Doğmuşlardan Yiteni (Archon)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

15 Jun 2022, 23:50

Neden buradasın?

Sol baldırında hissettiğin acı, tarifsiz bir acıyı barındırıyor. Bir pençe darbesiyle baldırında açılan yaradan süzülen kendi sıcak kanın, adeta tüm bacağının uyuşmasına neden oluyor. Yere düşen et parçanı midesine indirmeye çalışan iblisin yağlı salyası, kanınla harmanlanarak mide bulandırıcı bir koku yayıyor. Gözlerinin önündeki iblislerin her biri, etinden ufak da olsa bir parça alabilmek için kudurmuşçasına sana doğru yönelirken, kendinden başka hiçbir insanı göremez bir duruma düşüyorsun. Ne kadını ne de diğer uzun boyluyu…

Neden bu haldesin?

Hiçbir şeyi hatırlayamayan zihnin, güçlü olup olmadığını bile cevaplayamıyor. Sıktığın yumrukların sadece sıkılmış olmak için varlarmış gibi geliyor sana. Ne kolunu savurmak ne de kendini savunmak için gücün varmış gibi hissediyorsun. Tek yapabildiğinin, acıya karşı haykırmak olduğunu düşünüyorsun. Ve bir de, birkaç saniye sonunda her bir iblisin dişleyeceği vücudunda var olacak acı. Ölümünün hızlı olmasını diliyorsun sadece…

Neden ölüyorsun?

Acının tek göstergesi sadece gırtlağından gelen bağırtı olmuyor. Her ne kadar bu acıyı gizlemeye çalışsan da bir şekilde dişlerini sıkman bile buna engel olmuyor. Giderek bacağında hissettiğin sıcak kana dair hislerin yok olduğunu idrak ediyorsun. Bakışlarının arasında var olan iblislerin iştahına karşı, ne korku ne de kendine dair bir acı hissettiğini fark ediyorsun. Sıktığın dişlerinin nedeninin ve bedenini hareketsiz kılanın acı olmadığını anlıyorsun. Tüm bu tepkilerin saf bir öfkeden ibaret olduğunu anlıyorsun!

Ölmeli misin?

Kendini ilk kez bulmuşçasına açılan gözlerinle birlikte, birkaç saniye önce etini koparmak için birbirlerini ezen iblislerin bu dünyadaki en büyük sorunun kaynağının senmişçesine hareket ettiklerini hissediyorsun. Tüm bu iğrençliklerinin, kana susamışlıklarının ve vahşiliklerinin yegane sebebi senmişsin gibi bakan iblislerin, esasen sanki haklarını gasp eden kişin senmişsin gibi çaresizliklerini görüyorsun yüzlerinde. Sana karşı duydukları memnuniyetsizliğin altında yatan bu çaresizliğin, tercihlerinden kaynaklandığını düşünüyorsun içinde yayılan öfkeyle. Ve yine bu öfke, onların bu memnuniyetsizliği ve yaşadıklarını sonuna kadar hak ettiklerine inanmanı sağlıyor. Tüm bu hislerin ise bir yerden sana tanıdık geldiğini düşünmeden edemiyorsun. İblislerin bir hak iddiasında olmaları halinde, bunu ancak senin adalet terazinin tartabileceğini ve bu terazinin ağır ucunun her zaman senin arzuna göre belirleneceğini biliyorsun.

Tüm bu vahşetin içinde birden sessizleşen ve uzakta bir noktada hareketlenmeye başlayan iblisler nedeniyle, tüm odağının yok oluyor ve bu hareketlenmenin olduğu yönde odaklanmaya çalışıyorsun. İblislere adeta dalga dalga çöken sessizlik, bir anda iblis yakarışlarına dönüşmeye başlıyor. Bu yakarışla birlikte iblisler etrafa kaçışmaya başlarken, karanlığın içinde beliren iki boynuz başka bir varlığın gelişini simgeliyor. İblisler, bu iki boynuzdan olabildiğince uzak kalmak için kaçışmaya devam ederken, karanlığın kızıllıkla yarıldığını görüyorsun. Kızıllık, karanlığa galip gelirken tüm iblisler de ortamdan uzaklaşmış oluyor ve kızıllıkla baş başa kaldığını fark ediyorsun.

Image

İblis, yaydığı tüm dinginlikle bakışlarını sana kilitliyor. Birkaç saniye önce tüm iblisleri kaçıran kendisi değilmiş gibi sana doğru sakince adımlamaya başlayan iblis, duyduğu öfkeye perde germek ister gibi birkaç metre ötende duraksıyor. Bakışlarında, oldukça esrarengiz bir varlık görmüş gibi merak barındıran iblisin dinginliği içerisinde bakışlarınız birbirinize sabitleniyor. Tam bu anda, mağrur ve naif bir ses duyuyorsun iblisten gelen.

“Bir insansın, öyle değil mi?”

