Yeni Bir Hayat (Seraph)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Feb 2024, 10:27

Ağzından dökülen cümleler, zihninin karanlığında yankılanıp bir bir karanlığa karışırken, cümlelerinin muhatabını görebilmek adına bakışlarını durmadan etrafında gezdiriyorsun. Vagrut’un dile gelip de kendini göstermemesine rağmen varlığını bir şekilde hissettirmesi, sanki onun çok yakınında olduğu hissini yaşamana neden oluyor. Bu yüzden, cümlelerini dile getirdiği süreçte bakışların bir an olsun karanlığı aralamaktan geri durmuyor. Ne var ki, tüm konuşman sonlandığında muhatabın tekrar zihninin karanlığından başka bir şey olmuyor. Kelimelerinin Vagrut tarafından duyulduğunu hissedebiliyor olsan bile, bir şekilde hala kendini göstermemesi ve hatta karşılık dahi vermemesi, tüm bu konuşmayı kendi kendine yapıp yapmadığını sorgulamana neden oluyor. Birkaç saniye boyunca devam eden bu şüphe anı, hemen karşındaki belirsiz mesafedeki karanlığın dalgalanmasıyla bir başka boyuta ulaşıyor. Adeta karanlık kendi içinde sıkışan ve kendi kabına da sığmayan bir kıvama gelmiş gibi eğilip bükülmeye başlıyor. Gözlerinle bu hareketleri daha net bir şekilde görebilmek için kendini bir nevi dalgalanan karanlığa doğru odaklamaya başlıyorsun. Karanlığın eğilip bükülmesi birkaç saniye daha ve artan şiddetle devam etmesinin ardından ise, bir anda sanki dibinde yarılıyor ve bir anda Vagrut’un keskin dişlerinin kafanın birkaç santim ötesinde var oluşuna şahitlik ediyorsun!

Karanlığın içerisinde karanlığı yararak çıkan Vagrut’un keskin dişlerini suratına saplayamaması için bir adım geriye atıp arkaya doğru yaslansan bile, bunun fayda etmeyeceğini rahatlıkla anlayabiliyorsun. Zaten tamamen insani olarak geliştirdiğin bu refleksle birlikte, bir anda iblislerin sana zarar veremeyeceği yönünde anlatılar da kulağında yankılanmaya başladığında, vücuduna yayılan korkunun silinip gittiğini hissediyorsun. Vagrut vahşi bir şekilde dişlerini kafana saplayacak gibi durduğu anda, sanki tüm kafan Vagrut’un ağzının içine girmiş gibi bambaşka bir karanlıkta buluyorsun kendini. Gözlerini sıkıca açıp kapattığında ise, Vagrut’un senden birkaç metre ötede öylece durduğunu görüyorsun. Keskin bakışları, memnuniyetsiz ifadesi ve bilenmiş dişleriyle bir an önce senden kurtulmak ister gibi bakan Vagrut“Gerizekalı mısın? Karanlıktan mı kaçıyorsun, ne yapıyorsun?”diyor. İçine düştüğü durumdan hiç de memnun değilmiş gibi görünen Vagrut“Şu söylediklerinin bir parçası hariç hiçbiri ilgimi çekmiyor. Hele arkadaş olmak lafları falan… Pehhh! İnsan olman yeteri kadar midemi bulandırıyor, üstüne gerek yok.”diyor. Ancak hemen ardından pençelerini sana doğru uzatan Vagrut“İkimizden biri ölene kadar beraberiz dedin ya… Hadi o sikik meseleyi de halledelim bakalım!”diyor. Esas beklediği anın gelmiş olmasından memnuniyet duyan bir ifadeyle sırıtmasının ardından Vagrut bir anda üstüne atılmak için yerinden hareketleniyor!
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

