Marş Marş (Seraph)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

15 Apr 2024, 11:10

Ruzanac’ın yanından ayrılmak için cümlelerini kurmanın ardından Ruzanac sana sadece bir baş selamı vermekle yetiniyor. Bunun ardından odadan çıkıyor ve kendini koridora atarak bir sonraki hedefine doğru yöneliyorsun. Koridoru arşınlayıp daha önce nerede olduğunu bildiğin Bristran’ın odasına geldiğinde kapıyı tıklatıyor ve içeriden gelen tok bir “Gel.” sesiyle birlikte odanın içine giriyorsun.

Ruzanac ile konuştuğun odadan çok da farklı olmayan odaya girmenin ardından Bristran’ın masanın arkasındaki koltukta, kaşları hafif çatık bir vaziyette ve heybetini gizlemekten uzak bir tavırla oturduğunu görüyorsun. Ruzanac’ın aksine seni masanın önündeki koltuklardan birine buyur etme zahmetine girmeyen Bristran’a karşı doğrudan cümlelerini kurmaya başladığında, Bristran’ın kaşlarının biraz daha çatıldığını fark ediyorsun. Sözlerini tamamlamanın ardından ise Bristran hoşnutsuz bir şekilde burnunu çekip hafifçe nefes almasından sonra “Duyduğum şeylerin doğruluğunu gözlerimle teyit etmeden hakkında bir yorumda bulunmak istemem. Lakin öyle diyorsan, öyle olsun.” diyor. Bu sözlerinden sonra ellerini masanın üstüne koyan Bristran hafifçe seni süzüyor ve ardından “Söylemek istediğim tek bir şey var… Ben seni organizasyonumda istiyorum, peki ya sen neden benim organizasyonumda olmak istersin?” diyerek konuşmayı doğrudan sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

16 Apr 2024, 02:43



Ahşap kapının gıcırtısı bile adeta bir dans müziği gibi kıpırdatıyordu içimi. İşin beni en şaşırtan tarafı, içinde bulunduğum enteresan ve aşırı manyak durumdan garip bir şekilde de olsa memnun olmamdı sanırım. Etrafta gördüğüm tiplerin bazıları aylak aylak dolaşmaktan, bazıları da iblislerle yumruklaşmak güreşmek depişmek gibi şeylerden zevk alıyordu. Ben mi? Henüz kayda değer bir ilerleme kaydedemediğimin farkında olduğum taht oyunlarında topaç gibi dönmekten mutluyum. Yeni emeklemeye başlayan bir bebek gibi, beynim sanki uyanışımdan beri ilk kez çalışıyormuş gibi hissediyorum.

"Bay Bristran.... Elbette değerli organizasyonunuzda yer almaktan mutluluk ve onur duyarım. Ancak, dinlemeyi layık görürseniz kafamdaki diğer düşünceleri sizinle paylaşmak isterim. Şanlı Aclania'mızın içinde bulunduğu durum malumunuz. Hükümdarın belirlenmesi falan filan."

Adamın beni davet etmesini beklemeyecektim elbette. Masanın öbür ucundaki koltuğa doğru ilerledim ve etrafımda topuğumun üzerinde bir tam tur döndükten sonra bacak açan bir balerin gibi şıp diye süzülüverdim sandalyeye. Kafamdaki sesleri susturmaya çalışmayı bırakalı uzun zaman olmuştu, artık zihnimi çoktandır teslim etmiş olduğum keman sesine bedenimi de emanet ediyordum zaman zaman. Arkama yaslandım. Psikolojik miydi emin değilim, ama bu sandalye Ruzanac'ınkinden daha rahat gibiydi.

"Şimdi şööööyle bi durum var efenim. Sizden bir ricada bulunmak istiyorum. Aclania içindeki tüm organizasyonlardan, liderlerden ve olup bitenlerden fazlası ile haberdarım. Size ve meziyetlerinize büyük bir saygı duyuyorum. Aynı şekilde, uyanışını yeni gerçekleştirmiş yeni yetme bir Aludir olarak görülmekten ziyade, sizin de bana ve yeteneklerime saygı duymanızı rica ediyorum. Sizin gibi birisi, birinin en güçlü silahının yalnızca kılıcı olmadığının farkındandır, buna şüphem yok."

