Curena’nın da konuşmasının sonlanması üzerine, hem Curena’nın hem de Boaldir’in bakışlarının üzerlerinizde gezmeye başladığını hissedebiliyorsun. Her ikisinin de içten yaptığı bu konuşmalardan sonra vereceğiniz karşılığı heyecanlı ve meraklı bir şekilde beklediğini de anlamanız kolay oluyor. Bu nedenle, her ikisini de daha fazla beklemekten kurtaran kişi Gadiel oluyor. Gadiel’in konuşmaya başlamasıyla birlikte, Boaldir ve Curena dikkatli bir şekilde onu dinlemeye koyuluyor.
Gadiel’in konuşması sırasında burada bulunarak vakitlerini boşa harcadıklarını söylemesi üzerine, Boaldir’in yüzünde ufak bir tebessüm anlık olarak belirip yok oluyor. Ancak konunun Boaldir veya Curena’dan birinin hükümdar olması noktasında geldiğinde, her ikisinin de yüzüne yerleşen tebessüm, Gadiel’in konuşmasını sonlandırmasına kadar varlığını koruyor. Gadiel’in hemen ardından Dina’nın söze girmesiyle, Boaldir ve Curena bakışlarını ona doğru yönlendiriyor. Ancak Dina’nın ağzından kelimeler dökülmeye başladıkça, Boaldir ve Curena’nın yüzüne tebessümleri tekrar yerleşiyor. Hatta ara ara Boaldir her iki kaşını da havaya kaldırarak Dina’nın söylediklerine şaşırdığını belli eden bir hareket yapmaktan da geri durmuyor. Konu Dina’nın taleplerine geldiğinde ise, Boaldir yüzündeki tebessümü koruyarak sağ elini Dina’ya doğru uzatıyor ve taleplerini duymak istediğini belli ediyor. Dina’nın her bir cümlesine başını sallayarak karşılık veren Boaldir, Dina’nın sözlerinin bitmesinin ardından kafasını henüz daha konuşmamış diğer kişilere doğru çeviriyor. Zenahpuryu’nun sözleriyle birlikte, Boaldir’in yüzünde tebessüm eden bir ifade belirmeye başlıyor. Ancak Zenahpuryu’nun konuşması sonlandığında sanki ondan daha fazlasını duymayı bekliyormuş gibi bir süre daha onun yüzüne bakan Boaldir, ardından gözlerini hafifçe kırparak görüşme teklifine olum yanıt veriyor. Zenahpuryu’nun ardından Diniel’in konuşmaya başlamasıyla, Curena ve Boaldir bu kez onun yüzüne bakmaya başlıyor. Diniel’in konuşmasında üçüncü varis adayından bahsedilmesiyle birlikte, Boaldir yüz ifadesini korumayı sürdürürken, Curena’nın yüzünde hafif bir ekşimenin meydana geldiğini görebiliyorsun. Bu ekşimenin, sanki konuşulması istenmeyen bir konunun gündeme getirildiğini yansıttığını ise rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Ancak konunun gidişatı gereği, içinizden kimse bu konuya şimdilik dahil olmuyor. Odada konuşma yapmamış son kişi Inias ağzını açtığında ise, bu kez Curena ve Boaldir, belki de hepinizden daha çok dikkatle ona doğru bakmaya başlıyor. Inias’ın konuşmasında Agrupnia’nın adını geçirmesiyle, Boaldir’in ruhunda açılan derin yaraları fark edebiliyorsunuz. Buna rağmen Boaldir sakin ve dikkatli bir şekilde Inias’ın konuşmasını dinlemeyi sürdürüyor. Inias’ın cümleleri sonlanma aşamasına gelirken ise, Boaldir yüzüne yerleştirdiği hafif bir tebessümle başını yavaşça sallamaya başlıyor.
