Yok Olan Hayallerin Avuntuları (Inias | Diniel | Gadiel | Dina | Zenahpuryu)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

26 Feb 2024, 11:26

Curena’nın da konuşmasının sonlanması üzerine, hem Curena’nın hem de Boaldir’in bakışlarının üzerlerinizde gezmeye başladığını hissedebiliyorsun. Her ikisinin de içten yaptığı bu konuşmalardan sonra vereceğiniz karşılığı heyecanlı ve meraklı bir şekilde beklediğini de anlamanız kolay oluyor. Bu nedenle, her ikisini de daha fazla beklemekten kurtaran kişi Gadiel oluyor. Gadiel’in konuşmaya başlamasıyla birlikte, Boaldir ve Curena dikkatli bir şekilde onu dinlemeye koyuluyor.

Gadiel’in konuşması sırasında burada bulunarak vakitlerini boşa harcadıklarını söylemesi üzerine, Boaldir’in yüzünde ufak bir tebessüm anlık olarak belirip yok oluyor. Ancak konunun Boaldir veya Curena’dan birinin hükümdar olması noktasında geldiğinde, her ikisinin de yüzüne yerleşen tebessüm, Gadiel’in konuşmasını sonlandırmasına kadar varlığını koruyor. Gadiel’in hemen ardından Dina’nın söze girmesiyle, Boaldir ve Curena bakışlarını ona doğru yönlendiriyor. Ancak Dina’nın ağzından kelimeler dökülmeye başladıkça, Boaldir ve Curena’nın yüzüne tebessümleri tekrar yerleşiyor. Hatta ara ara Boaldir her iki kaşını da havaya kaldırarak Dina’nın söylediklerine şaşırdığını belli eden bir hareket yapmaktan da geri durmuyor. Konu Dina’nın taleplerine geldiğinde ise, Boaldir yüzündeki tebessümü koruyarak sağ elini Dina’ya doğru uzatıyor ve taleplerini duymak istediğini belli ediyor. Dina’nın her bir cümlesine başını sallayarak karşılık veren Boaldir, Dina’nın sözlerinin bitmesinin ardından kafasını henüz daha konuşmamış diğer kişilere doğru çeviriyor. Zenahpuryu’nun sözleriyle birlikte, Boaldir’in yüzünde tebessüm eden bir ifade belirmeye başlıyor. Ancak Zenahpuryu’nun konuşması sonlandığında sanki ondan daha fazlasını duymayı bekliyormuş gibi bir süre daha onun yüzüne bakan Boaldir, ardından gözlerini hafifçe kırparak görüşme teklifine olum yanıt veriyor. Zenahpuryu’nun ardından Diniel’in konuşmaya başlamasıyla, Curena ve Boaldir bu kez onun yüzüne bakmaya başlıyor. Diniel’in konuşmasında üçüncü varis adayından bahsedilmesiyle birlikte, Boaldir yüz ifadesini korumayı sürdürürken, Curena’nın yüzünde hafif bir ekşimenin meydana geldiğini görebiliyorsun. Bu ekşimenin, sanki konuşulması istenmeyen bir konunun gündeme getirildiğini yansıttığını ise rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Ancak konunun gidişatı gereği, içinizden kimse bu konuya şimdilik dahil olmuyor. Odada konuşma yapmamış son kişi Inias ağzını açtığında ise, bu kez Curena ve Boaldir, belki de hepinizden daha çok dikkatle ona doğru bakmaya başlıyor. Inias’ın konuşmasında Agrupnia’nın adını geçirmesiyle, Boaldir’in ruhunda açılan derin yaraları fark edebiliyorsunuz. Buna rağmen Boaldir sakin ve dikkatli bir şekilde Inias’ın konuşmasını dinlemeyi sürdürüyor. Inias’ın cümleleri sonlanma aşamasına gelirken ise, Boaldir yüzüne yerleştirdiği hafif bir tebessümle başını yavaşça sallamaya başlıyor.

Inias’ın cümleleri bittiği anda, Boaldir hafif şaşkın bir şekilde yüzlerinize bakmasının ardından “Bence olur!” diyor Inias’ın sorusuna cevap vererek. Bu cümlesinden sonra şaşkın yüzüne hafif bir tebessüm ekleyen Boaldir “Ama önce şu konuya bir açıklık getirelim.” diyor ve bakışlarını yavaşça Dina’ya doğru kaydırıyor. Bir süre sessiz bir şekilde Dina’ya bakmasının ardından Boaldir “Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Dina, ancak hükümdar olmak gibi bir niyetim yok.” diyor kesin bir ses tonuyla. Hemen ardından ise “Öyle bir amacım olsaydı, bu konunun bu kadar uzamasına da gerek kalmazdı. Kendimi daha net ifade etmem gerekiyor sanırım.” diyor. Bu sözlerinden sonra birkaç nefes boşluğuna düşüncelerini sıkıştıran Boaldir bir kez daha konuşmaya başladığında “Klişe olacak biliyorum, lakin ben de geleceğin sizin ellerinizde şekilleneceğini düşünenlerdenim. Açıkçası bu düşünceye ilk olarak Eletha ile kapılmıştım. Onun yaydığı hava, etrafına verdiği his ve kudreti, geleceğin artık yeni nesillerin elinde olduğunu gösteriyordu. Sonrasında ise yapılan Aludir denemelerinde ortaya çıkan sizlerin yarattığı yeni bir düzen oldu… Daha denemeler aşamasında iki imparatorun ortaya çıkışı, sonrasında tırnak içinde söylemek gerekirse boyunuzdan büyük işlerle uğraşmanız, ardından ise Agrupnia’nın fedakarlığı ve bir imparatorun daha doğuşu… Elbet Eletha konusunda yanıldığımı söyleyebiliriz, ancak henüz daha üç yaşındayken bulduğumuz çocuğun bugün tüm insan diyarını korumaya çalışması bana genel olarak düşüncelerimde yanılmadığımı gösteriyor. Bu yüzden… Hükümdar olmak gibi bir niyetim hiç olmadı. Curena da benimle aynı düşünceleri paylaşmasından ötürü, bu adaylık işlerinde yer almıyor.” diyor. Sözlerini her birinizi süzerek dile getiren Boaldir tüm konuşması bittikten sonra bir kez daha bakışlarını Dina’ya çeviriyor ve ardından “Bu yüzden taleplerine karşılık verecek bir otoritem bulunmuyor. Yeni hükümdar belli olduğunda, bu durumu onunla konuşabilirsin.” diyerek bu faslı kapatmış oluyor.

