Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Gadiel

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

02 Sep 2024, 12:01

Karrass’ın sözlerinin ardından beliren ordunun kaos dolu ağırlığı omuzlarına çökmeye başlarken, Josegna’ya döndürdüğün bakışlarınla birlikte sözlerini dile getiriyorsun. Josegna birkaç saniye sessiz kalmasının ardından yüzüne çöken tebessümle birlikte gözlerini hala üzerinize gelen ordudan ayırmazken “Her kim ki yazar bir kalemle kader, o an dolar ruha keder… Her kim ki müjdeler kaderini, o an gösterir ederini… Her kim ki kucaklaşır kaderiyle, o an buluşur kadiriyle… İşte var oluş bu kadardır, keder, eder, kadir ve sadır…” diyor. Bu sözlerinin ardından kınındaki kılıcını hafifçe yoklayan Josegna da tıpkı senin gibi esas hedefi, Karrass’ı gözüne kestirmiş gibi görünürken “Orduyu ben tutacağım! Sen Karrass’ın icabına bakacaksın… Ancak esas sorun şu ki; Karrass ejderhaların kralı olduğunu söyledi, ancak burada hiçbir ejderha göremiyorum. Şu iğrenç mahlukların ejderha olma ihtimalleri olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden, Karrass’ın esas ordusunun bu olmadığını düşünüyorum.” diyor. Bu sözlerini dile getirmesinin ardından Josegna yüzündeki tebessümü tamamen silip ciddi bir ifade takınırken “Bu, planlanmış bir saldırı olmalı Gadiel… Yoksa ejderhaların kralı olduğunu belirten bir iblisin, bu tür bir orduyla hareket etmesi bana çok makul gelmiyor.” diyor. Josegna bu sözlerinden sonra sanki ortamdaki kasveti daha da arttırdığını hisseder gibi bakışlarını sana çeviriyor ve yüzüne tekrar tebessümünü oturturken “Çok da önemli değil ya! Hadi gidelim!” diyor.

Josegna harekete geçmek için sözlerini söyledikten sonra, artık tamamen senden gelecek emri beklemeye koyuluyor. Nuemsa ile bakışların kesiştiği anda, sözlerini dile getirmesen bile Nuemsa’nın çoktan bu yok oluş mücadelesine hazır olduğunu görebiliyorsun. Yine de sözlerinle bunu teyit etmek istemen üzerine, Nuemsa sadece hafifçe gülümseyip başıyla onay vermekle yetiniyor. Bu durum da, artık savaş için geride düşünülecek bir şey kalmadığını sana gösteriyor. Bedenini çoktan hazırlamış olduğun savaşa ruhunu da hazır hale getirmenle birlikte, ismini haykırarak iblis ordusunun üstüne koşmaya başlıyorsun!



Nuemsa sağında, Josegna ise solunda olacak şekilde hızlıca düşman ordusunun üstüne doğru adeta bir intihar saldırısını düzenler gibi koşmaya başlıyorsunuz. Josegna bu esnada kılıcını ileriye doğru uzatıyor ve ardından “Cehennemin Melodisini Fısılda… Solana!” diyor. Josegna’nın bu komutuyla birlikte, kollarında beliren beyaz ve siyah parıltılar doğrudan kılıcına doğru hareketleniyor ve kılıcının ucunda birleşen bu parıltı hemen ön tarafından vücut bulmaya başlıyor. Birkaç saniye sonra ise, tam önünüzde 175 santim boylarında, esmer tenli ve bembeyaz saçları bulunan, vücudunun sağ tarafında beyaz, sol tarafında ise siyah zırha benzer kıyafetleri bulunan bir iblis beliriyor. İblis belirmesiyle birlikte ilk anda bakışlarını sana çevirdiğinde, iblisin sağ gözündeki siyah bant dikkatini çekiyor. Bu haliyle, adeta tam bir tezatlığın vücut bulmuş hali gibi beliren Solana naif ancak emrivaki bir ses tonuyla “Orduyu ikiye yaracağız. Sen de aradan sıyrılıp Karrass’a ulaşacaksın!” diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını Nuemsa’ya çeviren Solana, ondan yeterli onayı almasıyla birlikte “Hızlanalım Josegna!” diyor. Solana’nın bu sözleri üzerine Josegna, sanki büyük bir yerden emir gelmiş gibi bakışlarını sana çevirip iki kaşını kaldırıyor ve omuzlarını silkiyor. Sanki bu emre karşı gelmesinin mümkün olmadığını belli eden Josegna, Solana ile birlikte hızlıca ilerlemeye başlıyor.

Solana
Image

Josegna ile Solana’nın ardından kalmanızla birlikte, iblis ordusuyla aranızdaki mesafede tamamen kapanmaya başlıyor. Bu aşamada Solana, iki elinde beliren beyaz ve siyah iki kılıçla birlikte karşınıza gelen ilk üç iblisi basitçe keserek ilerlemenizi sürdürürken, onun yetenekleri konusunda da fikir sahibi olmaya başlıyorsun. Nitekim, Josegna ve Solana iblislerle ilk temasa geçtiği anda, ortalığa sıçrayan kan ve acı bağırtıları, savaşın fiilen de başladığını sana gösteriyor. Solana, estetik ve dairesel denebilecek hareketlerle kendilerine yaklaşan iblisleri kesmeye başlarken, bu senin ve Nuemsa’nın rahat ilerlemesi için de bir alan oluşturuyor. Ancak yine de, Solana’nın ilerlemesiyle birlikte, iblis ordusundan gelen diğer iblislerin arka kanadı kapatmaya başlaması, ilerlemeni engelleyebilecek gibi duruyor. Bu haliyle de, her ne kadar Solana işini kolaylaştırmış olsa bile, iblis ordusundaki iblislerin bir kısmıyla da kendin ilgilenmen gerektiğini hissediyorsun. Nitekim, ordunun içine dalmanızın hemen ardından, sağından ve solundan onlarca iblisin sana doğru gelmeye başladığını fark edebiliyorsun. Solana ve Josegna mevcut durumları itibariyle bu iblislere pek müdahale edebilecek gibi görünmüyorlar. Bu nedenle, sayılarını tam anlamıyla kestirmenin mümkün olmadığı bu onlarca iblise müdahale etmemen halinde, bu iblisler sana ve Nuemsa’ya saldırabileceği gibi, Solana’nın arkasında yarattığı açıklığı da yok edecek gibi görünüyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