Dudaklarımı yalarken bunu bilinçsizce yaptığımı fark ettim. Belki bir tür refleksti, bilmiyorum. Adamın yüzüne dikkatli baktıkça, ruhunun derinliklerini daha net görebildiğimi hissediyordum. Veya belki de deliriyordum, kim bilir. İşaret parmağım ile adamı gösterdim.

"Aynı anda hem hükümdar, hem organizasyon lideri olunamıyor diye biliyorum. Taht için koridorlardaki fısıltılarda ismi geçen önemli adaylardan birisiniz Bay Bristran. Bana soracak olursanız ki az önceki yaptığımız anlaşmaya göre sormanız yakışıkalır, hükümdar olması gereken kişi sizden başkası değil. Bu durumda, olur da bu gerçekleşirse, bu organizasyona yeni bir lider atanacaktır. Böylece, sizin altınızda görev yapmanın artılarından faydalanamayacağım demek oluyor."

Mum ışığı titredi mi yoksa ben mi öyle hissettim? Sesler yetmezmiş gibi bir de ışık oyunları başladı. Bazen sağlıklı insanlara imrenmiyor değilim, ama sadece bazen! Başımı bir anlığına, odaya girerken kapatmış olduğum kapıya baktım. Sesim az öncekine göre daha kısık çıksa da, kendimin bile anlamlandıramadığım bir şekilde daha kararlı gibiydi sanki.

"Ama... rakip adayları desteklememesine rağmen henüz size karşı olan desteğini de açıklamamış olan liderlerin bir şekilde kararı değiştirilebilseydi... umarım ne demek istediğimi anlıyorsunuzdur Bay Bristran. Dengeleri kökten değiştirmekten bahsediyorum. Onlardan birinin organizasyonuna dahil olup, işleri sizin lehinize çevirebilirim. Bu süreçte ve daha sonrasında, yani hükümdar olduğunuzda benimle olan bağlantınızın kopmamasını, aksine daha da güçlenmesini istiyorum. Bunun ikimizden biri ölene dek mutualist bir ilişki olacağının garantisini verebilirim. Siz zaten beni ve yeteneklerimi küçümsememeye az önce söz vermiş biri olarak, bunun da farkında varmışsınızdır."

Sandalyeden kalktım, adama doğru yürürken odadaki bir anlık sessizlikte yerdeki ahşapların gıcırtısını hisseder gibi oldum. Masasına avuçlarımı koyup öne doğru eğildim ve elini sıkmak için kolumu uzattım.

"Cevabınızı dinliyorum müstakbel hükümdar bey."


KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 Apr 2024, 10:21

Konuşmaya başlamanla birlikte Bristran’ın seni dikkatli ve katı bir yüz ifadesiyle dinlemesi, ağzından çıkan her bir sözün muhtemelen ömür boyu karşına çıkacağı gerçeğini ortaya koyuyor. Karşındaki adamın çatık kaşları sözlerinin hiçbirinden hoşlanmamış gibi dursa da, Bristran’ın genel mizacının bu şekilde olması şu an için sözlerine devam edebilmene olanak sağlıyor. Bristran her bir kelimene ve her bir hareketine özenle dikkat eder gibi görünüyor ve bu durum da sözlerine daha da özen göstermene neden oluyor. Tüm sözlerin sonlandığında ise Bristran vakit kaybetmeden “Anlıyorum.” diyor tok bir ses tonuyla.

Bristran tek kelimeden ibaret konuşmasının altında ne yattığını anlamak senin için pek mümkün görünmese bile, Bristran birkaç nefes alışverişinden sonra “Hakkında duyduklarım ve okuduklarım muazzam olsa bile, seninle konuşunca bazı şeylerin yazılanlar veya söylenenler kadar muazzam olmadığını fark ediyorum. Yanlış anlama, sana saygı duymuyor değilim. Ancak bahsettiğin metotları ne şahsıma ne de organizasyonumdaki birine yakıştırıyorum. Birinin desteğine ihtiyaç duyarsam, doğrudan gider ondan bunu isterim. İşlerimi lehime çevirmesi için kimseyi aracı kılmam veya alavereli bir işe girmem.” diyor. Bristran’ın bu cümleleri görüşmenizin sonucunu da açıkça ortaya koymaya yetse bile Bristran sandalyesinde geriye doğru yaslanırken “Çaban ve düşüncelerin için teşekkür ederim. Ancak böylesine bir zihniyeti organizasyonumda barındırabileceğimi düşünmüyorum. Ne ben liderken ne de ben liderlikten ayrıldıktan sonra.” diyerek son sözünü de söylemiş oluyor. Bu durum ise, ikide sıfır olarak hanene yazılmış bir skor oluyor. Elbette bununla beraber, bu ana kadar olanları Yuna’ya anlattığında aşağı yukarı vereceği tepkiler de zihninde canlanmıyor değil.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