Sözlerinin ardından hafifçe sandalyesinde geriye doğru yaslanan Boaldir her birinizi tek tek süzmesinin ardından ise “Sizden herhangi birine güvenmenizi, körü körüne onun ardından gitmenizi zaten beklemiyorum. Bu yüzden diğer organizasyon liderleriyle konuşup içinize sineni tercih etmenizin uygun olacağını düşündük. Aslına bakarsanız, mevcut konumunuz itibariyle her ne kadar oylarınızın oranını yüksek tutmak organizasyon liderleri tarafından başta kabul görmemişse de, bu oynamaktan kaçınamayacağım bir kumardı. Ben ve Curena adaylıktan çekilme şartımız olarak, sizlerin oy oranlarının yüksek tutulmasını şart olarak koştuk. Böylece, aslında geleceği oluşturmakta gerçek ve görünür bir adım atmış oluyoruz. Sizlere sadece ağzımdan çıkan lafları vermiyorum, gözlerinizle görebileceğiniz bir seçenek sunuyorum.” diyor. Bu sözlerinin hepiniz tarafından anlaşılmış olduğu görmek için bir süre sessizce bekleyen Boaldir kısa bir sessizliğin ardından “Belki dediğiniz gibi hükümdar adayı olsaydım, kolaylıkla bir hükümdar olabilirdim. Ama niyetim, günü kurtarmaktan ibaret değil. Organizasyona liderlerini sadece kendi kudretleriyle görmemenize gerekir. Sizler, organizasyonların içine henüz daha tam olarak giremeden başkaca şeyleri yaşamış kişilersiniz. Ama uzun zamandır organizasyonda olan kişiler, organizasyonlarının daha üstün olması için gayret ediyor. Bunu bir statü savaşı olarak da görebilirsiniz. Bugüne savaşın önündeki en büyük engel hükümdarın ta kendisiydi. Ancak şimdi bir hükümdarın olmaması, sizlere neyin olabileceğini az çok gösterir.” diyor.

Boaldir bu sözlerinden sonra bakışlarını Curena’ya doğru çevirip sözü ona teslim ederken, Curena sandalyesinde daha dik bir oturma pozisyonu ayarlıyor ve “Şahsen, organizasyon liderlerinden her birinin hükümdarlık yapabileceğinden kuşkum yok. Güvenin veya güvenmeyin, inanın veya inanmayın… Her birinin kudreti o boş tahtı doldurabilir. Ancak bu kadar kudret, beraberinde yıkımı da kaçınılmaz kılabilir. Yani söylemek istediğim gençler, sizlerin esas meselesi, Aclania’da meydana gelebilecek bir iç savaşı en az hasarla atlatmak. Sizler, ben ve Boaldir… Aclania’nın tam merkezinde durarak, Aclania’ya uzanacak zararlı elleri törpülemek için var olacağız. Yeni hükümdar kim olursa olsun, illa ki onun karşına çıkacak biri çıkacaktır. Sizler, o karşı çıkanın karşısında duracaksınız. Çünkü, sizler bir organizasyona değil, ideallerine bağlı kişilersiniz. Bu yüzden, idealleriniz doğrultusunda destekleyeceğiniz kişileri seçecek ve her halükarda yeni hükümdarın belirlenmesinden sonra hükümdara karşı olanların karşısında dikilmeniz gerekecek. Bunu sizler yapmadığınız takdirde, başka bir organizasyona yapacak… Başka bir organizasyon işe dahil olduğunda, bir başka organizasyon da işin içine girecek. Bu bir kar topu gibi büyüyerek tüm Aclania’yı saracak.” diyor. Curena hafifçe soluklanmasının ardından ise “Yani sizinle birlikte karları küreme peşindeyiz!” diyor konuşmasının sonuna eklediği bir gülümsemeyle.

Curena’nın konuşması sonlandıktan sonra sizleri hafifçe süzen Boaldir bakışlarını bir parça keskinleştirmesinin ardından “Aclania’nın hükümdarının seçiminde söz sahibi olmak, karışıklıkları engellemek ve düzeni sağlamak… Bunlar kuşkusuz sizi Aclania gözünde güvenilir kılacak hususlar olacak. Tabi tek niyetimiz bunları sağlamak değil. Unutmayın, yeni hükümdar tahta çıktığında kendisine bir varis seçmek zorunda. Sizlerin yaptıkları halkın nezdinde karşılık bulduğunda, kuşkusuz içinizde birileri varis adayı da olacak. Bu sayede, Aclania için kafanızdaki idealleri daha kolay uygulayabileceksiniz. Varis adayı olamasanız bile, Aclania halkının yarattığı bir zırhla çevrili olmanız sayesinde, aslına bakarsanız Dina’nın belirttiği ayrıcalıklara da ulaşmanız mümkün olabilecektir. En azından bu şekilde düşünüyorum.” diyor. Sözlerini bu aşamada tamamlamış gibi görünen Boaldir lafı bir kez daha Curena’ya devrettiğinde, Curena hafifçe soluklanmasının ardından “Haddimiz olduğunu düşünmüyorum ama bizden bir liderlik beklentiniz varsa, size karşı yapabileceğimiz ve yerine getirebileceğimiz tek sorumluluk bu… Artık seçim de, kader de sizlerin eline kalmış durumda.” diyerek konuşmasını bitiriyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

26 Feb 2024, 14:05

Ruhum, bedenimi istila ediyordu. Sessiz bir istilayı andırıyordu her bir detayıyla; ama bunu hissedebiliyordum. Bazen ağzımdan dökülen sözcükler bu bedenim için fazla olgun gözüküyordu bazen dudaklarım beynimle değil, ruhumla yönetiliyor gibi hissediyordum. Yaptığım konuşma bu anlardan biriymiş gibi hissettiriyordu. Tüm sarf ettiğim cümleleri sanki beynimle değil, ruhumla aktarıyordum bu insanlara… Garipti doğrusu bir an öncesine kadar tanımadığım bu insanlardan ülkenin kaderini tayin edecek isteklerde bulunmak; ama bir o kadar özgün ve bana aitmiş gibi de hissettiriyordu bu hareketler… Sanki bunun için vardım. Bunun için doğmuş, ölmüş ve tekrardan doğmuştum.