27 Feb 2024, 11:27



Göz damarları çatlayacakmış gibi hissediyordu. Buraya geldiklerinden beri karanlığa olan böylesine yoğun ve dikkatli bakışları, korneasının sürekli olarak büyüyüp küçülmesine ve gece avlanan bir kediyi andırmasına sebep oluyordu adeta. İblisine odaklanmaya devam ettikçe, Vagrut'un tipik huysuz ve memnuniyetsiz homurtularını daha yakından, daha net hissediyordu sanki. Şuan için istediği de buydu zaten. Önce iletişim kurmak. Az önce kendi dediklerini düşündü. Sahiden, şöyle bıcır bıcır bir kelebek veya aşırı sevimli bir civciv ile bağ kurmuş olabilirdi.. fakat karanlığın cisim alması sonucunda, kendini yemek için dişlerini açan bir hortlak belirmişti.

"Ayy karanlığın en tatlı hali!"

Anlık bir zıplama ile refleks olarak geri sıçradı. Qen enerjisi olmasaydı ölmüş olacağı beşinci durum falan mıydı bu? Hepsinin de kendi iblisi tarafından olması biraz tatsızdı. Fakat ne olursa olsun, her geçen saniye bu duruma biraz daha alışıyordu. Tüm bunların Gialdir'in önünde yaşanıyor olması da ayrıca tatsızdı elbette. Vagrut ile yaşadığı iç çatışmaların diğer insanlar hatta diğer iblisler tarafından görülüp bilinmesini istemiyordu. Bunlar dışarıya yansımaması gereken şeylerdi. Ordu mensubuydu sonuçta!

"Öncelikle ırkçı sözlerinizden dolayı sizi kınıyorum beyfendi. Ben bana iblis bulmam söylendiğinde ıyyyy iblis ne yaaaa iğreeençççç gibi bir tepki verebilirdim. Ama önyargılı bir göt gibi davranmak yerine sana bile bir şans verdim. SANA BİLE! Sen ise gelmiş burda insan olmamdan miden bulandığını söylüyorsun. MİDENİ SİKERİM LAN SENİN TARHANA SURATLI GÖT ADAM! ÖLDÜRÜRÜM OĞLUM SENİ!"

Öfkesi yeniden alevlenirken, sesinin tonu ve şiddeti katman katman artıyordu. Damarları yeniden belirginleşmişti. Adrenalinden olsa gerek, zaman yavaşlamıştı sanki. Kalp atışlarını duyabildiğini hissediyordu. Tam bu sırada, olayları dışarıdan seyreden biri için görsel olarak enteresan bir tablo vardı. İblis ve kız, simetrik iki gölge gibi birbirlerinin üzerine atılmak için hareketlendiler. Seraph da bacak kaslarını yeterince gerdikten sonra Vagrut ile aynı anda, onun üzerine atılmak için yerinden fırlayacak ve aralarındaki mesafe sıfıra indiğinde çenesine bir yumruk patlatacaktı.



KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

29 Feb 2024, 09:51

Sözlerinden sonra, kurduğu cümleleri gerçeğe dönüştürmek için hareketlenmek üzere olan Vagrut’a söylediğin sözler, onun bir anlık tereddüde düşmesine neden oluyor. Senden bu tür cümleleri beklemediği yüzündeki garip şaşkınlık ifadesinden açıkça belli olsa bile, Vagrut bu ifadeyi pek uzun tutmuyor suratında. Zira sözlerin bir kırbaçla onu gaza getirmiş gibi sırıtmaya başlayan Vagrut, bir kez daha hareketlenmeye başladığında bu kez karşısında, hemen hemen onunla aynı şekilde hareketlenen seni bulmuş oluyor.

