Gökleri Arayanlar (2. Kısım) (Esther | Theo)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

29 Nov 2023, 10:44

Gyugnal’ın iblisini hoyratça sergilemesiyle birlikte, Theo’nun sözleri etrafta yankılanmaya başladığında Gyugnal’ın boşluk hissinden başka bir şey yaymayan suratında bir tebessümün oluştuğunu görebiliyorsunuz. Bunun istemsiz bir tebessüm olmasının yanı sıra, Gyugnal’ın derhal harekete geçmemesine de neden olması, Theo’nun da bir şekilde doğrudan alacakları bir saldırıyı da engellemiş olmasını sağlıyor. Her ne kadar Theo’nun amacı bu doğrultuda olmasa bile Gyugnal bir an sanki Chuldarah’ın ardından Theo’yu daha iyi görmek için kafasını eğmesinin ardından “Eğlenceli biriymişsin. Yazık olacak.” diyor gülümsemesine rağmen sesindeki hissizlikle. Gyugnal’ın bu sözlerinden sonra, Urilirn yavaşça yerinden hareketlenip hafifçe sizin önünüze doğru adımlamaya başladığında, bakışlarındaki keskinliğin ruhuyla yoğrulduğunu hissediyorsunuz. Gyugnal gibi hoyratça bir aura saçmasa bile, bedenini saran ince bir tabakanın giderek yoğunlaşmaya başladığını fark edebiliyorsunuz. Gözle görülmesi mümkün olmayan bu tabakayı, Aludir olmanın getirisi olarak yorumladığınız esnada Urilirn hemen hemen sizin önünüze kadar gelmiş oluyor ve ardından “İlk kural… Bedeninizi unutun!” diyor. Bu sözlerinden sonra Urilirn hafifçe gözlerini kapatıyor ve bedenini saran tabaka bir anda şiddetli bir şekilde dalgalanmaya başlıyor. Söz konusu tabakanın rengi giderek mavileşmeye başladığı sıradan Urilirn gözlerini yavaşça aralıyor ve “İkinci kural… Benliğinizi unutun!” diyor. Urilirn’in size hitaben söylediği bu sözlerinden sonra bedenini saran tabaka koyu bir maviye bürünüp Urilirn’in bedenini genişçe sarmalıyor. Yer yer sanki bu dalgalanmada bir kaçak var gibi havaya savrulan mavilikler bu anda yok olurken, Urilirn “Ve son kural… Varlığınızı unutun!” diyor. Urilirn’in ağzından bu sözlerinin dökülmesinden sonra ise, mavi dalgalanma şiddetli ancak sessiz bir patlamayla dağılıveriyor! Etrafınızda ufak bir toz dalgalanması ve saçlarınızın savrulması şeklinde vuku bulan bu patlamanın ardından Urilirn’den gelen vahşi hissi ziyadesiyle hissetmeye başlıyorsunuz. Chuldarah ve Gyugnal’dan gelen karanlık duygusuna karşın Urilirn’in yaydığı derin bir savaşma arzusunun havada gözle görülmeye çatışmasının yarattığı dengesizlikle birlikte, sizin saran havanın titremeye başladığını hissediyorsun. Tam bu esnada, Chuldarah bulunduğu yerden hızla harekete geçerken, Urilirn de tereddütsüz bir şekilde ona doğru hamle yapıyor!

Bir karaltı ve bir solukluğun havada kesişmesinden ibaret bu karşılaşmanın, sağa ve solu savrulmasını, akabinde tekrar çarpışmasını ve tekrar savrulmasını görebiliyorsunuz. Gözleriniz bu anda her ikisinin de hareketlerini tam anlamıyla kavrayamasa bile, havada savrulan tekme ve yumrukları ancak son anda göz ucuyla yakalayabiliyorsunuz. Hem Chuldarah hem de Urilirn’in insan üstü denilebilecek hızdaki hareketlerini yakalamak sizin için bile fazlasıyla zor gelirken, Gyugnal’ın ellerini ceplerine sokmuş bir şekilde bakışlarını tamamen ikinize kilitlemiş bir halde durduğunu görüyorsunuz. Sanki gözünün hemen önünde cereyan eden bir savaş yok gibi duran Gyugnal’ın bu odaklanışı dikkatinizi çekiyor. Zira hem Chuldarah’ın hem de Urilirn’in hamlelerini yakalayabildiğiniz kadarıyla yorumladığınızda, her ikisinin de birbirini yok etmekten ziyade saldırıların size ve Gyugnal’e yönlenmesini engellemeye çalışır gibi durduklarını fark ediyorsunuz. Bu yorumunuzla birlikte Gyugnal’in bakışlarını yorumladığınızda, kafanızdan onlarca duygu ve düşüncenin geçmesine neden oluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