Derin bir nefes almıştım sözcüklerim bittiğinde ve daha sonra oturduğum sandalyeden dinlemeye koyulmuştum konuşan herkesi. Önce Dina söze girmişti. Sözleri en az benim ki kadar keskin ve netti; sanki tüm hafızasını hiç yitirmemiş, adına iblis diyarı denilen karanlık bir toprak parçasında gözlerini hiç yeniden açmamıştı. Yüz yıllardır var olan aklı ve deneyimiyle konuşuyor gibiydi. Bunun benliğimizle alakalı olduğunu düşünüyordum. Anılar yitip gidiyordu; ama benlikler ruhumuza işlenmiş kızgın bir damga olmalıydı.

Dina’nın düşüncelerine katılmıyordum. Ne Curena ne de Boaldir… Her ikisinin de hükümdar olabilmek için böyle dolambaçlı yollara ihtiyaçları yoktu. Bunu tüm organizasyon liderlerinde görmüştüm. Eğer isterse pek ela ikisi de lider olabilirdi. Özellikle Boaldir… Kesinlikle olurdu. Bir gayeleri vardı bu insanların. Belki gayeleri bizim ön göremediğimiz bir sebeptendi; ama bu gayelerinin şu an bizle çelişmediğine emindim.
Dina’nın sözleri son bulduğunda bakışlarım söze giren Zen’e kaymıştı. Halen yaşadıklarının etkisinde gibi gözüken bu devasa adamın bir iç bulanımda olduğunu düşünüyordum. Gene de sözleri dinlemeye ve kayda almaya değerdi. Aclania halkı için sarf ettikleriyse tüm anılarını yitirmiş bir Aludir olarak oldukça etkileyiciydi. Ona saygı duyuyordum ve varlığının bu odaya şeref kattığını düşünüyordum.

Onurlu bir bireydi.

Zen sonrası lafa giren Dinel olmuştu. Uzunca konuşması sırasında bana hitaben söylediklerini ufak bir baş hareketiyle onaylamıştım. Eksiklik… Elbette eksiktim. Doldurmam gereken parçalarım, içimde bir yerde keşfetmem gereken bir tarafım vardı. Ona hak veriyordum, isyan ettiği konu başlıkları içinde haksız diyemezdim.

Konuşma isteğine ise, “Elbette olur.” Demiştim.

Daha sonra Inıas söz almıştı. Onun sözleri kıymetliydi. En az Zen kadar onurlu ve net bir adamdı. Bunu görebiliyordum. Yaydığı Aura en az bu odadaki tüm organizasyon liderleri kadar etkileyici ve keskindi. Almazath’ın bana yakıştırdığı İmparator sıfatının vücut bulmuş hali gibiydi. Belki de bu yüzden ilk fırsatta onu öne sürmüştüm. Ruhumu tetikleyen şey onun yaydığı aura olmuştu. Bilemiyordum.

Benim hakkımda sarf ettiği sözler onur vericiydi. Ama benim için anlam ifade etmiyordu; çünkü tüm bu saydıklarını yapan ben değildim. Belki içimdeki potansiyel belki de saklı kudretin bir yansımasıydı; ama ne Cysa ile savaşımda ne de Almazath ile olan mücadelemde kontrol bende değildi. Hangi kontrolsüz güç kayda değerdi ki?

Inıas’ın diğer sarf ettiği cümlelerin altına ise imzamı atardım. Üzerine çok söylenebilecek şeyler değildi. Birlik olmamız şarttı.

Herkes konuştuktan ve tıpkı benim gibi herkesi dinledikten sonra Boaldir ile Curena’nın sırası gelmişti. Boaldir'in sözleri, beklenmedik bir dönemeç oldu benim için. İlk başta, liderlik pozisyonu için bizim önerilerimize kulak asıp, aday olacağını düşünmüştüm ama açıkça ifade ettiği gibi, böyle bir niyeti yokmuş. Bu duruşu, cesur ve dürüst bir yaklaşım olarak algılıyordum. Öte yandan onun geleceğe dair bakış açısı ise oldukça etkileyiciydi. Geleceğin, genç nesillerin ellerinde şekilleneceğine inanması, umut verici bir perspektifti. Boaldir'in liderlik iddiasından vazgeçmesi, başta hayal kırıklığı yaratsa da, aslında gerçekçi bir duruş sergiliyordu belki de. Kendi gücünü ve yeteneklerini doğru bir şekilde değerlendiriyor ve grup için en uygun yolun bu olduğunu düşündüğü için böyle davranıyordu. Sonuç olarak, Boaldir'in bu açıklamaları, grubun birlik ve uyum içinde ilerlemesine katkı sağlayacak gibi görünüyordu. Onun dürüstlüğü ve vizyonu, bende derin bir saygı uyandırıyor ve gelecek adına umut verici bir perspektif sunuyordu. Aynı şey Curena içinde geçerliydi. Onun da sözlerinin benzer bir etkisi olduğu kaçınılmaz bir gerçekti. Bu yüzden herkes sözlerini sarf ettikten sonra bir kez daha söze ilk ben girmiştim.