Vagrut ile birlikte, neredeyse senkronize bir şekilde birbirinize doğru atılmanızla karanlığın içinde kızıllıkla maviliğin karmaşasını hissedebiliyorsun. Birbirine çarpacak iki rengin karanlığa nispet edercesine bir cümbüş olarak yayılması ve karanlıkta göz alıcı bir iz bırakması, sanki birkaç saniye sonra yaşanacakların zevkini sana pompalamaya başlıyor. Birbirinizin karşılıklı üzerine atılma hamleleri neticesinde ise, karanlığın içinde ufak bir patlama gibi birbirinize çarpıyor ve ardından kontrolsüz bir şekilde yere düşüyorsunuz! Vücudunda hiçbir acı belirtisi bulunmazken, sağ bacağı altında kalmış Vagrut’un da yüzünde en ufak bir acı hissi göremiyorsun. Vagrut, hızlıca altında kalan bacağını çekip toparlanmaya çalıştığı sırada ise “Doğru ya, sana vurduğumda bir şey olmuyordu, değil mi? Merak etme, o konuyu da halledeceğim.” diyor durumdan zevk almaya başladığını belli eden bir yüz ifadesiyle. Bu sözlerinden sonra ise, henüz daha ayaklanmayı beklemeden boşta olan sol bacağını havaya doğru kaldırıp, yerde yatmakta olan bedeninin tam kaburga kısmına doğru indirmek için hazırlanmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

29 Feb 2024, 15:38



Okyanus mavisi, kan kırmızısı ile çarpıştığında sadece fiziksel değil, ruhsal bir çarpışma da yaşanmaktaydı. Vagrut'un şiddete ve katliama karşı olan açlığı, Seraph'ın beslediği tüm olumlu ve heyacanlı duyguları sahile vuran sert bir dalga gibi sürüklemiş ve öfkeye dönüştürmüştü. Kontrolsüzce yere düşmesinin ardından kendini kaybettiğini her halinden belli eden buz mavisi gözleri, hızlıca sağa sola titreyerek iblisi aradı. İstemsizce yumruklarını sıkıyordu, soluk soluğa kalmıştı.

"Dua et ben sana vurduğumda da bir şey olmuyor! Konuyu hallet de dişlerini ellerine dökeyim kırmızı biber suratlı!"

Tarihteki ilk Aludir'i hayal etti bir an için. İblislerin varlığını bile yeni öğrenmiş biri olarak, nasıl kabul ettirebilmişti kendisini karşısındaki varlığa? Elbette tüm iblislerin karakteri böyle değildi belli ki, yani en azından aralarında uysal ve uyumlu olanları da vardı fakat kaderin getirdiği bu eşleştirmenin de bir sebebi olmalıydı. Kaburgasına doğru inmekte olan tekmeyi gördüğünde, İmparatoriçe'nin belki de bu yüzden ölmüş olabileceği fikrini düşündü.

"Vagror sinirlendiğinde ortalık yıkılıyor, sen sinirlendiğinde etrafındaki kadınları mı tekmeliyorsun?"

Bacağını kaldıran iblisin bacaklarının tam arasına, en hassas olduğunu tahmin ettiği yerine tüm gücü ile yumruk attı. Diğer kolunu ise bedeninin önüne getirerek ilkel bir refleks olarak hayati kısımlarını korumayı denedi.

"İsimleriniz benziyor ama büyük büyük büyük dedense bile hiçbir benzerliğiniz yok! Domates kafalı köpek seni!"
KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Mar 2024, 14:07

Vagrut’a karşı söylediğin cümleler, onun öfke kusan suratına bir parça daha öfkeyi eklerken, cümlelerin nedeniyle tekmesine yüklediği kuvvetin de arttığın gerilen kaslarından anlayabiliyorsun. Buna karşın, Vagrut’un verdiği açıklıktan faydalanarak Vagrut’un hayalarının bulunduğu noktaya yumruğunu yönlendiriyorsun. Normal şartlarda bu yumruğun fark edilebilir ve bu yumruktan korunmanın da mümkün olduğunu hissetmene rağmen, Vagrut’un kendini koruma gibi bir harekete yeltenmemesi, yumruğunun isabetli bir şekilde inmesine olanak tanıyor! Ancak Vagrut, hiçbir şekilde vurmuş olduğun yumruktan etkilenmemiş gibi tekmesini indirmeye devam ediyor. Vücudunla Vagrut’un tekmesi birleştiği anda, normal şartlar altında kırılan kaburgalardan ve ağzından fışkıran kanlardan bahsedilmesi mümkün olsa bile, hiçbir acı hissetmemiş olmak içten içe seni rahatlatan bir husus oluyor. Ancak sende vücut bulan rahatlık Vagrut’u daha da öfkeli bir hale getirirken, Vagrut boştaki ayağı ile seni yan kısmında ittiriyor ve yerde yan şekilde birkaç takla atmanın ardından ayakların üzerine kalkabiliyorsun.