04 Dec 2023, 19:22

Karanlıktan ortaya çıkan yeni iblis ile hem tanışma hem de ortamdaki yanlış anlaşılmaları gidermek için yaptığım konuşma girişimi başarısızlık ile sonuçlandı. Bunun sebebinin Uphin’in iblisine kıyasla karşımdaki yeni arkadaşın daha utangaç olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Yoksa ortada beni görmezden gelmesi için hiçbir sebep yok. Zamanla bu utangaçlığı aşabileceğimize inanıyoruz. Umarım geçmemiz gereken bu seviyeyi bize saldırmaya başlamadan önce geçebiliriz.

İblis ile müzakerelerimiz devam ederken kadim dostum, yeni ortağımın öldürmek istediği üçüncü kişinin ben olduğumu söyledi. Ardından da söylemini daha da ilerleterek ajanlık kariyerimin başlamadan bittiğini söyledi. Durum birazcık kötü olsa bile kariyerimin başlamadan bittiğini düşünmüyorum. Hala daha yeterli koşullar sağlanırsa ajan olabilirim. Sadece iki büyük güçten birinin ortadan kalkması lazım. Gyugnal veya Urilirn ikisinden birinin kesin bir şekilde kazanması benim için yeterli. Dövüş bittikten sonra kazanan tarafı ikna ederek ajanlık yapmaya başlayabilirim. Hala daha umudum var. Bu umut kırıntısına tutunarak pes etmeyi ret ediyorum.

Söylediklerimden sonra Gyugnal eğlenceli biri olduğumu söyledi. Sonunda etrafımdaki kişilerin bendeki potansiyeli fark ettikleri için bir hayli mutlu oldum. Urilirn, Gyugnal’ın sözlerinden sonra yerinden ayrılarak bize öğütler vererek harekete geçti. Bahsettiği üç kuralı daha önce istemeden olsa uyguladığımı fark ettim. Uphin ile olan maceramızda hissettiklerim yüzünden kendimden geçme noktasına gelmiştim. Tahminen Urilirn’in bahsettiği ikinci kuralın sonunda veya son kuralın başında kendime gelmiştim. Hafızam bulanık olduğu için neler olduğundan çok emin değilim. Ancak şimdi öğrendiğim kadarıyla ilerlemeye tercih etseydim çok değişik şeyler olacakmış. Açıkçası neler olacağı daha doğrusu neler hissedeceğimi merak etsem de benliğimi veya varlığımı bir daha unutmak istemiyorum. Daha önce yaptığım şeyi bir daha yaparak kendimi tekrara düşünmek istemiyorum. Yine de zor durumda kalırsam kaçmak için kullanabileceğim için bu öğütleri bir yere not ediyorum.

Ölüm meleği ve lord kendi aralarından savaşmaya başladıktan sonra etraf sakinleşti. İki tarafta sadece rakibine odaklandığı için şu anda gayet rahat bir şekilde maçı izlemeye çalışabiliyoruz. Kavga çok şiddetli ve bir o kadar hızlı cereyan ettiği için takip etmekte zorlansam da az çok neler olduğunu görebiliyorum. Bu esnada eski ortağımın eli cebinde rahat bir şekilde bizi izlediğini fark ettim. Tüm işi iblisine bırakmış bir şekilde bu kadar rahat davranması beni büyüledi. İlerde arkadaş olabilirsem kendi iblisim ile de böyle bir bağ kurmak istiyorum. Bu kaotik savaşın ortasında aklıma bir fikir geldi. Kadim dostuma dönerek “Eski ortağım bizi tehdit olarak görmediği için çok rahat takılıyor. Eğer onu etkisiz hale getirebilirsek Urilirn’in işini bir hayli kolaylaştırırız. Hem belki kullanıcı bilincini kaybeder veya zarar görürse iblis ile olan bağlantısını kesebiliriz.” dedikten sonra dikkatli bir şekilde etrafa göz gezdirerek tekrardan konuşarak kadim dostuma “Bu yüzden etrafımızı iyice araştıralım. Taş maş bir şey bulursan söyle kafasına atarız.” Diyeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

