Gerçekten mutlu musun?
Henüz birkaç saniye önce konuştuğun insanların kulağına gelen acı bağırışları, sanki ruhunun bu acıları yaşamasına neden oluyor. İblislerin arasında kalan kişileri göremesen bile, iblislerin hareketlerinden ve haykırışlarından, iblis çemberi içerisindekilerin başına neler geldiğini anlayabiliyorsun. Ancak içten içe, tüm bu yaşananları hak ettiklerini söylüyorsun kendine. Dilin ve zihnin, bu yöndeki cümleleri onlarca kez kafandan geçiriyor. Ruhunda ise derin bir mutluluğun doğduğunu hissedebiliyorsun.
İntikam bu mu?
Hiçbir şeyi hatırlayamayan zihnin, gerçek anlamda mutlu olup olmadığını bile cevaplayamıyor. Yaptıkları tercihler nedeniyle geberip gideceklerine, sana olan tavırları nedeniyle de bunu hak ettiklerine ikna edebiliyorsun kendini. Ruhunun mutluluğu dışarıya fışkırmak için atacağın kocaman bir kahkahayı desteklemek istiyor. Fakat bir şekilde, suratında hafif bir tebessüm beliriyor sadece. Birkaç saniye sonra yok olacak insanların çığlıkları, kulağına pek de mutlu gelmiyor. Bunun bir intikam olduğunu ve bundan dolayı mutluluk duyman gerektiğini kendine defalarca söylesen de, intikamın acı çığlıklar arasında kalıyor.
Ölmeliler mi?
Gözlerin bir anda açılırken, vücudunun bitkinliği yok olmuş gibi geliyor. Tüm kasların, birkaç tonun altına girebilecek kadar kasılmış gibi, zihnin ise binlerce savaşı omuzlayacak gibi geliyor. İntikamın yarattığı heybet içerisinde, kendini adeta yenilmez ve sarsılmaz görüyorsun. Her bir iblisin ve her bir iblisin yemeye başladığı insanı alt etmenin kolay olduğunu fark ediyorsun. Ancak, karşında intikam alınacak ne kadar çok varlık varsa da, hiçbirinin sana ilişmeye tenezzül bile edemeyeceğini anlıyorsun. İblislerin iğrenç suratları içerisinde sana karşı duydukları korkuyu ve etrafındaki insanların da sana karşı hissettikleri inanılmaz bir güveni algılıyorsun. Bu çarpık düzene son derece tezat hisler ise bir noktada tanıdık gelmeye başlıyor sana. Üç insanı vahşice katletmeye meyletmiş iblislerin sana doğru bir adım dahi atmaktan çekindiklerini ve kazandığın zaferin ardından, geride kalanların sadece senin bilinmeyen ismini haykırdıklarını…
Tüm bu vahşet ve zaferin arasında, karşındaki iblislerin seslerinden daha boğuk ve daha derin bir ses odağının kaynamasına neden oluyor. Yeri göğü titretebilecek kadar derinden gelen ancak kulakta mide bulandırıcı bir tat bırakan sese odaklandığında, karanlık dahi bu sesle yarılıyor gibi geliyor. Etraftaki iblisler, kendi seslerinden daha boğuk ve iğrenç bu ses ile birlikte sessizliğe gömülürken, tüm iblislerin bir anda etraf kaçmaya başladığını görüyorsun. Karanlığın içinde havada savrulmaya başlayan iblisler belirdiğinde, sesin daha da gürleştiğini fark ediyorsun. Bu sırada, karanlığın içinden karanlıktan daha karanlık iki dilin iki iblisi belinden kavrayıp karanlığa çektiğine şahitlik ediyorsun. Bir anda yoktan var olmuş gibi karanlıktan doğan 2 metreye yakın boyu ve iki büyük ağzıyla beliren koca bir iblis, sırayla etrafındaki iblisleri tek tek midesine indirmeye başlıyor! Yem olan ve kaçışan iblislerin son bulmasıyla, bir anda bu ne idüğü belirsiz iblis ile baş başa kaldığını anlıyorsun.
Tüm bu vahşet ve zaferin arasında, karşındaki iblislerin seslerinden daha boğuk ve daha derin bir ses odağının kaynamasına neden oluyor. Yeri göğü titretebilecek kadar derinden gelen ancak kulakta mide bulandırıcı bir tat bırakan sese odaklandığında, karanlık dahi bu sesle yarılıyor gibi geliyor. Etraftaki iblisler, kendi seslerinden daha boğuk ve iğrenç bu ses ile birlikte sessizliğe gömülürken, tüm iblislerin bir anda etraf kaçmaya başladığını görüyorsun. Karanlığın içinde havada savrulmaya başlayan iblisler belirdiğinde, sesin daha da gürleştiğini fark ediyorsun. Bu sırada, karanlığın içinden karanlıktan daha karanlık iki dilin iki iblisi belinden kavrayıp karanlığa çektiğine şahitlik ediyorsun. Bir anda yoktan var olmuş gibi karanlıktan doğan 2 metreye yakın boyu ve iki büyük ağzıyla beliren koca bir iblis, sırayla etrafındaki iblisleri tek tek midesine indirmeye başlıyor! Yem olan ve kaçışan iblislerin son bulmasıyla, bir anda bu ne idüğü belirsiz iblis ile baş başa kaldığını anlıyorsun.
İblis, yaydığı ve sana da sonuna kadar hissettirdiği bir iğrençlikle üzerine doğru koşmaya başlıyor. Var olmayan gözlerini sanki ruhuna dikmiş ve seni tüm bu iblislerin içinde çerez niyetine tüketecekmiş gibi gelen iblise karşı, içinde duyduğun intikam ve zafer duygusuyla bakmakla yetiniyorsun. Onca iblisi dağıtmasına bakılırsa, onun da Lebrante gibi bir iblis olduğunu düşünmeye başlıyorsun. Ancak yine de sana doğru adeta koşarak gelen iblise karşı en ufak bir harekette bulunamadığını fark ediyorsun. İblis, aranızda birkaç metre mesafe kalan iki dilini ve ağzından çıkan penisini sana doğru sallamaya başlıyor. İki dilini ve penisini sana doğru hareketlendirirken çıkardığı seslerle iğrençliğini bir üst boyuta taşımaya çalışır gibi duran iblis uzuvlarını yavaşça sana yaklaştırmaya başlıyor. Tam bu anda, sureti gibi iğrenç ve boğuk bir ses duyuyorsun iblisten gelen.
“Seni bi’ sikem sonra yiyem mi?”
Off Topic
Konuda pasiflik süresi 72 saattir. Önceki konunun devamı niteliğinde olması nedeniyle, önceki konuda -varsa- yapılan pasiflik(ler) bu konu için de geçerlidir.