Vagrut, öfke soluyan nefesiyle sana bakmaya devam ederken, adeta bir sonraki saldırısıyla seni yok edebilecekmiş gibi görünüyor. Ne var ki, birkaç saniyelik nefes alışverişinin ardından Vagrut’un vücudundaki tüm kaslarını gevşettiğini görebiliyorsun. Şimdiye kadar tanıdığın kadarıyla karakterini de dikkate aldığında Vagrut’un bu yönde bir hareket yapması sana garip gelse bile, Vagrut“Böylesinin hiçbir anlamı yok. Ben sana, sen bana… Ortalığın biraz daha şenlenmesi ve vahşileşmesi gerekiyor…”diyor. Bu anda Vagrut seninle savaşmaktan veya dövüşmekten almayı umduğu hazzı kaybetmiş gibi gözlerini devirmeye başlarken“Hiç kan olmazsa, bu işin zevki nerede?”diyor. Konuşmasında bir yerlere varacağını belli eden Vagrut suratına öfkeli bir gülümseme yerleştirirken“İkimizden biri ölene kadar beraber demiştin, değil mi? Hadi bakalım o zaman!”diyor. Bu sözlerinden sonra sanki gözlerinin önündeki kan havuzuna atlamış gibi sırıtmaya başlayan Vagrut, hiçbir tereddüt göstermeden sağ elinin pençelerini kendi karın boşluğuna sokuyor! Bir anda vücuduna soktuğu pençesiyle birlikte karın bölgesinden kanlar akmaya başladığında, Vagrut derin nefesler alarak ilk önce kendi açtığı yaraya bakıyor. Gördüğü manzaradan oldukça memnun olmuş gibi bakışlarını sana deviren Vagrut, dişlerinin arasından süzülen kanın tadıyla daha da coşmuş gibi görünürken“Bakalım ilk geberen kim olacak... Eğer bu ben olacaksam sana ne olacak, yok eğer sen olacaksan bana ne olacak?”diyor ve hırıltılı bir şekilde gülmeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

01 Mar 2024, 16:40



İki şeyin kesin olarak farkındaydı. Birincisi, bu amaçsız kavganın hiçbir şekilde hiçbir kazananı olmayacaktı. İkincisi, bu gidişle kaybeden taraf her ikisi de olmak üzereydi. Önünde duran iblisin öfkeli ve vahşi suratına baktı. Kim bilir neler yaşamıştı bunca zamanlık iblis ömründe. Sahi, iblisler kaç yıl yaşıyordu? Şuan yapmakta olduğu şeyi yapacak kadar çok mı sıkılmıştı her şeyden? Depresyona girmiş olabileceğine bile ihtimal verdi Seraph. Sıcak çikolata ve süt tüm problemleri çözebilirdi. Ama bugün değil.

"GÖTOŞ GÖTOŞ KONUŞUP DURMA!"

