Marş Marş (Seraph)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 Mar 2024, 13:26

Odanda geçirdiğin sıradan birkaç günün ardından, tüm bu zamanı hayata karşı genel bilgiler edinmekle geçiriyorsun. Aclania’nın içinde bulunduğu durumu da ele aldığında, özel ve spesifik bilgilere bu aşamada ulaşamayacağını düşündüğünden, bu konulara da pek takılmadan günlük bir rutin kazanıyorsun. Ancak tüm bu zaman diliminin sonunda uyandığın bir sabahta, odanın kapısının altına bırakılmış bir kağıt fark ediyorsun. Yatağından kalkıp kağıdı aldığında, bunun bir zarf olduğunu ve mum ile mühürlenmiş olduğunu görüyorsun. Mührü kırıp zarfı açtığında ise, içerisinde sana yazılmış bir mektup buluyor ve pek de güzel olduğu söylenemeyecek bir yazı karakteriyle yazılmış kısa metni okumaya başlıyorsun.
Seraph,

Sıra dışı bir şekilde olsa da, bölügümün yeni mensubu oldugunu bildirmek isterim.

Uyanınca beni bul.

Yuna
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.

Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılabilir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

18 Mar 2024, 23:58

Tavandaki lekeleri ne kadar zamandır izliyordu? Erken uyumamış olmasına rağmen gözleri cin gibi açıktı. Katatonik bir şekilde, yattığı yerden tavanı izlerken bacaklarını ve kollarını yatağın genişliğinden daha fazla açmıştı. Yukarıdan, çok uzaktan bakıldığında bir meleğe benziyordu bu yatış şekli ile. Hiçbir duygu hissetmiyordu Seraph. Zaman durmuştu sanki. İblis diyarında da bulunmuş biri olmasına rağmen, gerçek cehennemin kesinlikle bu olduğunu düşünüyordu. Odasında yalnız geçen soğuk sessiz günler. Oda arkadaşı konusunda başka kime yalvarmalıydı bilmiyordu.

"O ne be? Oha yemin ederim aşk mektubu!"

Kafasını istemsizce yana doğru çevirdiğinde, kapısının önündeki kağıdı gördüğündeki tepkisiydi bu. Bacaklarını yukarı doğru fırlatarak yataktan akrobatik bir şekilde doğruldu bir odanın içine ne kadar hızlı koşulabilirse o kadar hızlı koşarak kağıda doğru uçtu yerde sürüklenerek. Az önceki şekilde yatıyordu yine, fakat bu sefer yatakta değil, yerdeydi. Mührü parçalarcasına açtı ve kağıdı okudu. Yeterliydi. Bundan fazlasını beklemiyordu zaten. Yerden kalkıp aynanın karşısına geçti ve gelişi güzel şekilde mavi saçlarını arkaya doğru taradı.

"VAGRUT UYAN AŞIRI MANYAK BİŞEY OLDU! ARTIK RESMİ OLARAK BÖLÜK ÜYESİYİZ ALOOO!"

Yerinde zıplarcasına yaylanırken göz ucu ile bir kez daha mektupta yazanları okuyordu. Aludir olarak Aclania halkına hizmet etmek, iblislerle savaşmak, düzeni korumak falan bir gram umrunda değildi. Odasındaki sıkıcı günlerin nihayet bitmekte olmasının hiperaktifliğiydi bu. Bu monoton günlerinin bitmesini sağlayacak olan şey Seraph'ın işkolik ve disiplinli bir asker olması ise, gereken ney ise onu yapmaya hazırdı. Odadan koşarcasına çıktı. İlerleyip, gördüğü ilk yetkiliye mektubu gösterecekti.

"Günaydınnnnnn! Biri bana böööyle bişey yazmış, Yuna'yı tanıyorsan odasını falan tarif edebilir misin?"

Alabildiği ilk ipucuna doğru ilerleyecekti.

Son görevden 3 itibar kazanmıştım ama genel itibar listesinde 2 gözüküyorum... imzama hangisini geçirmeliyim?
KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

19 Mar 2024, 11:13

Aynanın karşısında saçlarını düzeltmenin ardından zihninde hırıldayan Vagrut’a söylediğin sözlerin onun tarafından duyulduğunu biliyor olsan bile, zihninin içindeki karanlıkta en ufak bir hareketin belirmemesi, Vagrut ile son yaşadıklarından sonra oldukça olağan geliyor. Halihazırda bulunduğu yerden mutlu olmadığını bildiğin ve bu mutlu olmadığı yerden kurtulmak için kendini bile deşebilecek psikolojide olan iblisinin bu sessizliği, aslında birçok şeyi anlatmak için de yeterli oluyor. Bu nedenle, Vagrut’un bu sessizliğine pek takılmadan hazırlıklarını tamamlıyor ve odandan çıkıyorsun.