Off Topic
Konuda pasiflik süresi 72 saattir. Önceki konunun devamı niteliğinde olması nedeniyle, önceki konuda -varsa- yapılan pasiflik(ler) bu konu için de geçerlidir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Archon
Posts: 57
Joined: 16 May 2022, 02:03

17 Jun 2022, 11:26

Bulunduğu yerde kalmayı kafasına koymuştu en başta. Devamında grubundaki tek kadın ile birlikte beyaz saçlı çocuk da onunla kalacağını belirtmişti. Her ne kadar bunu istemese de, yanında birilerinin olması, tek başına kalmayacak olması içini bir nebze de olsa ferahlatmıştı. Ne var ki bu ferahlama çok uzun sürmemişti. Vadlena ve peşindeki kendilerini bok parçası olarak görenler, iblislerin araında oluşmuş olan koridordan ilerlerken, geçtikleri koridor da arkalarından yavaşça kapanmıştı. Düzinelerce iblisin arasında kalmışlardı ve herhangi bir çıkış yolu gözükmüyordu. Çok kısa süren bir sakinliğin ardından beyaz saçlının gözüne kestirdiği bir iblise hücum etmesi ile tam bir kaos ortamı oluşmuştu.

Beyaz saçlı, karşısında duran iblise kafa attığı sırada fark etmişti neler olduğunu. Vadlena bir konuda haklıydı. Bu iblislere fiziksel zarar veremiyorlardı. Beyaz saçlının kafası ileri gittiği hızda geriye doğru savrulurken, bir iblis koluna yapışmıştı. Hemen ardından kıpkırmızı kanın iblisin dişlerini geçirdiği yerden dışarıya fışkırdığına şahit olmuştu. Gözlerinin önünde gerçekleşen vahşeti sindirebilmek için anlık olarak duraksadığında anlamıştı her şey için çok geç olduğunu.

Sol baldırında hissettiği derin acı nedeniyle sendelemişti. Bakışlarını bacağına çevirdiğinde fark etmişti bir iblisin kendisinden bir parça tatmak için çabaladığını. Gözleri, içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için çaresizce etrafını tararken hiçkimseyi görememişti. Tam olarak bu anda fark etmişti, bu yeni başlangıcın başka bir yeni başlangıç için bir koridor olduğunu. Ölümün kapısına kadar gelmiş, istemsizce sıktığı yumrukları o kapıyı çalmak için niyetlenmiş gibi hissediyordu.

Boğazında düğümlenen acı çığlığını, bacağından süzülen sıcak kanın artık o kadar da sıcak olmadığını anladığında geri yutmuştu. Tam o anda, vücudunun gösterdiği bütün tepkilerin nedenini de anlamıştı. Acı, ölmenin üzüntüsü ya da merakı değildi. İçindeki saf öfke neden oluyordu bu tepkilere. Ve yine aynı öfke, gözlerini sonuna kadar açmasını sağlamıştı. İblisler birbiri ardına gelip, vücudunu parçalamak için birbirleriyle yarışırken, bir şeyleri fark etmişti. İblislerin tek amacı onu yemek değildi. Her bir iblis saldırısında öfke ve kin hissediyordu istemsizce. Sanki bütün bu olanların sorumlusu oymuş gibi. Sanki iblis olmaları bile onun suçuymuş, onun tercihleri dolayısıyla olmuş gibi. Ne var ki bu, onun için hiç sıkıntılı bir durum değildi. Eğer bir tercih yapmışsa, ve bu tercih sonucunda her şey şu anki noktaya gelmişse olması gereken, olabilecek en mantıklı şey olmuş demekti bu. Etrafında olan olaylar, parmağını uzatsa kendisine değecek bile olsa, buna karışmamayı tercih ederdi. Çünkü biliyordu, o olaya karıştığı anda adalet terazisini eline alacağını.

İblis hırlamalarına o kadar maruz kalmıştı ki, kendisine uzak bir noktadaki iblislere çöken ölüm sessizliğini fark edebilmişti. Dikkatini o noktaya verip beklemeye başladığında da anlamıştı bazı şeyleri. O noktadan kendisine doğru uzanan bir doğrultuda, kademe kademe sessizlik hüküm sürmeye başlıyordu. Hem ardından iblislerin çığlıkları kulaklarını tırmalıyordu. Etrafını sarmış olan iblisler, neredeyse birbirlerini çiğneyerek kaçışırken önünde bir koridor oluşturmuştu. Bu koridordan gelen kızıllık, gözlerindeki ve hayatındaki karanlığı adeta yok ediyordu. Etrafında artık kanını emmek ya da etini tatmak isteyen iblisler kalmadığı anda, kaçıştıkları şeyi kanlı canlı görme şerefine nail olmuştu.

Kızıl renkte, omuzlarından hafif aşağı salınan düz saçlarını, yine aynı renkteki gözleri tamamlıyordu. Fit ve alımlı bir vücudu vardı bu kızıllığın. Ne var ki, bakışlarını başının üstünde ve yanlarında bulunan çıkıntılara çevirdiğinde, karşısındakinin de bir iblis olduğu anlamıştı. Ya da geldiği evrende boynuzlu insanlar da bulunuyordu.