Çevik bir hamle ile yerden kalkınca nefes nefese kalmış halde yumruğunun tersi ile yanaklarındaki tozları sildi. Saçlarını parmakları ile şakaklarından geriye doğru taradı ve önündeki iblisin hareketlerini öylece izledi. Ne yapacağını anladığında gözleri aniden açılmış, istemsiz bir refleks ile Vagrut'a doğru koşmaya başlamıştı. Mesafe tamamen kapandığında bir kapıyı kırarcasına Vagrut'un göğsüne omuz atacak, ardından iblisin, Seraph'ın vücudunun arkasında kalan kolunu kavrayarak pençesini karnından uzaklaştırmaya çalışacak, kendisine zarar vermesini engelledikten sonra kanamayı yavaşlatmak için belinden kavrayıp yaraya baskı uygulayacaktı.

"Mazoşist orospu seni! Böyle şeyler yatakta yapılır, orta yerde değil! Milyarlarca insan ve mil-"

Bir an için durdu. Cümlenin devamı için gereken sayısal bilgiye sahip değildi.

"Bir sürü iblis var! Ciğerlerini deşip istediğin gibi kanlarını akıtabilecekken neden beni veya kendini parçalamayı bu kadar kafaya taktın? Sadece BİR kişiye istisna yapacaksın! BİR! Bu kadar zor olmamalı!"

Vagrut'u hayatta en zevk aldığı şeyden vazgeçirmeye çalışmıyordu, sadece kurbanlarına bir istisna eklemeye çalışıyordu. Ehlileştirmesi zor bir varlık ile karşı karşıya olduğunun başından beri farkında olsa da, vazgeçmek gibi bir niyeti yoktu. Ulrasil ile yemeğe çıktıklarında belki de ona iblisi ile ettiği yumruk yumruğa kavgadan bahsederdi. Sesinde öfke ve hüzün vardı.

"İkimizden biri ölene kadar derken, tontiş yaşlılar olduğumuzda balkonda dama oynarken kalp krizinden ölmekten bahsediyordum. Sana ikimizden birini öldür demedim!"

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Mar 2024, 12:00

Vagrut, karnında açtığı yaradan bir hayli memnun olmuşçasına yüzüne bakmayı sürdürürken, yerinden hızla harekete geçiyor ve Vagrut’a doğru ilerliyorsun. Üzerine doğru gelmene rağmen yerinden kıpırdama gereği duymayan Vagrut, senden gelecek omuz darbesine karşı da hiçbir önlem almıyor. Adeta zarar görmeyeceğini bilerek senin hamlelerini engelleme gereği duymayan Vagrut, bir yandan da senin tüm bu çabanı küçümsüyor gibi bakışlarını umursamaz bir kıvama getiriyor. Vagrut’un göğsüne omzunu attığın anda ise, Vagrut yerinden sadece birkaç adım geriye doğru gitmekle yetiniyor. Tamamen ivmenin verdiği bir hareket gibi görünen bu adımlamasından sonra ise, Vagrut’un arkanda kalan kolunu sırtını kullanarak karnından uzaklaştırıyorsun. Son olarak Vagrut’un karın bölgesindeki kanamayı yavaşlatmak için belini kavrayıp baskı uygulamaya başlıyorsun.

Tüm bu çabalarının ardından kurmaya başladığın cümlelerin, ağzından kanlar süzülen Vagrut’un pek de ilgisini çekmediğini bakışlarından rahatlıkla görebiliyorsun. Akan kan dışında başkaca şeylere olan ilgisini çoktan kaybetmiş gibi duran Vagrut, bakışlarını gözlerine kilitledikten sonra bir anda boştaki kolunu suratını kavrayacak şekilde havalandırıyor ve ardından suratından tutup seni yere doğru ittiriyor! Vagrut ile arandaki güç farkını ilk elden bu anda fark ettiğinde, Vagrut’un seni kolaylıkla bedeninden ayırması ve bir hiçmişsin gibi yere yapıştırmasıyla, bu ana kadar Vagrut’un gerçek gücünü ortaya koyup koymadığı konusunda tereddüde düşüyorsun.