02 Sep 2024, 12:53

Karrass’ın tehditleri zihnimin derinliklerinde yankılanıyor, her yankı içimde bir fırtına koparıyordu. Karşımızda yükselen karanlık ordu, adeta varlığımı ağırlaştırıyor, omuzlarıma çöken kasvet, içimdeki huzursuzluğu keskin bir bıçak gibi derinleştiriyordu. Gözlerimi Josegna’ya çevirdiğimde, onun kararlı duruşu, içimdeki titrek ışığa biraz daha alev kattı. Ama yine de, onu bu karanlık yazgıya sürüklediğim için içimde büyüyen bir pişmanlık vardı. Josegna, sanki bu kaderi baştan kabul etmiş gibiydi; savaşın soğuk nefesi ensesindeyken bile, o, sükûnetin içindeki bir kabullenişi yansıtıyordu. Onun bu metaneti, bana da bir direnç kaynağı oldu, ama aynı zamanda içimdeki gerilimi, sırtıma saplanan bir hançer gibi arttırdı. Kaderin iplerini elimize almamız mümkün değildi, ama sonuna kadar direnmekten başka da çaremiz yoktu.

Karrass’ın ordusu adım adım yaklaştıkça, Josegna’nın yüzünde beliren hafif tebessüm, bu savaşın ciddiyetini asla hafife almadığını gösteriyordu. Onun da benim gibi Karrass’ın sözlerindeki eksikliği fark ettiğini biliyordum. Bu savaş, daha büyük bir planın yalnızca bir parçası olmalıydı. İçimde büyüyen şüpheler, Karrass’ın asıl gücünün henüz ortaya çıkmadığına dair derin bir inanca dönüştü. Bu şüpheler, savaşın gerçek boyutlarını anlamaya çalışırken, içimdeki kaygıyı bir girdap gibi içine çekiyordu. Fakat geri çekilme gibi bir lüksümüz yoktu; ya zaferi tadacak ya da bu karanlık döngüde kaybolacaktık.

Nuemsa’ya baktığımda, onun da bu karanlık savaşa hazır olduğunu görebiliyordum. Kaderin bizi nereye sürükleyeceğini bilmiyordum, ama içimdeki inatçı ruh, bu savaşı kazanmak için her şeyimi ortaya koymam gerektiğini fısıldıyordu. Bu savaş, sadece kılıçların çarpışması değil, ruhların sınavıydı. Josegna’nın, Nuemsa’nın ve benim irademiz, bu savaşın sonucunu belirleyecek olan güçtü. Kendi adımı zihnimde yankılatarak, bu savaşta bir imparator gibi savaşmam gerektiğini biliyordum. İçimdeki savaşçı ruhu ateşleyerek, iblis ordusuna doğru kendimi fırlattım.

Solana’nın gelişi, bu karanlık yolculuğa yeni bir boyut kazandırdı. Onun gücü ve zarafeti, bu savaşta bana ve Nuemsa’ya yol açarken, Josegna ile birlikte hareket edişi, bir uyum ve denge simgesiydi. Ancak, Solana’nın gücü ne kadar etkileyici olursa olsun, içimdeki şüpheler hâlâ dağılmamıştı. Karrass’ın gerçek gücünün henüz ortaya çıkmadığına dair içimdeki sezgi, bir volkan gibi kaynıyordu. Ancak, o an için bu düşünceler, sadece zihnimde yankılanan birer fısıltıydı; önümde duran iblis ordusuna odaklanmam gerekiyordu.

Solana’nın kılıçları, iblisleri bir fırtına gibi biçerken, bize ilerleme şansı tanıdı. Ancak bu savaşın gerçek zorluğu henüz başlamamıştı. Solana ve Josegna, iblislerle ilk temasını gerçekleştirdiğinde, savaşın acımasız yüzü ortaya çıkmıştı. Ama bu sadece bir başlangıçtı; önümdeki iblislerle yüzleşmek benim görevimdi. Bu savaşın kaderi, bizim cesaretimiz ve kararlılığımızla belirlenecekti. İçimdeki karanlığı kucaklayarak, bu savaşı sonuna kadar götürmeye kararlıydım. Kaderimizi yeniden yazmak için, Karrass’a ulaşmak ve bu karanlık döngüyü kırmak zorundaydım. Bu savaş, bir imparatorun son savaşı olabilirdi, ama sonunda adım efsanelerde yankılanacaktı.

“NUEAMSA! Onları öldürmek zorunda değiliz. Kör edici ışığını kullan! ” dedim, sesimdeki kararlılığı hissettirmeye çalışarak. Tüm varlığım, tüm odağım Karrass’ın üzerinde yoğunlaşmıştı. Bu iblislerin her biri ellerini kana bulamış olsa da, onları öldürmek istemiyordum. İçimde, bu yolun doğru olup olmadığına dair bir belirsizlik vardı, ama yine de, içimdeki bir ses beni yönlendiriyordu. Karrass ile yüzleşmeliydim; başka bir yol yoktu.