Inias’ın cümleleri bittiği anda, Boaldir hafif şaşkın bir şekilde yüzlerinize bakmasının ardından “Bence olur!” diyor Inias’ın sorusuna cevap vererek. Bu cümlesinden sonra şaşkın yüzüne hafif bir tebessüm ekleyen Boaldir “Ama önce şu konuya bir açıklık getirelim.” diyor ve bakışlarını yavaşça Dina’ya doğru kaydırıyor. Bir süre sessiz bir şekilde Dina’ya bakmasının ardından Boaldir “Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Dina, ancak hükümdar olmak gibi bir niyetim yok.” diyor kesin bir ses tonuyla. Hemen ardından ise “Öyle bir amacım olsaydı, bu konunun bu kadar uzamasına da gerek kalmazdı. Kendimi daha net ifade etmem gerekiyor sanırım.” diyor. Bu sözlerinden sonra birkaç nefes boşluğuna düşüncelerini sıkıştıran Boaldir bir kez daha konuşmaya başladığında “Klişe olacak biliyorum, lakin ben de geleceğin sizin ellerinizde şekilleneceğini düşünenlerdenim. Açıkçası bu düşünceye ilk olarak Eletha ile kapılmıştım. Onun yaydığı hava, etrafına verdiği his ve kudreti, geleceğin artık yeni nesillerin elinde olduğunu gösteriyordu. Sonrasında ise yapılan Aludir denemelerinde ortaya çıkan sizlerin yarattığı yeni bir düzen oldu… Daha denemeler aşamasında iki imparatorun ortaya çıkışı, sonrasında tırnak içinde söylemek gerekirse boyunuzdan büyük işlerle uğraşmanız, ardından ise Agrupnia’nın fedakarlığı ve bir imparatorun daha doğuşu… Elbet Eletha konusunda yanıldığımı söyleyebiliriz, ancak henüz daha üç yaşındayken bulduğumuz çocuğun bugün tüm insan diyarını korumaya çalışması bana genel olarak düşüncelerimde yanılmadığımı gösteriyor. Bu yüzden… Hükümdar olmak gibi bir niyetim hiç olmadı. Curena da benimle aynı düşünceleri paylaşmasından ötürü, bu adaylık işlerinde yer almıyor.” diyor. Sözlerini her birinizi süzerek dile getiren Boaldir tüm konuşması bittikten sonra bir kez daha bakışlarını Dina’ya çeviriyor ve ardından “Bu yüzden taleplerine karşılık verecek bir otoritem bulunmuyor. Yeni hükümdar belli olduğunda, bu durumu onunla konuşabilirsin.” diyerek bu faslı kapatmış oluyor.
Sözlerinin ardından hafifçe sandalyesinde geriye doğru yaslanan Boaldir her birinizi tek tek süzmesinin ardından ise “Sizden herhangi birine güvenmenizi, körü körüne onun ardından gitmenizi zaten beklemiyorum. Bu yüzden diğer organizasyon liderleriyle konuşup içinize sineni tercih etmenizin uygun olacağını düşündük. Aslına bakarsanız, mevcut konumunuz itibariyle her ne kadar oylarınızın oranını yüksek tutmak organizasyon liderleri tarafından başta kabul görmemişse de, bu oynamaktan kaçınamayacağım bir kumardı. Ben ve Curena adaylıktan çekilme şartımız olarak, sizlerin oy oranlarının yüksek tutulmasını şart olarak koştuk. Böylece, aslında geleceği oluşturmakta gerçek ve görünür bir adım atmış oluyoruz. Sizlere sadece ağzımdan çıkan lafları vermiyorum, gözlerinizle görebileceğiniz bir seçenek sunuyorum.” diyor. Bu sözlerinin hepiniz tarafından anlaşılmış olduğu görmek için bir süre sessizce bekleyen Boaldir kısa bir sessizliğin ardından “Belki dediğiniz gibi hükümdar adayı olsaydım, kolaylıkla bir hükümdar olabilirdim. Ama niyetim, günü kurtarmaktan ibaret değil. Organizasyona liderlerini sadece kendi kudretleriyle görmemenize gerekir. Sizler, organizasyonların içine henüz daha tam olarak giremeden başkaca şeyleri yaşamış kişilersiniz. Ama uzun zamandır organizasyonda olan kişiler, organizasyonlarının daha üstün olması için gayret ediyor. Bunu bir statü savaşı olarak da görebilirsiniz. Bugüne savaşın önündeki en büyük engel hükümdarın ta kendisiydi. Ancak şimdi bir hükümdarın olmaması, sizlere neyin olabileceğini az çok gösterir.” diyor.
