyinsiz yaratık ise sağa sola kollarını savurup fırtına içinde bir şeylere karşı mücadele veriyordu sanki. Yaratığın beyinsiz olduğu bu şekilde belli oluyor, bunu değerlendirebilme umuduyla cebe atıyordum.

Raldrin'in fırtına etkisi on saniye kadar sürmüştü. Yeteneği sonlandırırken de hızlıca aldığı nefesler, bu yeteneğin onu etkilediğini anlamamı sağlamıştı. Yani sürekli kullanabileceğim bir yetenek değildi belli ki. Fırtınanın kesilmesiyle birlikte yaratık doğrudan Raldrin'e kilitleniyordu. Saldırı etkili olmuştu ve sanırım normal bir iblisi bu şekilde öldürebilirdi. Ancak bu yaratığın hiç de normal olmadığını hala ayakta durup canlı bakışlara sahip olmadığından anlayabiliyordum.

Yeni bir hamleye geçilmesi gerekiyordu ancak Xurax önce davranıp aurasında dalgalanmaya sebep oluyordu. Bir şeylerin peşindeydi ve neyin peşinde olduğunu henüz anlayamadan Alvoid'in attığı kahkahaya karşı gözlerimi hedefimden ayıramadan en sevdiği kısma gelindiğini söylemesiyle iyice bilinmeze düşmeme sebep oluyordu.

Xurax'ın göğsünün ortasında yer alan surattaki gözlerin bir anda parlaması ve ağzının kocaman açılmasıyla birlikte Raldrin'in var olurken yarattığı parıldamaların benzerini görüyordum. Kendimi olacaklara hazırlayıp temkinle izliyorken saniyeler içerisinde siyah parıldama birkaç parçaya bölünmüş ve vücut bulmaya başlamıştı. Ne yani gerçekten... gerçekten de bu yaratık başka iblisler çağırabiliyor muydu? İblisler tamamen var olduklarında gördüğüm manzara ise daha kötüydü. İblislerin çoktan kemikleriçıkmış ve çürümüş gibi görünüyorlardı. Yaydıkları aura bu çürümüş varlıkların hala yaşadığını belli ediyordu. Aradaki mesafe birkaç metreydi ve Raldrin kendi isteğiyle geriye doğru adımlamaya başlamıştı. Bakışları iblislerin üzerinde gezinirken ölüp de mi sömürüldüklerini yoksa sömürülüp mü bu hale geldiklerini sorguluyordu. Ne yapmam gerektiğine derhal karar vermem gerekirken kulaklarıma dolan Alvoid'in alkış sesi iyice sinirimi zıplatıyordu.

Kalabalık iblis sesleri arasında beşten fazla ses duymuştum. Yani Xurax bu iblislerden daha fazlasına sahipti. Acaba Xurax gücünü bu iblislerden alan bir kabuktan mı ibaretti yoksa her bir iblisi ölmeden önce bünyesine mi katmıştı bilemiyordum. Bir diğer soru ise bu çürük yaratıkları yok edebilirsek Xurax'ın güç kaybedeceğine emindim ancak yok edilebilir varlıklar mıydı bunlar? Aura yaydıklarına göre varlıkları kendilerinden geliyor olmalıydı aslında ancak sayıları beş taneydi ve fiziksel güçlerini kestiremiyordum. Xurax'ın göğsünde parıldayan surat ise en çok dikkatimi çeken şey oluyordu. "Ölmeden yakalanıp sömürülmeye başlanmışlar gibi... Karşılaştığımız her bir iblisin özel yeteneği olduğundan hiçbir şey öngörülemiyor. Ama... Göğüs bölgesindeki ikinci kafa, zayıf noktası olabilir" diyordum. Ardından zihnimden seslenip "Hasar verebilecek mesafeli başka bir yeteneğimiz kalmadı. Küçük iblislerle uğraşırken Xurax'ın kendisinin de katılması aleyhimize olacağından onları Soğuk Diyar ile yavaşlattıktan sonra daha hızlı ile Xurax'ın bedenine yetişip ışıltı saçan suratını harap edip tekrar aranıza mesafe açabilir misin?" diye soruyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Sep 2024, 12:53