Bu yüzden yayından fırlamış bir ok gibi, dümdüz ilerleyecektim. Ölmek, darbe almak ya da yaralanmak umurumda değildi. Sadece Kral'a ulaşmak istiyordum.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

03 Sep 2024, 11:17

Nuemsa’ya söylediklerinle birlikte, Nuemsa hiç vakit kaybetmeden enerjisini alnının ortasındaki boynuza doğru yönlendirmeye başlıyor ve oluşan ışık küresi birkaç saniye içerisinde etrafa yayılmaya başlıyor! Kör edici ışık huzmeleri etrafa o kadar zamanında yayılıyor ki, bir anda hemen sağ tarafında bulunan bir iblisin sana uzun tırnaklarını geçirmek isterken kaldırdığı kolunu kamaşan gözlerine götürdüğünü fark ediyorsun. Işık Nuemsa’nın merkez olduğu dairesel bir alanda etki göstermeye başlıyor ve bu durum hem senin ilerlemeni hem de Solana’nın saldırılarını doğrudan etkiliyor. İblisler, yayılan ışıkla birlikte kendilerini koruma iç güdüleriyle saldırmayı kesiyor ve bu sayede Solana birçok iblisi efor sarf etmeden biçmeye başlarken, senin de ilerleyebileceğin koridoru açmaya başlıyor.

Nuemsa’nın tekniği sayesinde yaklaşık 25 metrelik bir ilerleme sağlamış olsan bile, Karrass’ın aurasının hala senden uzaklaştığını hissedebiliyorsun. Fakat bu esnada, gökten bir anda birkaç metre yanına düşen kaya parçasıyla birlikte tüm odağın dağılıyor. Bu odak dağınıklığı içerisinde bir anda istemsizce bakışların Nuemsa’nın iyi olup olmadığını teyit etmek için etrafında dönmeye başlıyor. Yere düşen büyük kaya parçasının birkaç metre ötesinde göz göze geldiğin Nuemsa, üzerine gelen kaya parçasından kendini korumak amacıyla tekniğini sonlandırmış ve bu sayede teknikten kurtulmuş gibi görünürken, tekniğinin sonlanması iblisleri yeniden harekete geçiriyor. Her şeyi sıfırdan almak gibi olmasa bile, bu aşamada üzerine gelen onlarca iblisler bir kez daha sana sorun çıkartacak gibi duruyor.

Bu aşamada, üzerine gelmekte olan iblislere karşı nasıl bir yol izleyeceğini düşündüğün esnada, bir kez daha gökten düşen bir cisim dikkatini çekiyor. Bu kez bir kayadan ziyade, kolları bacakları olan bir varlığı andıran bu cisim yine birkaç metre ötene düşerken, düşen yeşil renkli iblisin patlayan kafasından fışkıran kanlar üzerine sıçrıyor. Bakışların havadan gelen iblisin geldiği yöne doğru döndüğünde ise, havadan üzerinize doğru gelmekte olan 8 kadar iblisi görüyorsun. Bu iblislerin, senin sol tarafında denk gelen ve yaklaşık 100 metre kadar ilerinde olan dev iblisten geldiğini fark etmenle birlikte, bir büyük sorun daha baş göstermiş oluyor. Bir tarafta etrafını sarmaya başlayan onlarca iblis ve diğer tarafta üzerinize iblisler fırlatarak gelmekte olan dev bir iblis… Bu sarmal içerisinde Nuemsa senden gelecek komutları beklemeyi sürdürürken Josegna ve Solana da halen daha sana yol açmak için mücadele ediyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

04 Sep 2024, 09:33

Nuemsa, sözlerimle harekete geçtiğinde, alnındaki boynuzdan yükselen enerji gökyüzündeki yıldızlar kadar parlak bir ışık küresine dönüşüyordu. O an, ışığın etrafımıza yayılması, geceyi yırtan bir şimşek gibi karanlığın içine akıyordu. Işığın gücüyle sarmalanırken, gözlerimin ucunda, sağımda bir iblisin uzun tırnaklarını savururken ansızın geri çekildiğini gördüm; o da diğerleri gibi Nuemsa’nın ışığına teslim olmuş, gözlerini kamaştıran bu ışığın karşısında savunmasız kalmıştı.

Bu ışık, sadece benim yolumu aydınlatmıyor, Solana’nın kılıcına da bir keskinlik kazandırıyordu. Karanlıkta yuvalanan iblisler, ışığın altında birer gölgeye dönüşüyor, saldırma içgüdülerini bastırarak geri çekiliyorlardı. Solana’nın kılıcı, bu fırsatı değerlendirip düşmanları biçerken, önümde yeni bir yol açılıyordu. Adımlarımın hızlandığı her an, içimdeki karanlığı biraz daha geride bırakıyor, Karrass’ın giderek uzaklaşan varlığını daha derinden hissediyordum.

Ancak, gökten aniden düşen bir kaya parçası, tüm bu odaklanmamı alt üst etti. O an, zihnimdeki tüm düşünceler bir fırtınaya dönüştü ve gözlerim istemsizce Nuemsa’yı aramaya başladı. Kaya parçası birkaç metre ötede yere çarptığında, Nuemsa’nın üzerindeki tehlikeyi savuşturmak için tekniğini sonlandırdığını gördüm. Bu ani son, iblislerin yeniden saldırıya geçmesine neden oldu. Sanki karanlık, tekrar üzerimize çökmeye hazırlanıyordu.