İblis, biraz önce ortamda bulunan kaosu adeta yararak kendisine doğru adımlarken, bakışlarını iblisten alamıyordu. Aralarında bir kaç metre kaldığı sırada duraksamıştı iblis. Bakışları birbirine kilitlendiği anda fark etmişti bazı şeyleri. Karşısında bulunan canlı her ne kadar bir iblis olsa da, gördüğü diğer iblisler gibi değildi. Eğer bir ruhu varsa, bu ruhun dinginliğe ulaşmış bir ruh olduğunu görbiliyordu. Gözlerinde öfkeye dair eser yoktu. Yerine, karşısında bir insan görmüş olmanın verdiği merak vardı. Bu merak ise tamamen karşılıklıydı. İkisi de birbirleri hakkında bir çok şeyi merak ediyordu şu anda. Bakışları birbirine kenetlenmiş halde geçirdikleri bir kaç saniyenin ardından sessizliği yok eden, naif sesiyle iblis olmuştu. Onun bir insan olup olmadığını merak etmişti. Bu iblis daha önce bir insanla karşılaşmamış olmalıydı böyle bir soru sorduğuna göre. Saldırmaktan ziyade konuşuyor olması, iblislerin düşünebilen varlıklar olduğunu ve karşısında duran iblisin kendisine düşmanca bir tavır sergilemeyeceğini gösteriyordu şimdilik. Şu an içinde bulundukları diyarı ikisi arasında en iyi bilen karşısındaki olduğu için, ondan yardım alabilirdi. Yine de, bu şekilde sessiz sessiz bir iblise bakmanın doğru olmayacağı geldi aklına. "Evet, bir insanım. Peki ya sen? Bir iblisten çok bir insana benziyorsun." Sorusunun sorduktan sonra bakışlarını karşısında bulunan kadın-iblis'in boynuzlarına yöneltmişti, neden böyle bir soru sorduğunu belirtmek istermişçesine.
KÜNYE
İsim: Archon
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 184
Kilo: 80
Sınıflar: Sezici - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 15000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 3
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

1 adet ücretsiz D veya C veyahut B-Seviye Teknik Yaratımı
KÜNYE
İsim: Nylzrinth(Nilzrinth || Ateşin Hanımı)
Cinsiyet: Dişi
Boy: 165
Kilo: 64
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 4
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 4
Arun: 8
Duren: 7
İrade: 6

YETENEKLER

Mucizevi Yürek

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Jun 2022, 17:44

İblisin dingin ancak meraklı bakışları üzerinde gezinirken, kendini bir parça rahatsız hissediyorsun. Sanki her bir hücren karşındaki iblis tarafından tartılıyor, değerlendiriliyor ve bir paha biçiliyor gibi geliyor sana. Ancak iblisin yüz hatlarına dikkat ettiğinde, bu paha biçmenin kesinlikle senin değersiz olduğun yönüne olmadığını hissedebiliyorsun. Meraklı bakışlar yerini yavaş yavaş çekingenliğe, tatsız bir davranış yapmanın verdiği hüzne doğru evrilirken ağzından cümlelerin dökülüyor. Karşındaki iblis, sanki dünyanın en hisli şiirini dinlemiş gibi huzur dolan bakışlarını sana teslim ettiğinde, birkaç saniye önceki iblisler ile karşındakinin arasındaki farkı gözlemleyebiliyorsun. Karşındaki iblisten, vahşilik, kan arzusu veya buna benzer hiçbir iblisvari hissiyatı almamak ziyadesiyle ilgini çekiyor. Fakat zihninin bir köşesi, karşındakinin bir iblis olduğu gerçeğini sana sürekli hatırlatıyor.

Cümlelerinin ardından sana yolladığı bakışlarını kontrol etmekte zorlanan ibliste kesinlikle tam bir teslimiyet hissetmiyorsun. Ancak en azından, diğer iblislerden farklı olarak, sadece etin ve kanınla ilgisini çekmediğini anlayabiliyorsun kızıl iblisin. Hafifçe dudaklarını ıslattıktan sonra aldığı ince bir nefesle bakışlarını sana kilitleyen iblis “Evet, bir iblisim.” diyor ne gurur duyan ne de ezilen bir ses tonuyla. Hemen ardından bakışlarını hafifçe keskinleştiren iblis “Öyle görünmesem de bir ejderhayım.” diyor, tınısız ses tonunu mağrur bir hale evirerek. Ancak sözlerini burada kesecek gibi durmayan iblis seni bir kez daha süzdükten sonra “Neden buradasın ki insan? Güçlü, kuvvetli görünüyorsun. Neden dünyanda huzur içinde yaşamak yerine, bu çukurda boğulmayı tercih ettin ki?” diye soruyor biraz üzgün bir şekilde. Bu tavır, sana bir hayli yabancı geliyor az önceki iblislerin yaptıklarından sonra. Hatta, yanıbaşında olan ve seni burada bırakan insanlardan görmediğin tavrı bir iblisten görmek, seni fazlasıyla şaşırtıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Archon
Posts: 57
Joined: 16 May 2022, 02:03

