Göklerden İnen (Theo)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Jun 2024, 17:27

Yerleşkenin içine doğru ilerlemeye başladığında, seni ilk fark edenler etrafta koşuşan çocuklar oluyor. Ne var ki çocuklar seni gördükleri anda, sanki masallarındaki korkunç bir canavarı görmüş gibi hızla kaçışmaya başlıyorlar. Çocukların üzerine sirayet eden bu tedirginlik hali kısa sürede yetişkinlere de bulaşıyor ve yerleşke içinde adımlamaya başladığın sıralarda, evlerin kirli pencerelerinden sana bakan, ancak göz göze geldiğiniz anda hemen perdeyi örten insanlar görüyorsun. Attığın birkaç adımın ardından ise, bir evin kenarın çökmüş uzun sakallı ve oldukça pasaklı görünen bir yaşlıca bir adamın “Dafast lon sisa dag ven dori vem, ven defrinz piece vi shita!” dediğini duyuyorsun. Başını adama doğru çevirdiğinde, pasaklı adamın sızmış gibi homurdandığını duymaya başlıyorsun. Bu herifle iletişimin sadece dil bariyerine takılmayacağını, şu anki fiziki durumuna da baktığında konuşmanın imkansız olduğunu rahatlıkla anlıyor ve adımlamaya devam ediyorsun. Nitekim, yerleşkenin nispeten yoğun denilebilecek yerine geldiğinde ise, 6 erkeğin karşına dikildiğini ve 10 kişinin de kıyıda köşede pusuya yatarcasına durduğunu görüyorsun.

Karşında duran altı kişiden yoğun sakallı ve bıyıklı olan, senden daha uzun ve iri duran adam bir adım kadar öne çıkmasının ardından keskin bakışlarını senden ayırmaksızın “Let dag ven? Ailn, dafast ji ven lezz?” diyor tok bir sesle. Adamın ses tonu ve bakışlarıyla birlikte, çevredeki diğer kişilerin yaydığı havaya bakıldığında, burada pek hoş karşılandığını düşünmüyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

20 Jun 2024, 19:50

Köy halkı ile dostane ilişkiler kurmak için çıktığım yolda daha en başında küçük pürüzler çıkmaya başladı. Çocukların yabancı birine karşı hoşgörülü yaklaşmamasını belli bir noktaya kadar anlayabilirim ama benden korkup kaçmaları beklemiyordum. Yetişkinlerin de çocuklar ile aynı tepkiyi verdiklerini görünce köy olarak geçmişte yabancılar ile pek iyi şeyler yaşamadıklarını düşünmeye başladım. En sonunda köyün yaşlılarından biri karşıma gelerek anlamadığım dilde bir şeyler söyledi. Hem yaşlı hem de oldukça pasaklı olan arkadaşla iletişime kurmak için bir şeyler sallamayı düşündüğüm sırada adamın sızmasına ramak kaldığını gördüm. Anladığım kadarıyla köylüler korkudan aralarında ölüme en yakın olanı seçip kurban niyetine bana gönderdiler. Bu kurbanı şükran içinde kabul edip onları iyice korkutma şansım var. Ancak etrafımı çeviren kalabalık grubun hiç iyi niyetleri olduğunu sanmıyorum.

Adamın dediklerinden sonra önce havaya bakıp ardından da bakışlarımı adama çevirerek omuzlarımı iki yana silkeceğim. Bu hareketimden sonra karşı tarafın bir şey anlamadığımı fark edeceğini umuyorum. Hatta daha ileriye giderek "Ne dediğinizi anlamadım ama ben yüce bir amaç uğruna buraya gönderildim." diyeceğim. Konuşmam bittikten sonra öne çıkan adama doğru ellerimi ağzıma getirerek yiyecek bir şeyler isteyeceğim. Yemek sofrasına geçebilirsem işleri çok daha hızlı bir şekilde ilerletebileceğime inanıyorum. Hem yemek sırasında belki benim dilimi bilen birileri de ortaya çıkabilir.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