Gözlerimi gökten düşen başka bir nesneye çevirince, bu kez bir kaya değil, yeşil renkte, biçimsiz bir iblisin birkaç metre ötemde yere çarptığını gördüm. Kafası patlayarak etrafa saçılan kanlar, soğuk bir gerçeklik gibi üzerime sıçradı. Havada süzülen iblisleri takip ettiğimde, devasa bir iblisin bu yaratıkları üzerimize fırlattığını fark ettim. Her biri, içimde büyüyen bir korkunun sembolü gibiydi. Etrafımdaki iblis ordusu ve havadan gelen tehditler, beni bir ölüm çemberinin içine alıyordu.

Nuemsa, benden bir işaret beklerken, Josegna ve Solana da tüm güçleriyle savaşıyorlardı. Bu an, sadece bir savaş değil, ruhumun derinliklerinde yankılanan bir sınavdı. Her şeyin üzerime çöktüğü bu anda, korkumu bir silaha, karanlığı bir zırha dönüştürmek zorundaydım. Zihnimdeki çığlıkları susturup, içimdeki savaşçı ruhu uyandırmalıydım. Çünkü bu sadece benim mücadelem değil, hepimizin kaderini belirleyecek bir savaştı.

Her adımda, karanlığın gölgelerini aşıyor, ışığın rehberliğinde yol alıyordum. Korku, kalbimdeki ateşe yakıt oluyor, her hamlemde içimdeki cesareti biraz daha açığa çıkarıyordu. Bu savaşı kazanmak, sadece iblisleri alt etmek değil, içimdeki karanlığı da yenmek demekti. Gözlerimde ışığın gücü, kalbimde cesaretin ateşiyle, bu karanlık savaşta sonuna kadar direnecektim. Kader, beni zayıflatmak için karşıma ne çıkarırsa çıkarsın, bu savaşı kazanmak için doğmuştum.

"Nueamsa... Karrass’a ulaşmamız şart! Her geçen saniye, iki taraf için de daha fazla ölüm, daha fazla kayıp demek!" diye sesimle karanlığı deldim. "Doğanın yargısını kullan, zehirsiz sarmaşıklarla düşmanı iki yana savurarak yolumuzu aç!" Sözlerim, içimde yükselen çaresizliğin bir yankısıydı.

Üzerime sıçrayan sıcak kanları, elimin tersiyle silerken, içimdeki öfke alevleniyordu. Göz ucuyla, kendi yoldaşlarını fırlatacak kadar yozlaşmış o dev iblise bir anlık bakış fırlattım. Onun iğrençliği midemi bulandırdı, ama aklımı oyalayacak zamanım yoktu. Önceliğim Karrass’tı; çünkü onunla yüzleşmek, bu karanlık savaşı sona erdirmenin tek yolu, kanlı kaderimizin düğümünü çözmenin tek anahtarıydı.

Öte yandan iblislerden gelecek saldırılara karşı da kendimi hazır tutacaktım.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Sep 2024, 17:46

Nuemsa, kendisine söylediklerine karşı karanlığın içerisinde vakit kaybetme lüksü olmadığı belli eden bir baş hareketiyle işe koyuluyor. Olduğu yerde sabit bir şekilde beklemeye başlayan Nuemsa, birkaç saniye içerisinde ayaklarından çıktığını anladığın kökleri, zemine yakın bir şekilde var ediyor ve bu kökleri hızlıca etrafınızı saran iblislere karşı kullanmaya başlıyor. Ancak köklerin zayıf görüntüsü, Nuemsa’nın üretebileceğinin üzerinde kök ürettiğini de sana anlatmaya yetiyor. Bu haliyle, köklerin kısa süreli olarak sana ve Solana’ya yardımcı olacağını anlasan bile, süre konusunda sıkıntılar yaşayabileceğiniz muhtemel görünüyor. Nuemsa, ürettiği kökleri yerinde sabit kalarak yönlendirerek senin merkez olduğun bir alan iblis girişlerini engelleme için savurmaya başlıyor. Solana’nın da katkılarıyla, önündeki açıklık giderek artsa bile, tam olarak hesaba katmadığın dev iblisin marifetleri, planına sekte vuran bir nokta oluyor.

Her ne kadar gelecek saldırılara karşı kendini hazır tutmayı planlamışsan bile, bu saldırılara karşı etkin bir çözüm yaratamamış olmak ilerlemeni sınırlandırıyor. Gökten üzerine doğru düşen 8 iblis bedeninden sıyrılmak için ilerlemeye koyulmuş olsan bile, son anda sağ omzuna çarpan bir iblis ile tüm dengeni kaybediyor ve yere düşüyorsun! Nuemsa’nın olmadığı bir ihtimalde, iblislerin üzerine çuvallanmasının birkaç saniyeyi bile bulmayacağını düşünmeye başladığın sırada, gökten beliren karaltı işlerin sarpa sarmaya başladığını gösteriyor! Sırt üstü yattığın yerde üzerine doğru havadan gelen 7 iblisin varlığı, dev iblisin kendi türdaşlarını üzerinize fırlatmaya devam edeceğinin en büyük göstergesi oluyor. Birkaç metre yanında gökten düşen bir iblisin parçalanmış cesedi bulunurken, sağ omzunda hafif bir uyuşukluğun baş göstermesi, dev iblisin yarattığı sıkıntının boyutunu da simgeliyor. Üzerine doğru düşmekte olan 7 iblisin korku dolu ve ölümü kabullenmeyen çığlıkları giderek yaklaşmaya başlarken, konumları ve aksiyonları itibariyle Nuemsa veya Solana’nın seni bu iblis fırlatması şeklindeki saldırıdan kurtaramayacağını anlıyorsun. Bununla birlikte, yerden kalkmak ve saldırılardan kaçınmak için çok da uzun bir zamanının olmadığını bilmek, her geçen saniyenin değeri ölçtüğün bu anlarda çok daha kıymetli görünüyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