18 Jun 2022, 01:03

Karşısında bulunan iblisin bakışları altında kaldıkça kendisini rahatsız hissetmeye başlamıştı. Karşısında bulunan iblisin düşünebilen bir varlık olması, üzerinde gezindirdiği bakışlarıyla birleşince bir sonuca varmıştı. Kendisinin nasıl bir insan olduğunu tartıyordu kafasında. En azından kızıl kafa böyle düşünüyordu. Bu konuda yapabileceği pek bir şey yoktu. Zaten bu konuda herhangi bir şey yapmakta istemiyordu. Karşısında bulunan iblis sırf onu bir parça daha layık görecek diye kişiliğinde olmayan tavırlar sergilemeyecekti. İblisin bakışlarını süzdükçe, tartma işleminin sonucunu az çok tahmin edebiliyordu. İblis, karşısında duran insanı sevmişti.

Ağzından sözcükler bir bir çıkarken iblisin yüzünde beliren huzurlu ifade, bu varlıktan bekleyebileceği şeyleri az çok kafasında canlandırmıştı. Herhangi bir vahşilik, saldırı, aşağılama olmayacaktı. Aksine, seviyeli bir muhabbete bile girebilirlerdi. Kendisi bundan gocunmayacaktı zira, karşısındaki insanın ne olduğuna değil, içinin ne kadar dolu olduğuna bakmak daha mantıklıydı. En nihayetinde bu muhabbetin sonunun nereye varacağını merak etmeden de edemiyordu. Bu sebeple iblis konuşmaya başlarken pür dikkat onu dinlemeye başlamıştı.

Bir ejderha. İblis, kendisinin bir ejderha olduğunu söylemişti. Ejderha denince aklına ilk gelecek şekil kesinlikle karşısındaki olmazdı. Bu sebeple yüzündeki şaşkın ifadeyi de gizlemeye çalışmayacaktı. İblisin bakışlarını tekrar üzerinde hissettikten hemen sonra, bir soruyla daha karşı karşıya kalmıştı. Cevabını kendisinin de çok merak ettiği bir soru.

Sahi, neden buradaydı? Niçin bu diyarda ölümü göze almıştı? Ya da sahiden bir ejderhanın söylediği kadar güçlü ve kuvvetli miydi? Bu soruların cevabı kendisinde yoktu. Karşısındaki ejderhayı üzecek olsa da, bunu ona da bildirmeliydi. Belki üstüne bir kaç soru bile sorabilirdi. Vadlena'nın göstermediği inceliği bu ejderha gösterebilirdi. Ya da Vadlena'nın yanında giden diğer insanların. Bir insandan görmediği iyi tavırları bir ejderhadan görmesi, bir hayli şaşırtmıştı. Bir o kadar da heyecanlandırmıştı. Hayatında ilk defa bir varlık kendisine böyle davranıyordu. Ya da hatıraları bunu böyle söylüyordu. Geçmişi silinmiş bir insan olarak, şu anda bu tarz tavırlar sonucunda erkenden bir fikre kapılmanın iyi olacağını düşünmüyordu.

Ejderha'nın sorusuna karşılık önce bakışlarını hafifçe kısarak karşısındaki varlığı bir kaç saniye süzmüştü. Bu sırada kafasında kelimelerini seçecek, ardından da sorunun cevabını verecekti. "Kusura bakma, neden burada olduğumu bilmiyorum. Aslında hiçbir şey hatırlamıyorum. Hatırladığım ilk şey, gözlerimi bir grup insanla burada açtığım. Devamında bir kadın gelip bir kaç şey zırvaladı." Buradan sonrasını anlatmalı mıydı, yoksa lafı burada kesmeli miydi tam olarak emin değildi. Bu kararsızlığını gidermenin yegane yolunun karşısındaki ejderhaya bir soru sormak olduğunu düşünmüştü. "Yani bu sebeple kendi dünyamın nasıl bir yer olduğunu, ya da oraya nasıl gidebileceğimi bilmiyorum. Senin bir fikrin varsa ve benimle paylaşırsan çok sevinirim kızıl ejderha."
KÜNYE
İsim: Archon
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 184
Kilo: 80
Sınıflar: Sezici - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 15000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 3
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

1 adet ücretsiz D veya C veyahut B-Seviye Teknik Yaratımı
KÜNYE
İsim: Nylzrinth(Nilzrinth || Ateşin Hanımı)
Cinsiyet: Dişi
Boy: 165
Kilo: 64
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 4
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 4
Arun: 8
Duren: 7
İrade: 6

