Azahil'i dinledikçe bunca zamandır monoton bir şekilde atan kalbi yavaş yavaş hızlanmaya başlamıştı. Kaşları havaya kalktı ve gözleri büyüdü. Genç kız hayatında ilk defa kendisine bu kadar benzer bir insanla karşılaştığı için şaşırmış, bir o kadar da heyecanlanmıştı. Elbette toplum ahlakı ile ilgili konularda görüşleri aynı değildi, daha doğrusu Esther'in bu konuya dair herhangi bir görüşü bulunmuyordu. Genç kız içten içe Aludir olmadan önce de toplumla bağlantısı olmayan birisi olabileceğini düşünmeden edemedi fakat bunun üzerinde fazla düşünecek zamanı yoktu, zira o karşısındaki adamı dinlemekle meşguldü.
Azahil konuşmasını bitirdikten sonra genç kız oturduğu yerden atılarak karşısındaki adamın ellerini kibarca tuttu. Suratında kocaman bir gülümseme mevcuttu ve heyecanı oldukça net bir şekilde okunabiliyordu. Azahil'e olabildiğince yaklaşarak gözlerini karşısındaki adamın gözlerine kilitledi. "Seni çok iyi anlayabiliyorum!" dedi sevinçle. "Bugüne kadar karşılaştığım herkes büyük bir amaç uğruna bir şeyler yapmak istediklerinden bahsetti." Büyük kelimesini söylerken özellikle alaycı bir ton kullanmıştı fakat bunu isteyerek yapmamıştı. "Herkesin bir acelesi, yapmak istediği bir şeyler var fakat bunların hiçbirisi kendileriyle ilgili değil. Ülkemi savunmalıyım, iblislerden insanları koruyacağım, Aludirlerin şanına iz sürdürmeyeceğim! Ne kadar da aptalca! Sadece tek bir hayatım varken neden böyle sıkıcı şeylerle uğraşayım ki? Bu yabancısı olduğum dünyada merak ettiğim tonlarca şey varken neden diğerlerinin yüce amaçları için çürüyeyim?" Konuşmasının bu kısmında oldukça hararetli ve boşboğazlık yapmaya başladığını fark etmesiyle birlikte hızlıca Azahil'in ellerini bırakarak tekrardan sandalyesine oturdu. "Ahem~~ Dediğin gibi özgür olmak tam olarak böyle bir şey. Dilediğim zamanda, dilediğim yerde, dilediğim şeyi yapmak istiyorum. Merak ettiğim şeyleri, ne kadar önemsiz olsa dahi araştırmak istiyorum." Esther normalde konuşmasını burada bitirecekti fakat Azahil'in son sözleri tekrardan kulaklarında yankılandı. Kafasını hafifçe yana yatırdıktan sonra birkaç saniyeliğine düşündü ve tekrardan ağzını açtı. "Ama son söylediklerin hakkında aynı düşünceleri paylaşmıyoruz. Gerçekten özgürlüğünü eline alabilmen için kimseye muhtaç olmayacak derecede güçlü olman gerektiğini düşünüyorum. Şahsen benim hedefim de bu. Bu güçten kastım herkesi alt edebilecek bir güç değil, herkesten tek parça halinde kaçabilecek kadar güçlü olmam benim için yeterli."
Esther konuşmasını bitirdiğinde nefes nefese kaldığını fark etti. Hayatında ilk defa bu kadar heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlattığının farkına varması birkaç saniyeden fazla sürmedi. Açıkçası kendisi bile bu derece boşboğaz olabileceğini bilmiyordu. Belki de bunun sebebi bunca zamanın ardından kendisine biraz da olsa benzettiği birisiyle karşılaşmış olmasıydı.
Azahil konuşmasını bitirdikten sonra genç kız oturduğu yerden atılarak karşısındaki adamın ellerini kibarca tuttu. Suratında kocaman bir gülümseme mevcuttu ve heyecanı oldukça net bir şekilde okunabiliyordu. Azahil'e olabildiğince yaklaşarak gözlerini karşısındaki adamın gözlerine kilitledi. "Seni çok iyi anlayabiliyorum!" dedi sevinçle. "Bugüne kadar karşılaştığım herkes büyük bir amaç uğruna bir şeyler yapmak istediklerinden bahsetti." Büyük kelimesini söylerken özellikle alaycı bir ton kullanmıştı fakat bunu isteyerek yapmamıştı. "Herkesin bir acelesi, yapmak istediği bir şeyler var fakat bunların hiçbirisi kendileriyle ilgili değil. Ülkemi savunmalıyım, iblislerden insanları koruyacağım, Aludirlerin şanına iz sürdürmeyeceğim! Ne kadar da aptalca! Sadece tek bir hayatım varken neden böyle sıkıcı şeylerle uğraşayım ki? Bu yabancısı olduğum dünyada merak ettiğim tonlarca şey varken neden diğerlerinin yüce amaçları için çürüyeyim?" Konuşmasının bu kısmında oldukça hararetli ve boşboğazlık yapmaya başladığını fark etmesiyle birlikte hızlıca Azahil'in ellerini bırakarak tekrardan sandalyesine oturdu. "Ahem~~ Dediğin gibi özgür olmak tam olarak böyle bir şey. Dilediğim zamanda, dilediğim yerde, dilediğim şeyi yapmak istiyorum. Merak ettiğim şeyleri, ne kadar önemsiz olsa dahi araştırmak istiyorum." Esther normalde konuşmasını burada bitirecekti fakat Azahil'in son sözleri tekrardan kulaklarında yankılandı. Kafasını hafifçe yana yatırdıktan sonra birkaç saniyeliğine düşündü ve tekrardan ağzını açtı. "Ama son söylediklerin hakkında aynı düşünceleri paylaşmıyoruz. Gerçekten özgürlüğünü eline alabilmen için kimseye muhtaç olmayacak derecede güçlü olman gerektiğini düşünüyorum. Şahsen benim hedefim de bu. Bu güçten kastım herkesi alt edebilecek bir güç değil, herkesten tek parça halinde kaçabilecek kadar güçlü olmam benim için yeterli."
Esther konuşmasını bitirdiğinde nefes nefese kaldığını fark etti. Hayatında ilk defa bu kadar heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlattığının farkına varması birkaç saniyeden fazla sürmedi. Açıkçası kendisi bile bu derece boşboğaz olabileceğini bilmiyordu. Belki de bunun sebebi bunca zamanın ardından kendisine biraz da olsa benzettiği birisiyle karşılaşmış olmasıydı.