05 Dec 2023, 03:48

Bugünün gecesinde yazacağım, kusura bakmayın ödevler çok yoğun bu aralar.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

06 Dec 2023, 01:10

Esther, Gyugnal ve iblisinin yaydığı tehditkar aurayı gördükten sonra yapabileceği herhangi bir şeyi olmadığını anlamıştı. Urilirn'in kendisini koruyacağının farkındaydı fakat hem iblisine, hem de Gyugnal'a karşı koruyabileceğini düşünmüyordu. Genç kız her ne kadar Gyugnal'ın fiziksel becerilerinden bihaber olsa dahi kendi vücudunu oldukça iyi tanıyordu. Karşısındaki deneyimli Aludir'e karşı sıradan bir insan olarak şansının olmadığını biliyordu. Kaçmayı düşündü fakat kaçabileceği bir yer bulunmuyordu. Hemen ardından son çare olarak dövüşebileceğini düşündü fakat bunun anlamsız olacağı kanısına varması sadece birkaç saniyesini aldı. Sakinliğini koruyarak düşünmeye, daha farklı çıkış yolları aramaya devam etti fakat pek başarılı olamadı. Tek çaresi Urilirn'in yanında savaşmak ve Gyugnal'ı yenerek buradan ayrılmak gibi gözüküyordu fakat onda bu yetenek mevcut muydu? Yıllarını çeşitli iblis ve insanlarla savaşarak geçirmiş, kendisinin öldürmeyi dahi başaramadığı iblislerin birkaç yüz tanesini birkaç saniye içerisinde yok edebilen bir adama ve onun iblisine karşı gelebilir miydi? Normal şartlar altında bu söylediğimin gerçekleşme ihtimali mevcut değildi fakat genç kız normal şartlar altında olan sıradan bir insan da değildi. O, iblisinin kudretini kullanabiliyordu. Her ne kadar içerisindeki minik iblis onla kudretini paylaşmak istemese de buradan canlı olarak ayrılması için onun kudretine muhtaçtı. Açıkçası Esther'de sözünden dönerek zorla onun kudretini almak istemiyordu fakat yapabileceği başka bir şey de bulunmuyordu. Her ne kadar az sonra yapmayı deneyeceği şey minik iblisle arasının daha da kötüleşmesine ve kendisini bir yalancı konumuna düşürecek olsa da bunu yapması gerektiğini biliyordu. Açıkçası minik iblisin önünde bir yalancı konumuna düşmektense ölmeyi tercih ederdi. Tam dövüşmekten vazgeçtiği anda beyninde, yaşadığı kısa hayat boyunca kendisine sorduğu sorular dönmeye başladı. Aludir olmadan önce nasıl birisi olduğu, ailesi olup olmadığı, iblislerin tam olarak ne olduğu gibi merak ettiği bir çok soru beyninde dolaşmaya başladı. İşte tam olarak bu anda genç kız yaşamak istediğini fark etti. Bunca zamandır ölümü umursamayan genç kız, ne pahasına olursa olsun hayatta kalması gerektiğini sonunda anladı. Öldüğü takdirde merak ettiği soruların hiçbirine yanıt bulamayacaktı, daha da önemlisi yeni şeyleri merak etmeye başlayamayacaktı. Açıkçası bunları düşündüğünde biraz da olsa korktu fakat korktuğu şey ölmek değil, öldükten sonra bunları yapamayacak olmasıydı.