Vagrut, kolayca ve hiç zorlanmadan seni kendinden ayırmakla kalmıyor ve suratından tutarak seni yere de yapıştırıyor. Normal şartlar altında sana kırılan burun ve elmacık kemikleriyle birlikte sırtında da ciddi bir yaralanmaya neden olması muhtemel bu hamleye karşılık, en büyük şansın herhangi bir zarar almaman oluyor. Ancak Vagrut’un ağzından süzülen kanların yüzüne düşmesiyle birlikte, Vagrut yepyeni bir eğlence bulmuş gibi sana doğru sırıtırken, bir anda diğer pençesini göğsünden derin bir yara açacak şekilde savuruyor! Kendi göğsünü ortadan ikiye yarmak istediği her halinden belli olan Vagrut, aynı zamanda suratına fışkıran kanlarından daha da haz almış gibi hırıltılı bir şekilde gülmeye başlarken“Bakalım ilk sen mi kanımda boğularak gebereceksin, yoksa ben mi kanamaktan gebereceğim?”diyor. Bu anda kafanı Vagrut’un pençelerinin arasından kurtarmaya çalışsan bile, Vagrut’un mevcut gücüyle mukayese edilemeyecek gücün buna pek imkan tanımıyor gibi görünüyor. Yerde sırt üstü Vagrut’un ekşimsi kanına bulanmaya başladığında, Vagrut kanının daha iyi sana ulaşması için tam suratının önünde 90 derece eğilmiş bir şekilde duruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

04 Mar 2024, 16:14



Uyandığı andan itibaren önceki hayatını hatırlamayı denemeyi dahi reddetmişti Seraph. Bazı ufak tefek tahminleri vardı elbette... nasıl tiplerden hoşlandığı, ilişkilerinin nasıl bittiği, arkadaşlarıyla olan muhtemel çalkantılı ve karanlık ilişkileri, hatta elbise dolabının nasıl kıyafetlerle dolu olduğuna dair bile fikri vardı. Fakat bunlardan çok daha temel olarak, emin olduğu bir şey vardı. Seraph fiziksel mücadele insanı değildi. Bunu kendine dair yaptığı psikanaliz tahminlerinden değil, kendisini sabitlemiş halde üzerinde durup üzerine kanlarını akıtan iblise karşı verecek hiçbir cevabı olmamasından anlamıştı. Kas hafızasında böyle bir durum mevcut değildi.

"O ÖYLE BİR ŞEY DEĞİL GERİZEKALI! KANLA YAPILMIYOR SDBÖĞĞBLBÖBĞ"

Kafasını, ani bir refleks ile birkaç milimetre dahi olsa yana çevirerek ağzına dolan kanı tükürdü. Yanaklarında hissettiği rahatsız edici ıslaklık hissini umursamamaya çalışarak üzerinde duran varlığa baktı. İyi haber, iblisi güçlüydü. Pençelerini Seraph veya kendisi dışında biri üzerinde kullanılırsa ölümcül olacağına şüphe yoktu. Kötü haber, eğer durum böyle devam ederse bu gerçekleşemeden biri kan kaybından, diğeri boğularak ölecekti. Bir an için serbest bölgeye saatler sonra gelen Aludir'lerin yapacağı otopsi raporunu düşündü. Neredeyse gülümsüyordu. İlk ölen ne olursa olsun kendisi olmayacaktı.

"Bunu yapmak için çok yanlış kişiyi seçtin. Kanını sabaha kadar yutabilirim, kan kaybından bayılarak ölen sen olacaksın sosyopat orospu. Hodri meydan."

İfadesiz ve donuk yüzündeki bakışlarını iblisin gözlerine kilitledi. Onun kuralları ile oynamayı kabul etmişti. Kaybetmekten korkmuyordu, ama Vagrut'un kazanmasına izin vermeyecekti. Yüz kasları ölmüşçesine hareketsizdi suratı. Ağzına dolan kanları belli aralıkla tükürecek, muhtemelen de bir kısmını istemsizce yutacaktı. Ruhsuz ve nefret dolu sesi ile bu irade savaşından önceki son sözlerini söyledi.