09 Sep 2024, 09:11

Karanlık bir denizin içinde yüzüyorduk, gök gürültüsü gibi kükreyen iblis dalgaları etrafımızda çalkalanıyordu. Nuemsa’nın gözlerindeki ciddiyetten, vaktimizin kısıtlı olduğunu anladım. Adımlarını sabitledi, ayaklarının altından kökler fışkırdı. Bu kökler, sanki yeryüzü onun damarlarıymış gibi bir hızla yayıldı; ince, kırılgan görünüyorlardı ama etrafımızı saran iblislere karşı cesurca mücadele etmeye başladılar. Yine de, köklerin bu kadar zayıf görünmesi, Nuemsa’nın sınırlarını zorluyor olduğunu bana söylüyordu. O anda fark ettim; evet, bu kökler bizi bir süre koruyacak, ama sadece bir süre…

Solana’nın keskin hamleleri ve Nuemsa’nın kökleriyle iblisleri püskürtmeye çalışsak da, devasa bir iblis planımızı sarsan bir taş gibi ortalığa düştü. Her şeyi hesaplamıştım, ya da öyle sanmıştım. Ama bu yaratığın beklenmedik saldırıları bütün dengemi bozdu. Tam ileri atılmaya hazırlanıyordum ki, gökten üzerimize bir gölge çöktü. Sekiz iblis bedeni hızla düşerken, gözlerim bir an için onları yakaladı—ama o anın içinde sıkışıp kaldım. Vücudum beni yarı yolda bıraktı, sağ omzuma bir iblis çarptı ve dengesizliğin soğuk eliyle yere serildim.

Yerde yatarken, Nuemsa’nın o kökleri olmasa, iblisler birkaç saniye içinde üzerime çullanacaktı. Kafamda dönüp duran bu düşünce, işlerin ne kadar kötüye gittiğini gözler önüne serdi. Yerden göğe bakarken, üzerime doğru hızla gelen yedi iblisi gördüm. Devasa iblis, kendi türdeşlerini bir savaşçı gibi üzerimize fırlatmaya devam ediyordu. O an, omzumda yayılan hafif uyuşma, dev iblisin yarattığı kaosun derinliğini hissettirdi. O uyuşukluk, kaslarımdaki zayıflık, vücudumun ihaneti…

Her bir iblisin düşüşü, gökten gelen birer ölüme dönüşmüştü. İblislerin çığlıkları—o çaresizlik ve korku dolu çığlıklar—kulağımda yankılandı. Onlar ölümlerini haykırıyordu, ama asıl ölüm benim üzerime doğru geliyordu. Solana ve Nuemsa’nın çabaları ne kadar güçlü olursa olsun, bu yedi iblisi durduramayacaklarını biliyordum. Her saniye, içimde bir şimşek gibi çakıyordu, zamanın acımasız eli boynuma dolanmıştı.

Yerden kalkmak zorundaydım. Ama vücudum, zamanın hızına karşı yarışırken, benden daha yavaş hareket ediyordu. Her kas, her nefes ağırlaşmıştı, ama içimde hâlâ bir kıvılcım vardı. Düşen iblislerin gölgeleri, üzerime ölümün siyah perdesi gibi çökmek üzereydi.

Bu savaşın, bu anın ne kadar kırılgan olduğunu fark ettim. Kendi zaaflarımın ve iblislerin kaotik dansının içinde, kaderimin incecik bir ipte sallandığını hissettim. Zaman daralıyordu.

Ayağa kalkmakla zaman kaybedemezdim. Hızlıca yerdeyken en müsait tarafıma doğru hızlıca yuvarlanacaktım. Eğer yerden kendimi koruyabileceğim bir sopa, kılıç veyahut buna benzer bir şeyler bulabilirsem elime alacaktım.

Daha sonra direkt ayaklanacak bir yıldırım gibi savaş alanında kükreyecektim. “NE ZAMANA KADAR BU LANET OLASI DEV İBLİSİNE MÜSAADE EDECEKSİNİZ! GÖRMÜYOR MUSUNUZ BİRER HİÇMİŞSİNİZ GİBİ SİZİ YOK EDİYOR!” Öfkeden kan çanağına dönüşmüş gözlerimle, ileriye doğru bir ok gibi fırlayacaktım. İblisleri es geçip direkt deve doğru ilerleyecektim. Onu yok etmeden yoluma devam edemezdim.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Sep 2024, 14:07

İblis görünümüyle üzerine yağan 7 farklı ölüm senaryosundan kendini kurtarmak amacıyla, sağ tarafına doğru hızla yuvarlanmaya başlıyorsun. Birkaç dönüşün ardından, eski konumuna düşen bir iblisin patlayan kafatasından fışkıran kan üzerine doğru sıçrarken, hemen ayak dibine düşen bir iblisin kopan sağ bacağı da üzerine düşüyor! Diğer beş iblisin de halen üzerine düşme ihtimaline karşılık yuvarlanmaya devam ettiğinde, yere düşüp parçalanan iblislerin son çığlıkları kulaklarına yapışıyor. Tam bu esnada, Solana’nın biçtiği iblislerden bir tanesine ait kolun üzerine çıkıyorsun. Kopmuş kolda bulunan kısa saplı ve tek yüzlü bir savaş baltası, şimdilik ihtiyacını karşılar gibi görünüyor ve kopan koldaki parmakları zorlanmadan ayırarak baltayı eline alıyorsun.