24 Jun 2024, 17:49

Karşında duran adam ve arkadakilere karşı cümlelerini kurduğunda, onların da aslında seninle aynı şeyleri hissettiklerini anlayabiliyorsun. Sözlerinden herhangi bir şey anlamış gibi durmayan adamların bazıları birbirlerine bakarak -sanki mümkünmüş gibi- sözlerini çözmeye çalışıyor. Ancak tam bu esnada onlara doğru attığın adımla birlikte, karşındaki kişiler sanki vahşi bir hayvanın saldırısına uğramış gibi neredeyse geriye doğru sıçrayarak savunma pozisyonu alıyorlar! Bunun ardından ise el işaretleri yapmanla birlikte ise, adamların göz bebeklerinin büyüdüğünü görebiliyorsun. Bu durumun pek de hayra alamet olmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsun. Nitekim, aranızdaki birkaç metre mesafe olan ve seninle konuşan adam bağırırcasına “Ji ven lezz er brye lek ven ugtiv snog?” diyor. Adamın bu sözleriyle birlikte, arkasındaki kişilerin kıyafetlerinin arasında parlak cisimler çıkarmaya başladıklarını görebiliyorsun. Kimi el büyüklüğünde, kimi ise daha büyük olan ancak parlak görünseler bile keskinliği konusunda şüpheye düştüğün cisimlerin bıçak olduğunu anlamak senin için zor olmuyor. Bu kez adam, çıkardıkları cisimlerden güç almışçasına gülümsemeye başlarken, 5 kişinin seni daire içine alacak şekilde hareketlendiğini ve etraftaki pusuya yatmış 10 kişinin de yavaşça, temkinli adımlarla yanınıza gelmeye başladığını görüyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

26 Jun 2024, 21:19

İletişim kurma çabalarım ne kadar denersem deneyim başarılı olmuyor. Yeni arkadaşlarım ile aramdaki dil bariyeri beklediğimden daha büyük bir sorun olacak gibi duruyor. Ayrıca az önce gördüğüm kadarıyla halk benden baya baya korkuyor. Bu biraz hoşuma gitse de ortamdaki kaos yüzünden bunu nasıl kullanacağımı ertelemek zorundayım. Çünkü bir yerlerinden keskin silahlar çıkaran yaklaşık 10 kişilik bir grup bilmediğim bir şeyler söyleyip etrafımı çevirmeye başladılar. Gyugnal'ın yardıma geleceğini hiç sanmıyorum ama ayağıma kadar gelen bu fırsatı da es geçmek istemiyorum. Galiba burası benim için bir dönüm noktası. Şu anda yaşamak için eğlenmek mi yoksa eğlenmek için mi yaşamak sorusuna cevap bulmak zorundayım. İçten içe her zaman bu anın geleceğini biliyordum ama bu seçimi yapmayı erteleyerek görmezden gelmeye çalışmıştım. Ancak şimdi bir seçim yapmak zorundayım.

Meraklı kalabalık giderek yanıma yaklaşırken sakin bir şekilde yere oturarak iyice yanıma gelmelerini bekleyeceğim. Aramızda yaklaşık 1 metrelik bir mesafe kaldıktan sonra bir anda avazım çıktığı kadar bağırmaya başlayarak üzerlerine koşmayı deneyeceğim. Mesafe kısa olduğu ve rakip taraf kalabalık olduğu için olası bir kargaşa anında bu durumu lehime kullanabileceğimi düşünüyorum. Ayrıca az önce bir adımla korkudan sağa sola kaçan insanların deli gibi bağırarak üzerlerine koştuğum zaman nasıl tepki vereceklerini çok merak ediyorum. Eğer silahla bana saldırmaya çalışırlarsa silahların keskin olmamalarına güvenerek elimden geldiğince hayati noktalarımı korumaya çalışacağım.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Jul 2024, 10:06