Ortama yeni dahil olan beş iblisle birlikte, Raldrin’in sorusuna cevap veriyor ve bundan sonraki aşamada ondan neler beklediğini iletiyorsun. Raldrin ise, her ne kadar senin sözlerini dinlediğini gösterse bile, bakışlarının yer yer Alvoid’e kayması onun hedefinde yaşadığı tereddüdü sana gösteriyor. Bu haliyle Raldrin’in esasen Alvoid’i indirmek istediğini anlayabiliyorsun. Nitekim Raldrin bakışlarını hafifçe keskinleştirmesinin ardından “Denerim.” demekle yetiniyor. Raldrin tek kelimeden ibaret cümlesini tamamlamasıyla birlikte, bir anda buz gibi bir havanın etkisini üzerinde hissetmeye başlıyorsun. Adeta kaslarına ve kemiklerine kadar işleyen bu soğuk hava, adeta düşüncelerinin bile yavaşlamasına neden oluyor. Raldrin’in bu tekniğinin etkisi altına girmiş olmanı anlamlandırmaya çalıştığı esnada, karşınızda beliren beş iblisin hareketlerinde ve seslerindeki yavaşlama da dikkatinden kaçmıyor. Tüm bu olanlar içerisinde ise Raldrin bir anda yerinden hareketle soğuk havayı adeta üzerinden bir yorgan gibi çekip alıyor.

Raldrin doğrudan beş iblise doğru ilerlerken, onun ilerleme hızında herhangi bir değişiklik görmüyorsun. Bu haliyle Raldrin’in henüz “daha hızlı” hareket etmediğini de anlayabiliyorsun. Nitekim Raldrin iblislerin arasından hızla geçip giderken, iblisler Raldrin’i hedef alan kol savurmaları gibi hamleler yapmaya çalışsalar da, iblislerin yavaşlığı karşısında Raldrin sorunsuz bir şekilde bu engeli aşıyor! Xurax’ın savaş nidalarını andıran anlamsız böğürtüleriyle birlikte Raldrin ona doğru ilerlemeyi sürdürüyor ve bu noktada Xurax’ın hareketlerinin hızını gözlemlemeye başlıyorsun. Diğer beş iblisine nazaran Xurax’ın hareketlerinde tam anlamıyla belirgin bir yavaşlama görülmese bile, böğürtülerindeki ağırlık karşısında Xurax’ın da Raldrin’in tekniğinin etkisi altına girdiğini fark edebiliyorsun. Nitekim Raldrin bir anda havaya zıplayarak Xurax’a doğru hamle yaptığında, Xurax da sol yumruğunu çıkararak Raldrin’e doğru savuruyor! Tam bu noktada, iki iblisin hamlelerinin çakışması muhtemel bir senaryo ortaya çıktığında, Raldrin’in ansızın “daha hızlı” bir şekilde ilerlemeye başladığını görüyorsun! Raldrin havadaki bedeni çevik bir şekilde soluna doğru yatırarak Xurax’ın yumruğundan kendini korumasıyla birlikte, bir anda Xurax’ın kolunu bir basamak gibi kullanıyor ve Xurax’ın koluna basarak kendini havaya ve ileriye doğru fırlatıyor! Raldrin’in bu hamlesi karşısında, onun Xurax’ın göğsündeki surata vurma ihtimali ve imkanı ortadan kalkarken, Raldrin bu kez Xurax’ın sol omzuna inerek, daha güçlü bir şekilde kendisini ileriye doğru fırlatıyor! Tüm bu hamleleri karşısında artık Raldrin’in hedefinin doğrudan Alvoid olduğunu anlayabiliyorsun!

