Yok Olan Hayallerin Avuntuları (Inias | Diniel | Gadiel | Dina | Zenahpuryu)

User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

11 Mar 2024, 18:54

Genç adamın sözleri sonlandığında, meraklı gözlerle Boaldir ve Curena'yı izlemeye başladı. Ortama düşen kısa süreli sessizlik sanki hiç bitmeyecekmiş gibi duruyordu. Bu ufak, stresli anı bozan Boaldir, O'nun Eletha olmasına imkan olmadığını söylüyordu. Curena bugüne kadar bahsedilen imgelerde değişiklik olsa da, sesin her zaman tek bir kişiye veya nesneye ait olduğunun düşünüldüğünü söylüyordu. Hiçbirinin onu göremediğini söylüyordu. Eletha'da aynı yollardan geçmişti, bu yüzden O'nun Eletha olamayacağını söylüyordu. Zen, bu konudan tam emin olamasa da Boaldir söze girip kandırılmadılarsa bu konunun böyle olabileceğini söylemesi, başka bir ihtimali ortaya çıkarıyordu. Gelen geçen tüm hükümdarlar, daha büyük şeyler saklıyor olabilirler miydi yoksa gerçekten o ışık, kadim bir şeye mi aitti? Bu konuda yapılan araştırmaların sonuçsuz kaldığını söyleyen Boaldir, O'nun bildiği veya tanıdığı bir insan olma ihtimalini düşük gördüğünü söylüyordu. Her bir Aludir'in benzer sesleri duymuş olması, bu sonucun doğru olabileceğini söylerken, O'nunla ikinci bir defa konuşabilene de şahit olmadığını söylüyordu. İlk uyanış dışında, bir kez daha O'nunla konuşan çıkmadığını söylüyordu.

Henüz daha söze girmeden, Boaldir ve Curena'nın sessizliğine katılıp anlatılanları sindirmeye başlıyordu. Birkaç saniye sonrasında Boaldir'in tekrardan söze girmesiyle bakışları ona doğru dönüyordu. Konu bu sefer Wuther'a gelmişti. Ona dair ellerinde beş adet yazıt, aslında tüm yazıtlarından beş parça olduğunu söylüyordu. Bunlar Aclania ilgili genel bilgiler içeren, özel bir şey olmayan bazı parçalardan oluşsa da, bir yazıt işin rengini değiştiriyordu. Bu yazıt doğrudan Wuther'a ait değildi, Furia Sura adında birinin Wuther'in Günlüğü adlı eserinden derlediği bilgileri içeriyordu. Yren Amaldin'den öncesine kadar giden bir anlatı içerdiğini, detaylı olmasa da Geçmişin Külleri olarak adlandırılan eserde Hephiris ve Xoxsus'tan bahsedildiğini söylüyordu. Mevcut kaynakların, Tarihçi Hephiris'in anlatımlarıyla şekillenmiş olduğunu, Tarihçi Xoxsus'un bilgilerine ulaşmak için arşivlere girilmesi gerektiğini söylüyordu. Wuther'ın Xoxsus'ın bilgilerine açıkça yer vermiş olması, ya arşivlerine eriştiğini kanıtlıyor ya da bambaşka bir şekilde kaynakları elinde tuttuğunu gösteriyordu.

Wuther, beklenilenden fazlası olan bir adam gibi duruyordu. Curena, ona ulaşmak için ellerinde sadece iki isim olduğunu söylüyordu. Birincisi, Aludir Aldea. Aldea'nın 25 yaşında bir kadın olduğu ve 4 yıldır Aludir olduğu yazmasına rağmen, Curena'nın söylemine göre bu mümkün değildi. 243 Yılında Aludir denemeleri yasaklanıyordu ve daha bu sene tekrardan yapılmaya başlanıyordu. Bu sebeple, bu mümkün değildi. Buna rağmen yazıdaki içerikler yüzünden onun gerçekten bir Aludir olduğuna kanaat getirebiliyorlardı, Wuther'a ulaşmak için Aldea isimli Aludir'in kim olduğunu bulmakta fayda olacağını söylüyordu. İkinci isim ise Furia Sura adlı, Geçmişin Külleri isimli yazıyı derleyen kişi. Bu kişinin Wuther'la arasında bağ kurduğu doğru gibi gözüküyordu. Wuther'a ulaşmak için bu iki kişiye ulaşmanın ilk gereklilikler olduğunu düşünüyordu Curena. Eletha'nın da bir şekilde Wuther'la temas etmiş olmasının muhtemel olduğunu söylüyordu. Ancak genç adama göre, bu doğru değildi. Kendisine Wuther'ı bulma görevini veren kişi Eletha'nın kendisiyken, onunla temas etmiş olması pek mümkün gelmiyordu.

Boaldir, derin bir nefes aldıktan sonra bu konuyu tek başına araştırmanın genç adamın mentalitesine uygun olmadığını söylüyordu. Hükümdar işleri hallolduktan sonra, bu konuyla ilgili derin bir çalışma yapma niyeti olduğunu, Hanbium'un da bu konuda faydalı olabileceğini düşündüğünü söylüyordu. O zaman gelince, adımlarının daha dikkatli ve temkinli olmasının faydalı olabileceğini söylüyordu. Onun bu konunun peşini bırakmayacak olması, genç adamın içindeki kıvılcımları biraz daha ateşliyordu.

"Eletha, Wuther'ı bulma görevini bana veren kişiydi. Onun Wuther'la temasa geçip geçmediği konusunda bir fikrim yok, ama bana söylediğine göre ona yönelme fırsatı olamamıştı henüz, bundan dolayı bu görevi ben üstlenmiştim. Sonrasında malum, diğer olaylar yaşandı zaten."

