Gialdir'in sözleri üzerine konuşmaya başladığında, Gialdir kendisi için duyduğun endişeden memnun olmuşçasına gülümsemeye başlıyor. Halen yer yer göğüslerine ve dudaklarına kayan bakışlarına hakim olamasa bile, sözlerin sayesinde konuşmanın gidişatını ele almaya başlamışsın gibi görünüyor. Ancak Gialdir'e doğru bir adım yaklaşmanla birlikte, bu manzaraya eklenen hafif titremeler, bu noktadan sonra sadece konuşmanın gidişatına değil, başkaca şeylere de hükmedebileceğini sana göstermeye başlıyor. Gialdir'in titremeye başlayan bacaklarını çaresizce bastırma girişimleri, dudaklarına ve göğüslerine kayan bakışlarıyla sonnuçsuz kalmaya yüz tutmuş gibi duruyor. Giderek yanaşarak kurmaya başladığın her bir cümlenin, bu andan sonra Gialdir için ne kadar anlaşılabilir olduğu konusu giderek kafanda tereddütler yaratacak hale gelse bile, Gialdir'in çaresiz titremeleri çoktan bir üstünlüğün sembolü haline geliyor. Burada konduracağın ufak bir öpücüğün veya hafif bir temasın dahi Gialdir'i tamamen savunmasız hale getireceği konusunda emin bir halde araladığın ıslak dudaklarından son cümlelerin dökülmeye başlıyor. Artık bu anda tüm hükmün sende olduğunu tamamen hissetmeye başlıyorsun.
Son cümlenin ağzından dökülmesiyle birlikte Gialdir fazlasıyla tükenmiş gibi bakışlarını deviriyor ve omuzlarının aşağıya çökmesine izin veriyor. Karşında, seni ziyadesiyle arzulayan ve hatta arzulamanın da ötesine geçerek zihninde çoktan onlarca kez seninle beraber olan bir adam gibi duran Gialdir, yavaşça elini kaldırıp ıslattığın dudaklarına doğru götürmeye başlıyor. Bu andan sonra, işin boyutunun nereye varacağını kestirmek güç olsa bile, Gialdir'in parmak uçlarıyla dudaklarına dokunmasında hiçbir tehditkar yön hissetmiyorsun. Yavaşça alt dudağında işaret parmağını gezdirmesinin ardından Gialdir, dudaklarına kilitlenen bakışlarını hafifçe kaldırıyor ve gözlerinin içine bir süre bakmasının ardından "Dina... Seni istiyorum!" diyor. Gialdir'in bu sözleriyle birlikte parmaklarının bedenine temas ettiğini fark ediyorsun. Ancak daha herhangi bir kurtulma refleksi gösteremeden Gialdir bir anda bedenini geriye doğru ittiriyor ve aranızdaki mesafe bir anda birkaç adıma çıkıyor!
Gialdir, seni kendisinden uzaklaştırmasının ardından gözlerini kapatarak dudaklarına dokunduğu parmağını usulca öpüyor. Dudaklarını yavaşça parmağından ayırırken gözlerini açan Gialdir, sanki gökten inen bir vahi ile arınmış gibi tüm titremelerini ve arzulu yüz ifadesini bir kenara bırakarak gözlerine kilitleniyor. Dudaklarının tadını olabildiğince yaşamk için birkaç saniye sessiz kalan Gialdir, bu sessizlikten sonra "Elbette anlatırım Dina. Tabi bu sefer peşinde koşturan sen olursan." diyor. Bu cümlelerinden sonra arkasındaki kapıyı yavaşça aralayan Gialdir, yüzüne yerleşen bir gülümsemeyle birlikte "Yine burada, iki saat kadar sonra..." diyor ve tek gözünü kırpmasının ardından araladığı kapıdan yavaşça sıvışmaya başlıyor.
Son cümlenin ağzından dökülmesiyle birlikte Gialdir fazlasıyla tükenmiş gibi bakışlarını deviriyor ve omuzlarının aşağıya çökmesine izin veriyor. Karşında, seni ziyadesiyle arzulayan ve hatta arzulamanın da ötesine geçerek zihninde çoktan onlarca kez seninle beraber olan bir adam gibi duran Gialdir, yavaşça elini kaldırıp ıslattığın dudaklarına doğru götürmeye başlıyor. Bu andan sonra, işin boyutunun nereye varacağını kestirmek güç olsa bile, Gialdir'in parmak uçlarıyla dudaklarına dokunmasında hiçbir tehditkar yön hissetmiyorsun. Yavaşça alt dudağında işaret parmağını gezdirmesinin ardından Gialdir, dudaklarına kilitlenen bakışlarını hafifçe kaldırıyor ve gözlerinin içine bir süre bakmasının ardından "Dina... Seni istiyorum!" diyor. Gialdir'in bu sözleriyle birlikte parmaklarının bedenine temas ettiğini fark ediyorsun. Ancak daha herhangi bir kurtulma refleksi gösteremeden Gialdir bir anda bedenini geriye doğru ittiriyor ve aranızdaki mesafe bir anda birkaç adıma çıkıyor!
Gialdir, seni kendisinden uzaklaştırmasının ardından gözlerini kapatarak dudaklarına dokunduğu parmağını usulca öpüyor. Dudaklarını yavaşça parmağından ayırırken gözlerini açan Gialdir, sanki gökten inen bir vahi ile arınmış gibi tüm titremelerini ve arzulu yüz ifadesini bir kenara bırakarak gözlerine kilitleniyor. Dudaklarının tadını olabildiğince yaşamk için birkaç saniye sessiz kalan Gialdir, bu sessizlikten sonra "Elbette anlatırım Dina. Tabi bu sefer peşinde koşturan sen olursan." diyor. Bu cümlelerinden sonra arkasındaki kapıyı yavaşça aralayan Gialdir, yüzüne yerleşen bir gülümsemeyle birlikte "Yine burada, iki saat kadar sonra..." diyor ve tek gözünü kırpmasının ardından araladığı kapıdan yavaşça sıvışmaya başlıyor.
Off Topic
Bayram önü iş yoğunluğu ve bayram tatili derken biraz geciktim, kusura bakmayınız efenim.