Üs koridorlarını defalarca arşınlamış biri olarak, hangi katta ne aradığını bilebilecek bir konumda oluyorsun. Ancak bu ana kadar hiçbir zaman ordu mensuplarının bir odası olduğu veya bir liderin odasının bulunup bulunmadığı konuları senin için belirsiz olduğundan, üs içerisinde daha önce konuştuğun ve nispeten yetkili gördüğün birilerini aramaya başlıyorsun. Üssün için genel manada sessiz olsa da, bu sessizliğin altında Aclania’nın durumunun yattığını da idrak edebiliyorsun. Bu nedenle, fazla da göze batmadan katları arşınlamaya başladığında, kısa bir süre içerisinde daha önce başka bir vesileyle konuşmuş olduğu bir görevliye denk geliyorsun. Genel manada üs içerisindeki yerleri bildiğini bildiğin bu görevliye yaklaşıp hızlıca selamlaşmanın ardından aldığın mektubu görevliye gösteriyorsun. Kült bir yapımda bile yüzünü hatırlamakta zorlanacağın görevli mektubu alıp okuduğu anda gözleri kocaman büyürken “Yok artık! Yuna’yı bölük lideri mi yapmışlar? Kim böyle bir şeyi yapmış ki?” diyor şaşkın bir şekilde. Hemen ardından mektupta sanki bulaşıcı bir hastalık varmış gibi sana uzatan görevli “Yuna pek iyi tanınmaz. Yani bizim hain hükümdar onu başta sürmüştü, daha sonra da bu son olaylarda yer alsın diye geri çağırmıştı. Şimdi bir de bölük lideri mi oldu?” diyor. Senin ihtiyacın olan cevaptan fazlasını veren, ancak ihtiyacın olanı bir türlü vermeye görevli şaşkınlığını atmakta zorlanırken, sana alt katlardaki odalarda bölük liderlerinin toplandığı bir yer olduğunu ileterek yanından uzaklaşıyor. Görevlinin bu tavrından ise, Yuna’nın bölük lideri olduğu haberini emsalsiz bir dedikoduymuş gibi yayacağını hissedebiliyorsun.

Görevlinin yanından ayrılmasının ardından onun belirttiği kata giderek odaların kapılarını süzmeye başlıyorsun. Koridorun bu sıralarda boş olması, soru sorabileceğin herhangi bir kişiye ulaşmanı imkansız kılarken, koridorun sonundan sana doğru yürüyen birini görmenle adımlarını ona doğru atmaya başlıyorsun. Birkaç adım sonrasında gördüğün kişinin kısa gümüş renkli saçları olan bir kadın olduğunu anlasan bile, dikkatini çeken esas detay kadının kıpkırmızı göz bebekleri oluyor. Giderek birbirinize yaklaşmanızın ardından 165 santim boylarında ve 20’li yaşlarının ortasında duran kadın yüzüne yerleşmiş keskin bir gülümseme ve rahatsız edici gelebilecek bir bakışla yürüdüğünü görebiliyorsun. Kadın, üzerindeki dik yakalı beyaz bir ceket ve kısa beyaz bir şorttan ibaret görünümünü, ayağındaki siyah botlarıyla tamamlamışken, görünümüyle bile dikkat çekici olsa da, yaydığı kendine has bir aura ile varlığını ziyadesiyle belli ediyor. Bir an için kadınla göz göze gelmenin bile tehlikeli olabileceğini düşündüğün sırada, kadın bir anda gözlerini sana dikiyor ve yüzüne kocaman bir gülümseme yayılırken “Seraph! Seraph’tı, öyle değil mi?” diyor. Hemen ardından ise sağ elini göğsüne götürerek “Yuna ben! Senin için Komutan Yuna da olabilir tabi!” diyor. Fakat bu sözlerinin ardından söylediği hitaptan kendi de hoşlanmamış gibi yüzü asılan Yuna “Sen bana Yuna de yeter.” diyor.

Yuna bu sözlerinden sonra senden gelecek herhangi bir cevabı beklemeden koridorda bulunan odaların kapılarını gözlemeye başladığında sanki bir şeyler arıyor gibi bir görüntü sergiliyor. Ancak bir süre sonra sanki bu arama işinden sıkılmış gibi omuzlarını silkip nefesini vermesinin ardından “Hangi odada konuşsak ki?” diyor.