Diyerek temas konusundaki düşüncelerini dile getiriyordu.

"Diğer bir konu ise, O dediğiniz kişi. O bir kadındı."

O anı tekrardan hayal etmek için gözlerini kapattı hafifçe. O an yaşadığı tüm o muhteşem duyguları, o kadının kendisine yaşattığı tüm duyguları tekrardan zihninden geçirmeye başladı.

"Uzun bacakları, sanki hiçbir döneme ait olmayan kıyafet parçaları, beyaz tenli bacaklarına eşlik eden narin elleri, pembe uzun saçlar, muazzam bir güzelliğin parçaları gibi birleşiyordu. Yüzünü görmeyi çok istedim o kadının, ancak sanki hiç var olmayan eller yüzünü görmemem için başımı eğmeye devam ettiler. Başımı kaldıramadım, ama onun güzelliğini görebilmek, her bir parçayı birleştirip o muhteşem güzelliği tamamlayabilmek için her şeyi yapardım. Yine de, imkanım olmadı. Başımı eğmekten başka bir çarem yoktu. Sesi... Daha önce bir şekilde duydum, sanki bana her gün fısıldadı ama benimle konuşmamaya sonsuza kadar yemin etmiş olan o sesi, en güzel şarkının nağmelerinden bile çok daha güzeldi."

Gözleri hafifçe açtı gülümseyerek. "Ölmüş olmanın da iyi yanları oluyor sanırım." Dedikten sonra gülümsemesi daha da büyüdü. "Yazgını böylesine melun bir dille haykırmak sana yakışıyor mu Zenahpuryu? Daha önce gördüğüm ve selamladığım Zenahpuryu'nun sen olduğuna emin misin?" Birkaç saniyelik sessizliğe gömüldü bu sorudan sonra. Yüzündeki gülümseme biraz düşüyordu. "Bana sorduğu sorulardı. Peki gerçekten bana mı sormuştu, yoksa Zenahpuryu'ya mı? Ben mi Zenahpuryu ismini yaşatıyorum, yoksa Zenahpuryu ismi mi beni yaşatıyor? Ben mi Zenahpuryu'nun yazgısını yaşayacağım, yoksa benim yazgımın adı mı Zenahpuryu? O kadının konuştuğu kişi, ben miyim yoksa Zenahpuryu mu?" Tüm olan biteni, belki de bütün varoluşunu ve ismini sorgulayan bu soruların ardından kafasını iki yana sallayarak kendini toparladı.

"Boaldir benim isteğim sizden ayrı hareket etmek veya size karşı çıkmak değil. Ancak yaşadığım tecrübelere baktığınız zaman, bu konunun dışında kalabilecek olmam da mümkün değil. Sizlere saygı duyuyorum, Hanbium, senin ve Curena'nın ne kadar tecrübeli olduğunun farkındayım, zaten bu saygımdan ve tecrübelerinizden dolayı bu odadayım. Ancak dediğim gibi, yaşadığım tecrübeler bu araştırma için daha fazla ön ayak oluşturabilecek tecrübeler, bazı derin soruları sordurabilecek şeyler. Belki de, bazı soruları eleyebilecek ve bazılarını ise eğip bükebilecek şeyler. Bu yüzden, bu araştırmaya ben de katılmak istiyorum. Bir emir komuta zincirinden ziyade, en azından sadece bu araştırma için sizlerle yan yana olmak ve yaşadığım şeyleri araştırmamıza katmak istiyorum. Sizin hayat deneyiminiz ve benimse bu sorulara karşılık yaşadığım tecrübeler harmanlandığında cevaplara yaklaşabileceğimizin farkındayım. Bu yüzden, beni dışarıda tutmayın ve hükümdar seçme süreci bittiğinde sizinle birlikte araştırmaya katılmama izin verin. Eğer izin vermeyecekseniz üzgünüm ama, tek başıma harekete geçmekten kaçınmayacağım."


Diyerek teklifini sunuyordu. Bu teklifinden sonra, geriye son bir sorusu kalıyordu ve sonrasında odayı terk edebilirdi.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

14 Mar 2024, 08:15

Sözlerini dinlerken konuşmak ona zor geldiği için mi böyle net konuşuyor yoksa kişiliği mi böyle, orasını anlamak mümkün olmamıştı benim için. Sorulara doğrudan cevap veriyordu ve detayına, ek olarak doğan cevaplara değinmiyordu. Belki de... ne bileyim... sorunları olabilir. Yazı ile iletişimi sağlasak daha iyi olabilirdi belki.

Emir alan, emri yerine getiren bir pozisyonda olmuş olsa bile bunca zamandır aklında kendisine ait fikirlerini de barındırdığına pek şüphemin olmama sebebi Boaldir'in toplantıdaki herkesin birer hükümdar adayı potansiyeli olduğunu söylemesiydi. Ancak yine de Azuldir'in düşüncelerine kulak vermeden edemiyordum. Gerçekten Aclania için çalışacak olan her bir aday, aslında günün sonunda kim seçilirse seçilsin yetersiz kalacaktı... Ne yapmam gerektiği konusunda pek bir fikrim olmasa da gerçekten bunun için çabalamam gerekip gerekmediği konusunda bile şüphelerim vardı. İç dengemi sağlamadan böylesine bir uğraşa girme konusunda motivasyonum yeterli değildi. Ancak yine de idare etmeye çabalıyordum.