Raldrin “daha hızlı” bir şekilde kendini Alvoid’e doğru savurmuşken, Alvoid’in de üzerine gelmekte olan Raldrin’i fark ettiğini anlayabiliyorsun. Bu doğrultuda Alvoid’in zevkten kulaklarına varan gülümsemesinin yanında, etrafında dönen kızılla siyahın parlaklığındaki avuç içi büyüklüğündeki cisimlerin de titreşerek harekete geçtiğini görebiliyorsun. Ancak bunun yanında, karşındaki beş iblis normal hızlarına dönmüş gibi hareketlenmeye başlamalarıyla birlikte, Xurax’ın da avını kaçırmış bir avcının öfkesiyle Raldrin’e doğru döndüğünü görüyorsun. Beş iblis, kendilerinden beklenmeyecek şekilde hızlı bir hareketle Raldrin’e doğru ilerlerken, Xurax da tüm odağını Raldrin’e vermiş gibi görünüyor. Raldrin, havadan hızlı bir şekilde Alvoid’e yaklaşmaktayken, aralarındaki mesafenin 15 metreden daha az olduğunu kestirebiliyorsun. Xurax ile Raldrin arasında ise 10 metre kadar bir mesafe varken, beş iblis ile Raldrin arasında da 15 metre kadar bir mesafe bulunuyor ve Alvoid yerinde sabit dururken, diğer tüm iblisler hızla Raldrin’e doğru ilerlemeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

24 Sep 2024, 14:23

Küllerin ortasında bir arena oluşmuştu. Hala yanmakta olan, çoktan beri yıkılmış olan, hala yıkılmak üzere olan harabeye dönmüş kentin bir noktasında uğursuz iblislere karşı bir Aludir ve anlaşma ile bağlanmış iblisi yer almaktaydı. Alvoid adlı iblisin zihnin anlamlandırmakta güçlük çektiği çift katlı sesinden daha rahatsız edici olan, sürekli küçümseyicilik fışkırtan gülüşüydü. En başından beri onun sinirini bozuyor ve onu tek bir saldırıda yer yüzünden silmek istiyor olsa da daha hesaplayıcı hareket etmesi gerektiğini düşünüyordu Alvoid'e karşı. Zamanın darlığı bir yana Raldrin'in yetenek kullandıkça ve dövüştükçe enerjisini koruyamayacağını ve bunun da Alvoid'e karşı dezavantajlı duruma düşüreceğinin farkındaydı aslında. Ancak Alvoid'e karşı Raldrin'i öne sürmek yerine, kendisini öne çıkaracaktı. En azından niyeti buydu. Raldrin ise kendisi gibi sinirine dokunmuş olacak ki Alvoid'e dönüp duruyordu. Hala içerisinde bir umut barındıran 'denerim' sözüne karşı bakışlarını iblislere çevirirken Raldrin'in yeteneğini kullanmasıyla beklemediği bir durumla karşı karşıya kalıyordu. Raldrin'in yeteneği Diniel'i de etkilemişti. Normalde bildiği en güçlü yeteneğine maruz kalsa da çizik bile oluşmayan duruma karşı böyle bir sonuçla karşılaşmış olmasını anlamlandıramıyordu. Raldrin'in yeteneğinin etkisini üzerinden almasıyla üzerinden çekip almıştı bu uyuşukluğu. Belki de Raldrin de başta onu etkileyeceğini düşünmemişti. Dikkatini fazlaca dağıtmadan Raldrin'e odaklandığında onun çoktan harekete geçtiğini gördü. Xurax'a varmış olmasına karşı özel nokta olarak Diniel'in belirlediği yere ulaşamamış olmasına karşı hemen bir karşı hamle geliştirip daha hızlı moduna geçmiş, bir anda hedefini değiştirip Alvoid'e uçmuştu adeta.

