Gökleri Arayanlar (2. Kısım) (Esther | Theo)

Locked
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

10 Jan 2024, 11:08

Chuldarah’ın yumruğuyla yüzleşmekte olan Esther, bu yumruğa karşı savunmasını geliştirmenin yanında diğer düşünceleriyle de boğuşmaya başlarken, Chuldarah’ın yumruğu da havayı yararak ilerlemeye başlıyor. Esther beklediğinden daha hızlı bir şekilde ilerleyen yumruktan kaçamayacağı düşüncesine kapılmaya başladığı anda vücudunu geriye doğru eğerek kendini savunacak bir hamle geliştirmeye çalışıyor. Normal şartlar altında belinin bükülmesi daha sınırlı olacak olsa da, Chuldarah’ın kendisini kolundan kavraması ve aynı zamanda yumruk atması, esasen Esther’in güç almasına da olanak sağlıyor. Bu sayede Esther belini daha iyi şekilde kırmayı başarıyor ve Chuldarah’ın yumruğu burnunun biraz ucundan sıyırıp geçerken, Esther şiddetli bir darbeden de kurtulmayı başarmış oluyor.

Esther, hem hissettiği kudretin getirileri hem de Chuldarah’ın savunma amacıyla yaptığı hamlenin kendisine sağladıkları sayesinde darbe almaktan kurtulmanın yanında, aynı zaman yapacağı karşı saldırı da uygulamaya koyuyor. Her ne kadar hissettiği kudreti tek bir yerde odaklamak istese bile, anlık bir süreç içerisinde bunun pek de mümkün olan bir şey olmadığını hissediyor. Bedenindeki parlak dalgalanma ve damarlarındaki sıcaklık aynı hissini korumaya devam ediyor ve bu durum da Esther düşündüğün şeyin yapılamayacağını veya en azından bu aşamada kendisinin bunun üstesinden gelemeyeceğini düşünüyor. Yine de, daha fazla harcayacağı zamanın aleyhine olduğunu fark eden Esther Chuldarah’a kafa atmak için vücudunu hareketlendirmeye başladığı anda, Chuldarah az önce yumruk yaptığı kolunu hafifçe yukarı doğru bükerek ilk tepkisini veriyor. Aslında bu hareket sonucunda Esther olabilecekleri az da olsa kestirebilecek gibi olsa bile, bu kez bedeninin ivmesine karşı koyabilecek gibi durmuyor. Esther’in kafasını Chuldarah’a doğru ilerlemeye başlarken, Chuldarah da büktüğü kolunun dirseği hızlıca yere doğru indiriyor! Bu haliyle Esther’in burnunun kemer kısmı ile Chuldarah’ın dirseği çarpışıyor ve Esther şiddetli bir acı ile hamlesini yarıda kesmek durumunda kalıyor!

Kendi ivmesi ve Chuldarah’ın fiziksel gücünün birleşimiyle oluşan tabloda, Esther burnundan gelen kanın sıcaklığının yanaklarına süzülmeye başladığını fark ettiği anda, Chuldarah’ın parlak gözleri bir anda önünde büyümüşçesine beliriveriyor! Adeta karanlığı yutan bir canavarın iştahını andıran bu bakışlar karşısında Esther ilk olarak hala daha Chuldarah’ın tuttuğu kolunu kurtarmak için istemsiz bir hamlede bulunsa bile, bu mümkün olmuyor. Esther, adeta vahşi doğanın içinde aciz bir avmışçasına hissetmeye başladığı sırada, istemsiz de olsa Chuldarah’ın bu besin piramidinin tepesinde tek başına oturduğunu hissediyor. Tüm bu hisler ise, Esther’in damarlarındaki kaynamanın artmasına ve zihninde oluşan karanlık boşluğun yayılmasına neden oluyor. Adeta tüm kaderini ve karanlığını reddedercesine zonklayan damarları bir an önce patlamak ister gibi olsa bile, Esther bir şekilde tüm bunlara katlanabilecek kudreti de kendisinde hissediyor. Chuldarah ile olan karşılaşmasının sonunda, açık bir şekilde ölümün kokusunu alsa bile, bu kokunun içerisinde kendi kudretini de zerk edebileceğini düşünüyor.