“Sanırım sözün bittiği nokta.” Dedim düşünceli, puslu bir tonda. Dalgın bakışlarım Curena ile Boaldir arasında bir tur gidip geldikten sonra; “Madem öyle bu durumda tüm liderler ile tek tek görüşmekten başka çarem yok. Kafamdaki adayı hepsiyle görüştükten sonra şekillendireceğim.” Diyerek devam ettim. Hemen akabinde tek tek Inıas, Dınıel, Zen ve Dina’ya baktıktan sonra; “Son kararı vermeden düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu bağlamda ortak bir karar vermemiz gerektiğini hissediyorum. Öyle ya da böyle… Aclania için, daha ötesi belki de insanlık için bir karar vereceğiz… Bu hepimizin ortak fikri olursa gelecekte bu kararın arkasında durmak hepimiz için daha kolay olacaktır.” Diyerek konuşmamın seçimlerle alakalı olan kısmını sonlandırdım.

Bu anda bakışlarım herkesten sıyrılıp Curena’nın üzerine sabitlendikten sonra; “Tüm bunlardan önce… Ela’yı görmek istiyorum, bana bu imkanı sağlayabilir misiniz?” dedim endişeli bir ses tonuyla. Onu merak ediyordum.

Akabinde aldığım cevaba göre; “Öyleyse müsaadenizle.” Diyerek gitmek istediğimi belirtecek ve Diniel’e dönüp; “Eğer konuşmak istersen kapının ardında bekliyor olacağım.” Diyecektim son olarak.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

27 Feb 2024, 16:18

Ne olacağını çok iyi bildiği, devinim dolu bir senaryoda; bir figüran gibi hissetirmişti duydukları. Bir noktada kaderin dolu dizgin yollarında peşi sıra at süren seyyahlar gibi bir noktada buluşmuş bir kaç basit piyonun kaderi, başka bir noktaya evriliyor gibi hissetmişti. Dina için kontrolün onda olmasının bir önemi yoktu. Burada kendi gibi davranmadığının da bilincindeydi. Zira Dina kontrolü sevmezdi. Kaos ve kargaşa onun en sevdiği enstrumandı. Gözlerini açtığı günden bu yana şekillenen arzuları ve bitmek tükenmek bilmeyen merakı, onu çoğu zaman sorular dahi sormayan birine dönüştürmüştü. Zira yalan yanlış cevaplardansa, bilinmezliğin hazzı onu daha da yükseltiyordu.

Diğerlerinin konuşmaları için ne düşünse bilemedi. Inias'ı çok kısa sürede çözmüştü. Gadiel ise yanılgılarla doluydu. Kendi zihninde çizdiği portreden farklı olabilirdi. Sözleri ile mantığı çelişiyor dahi olabilirdi. Ancak emin olduğu şey, kalbinin sesine önem vermesi ve merhametli oluşu idi. Doğru olanı yapmaya çalışıyordu. Inias için ise kibirli, sabırsız ve gururlu diyebilirdi. Zenahpuryu için ise hissettikleri gerçekten incir çekirdiğini doldurmuyordu. Nitekim, önem verdiği şeyler için yaşıyordu. Lakin Dina ile arasındaki fark, Dina'nın arzuları önemli iken bu o çocuk için hiç tanımadığı Aclania Halkı dahi olabilirdi. Ne garip. Diniel ise bu odada onun cümlelerine en yakın cümleleri kurmuş, fikir birliğine varabileceği tek insan gibi hissettirmişti. Gariptir ki, Dina yalnızca basit ve gerekli karakter tahlilleri yapıyordu. Onun için birlerden ve sıfırlardan farksızdılar. Evetler ve hayırlarla doluydular. Çünkü karşılarında oturan ihtiyarlardan aldıkları cevaplar, yalnızca Dina'nın ortaya attığı taleplere dair açıklamalardı. Boaldir ve Curena'dan gelen yanıtlar; genellikle iyi düşünülmüş ve tartılmış sözlerdi. Bu insanlar, bu konuşmaları kafalarında birden fazla kez oynatmış olmalılar diye düşündü. Dina yanıldığını kabul etmiyordu. Ona göre, Boaldir ve Curena'nın amacı, bahsettikleri gibi olsa dahi bir şeyleri şu an dahi onlardan gizlediklerine emindi. Aldığı cevaplar karşısında kafasını sallamış ve bu konuyu daha fazla deşmek istemişti. Ancak canı da sıkılmaya başlıyordu. Zira, bu seçimin onun nazarında bir anlamı yoktu. Baktığı suratlardan hiç biri, Eletha gibi hissettirmemişti onu. O gücü kaşıklamak istemişti onu gördüğünde. Onu ırmaklarda boğmak, ardından sarılmak. Doyasıya öpmek, sonra da kafasını koparmak.

Seçim dediği yine de bir amaca hizmet ediyordu. Piyonlar olarak, rollerini oynayacaklardı. Hepsi bu.

Bu noktada Dina'nın kararı net idi. Geçemediği bir engelle karşılaştığı her anda yaptığı gibi, yolunu değiştirecekti. Engel, tam olarak karşısında dikilen bu iki ihtiyardı. Bu noktada farklı bir noktaya sapacaktı. Belki de oy kullanmalı, sonra da bunu hiç takmadan yaşamına devam etmeliydi. Zira Aclania ile ilgilenmiyordu. Aclania hükümdarı ile de ilgilenmiyordu. Onu heyecanlanırana kadar bir şeye ilgi duymama huyu, yeni gelişen bir şey değildi. Bunu gerçekten de uyandığı günden beri düşünüyordu. Kendi ile bu kadar az vakit geçiren biri için, benliğini sular seller gibi biliyordu. Bu diyara dair tek bir ilgisi yoktu. Şimdilik.

Gadiel ilk söz alan olarak yine ihtiyatlı duruşunu konuşturmuştu. Onun için ciddi bir karar olsa gerek. Kıyamam sana... Tatlım, Gadiel... Gerçekten vereceği kararın kaderin engin denizlerini aşabileceğini, ya da buzul dağlarını eritebileceğini mi düşündün? Bu sözleri gerçekten inandığın için söylemiyorsun. Kabul et Gadiel, hayal kırıklığına uğradın. Inias'la vardıkları ağız birliği, belki de Dina'nın kendisini ortaya pervasızca atışı ve Boaldir'in niyetlerini deşmesi neticesinde bozulmuş olsa gerek. Nihayetinde olacak ve bitecek belliydi. Burada söz hakkı onların değil, Boaldir ve Curena da idi. Dina, talepler doğrultusunda bir anlaşma aramış ve duyması gerekenleri duymuştu. Memnun olabilirdi. Neden olmasın?