İnsanlar çevreni sarmaya başlamışken olduğun yere oturmak için hareketlenmen, etrafındaki insanların eylemlerine bir tereddüt ekliyor. Ufak adımları havada kalan birkaç kişiyle beraber, etraftaki herkes hareketlerine dikkat kesilmişken, yere öylece oturuyor ve beklemeye başlıyorsun. Kalabalıkta oluşan tereddüt hali, birbirlerine bakış atmalarına neden olurken, seninle konuşan adamın sana doğru yaklaşmaya başlamasıyla birlikte, herkes adımlarına kaldığı yerden devam ediyor. Bu esnada kalabalığın ellerinde tuttukları bıçakların parıltısına odaklanmaya başlıyor ve onların keskinliğini kestirmeye çalışıyorsun. Bu odaklanmayla birlikte bıçakların çok da keskin olmasa bile delici işlevini yerine getirebilecek nitelikte olduklarını anlayabiliyorsun. Bu senin için ciddi bir sorun oluşturacak gibi görünse bile, etrafının çevrilmesi ve insanların sana yeteri kadar yaklaşmasıyla birlikte, kafanda oluşturduğun planın ikinci faslına geçiyorsun.

Karşından gelen adamla arandaki mesafe bir metreye kadar düştüğü anda, bir anda yerinden kalkıyor ve bu esnada avazın çıktığı kadar bağırmaya başlıyorsun. Bu hareketlenmen ve bağırtın, kalabalıktakilerin gözlerinin büyümesine neden olurken, her birinin böyle bir tepkiyi beklemediğini fark edebiliyorsun. Üzerine doğru geldiğin adamın yavaşça adımlarını geriye doğru atmasıyla birlikte, karşındaki adamların sana karşı duydukları çekinceyi rahatlıkla anlayabiliyorsun. Fakat adam birkaç adım geriye atmasının ardından, sonradan yanına gelmiş 10 kişiden 2’sinin de desteğiyle bıçağını öne doğru uzatıyor ve olduğu yerde seni karşılamak için beklemeye koyuluyor. Tam bu sırada, etrafını çeviren diğer kişilerin de sana doğru geldiklerini hissedebiliyorsun. Bu haliyle, karşındaki üç kişiye karşı kendini koruman mümkün görünürken, diğerleri konusunda ne yapabileceğin tam bir muamma oluyor.

Karşında duran üç kişinin hemen hemen yakınlarına kadar geldiğinde, ilk hamle seninle konuşan adamdan geliyor. Bıçağını hızlı bir şekilde saplamak için savurduğu anda hayati bölgelerini korumayı amaçlayarak kenara doğru attığın bir adım seni bu darbeden kurtarabiliyor. Hemen ardından ise diğer iki kişinin de öne çıkmasıyla birlikte bıçak darbe sayısının artmaya başlayacağını anlayabiliyorsun. Nitekim, içlerinden birinin daha tam göğsüne doğru savurduğu bıçaktan, belini geriye doğru bükerek sıyrılırken, bir diğerinin savurduğu ve normal bir insana vurmaması mümkün olmayan bıçak darbesinden, belini sağa doğru esneterek kurtulabiliyorsun. Üzerine gelen saldırıların ilk fazından kurtulmuş olsan bile, tam doğrulacağın esnada sol böbreğine yakın bir yerden hissettiğin acı, ardından gelen saldırıların da habercisi oluyor. Kendini geriye doğru savurduğun esnada, sağ yumruğun sana bıçağı indiren adamın suratına isabet etse bile, bir anda sol karın boşluğuna girip çıkan bir diğer bıçak darbesiyle anlık bir nefessizlik yaşıyorsun. Gözlerin hızla etrafını taradığı anda ise, artık bu noktada bir kaçışının bulunmadığını anlayabiliyorsun.

Vücuduna artarda saplanıp çıkmaya başlayan bıçaklarla birlikte, ancak hayati bölgelerini koruyabilmek için büklüm büklüm pozisyonlara girmekten ibaret hareketler sergileyebiliyorsun. Vahşi bağırışına rağmen işin sonunda bir ava dönüşmüş olmanın, kalabalıkta bir cesaret yarattığını ve bu sayede bıçaklarını daha sert saplayıp çıkartmaya başladıklarını anlayabiliyorsun. Bununla birlikte, bıçakların keskin olmaması, saplanıp çıkma esnasında bıçakların daha acı verici yaralar açmasına neden olurken, bacaklarını ve vücudunun muhtelif bölgelerine aldığın bıçak darbeleriyle birlikte, ayakta durmakta zorlanmaya başlıyorsun. İstemsiz bir şekilde yere yığılmanla birlikte, bıçak darbelerine eşlik eden tekmelerle birlikte hem duyduğun acının hem de halihazırda mevcut bıçak yaralarındaki kanamanın arttığını hissedebiliyorsun. Buna karşın etrafını sarmış olan insanlar seni gebertmeden eylemlerine son verecek gibi görünmezlerken, bir anda zihninin karanlığından yükselen tanıdık bir ses duyduğun tüm acılardan sıyrılmana neden oluyor.