Off Topic
Ordu içerisinde itibar seviyeniz 3 olarak belirtilmiştir. Genel itibar seviyeniz 2'dir. İmzanıza ilgili konuda belirtildiği şekilde geçmeniz mümkündür.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

19 Mar 2024, 13:03

Öfkeli hissediyordu. Aludir Üssü'nde kalmaya başladığından itibaren kimse Seraph'a oturup her şeyi baştan ayrıntılı bir şekilde anlatmamıştı, hatta kelimenin tam anlamıyla ağızlarından zorla almıştı öğrenebildiği her şeyi. Şimdi ise buna rağmen, karşısındaki vasıfsız çöp hiçbir çaba dahi göstermeden, Seraph'ın bile o anda öğrenmiş olduğu bu aşırı manyak süper dedikodu bilgisini sıfır efor ile elde etmişti. Sahte bir şekilde gözlerini kısıp gülümsedikten sonra kağıdı katlayıp cebine koydu ve malum koridora doğru ilerlemeye başladı.

"Şşt. Küs müyüz? Bak olay ikimizi birden öldürmeye çalışman falansa bunu sorun edecek değilim herhalde. Her ilişkide ara sıra olur böyle şeyler. Normal yaaaani. Ama tamam.. sen en iyisi biraz kafanı dinle, uzaklaş her şeyden. İki üç tane ejderha yumrukla falan ne biliyim. Konuşmaya hazır olduğunda şey yaparsın, öptüm."

Issız merdivenlerden sekerek ilerlerken bu minik tatlı boşlukları kafasındaki misafiri ile konuşarak dolduruyordu. Ölüm sessizliğine rağmen en ufak bir hüzün dahi duymuyordu. Bu uzun vadeli bir ilişkiydi ve biraz toksik de olsa bunlar olağan durumlardı. Kata geldiğinde adımlarını yavaşlatarak etrafı daha detaylı bir şekilde incelemeye başladı. Üsse her geçen gün daha da alışıyordu, neredeyse burayı sevmeye bile başlamıştı. Gümüş saçlı kadını görünce Yuna'yı sormak için refleks olarak elini kaldırdı, fakat kadının konuşmaya başlaması itibarı ile buna gerek kalmamıştı.

"Oha saçlarına bayıldım! Şey.. eğer oda bulamazsak.. yani biliyorsun.. öee... serbest bölge falan filan.."

Yuna'dan çekinmiyordu, fakat bunları duyan üçüncü birilerinin olma ihtimaline karşılık teklifi yapan kişi kendisi olmak istememişti. Kadının hoş bir enerjisi vardı, bölük komutanının aşırı despot bir ruh hastası veya Gialdir gibi sikik bir çöp olmasından birkaç gecedir endişe ediyordu, fakat ilk izlenim olarak Yuna hiç fena birine benzemiyordu. Gözlerini yeni uyanan meraklı bir kedi gibi açtı ve Yuna'nın koluna dokundu.

"Senin bana anlatman gereken, benim de sana sormam gereken bir sürü şey var. Ama öncelikle öğrenmek istiyorum.. hangi bölükteyiz?"

Yönlendirilmesi halinde, Yuna'yı takip edecek ve o nerede konuşmak istiyorsa oraya gidecekti. Görevliden öğrendiği, Aclania'dan ayrılıp geri gelmesi ile ilgili soruları kesin bir şekilde yalnız kaldıklarına emin olmadan asla sormayacaktı. Şu dakikadan itibaren, bu kadın Seraph'ın en güvendiği kişiydi ve güvenliği kendisi için de bir o kadar önemliydi.

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

20 Mar 2024, 11:45

Yuna’nın saçlarına yaptığın iltifat, kadının kapılara odaklanmış bakışlarını sana çevirmesine neden olurken, bir yandan da eliyle saçlarını karıştırması iltifatını olumlu anlamda aldığını sana gösteriyor. Ancak ağzından çıkan diğer kelimelerin ardından Yuna dudaklarını büzerek “Pfftt!” şeklinde bir ses çıkarmasının ardından “Oda bulamasak mı?” diyor hadsiz bir konuya verilen bir tepki gibi. Yuna’nın bu tepkisi, sonraki kuracağın cümleyi bir anda yutmana neden oluyor, zira Yuna hemen sağ tarafınıza denk gelen kapıyı herhangi bir şekilde tıklatmadan doğrudan içeriye giriyor! Yuna’yı takiben içeriye girdiğinde, küçük sayılmayacak bu odanın sağ ve sol duvarlarına dayanmış iki adet üçlü koltuk olduğunu, ortada kare ve yerden yüksek olmayan bir masanın bulunduğunu, tam karşınızda ise bir pencere ve hemen önünde de üç kapağı olan ve pervaza kadar gelen boyutta bir dolap olduğunu görüyorsun. Bununla birlikte, odada daha önce üs içerisinde gördüğün ancak konuşmadığın iki erkek görevlinin bulunduğunu ve pencere kenarına yakın bir yerde, ellerindeki bardaklarla bir şeyler içerken bulunduklarını da ayrıca görüyorsun.