Ruzanac'a özel güvenli iletişim için bir kanal açabilir mi diye sorsam iyi olacaktı. Madras ile özel görüşmek için uğraşırkenki Amelina Rasha ile kurduğum tezgahın ne halde olduğunu bir yandan merak ediyordum.

Bakışlarımı onun üzerinden çektikten sonra "Anlıyorum..." dedim. Aldığım soluğun ardından "Eğer hükümdar olmaktaki hedefinizi ve planlarınızı anlatmak isterseniz, bunu bir mektup ile kabul etmekten mutluluk duyarım. Elbette burada konuşarak da sizi dinleyebilirim. Yani, hangisi sizin için daha açıklayıcı olacaksa..." dedim sözlerimde anlayışa rağmen renksiz tonda. Ardından nispeten canlanan bakışlarımla "Aslında, Keskin Sukunet Birliği belki de benim için daha uygun bir organizasyondu, kim bilir?" diye ekliyordum.

Bakışlarımın yeniden donuklaşması söyleyeceklerimin burada noktalanmadığının habercisiydi. Mevcut varlığımı sonuna kadar arttırdıktan sonra gözlerim gözlerine yavaşça kenetlenirken "Yine de hanginiz hükümdar olursa olsun yetersiz kalacaksınız. Bu noktada işler ön görüldüğü gibi ilerleyecekse, kaderiniz gerçekten de bir avuç insana kalacaktır. Ancak ben Aclania'nın geleceğinden yana tarafımı belli etmek istiyorum" dedikten sonra gözlerimi nispeten daha ılıman tonda "Bunun için ise gizli kanal aracılığı ile Madras ile iletişime geçmeye çalıştım ancak yaşanan son olayların ardından amacıma ulaşamadım. Sadede geleyim. Madras veya güvendiğiniz bir başka astınız ile gerektiğinde iletişime geçmemi sağlayacak güvenli bir iletişim kanalı ayarlayabilir misiniz?" diye soracaktım.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

15 Mar 2024, 01:47

Havanın seyrinin değiştiğini hissedebiliyordu. Burada beklerken neyi beklediğini ve ne için beklediğini henüz tam olarak kavrayamamıştı. Belki de onun umursamazlığının dip noktasıydı bu. Bir konu ilgi çekici olmaktan çıktığı an, onunla en ufak bir ilgi alaka kuramıyordu Dina. Bir diğer yandan, bunun Aclania için ne kadar önemli olduğunun bilincindeydi. Buradaki diğer Aludirlerin bu sebeple vızır vızır konuşmaya çalıştığının, hepsinin karşısındaki insanlara soru yönelttiğinin de farkındaydı. Bu durum Dina için geçerli değili. Zira Aclania ile de ilgilenmiyordu. Onun için çok da önemli değildi.

Bekleyişi sürdürürken biraz eğlenmesi gerektiğini fark etti. Biraz da meraklıydı. En azından bir halka geçirmek istemişti. Bir tokmak sesi kadar gür ve tok çıktı sesi. Ellerini bacaklarına vurduktan sonra az önceki hantallığını mumla aratacak şekilde hareketlendi. Hedefi, az önce üzerine yürüyen ve etrafına bağırmaktan başka bir şey yapmayan Veruan'ın odası idi. Hiç bir şeyi merak etmiyor veya bir aday belirlemeye çalışmıyordu. Yalnızca içgüdü ile hareket ediyordu. Bu hareketi onun için basit bir oyundu. Veruan'ın odasının önüne geldikten sonra kapısının açık ya da kapalı olup olmadığına bakacaktı. Eğer kapalı ise tıklatmadan minikçe aralayacak ve kapıdan minik kafasını narin bir şekilde uzatacaktı. Onu sinirlendirmek ya da ağzını aramak gibi bir gayesi de yoktu. Yalnızca vakit geçirmeye çalışıyordu.

"Haşin bir erkek. En sevdiğim. Yoksa bana çok mu kızdın?" diyerek, kendi çapında onu selamlayacaktı. Gülümsemesinin dozunu arttıracak ve vereceği tepkiyi merakla bekleyecekti. Yüksek ihtimalle onu kovacak ya da yine bağırıp çağıracaktı. Ancak bir kaç kelam daha etmesine izin vereceğini düşünüyordu.

"En azından, diğerleri gibi rol yapmıyorsun. Dürüstsün. Ne isen, o şekilde davranıyorsun. Hatta..." biraz daha duraksadıktan sonra sırıtacak, en içten gülümsemesini yansıtacaktı ona. Flörtöz bir şekilde göz kırptıktan sonra dudaklarını yalayacaktı. Adamın gözlerinin içine düşecekmiş edasıyla baktıktan sonra, bakışlarının derinliğini bir nebze daha arttıracaktı. Bu esnada bir elini kalçasında gezdirirken, diğer eli ile kendi boynunu sıkarmışcasına kavrayacaktı. Bir kez daha göz kırpmayı düşünüyordu.

"Bana benziyorsun."
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

15 Mar 2024, 09:41

Kelimelerin dansıyla çıktığım yolculukta, yanlış anlaşılan her şeyin ardından bir dinginlik çözüldü etrafıma. İlk sözlerim dudaklarımdan süzülüp gittiğinde, o gerginlik tüm ortamı sarmıştı sanki, ama şimdi derin bir nefesle ciğerlerime çektiğimde, anladım ki her şey yoluna girmişti.