“Bu-Bunun… BUNUN NERESİ EĞLENCELİ BE!?”
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

08 Jul 2024, 20:21

Planımı kusursuza yakın bir şekilde uygulayabilmiş olsam da beklediğim karşılığı alamadım. Yeni tanıştığım arkadaşları korkutmayı başarmış olsam bile çok hızlı bir şekilde toparlandılar. Onlarla dalga geçecek fırsatı bulamadan hemen karşı saldırıya geçmelerini beklemiyordum. Hayati noktalarımı korumaya başarmış olsam bile durumum hiçte iyi değil. Delik deşik olmama rağmen Gyugnal'da ortalıkta gözükmüyor. Tahmin ettiğim gibi görevini erken bitirmek için müdahile etmekten kaçındığını düşünüyorum. Yine de pek pişman değilim. Bir kaç saniyeliğine de olsa karşımdaki barbarları şaşırtmayı becerebildim.

Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçerken bir anda bir ses duydum. Ben artık yollarımızı ayırdığımı düşünsem bile meymenetsiz arkadaşım hala daha benimle birlikteymiş. İnanılmaz. Kıyamet koparken yan taraftan izlemekle yetinen kişi şimdi beklenmedik bir anda beni eleştirmeye başladı. Açıkçası içinde bulunduğum durumdan ziyada onun göstermiş olduğu tepkiye çok sinirlendim. Sadece söylenen birinin aksine hiç değilse ben kendimi eğlendirmek adına iyi kötü bir karar verip ardından da verdiğim karar doğrultusunda eyleme geçiyorum. Oysa sadece kenardan izleyip homurdanmakla yetiniyor.

Kalabalığa doğru ellerimi kaldırıp "Tamam bittim ben yeter artık." dedikten sonra duyduğum sese "Evet biraz başarısız bir deneme oldu ama bıçak yemeden önceki birkaç saniye için buna değerdi." diyeceğim. Ardından "Seninle eğlence anlayışlarımızın nerede kesişeceğini bilmiyorum. Bana kalırsa yeni şeyler denemek çok eğlenceli. Ayrıca başkalarını kandırmayı ve korkutmayı da çok eğlenceli buluyorum. Birilerini dövmek hatta öldürmek de fena değil. Daha önce denemediğin için bilmiyor olabilirsin ama çok şanslısın artık deneme yapmak için önünde istemediğin kadar çok seçeneğin var." diyeceğim. Hala daha sinirim geçmese de Gyugnal'ın aksine bu sevimli şeyin azıcık motivasyon ile bir şekilde bana yardım edeceğine inanıyorum.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

11 Jul 2024, 12:21

Her ne kadar sözlerinle kalabalığı durdurmaya yeltensen bile, kalabalık ne dediğini anlamak bir yana bir şeyler söylemenle birlikte daha da şiddetli bir şekilde sana vurmaya başlıyor. Ancak bu, diğer sözlerinin akıp gitmesine engel olmuyor. Adeta soyut bir zaman diliminde dudaklarından dökülmeyen kelimeler havaya karışırken, zihninde beliren huysuz bir karanlığın depreşmeye başladığını hissediyorsun. Bu his, sana hem çok tanıdık hem de tanışmak istemediğin bir yabancı kadar uzak geliyor. Bir yerlerden ve bir şekilde tanıdık gelen bu hisse sarılmak istesen bile, sanki bedeninin tüm bunlardan kaçmak ister gibi koştuğunu hissediyorsun. Oysa bu his, her bir darbeyi hala vücuduna aldığın ve olduğun yerde kıvrılıp yattığın şeklindeki somutlukla derin bir tezatlık oluşturuyor. Ancak yine de, ruhunun bir şekilde bu somutluktan çekilmeye başladığını ve karanlığın içerisindeki derinlikte süzüldüğünü fark edebiliyorsun. Ve sanki, tüm bu karanlık hem evin gibi seni kucaklamak isterken, aynı zamanda bir yabancı kapısı gibi sana uzak geliyor.