"Anlıyorum." dedi, basitçe. Boaldir ve Curena'nın gözbebeklerine kitlediği bakışlarını koparmaya başladı. Ardından odadaki diğer Aludirlerin suratına bir saniye dahi bakmadan ayağa kalktı ve gözlerini kapıya kitledi.

Niyeti, bu uzun ve istediği yere varamamış sohbetin sonlanması idi. Kimin hükümdar olacağından çok, kimin olmayacağı ile ilgileniyordu zira. Boaldir ve Curena'nın keskin tavrı karşısında edebileceği pek fazla kelime kalmamıştı. Dina için boş bir oydan ibaretti. Burada ağız birliği yapmak gibi bir gayesi yoktu kimse ile. Zira kaderinin bu kalenin duvarları arasında olmadığını biliyordu. Ne olduğunu ve bütün bunlardan nasıl sağ çıkabildiğini dahi bilmiyordu. Bir şeyleri deşmeye devam edecek, belki de ortalığın karışmasını fırsat bilecekti. Bunu istiyor, bunu seviyordu.

"Ortak bir karar demek.. Az önce bazı talepler ilettim. Bunları kabul edebilecek birisini düşünürseniz, size uyabilirim."
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

29 Feb 2024, 12:58

Üçüncü varis ile ilgili soruma karşı Curena’nın yüzünde beliren ekşime bu konuda sorun veya sorunlar olduğunu işaret ediyordu. Bu konu konuşulmayacak bir konu muydu gerçekten? Nasıl bir sorun olduğunu tahmin edemiyor olsam da sorumun bu şekilde havada kalması beni ciddiyete sürüklüyordu. Benim ardımdan konuşmaya başlayan Inias şimdilik onların bu tutumuna katı bir cevap vermememi sağlıyordu. Zen’in halk için iyilik başlıklı kısa konuşmasında Inias bahsi arttırıyor ve herkesi kucaklayacağını belirten bir konuşma sürdürüyordu. Anlaşılması Zen’den daha güçtü. Diğerleri hakkında düşüncelerini açıkladığında her kim hakkında konuşuyorsa bakışlarımı ona çeviriyorken, bana geldiğinde onun bakışlarıyla kesişiyordum. Her konuda haklı olduğumu söylediğinde ne düşüneceğimi bilemesem de hemen ardından ilk gördüğü andan beri güzel bulduğunu söylemesiyle iltifata karşı ne yapacağını bilemez bir çömez gibi endişeyle gözlerim açılmış, hemen ardından hafif bir tebessümle bakışlarımı masanın sağına doğru kaydırmıştım istemsizce. Avuçlarımı birleştiriyor, bu sözüne ne denir diye düşünüyordum. Gerçekten de ne söylemem gerekirdi ki bu sözlere karşı? Belki de, evet, belki de yalnızca kabul etmeli ve cevap vermemeliydim.

Konunun ciddiyeti gereği bu konudan yavaşça sıyrılıyor ve konuşmasının devamına odaklanıyordum. Amaçlarını gerçekleştirmek için arkadaşlar, müttefikler arıyordu. Birbirimize güvenebilir miyiz diye soruyordu. Hafif bir iç çekip elimi çenemin altına koyarak bakıyordum bu bitirişiyle beraber. İnsanların dertleri için yaşayacağımı hiç sanmıyordum. Dolaylı olarak insanların faydası için işler yapacak olsam da birinci sebebim hiçbir zaman onlar olmamıştı. Bundan sonra da olacağını sanmıyordum. Ancak onun düşüncelerini masumane buluyordum. Bu yüzden hoşuma gitmişti. Düşünülünce Zen kısa sözleriyle çok daha halkın içerisinden onlardan biri gibi bir hava vermişti. Inias ise bir tür makam sahibi gibi görünüyordu. Her birinin kendi yoluydu bu. Gidişatlarını izlemek keyifli olur diye umuyordum.

Inias’ın sözlerinin ardından Dina’ya uzun bir cevap veriliyordu. Bunun içerisinde Azuldir ve Eletha ile ilgili görüşler, liderlerin hükümdar olabilmesine güvenilebileceği gibi sözler falan yer alıyordu. Pek de ilgiyle dinlemiyordum bundan sonrasını. Yalnızca Curena’nın meydana gelebilecek bir iç savaş ihtimaline dikkat çekmesine belirsiz bir dikkat kesiliyordum. Yani gerçekten de düşündüğüm ihtimal vardı. Sinir bozucular… Gadiel’in ne yaptığına bakıyordum. Bir şey yaptığı yoktu, Inias’a bakıyordu. Saçları benim saçlarımdan uzundu. Neredeyse hiç kımıldamadan bakıyordu öylece. Sonra Zen’e döndü bakışlarım. Genelde olduğundan farklı, daha ciddi görünüyordu ortamdan etkilenerek belli ki. Bense her zamankinden farkım, genel ciddiyetimin dışında, işleri biraz salmış gibiydim. Bende tam tersi bir etkiye sebep olmuştu sanırım. Cidden bunlarla mı uğraşacaktım? Genel bir konuşup içlerinden rastgele birini seçecektim işte, bu kadar. Peki, sonra ne olacaktı? Hükümdar ilan edildikten sonra birinin karşısında diz mi çökecektim yeniden? Neden kendimi yeniden zincirliyordum ki?

Bu hükümdarlık konusu gitgide beni rahatsız edici bir hale evriliyordu. Krallığın durumu şu bu gerçekten de ne kadar benim davamı içeriyordu? Benim davam mı vardı? Yalnızca Azuldir’in kendi kaderine terk edilirse Eletha’ya karşı ne kadar süre dayanabileceğini ön göremiyordum. Çekip gitmemek için belki de tek sebebim buydu. Belki de yalnızca yeniden Eletha’yla karşılaşıp ondan hesap sormak istiyordum, kim bilir. Duygularımdan emin değildim.