Zamanın derinliklerinde kaybolmuş gibiydim, kelimelerin dansıyla yarattığım evrenin içinde. Her cümlenin ardında, bir hikâye saklıydı sanki, anlatılması gereken, anlaşılması gereken. Belki de yanlış anlaşılan her şey, aslında kendi doğru yolunu bulmak için birer işaretti. Sözlerim, düşüncelerimle dans ederken, etrafa yayılan gerginlik bir sis gibi çökmüştü her yere. Ama şimdi, o sis dağılıyor, yerini berrak bir atmosfere bırakıyordu. Her harf, her nokta, her virgül, bir anlam kazanıyordu ve bu anlamlar, bir araya geldiğinde, bambaşka bir anlam taşıyordu.

Veruan’ın yırtıcı bir canavarı andıran keskin bakışları, gözlerimle kesiştiğinde, yüz hattımda tebessümü canlandırdım. O anın atmosferi, içimde derin bir huzur uyandırdı. Sözlerini sakinlikle dinledim, her bir kelimeyi titizlikle algılayarak, onayımı hafif bir baş hareketiyle ifade ettim. Eğer odasında ziyaret etmemi arzu ediyorsa, seve seve yapacaktım. Çünkü bu minik ricaları karşılamakta hiçbir sakınca görmüyordum.

Nacse’nin de baş selamına usulca karşılık verdikten sonra Vearis yanıma kadar gelip, odasında onu beklediğimi söylemişti. Bunca zamandır bu koridorlarda geçirdiğim boşça vakitlerden sonra odasının yerini biliyordum. Tebessümün yüz hatlarımı belirginleştirdiği o anda ufak bir baş hareketiyle Vearis’in sözlerini onayladıktan sonra derin bir nefes alacaktım. Vearis gittikten sonra bir süre etrafıma bakınacak ve birkaç saat oyalandıktan sonra ziyaretlere başlayacaktım. İlk Vearis, sonra Veruan ve son olarak Nacse’yi ziyaret etmek istiyordum.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 Mar 2024, 13:16

Zenahpuryu; Söze tekrar girmenin ardından Boaldir ve Curena her bir cümleni dikkatli bir şekilde dinliyor. Ağzından çıkan her bir sözün ardından Boaldir ve Curena’nın yüzünde derinlemesine düşüncelerin zihinlerine dolduğuna dair ifadeleri net bir şekilde görebiliyorsun. Ancak her ne kadar bu konu üzerinde düşünür gibi görünseler bile, Boaldir ve Curena’nın net bir sonuca ulaşamadıkları da yine yüzlerindeki ifadelerden anlaşılabiliyor. Cümlelerini tamamlayana kadar devam eden bu ve benzeri ifadeler, konuşmanı sonlandırdığın anda yerini ufak bir tebessüme bırakıyor. Boaldir, onca konuşmanın içerisinde sanki tek bir noktaya takılmış gibi gülümseye başlarken “Bu işten ayrı kalabileceğini gerçekten düşündün mü Zenahpuryu?” diyor. Boaldir, sorduğu sorunun ardından ufak bir kahkaha atarken, onun yarım bıraktığı cümleyi Curena tamamlıyor ve “Wuther konusunda nasıl bir çalışma yapmamız gerektiğine hep birlikte karar vereceğiz. Senin deneyimlerin bizim esas kılavuzumuz olacak ve bu işi nihayete erdirecek kişi sen veya seninle birlikte yol alacak kişiler olacak. Eğer bu işten ayrı kalmayı planlıyorsan, bunu şimdiden aklından çıkarsan iyi edersin.” diyor. Curena da, tıpkı Boaldir gibi konuşmasını hafif bir kahkaha ile bitirdiğinde, şimdilik sen, Boaldir, Curena ve Hanbium’dan oluşan bir ekibin ilk tohumlarının atıldığını ve bu ekip içerisinde bir emir komuta olacaksa bile bunun üst sınıflarında yer alabileceğini anlayabiliyorsun.

Diniel; Ağzından çıkan sözlere karşılık, herhangi bir yüz ifadesi veya mimik görememek konuşmanın gidişatı açısından seni epey zorlayan bir hal alıyor. Sanki bir duvara karşı söylediğin her bir kelimenin, tekrar duvardan sekip üzerine geldiğini hissetmen, konuşmanın gidişatına tamamen yön vermen gerektiği gerçeğini açıkça ortaya koyuyor. Bu doğrultuda konuşmanın ilk faslını bitirmenin ardından, Ruzanac sadece “Kim bilir.” demekle yetiniyor. Ruzanac’ın tüm bu hissettirdiklerine rağmen seni dinliyor olduğunu bilmek ve aklında geçen düşünceler, bir şekilde konuşmayı sürdürmene olanak sağlıyor ve diğer sözlerini de sıralamaya başlıyorsun. Bir kez daha cümlelerin sonlandığında ise Ruzanac bu kez sadece “Hayır.” diyor. Sanki sadece soruna değil, tüm gerçekliğe karşı savrulmuş bu cevap, bir anda omuzların düşmüşçesine ne olup biteceği konusunda anlamsız düşüncelerin zihnine dolmasına neden oluyor. Aldığın derin bir nefes, konuşmanın gidişatına dair düşüncelerinle harmanlanırken Ruzanac beklemediği bir şekilde usulca bir nefes veriyor ve ardından “Benimle iletişime geçmen için güvenli bir kanal ayarlayabilirim.” diyor.