16 Apr 2024, 11:55



Birkaç gün önce odamın üst katındaki koridorlarda minik bir gece yürüyüşüne çıkmıştım, koridorun sonundaki camın önünden siyah bir kedi geçmişti. Ama asıl manyak şey, o günün ertesi gününde tam olarak aynı yerde tam olarak aynı kediyi görmüş olmamdı. İşte dejavu dediğin şey böyle olmalıydı, iki organizasyon liderinin aynı şekilde yüzüme kapıyı çarpması gibi değil! Ama yine de sanırım burada Ruzanac Bey'in hakkını vermeliyim, kendi argümanlarında Bristran'ınkilere göre bir çıt daha haklımsı gibi bir şeydi. Sandalyemden kalktım, bu kez elimi daha farklı bir sebeple el sıkışmak için uzatıyordum.

"Anlıyorum Bristran Bey. Bu ülkede, çoğunluğun iyiliği adına birkaç alışılmadık metod kullanabileceğinizi düşünmüştüm. Eletha'yı hatırlayın demek istemiyorum, ama birkaç yumurta kırmadan omlet yapamazsınız. Kaldı ki, eğer yıllar boyunca gerçekten ülkeyi en iyi şekilde yönetebileceğinize inanıyorsanız, o tahta nasıl geldiğinizi bir kişi bile sorgulamayacaktır. Yine de, kararınıza elbette saygı duyacağım. Tıpkı sizin bana ve yeteneklerime hala saygı duyduğunuz gibi. Görüşmek üzere Bristran Bey, bana herhangi bir konuda ihtiyaç duyarsanız memnuniyetle yardım etmeye çalışırım. Şimdilik hoşçakalın."

Elimi sıksa da sıkmasa da, son kez başımla selam verip odadan çıkacaktım. Şimdi evet, iki planımın da başarısız gibi gözüktüğünün farkındayım. Ama hiç de öyle değil! Öyle olduğunu iddia eden vatan hainidir. Aclania'nın düşmanıdır. Ben sadece C planım olarak belirlediğim asıl gerçek ve aşırı süper planım için bir ön hazırlık yapıyordum hepsi bu! Bristran'ın odasından çıktıktan sonra gözlerimin biraz kızarmış olmasının da bununla kesinlikle hiçbir ilgisi yok, şatonun nemli ve rutubetli olmasıdır sebebi. Adımlarımı hızlandırdım.

"Merhabaaaaa, içeri girebilir miyim? Giriyoruuuum veee girdim!"

Nacse'nin kapısını yavaşça tıklattıktan sonra içeri girerken içimde en ufak bir endişe kırıntısı bile yoktu. Ne yaptığımın gayet farkındaydım ve bu asla bir pes ediş, bir vazgeçiş değildi. Aksine, burada söz konusu olan şey Aclania'ydı! Kimine göre iyi, kimine göre kötü, bana göre ise aşırı manyak şeyler olacaktı. Evet, bu kaçınılmazdı. Gemi batma pahasına da olsun hangi yöne giderse, o güvertede ben de olmak istiyordum.

"Selammmmm ben Seraph! Organizasyonunuza katılmak istiyorum."

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Apr 2024, 09:35

Bristran’a elini uzatmanın ardından, Bristran önce eline şöyle bir bakıyor ve ardından sözlerini dinledikten sonra yavaşça elini uzatıyor. Ellerinizin sıkışma anında Bristran ne fazla güçlü ne de hafif bir şekilde, tam kararında olacak nitelikte elini sıkıyor. Bu el sıkışması, en azından Bristran açısından sana duyulan saygının da en belirgin göstergelerinden biri oluyor. Bu haliyle, her ne kadar Bristran tarafından reddedilmiş olsan bile, bu aranızdaki ilişkinin sonlanmadığını da açıkça ortaya koyuyor.