Raldrin'in bu ani hedef değişimine karşı gözleri endişe ile açılmıştı Diniel'in. Enerjisini Xurax'a karşı tüketmek yerine onun da üstündekini yok edip sorunu kaynağından çözmek istemiş olabileceğini düşünüyordu. Yedi iblise karşı bir iblis mi? Hayır, hepsinin ortasında kalmasına izin vermeyecekti. Bu arenada her şeyini ortaya dökmeleri zorunluydu. O da Raldrin gibi atılacaktı. Anılarından kendisine kalan tek sonuca odaklanıyordu. Yerde olması gerekenler onlar, ayakta durması gereken ise kendisiydi! Bakışlarını keskinleştirdi, yumruğunu sıkıp kendisini hazırladı ve hızla koşmaya başladı. Naralar atmadan, her türlü yok etme arzusunu içerisinde yaşayarak yalnızca nefes alış verişini dışarı vurarak koşuyor, Xurax'ın ortaya saçtığı iğrenç yaratıkları parçalamak üzere harekete geçiyordu. Gerekirse elini sokup zaten çürümüş olan organlarını sökecek, gerekirse kafalarını koparacaktı ancak hareketsiz kalıp izlemeyecekti olanları.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

25 Sep 2024, 12:44

Raldrin’in doğrudan Alvoid’i hedef almasıyla birlikte, açık kalan arka kısmını kollamak ve Xurax’tan ayrılmış iblisleri parçalamak amacıyla yerinden hızla koşmaya başlıyorsun. Bu aşamada kendini olabildiğince zorlayarak yaptığın koşun, onların Raldrin’e ulaşabilmesinden daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Bu esnada Raldrin de havadan Alvoid’e doğru ilerlemeyi sürdürürken, hemen önüne denk gelen bir iblisi indirmek amacıyla yumruğunu sırtına doğru savuruyorsun! İblis, sırtından gelen yumruktan bihaber şekilde ilerlemekteyken, aldığı darbeyle birlikte ileriye doğru savrulup yere kapaklanıyor! Her ne kadar iblisin organlarını sökmek gibi bir niyetin olsa bile, elinin iblislerin görünen aksine et kıvamındaki bir cisme temas etmesiyle bunun öylece kolayca yapılabilecek bir şey olmadığını anlayabiliyorsun. Kaldı ki bunun için yeterli kudretinin de olup olmadığı bir muammayken, bu aşamada sadece attığın yumrukla yetiniyorsun.

İblis yere düşmüş olmasına rağmen, aldığı yumruktan çok da etkilenmemiş gibi ayaklanmaya çalışıyor. Bununla birlikte diğer iblisler, düşen iblisi hiçbir şekilde umursamadan Raldrin’e doğru ilerlemeye başlıyor. Aynı şekilde Xurax da hedefini tamamen Raldrin olarak belirlemişken, Raldrin ve Alvoid arasındaki durumu gözlemlemek için anlık olarak bakışlarını bulundukları yöne çeviriyorsun. Tam bu esnada, Raldrin ile Alvoid arasındaki mesafenin 10 metreden daha az bir uzaklıkta olduğunu görebiliyorsun. Ne var ki, gördüğün manzara seni esas endişelendiren şey, Alvoid’in etrafında dönen kızılla siyahın parlaklığındaki avuç içi büyüklüğündeki cisimlerin titreşmeyi bırakıp, adeta iki parmak kalınlığında ve bir el avucu büyüklüğünde sivri cisimlere dönüşerek Raldrin’e doğru ilerlemekte olduğunu görmek oluyor. Cisimlerin, anlık olarak saydığından ondan fazla olduklarını ve her birinin Raldrin’in bedeninin çeşitli yerlerine doğru pek de düzenli sayılmayan bir diziliş ile ilerlediklerini fark edebiliyorsun. Bu aşamada, Xurax ve diğer 4 iblisin de Raldrin’e yaklaşmaya başlaması, Raldrin’in Alvoid’in saldırısından bir şekilde kurtulabilmesi halinde dahi Xurax ve diğer iblislerin hedefi olabileceğini anlayabiliyorsun. Buna karşın Raldrin’in gelen cisimlere karşı kendini savunmaması halinde ise, zihnin bu cisimlerin göründüklerinden çok daha fazla hasar bırakma kapasitesinde olduğunu sana fısıldıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