Ruzanac’ın bu sözleriyle birlikte, bir şekilde konuşmanın süreceğini hissederek bakışlarını Ruzanac’ın maskesine doğru çevirdiğinde, Ruzanac “Sorun şu ki, yetersiz kalacağım noktasında hiçbir tereddüdüm yok. Zaten hükümdar olma gibi net bir arzum da yok. Her yeni günün sabahında, uyuduğunu bile unutan bir insanın hükümdar olabileceğini düşünmüyorum.” diyor. Ruzanac’ın dile getirdiği bu sözler, bir şekilde ilgini çekmeye başladığı sıradan Ruzanac “Ben, buradaki diğer organizasyon liderlerinden çok daha güçlü olabilirim. Hatta birkaçı bir araya gelse bile kudretimle onları ezebilirim. Ancak yeni güne başladığımda, bunların hepsini unutmuş olurum. Akşam yatarken Ruzanac olarak uyuyor, fakat sabah kalktığımda boş bir bedenden ibaret oluyorum. Bu nedenle, her gün akşamında yaptıklarımı not alıyor ve her sabah kalktığımda bu notlara bakarak kim olduğumu hatırlıyorum. Bu yüzden de, hükümdar olmamla ilgili aklında en ufak bile bir olumlu düşünce varsa, bunu aklından sonsuza kadar çıkarmanı ve tüm bu anlattıklarımı sır olarak saklamanı isterim. Bunun karşılığında da, sana arzuladığın güvenli kanalı inşa edebilirim.” diyor.

Ruzanac’ın tüm bu anlatımları, her ne kadar yüzünü göremesen bile sana son derece inanılarak söylenmiş cümleler olarak geliyor. Bu haliyle zihninde Ruzanac’ın sözlerinde herhangi bir yalan veya aldatmaca olduğu yönünde hiçbir kanaat oluşmuyor.

Off Topic
Inias'ın hikayesi bu konudan devam edecektir.
Dina'nın hikayesi bu konudan devam edecektir.
Gadiel'in hikayesi bu konudan devam edecektir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

19 Mar 2024, 02:58

Ruzanac'ın konuşmamın ilk faslına 'kim bilir' diyerek geçmesi oldukça garipti. Etrafımda neden bu kadar konuşma sıkıntısı çeken canlılar yer alıyordu bilmiyordum ancak sağlıklı iletişim konusunda gördüklerimin çoğu başarısızdı. Beni hala dinliyor olduğunu hissetmek konuşmamın kalanını yapmamı sağlasa da ikinci aldığım cevap olan 'hayır' kelimesiyle tüm konuşmamın çöpe mi gittiği yoksa başka bir şeye mi hayır dediği konusunda beni bilinmezliğe sürüklerken ne olup biteceğini kestiremememden dolayı öylece bakakalmıştım. Usulca verdiği nefesle beraber ardından neler olacağını dışarıdan ne kadar sabit duruyor gibi görünsem de merakla beklerken onunla iletişime geçmek için bir kanal ayarlayabileceğini söylemişti. Ee... Neye hayır dedi o zaman?

Bakışlarım henüz konuşmanın bitmediği hissiyle Ruzanac'ın maskesine doğru çevrilmişti. Ardından söylediklerini can kulağıyla dinliyordum. Neden böylesine bir kaderi olduğuna anlam verememiştim. Sözleri son derece açık ve 'evet, hayır' cevabı olsa bile hemen bir cevap vermek istemiyordum. Neden Eletha gibi 'ilahların doktoru' varken Ruzanac bu haldeydi anlayamamıştım. Eletha'nın onu bu durumdan kurtarmama sebebi gücü konusunda anlattığı üzere, fazla güçlü olmasından olabilir miydi? Ancak bunun sebebi belki de iblisinden kaynaklanıyordu kim bilir. Uyanışının ardından her şeyini unutan ben, onun her gün böyle bir durum ile karşı karşıya kalıyor olması konusunda bazı hisler duymuştum. Bu, sadece empati miydi? Ancak yine de benim sorunum değildi. Ben ne zamandan beri insanların dertlerini sorun ediyordum?

Bakışlarını maskesinden çektikten sonra sade bir "Anlaştık" dedikten sonra odamın yönüne doğru dönüp birkaç adım attıktan sonra duruyordum. Bakışlarımı ona çevirmeden "Bir ara yeniden görüşeceğimizi düşünüyorum. Teşekkürler" deyip odama dönecektim. Çok uzun soluklu bir toplantı olduğu için diğer grubun içerisine dalıp topluca konuşmalarından kafamı şişirmek istemiyordum. Ancak herkes dağıldıktan sonra vakit kaybetmeden sıradaki durağım Shourer olacaktı. Bristran ise en son görüşeceğim kişi olacağına emindim. Shourer'den sonra Hanbium'la görüşmek de iyi olabilirdi.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

20 Mar 2024, 01:36

Genç adam, ellerini birbirine kenetleyerek beklemeye başladı karşısındakilerin cevaplarını. Ancak onların, bu düşüncelerine veya kurduğu cümlelerine karşı bir yanıt vermemeleri, onun zihninde onların da cevapsız kaldığı, hatta belki de soru bile üretemediği sonucuna ulaştırıyordu. Zaten, onların kesin veya net bir cevaba sahip olmalarını beklemiyordu, tek istediği onların da bir takım sorular sormasıydı ancak bunun için ya erkendi, ya da onların üretebildiği farklı bir soru yoktu. Boaldir, kendisinin bu işten ayrı kalamayacağını belirtip ufak bir kahkaha atmasının ardından Curena onun cümlelerini tamamlıyordu. Wuther konusunda nasıl bir çalışma yapılacağına hep birlikte karar vereceklerdi, genç adamın yaşadığı deneyimler ise esas kılavuzları olacak ve bu işi nihayete erdirecek olan kişi Zen ve onunla birlikte yola çıkanlar olacaktı. Kendisini tatmin eden bu kelimeler ardı ardına dizildikçe genç adamın yüzünde kocaman bir gülümseme oluşuyordu. "Sözleriniz için çok teşekkür ederim." Dedikten sonra işaret parmağını kaldırdı biraz da mahçup bir şekilde. "Son bir sorum var, sonrasında benim de Bristran'la görüşmeye gitmem lazım. Galiba bana çok kızmış olabilir. Yani, galibayı sadece pozitifliğimden söyledim."