YETENEKLER

Mucizevi Yürek

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

20 Jun 2022, 11:28

Karşında duran iblis, sözlerini büyük bir sükunet içerisinde ve saygısını belli eder bir şekilde dinliyor. Bu tavrının altındaki merakı halen daha gizlemekten uzak olan ejderha, konuşmanın sonlanmasından sonra seni baştan aşağıya bir kez daha süzüyor. Bakışlarını gözlerine diktiğinde “Bir fikrim yok, belki senin olabilir sanmıştım.” diyor belli belirsiz bir hayal kırıklığı içerisinde. Ancak sözlerinin burada sonlanmayacağını anladığın iblise bir şeyler söylemek yerine, onun tüm konuşmasının sonlanmasını beklemenin daha uygun olacağını düşünüyorsun. Bu sayede, iblis ile arandaki mesafe ve seviyeyi de koruyabileceğine inanıyorsun. İblis ise sanki senden bir cevap bekler gibi beklemeye koyuluyor kızıl gözleriyle. Aranızdaki sessizlik, aslında birçok konuşmadan daha manidar olmaya başlıyor ve ilk pes eden iblis oluyor.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra bakışlarını etrafında gezdiren iblis “Hatırlayamadığın anıların için üzgünüm insan. Ancak bunu duymaya da alıştım diyebiliriz.” diyor seni konuşmanın içine çekmek ister bir ses tonuyla. Bakışlarını tekrar sana odakladığında “Buraya gelen ilk insanlar değilsiniz ve ırkınızdan anladığım kadarıyla son da olmayacaksınız. Lakin buraya gelenlerin hepsi de bana hiçbir şey hatırlamadıklarını söylüyorlar.” diyor. Sesin belirgin bir acımaya dair izler taşıyan iblis, yine de sempati sınırlarında da dolaşıyor gibi duruyor. Bu nedenle belirgin bir karşılık vermek yerine susmaya devam ettiğinde iblis “Öncesinde sadece çekip gitmiştim… Ne olduklarını bilmiyorum. Konuştuğum insanlardan bahsediyorum. Kendilerine dair hiçbir şeyleri yoktu ve bu yüzden boşlukları derin gelmişti. Ancak sonunda, sadece çekip gittim.” diyor. Bu sözleriyle, aslında kendisinin üstün olduğuna dair bir imaj uyandıran veya en azından bunu vurgulamak ister gibi duran iblis son olarak keskin bir şekilde gözlerinin içine bakarak “Gitmek beni kurtarıyor, ama sen bilemiyorum insan.” diyerek sözlerini sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Archon
Posts: 57
Joined: 16 May 2022, 02:03

20 Jun 2022, 16:12

Kızıl ejder'in ağzından dökülen ilk kelimeler ile yıkılmıştı bir umudu daha. Umudunun yıkılmasını ise, iblisin ağzından çıkmaya hazırlanan yeni cümleler takip etmeye karar vermiş gibi görünüyordu. Tam da bu sebepten sessizliğini bozmadan ejderi ayağından boynuzlarına süzmüştü. Her ne kadar kısa boylu, çok fazla gücü kuvveti olmayan bir varlık gibi görünse de, ona hayranlıkla bakmaktan kendisini alamadığını fark etmişti. Varlıkların kendilerine hayran bırakması, tek lafında insanları peşinden kovalamasının zorla değil, tam da karşısında duran iblisin yaptığı gibi olması gerektiğini anlamıştı o anda. Ve yine aynı şekilde iblisin de bir bakıma bu duruma onay verip, kızıl kafalıyı en azından bir müddet takip edeceğini düşünmüştü. Ya da en azından bu şekilde olmasını umut etmişti.

İkilinin arasındaki sessizlik artık rahatsız edici düzeye ulaşmaya başladığı anda, bu rahatsız edici karanlığı yok etmek için söze atılan tekrardan iblis olmuştu. Karşısında bütün endamı ve güzelliği ile kelimelerin bir bir ağzından çıkmasına izin veren iblis karşısında hiçbir şey hatırlamıyor oluşu, neredeyse bir iki adım atmaktan bile aciz olması rahatsız etmeye başlamıştı bu sefer de. Bu rahatsızlığını bir şekilde gidermeliydi. Bir şekilde bu iblise yardım etmeliydi. Yine bir şekilde, bu iblisin yardımını almalıydı. Tek başına bir şeyler başarabileceği bir diyarda olmadığını artık anlamıştı. Ama yine Vadlena gibi birisi karşısına çıkıp yardım edeceğini söylemiş olsaydı, yine reddederdi. Belki hatırlayamadığı geçmişinden gelen bir özellik, belki de bir travmaydı bu durum. Ama hafızasını kaybetmiş olması, Vadlena gibi insanlardan nefret etmediği anlamına gelmiyordu.

İblis konuşmasını bitirdiği sırada, kızıl saçlının kafasının içinde bir kaç şey belirmeye başlamıştı. Yapabilecekleri bir şey vardı. Lakin bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Belki karşısında bulunan iblisin bir fikri olabilirdi ama o da bu duruma ne kadar sıcak bakardı bilemiyordu. Eh, sormadan öğrenemezdi bazı şeyleri.