27 Sep 2024, 13:35

Derhal harekete geçmiş, Raldrin'e elinden geldiğince destek olabilmek için karşısına çıkan ilk iblise sırtından yumruk atıp yere düşürmüştü. Eli iblise değdiğinde kıvamlı yapısı onun öylece parçalanabilecek bir varlık olup olmadığı konusunda bilinmez bir soruya çıkıyor ve attığı yumrukla kalıyordu. Kaldı ki attığı yumruk iblisi düşürmüş olsa bile ne derece etkilediğini de bilemiyordu. Diğer iblislerin düşürdüğü iblisi hiç umursamadığını, daha önemlisi kendi varlığının görmezden gelindiğini gördüğünde öfkeyle dişlerini ve yumruğunu sıktı.

Yere düşen iblis aldığı yumruktan çok da etkilenmemiş gibi ayaklanmaya çalışıyor, diğer iblisler ise Raldrin'e doğru hareket ediyordu. Bakışları son durumu tespit etmek için ayağa kalkan iblisten çekilip diğerlerine dönmüştü. Raldrin ile Alvoid arası on metreden az kalmış, Alvoid etrafındaki cisimlerin şeklini değiştirip delici biçime getirmişti. Raldrin'in daha önce havada yön değiştirebildiğini görmüştü. O yüzden saldırılardan bir şekilde kaçınabileceğini biliyordu. Ancak Xurax tek başına Raldrin'in hızına tepki verebilmişti. Üstüne Alvoid'in çoklu saldırısına karşı dümdüz yalnızca hızlanarak ilerlemesine karşı ne yapılması gerekiyordu? Duruşunu dikleştirdi, bakışları durgunlaştı. En kötü senaryonun yaşanabileceğini biliyordu. Ancak durum ne kadar kötü olursa olsun doğrudan rastgele saldırılar gerçekleştirmek yalnızca bu en kötü senaryonun gerçekleşmesine sebep olabilirdi. O yüzden kaybettikleri değil, kazandıkları bir senaryoyu görmeliydi. Xurax devasa boyutu olması nedeniyle Raldrin'in normal saldırıları ona daha az zarar verecekti. Alvoid ile Xurax arasında kalırsa da arkasında bir duvar gibi engel olacaktı Xurax. Alvoid ise iblislere oyuncak gözüyle bakıyordu. O nedenle Raldrin Xurax'ın arkasında kalırsa Alvoid'in saldırılarını Xurax'a yönlendirebilirdi. Eğer sevdiği bir oyuncaksa, daha dikkatli olacaktı, dikkatli olmazsa saldırıları Raldrin'e yardım edecekti. Elbette Raldrin'in de bu saldırıları görebiliyor olması gerekiyordu. Raldrin'in ise hiçbir düşüncesi olmadan Alvoid'in saldırılarına atlayacağını düşünmüyordu. O yüzden şimdiki saldırısına müdahale edip dikkatini dağıtmak yerine bakışlarını keskinleştirip zihnini Raldrin'e açacak ve onu destekleyecekti.

"Onların acı içinde çığlık bile atamadan yok olmalarını istiyorum. Xurax'la Alvoid arasında kalmamak zorundasın. İlk saldırında yok olmazsa hedefin Alvoid'in Xurax'ı hedef alabileceği konumda kalmak olsun. Önce Xurax yıkılmalı. Alvoid için ben de dahil olacağım!" diyordu. Gözlemini sürdürürken bir anda Alvoid'e "Eletha'nın köpeği yaptığı Vagror'un piyonu olmak nasıl bir duygu Alvoid?! Son gördüğümde Eletha'nın izni olmadan nefes bile alamıyordu! Her şey Eletha'nın hükümdarlığını insan boyutuna kabul ettirmek için!" dedi Alvoid'in dikkatini dağıtmak için.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Sep 2024, 16:05