Yuna’nın sert bir şekilde odaya girmesiyle birlikte irkilmiş gibi bakışlarla sizi karşılayan iki erkekten sol tarafınıza denk düşeni “N’oluyo’ lan?” diyor istemsiz bir tepkiyle. Ancak bu sözler Yuna’nın varlığının fark edilmesiyle bir anda boşluğa savrulmuş gibi yok olurken, Yuna keskin gözlerle iki görevliye bakıp “Çıkın… Şimdi!” diyor. İki görevli Yuna’nın bu sözleriyle birlikte hızlıca odadan çıkmak istedikleri esnada ise Yuna “Ellerinizdekini de bırakın!” diyor. İki görevli sanki ellerinde bir şey olduğunu dahi unutmuş gibi boş boş ellerine bakmalarının ardından, ellerindeki bardakları hızlıca dolabın üzerine bırakıp hızlıca odadan çıkmak için hareketleniyorlar ve hiçbir şey söylemeden odadan çıkıp kapıyı kapatıyorlar.

Yuna odanın içine hafifçe göz gezdirmesinin ardından iki görevlinin ayrıldığı noktaya geliyor ve bardakları koklamasının ardından bir tanesini alıyor. Bardaktaki içecekten bir yudum aldığı sırada Yuna ile göz göze geldiğinde, Yuna konuşmana müsaade eder gibi gözlerini kapatıp açıyor. Yuna bardaktaki içeceğini yudumladığı sırada sen de konuşmaya başlıyor ve sorunu soruyorsun. Yuna bardaktaki tüm içeceği içmek için büyük bir yudum almasının ardından, bardağı masaya bırakıyor ve dolap kapaklarını açmak için eğildiği esnada “Araştırma Bölüğü 2. Takım-” diyor. Ancak tam bu anda cümlesi yarım kesilen Yuna, dolabın içinde rengi bordaya kaçan kırmızı bir sıvıyla dolu bir şişeyi bulmasıyla mutlu olmuş gibi gözlerini sana çeviriyor. Şişenin tıpasını çıkarıp boş bardağa doldururken ise “Ne diyordum? Evet, o takımın kaptanı Gyugnal’dı. O gidince tabi pısırık Phemena’yı takım kaptanı yapmayı düşünüyorlardı. Ancak Agrupnia ölmeden önce ardında bir not bırakmış. Beni takım lideri olarak görmek istiyormuş falan filan…” diyor. Bu sırada çoktan bardağını doldurmuş olan Yuna, doldurduğu bardağından bir yudum almasının ardından “Bu vasiyet üzerine beni Araştırma Bölüğü 2. Takım’a vermek istediler ama ben kabul etmedim. O işlerle uğraşamam. Bu yüzden de bir takım kaptanını oraya kaydırdılar. Bana da Eğitim Bölüğü 1. Takım Kaptanlığı kaldı.” diyor. Yuna bu açıklamalarından sonra bardağından bir yudum daha alırken, içine düştüğü durumdan pek de hoşnut olmadığını yüz ifadelerinden anlayabiliyorsun. Bir şekilde bu görevi kabullenmiş olmanın verdiği mutsuzluğu doldurduğu bardağındaki içecekle geçirmeye çalışır gibi görünen Yuna, aldığı son bir yudumdan sonra ise “Sormak istediğin bir sürü şey neymiş, sor bakalım. Ama baştan anlaşalım, canımın istemediği sorulara cevap vermem.” diyerek sözü sana devrediyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

22 Mar 2024, 00:06

Odaya girdiklerinde, bir an için Yuna'nın adamları bıçaklayacağını düşünmüştü. Buradaki hiyerarşi sistemini hala tam olarak anlayamıyordu fakat adamların tepkisine bakılırsa Bölük Kaptanı gerçekten önemli bir rütbe olmalıydı. Seraph böyle şeylerle ilgilenmezdi, ancak bir an için emri altındaki yüzlerce insana emirler yağdırabildiğini hayal etti. Düşünmesi bile mükemmel hissettiriyordu.