Yerden baltayla kalkmanla birlikte, Nuemsa’nın kökleriyle yarattığı alan içerisinde herhangi bir tehlike izi bulunmazken, kükrercesine haykırmaya başlıyorsun. Sözlerin, en azından yakınında bulunan iblisler tarafından duyulmuş olsa bile, hiçbiri saldırı pozisyonlarından vazgeçmiyor. Bu haliyle, savaş alanındaki çığlıkların ve bağırtıların arasında kaybolup giden sözlerinle baş başa kalmış gibi hissediyorsun kendini. Ancak, yerinden fırlamanla birlikte durumu ilk fark eden Nuemsa oluyor ve tekniğine son vererek senin ardından gelmeye başlıyor. Bu durum ise, çevrendeki o güvenli alanın son bulmasına ve iblislerin bir kez daha üzerine doğru gelmesine neden oluyor! İblislerin dört bir taraftan etrafını saran saldırısı, ilerleme yönündeki düşüncenin önündeki en büyük engel olurken göz ucuyla senden 10 metre kadar uzakta olan Josegna ile göz göze geliyorsun. Elindeki ince kılıcıyla iblislere karşı savaşmakta olan Josegna seni gördüğü anda yönünü bir anda Solana’ya doğru çeviriyor ve Josegna, halihazırda dairesel savurma hamleleriyle iblisleri kesmekte olan Solana’ya yaklaşıyor. Josegna’nın gelmesiyle birlikte Solana hareketlerini sonlandırırken, Josegna bir anda kemanı çıkartıyor ve kemanın tellerini adeta dövmeye başlıyor! Kemandan yayılan kızgın bir melodi, bir anda iblislerin dengelerini alt üst etmiş gibi hareketsiz kalmalarına kendi etraflarında şuursuzca dönmelerine neden olurken, Solana iki kılıcını da yere paralel olacak şekilde iki yanına açıp, adeta denizde kulaç atar gibi ilerlemeye başlıyor! Josegna ve Solana’nın bu işbirliği ile ilerlemek istediğin önündeki alan tamamen açık bir hale geliyor ve Josegna ile bir kez daha göz göze gelmenin ardından artık durmanın gereksiz olduğunu anlıyorsun!

Bir şimşek edasıyla birlikte Solana ve Josegna’nın yarattığı alandan ilerlemeye başlıyorsun. Bu noktada Nuemsa da sana yetişerek hemen yanında yer alırken, hedefini dev iblise doğru çeviriyorsun. Solana’yı geçip halen yayılan müziği etkisinde şuursuzca dönen iblislerin yanından sıyrılmanla birlikte, giderek dev iblise yaklaşıyorsun. Ancak tam bu esnada, bir anda 15 metre kadar önünde üç iblisle birlikte adımlaman da kesiliveriyor! Buraya geldiğin ilk anda gördüğün üç iblisin tıpatıp aynısı olan üç iblis hemen önünde yer alırken, en arkada duran iblisin ellerini sürekli havada döndürdüğünü, yay tutan iblisin sana doğru bir ok ateşlemek için hazırlandığını ve son iblisin de yerden yükselerek sana doğru cılız kanatlarını çırpmaya başladığını görüyorsun. Çevredeki diğer iblisler halen Josegna’nın melodisinin etkisinde görünürken, karşındaki üç iblis bundan hiç etkilenmemiş bir şekilde sana saldırmak için hazırlık hareketlerine başlamış gibi duruyorlar.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

09 Sep 2024, 15:03

Kendi üzerime yağan iblislerin gölgesi, ölümün ayak sesleri gibiydi; her biri farklı bir sonun habercisiydi. O an, içgüdülerim devreye girdi ve sağ tarafıma doğru yuvarlandım. Yere her temasımda, acı bedenime çarpıyor, kalbim kafesinden kaçacak gibi atıyordu. Birkaç dönüşten sonra, eski yerime düşen bir iblisin patlayan kafatasından sıçrayan sıcak kan, yüzüme yapıştı. Soluk bir kabustan gelen bir uyarı gibi üzerine düşen bir bacak, ayaklarımın dibine çarpıp yere savruldu. Yerde parçalanmış cesetler arasında sürünmek, savaşın zalim yüzüydü; ama hayatta kalmak için bu dehşetin içinden geçmek zorundaydım.

Yuvarlanmaya devam ederken, parçalanan iblislerin çığlıkları kulaklarıma yapıştı. Öyle bir yankıydı ki, beynime işledi, sanki ölüm beni her an takip ediyordu. Tam bu sırada Solana’nın katlettiği iblislerden birinin kopmuş koluna çarptım. Kolda sıkıca kavranmış kısa saplı bir savaş baltası vardı; tanıdık bir ağırlık, elimde hayat buldu. Parmaklarını ayırarak baltayı aldım. Onu tutarken içimde bir güç yükseldi, bu anlık silah bana, bu cehennemde hâlâ savaşabileceğimizi hatırlattı.

Ayağa kalktığımda, Nuemsa’nın köklerinin yarattığı geçici güvenlik alanında bir anlık sessizlik vardı. Bir kükreme, bir çığlık döküldü dudaklarımdan; belki iblislerin kulaklarına ulaştı, belki de yalnızca kendi yankımdı bu savaş alanında kaybolan. Korku ya da öfke—fark etmezdi. Ne yaparsam yapayım, iblisler saldırıya devam ediyordu, hiçbiri durmadı. Bu yalnızlık anında, savaşın acımasızlığı bir kez daha yüzüme çarptı. Ama Nuemsa, hareketlerimi fark eder etmez köklerini serbest bıraktı ve peşimden gelmeye başladı. O an fark ettim ki, onun koruması ortadan kalkınca, iblisler bir kez daha üzerimize çullanıyordu.