"Evet, başka insanların da gelmiş olması olası bir durum." Elini çenesine götürüp ovuşturmaya başlamıştı bir yandan da kafasındaki cümleleri toparlarken. "Gitmek seni kurtarıyor mu? Ne demeye çalışıyorsun?" O anda aklına gelmişti Vadlena'nın sözleri. Kendisine bağlayacak bir iblis bulmalıydı. Bunu nasıl yapacaklarını söylememişti. Lakin etrafta başka bir iblis göremiyordu. Öncekilere nazaran karşısında bulunan iblis, Vadlena'nın iblisine daha çok benziyordu. Yani karşısında bulunan iblis, kendisine bulması gereken iblis olabilirdi. "Bir kadın bir kaç şey zırvaladı demiştim ya, kendimize bir iblis bulmamız gerektiğinden bahsetmişti. Bunu nasıl yapabileceğimizi ise söylemedi. Senin bu konu hakkında bir bilgin var mı? Bana bu konuda yardımcı olabilir misin?"
KÜNYE
İsim: Archon
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 184
Kilo: 80
Sınıflar: Sezici - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 15000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 3
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

1 adet ücretsiz D veya C veyahut B-Seviye Teknik Yaratımı
KÜNYE
İsim: Nylzrinth(Nilzrinth || Ateşin Hanımı)
Cinsiyet: Dişi
Boy: 165
Kilo: 64
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 4
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 4
Arun: 8
Duren: 7
İrade: 6

YETENEKLER

Mucizevi Yürek

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

21 Jun 2022, 09:34

Konuşmasını sonlandırmış olan iblis, ilgi dolu bakışlarını üzerinde gezdirmeye başlarken konuşmaya başlıyor ve çeneni eline götürüyorsun. Bu davranışın bir anda iblisin ilgisini çekmiş gibi duruyor ve iblis de seni taklit edercesine elini çenesine götürüp ovuşturmaya başlıyor. Ancak iblisin bu hareketi, yeni hareket etmeye başlamış bir bebeğinkinden daha olgunca durmuyor. Her haliyle yapmacık ve özenti olduğu belli olan bu ovuşturma hareketini kısa kesip tekrar sözlerine odaklanan iblisin konuşman devam ettikçe yüzünde değişen hatları fark edebiliyorsun. Bir anda, az önceki ilgili ve meraklı halinden sıyrılan iblisin kırmızı gözlerinin parladığını ve yüzündeki kasların gerilmeye başladığını görebiliyorsun. Bunun bir öfkenin dışa vurumu olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsun. Bu yüzden her ne söylediysen karşındaki iblisin pek de haz ettiği şeyler olmadığını anlayabiliyorsun.

İblis, gergin ve öfkeli sayılabilecek yüz hatlarıyla konuşmanın sonlanmasından sonra sezi süzmeye başlıyor. Bakışları bu kez merak ve ilgiden ziyade hayal kırıklığı ve öfkeye dönüşmüş gibi görünüyor. Birkaç saniye süren bakışının ardından ise yavaşça arkasını sana dönüyor ve “Bir keresinde karşılaştığım bir insan, her insanın farklı olduğunu söylemişti. Ancak görüyorum ki hepiniz aynısınız.” diyor. Bu cümlelerinden sonra omzunun üstünde sana pek de dostane olmayan kızıl bakışlarını gönderen iblis “Başının çaresine bak insan, bir kez daha çekip gitmek benim için sorun değil.” diyerek ilerlemeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Archon
Posts: 57
Joined: 16 May 2022, 02:03

21 Jun 2022, 14:26

"Bekle!" Karşısında bulunan iblis yavaşça gitmeye başladığı sırada ağzından çıkan kelimelere engel olamamıştı. Bu iblis gittiği zaman, içinde bir boşluk oluşacağını hissetmişti. Neden böyle bir şey hissettiğine anlam bile veremiyordu oysa ki. Sonuçta bundan bir kaç dakika önce bu iblisten habersizdi. Şimdi ise onun çekip gitmesini engellemek için elinden gelen her şeyi yapacağını düşünüyordu. Belki de buradan tek kurtuluşunun o olacağını düşündüğündendi bu istemsiz hareketi. Emin olamıyordu. Şu an bildiği tek şey ise, bir şekilde bu iblisle arkadaşlık kurması gerektiğiydi.

İblise seslendikten sonra elini havaya kaldırıp ona doğru uzattı. Gitmesini engellemek istermiş gibi. Biraz önce, düşünürken çenesini ovalamısını taklit ettiğini fark etmişti iblisin. Şimdiye kadar bakışları da hep meraklı bakışlardı. Her bir sözünde merakını gidermesinin mutluluğunu yaşıyor gibi duruyordu. Bu sebeple aklına bir fikir daha gelmişti. Karşılıklı çıkar uğruna yapılabilecek bir şey.

Karşısında bulunan iblisin gitmemesi durumunda, başta iblise doğru uzattığı elini kendi başının arkasına atacak ve saçlarını kaşıyacaktı nazikçe. Bu hareketi yaparken yüzüne büyük bir gülümseme kondurmaya çalışacaktı. Dosthane bir şekilde görünmeye çalışacaktı zira, iblise düşmanca bir şey yapmış olabilirdi istemeden. Kendisini düşmanı gibi görmesini istemiyordu.