"İyi kızlar cennete, kötü kızlar her yere."

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Mar 2024, 10:59

Vagrut’un boğazından boşalan kanların yer yer ağzına gelmesi ve hatta bu kanların bir kısmını yutman nedeniyle kesik kesik de olsa konuşmanı yapabiliyorsun. Ancak sözlerinin arasında aldığın Vagrut’un kanın tadı, cümlelerinin her zaman olandan daha zor ağzından çıkmasına neden oluyor. Ekşi kokusuna karşı, damağına yapışan ve kıvamı normal kana nazaran daha yoğun olması nedeniyle yutulması da zor olan Vagrut’un kanı mide doğru ilerledikçe, tüm yol boyunca kalıntılarını bırakıyor gibi hissediyorsun. Vagrut’a karşı meydan okuman ise, iblisin bir hayli hoşuna gitmiş gibi yüzüne sırıtmaya başlarken, bir yandan da boğazından gelen kesik kesik hırıltılar yaşanan durumun en ağır özeti gibi oluyor. Vagrut’un kanı oluk oluk akmayı sürdürürken, tüm suratının ve saçlarının kana bulandığını ve hatta sırtında bile Vagrut’un kanının sıcaklığını hissedebiliyorsun. Bu haliyle Vagrut’un çok da uzun süre devam edemeyeceği açık olsa bile, Vagrut bir şekilde beklediğinden daha dayanıklı çıkıyor ve hem seni sabit bir şekilde yerde tutmaya devam ederken, bir yandan da kanıyla yüzünü boyamayı sürdürüyor.

Zaman, her zamanki akışından yavaş ancak her zamankinden hızlı hissettirmeye başladığında, Vagrut’un kesik hırıltıları da yoğunluk kazanmaya başlıyor. Bu noktada Vagrut’un hala seni sabit tutabilmesi bile bir mucize gibiyken, Vagrut bir anda üzerinden kalkıyor ve yüzüne yerleştirdiği memnuniyetsiz bir ifadeyle bir eliyle boğazını, diğer eliyle de karnını tutuyor. Birkaç saniye önce vahşetiyle neşe saçar gibi sırıtan Vagrut’un şu anda sanki binlerce kez ölüp de dirilmiş gibi mutsuz bakışlarına karşılık, yuttuğun kan ile birlikte zar zor nefes alır bir şekilde yerinden doğrulmaya başlıyorsun. Boğazına yapışan kan nedeniyle soluk almanın senin için de bir hayli zor olduğunu ve bunun yanında öksürüğün de başlamasıyla birlikte, Vagrut acırcasına suratına bakmakla yetiniyor. Birkaç derin ve ciğerden gelen öksürükten sonra, ağzına dolan kanı birkaç kez tükürerek attığın sırada ise Vagrut“Eğlencesi kalmadı. Ne sikim döndürüyorsan devam et.”demekle yetiniyor. Vagrut’un bu sözlerinin bir kabul mü yoksa boşvermişlik mi olduğu konusunda net bir fikrin olmasa bile, yavaşça görüşünden yok olmaya başlaması, girdiğiniz bu savaşı da senin kazanmış olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak galibiyetinin herhangi bir mutlaklık içermemiş olması ile Vagrut’un tamamen canının sıkılması nedeniyle savaşınızın sonlanmış olması, aranızdaki mücadelenin daha çok kanlı geçebileceğini de sana anlatmaya yetiyor. Vagrut görüşünden tamamen çıktığı anda ise gözlerin yavaşça açılmaya başlıyor.