Gadiel’in ortak birini hükümdar seçmemiz gerektiğini söylemesi ve sonrasında kendi ile ilgili konuları dile getirmesinin ardından Dina masadan kalkıp gidiyordu. Onun ayağa kalkması içimde yeni duygular canlandırıyordu. Evet! Hepiniz kalkın gidin de bitsin artık şu konuşma. Kimin hükümdar olacağı ile ilgilenmiyordum. Zaten pamuk ipliğine bağlı olan Aclania ile olan bağımın durduk yere burada koparmadan şu odadan çıkıp gitmek istiyordum. Kaderimle ilgili beklentiler, büyük sorumluluklar, Aclania’nın geleceği gibi konular ikincil konulardan ibaretti benim için. Birinci önceliğim kendi içimde verdiğim savaşın gidişatı ve bilemediğim konulardı. İkisi ne söylerse söylesin benim için pek bir anlam ifade etmiyordu. Zaten bazı konuların ciddiyetinin farkındaydım. O yüzden konuya daha fazla dâhil olmayacağımı belli eden bekleyişin ardından Gadiel gitmeden söyleyebilirsem “Zen’in tanıdığı şahane içkiler getiren biri var. Başka zaman onunla bir araya gelebiliriz diye düşünüyorum” dedikten sonra Zen’e dönüp “Ne dersin Zen?” diyordum kalan başka hiçbir konu kalmamış gibi. Çünkü benim için kalmamıştı.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

01 Mar 2024, 02:18

Genç adam, konuşması bittiğinde oturduğu yere tekrardan iyice yayılmış ve Diniel'in sözlerini dinlemeye başlamıştı. Onun ağzından çıkan ilk cümleden sonra, "Benim için doğru olan bu." diyerek cevap vermişti cümlesinin sonuna kocaman bir gülümseme ekleyerek. Daha önce Diniel'e, şarap içtikleri bir gece vaktinde kendisi için doğru olanı yaptığını söylemişti, bunu hatırlamasını bekleyerek kuruyordu bu cümlesini de. Kendi cümlesinin ardından Diniel konuşmasına devam etmiş ve askeri kısımlara değinmişti. Dediği gibi, bir hükümdarı seçmekten çok daha öte meseleler de vardı, ancak şimdilik göz ardı edilecek gibi duruyordu. Sonrasında ise dediği Doğmuşlardan Öleni konusunda ortaya attığı teori mantıklı duruyordu. Kendisi gerçekten ölmüşse, böyle bir ihtimal mevcuttu ancak neden böyle özel bir isim takılmıştı? Özel bir isim değilse bile, herkesin Doğmuşlardan Bir Şeyi şeklinde bir durumu daha mı vardı? Kafasında dönen soruları susturan ise, Inias'ın cümleye girmesi oluyordu.

Inias'ın önce kendini anlattığı cümleleri dinlemişti. Onun Agrupnia'yı niye öldürdüğü, bunun arkasında tam olarak ne yaşandığını bilmiyordu ve kurcalamak istemiyordu. Agrupnia'yı da tanımadığı için pek fazla umursamıyordu. Yaptıysa bir sebebi vardır diye düşünmekten alıkoyamıyordu kendini. Kendisini anlattığı uzun bir konuşma bittikten sonra, Inias herkese karşı bireysel bir konuşma yapmaya başlıyordu. Öncelikle Gadiel'i muhattap almış ve onun hakkında yaptığı çıkarımları sıralamıştı. Sonrasında ise genç adamı muhattabına almış ve kendisini bir kahraman olarak tanımlamıştı. Gözünü açtığından beri kahraman olma hayali ile yürüdüğünü söylüyor ve Boaldir ile Curena'nın konuşmalarına bakılırsa kendisinin bir kahraman olduğunu söylüyordu. Bir kahraman ise böylesine bir karamsarlığın yakışmayacağını, ışık saçması gerektiğini söylüyordu. Zen, bu konuşmanın üzerine kocaman gülümseyerek tepki vermişti. Inias'ın konuşmasında sıra Diniel kısmına geldiğinde, Diniel'in gözlerine gözlerini faltaşı gibi açarak kitlemiş ve bir eliyle ağzını kapatmıştı ayıp bir şey dinliyor gibi. Konuşma tamamen sonlandığında ise ağır ve sinsi bir şekilde gülümsemesi suratındaki yerini almaya başlamıştı.

Inias'ın konuşması bittiğinde, Boaldir sorusuna cevap vererek konuşmasını başlatmış ve hükümdar olmak gibi bir niyeti olmadığını kesin bir şekilde belirtmişti. Bu adamın aklında, karşısındaki kişileri manipüle ederek oylarını kazanma gibi bir plan yoktu. Hükümdar olmak gibi bir niyetinin hiçbir zaman olmadığını eklemişti. Bu düşüncesinin arkasında duruyor olması ilham vericiydi. Niyetinin günü kurtarmaktan ibaret olmadığını, kendisinin ve Curena'nın adaylıktan çekilmesine karşılık genç adamın ve arkadaşlarının oylarının daha yüksek olması konusunda şart koşmuştu. Curena ise, organizasyon liderlerinin her birinin kudretinin o boş tahtı doldurabileceğini söylemesi, Zen'in suratında çarpık bir gülümsemeye sebep olmuştu. Nedense, bu konuda bir inanç besleyemiyordu. Yine de, tüm saygısıyla Curena'nın bütün konuşmalarını dinlemiş ve sindirmişti, ancak ne düşüneceği konusunda kesin bir sonuca çıkmamıştı.