Bristran’ın odasından çıkmanın ardından bu kez hedefin bir diğer organizasyon lideri olan Nacse oluyor. Ruzanac’ın bilinmezliği ve Bristran’ın katılığı karşısında, Nacse senin nezdinde daha çözülmez bir kişi gibi duruyor. Nitekim Nacse’nin bulunduğu odaya gelmenin akabinde kapıyı tıkladığında, bu kez içeriden seni davet eden herhangi bir söz duymuyorsun. Hatta bir an için Nacse’nin odada olmadığını dahi düşünsen bile, kapıyı açmanın ardından yüzüne çarpan yoğun bir koku ve bu kokunun ardına gizlenmiş donuk bir çift göz bir anda tüm ruhunu ele geçirmeye çalışıyor. Yoğun kokuyla birlikte nefes alman bir anlığına güç de olsa, odanın içine girdiğin anda daha önceki odalardan farksız olan eşyaları görüyorsun. Ancak bu kez, tüm bu yoğun kokunun kaynağı olan iki tütsünün, Nacse’nin bulunduğu masanın iki yanında yandığını görmek, bu ana kadarki en büyük farklılık oluyor. Nacse, oturduğu koltuk başı eğik dursa bile, gözlerini kapıya ve dolayısıyla sana kilitlemiş bir şekilde görünüyor ve tüm bu atmosfer Nacse’nin bilinmezliğini bir tutam korku unsuru da ekliyor.

Nacse, seni hiçbir şekilde ne odaya ne de koltuklara buyur etmemiş olsa bile, bakışlarını dikerek adeta ağzından çıkan kelimeleri dinleyeceği mesajını verirken, sen de aklından geçenleri söylemek için dudaklarını aralıyorsun. Ancak bu anda odadaki yoğun tütsü kokusunun doğrudan ağzından ciğerlerine hücum edişiyle birlikte önce öksürmemek için kendini tutmaya çalışsan bile, bu çaban sonuçsuz kalıyor ve birkaç kez öksürmeye başlıyorsun. Nacse’nin bu yoğun koku altında nefes alıp vermesinin bir mucize olduğunu düşünmeye başlarken, bir yandan da tüm donukluğunun kaynağının bu yoğun koku olduğunu düşünmeden edemiyorsun. Öksürüklerini kesip nefes alışverişini düzene sokmanın ardından ise, aklından geçen cümleleri koku nedeniyle sekteye uğrayarak olsa bile dile getirmeyi başarıyorsun.

Sözlerinin sonlanmasının ardından Nacse, bir heykel kadar hareketsiz duruşunu bozmaksızın seni süzmeye başlıyor. Her ne kadar Nacse bakışlarını gözlerinden ayırmasa bile, onun tüm vücudunu ve hatta belki düşüncelerini ve ruhunu bile süzdüğünü hissedebiliyorsun. Yoğun kokunun burnunun içinde yaratmaya başladığı kaşıntı hissiyle başa çıkmaya çalıştığın bu anlarda Nacse sessizliğini aldığı hafif bir nefesle bozuyor ve bakışları kadar donuk bir ses tonuyla “Organizasyonumun esas amacı bir şekilde cezasız kalan Aludirleri cezalandırmak ve aynı şekilde Aludirlere karşı olan eylemleri de cezalandırmaktır. Aludirlerin karşısında duran varlıkların iblis veya insan olmasının bizim açımızdan bir önemi yoktur. Bu cezalandırma, her ne kadar kanunlarımıza bağlı kalınarak yapılmaya çalışılsa da, zaman zaman kanunun öngördüklerinden kopabiliyoruz.” diyor. Organizasyonuyla ilgili verdiği bu kısa bilgilendirmenin ardından ise “Bildiğin üzere şu an bir hükümdar seçimi gündemimizde. Bu durum da organizasyonumun her an tetikte olmasına neden oluyor. Bu yüzden sana sormak istediğim şey, organizasyonumuzun amacı çerçevesinde, sana verilen her türlü görevi tereddütsüz yerine getirebileceğine inanıyor musun?” diyor. Bu sorusunun ardından Nacse birkaç saniye daha hareketsiz bir şekilde gözlerinin içine bakmasının ardından, bir anda derin bir nefes alarak arkasına yaslanıyor ve bu hareketiyle sanki sorduğu sorunun cevabını çoktan senden almış gibi bir tavır ortaya koyuyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