Kaos her yanımı sardı, ve artık bu savaşı kazanmak için hızla hareket etmem gerektiğini biliyordum. Göz ucuyla Josegna’yı gördüm; on metre uzağımdaydı, ince kılıcıyla iblislerle savaşıyordu. Onun da gözleri benimkilere kilitlendiği anda, yönünü Solana’ya çevirdi. Solana dairesel hamlelerle iblisleri biçerken, Josegna ona yaklaştı. Bir anlığına, iblislerin sesleri arasında Josegna kemanını çıkardı ve çalmaya başladı. O melodiden yayılan güç, bir öfke fırtınasıydı; iblisler bir anlığına şaşkına döndü, kendi eksenlerinde dönmeye başladılar, sanki bilinçleri onlardan çekilip alınmıştı.

Bu anlık zafer, önümdeki yolu açtı. Solana kılıçlarını iki yana açarak, denizde kulaç atan bir savaşçı gibi ilerliyordu. Josegna’nın kemanı ve Solana’nın keskin kılıçları, önümüzdeki tüm engelleri yıkarken, içimde bir alev yandı. Artık durmanın anlamı yoktu.

Bir şimşek gibi fırladım; Josegna ve Solana’nın yarattığı boşluktan hızla ilerledim. Nuemsa da hemen yanı başımdaydı. Dev iblise yaklaştıkça, onun karanlık gölgesi üzerime çöktü. Ama tam o anda, önümde üç iblis belirdi, adımlarım bir anda kesildi. Onlar… aynıydılar, sanki bir kâbusun tekrar eden gölgeleri gibiydiler. Arkada duran iblis ellerini gökyüzüne kaldırmış, garip bir büyü işaretleri yapıyordu. Yay tutan iblis, gözlerini bana dikmişti, okun ipi geriliyordu. Ve sonuncusu, cılız kanatlarını çırparak havalandı, bana doğru yaklaşıyordu.

Josegna’nın melodisiyle çevredeki iblisler hâlâ etkisizdi, ama bu üçü, bu lanetli üçlü, o melodiye hiç aldırış etmiyordu. Bana doğru, ölümün habercisi gibi, ilerlemeye başladılar.

Ciğerlerime çektiğim nefes, kan ve ölümün paslı tadıyla ağırlaşmıştı. Önümde sessizce bana yaklaşan üç iblise bakarken, içimde yankılanan bir fırtına vardı. O an, her şey dondu. Zihnimde bir anlığına, onların üzerine nasıl saldırabileceğime dair onlarca senaryo belirdi. Her birinde, kan nehirler gibi akıyor, bedenler parçalanıyor, ölüm sahne alıyordu. Ama hiçbiri beni rahatlatmıyordu, hiçbiri gerçek çözüm değildi.

Bir kez daha gözlerimin önünde o görü belirledi. Hepsini kucakladığım, hepsine sahip çıktığım o an. Sonra ve işte, Nuemsa’nın o keskin sesi, zihnimin derinliklerinde yankılandı:…

“Onca iblisin, onca masum cana kıymasına rağmen, tüm dinginliğini koruyabileceğini ve parçaladığı bedenin kanları dişleri arasından süzülürken bir iblisi kucaklayacağını mı söylüyorsun?”

Solana ve Josegna... Onlar her şeylerini ortaya koyuyor, hayatlarını adım adım feda ediyorlardı. Onların çabaları, bu cehennemin ortasında bize bir yol açıyordu. Kan gövdeyi götürmüştü ama ben? Ben, bu anın tam ortasında ne yapacaktım? İçimdeki o kargaşa, o fırtına dinmiyordu.

Gözlerimi kapadım, her şeyin ağırlığı ruhuma çöktü. Karanlık hatıralar, unuttuğumu sandığım anılar, içimde dolanıyordu. Her iblis, her kaybedilen ruh bir kez daha içimden geçti. Ve o an, o karanlık uçurumda derin bir nefes aldım. Bu nefes, ölümle yaşam arasındaki ince çizgiydi. Aldığım o nefes, kaderimi mühürledi.
O nefesi aldım.

Fısıldadım, Nuemsa’ya duyurmak için yeterince yüksek, ama sadece onun duyabileceği bir sesle: “Nuemsa... Eğer burada her şeyi mahvedersem... beni affet. Ama ne olursa olsun, onları öldürme. “

O an, gözlerim Nuemsa'nın üzerine kaydı. Ardından tekrar iblislere çevrildim. Silahımı sıkıca tutarken, derin bir huzur yerleşti içime. Savaşmayı bırakan bir savaşçı gibiydim, ama bu teslimiyet değildi. Bu, daha büyük bir kararın sonucu olan bir barıştı.

“İblisler!” dedim, sesim savaş meydanındaki çığlıklar arasında yankı buldu. “Sizinle savaşmayacağım. Bu üzerimdeki kan, korkuyla titreşen yoldaşlarınıza ait. Siz benim düşmanım değilsiniz. Eğer beni yok etmek istiyorsanız, buyurun. Eğer oklarınızı bana doğrultmak istiyorsanız, atın. Ellerinizle bedenimi parçalamak istiyorsanız, devam edin. Ama bilmelisiniz ki, şerefim üzerine yemin ederim, size karşı bir kez olsun el kaldırmayacağım. Beni delik deşik etseniz de, bedenimi parçalasanız da, size karşı koymayacağım… O dev iblis hariç!”

Sözlerim, meydanda yankılandı, havada asılı kaldı. Savaşın kaosunun ortasında anlık bir sessizlik oldu. İçimde derin bir huzur… Kanın keskin kokusu, ölümün varlığı bile içimdeki bu barışı sarsamazdı. Eğer sonum buradaysa, onu kucaklamaya hazırdım. Belki tarihe bir salak olarak, arkadaşlarının çabasını heba eden bir aptal olarak geçecektim. Belki de iblislerin kalbine ulaşabilmiş bir adam olarak...