Tüm konuşmalar bittiğinde, ilk söze giren Gadiel olmuş ve liderlerle tek tek görüşeceğini belirtmişti. Sonrasında ise, hepsinin ortak bir karar vermesi gerektiğini söylüyordu. Mantıklı bir fikirdi, genç adam bu fikri Gadiel'in gözlerine bakarak kafasını sallayıp onaylamıştı. Dina ise, ortaya attığı talepleri kabul edebilecek birisi çıkarsa, bu fikre katılacağını söylüyordu. Diniel, genç adamın şahane içkiler getiren birisini tanıdığını söylediğinde gözleri pörtlemişti. Tontiş ve Bal Şarabı! Bir aşk üçlüsü! Bu fikre karşılık Zen oturduğu yerden heyecanla kalkmış ve Diniel'in önüne hızla geçmişti. İki elini Diniel'in omuzlarına koymuş ve gözlerinin içine dikmişti gözlerini.

"Bal şarabına hayır dediğim gün, beni öldürmeni istiyorum. Bunu yap, tamam mı?"

Gözlerini kapatıp, bu fikri onun da onayladığını belirtmek için kendi kafasını aşağı yukarı sallamıştı. Diniel'e bir söz hakkı tanımamıştı. Sonrasında gözlerini tekrardan açıp, "Boaldir ve Curena'ya birkaç soru sormam gerekiyor. Sonrasında görüşmem gereken bir tarihçi olacak. Bu süreçte burada kalırsan mutlu olurum, ancak yapacak işlerin varsa şarabı sonrasında ısmarlarım. Ama kalırsan, bana şarap ısmarlama şerefine nail olabilir ve olaylara olan bakış açılarımı genişletmeme yardımcı olabilirsin. Kalmak ister misin?" Dedikten sonra kulağına doğru eğildi. "Birde yemek ısmarlar mısın?"
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

01 Mar 2024, 21:14

Hiç kimseden sözlü bir tepki almaması onu üzmüyor değil. Boaldir'in tepkisi banko idi zaten. Ne gariptir ki, en çok tepki beklediği iki kişi konuşmasını adeta yok saymışken, diğer ikisi jest ve mimiklerle karşılık vermişti. Yetersizdi ama tepkiydi sonuçta. Anlaşılan o ki, herkesin kafası dolu. Herkesin kafasını taktığı özel konular. Yanıt aradığı belirli sorular var. Dikkat şu an her şeye ve herkese kader tayin edecek anda. Kesinlikle anlıyor İnias. Söz konusu kader tayin etmek olunca diğer herhangi bir konu sönük kalıyor. Birbirleri ile konuşma ve yiyip içme konuşması yapıyorlar. Konuşmasından sonra İnias'ın onlara katılması çok iyi olur ancak davet edilmediği yere icabet etmeyi acınası ve utanç verici bulur. En azından bu bağlamda. Hem daha Agrupnia ile Kho'Raktar'ı ziyaret etmesi gerek. Ha, bir de hükümdar seçimi için liderlerle görüşmeli tabii.

"Geriye sadece liderle görüşmek kaldı. Görüşelim bakalım! Hangilerinde liderlik vasfı varmış, görelim."
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Mar 2024, 12:12

Boaldir ve Curena’nın düştüğü sessizlik sırasında, ilk lafa giren Gadiel oluyor. Cümlelerini kurmaya başladığında Boaldir ve Curena onu olabildiğince dikkatli bir şekilde dinliyor ve en azından bu aşamada kargaşanın büyümemesinden dolayı rahatlamış gibi bir yüz ifadesi takınıyorlar. Gadiel’in konuşması bittiğinde ise, Curena işaret parmağını havaya kaldırır gibi görünerek odada bulunan diğer kişilerden söze girmek için izin istiyor ve hemen ardından ise “Şu an Ela ile görüşmenin doğru olacağını düşünmüyorum. Yaşadığı travmayı da düşününce, onu görmen tüm bu travmaları tetikleyebilir. Ancak kendisine iyi dileklerini ileteceğime emin olabilirsin.” diyor.

Curena’nın bu cümlelerinden sonra konuşmaya giren kişi Dina oluyor ve kısa, öz bir şekilde durumunu ortaya koyuyor. Boaldir ve Curena, Dina’nın sözlerine herhangi bir itirazları bulunmadığını veya bu sözlere karşılık söyleyecekleri bir şey olmadığını sabit bakışlarıyla ortaya koymaları üzerinde, bu kez söze giren Diniel oluyor. Onun sözlerinin ardından ise sırayla Zenahpuryu ve Inias söyleyeceklerini dile getiriyor ve topluca bir karara varılmış gibi duruyor.

Her birinizin söyleyeceklerinin bitmesiyle birlikte, Boaldir ve Curena son bir kez her birinize tekrar bakıyor ve ardından “Öyleyse karar verildi. Umarım kendiniz ve hepsinden önemlisi Aclania için uygun bir karara ulaşırsınız. İki gün sonra, tekrar burada sizlerle buluşmayı bekliyorum.” diyor. Curena da Boaldir’in sözlerine katıldığını yüzündeki tebessüm ve bakışlarıyla teyit ederek sizleri uğurluyorlar.
Off Topic
Odadan çıkmayı tercih eden oyuncular, odanın dışına çıktıkları anda organizasyon liderlerinin kapının biraz ilerisinde durduklarını gördüklerini belirterek konuya devam edebilirler. Organizasyon liderleriyle ne şekilde görüşeceğiniz gibi hususları da bu RP'nizde belirtebilirsiniz. Gruplara bölünmeye karar kılmanız halinde konu sonlandırılıp, bölünmelere göre yeni konulara geçiş yapılacaktır. Hep birlikte ilerlemeyi tercih etmeniz halinde ise, konu bu başlık altında sürecektir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

05 Mar 2024, 01:14

Son sözlerinin ardından kimsenin suratına bakmadan kapıya yönelmişti. Zaten bedeni buna hazır, ruhu buna dünden razı idi. Hayallerinde öyle bir güç ile tanışmıştı ki bunu gerçekliğe yakıştıramıyordu. Eletha'nın bedeninden taşan zarafet, endam, tesir ve karanlık onun için ulaşılamazdı. Aynaya baksa çatlatırdı. Üzerine en güzel giysilerini yakıştıramazdı. Hiç bir insanın onun yanında ederinin olmadığını dahi düşünmüştü. Sonra diğerlerini hatırladı. Bu kadar basitçe, ilkel bir kuruntu ile oylama yapacaklardı. Hatta birileri kendi adaylarını dahi çıkarmak istemişti. Bu noktada, en azından en etkili cümleleri sarfedip gerçekten bir şeyler talep eden kişi olabildiğine mutluydu. En azından, bir noktada nasıl bir yol izleyeceğini herkese anlatmıştı.