Chuldarah’ın karanlığı git gide Esther’i kavurmaya başlarken, bir yandan da Esther’in zihninde büyüyen karanlık hareket alanını ziyadesiyle kısıtlıyor. Normal şartlar altında, çoktan hareketsiz kalmış ve kıpırdaması mümkün olmayan bir duruma düşecek olsa dahi, Esther ortaya koyduğu iradesiyle tüm bu karanlığı alt etmeye çalışıyor. Bu haliyle de Esther en azından Chuldarah’ın gazabından kendisini korumak için birçok alternatif düşünceyi zihninden geçirmeye başlıyor. Her ne kadar Chuldarah karanlık aurasıyla birlikte Esther’in gözünde yenilmez ve yıkılmaz bir varlığa evrilse bile, Esther bir şekilde damarlarında gezinen ve ruhunu saran dalgalanmayı kısmen de olsa hükmü altına alarak tüm bu imkansızlığı karşısında dikilecek iradeyi gösterebiliyor. Ancak Chuldarah’ın karanlığı bir anda Esther’e yönlendirmesiyle, bu gerçek olup olmadığı belli dahi olmayan karanlık Esther’i boğmaya başlıyor. Tüm bu durum da, fiziksel bir mücadeleden ziyade iradelerin çarpışması olarak ortaya çıksa bile, Esther bu kez Chuldarah’tan alta kalır bir pozisyona girmiyor. Tam bu anda ise, en beklenmedik olay yaşanıyor ve beyaz bir parlaklık alabildiğince kör edercesine Esther’in üzerinden geçip Chuldarah’ın karanlığına dalıyor!

Esther, kamaşan gözlerini birkaç kırpışından sonra kontrol altına aldığında, Chuldarah’ın tuttuğu kolunun salınmış olduğunu ve Chuldarah’ın hemen önünde beyaz bir parlaklık içinde bulunduğunu görüyor. Gözlerini biraz kısarak durumu anlamaya çalışan Esther, kulağına dolan kahkahalarla birlikte önce sesin sahibini ve ardından da parlak dalgalanmaların içerisindeki kişiyi görüyor. Az öncesine kadar pembemsi bir parıldamaya sahip olan Theo’nun bu kez tüm karanlığa karşı koyan bir beyazlığın içerisinde Chuldarah’ın suratını yumrukluyor oluşu, Esther’i hissettiği yalnızlık hissinden kurtarmaya başlıyor. Theo, her bir kahkahasına sıkıştırdığı yumruklarından sonuncusunu Chuldarah’a indirdiğinde, Chuldarah birkaç metre geriye savrulup yere düşüyor! Bunun üzerine Esther bir anlığına Gyugnal ile göz göze geldiğinde, onun yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi ve arttırmaya çalıştığı aurasının karanlığını hissedebiliyor. Chuldarah’ın savunmasız hali, Theo ve Esther için belki de bitirici darbeyi indirebilecek bir fırsatken, bu kez Theo kahkahalarıyla birlikte Esther’e doğru dönüyor ve bir anda Theo Esther’in üzerine doğru yerinden fırlıyor! Esther, birkaç saniye önce buram buram hissettiği ölüm kokusunu bu kez beyazlar içinde içine çekerken, Theo’nun sadece akı beliren gözleriyle bilinçsiz bir halde olduğunu da görebiliyor.

Üzerine doğru gelen Theo’nun ne şekilde bir hamle yapacağı konusunda herhangi bir fikri bulunmayan Esther, içgüdüsel bir savunmaya geçmeyi öngörse bile, bir anda üzerinizden dalga dalga geçen ve ardından yeri titreten bir aura, Theo’nun da ansızın hareketini kesmesine neden oluyor! Sarsılmaya başlayan yer nedeniyle dengede kalmak bir hayli güç bir noktaya gelirken, Esther göğün de adeta yeni bir karanlığı doğurmak için yırtılmaya başladığını fark edebiliyor. Bu esnada Theo ise sanki Esther veya ortamda bulunan diğer kişilere karşı ilgisini tamamen kaybetmiş gibi, tamamen bu baskın auranın kaynağını keşfetmek ister gibi etrafını taramaya başlarken Gyugnal’in derin bir nefes almasının ardından “Demek zamanı geldi.” dediğini duyan Esther, halan daha dengede kalmaya çalışırken bakışlarını Gygunal’e doğru çeviriyor. Gyugnal bakışlarını göğe dikmiş bir halde durmasının ardından yavaşça gözlerini Esther’e doğru çevirdiğinde “Hükümdarımızın gazabına hazır olun!” diyor. Yer ve gök, şiddetli titreyişine devam ederken Esther ayak bastığı zeminin çatırdamaya başladığını ve kısa bir süre sonra tüm bu aurayı kaldıramayan yerin ve göğün parçalanacağını hissedebiliyor. Tam bu esnada ise Esther bir anda kolunun kavrandığını hissettiğinde, bakışlarını yanına doğru çeviriyor ve zar zor ayakta duran Urilirn’in görüyor. Urilirn bakışlarını halen daha Gyugnal’e doğru çevirmiş olsa bile “Clevania’daki Viernoit şehrine git! Yreona veya Arnarma’yı bulursan bunu daha kolay yapabilirsin. Theo’yu gönderebilir miyim bilmiyorum ama bunu başarırsam, onu sana bırakıyorum.” diyor. Ardından ise, bir anda Esther’i kolundan tutup geriye doğru savurmasıyla birlikte, Esther insan diyarına açılan kapının karanlığı ile yüzleşiyor! Urilirn’in sözlerine karşılık henüz daha bir şey deme fırsatı bile bulamayan Esther, karanlığın üzerine kapanmasıyla birlikte iblis diyarından ayrılmış oluyor.