"Ay onu deme yaaa."

Dedi endişeli şekilde. Bir an için gerçekten de araştırma bölüğünde olduğunu düşünmüştü. Ters köşeye yatırılmış olmaktan oldukça memnun bir şekilde derin bir nefes aldı ve arkasına yaslandı. Yuna'nın içkiden ikram edip etmeyeceğini çok merak eden bakışlar eşliğinde kadını dinledi. Arada sırada başı ile onaylayıp gözlerini açtı.

"Çok süper bi seçim yapmışsın. Ben olsam ben de reddederdim. Ayrıca o aptal orospudan takım kaptanı falan olmaz. Aludir olmuş olması bile büyük şans."


Phemena'nın eblek ve mıymıntı suratı zihninde belirdiğinde göz devirerek iç çekti. Düzenli olarak yeni insanlar tanıyordu ve bundan hiç şikayetçi değildi. Saldırı Bölüğü en başta Seraph'a daha havalı gelmişti ama Eğitim Bölüğü'nde Ulrasil ile yeniden iletişim kurma şansı yakalayabilirdi. Seraph'a garip gelen tek şey, kendisini hiçbir şekilde birine eğitim verirken hayal edemiyor olmasıydı. Dirseğini masaya, çenesini de avcuna yaslayarak başını hafifçe yana eğdi.

"Eğitim bölüğünde ne tam olarak ne yapıyoruz? Yaaaaani bana yapıldığı şekilde, yeni Aludir olan yeni yetme bıcırık bücürlerin mülakatına giren tiplerden mi olacağım? Daha genel sormak gerekirse... yeni hayatım nasıl bir şey olacak?"

Son sorunun cevabını bir saniyelik sessizlik ile kendisi de düşündü.

"Aşırı özel değilse... Aclania'dan gönderilmen ve geri çağırılman olayı ne tam olarak? Benim kattaki sik kafalılar senin hakkında aptal aptal konuşuyorlar. Yetki verirsen dişlerini sökebilirim. Ayrıca Gyugnal kim? O da aynı sebepten mi gitti?"


Meraklı bir şekilde kadına bakarken bir kez daha arkasına yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi.
Kayıt olduğumdan beri her ay birkaç günlüğüne siteye giremiyorum PC üzerinden. Bağlantı hatası veriyor. Mobilden denedim, wifi'dan açılmıyor mobil veriden girince açılıyor. Çok garip.. sanırım çok teknik bir şey ama sebebi ne olabilir sizce? Daha önce benzerini yaşayan oldu mu?
KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

22 Mar 2024, 12:33

Yuna’nın konuşması esnasında Phemena hakkında söylediğin şeylere karşılık, gözlerini hafif kısması ancak dudaklarının kenarına bir tebessüm eklemesi, Yuna’nın sözlerini kişisel olarak beğendiğini, ancak konumu itibariyle beğenmediğini açıkça gösteriyor sana. Fakat yine de bu hususa şimdilik takılacakmış gibi görünmeyen Yuna, içecekten kesinlikle sana ikram eder bir tavır içerisinde girmeden sözlerini dinlemeye ve içeceğini yudumlamaya devam ediyor. Ne var ki, Yuna hakkında konuşulduğunu söylemenle birlikte, aniden bir av görmüş tilki gibi kulaklarını diken Yuna son bir yudum daha alarak sözlerini tamamlamanı bekliyor.

Tüm konuşmanı yapmanın ardından Yuna, boş bardağını tekrar doldurmaya başlarken “Demek benim hakkımda aptal aptal konuşabilecek tipler var, ha? Ve bu aptal aptal konuşan tipler, benim geçmişimle ilgili kabaca da olsa sana bir şeyler fısıldamışlar. Ve sen de bu aptal aptal konuşanların fısıldadıklarını aptal aptal bana soruyorsun. O zaman senin de aptal aptal konuşan biri olduğunu düşünmeliyim.” diyor. Cümlelerini hiçbir şekilde sana bakmadan ve tamamen bardağına odaklanmış bir şekilde kuran Yuna, en son cümlesine koyduğu noktayla birlikte içeceğinden bir yudum alıp bakışlarını sana kilitliyor. İçeceğinden hafifçe bir yudum almasının ardından diliyle dudaklarını temizleyen Yuna “Tamam o zaman aptal aptal konuşan Seraph… Keyfimi kaçırdıkları için Aclania’dan gittim ve keyiflenmek için geri geldim. Gyugnal’in niye gittiğini bilmiyorum ve bu umurumda da değil.” diyor. Cümlelerini bir anda keskin bir şekilde kurmaya ve baskın bir otoritenin izlerini taşıyan türden kurmaya başlayan Yuna, içeceğinden bir yudum alacağı sırada aklına ansızın bir şey gelmiş gibi duraksamasıyla birlikte “Ayrıca kimsenin dişini de sökemezsin. Sonuçta aptallar birliği kurmak istediğim zaman birbirinize ihtiyacınız olacak!” diyor. Bu sözlerinden sonra ise bakışlarını senden ayırmadan içeceğinden bir yudum daha alıyor.