Zihninin karanlığından sıyrılmanla birlikte, karşında Gialdir’i görmek bir anda içinde bir mutluluk yaratıyor. Vagrut’un eylemlerinden sonra, bu yönde bir davranışta bulunması mümkün görünmeyen Gialdir şu an için sana ihtiyacın olan limanmış gibi görünüyor. Tam bu esnada vücudunu kontrol ettiğinde, herhangi bir kan emaresine rastlamamış olsan bile, ağzının kenarından süzülmüş bir parça kanı hissettiğin anda, bunun Vagrut’un sana bıraktığı bir hediye mi yoksa kendi kanın mı olduğunu düşünmeden edemiyorsun. Kanın yapısı ve akışkanlığı, bu kanın kendine ait olduğunu gösterse bile, bunun herhangi bir yaşamsal etkisinin olmayacağını da bilebiliyorsun. Gialdir ise birkaç saniye sana baktıktan sonra hafifçe vücudu gerip esnemesinin ardından “Beklemekten sıkılmaya başlamıştım. Nasıl gitti peki?” diye soruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Seraph
Posts: 99
Joined: 05 Dec 2023, 21:09

07 Mar 2024, 00:17



Kafasında farklı farklı sonlar tasarlamıştı. Hiçbiri mutlu son değildi. Vagrut ile olan çatışmasında kaybetmemeyi öğrenmişti, fakat kazanmak gerçekten imkansız görünüyordu ve bu anlamda aşama kaydedememiş olmaktan mutsuzdu. Aludir'lerin "iblis ile bağ kurmak" deyimini düşündü. Yeterli miydi? Birbirlerine isimlerini söylemiş olmaları bağlandıkları anlamına mı geliyordu? Daha da önemlisi, Vagrut'u doğal tabiatından ayrı yetiştirmek onun genetiğini bozar mıydı? Üzerinden çekilip ayağa kalkmasına izin verdiği sırada bunu sorguladı.

"EĞLENCE ANLAYIŞINI SİKİYİM SENİN! BİZİ DÜŞÜRDÜĞÜN ŞU HALE BAK VİŞNE REÇELİNE DÖNDÜK!"

Ağzında son biriken kanı da tükürdü iblisinin uzaklaşmasını izlerken. Son birkaç dakika içinde olanların herhangi bir açıklaması yoktu. Uyanışından itibaren yaşadığı en garip andı, özellikle bir haftadır hiçbir şey yapmadan odasında geçen rutin hayatı göz önüne alındığında tüm yaşananlar ağır ve şoke edici gelmişti. Akıl sağlığı yerinde biri olsaydı, akıl sağlığını kaybedebilirdi. Neyse ki Seraph'ın bu anlamda kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. Önünde beliren Gialdir'e baktı. Üzerine doğru koştu ve çarpışırcasına boynuna sarıldı.

"Üzerime çıktı... üstümüz başımız kan oldu... İblis kanı yutunca iblise dönüşüyor muyuz Gialdir??"

Omuzlarından tuttu ve tutmaya devam ederek Gialdir'i hafifçe itti. Bir kol mesafesi uzaklıktayken parlayan gözleri ile Gialdir'ie baktı. Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. İnsanların dünyasında olduğu için mutluydu. Burada çilekli sütler içiliyordu, psikopat iblislerin kanı değil.

"Hadi gidelim buradan. Gialdir"

Geldikleri yöne doğru çevirdi başını.

"İlk haftanızda hepiniz iblisinizle yumruk yumruğa dövüştünüz mü Gialdir?"

KÜNYE
İsim: Seraph
Cinsiyet: Dişi
Yaş: 23
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı / Saldırgan / Elementalist
İtibar: 5
Mevcut GP/AGP/İGP: 15/0/15
Mevcut Para: 1.000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 2
İrade: 4
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: -
KÜNYE
İsim: Vagrut
Cinsiyet: Erkek
Boy: 175
Kilo: 75
Tür: Hortlak
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: Normal
Yatkın Olduğu Element: Karanlık / Toprak (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 8
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 3
Arun: 2
Duren: 2
İrade: 6

YETENEKLER

Saf Öfke

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

-
Locked

Return to “Aludir Üssü”