"İblis Lordu Vagror bizi alıkoyduğunda, hepimiz belli noktalardan geçtik. Ben Cysa ile bir münakaşaya girdim, hatta o an düşündüğüm tek şey onu oracıkta yok etmekti. Bu sırada, vücudumda tanıdık bir parıldama yayılmaya başladı. Bu parıldama, çok tanıdıktı, Shy'dan gelen bir şey olduğunu anlamıştım ancak yaşattığı hisler, öylesine şeyler değildi. Bütün bedenimi kavuran bu mavi parıltı, bir dalgalanma halindeyken kendime dair hislerimin silinmeye başladığını fark ettim. Gadiel'den yayılan pembe parıltı bu mavilikle birlikte giderek siliniyordu ve o silindikçe daha derin bir karanlığa doğru sürükleniyordum. Ama bu beni korkutmadı, zira bu karanlığın içerisine girdikçe daha acımasız, daha öfkeli hissettim. Cysa'ya karşı mutlak bir zaferi kazanabilirdim. Sonunda, bu mavi parıltılardan gelen gücü iyice sindirmek istemişken, ruhumun tamamen karardığını ve bu mavi dalgaların beni sindirmeye başladığını fark ettim. Shy, üzgün bir şekilde beni karanlığa mahkum edeceğinden bahsediyordu. Beni orada koruyabileceğini söyledi."


Kelimelerinin bir süre sindirilmesini bekledikten sonra sorusunu sordu. "Sormak istediğim şey, bu dalgalanmalar nedir, daha önce şahit oldunuz mu veya hakkında söylentiler duydunuz mu? İkincisi ise, bu dalgalanmalar sonucu Shy'ın beni karanlığa mahkum edecek olması, ne anlama geliyor olabilir?" Son sorularını da sorduktan sonra, yüzüne bir tebessüm yerleştirip cevaplarını beklemeye başladı.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

21 Mar 2024, 11:00

Diniel; Ruzanac’a sözlerini iletmenin ardından, Ruzanac sadece belli belirsiz bir baş hareketi yaparak sana karşılık veriyor. Bundan sonraki adımın herkesin dağılmasını beklemek olduğundan, kısa bir süre bir köşede beklemeye başlıyorsun. Bu süreçte diğer organizasyon liderleri kendi aralarında kısaca bir şeyler konuştuktan sonra, her birinin dağılmaya başladığını görüyorsun. Bu durum karşısında da, daha fazla bekleme gereği duymadan bir sonraki hedefin olan Shourer’e yetişmek için ilerlemeye başlıyorsun.

Zenahpuryu; Konuşmanın ilk bölümünde, Boaldir ve Curena yüzüne yerleşen kocaman gülümsemeni, kendilerine has gülümsemeleriyle karşılıyor ve bu durum Wuther konusunda ortak bir noktada buluştuğunuzun tescili anlamına geliyor. Bunun ardından ise, diğer konuya atladığında Boaldir ve Curena’nın yüzlerindeki gülümsemenin giderek silindiğini ve akabinde daha derin izlerin belirmeye başladığını görebiliyorsun. Bu durum ise, giriştiğin konunun Boaldir ve Curena açısından sıkıntılı karşılanan konular olduğunu fark etmeni sağlıyor.

Cümlelerini bitirip sorularını iletmenin ardından Boaldir derin bir nefes alıp bunu sesli bir şekilde vermesinin ardından “Ah… Bu bana geçmişi hatırlatıyor.” diyor. Boaldir’in bu sözlerinden ne çok eski ne de çok yeni bir anının canlandığını anlayabiliyorsun. Boaldir, içindeki sıkıntıyı bir şekilde dışarıya atmasından sonra “Bu yaşadıkların pek alışagelmiş şeyler değil elbette. Sana bununla ilgili tüm gizemi çözebilecek cevaplar da verebileceğimi sanmıyorum. Ancak yine de, tüm bunları yaşadığına göre sana birkaç şeyden bahsetmemde fayda var.” diyor. Bu sözlerinden sonra Boaldir hafifçe geriye yaslanıp bakışlarını tamamen sana kilitlemişken “Her Aludir, kendine has bir mizaca sahip olabilir. Ancak yaşadıkları süreçler aşağı yukarı aynı. Buna rağmen, her Aludir’in bir diğer ortak noktası, ruhlarının bir şekilde iblisleriyle bağ kurup adeta iç içe geçmesi. Yani, sorularına sondan başlamak gerekirse, iblisinin sana bahsettiği şey, ruhlarınızın yer değiştirmesi olabilir. İblisin fiziken var olurken, ruhunun onun ruhunun ördüğü bir koza içerisinde ölümü beklemesi gibi… Bugüne kadar, en azından uzun süreli olarak, böyle bir şey yaşanmış değil. Lakin, uyanışın ilk aşamasında iblisinin ruhuna karşı gelemeyen Aludirler oldu ve maalesef böylesine bir risk karşısında onların varlıklarını ortadan kaldırmamız gerekti.” diyor. Boaldir bu anlattıklarıyla birlikte derin bir kasvete düşmüş gibi dursa bile, henüz daha esas meseleden bahsetmemiş ve daha vahim bir durumun varlığının habercisiymiş gibi birkaç derin nefes alıyor. Bu nefeslerini vermesinin ardından ise bakışlarını odanın içinde gezdirmeye başlıyor.