"Bak, adını da bilmiyorum ama, kızıl ejder diyeceğim sana mahsuru yoksa." İblisin, adını söylemesi ya da başıyla onaylaması için kısa bir süre bekledikten sonra konuşmaya devam edecekti. "Kusura bakma, biraz önce istemeden seni kızdırdım sanırım." Yüzündeki gülümsemeyi, mahçup bir gülümsemeye çevirmeye çalışacaktı. Çok zorlanacağını düşünmüyordu bu konuda, çünkü gerçek anlamda mahçup olmuştu bile. "Bak ne dicem. Gel seninle bir anlaşma yapalım. İkimiz de sırayla merak ettiği bir şeyi sorsun karşısındakine. O da bilgisi dahilinde bu soruyu cevaplasın. Hem öğrenmek istediklerimizi öğreniriz. Hem de birbirimize karşı bir güven inşa ederiz. Ne dersin?" Anlaşmasını sunduktan sonra el sıkışmak için elini uzatacaktı iblise doğru. İblisin yapacağı hareketi bekleyecek, hemen ardından da ilk soru sorma sırasını, güvenini kazanmak adına karşısındaki iblise verecekti. "Tamam, ilk sorunu sor o zaman. Ama unutma, kafamda çok fazla anı yok. Bu yüzden zor bir soru sorarsan cevabını bulamayabilirsin."
KÜNYE
İsim: Archon
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 184
Kilo: 80
Sınıflar: Sezici - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 15000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 3
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

1 adet ücretsiz D veya C veyahut B-Seviye Teknik Yaratımı
KÜNYE
İsim: Nylzrinth(Nilzrinth || Ateşin Hanımı)
Cinsiyet: Dişi
Boy: 165
Kilo: 64
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 4
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 4
Arun: 8
Duren: 7
İrade: 6

YETENEKLER

Mucizevi Yürek

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

22 Jun 2022, 09:02

İblisin gidişini durdurmak adına ardından ettiğin tek kelime, iblisin yavaş adımlarının isteksiz de olsa durmasını sağlıyor. İblis yavaşça arkasına doğru bakarken uzattığın eli fark ediyor ve sanki bunun ne anlama geldiğini sorarcasına bir süre boş bir şekilde uzattığın eline bakıyor. Elinin başının arkasına gidip saçlarını kaşımasını ve yüzüne takındığın gülümsemeyi dikkatle inceleyen iblis, yüzünü bir kez daha dönüyor. İblisin sana doğru dönmesinin ardından ilk cümleni kuruyorsun. İsim konusuna dair ettiğin cümlelere karşılık başını belli belirsiz bir hareketle sallayan iblis, isim konusunda bir mahsur görmediğini bu şekilde belli ediyor. Konuşmana devam ettikçe yüzündeki her bir duygu değişikliğini dikkatle takip eden iblis, elini uzattığın sırada garip bir şaşkınlıkla önce eline, daha sonra da yüzüne bakıyor. Sanki bunun ne anlama geldiği konusunda bir fikri yokmuş gibi duran iblis bu yüzden temkinli bir duruş sergiliyor ve bu nedenle de elin havada asılı kalıyor. Ancak iblisin teklifine yönelik olumsuz bir cevap vermemiş olması da, en azından bir konuda anlaştığınızı sana gösteriyor. Fakat yine de aranızdaki güven konusunda iblisin hala daha açık bir çekingenlik ortaya koyduğunu da rahatlıkla görebiliyorsun.

İblis, ilk sorusunu sormak için boş gözlerle sana bakmaya başlıyor. Kafasından bir şeylerin geçtiğini anladığın iblis, bakışlarına çekingenlik ve merakı katarken hafifçe nefes alıyor. İblis “Her sorunun cevabını veremeyebilir veya vermeyebilirim.” diyor kati bir kuralı belirtir gibi. Ardından ise gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra iblis “Burada neden bulunduğunu bilmiyorsun. Buradan nasıl çıkabileceğini de bilmiyorsun. Karşına seni parçalamak isteyen iblisler çıkıyor ve sonrasında bir başka iblis daha beliriyor. Karşına çıkan ilk iblisleri yok etmek isterken, sonrasında çıkan iblise karşı bu hislerin hiçbirini yaşamıyorsun. Her insan böyle iki yüzlü müdür?” diyor cümlelerinin arasında koyduğu boşluklarla. Bu andan sonra da vereceğin cevabı duymak için bakışlarını üzerine kilitliyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Archon
Posts: 57
Joined: 16 May 2022, 02:03

22 Jun 2022, 13:52

İblisin gitmekten vazgeçmesi ile içindeki umut bir nebze daha artmıştı. Bu iblisten bir şeyler öğrenebileceğini biliyordu. Ne var ki, bir şeyler öğrenebilmek için dikkatli davranması gerekiyordu. Tek bir yanlış hareketinde iblis tekrardan ortamı terk etmeye yeltenebilirdi. Ya da daha kötüsü, saldırabilirdi. Bu saldırı karşısında yapabileceği hiçbir şey olmazdı. İçindeki umut her ne kadar Kızıl Ejder'in saldırmayacağını söylüyor olsa da, bu konu üzerinde net bir varsayımda bulunamazdı. Çünkü ne iblisi bu kadar iyi tanıyordu, ne de iblis kızıl kafayı. Aralarındaki bu kadar bilinmezliğe karşın, yapabilecekleri ne mantıklı hareketlerden birini kızıl kafa söylemiş, Kızıl Ejder'de kabul etmişti.