17 Apr 2024, 16:58



Üssün bu gergin ve bir o kadar nostaljik tat veren koridorlarında ne zaman rahat ve mutlu bir şekilde yürüyeceğimi merak ediyordum. Merak ettiğim bir diğer şey ise, kiminle yürüyeceğimdi. Oha! Bak şuan fark ettim de, ben buraya geldiğimden beri bayaa bayaa yalnızım. Önceki hayatımda bunun tam tersi durumda olduğuma yemin edebilirim ama kanıtlayamam. İyi tarafından bakacak olursam, bu durum yakın zamanda sona erecek gibi gözüküyor. Hayatımı düzene koyup musssssmutlu bir Aludir olmak gibi planlarım var. Belki de bunun sevinciyle girmiştim kapıdan içeri.

"Öğehöhğhöğeğe"

Açıkçası bir an için kendi ciğerlerimin patladığını ve bu patlama sonrası oluşan dumanı soluduğumu düşünmüştüm. Nacse'yi öldürmüş olmalıydılar! Hayır.. buralarda bir yerde olmalıydı! Kokuyu umursamamaya çalışarak, öksürmeler eşliğinde birkaç saniyeliğine Nacse'yi aradı gözlerim. Olması gereken yerdeydi, fakat onun da öksürüyor olması gerekmiyor muydu? Ölmüş olabilirdi. Başıma gelmeyen tek şey Nacse'nin hayaletiydi, koleksiyonu tamamlamak üzereydim belki de. Ciğerlerim alışana kadar konuşmadım. Bu sırada onun konuşuyor olması rahatlatıcıydı. Artık en azından nefes alabiliyor ve iletişim kurabiliyordum, zihinsel fonksiyonlarım da toparlanmış gibiydi.

"Aaaaa bu tütsü olayını sanırım biliyorum! Doğruluk buharı gibi bişey di mi bu? Bunu soluduğunda yalan söyleyemiyorsun di mi di mi?"

Heyecandan birkaç kez yerimde zıpladıktan sonra adamın karşısındaki sandalyeye oturdum. Anlattıkları şeyleri sindirmeye çalıştım. Şu ana kadar yaşadığım her şey gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Onları neden yaşadığımı sorguladım. Aludir'leri bile cezalandıran bir organizasyon mu? Ben burası için doğmuştum! Kara şovalyenin mor göz altlarına bakıp gülümsedim.

"Bay Nacse... benimle açık konuşuyor olmanıza gerçekten mutlu oldum. Ben de sizinle çok açık konuşacağım. Kanunlara bağlı kalarak veya kalmadan fark etmeksizin, Aludir'leri ve diğer tüm tehditleri ortadan kaldırmaya hazırım."

Sandalyede aşağı doğru hafifçe kayarak bacak bacak üstüne attım ve kolumu sandalyenin arkasına sarkıttım. Böyle bir durumda gülümsediğime inanamıyorum!

"Diğer konuya gelirsek... evet, hükümdar seçimi konusu benim de bilgim dahilimde. Benden neler isteyebileceğinizin de farkındayım. Gereken ne ise yapılır, duygusal kararlar verecek bir zamanda değiliz. Daha önce de yaptığınız gibi, bu konuda da açık olmanızı rica edeceğim."

Sağ yumruğumu havaya kaldırdım.

"En nihayetinde... yaptığımız, yapmakta olduğumuz ve yapacağımız her şey... Aclania için. Öyle değil mi?"

Kaldırdığım yumruğu açarak el işareti yaptım.

"Nereyi imzalıyorum?"

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

22 Apr 2024, 09:38

Tütsüyle ilgili olarak söylediklerine karşılık, Nacse yüzündeki değişmeyen donuk ifadesiyle sana baksa bile, onun nezdinde bir şeylerin yanlış gittiğini anlayabiliyorsun. Yine de konu üzerinde Nacse’nin de daha fazla durmamasıyla esas meseleye geçiş yapıyorsunuz. Nacse söylediğin sözleri kendine özgü sükuneti ve donukluğu ile dinlemesinin ardından, sen de son cümlelerini dile getiriyorsun.