Ruhun, içine düştüğü çelişki içinde kıvranmaya başlarken, etrafı saran karanlığın da dalgalanmaya başladığını hissediyorsun. Kapalı dudaklarından dökülen sözlerin karanlıkta yarattığı dalgalanmalar, bir şekilde sözlerinin muhatabını belli etse bile, gözlerin aşina olmaya başladığı karanlıkta varlığından başka hiçbir şey göremiyor. Bunun yanında, karanlığın bir şekilde içine işlemeye başladığını hissetmenle birlikte, sanki geçmişe dair birtakım tarifsiz anılar da zihnin hücum etmeye başlıyor. Böylelikle, karanlığın içinde tanıdık bir duygu selinin vücuduna dolmasına izin vermiş hale geliyorsun. Karanlıktan akıp giden hisleri anlamlandırmak senin için pek de mümkün görünmese bile, tam bu anlarda hiçbir şekilde aklına düşmeyecek olan anıların aklına geliyor. Nitekim, sanki karanlığın gölgeleri altında Esther ve Gyugnal ile yaşadıkların bir kez daha gerçeğe dönüşür gibi olmaya başladığında, karanlığı en karanlık kısmında birden gözüne cılız bir parıltı takılıyor. Bunun zihninin uydurduğu bir gerçeklik olup olmadığını anlamak için birkaç kez gözlerini açıp kapadığında, parıltı sanki senden yüzlerce metre uzaklık, ancak kolunu uzattığında avuçlayabileceğin kadar yakın geliyor.

Parıltının varlığını belli etmesiyle birlikte, adımlarının istemsiz bir şekilde ona doğru çekildiğini fark etmenle birlikte, kendini tamamen karanlığa ve içgüdülerine bırakıyorsun. Karanlık zemin, ayaklarının altından akıp gitmeye başladığında ise, birkaç adımın sonunda ne kadar adımlasan da parıltıdan yaklaşamadığını ve aynı zamanda ondan uzaklaşamadığını hissediyorsun. Bu anlamsız girdabın içinde sıkışmış bir şekilde hala adımlamayı sürdürdüğünde ise, parıltının tonunun aynı kalmasına rağmen, karanlıktaki dalgalanmaların belirgin bir şekilde arttığını fark edebiliyorsun. Nitekim karanlık dalgalanmalar bir anlığına da olsa boğucu kasvetinden sıyrılırken, karanlığın içinde tanıdık bir sesin kulaklarına iliştiğini duyuyorsun. Parıltıdan geldiğine şüphe duymadığın ses “Başkalarını kandırmak… Evet, bu kesinlikle eğlenceli olabilir! Ama öldürmek… Ne bileyim… Yani düşününce pek de eğlenceli değil gibi… Hem birini öldürürsem, onu bir daha nasıl kandırabilirim ki? Bu tüm eğlenceyi sonlandırmaz mı?” diyor. Bu sözlerle birlikte, parıltının tonunda belirgin bir artışla birlikte, etrafını çevreleyen karanlığın da parıltıya doğru çekilmeye başladığını fark ediyorsun. Sanki bir felaketin habercisi gibi emilmeye başlayan karanlığın içinde varlığının ne kadar dayanabileceği konusunda ise hiçbir fikrin olmuyor. Ancak ruhun içten içe, sadece bir kıvılcımın her şeye yeteceğini sana fısıldamaya başlıyor. Sadece bir kıvılcımla birlikte, sanki parıltının bir varlığa dönüşeceğini… Ve bu olurken, varlığının yok olacağını…
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

15 Jul 2024, 18:53

Karşılıklı olarak başlangıçtan itibaren bir güven sorunumuz ve birbirimizi anlamadığımızdan dolayı aramızda küçük bir gerginlik olmasına rağmen karşı taraf benim aksime bunu düzeltmek için hiç çaba göstermiyor. Ev sahibi olmanın verdiği avantajı alçak ve bir o kadar korkakça kullanıyorlar. O kadar el kol hareketi yapmama rağmen hepsini görmezden gelip kolay seçeneği seçtiler. Bu da ister istemez sinirlerimi bozuyor. Teslim oluyorum deyip ellerimi kaldırıyorum. Ellerim havada, elimde silah veya benzeri bir şey yok. Bunu görmelerine rağmen hala daha vurmaya devam ediyorlar. Tamam birkaç minik şaka yaptım ama bu kadar da abartmaya gerek yok.