Yaptığı her hareketin, yüzünde oluşan her duygu değişiminin Kızıl Ejder tarafından en ince ayrıntısına kadar süzüldüğünü, incelendiğini fark etmişti. Önce elini uzatmıştı iblise doğru. İblis ise boş gözlerle kendisine uzatılan ele bakınmakla yetinmişti. Hemen ardından eliyle başını kaşımasını ve yüzündeki mahçup gülümseyi dikkatlice incelemeye başlamıştı. Peş peşe yaptığı bu hareketler sonrasında iblis gitmekten vazgeçmiş olacaktı ki, yüzünü tekrardan kızıl kafalıya çevirip, dikkatini vermeye başlamıştı. Bu da karşısında bulunan iblis hakkındaki düşüncelerini doğrular nitelikteydi. Meraklı bir iblis vardı karşısında ve bu merakı gidermesi karşılığında iblisten istediklerini alabilirdi.

İblis'e verdiği ilk soru hakkını nasıl bir soruyla kullanacağını düşünürken, iblisin boş gözleriyle karşılaştı. İblis, kafasında kızıl kafalının nasıl sorular sorabileceğini tartıyor olmalıydı. Burada daha bilgili olan oydu, ve kendi diyarı hakkında bir insanla, özellikle yeni tanıştığı bir insanla paylaşmak istemeyeceği bilgiler olabilirdi. Kızıl kafa, bu bilgileri alabilmek için önce bir kaç soru yanıtlayıp, iblisin güvenini kazanması gerektiğini çok iyi biliyordu. Bu sebeple iblisin gözlerindeki boş bakış yerini çekingenlik ve merağa bırakırken, ilk sorunun cevabını düşünüp, iblisin kendisine güvenmesini sağlayacak cevabı düşünmeye başlamıştı.

Sorunun hazırlık aşaması sonrasında, beklediği soru bu olmamıştı. Yine de kendisine sorulan bir soruydu ve cevap vermek zorundaydı. Neyse ki ilk seferde az çok bildiği yerden gelmişti soru. Derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarını sol yukarıya doğru çevirirken, başını da sağa doğru yatırmıştı çok hafif bir şekilde. Bu şekilde bir kaç saniye kaldıktan sonra bakışlarını tekrardan karşısında bulunan iblise çevirip kaşlarını kaldırarak, konuşmak için ağız dolusu bir nefes almıştı. "Aslında burada neden bulunduğumu az çok biliyorum. Sadece buradan nasıl çıkacağımı bilmiyorum. Önce ilkinden yola çıkayım." Karışısında bulunan iblisin yanlışını düzeltmek ne derece doğru bir hareketti , bilmiyordu. Ama yanlış bildiği bir şeyi düzeltip, daha iblis sormadan doğrusunu söylemek, işte bu karşı taraf için güven verici bir hareket olabilirdi. "Biz insanlar, bu diyara kendimize bir iblis bulup, o iblisle anlaşma yapmak için geliyormuşuz." Sözlerini söyledikten sonra, karşısında bulunan iblisin bir şeyler söylemesi ihtimaline karşın bir kaç saniyelik bir es verdi. Hemen ardından asıl soruyu yanıtlamak için söze girdi. "Neyse, asıl soruna gelirsek. Diğer insanları çok fazla tanımadığım için sorunu kendi üzerimden yanıtlayacağım." Çok önemli bir şeyler söyleyecekmiş gibi boğazını temizledikten sonra tekrar söze girdi. "Bu durum ikiyüzlülüğe girmiyor. Bana nasıl davranıldıysa, ben de o şekilde davranıyorum. İlk iblis grubu bana saldırdı, beni öldürmeye çalıştı. Bu sebeple ben de onlara aynı şekilde davrandım. Sen ise bana onlara nazaran daha dosthane bir tavır sergiledin. Bu sebeple ben de sana dosthane bir şekilde yaklaştım. Buna ikiyüzlülük diyemeyiz. İkiyüzlü insan, genelde konuştuğu gibi davranmayan insandır. Ama şu an detaylarına girmeyeceğim." Aklındaki ikiyüzlülük tanımını karşısındaki iblise aktardıktan sonra iblisin surat ifadesi kontrol edecekti. Mutlu ya da tatmin olmuş muydu. Yoksa aldığı cevaptan hoşnutsuz mu olmuştu bunu görmek istiyordu. Devamında ise kendi sorusunu soracaktı. "Gitmek beni kurtarıyor derken, ne demek istedin?"
KÜNYE
İsim: Archon
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 184
Kilo: 80
Sınıflar: Sezici - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 15000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 3
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

1 adet ücretsiz D veya C veyahut B-Seviye Teknik Yaratımı
KÜNYE
İsim: Nylzrinth(Nilzrinth || Ateşin Hanımı)
Cinsiyet: Dişi
Boy: 165
Kilo: 64
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 4
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 4
Arun: 8
Duren: 7
İrade: 6

YETENEKLER

Mucizevi Yürek

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”