Off Topic
Theo'nun bu tur konuya yazmasına gerek bulunmamaktadır, ancak arzu ederse elbette yazabilir. Esther'in son bir RP göndermesinin ardından konuyu sonlandırabiliriz.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

11 Jan 2024, 06:10

Rakibine kıyasla daha güçsüz, daha yavaş ve daha tecrübesiz olduğu bir eşleşmeyi kazanması mümkün müydü? Her ne kadar Esther kazanabileceğini hissediyor olsa da bu pek mümkün gözükmüyordu. Her ne kadar her geçen saniye daha da kudretleniyor olsa da karşısındaki iblise yetişmesinin imkanı yoktu. Yine de o bunun pes etmesi için yeterli değildi. Savaşmaya devam ettiği takdirde bir açık yakalayabileceğini ve karşısındaki iblisi yenebileceğini düşünüyordu.

Esther planladığı gibi geriye doğru yaslanarak iblisin darbesinden sıyrılmış, sonrasında da kafasını olabildiğince hızlı bir şekilde savurmuştu fakat Chuldarah (veya Gyugnal) tecrübesini konuşturarak basit bir şekilde onun saldırısını engellemişti. Sadece engellemekle kalmamış, Esther'e aynı zamanda oldukça sağlan bir darbe indirmiş olmuşlardı. Planında herhangi bir kusur olmadığını fakat fiziksel olarak gerekli yeterliliğe sahip olmadığını düşünüyordu. Aslında bakıldığında da çokta kötü bir plan değildi. Sadece biraz daha hızlı olabilseydi işler çok daha farklı bir durumda olabilirdi.

Acımasız bir leopardan kaçmaya çalışan ceylan misali yerde Chuldarah'tan kolunu kurtarmaya çalıştı. Her an avına yem olabileceğini hissetmesine rağmen ne korktu, ne de tereddüte düştü. Aksine damarlarındaki kanın da daha aç bir şekilde savaşmaya başladığını fark etti. Tam bu esnada Chuldarah'ın karanlığı bütün vücudunu kaplamaya başladı. Bu fiziksel bir dövüşten ziyade zihinseldi ve Esther'in bu konuda altta kalır yanı yoktu. Genç kız karanlık tarafından neredeyse yutulacak seviyeye gelmesine rağmen bir şekilde dayanmayı başarıyordu.

Karanlığın içerisinde cebelleşirken hemen suratının yanından geçen beyaz bir ışık kendisini kurtarmıştı. Bu parlak ışığın kaynağı Theo'dan farklı birisi değildi. Kendisine bir yardım geldiğinden ötürü memnundu fakat içinden bir ses bunun pekte hayra alamet olmadığını haykırıyordu. Haklı çıkması da pek uzun sürmemişti zira Theo kısa bir süre sonra kendisine de saldırmaya karar vermişti. Tamamıyla iblisine yenik düşmüş olan Theo'ya acınası bakışlarla bakarken bir anda herkes durdu.

Bakışlarını gökyüzüne çevirdiklerinde yerin ve göğün parçalanmak üzere olduğunu gördü. Gözbebekleri faltaşı gibi açılan Esther, olabildiğince sakin kalmaya çalışarak ne yapabileceğini düşünmeye başladı. Lakin fazla düşünemeden kolundan tutularak geriye doğru savrulmaya başladı. Kendisini savuran kişi Urilirn'den başkası değildi. Clevania'da bulunan Viernoit şehrine gitmesi gerektiğini söylemişti. Esther iblis diyarından çıkmak üzereyken dudaklarını ısırdı ve sinirli bir surat ifadesiyle birlikte bakışlarını Gyugnal'a dikti.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

11 Jan 2024, 13:22

Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Konu Sonu Ödülleri

Esther
  • Hakimiyet +1
  • 60 GP
  • 60 AGP
  • 60 İGP

Theo
  • Mevcudiyet +1
  • 60 GP
  • 60 AGP
  • 60 İGP
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Nuwihn Bölgesi”