Aldığı bir yudumun ardından bardağını bu kez sert bir şekilde bırakan Yuna, halen daha bakışlarını üzerinde tutarken “Ya bu şekilde devam ederiz ya da kimin ne bok yediğiyle ilgilenmek yerine yapacaklarımıza odaklanırız… Senin tabirinle, yeni Aludir olmuş yeni yetme bıcırık bücür ve ayrıca aptal aptal konuşabilen biri olarak sana böyle bir tercih sunmanın ne demek olduğunu anlayabiliyor musun emin değilim, ancak ben ne yapmak istediğini bile ve onu yapan biriyim. Bu yüzden, sana bekaretimi nasıl kaybettiğimi mi anlatayım yoksa niye bölüğüme kabul edildiğini ve bundan sonra ne yapacağımızı mı?” diyor. Bu sözlerinin ardından ise Yuna, sanki hiçbir şey söylememiş gibi tekrar şişeye uzanıyor ve boş bardağını doldurmaya başlıyor.


Off Topic
Yaşadığın teknik sorunla ilgili bir bilgim yok. Benzer bir şeyi de yaşamış değilim. Konuyla ilgilenelim.

Ayrıca bu tür hususları konu içlerinde spoiler olarak değil de, sorular bölümüne atsak daha faydalı olacaktır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

22 Mar 2024, 13:04


Sorduğu sorunun ardından elbette kadının minnoş ve sevecen bir kahkaha atıp Seraph'ın yanaklarını okşamasını beklemiyordu. Odada anlık olarak yükselen gerilimi çok daha öncesinde öngörmüş, ancak yine de kendini bütün bunları sormaktan alıkoyamamıştı. Pişman değildi, böyle olması gerekiyorduysa böyle olsundu. Sandalyede hafifçe öne doğru doğruldu ve içkisini dolduran kadının gözlerini yakalamaya çalıştı.

"Sana koridorlarda dolaşan aptal aptal dedikodular var diyorum. Bütün bunları tek taraftan mı dinlememi isterdin? Gerçekten mi? Ben buraya, onlara kulaklarımı kapatıp her şeyi bizzat senden dinlemek için geldim ve hakettiğim muamele bu mu?"

Sesi normalden daha ciddi ve soğuk çıkıyordu. Mavi gözlerini kadının bardağına kilitledi. İçindeki şeyin alkol oranını bilmiyordu fakat böyle bir durumda karşısındaki insanın zil zurna sarhoş olmasını istemezdi. Birkaç saniyeliğine sustu. Kendini ve sesini sakinleştirmeye çalışarak devam etti.

"Bölüğüne neden kabul edildiğimi bilmiyorum, ama bölüğüne kabul ettiğin birine biraz da olsa güvenmeni öneririm. Sen aksine karar vermediğin sürece bu konuyu açmayacağım, diğer aptalların da dişlerini sökmem."

Yeniden gülümsedi. Yüzüne, duruşuna ve sesine bakılırsa son iki dakikada yaşananlar sanki yaşanmamış gibiydi. Kollarını iki yana açtı.

"Ee? Bölüğüne neden kabul edildim ve bundan sonra ne yapıyoruz?"
KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