Bir araba dolusu sopa yerken içimde tanıdık bir şeyler hissetmeye başladım. Bu tanıdık duyguyu tam olarak ifade edemesem de bedenim tüm varlığıyla bu histen uzaklaşmak istediğini fark ettim. Çelişkili durumlar normal şartlarda ilgimi çekse de şu anda birazcık meşgul olduğum için bir an önce ne yapacağıma karar vermem gerekiyor. Bu hissi kucaklayacak mıyım? Yoksa tam tersi bana yaklaşmasına izin vermemek için elimden geleni yapacak mıyım?

Neyi seçmem gerektiği konusunda acele etmem gerektiğini bilsem de karar veremiyorum. Bu yüzden etrafımda ki karanlık yavaş yavaş dalgalanmaya başladı. Karanlık etrafımı kapladıktan sonra tanıdık bazı şeyler hissetmeye başladım. Kadim dostum ve yeni ortağım savaştığı zaman ki gibi hissediyorum. Sonradan anlatılana göre o zamanlar bir anda çok fazla güçlenmiştim ama güç yüzünden bilincimi kaybettim. Bu yüzden böyle bir güç istemiyorum. Kendimde olmadıktan sonra elde edeceğim gücü istemiyorum. Tamamdır. Geçte olsa kararımı verdim ama bu karanlıktan nasıl çıkacağımı bilmiyorum.

Karanlığın ortasında buradan nasıl çıkacağımı düşündüğüm sırada parlak bir ışık gördüm. Aramızda baya bir mesafe olmasına rağmen sanki elimi uzattığım zaman ona dokunabilecekmiş gibi hissettiğim bu parıltı benim buradan kaçış biletim. İçgüdülerimi takip ederek parıltıya doğru yürümeye başladım. Ancak ne kadar adım atarsam atayım aramızdaki mesafe sürekli başlangıçtakiyle aynıydı. Neler olduğunu anlamak için duraksadığım sırada parıltıdaki dalgalanmaların giderek arttığını fark ettim. İyice kafam karışmaya başladığı sırada tanıdık bir ses duydum.

Parıltının iblis olduğunu fark edince biraz şaşırdım. Onun dediklerinden sonra ise keyfim yerine geldi. Artık beni dinleme başladığına göre onu ikna etmek için bir şansım var. Parıltıya seslenerek "Dostum dostum. Bu konularda yenisin galiba. Aynı kişiyi sence kaç defa kandırabilirsin?" dedikten sonra düşünmesi için birkaç saniye verip yeniden konuşmaya başlayarak "1 veya 2. Hadi diyelim ki çok saf birine denk geldin olsa olsa 3-4 defa kandırabilirsin. Ondan sonrası yok. Kandırdığın kişiyi canlı bırakırsan diğerlerini de uyarıp eğlencene engel olabilirler. Bu yüzden geride iz bırakmamak lazım. Dışarıdaki dünya çok büyük ve bir sürü kandırılacak insan var. Hepsini bir defa kandırmak bile yüzyıllar sürer." diyeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Jul 2024, 12:39

Parıltının tonundaki artış konuşmasından sonra varlığını sürdürüyor ve bu şekilde, ondan gelen sözlere bir cevap verme imkanı buluyorsun. Sözlerine başlamanla birlikte, parıltının haşarı bir çocuk edasıyla kıpır kıpır hareketlendiğini görmek ise, parıltının varlığının ötesinde bir şeyler olduğunu daha belirgin hale getiriyor. Karşında parıltı dışında cismani herhangi bir şey olmasa bile, ağzından dökülen sözlerin parıltı tarafından dinlendiğini ve hatta bu sözlerin üzerine düşünüldüğünü rahatlıkla hissedebiliyorsun. Ancak bu anlarda karanlığın emilircesine çekilmeye başlaması seni en çok zorlayan durum olmaya başlıyor. Zira karanlık çekildikçe parıltının hareketlenmesindeki belirgin artış, bir şeylerin başlangıcına ve doğal olarak bir şeylerin de sonuna geldiğini sana işaret ediyor.