Raldrin’in zihnine fısıldadığın cümlelerle savaşın gidişatına dair düşüncelerini aktardığında, Raldrin’in buz gibi keskin sesi seni karşılıyor ve “Kes sesini! Bir ejderhanın onurunu hiçe sayan birini ikinci plana atacak değilim!” diyor. Raldrin’in bu sözleriyle birlikte, hedefindeki Alvoid’den vazgeçmeyecek olduğunu anlayabiliyorsun. Bu esnada Alvoid’i kışkırtmak için sarf ettiğin cümlelere karşılık Alvoid herhangi bir tepki göstermiyor. Nitekim, savaş gözlerinin önünde cereyan etmeye devam ediyor ve Alvoid’in gönderdiği cisimler Raldrin’e doğru ilerlemeye başlıyor. Cisimler Raldrin’e yaklaştığı anda, Raldrin öngördüğü üzere havada önce yukarıya, sonra ise sola yaptığı ufak bir zıplama hamlesiyle cisimlerden kendisini kurtarıyor. Alvoid’in boşa giden cisimleri Raldrin’in yanından geçip bir an duraksadığında ise, beklemediğin bir senaryonun gerçeğe dönüşüne şahitlik ediyorsun! Cisimleri havada anlık olarak durup hızla Raldrin’e doğru yön değiştirdiğinde, artık bir şeylere müdahale etmekte geç kaldığını anlıyorsun! Cisimler, Raldrin’in tamamen arkasında ve görüş açısı dışında kalmakla birlikte, hızla Raldrin’e ilerliyor ve sırtından ve bacaklarından Raldrin’e saplanmaya başlıyor! Sırtına giren üç ve sağ bacağına giren iki cisim, Raldrin’in tüm dengesini bozup akışını bozarken, cisimlerin dikenli top gibi patlarcasına büyümesiyle, Raldrin’in havaya saçılan kanları bakışlarına dolmaya başlıyor!

Havada duran Raldrin, bedeninden fışkırmış gibi duran ince dikenlerle birlikte yere doğru düşmeye başlarken, sıkılı kalmış dişleriyle hala hayatta olduğunu gösteriyor. Ne var ki, savaşın vahşeti Raldrin’in sadece süzülen kanlarıyla zemine doğru düşmesiyle son bulmuyor. Xurax ve dört iblis, savunmasız bir av bulmuşçasına tüm odaklarını artık tamamen Raldrin’e çevirmişken, bu haliyle Raldrin’in pek de kendini savunması mümkün değilmiş gibi görünüyor. Tam bu esnada ise, Alvoid’in kendine has ses tonuyla attığı kahkahaları kulağına dolarken, Alvoid kahkahalarının arasına sıkıştırarak “İblis Lordu Vagror’a hakaret etmenin bedelini, tıpkı iblisin gibi can çekişerek ödeyeceksin insan!” diyor. Raldrin tamamen yere düşüp, ivmesiyle birlikte Alvoid’e doğru sürüklenirken, Raldrin ile Alvoid arasında 5 metre kadar bir mesafe kaldığını, Xurax ile dört iblisin de Raldrin’e hemen hemen aynı mesafede olduğunu görebiliyorsun. Bununla birlikte, yere indirdiğin iblis de kendisini toparlamış bir şekilde, hemen hareket etmek ister gibi yanına dikleşmeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