Neredeyse yarım dakikayı bulan sessizliğin ardından Boaldir “Diniel sormuştu, üçüncü bir varis adayı vardı. Kudreti, o güne kadar görülenlerden epey farklıydı. Ancak bu kişinin elde ettiği kudret nedeniyle, Decimus "Rhennir" Celer tarafından öldürülmesine hükmedildi. Fakat kudreti o kadar farklıydı ki, Decimus "Rhennir" Celer dahi onu Aclania’da tutamadı. Bununla birlikte, bir şekilde varlığını halen daha Aclania üzerinde sürdürmeye devam etti ve kendi gibi olan kişilerin yanında olması için çabaladı.” diyor. Bu sözlerinin ardından yüzündeki yara izleri üzerinde elini gezdiren Boaldir kısa bir soluklanmanın ardından “Tüm bu yara izleri de onun eseri… Şu an, dünyanın bir yerlerinde, yanında kendine benzeyen kişilerle bir şeyler planlıyor. Ve bugün, kendilerine Aledes dediklerini duydum.” diyor. Bu aşamadan sonra söze girmek için masaya doğru yaklaşan Curena “Adını anmaktan imtina ederim, bu kişi bir şekilde iblisiyle bağ kurmuş olsa bile, iblisini fiziken var etmeden iblisinin güçlerini kullanabiliyor. Buna bir fenomen dersek, bunu açıklayabilecek hiçbir verimiz veya bilgimiz yok. Daha henüz Qen’in bile gizemini çözememişken, bir insanın iblis güçleri kullanabiliyor olmasını anlayabilmemiz de mümkün değil.” diyor.

Boaldir ve Curena, adeta gizli kalması gereken bilgileri verir gibi ses tonlarını olabildiğince alçak tutmaya çalışarak kurduğu bu cümlelerinin ardından Boaldir bir kez daha söze giriyor ve “Bu kişiyle kudretlerimiz çarpıştığında, tıpkı bahsettiğin gibi parıldamalar olduğunu gördük. Sanki iblisinin ruhu, kendi bedenini çevreliyor gibiydi. Bugüne kadar bu hususu bilen kişiler, bunun İmparator olmanın bir üst mertebesi olarak gördü. Herhangi bir Aludir tarafından erişilmesi güç bir mertebe… Lakin bu kudreti hükmü altına alamayanların acı sonlarını da gördük.” diyor. Boaldir’in cümlelerinin ardından Curena ise “Böylesine bir kudretin nasıl hüküm altına alındığını ise, ismini söylemekten imtina ederim, sadece o biliyor. Şu an için çevresinde kaç kişi olduğu konusunda bir bilgimiz bulunmuyor veya çevresindeki kişilerin ne kadarının böylesine bir kudreti olduğunu… Dolayısıyla bu konu, organizasyon liderleri dahil olmak üzere, yetkili kişilerin bildiği ancak hakkında ne yapacaklarını bilemediği bir konu gibi.” diyor.

Curena’nın bu sözlerinin ardından bir kez daha lafa girmek için hazırlanan Boaldir hafifçe soluklanmasından sonra “Günümüzde maalesef birkaç kişi var… Yanılmıyorsam, Esther ve Theo’ydu. Birileri daha var mıydı?” diyor. Bu soruyu Curena’ya sormuş olsa bile cevabını pek beklemeyen Boaldir bakışlarını bir kez daha sana çevirdiğinde “Seninle aynı zamanlarda uyanış yaşamış ve bir şekilde iblisleriyle bağ kurmuş olsalar bile iblislerini var edemeyen kişiler. Tıpkı O’nun gibi… Ve maalesef, bu kişiler şu an Aclania’da dahi bulunmuyor. Muhtemelen bir şekilde O’ndan haberdar oldular ve O’nun yanına gittiler.” diyor. Bu sözlerinden sonra Boaldir derince bir nefes alıp yüzünü ovuşturmasının ardından, tüm geçmiş anılarını silmek ister gibi bakışlarını sana çeviriyor ve “Sanırım bir kez daha soruların karşılıksız kaldı, ancak başından geçen bu iki durumdan biri olabilir. Fakat ne olursa olsun, bir kez daha böyle bir şey yaşamamaya dikkat etmelisin.” diyerek sözlerini sonlandırıyor.

Off Topic
Diniel'in hikayesi bu konudan devam edecektir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

21 Mar 2024, 14:11

Genç adamın sorduğu son soruların ardından Boaldir ve Curena'nın yüzündeki ekşime, cevapların pekte iyi olmayacağına dair bir işaret olarak duruyordu. Boaldir, geçmişte bu tarz bir şeye tanıklık etmiş gibi duruyordu. Boaldir, bu sorulara net bir cevap veremeyecek olsa da birkaç şeyden bahsedebileceğini söylüyordu. İblislerin ve Aludir'lerin ruhlarından bahsediyor, genç adamın bahsettiği şeyin ise ruhlarının yer değiştirmesi olabileceğini söylüyordu. İblisinin ruhununun ördüğü bir koza içerisinde, ruhunun ölümü beklemesi gibi olabileceğini söylüyordu. Zen, her bir kelime kulağına iliştikçe daha düşünceli bir hal alıyordu. Belki de Shy bu yüzden özür dilemişti, ancak onu neyden koruyacağı hakkında bir fikri yoktu. Belki de tamamen silinmemesi için, ruhunun yok olmaması için koruması gerekiyordu. Böyle bir şey uzun süreli bir şekilde yaşanmamış dahi olsa, uyanışının ilk aşamasında iblisinin ruhuna karşı gelemeyen Aludirlerin varlıklarını ortadan kaldırdıklarını söylüyordu Boaldir. Bu kelimelerin ardından daha kötü haberlerin geleceğinin farkındaydı. Gözlerini Boaldir'in gözlerinden ayırmadan dinlemeye devam etti.