Boaldir bu sözlerinden sonra bakışlarını Curena’ya doğru çevirip sözü ona teslim ederken, Curena sandalyesinde daha dik bir oturma pozisyonu ayarlıyor ve “Şahsen, organizasyon liderlerinden her birinin hükümdarlık yapabileceğinden kuşkum yok. Güvenin veya güvenmeyin, inanın veya inanmayın… Her birinin kudreti o boş tahtı doldurabilir. Ancak bu kadar kudret, beraberinde yıkımı da kaçınılmaz kılabilir. Yani söylemek istediğim gençler, sizlerin esas meselesi, Aclania’da meydana gelebilecek bir iç savaşı en az hasarla atlatmak. Sizler, ben ve Boaldir… Aclania’nın tam merkezinde durarak, Aclania’ya uzanacak zararlı elleri törpülemek için var olacağız. Yeni hükümdar kim olursa olsun, illa ki onun karşına çıkacak biri çıkacaktır. Sizler, o karşı çıkanın karşısında duracaksınız. Çünkü, sizler bir organizasyona değil, ideallerine bağlı kişilersiniz. Bu yüzden, idealleriniz doğrultusunda destekleyeceğiniz kişileri seçecek ve her halükarda yeni hükümdarın belirlenmesinden sonra hükümdara karşı olanların karşısında dikilmeniz gerekecek. Bunu sizler yapmadığınız takdirde, başka bir organizasyona yapacak… Başka bir organizasyon işe dahil olduğunda, bir başka organizasyon da işin içine girecek. Bu bir kar topu gibi büyüyerek tüm Aclania’yı saracak.” diyor. Curena hafifçe soluklanmasının ardından ise “Yani sizinle birlikte karları küreme peşindeyiz!” diyor konuşmasının sonuna eklediği bir gülümsemeyle.
Curena’nın konuşması sonlandıktan sonra sizleri hafifçe süzen Boaldir bakışlarını bir parça keskinleştirmesinin ardından “Aclania’nın hükümdarının seçiminde söz sahibi olmak, karışıklıkları engellemek ve düzeni sağlamak… Bunlar kuşkusuz sizi Aclania gözünde güvenilir kılacak hususlar olacak. Tabi tek niyetimiz bunları sağlamak değil. Unutmayın, yeni hükümdar tahta çıktığında kendisine bir varis seçmek zorunda. Sizlerin yaptıkları halkın nezdinde karşılık bulduğunda, kuşkusuz içinizde birileri varis adayı da olacak. Bu sayede, Aclania için kafanızdaki idealleri daha kolay uygulayabileceksiniz. Varis adayı olamasanız bile, Aclania halkının yarattığı bir zırhla çevrili olmanız sayesinde, aslına bakarsanız Dina’nın belirttiği ayrıcalıklara da ulaşmanız mümkün olabilecektir. En azından bu şekilde düşünüyorum.” diyor. Sözlerini bu aşamada tamamlamış gibi görünen Boaldir lafı bir kez daha Curena’ya devrettiğinde, Curena hafifçe soluklanmasının ardından “Haddimiz olduğunu düşünmüyorum ama bizden bir liderlik beklentiniz varsa, size karşı yapabileceğimiz ve yerine getirebileceğimiz tek sorumluluk bu… Artık seçim de, kader de sizlerin eline kalmış durumda.” diyerek konuşmasını bitiriyor.
Gadiel’in konuşması sırasında burada bulunarak vakitlerini boşa harcadıklarını söylemesi üzerine, Boaldir’in yüzünde ufak bir tebessüm anlık olarak belirip yok oluyor. Ancak konunun Boaldir veya Curena’dan birinin hükümdar olması noktasında geldiğinde, her ikisinin de yüzüne yerleşen tebessüm, Gadiel’in konuşmasını sonlandırmasına kadar varlığını koruyor. Gadiel’in hemen ardından Dina’nın söze girmesiyle, Boaldir ve Curena bakışlarını ona doğru yönlendiriyor. Ancak Dina’nın ağzından kelimeler dökülmeye başladıkça, Boaldir ve Curena’nın yüzüne tebessümleri tekrar yerleşiyor. Hatta ara ara Boaldir her iki kaşını da havaya kaldırarak Dina’nın söylediklerine şaşırdığını belli eden bir hareket yapmaktan da geri durmuyor. Konu Dina’nın taleplerine geldiğinde ise, Boaldir yüzündeki tebessümü koruyarak sağ elini Dina’ya doğru uzatıyor ve taleplerini duymak istediğini belli ediyor. Dina’nın her bir cümlesine başını sallayarak karşılık veren Boaldir, Dina’nın sözlerinin bitmesinin ardından kafasını henüz daha konuşmamış diğer kişilere doğru çeviriyor. Zenahpuryu’nun sözleriyle birlikte, Boaldir’in yüzünde tebessüm eden bir ifade belirmeye başlıyor. Ancak Zenahpuryu’nun konuşması sonlandığında sanki ondan daha fazlasını duymayı bekliyormuş gibi bir süre daha onun yüzüne bakan Boaldir, ardından gözlerini hafifçe kırparak görüşme teklifine olum yanıt veriyor. Zenahpuryu’nun ardından Diniel’in konuşmaya başlamasıyla, Curena ve Boaldir bu kez onun yüzüne bakmaya başlıyor. Diniel’in konuşmasında üçüncü varis adayından bahsedilmesiyle birlikte, Boaldir yüz ifadesini korumayı sürdürürken, Curena’nın yüzünde hafif bir ekşimenin meydana geldiğini görebiliyorsun. Bu ekşimenin, sanki konuşulması istenmeyen bir konunun gündeme getirildiğini yansıttığını ise rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Ancak konunun gidişatı gereği, içinizden kimse bu konuya şimdilik dahil olmuyor. Odada konuşma yapmamış son kişi Inias ağzını açtığında ise, bu kez Curena ve Boaldir, belki de hepinizden daha çok dikkatle ona doğru bakmaya başlıyor. Inias’ın konuşmasında Agrupnia’nın adını geçirmesiyle, Boaldir’in ruhunda açılan derin yaraları fark edebiliyorsunuz. Buna rağmen Boaldir sakin ve dikkatli bir şekilde Inias’ın konuşmasını dinlemeyi sürdürüyor. Inias’ın cümleleri sonlanma aşamasına gelirken ise, Boaldir yüzüne yerleştirdiği hafif bir tebessümle başını yavaşça sallamaya başlıyor.