Gerçekten bir kalpleri var mıydı? Ona ulaşabilecek miydim? Bilmiyordum. Ama ben Gadiel’dim ve Nuemsa’ya söylediğim her şey gerçekte yüreğimin derinlerinden geliyordu. İster iblis olsun, ister insan, herkesi kucaklayacaktım. Ve bu yüzden, üzerime doğrulmuş oka rağmen, üzerime uçan iblise rağmen, ne bir savunma ne de bir saldırı emaresi gösterecektim. O ok beni delip geçse de, beni öldürse de... Kollarım ne saldırmak ne de savunmak için kalkmayacaktı.

Belki de bu, o fırtınanın gerçek sonuydu.

O sona doğru ilerlemeye başladım. Adımlarımı önce yavaşça attım, sonra hızlandırdım. O dev iblise ulaşmalıydım ya onların müsaadesi ile ya da kana bulanmış, ölü bir bedenin içinde.

Bunu gözlerimi açtığım o andan itibaren en çok duyduğum şeye bıraktım.

KADERE.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Sep 2024, 12:34

Sözlerin hemen sağ tarafında duran Nuemsa’ya ulaştığında, Nuemsa bakışlarındaki ciddiyetle cevap veriyor sana. Ancak bu bakışların altında, kararına saygı duysa bile olası senaryolardaki sonuçları beğenmeyen bir duruşun varlığını hissedebiliyorsun. Son sözlerini belki de sakin bir ortamda enine boyuna konuşmak ister gibi hissettiğin Nuemsa, hafifçe nefes verip bakışlarını üç iblise çevirerek, ölmediğin bir kurgunun sonunda tekrar bu hususları konuşmak istediğini işaret ediyor. Bakışların üç iblise döndüğünde ise, savaş meydandaki naraları, acı çığlıkları ve anlamsız haykırışları bastırmak isteyen bir ses tonuyla konuşmaya başlıyorsun. Sözlerin ağzından çıkıp üç iblise ulaştığında, en geride kalan iblis halen ellerini oynatmaya devam etse bile, uçan iblis sana doğru olan güzergahını dairesel bir açıyla değiştiriyor. Keza elinde yay tutan iblis de, okunu bırakmak için çoktan hazır bir konumda olmasına rağmen, okunu bırakmamak için kendini tutuyor. İblislerin yaşadığı bu tereddüdün içerisinde adımlarını atmaya başlamanla birlikte, iblislerin huzursuz tavırlarını da sezebiliyorsun. Nitekim, attığın birkaç adımın sonunda, doğrudan bedenin doğrulmuş yay serbest bırakılıyor ve havayı yarıp geçen ok üzerine doğru gelmeye başlıyor! Okun ilerlerken çıkardığı tiz ses, kulağına ölümün fısıltısı gibi yayılırken, uçan iblisin kanat seslerindeki canlanmayla birlikte fısıltının bir konuşmaya döndüğünü hissedebiliyorsun. Şimdilik uçan iblis doğrudan bir tehdit oluşturmadığından, bakışlarını üzerine gelen oka yönlendirdiğinde, sadece bir saniye ötenden gelen fısıltının olası tüm kabus senaryolarını yaşıyorsun. Kararlılıkla, hala göğsünün ortasına isabet edecek oktan kurtulmamak için adım attığın anda ise, sağ tarafından aldığın ansız bir darbe ile bedeninin savruluyor! Seni göğsünün ortasından alacağın bir yaradan kurtaran ellerin sıcaklığı oldukça tanıdık ve bilindik gelirken, zihninde verdiğin kararı bir kez daha sorguluyorsun. O ellerin olmadığı bir durumda, bedeninin ortasına saplanacak bir ok ile neyi başaracağın veya başaramayacağın…

Savrulan bedenin yere düşerken, bakışlarını ellerin sahibine çevirdiğinde Nuemsa’nın çatık kaşları arasında hissettiği öfkeyi görebiliyorsun. Bu öfke, doğrudan şahsına yönelmiş bir şekilde ruhuna akmaya başlarken Nuemsa “Ne yapacaksan yap, ama ölmeden!” diyor. Üstünden kalkmak için ayaklandığı esnada Nuemsa’nın yüzüne çöken ince bir acı çizgisi, bakışlarının Nuemsa’nın bedeninde gezmesine neden oluyor. Tam bu esnada, Nuemsa’nın sağ bacağının sağ üst kısmına saplanmış ve diğer tarafından çıkmış oku görmek, Nuemsa’nın olmadığı bir durumda yaşayabileceğin sonu gözlerine sokmak ister gibi duruyor. Nuemsa’nın bacağından akmaya başlayan kanlardan aldığın bakışlarını onun gözlerine çevirdiğinde, Nuemsa hafif bir nefes alıp verdikten sonra “Mesele değil… Ama bir kez daha söylüyorum Gadiel… Ne yapacaksan ölmeden yap! İlla ölme arzusundaysan da, bunun herkes için değerli olmasını sağla! Burada arkandan yas tutabilecek kimse yok… En azından arkadan yas tutulmasını sağla!” diyor. Nuemsa yerinden doğrulurken, sağ bacağının üstüne yük vermekten kaçındığını, ancak buna rağmen yüzünü iblislere doğru döndüğünü görüyorsun. Bakışlarını iblislere doğru çevirdiğinde ise, uçan iblisin birkaç saniye içerisinde keskin pençeleriyle bir saldırı yapma hazırlığında olduğunu ve yay tutan iblisin de bir oku tekrar fırlatmak için yayına yerleştirdiğini görüyorsun. Son olarak, en arkada bulunan iblisin halen belli bir rutinde ellerini hareket ettirmeyi sürdürdüğünü görebiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

14 Sep 2024, 13:07

Geri Sarım Kartını kullanmak ve konunun bu noktadan devam etmesini istiyorum.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Alamara Şehri”