Sözlerinin ardından Nacse birkaç saniyelik sessizliğinin ardından “Evet, Aclania için.” demekle yetiniyor. Hemen ardından ise, masasının önünde olduğunu anladığın bir çekmeceyi açıyor ve çekmeceden bir şeyi çıkarıp eline alıyor. Nacse’nin elinde avuç içi büyüklüğünde parlak bir cisim olduğunu görmenle birlikte Nacse “Bir yeri imzalamana gerek yok. Sadece bunu alman yeterli. Organizasyonumuzun nişanı.” diyerek elindeki parlak cismi sana uzatıyor.

Nacse’nin uzattığı cismi aldığından hemen incelemeye başladığın anda, nişanın ön kapak kısmında özenli işlemeler ve Aclania bayrağının bulunduğunu görüyorsun. Bunun dışında herhangi bir yazı bulunmayan nişanın sağ yan kenarında ince bir tuş olduğu elinle yokladığında fark edebiliyorsun. İstemsizce parmağınla bu tuşa bastığın anda nişanın ön kapağı kenara doğru açılıyor ve kapağın altında kalan yüzünde el işlemesiyle SERAPH yazdığını, diğer yüzünde ise kabartmalı ve detaylı bir çizim olduğunu görüyorsun. Nişanı incelemeni takip eden Nacse “Organizasyonumuzun sembolü. Kanatlar, arzunun simgesidir.” diyerek sana bir açıklamada bulunuyor. Ancak semboldeki savaşçının yaydığı gaddar hava bu anda daha çok dikkatini çekiyor.

Nişan
Image

Harcanmış Adalet Birliği Sembolü
Image

Nişanı incelemeye devam ettiğin esnada Nacse “Bu nişan, senin için birçok kapıyı açacak ve birçok kapının ardını da duymana imkan tanıyacak. Aynı zamanda, zor zamanlarında seni bu nişan koruyacak ve kanatlarının arasına alarak seni dokunulmaz kılacak.” diyor. Bu sözlerinden sonra sırtını koltuğuna yaslayan Nacse daha keskin bir yüz ifadesi takınırken “Sadece nerede, ne zaman ve nasıl kullanacağına dikkat et. Ayrıca, kaybetmeyi aklından bile geçirme.” diyerek uyarılarını yapıyor. Bu seremoniyle birlikte, resmi olarak Harcanmış Adalet Birliği’nin bir üyesi konumuna geliyorsun ve birkaç saniyelik sessizliğin ardından Nacse “Çıkabilirsin. İhtiyaç duyulduğunda haber alacaksın.” diyerek bu aşamada işinin sonlandığını sana belli ediyor. Bundan sonraki hamlen için oturduğu yerden kalkacak gibi olduğun esnada ise Nacse aklına son anda bir şey gelmiş gibi eliyle seni durdurmasının ardından “Şüpheciliğin güzel, ancak yersiz. Bazen tütsü, sadece tütsüdür.” diyerek olayın başında tütsülerle ilgili söylediğin şeylerin gerçeklerle ilgisi olmadığını açığa çıkartıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

22 Apr 2024, 11:40



Veeee işte olaylar bu noktaya gelmişti. Tütsüyü ciğerlerimden olmasa da zihnimden birkaç dakikalığına uzaklaştırma çabalarıma devam ederken bir anda Harcanmış Adalet Birliği'nin genç yıldızı olmuştum. Bir anda! Pat diye! Nacse'yi çok az süredir tanıyordum, fakat olur da bir gün üssün içinde birileri uykusunda boğazı kesilmiş veya zehirlenmiş olarak öldürülürse, kafamdaki ilk fail belli gibiydi. Nişanı parmaklarımla incelediğimde, bunun bir kapıyı nasıl açabileceğini düşündüm. Belki de kapıya doğrulttuğumda büyülü bir şekilde açılmasını sağlıyordu? Ordu bana hiç böyle havalı şeyler vermemişti!

"Tanıştığımıza çok memnun oldum Nacse Bey. Bana ihtiyaç duymanız halinde, beni nerede bulabileceğinizi biliyorsunuz. İhtiyaç duymasanız dahi çağırabilirsiniz, memnuniyet duyarım. Bilmem... belki hükümdar adayları hakkında konuşurken patlamış mısır yeriz."