25 Mar 2024, 10:56

Söylediğin sözler sırasında gailesizce seni dinleyen Yuna, bardağındaki içeceği yudumlamaya devam ediyor. Yuna’nın yüzüne yerleşen ekşi ifade, bunun içecekten mi yoksa sözlerinden mi olduğu konusunda şüphelenmene neden olurken, tüm sözlerin sonlandığında Yuna sertçe bardağını bırakıyor ve bir kez daha diliyle dudaklarını temizledikten sonra “Çok boş konuşuyorsun. Bence bunu biraz törpüle.” diyor. Hemen ardından hafifçe iç geçiren Yuna “Uyanışın kafanın içindekileri sıfırlamış olsa bile, insanların saçma sapan yaratıklar olduğunu unutma. Bu yüzden, boş konuşmalara takılmak yerine, ne diyeceğine odaklan. Çünkü, bundan sonraki hayatın ne kadar sürer bilemem ama sürekli bu boş konuşmalara ve dedikodulara maruz kalacaksın. Böyle bir durumda ise, dedikoduları araştırmak yerine dedikoduları kesmeye yönel. Her şeyin daha basit olacağını anlarsın.” diyor. Cümlesinin sonuna koyduğu bir göz kırpmasıyla, bahsettiği eylemlerin masumiyet derecesini fazlasıyla sıfırlamış gibi duran elini bir kez daha bardağına uzatsa da, bundan son anda vazgeçiyor ve bakışlarını tekrar sana yöneltiyor.

Odaya dolmaya başlayan kesif alkol kokusu ciğerlerine doğru ilerlemeye başlamışken, Yuna herhangi bir sarhoşluk belirtisi göstermeksizin bir kez daha söze giriyor ve “Bölüğüme girme sebebin, aslında tamamen Gialdir’in verdiği rapor. Hoyrat, kendini bilmez, saygısız… Aa, bir de şey vardı… Zevk düşkünü!” diyor. Bu sözünün ardından yüzünde çarpık bir gülümseme beliren Yuna bu kez nedensiz gibi dudaklarını bir kez daha diliyle ıslatmasının ardından “Gialdir'i biraz tanıyorsam, bunu sırf benim ilgimi çekmek için yaptığını düşünüyorum. Ha, eğer gerçekten de belirttiği gibi biriysen, o zaman işimiz daha kolay olacak.” diyor. Yuna’nın bu sözleriyle, olayın esas kahramanının Gialdir olduğunu anlayabiliyorsun. Gialdir’in verdiği raporun doğruluk payı hakkındaki düşüncelerin tamamen olumsuz bir halde olsa bile, Yuna’nın tavırlarına baktığında, tüm bu olumsuzluklara pek aldırış etmemiş gibi duruyor. Bu nedenle, Gialdir ile ilgili düşüncelerini bir kenara bırakarak Yuna’yı dinlemeye devam ediyorsun. Yuna ise bakışlarını senden ayırmadan “Normalde bir organizasyona dahil olman gerekiyordu. Ancak şu an organizasyon liderleri kendi kafalarına göre hükümdar seçme derdine düşmüş durumdalar. Seni organizasyonuma almamın sebebi de, tam olarak bu. Yeni hükümdar seçilecek kişiyi bulman ve onun yanında olman. Bunun için ne gerekiyorsa yapabilecek birisin ve yeni Aludir olduğun için senden şüpheleneceklerini de zannetmiyorum. Hakkında sahte bir rapor hazırlayacağız, iblis diyarında kalmanın sende travma yarattığını ve bu yüzden kendine gelmenin zar zor olduğunu, ancak bunun getirisi olarak epey güçlü bir iblisle bağ kurduğunu falan filan yazacağız. Aç organizasyon liderleri de sana hücum edecektir. Bu vesileyle, yavaş yavaş hükümdar olacak organizasyona liderini avucunun içine alacaksın.” diyor.

Yuna bu sözlerinden sonra konuyu anlayıp anlamadığını görmek için sana bakmayı sürdürürken, bahsettiği şeyi epey kolay olacakmış gibi anlatması dikkatinden kaçmıyor. Bunun nedeninin gerçekten olayın basit oluşu mu yoksa başka bir nedenden mi ileri geldiğini pek anlayamıyorsun. Fakat Yuna birkaç saniyelik bekleyişinin ardından “Bunun için ne gerekiyorsa yapman gerektiğinin farkındasındır umarım. Yani, ne gerekiyorsa…” diyor pek de güzel anılar yaşamama ihtimalini vurgulamak ister gibi. Ancak buna rağmen hala daha olaydan oldukça basit bir şekilde bahsetmesi, sanki gözlerine yansımış gibi görünürken Yuna hafifçe gözlerini kıstıktan sonra “Basit ve anlaşılır, öyle değil mi?” diye sorma ihtiyacı hissediyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

25 Mar 2024, 15:45



Sesli bir şekilde ince parmaklarını çatırdatıyordu her birkaç saniyede bir. Odasında boş ve yalnız geçen günlerin bir kısmında, kendisine dair, gelecek senaryoları hazırlamıştı. Yuna'yı tanıyınca ise, ona dönüşmenin de bu ihtimallerden biri olduğunu düşündü. Hangi epik kararlar sonucunda bu yol ayrımına gireceğini bilmiyordu, fakat kesinlikle istediği son bu değildi. Aclania'dan atılan Aludir dendiğine, ihtimal olarak aklına hep ilk kendisi gelmişti. Uyanışının bile tesadüf olabileceğini sorgulamış, "pardon yaa bir hata yaptık" denilerek kolundan tutup üssün kapısına bırakılabilme bırakılabilme ihtimalini düşünmüştü her gece.