Bunu neden yaptığı konusundaki en açıklayıcı fikri Boaldir ve Curena onun zihninde oluşturmuştu. Verecekleri oyun ağırlığı sebebiyle, onu ezemiyorlardı. Karşı çıkamıyor, hoş görüyorlardı. Birer kuklaydılar. Hükümdar olmak için gerçekten basit, zayıf bir kızın oyuna ihtiyaç duyan şebekler. Dina'nın mentalitesi demokrasiyi kaldıracak türden değildi. Onun için güce sahip olanı sorgulamak aptallıktı. Bu noktada her şeyi üzerine bahse vardı ki, fikrini belirttiği anda üzerine yürüyen adam dahil; kimse onun ağırlığını sorgulamamıştı. Kimse ile bir olmasına gerek yoktu. Yanına gelen ve fikrini soran birini ise geri çevirmeyi düşünmüyordu.

Kapıdan çıktığı anda, karşısında kimlerin olacağını az çok biliyordu. Müstakbel hükümdarlar! Hangisi hak ediyor ki? Hangisini tanıyor? Bir tane oyu var ve onu almak hepsi için değerli. Yanlarına gidip sorular mı soracaktı yoksa... Hayır. İlerlemeye devam edecekti. Verecekleri hiç bir cevap ile ilgilenmiyordu. O kapıdan çıktığı an, hepsi için bir sayıdan ibaretti. Bir ve fazlası.

Biraz ilerleyecek ve az önceki adayların birini ya da bir kaçını kadrajına almaya çalışacaktı. Kimlerin olup olmadığını bilmiyordu. Lakin bakışları ile konuşmayı iyi biliyordu. Oynamak istemediği bir oyunun onu biraz olsun eğlendirecek bir kısmını deneyimliyordu. Bakacaktı. Otuz iki dişi ile gülmeyecekti. Ancak biraz daha zorlayabilirse, yanaklarının gözlerine değeceğinden emindi. O kadar mutlu bir yüz, kendinden emin bir ifade takınacaktı işte.

Beni ikna etmeniz gerekiyor. İlk hanginiz gelecek, kuçu kuçular?
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

07 Mar 2024, 04:52

Zen’in Boaldir ve Curena ile konuşacaklarından sonra bir tarihçi ile görüşeceğini söylemişti. Demek Zen de bazı bilgilerin yetersiz kaldığını hissediyordu ve bilgi arayışına girecekti. Onun ardından Inias söze giriyor ve adeta konuşmayı nihayete erdiriyordu. “Ne kadar duracağımı hiç bilmiyorum” dedikten birden modum hafifçe düşüyordu. Her şeyin üzerinden bir anda sünger çekmiş gibi silip atmıştık ancak bunun geçici bir enerji olduğunu biliyordum. “Zaten…” diye ekledikten sonra zaten can sıkan bir sürü konu var diye eklemek istesem de cümlemi tamamlamamayı seçiyordum.

Boaldir ve Curena’ya söyleyecek bir sözüm yoktu. İstedikleri belli, yapacaklarımız belliydi. O yüzden sakince yerimden kalktıktan sonra Zen’in oturduğu yere gidip oturduğu sandalyede saçlarımdan hafif silik dokunuşlarla sevip düzeltmiştim. Ardından elimi omzuna koyduyordum. Bunu yapmak biraz önce düşen modumu kısmen geri toplamamı sağlamıştı. “Tarihçi konusunu sonra konuşuruz. Neyi ne zaman yapacağını pek anlamadım o yüzden seni ikisiyle baş başa bırakayım. İstediğinde beni bulabilsin, sana uyarım” diyordum ılıman sesimle. Ardından kulağına yavaşça eğildikten sonra buz gibi soğuk tonda donuk bakışlarla fısıldıyordum “Hiçbirine güvenmiyorum ama bilgi için onları kullanacağım. Dikkatli ol” dedikten sonra yanından ayrılıyor ve Inias’a doğru ilerliyordum. Bakışlarımda belirli bir ciddiyetle üzerine ilerlerken yaklaştıkça sinirlendiğim iyice belli oluyordu. “Senin de en son ağır yaralı olduğunu duymuştum! Ne demek oluyor bu? Bana neler olduğunu anlatman gerek!” diyordum katı tonda. Yanına varıp durduktan sonra bakışlarımda istemsizce yumuşama oluyordu. “Bugün başka neler olacağından emin değilim ama vaktin olursa gün içinde odama uğrayabilir misin?” diyordum.

Inias’tan cevabı aldıktan sonra başımla Curena ve Boaldir’e selam verip odadan çıkacaktım. Odadan çıktıktan sonra organizasyon liderlerinin biraz ileride durduklarını görüyordum. Runazac’ın yanına gidecek ve onunla özel görüşme talep edecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

07 Mar 2024, 11:03

Diniel'den aldığı cevabın üzerine sadece gülümseyerek tepki vermiş ve bir elinin baş parmağını kaldırarak onayladığını belirtmişti. Üzüldüğü tek nokta, yemeği beleşe getirememiş olmasıydı. Onlara güvenmeme konusunda hem fikir olsa da, diğer organizasyon liderlerine göre daha güvenilir bir tarafları vardı. Yine de, niyeti onlardan bilgi koparmaktan ziyade bakış açılarını genişletmekti. Tarihçi Wuther ile konuşmadan önce olaylara bir çok gözden bakmanın kendisine daha yararlı olacağını düşünüyor, edeceği sohbetin daha verimli geçeceğini düşünüyordu. Bu yüzden, yalnız kalmak için oturduğu yere geri geçip beklemeye başladı.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Aludir Üssü”