27 Sep 2024, 16:40

Raldrin onun sözlerine karşı sesini kesmesini söylediğinde bir an ruhu boşluğa düşmüş gibiydi. Keskin bakışları bir anlığına silinmiş ancak söylemesi gerekenlere karşı geri adım atmamak için derhal toparlamıştı kendisini. Alvoid'i kışkırtacak sözlerini sarf ettiğinde ise karşılığında bir dönüş almıyordu. Durum hiç iyi değildi. Raldrin kendisine fırlatılan cisimlerden havada yaptığı hareketlerle kurtulmuş olsa da cisimler bir anda duraksayıp yön değiştirdiğinde artık müdahale etmek için çok geç kalınmıştı. Cisimler bir bir Raldrin'e saplanmaya başladığında yalnızca olanları izleyebiliyordu. Vücudunun çeşitli yerlerinden delip saplandığı yerde bir de şekil değiştirip büyümesiyle tesiri kat ve kat artıyor, Raldrin'in kanı havada saçılıyordu. Hala yaşıyor olsa da Xurax ve ortaya saçtığı hortlak iblisler Raldrin'e hücum ederken Diniel gördüğü manzara karşısında başından aşağı kaynar sular dökülüyordu. Olayın bu şekilde gelişmesine başlıca sebep olarak Raldrin'e hükmedememiş olduğunu biliyordu. Raldrin'e fazla güvenmişti. O ise öfkesine yenik düşüp varlığını tüketmek üzereydi. O an Diniel anladı. Raldrin kendisi olmadan bir hiçti!

Alvoid'in kahkahaları arasında duyduğu sözlerine karşı bakışlarını Raldrin'den almadan dinliyordu. Keskin bakışlarından eser kalmamış, yerine bomboş bakıyordu manzaraya karşı. Tüm bu olanlara karşı istediği tek şey, her şeyi yok edip buradan gitmek istediğiydi. İçinde pişmanlığa yönelik bir duygu büyümemişti. Yalnızca öfke ve istekleri yer alıyordu. Ayak bağını ortadan kaldırmak için tüm hakimiyetini kullanıp zorla Raldrin'i geri döndürecek ve "Geri dön, Raldrin" diyecekti duygusuzca. Raldrin'in gururu öfkesi ve varlığı şu an kendisi için bir engelden başka bir şey değildi. Döndüremese bile sonrasında yapacaklarını etkileyemeyecekti bu. Dik duruşu ve keskin bakışları yerine hafifçe öne eğildi öne doğru atılacakmış gibi. Sıkılı dişlerinin arasından hırıltılar çıkarıyordu farkında olmadan. Sıkılı yumrukları yerini vahşi bir hayvanın pençelerini andırır açıklığa bırakıyordu. Bildiği dünyada ilk kez var olduğunda hissettiği duygular yeniden vücudunda dolup taşıyordu. O ilk an gibiydi. Hiç kimseyi tanımadığı, hiçbir şeyi olmadığı anki gibiydi. İçinde biriktirdiği tüm öfkeyi bir nara olarak dışarı savurdu, kükredi. Ardından Alvoid'e baktı. Bakışlarında keskinlik değil, onu isterse bir göz kırpış süresinde yok edebileceğini hissettirecek canavarlıkta baktı. Doğrudan ona koşarsa neler olacağını biliyordu. O yüzden Xurax'ı hedef alacaktı. Önce Xurax yok edilecek, ardından Alvoid denen varlık acı içinde yok edilecekti. Yavaş başlayan adımlamaları hızlanıyorken içinde var olduğu söylenen, kendisini Vagror karşısında kontrolünü kaybettirdiği güç her ne ise onu dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Kontrolü kaybedecek bir durum zaten artık bulunmuyordu. Yapacağı tek şey her şeyi yok etmek olacaktı. Xurax'ın bacağını kopartıp yere düşmesi ve üzerine çıkıp kafasını koparması yapmak istediği ilk şey oluyordu. İlkel bir canlı gibi sürekli tetikte olmak ise artık doğasının bir parçasıydı. O nedenle koşmaya başlayacak ve Alvoid'in kontrolü altındaki sivri cisimlere dikkat ederek Xurax'ın önce kendisine yakın olan bacağının arkasına, ardından diğerine pençe atıp kopartacak ve bu şekilde yere düşmesini hedefleyecekti.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
Post Reply

Return to “Alamara Şehri”