"Nasıl dolu konuşulduğunu bilmiyorum. İstersen senin yanında mümkün olduğunca az konuşurum."

Ne yaşamış olabileceğine dair net bir fikri yoktu. Kendisini hükümdarın yerine koydu bir an için. Evet.. Seraph'ın yönettiği bir Aclania'da da Yuna'nın sürgün edilmesi gerçeği değişmemişti bu paralel evrende. Tek fark, muhtemelen geri dönemezdi. Tüm bunlara rağmen, kadını birkaç dakikadır tanıyordu sadece. Hakkında kesin bir yargıya varmak için çok erken olduğunun farkındaydı, bu yüzden normalde yapmadığı bir şeyi yapacak ve tek kişiye mahsus olmak üzere alttan alacaktı. Gialdir ile ilgili olan kısmı dinlerken istemsizce omuzlarını kasmış, son parmak çatırdatması diğerlerinden biraz daha sesli çıkmıştı.

"Hıhı evet.. Organizasyonların salak salak entrikalara giriştiğini Ulrasil söylemişti. Aslında kendi fikrini dayatıp karşı gelen herkese sinirli sinirli bağırmak tam benlik şeyler, ama şans işte.. kapımı çalan ilk siz oldunuz."

Gialdir'in söylediği şeylere tepki vermek istemişti, fakat kelimeleri zihninden geçirince istemsizce duraksadı. Hoyrat.. kendini bilmez.. saygısız.. zevk düşkünü.. Gialdir o kadar haksızdı ki, haklıydı. Haksızlığı yuvarlak bir eksende bir tam tur atmış ve haklılığa dönüşmüştü. Seraph'ı tanımlayan dört kelime bunlar olabilirdi. Gialdir ile ilgili detayları Yuna'ya gerçek şekilde aktarmayı bir an için düşünmüş olsa da, kadının bunları umursayacağını sanmıyordu. Bu yüzden hızlıca bu konuyu geride bırakmaya karar verdi. Bütün bunlar bittiğinde, belki de Gialdir'in o sikik suratını kendisi yumruklardı.

"Tabi.. basit ve anlaşılır."

Dedi Yuna'nın son sözlerinin ardından odada ölüm gibi esen buz gibi bir beş saniyelik sessizliğin ardından. Evet, yeni hayatının nasıl bir şey olacağı az çok belli olmuştu. Gümüş saçlı kadının Seraph'ın ince bileklerine özenle vurduğu bir tekme ile, kelimenin tam anlamı ile kötü yola düşürülmüştü. Ne yapmasını istendiğinin tam olarak farkındaydı, fakat başarılı olması durumunda kazanacaklarını düşündüğünde, ödemesi gereken bedel gözünde çok küçülüyordu. Hükümdarın, Seraph'ın avucunun içinde olması... bunu Yuna'nın ağzından duyarken gözleri parlamıştı.

"İblisimin adı Vagrut. Raporuna, İblis Lordu Vagror'un soyundan geldiğini falan yazabilirsin. Araştırma bölüğünün sahte bir imzasını da bir şekilde alabilirsen kimsenin itiraz edebileceğini sanmıyorum. Zaten doğrudan Aludir Birliği'ne katıldığım için gözler hadsizce üstümde, onlara duymak isteyecekleri hikayeyi verirsen reddedeceklerini düşünmüyorum. Bu ve gerisi sana kalmış. Seninle ne sıklıkta temas kuracağımı, iletişimde olmam gereken isimleri ve bilmem gereken ekstra detayları söyleyebilirsin. Sanırım dolu konuşmak böyle bir şey, ama bana da o kadar yakışmıyomuş ki..."

Ayağa kalktı. Kadının söyleyeceklerinden sonra konuşmanın bitmiş olduğunu hissederse, reverans yaparak selam verdikten sonra odadan ayrılacak ve kendi odasına gidecekti. Aksi takdirde, oturduğu yerde dinlemeye devam edecekti.

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
Locked

Return to “Aludir Üssü”