Inias’ın cümleleri bittiği anda, Boaldir hafif şaşkın bir şekilde yüzlerinize bakmasının ardından “Bence olur!” diyor Inias’ın sorusuna cevap vererek. Bu cümlesinden sonra şaşkın yüzüne hafif bir tebessüm ekleyen Boaldir “Ama önce şu konuya bir açıklık getirelim.” diyor ve bakışlarını yavaşça Dina’ya doğru kaydırıyor. Bir süre sessiz bir şekilde Dina’ya bakmasının ardından Boaldir “Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Dina, ancak hükümdar olmak gibi bir niyetim yok.” diyor kesin bir ses tonuyla. Hemen ardından ise “Öyle bir amacım olsaydı, bu konunun bu kadar uzamasına da gerek kalmazdı. Kendimi daha net ifade etmem gerekiyor sanırım.” diyor. Bu sözlerinden sonra birkaç nefes boşluğuna düşüncelerini sıkıştıran Boaldir bir kez daha konuşmaya başladığında “Klişe olacak biliyorum, lakin ben de geleceğin sizin ellerinizde şekilleneceğini düşünenlerdenim. Açıkçası bu düşünceye ilk olarak Eletha ile kapılmıştım. Onun yaydığı hava, etrafına verdiği his ve kudreti, geleceğin artık yeni nesillerin elinde olduğunu gösteriyordu. Sonrasında ise yapılan Aludir denemelerinde ortaya çıkan sizlerin yarattığı yeni bir düzen oldu… Daha denemeler aşamasında iki imparatorun ortaya çıkışı, sonrasında tırnak içinde söylemek gerekirse boyunuzdan büyük işlerle uğraşmanız, ardından ise Agrupnia’nın fedakarlığı ve bir imparatorun daha doğuşu… Elbet Eletha konusunda yanıldığımı söyleyebiliriz, ancak henüz daha üç yaşındayken bulduğumuz çocuğun bugün tüm insan diyarını korumaya çalışması bana genel olarak düşüncelerimde yanılmadığımı gösteriyor. Bu yüzden… Hükümdar olmak gibi bir niyetim hiç olmadı. Curena da benimle aynı düşünceleri paylaşmasından ötürü, bu adaylık işlerinde yer almıyor.” diyor. Sözlerini her birinizi süzerek dile getiren Boaldir tüm konuşması bittikten sonra bir kez daha bakışlarını Dina’ya çeviriyor ve ardından “Bu yüzden taleplerine karşılık verecek bir otoritem bulunmuyor. Yeni hükümdar belli olduğunda, bu durumu onunla konuşabilirsin.” diyerek bu faslı kapatmış oluyor.