Nefes alışverişlerin artık yediğin tekmelerden ve aldığın darbelerden değil, tamamen parıltının yarattığı etkiyle yavaşlamaya başlarken, sözlerin de sonlanıyor. Bundan daha uzun bir konuşmayı yapıp yapamayacağın konusundaki şüpheler kafanda dönmeye başladığında, parıltının hareketliliğin artmasıyla birlikte daha net ve sana daha yakın gelen bir ses tonuyla konuşmaya başladığını duyuyorsun. Birkaç saniye, sanki karanlık kulaklarına çökmüş gibi buğulu gelen seslerin ardından odağını toparlıyor ve parıltının “Bence aynı kişiyi defalarca kandırabilmek daha büyük eğlence! Herkesi bir kere kandırabilirsin, ama bir kişi birden fazla kandırabiliyorsan, işte o zaman eğlencenin dibine vurmuş olursun! Hatta gidip kandırıldığını birilerine söyleyip, buna rağmen onu ve söylediği kişileri kandırırsan, işte o zaman eğlencenin ne demek olduğunu anlarsın!” diyor. Bu sözlerini oldukça hevesli ve heyecanlı bir şekilde dile getiren parıltı, buna rağmen rengini kaybetmeye başlarken “Seninle eğlence anlayışlarımız farklı demek ki! Bunu en başından beri biliyordum! Bu yüzden, sanırım yalnız bir başına burada öleceksin.” diyor. Duyduğun bu sözlerle birlikte, vücuduna inen darbelerin şiddetini içine düştüğün karanlıktan sonra ilk defa bu kadar net bir şekilde hissetmeye başlamanla birlikte, parıltının da giderek solmaya başladığını görüyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

22 Jul 2024, 20:34

Parıltıyla yaptığım minik konuşma benim açımdan eğlenceli olsa da vücudumun bunu kaldırabileceğimden şüpheliyim. Hem dayak yemek hem de bu konuşma olayı beni giderek zorlamaya başladı. Bu iki sorundan da aynı anda ve hızlıca kurtulmam lazım.

Parıltı tahmin ettiğimden daha zeki çıktı. Onunda dediği gibi başlangıçtan itibaren eğlence anlayışlarımızın farklı olduğunu biliyordum ama bunu onun fark edeceğini düşünmemiştim. Hatta bunu fark edip beni tehdit etmesini hiç beklemiyordum. Bana kalırsa şu anda blöf yaparak beni kandırmak istiyor. Eğer bana bir şey olursa ona ne olacağını bilmiyorum ama iyi şeyler olmayacağını düşünüyorum. Bu yüzden bu varsayımımı kendi lehime kullanmam lazım.

Derin bir nefes aldıktan sonra bir çırpıda "Anlaşamadığımız konusunda anlaşmamız çok güzel. Ancak senin aksine hikayemin burada biteceğini düşünmüyorum. Sen yardım et veya etme bir şekilde buradan kurtulacağım ama bu durumda senin yaptıklarını unutmayacağım. İlişkimize güzel bir başlangıç yapmak senin elinde." diyeceğim. Bu konuşmanın onu ikna edeceğini sanmıyorum. Ayrıca ne olur ne olmaz şansımı da denemek istiyorum. Eğer parıltıdan olumsuz bir cevap alırsam daha önce ki zamanlarda yaptığım gibi içimdeki güce odaklanmayı deneyeceğim. Daha önce iki defa yapmış olduğum için bu konuda nispeten deneyimliyim. Bu konuda başarılı olursam bu sefer bilincimi koruyabilmek için neler yapabileceğimi düşünmeye başlayacağım. Belki bir şeye odaklanırsam veya içimdeki gücün hepsini değil de sadece bir parçasına ulaşabilirsem bilincim sabitken de bunu kullanabilirim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
Post Reply

Return to “Diğer Bölgeler”