Uzun süren bir sessizliğin ardından, cevabı verilmeyen üçüncü varis adayının bahsi geçiyordu. Kudretinin o güne kadar görülenlerden epey farklı olduğunu, bu kudret nedeniyle de Decimus "Rhennir" Celer tarafından öldürülmesine hükmedildiğini söylüyordu. Ancak, Hükümdar Rhennir bile onun kudretine karşı koyup Aclania'da tutamamıştı. Varlığını Aclania üzerinde sürdürmeye devam etmiş ve kendi gibi olan kişileri de yanına çekmişti. Boaldir'in suratındaki yara izlerini yaratan kişi, üçüncü varis adayıydı. Boaldir'in ardından söze giren Curena, bu varis adayının iblisiyle bağ kurmuş olsa bile, iblisini fiziken var etmeden onun güçlerini kullanabildiğini söylüyordu. Bunu açıklayabilecek bir verisi ya da bilgisi olmadığını söylüyor, haklı olarak bir insanın iblis güçlerini kullanabilmesini anlamasının mümkün olmadığını söylüyordu. Tüm bu cümleleri basit bir kafa hareketiyle onaylıyordu genç adam. Düşünceliydi, bu noktaya gelebilmiş olması kendi kudretinden mi kaynaklanıyordu yoksa başkalarının oyunu muydu? Eletha ve Azuldir gibi iki güçlü kişinin karşısındayken bundan emin olamıyordu.

Boaldir tekrardan söze girip varis adayıyla çarpıştığında böyle parıldamaların olduğunu söylüyordu. İblisinin ruhu, kendi bedenini çevreliyor gibi durduğunu söylüyordu. Aynı, üçünün yaşadığı gibi. Bunu bilen kişiler, bunu İmparatorluğun bir üst mertebesi olarak görmüş, herhangi bir Aludir tarafından erişilmesi güç bir mertebe olarak. Böylesine bir kudreti hükmü altına almak oldukça zor bir beceri olarak görülürken, bunu bilen tek kişinin de varis adayı olduğunu söylüyordu Curena. Etrafında kaç kişi olduğu, bu kudrete sahip olan kaç kişiyle birlikte olduğu bilinmediği için, çoğu kişinin ne yapacağını bilmediği bir konu olarak kaldığını söylüyordu. Esther ve Theo, genç adamla birlikte uyanış yaşamış ve iblisleriyle bağ kursalar bile iblislerini var edememişler. Aynı varis adayı gibi. Aynı şekilde, yine varis adayı gibi bu iki kişi de Aclania'da değildi ve muhtemen O'nun yanına gitmişlerdi. Boaldir sorularının karşılıksız kaldığını ilettiğinde, kocaman gülümsemiş ve sonrasında ayağa kalkmıştı oturduğu yerden.

"Sorularım karşılığını çok güzel bir şekilde buldu, çok teşekkür ederim. Araştırılması gereken, bilinmesi gereken ve keşfetmem gereken çok fazla şey olduğunu öğrendim. Bu bile benim için muhteşem bir karşılık."
Ellerini beline koyduktan sonra derin bir nefes alıp, bir anda ciğerlerini boşalttı. Sonrasında sol elinin baş parmağıyla kapıyı göstererek gülümsemeye başladı. "Ben izniniz varsa, söyleyecek bir şeyiniz yoksa daha gideyim. Patronun yanına gidip biraz azar yemem lazım, sonra Shy'la konuşmam lazım. Yapılacak çok iş var." Aklında birkaç şey vardı, Bristran'la konuştuktan sonra Serbest Bölge'de Shy'la konuşması gerekebilirdi, özellikle bu yaşadığı olay hakkında. Belki Bristran, tekrardan bunu yaşamasını ve bir nebze de olsa kontrol etmesinde yardımcı olabilirdi. Tabi, bu günün akşamında veya gecesinde herhangi bir işi yoksa.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

22 Mar 2024, 12:14

Ayağa kalkmanla birlikte Boaldir ve Curena da seninle birlikte ayağa kalkarak sözlerini dinliyorlar. Bristran’ın bahsi geçince Boaldir ve Curena yüzlerine anlayışlı bir gülümseme yerleştirdikten sonra senin odadan çıkmanı beklemeye başlıyorlar. Ancak tam kapının yanına kadar gelmişken Boaldir arkandan isminle sana sesleniyor ve senin dönmenin ardından “Ne olursa olsun kendine dikkat et. Eletha’nın bizi içine çektiği duruma bakılırsa, sizlerin peşlerini bırakacağını düşünmüyorum. Bir şekilde tekrar karşılaşacağınızdan eminim. Bu yüzden, her zaman dikkatli ol.” diyor naçizane bir tavsiye verir gibi. Curena da bakışlarıyla onun bu sözlerini onayladıktan sonra odadan çıkış yapıyorsun.
Off Topic
Zenahpuryu'nun hikayesi bu konudan devam edecektir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Aludir Üssü”