Sözlerinin ardından hafifçe sandalyesinde geriye doğru yaslanan Boaldir her birinizi tek tek süzmesinin ardından ise “Sizden herhangi birine güvenmenizi, körü körüne onun ardından gitmenizi zaten beklemiyorum. Bu yüzden diğer organizasyon liderleriyle konuşup içinize sineni tercih etmenizin uygun olacağını düşündük. Aslına bakarsanız, mevcut konumunuz itibariyle her ne kadar oylarınızın oranını yüksek tutmak organizasyon liderleri tarafından başta kabul görmemişse de, bu oynamaktan kaçınamayacağım bir kumardı. Ben ve Curena adaylıktan çekilme şartımız olarak, sizlerin oy oranlarının yüksek tutulmasını şart olarak koştuk. Böylece, aslında geleceği oluşturmakta gerçek ve görünür bir adım atmış oluyoruz. Sizlere sadece ağzımdan çıkan lafları vermiyorum, gözlerinizle görebileceğiniz bir seçenek sunuyorum.” diyor. Bu sözlerinin hepiniz tarafından anlaşılmış olduğu görmek için bir süre sessizce bekleyen Boaldir kısa bir sessizliğin ardından “Belki dediğiniz gibi hükümdar adayı olsaydım, kolaylıkla bir hükümdar olabilirdim. Ama niyetim, günü kurtarmaktan ibaret değil. Organizasyona liderlerini sadece kendi kudretleriyle görmemenize gerekir. Sizler, organizasyonların içine henüz daha tam olarak giremeden başkaca şeyleri yaşamış kişilersiniz. Ama uzun zamandır organizasyonda olan kişiler, organizasyonlarının daha üstün olması için gayret ediyor. Bunu bir statü savaşı olarak da görebilirsiniz. Bugüne savaşın önündeki en büyük engel hükümdarın ta kendisiydi. Ancak şimdi bir hükümdarın olmaması, sizlere neyin olabileceğini az çok gösterir.” diyor.
Boaldir bu sözlerinden sonra bakışlarını Curena’ya doğru çevirip sözü ona teslim ederken, Curena sandalyesinde daha dik bir oturma pozisyonu ayarlıyor ve “Şahsen, organizasyon liderlerinden her birinin hükümdarlık yapabileceğinden kuşkum yok. Güvenin veya güvenmeyin, inanın veya inanmayın… Her birinin kudreti o boş tahtı doldurabilir. Ancak bu kadar kudret, beraberinde yıkımı da kaçınılmaz kılabilir. Yani söylemek istediğim gençler, sizlerin esas meselesi, Aclania’da meydana gelebilecek bir iç savaşı en az hasarla atlatmak. Sizler, ben ve Boaldir… Aclania’nın tam merkezinde durarak, Aclania’ya uzanacak zararlı elleri törpülemek için var olacağız. Yeni hükümdar kim olursa olsun, illa ki onun karşına çıkacak biri çıkacaktır. Sizler, o karşı çıkanın karşısında duracaksınız. Çünkü, sizler bir organizasyona değil, ideallerine bağlı kişilersiniz. Bu yüzden, idealleriniz doğrultusunda destekleyeceğiniz kişileri seçecek ve her halükarda yeni hükümdarın belirlenmesinden sonra hükümdara karşı olanların karşısında dikilmeniz gerekecek. Bunu sizler yapmadığınız takdirde, başka bir organizasyona yapacak… Başka bir organizasyon işe dahil olduğunda, bir başka organizasyon da işin içine girecek. Bu bir kar topu gibi büyüyerek tüm Aclania’yı saracak.” diyor. Curena hafifçe soluklanmasının ardından ise “Yani sizinle birlikte karları küreme peşindeyiz!” diyor konuşmasının sonuna eklediği bir gülümsemeyle.
Curena’nın konuşması sonlandıktan sonra sizleri hafifçe süzen Boaldir bakışlarını bir parça keskinleştirmesinin ardından “Aclania’nın hükümdarının seçiminde söz sahibi olmak, karışıklıkları engellemek ve düzeni sağlamak… Bunlar kuşkusuz sizi Aclania gözünde güvenilir kılacak hususlar olacak. Tabi tek niyetimiz bunları sağlamak değil. Unutmayın, yeni hükümdar tahta çıktığında kendisine bir varis seçmek zorunda. Sizlerin yaptıkları halkın nezdinde karşılık bulduğunda, kuşkusuz içinizde birileri varis adayı da olacak. Bu sayede, Aclania için kafanızdaki idealleri daha kolay uygulayabileceksiniz. Varis adayı olamasanız bile, Aclania halkının yarattığı bir zırhla çevrili olmanız sayesinde, aslına bakarsanız Dina’nın belirttiği ayrıcalıklara da ulaşmanız mümkün olabilecektir. En azından bu şekilde düşünüyorum.” diyor. Sözlerini bu aşamada tamamlamış gibi görünen Boaldir lafı bir kez daha Curena’ya devrettiğinde, Curena hafifçe soluklanmasının ardından “Haddimiz olduğunu düşünmüyorum ama bizden bir liderlik beklentiniz varsa, size karşı yapabileceğimiz ve yerine getirebileceğimiz tek sorumluluk bu… Artık seçim de, kader de sizlerin eline kalmış durumda.” diyerek konuşmasını bitiriyor.