Sandalyeden kalkarken elimdeki nişanı cebime koydum. Elimle selam verip kapıya yöneldiğimde tütsü hakkında söyledikleri bana bu konuşmayı başından beri neden bu odada yaptığımızı düşündürdü. Öyle umuyordum ki, bu tütsü, organizasyonun bir parçası değil de sadece Nacse'nin kişisel bir zevkidir. Aksi taktirde, birini öldürmek için ne bir hançere ne de zehir kullanmaya gerek kalıyordu. Odasına yarım saatlik bir görüşmeye çağırsa yeterliydi.

"Şimdilik hoşçakalın Nacse Bey."

Son kez koyu renkli gözlerine baktım ve gülümsedim. Ekstra bir şey dememesi durumunda odadan çıkacaktım. Aslında onlara katılmak istemesem de, tanışmak istediğim birkaç organizasyon lideri daha vardı fakat artık resmi olarak Harcanmış Adalet Birliği'nin bir üyesiydim. Benim için bu tip etik konular hiç önemli olmasa da, Nacse'ciğimin kalbimi kırmak istemezdim. O yüzden uslu bir kız olup bu fikirden vazgeçtim ve odama doğru yürümeye başladım. Enteresan bir gün olmuştu. Biri ile karşılaşmamam halinde, yatağıma yatacak ve kapımın altından fırlatılacak olan bir sonraki mektubu bekleyecektim. Artık mektubun ne olduğunun yanısıra, kimden geldiği de şaibeli bir soruydu.

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

24 Apr 2024, 09:57

Nacse’ye söylediğin cümleleri Nacse kendine has donukluğu ile dinliyor ve buna karşılık hiçbir şey söylemiyor veya herhangi bir tepki vermiyor. Odadan ayrılmadan önce yaptığın el hareketine ise kafasını hafifçe sallayarak karşılık veriyor ve bu şekilde Nacse’nin odasında bir organizasyona dahil olmuş şekilde çıkıyorsun.

Koridorları arşınlayıp odana geldiğin süre zarfında, seninle konuşan veya sana bir şey söyleyecek gibi duran biriyle karşılaşmıyorsun. Genel üzerine yönelen ve alıştığın bakışlar dışında başkaca bir şey ile karşılaşmaksızın odana dönüyorsun. Oda girmenin ardından ise, bir süre beklesen bile herhangi bir mektup gelmiyor veya odanın kapısı tıklanmıyor. Bir saat, iki saat… Sanki tamamen unutulmuş gibi odanda durduğunda, hayatındaki tek farklılığın cebinde taşıdığın nişan olduğunu düşünmeden edemiyorsun.

Off Topic
Konunun amacına uygun olarak yapmak istediğin başkaca bir şey bulunmuyorsa konuyu sonlandırabiliriz.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

24 Apr 2024, 12:42



İşte yine buradaydım. Uyanışımdan beri her gün yanımda olsan, beni asla yalnız bırakmayan yatağımın üzerinde. Tavandaki ahşap çatlakların şekillerine bakarak uykuya dalmaya çalıştığım sırada, bugün olan biteni düşündüm. Hiç fena gitmiyordum. Tüm o atlar, filler, kaleler ve piyonlar ortalıkta kaotik bir curcuna içerisindeyken şaha dokunmak imkansızdı. Ama vezir? Vezirler akıllıydı. Onlar toplulukların yüzü değil, beyinleriydiler. Dolayısı ile seçimin sonucu ne olursa olsun, Nacse'nin kesinlikle Aclania'nın en kilit adamı olacağını biliyordum.

"Vagrut, şu nişandaki melek kanatlarını görüyorsun değil mi? Sen de benim gibi aşırı doğru bir karar vermiş gibi hissediyor musun?"

Kadere hiçbir zaman inanmamıştım. Uzun vadede inanmayı da düşünmüyordum. Zeki biri olmadığımın farkındaydım, zihnimdeki sesleri bastıramadığımın da. Ama hayatta kalabileceğim başka niteliklerim vardı. Aclania'da çok şey değişmek üzereydi... ama dediğim gibi, dalgalar hangi yöne savurursa savunsun o gemide ben de olmalıydım.


Aktif olarak kendim yapacağım bir şey kalmadı, sonlandırabiliriz efenim.
KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
Locked

Return to “Aludir Üssü”