Urilirn önlerine geçip uygulamalı bir şekilde iblisin kudretini nasıl alabileceklerini açıklarken Esther pür dikkat onu izlemeye başladı. Genç adamın çevresini saran aura yavaşça renk değiştirmeye ve güçlenmeye başladı. Aurasını tamamıyla dışarıya saldıktan sonra bir anda onu tekrardan dizginleyerek yok eden Urilirn'i gördüğünde adama karşı biraz da olsa hayranlık hissetmeden edemedi. Lakin asıl hissettiği şey güce olan arzuydu. Chuldarah ile dövüşmeye başladığı anda içindeki bu his daha da körüklenmişti. Onun kadar güçlü olduğu takdirde istediği her şeyi yapabileceğini hissetmişti genç kız. Bu güçte ustalaştığı takdirde kimseyi dinlemesine veya boyun eğmesine gerek kalmayacaktı. Eh~~ Şu ana kadar da aynı şeyi yapıyordu fakat hiçbir zaman kendini tam olarak özgür hissedememişti. Güçsüz bir insan olmasının getirisi olarak kimi zaman istemediği şeyler yapmak zorunda kalıyordu. Genç kız bunu da istemiyordu, tam anlamıyla özgür olmak onun tek gayesiydi. Bunun için de güce ihtiyacı vardı.

Gözlerini kapatarak içerisindeki iblisle son bir kez daha konuştu. "Bu kadar kısa bir süre içerisinde yalancı konumuna düşeceğimi asla düşünmezdim. Bu kelimeleri dinlerken eminim neler hissettiğimi de net bir şekilde anlayabiliyorsundur... Şimdiden özür dilerim." Genç kız hem güç arzusuyla yanıp tutuşuyor, hem de minik iblisten bunu zorla alacağından ötürü üzgün hissediyordu. Elbette onun isteyerek gücünü paylaşmasını tercih ederdi zira onun isteği dışında gerçekleştiği takdirde vücudunun kontrolü için savaş vereceklerini biliyordu. Belki de bu esnada onu yaralayacak veya tam olarak özümseyecekti. Özellikle bunun gerçekleşmemesi için dua ediyordu fakat yapabileceği farklı bir şey de yoktu. Hayatta kalmak istiyorsa bu kudrete ihtiyacı vardı.

Theo'ya aşağılayıcı bir bakış atarak "Korkuyor musun Theo? Tekrardan kendini kaybetmekten. Merak etme, bu sefer yanında ben varım. Tekrardan kendini kaybedersen seni kendine getireceğime dair söz veriyorum." dedi. Theo'nun korkup korkmadığından emin değildi fakat yine de içinden gelen bu sözleri ona söyledi.

Konuşmasını bitirdikten hemen sonra gözlerini kapadı. İlk adım Esther gibi sürekli olarak düşüncelere dalan bir insan için oldukça basitti. Hatta bunu daha önce defalarca kez yapmıştı. Uphin'e detayları anlatırken, minik iblisiyle iletişime geçmeye çalışırken ve daha nicesi... Gözlerini kapattıktan sonra zihninin içerisindeki boşluğa odaklanarak fiziksel bedenini unutmaya çalıştı. Derin birkaç nefes aldıktan sonra artık dışarıdaki dövüşün seslerini dahi duyamayacak seviyede zihnine odaklanmayı başarmıştı genç kız. Bu esnada henüz başarılı olup olmadığını bilmiyordu fakat bunu düşünmüyordu da. Bilincini kazandığı andan itibaren ilk defa zihni büyük bir sükunet içerisindeydi. Büyük, karanlık bir gölün ortasında durduğunu hissediyordu. Musluktan damlayan su benzeri bir ses dışında hiçbir şey duymuyordu. Kısa bir süre sonra o ses dahi kesilmişti. Sadece benliğiyle birlikte gölün üstünde duran genç bir kızdan başka hiçbir şey yoktu ortada.

İkinci aşama Esther için daha da zorluydu, bunca zamandır özgürlüğü arzulamasının tek sebebi benliğini koruma isteğiydi. Şimdi ise ondan kurtulması gerekiyordu. Bunca zamandır uğruna savaştığı düşünceden, sadece güç uğruna vazgeçebilir miydi? Bu sorunun cevabı evetti. Genç kız bütün bunların geçici olduğunun bilincindeydi. İblisin kudretini elde etmek adına ona bir boşluk yaratması gerekiyordu. Birkaç milisaniyeliğine dahi olsa bilincinden vazgeçmeli ve iblisin kendisini ele geçirmesi için bir boşluk yaratmalıydı. Bu yüzden tam anlamıyla hiçbir şey düşünmemeye başladı. Üzerinde durduğu karanlık gölün içerisine çekiliyormuşçasına hissediyordu, bütün benliğinin ve varlığının ortadan kaybolduğunu hissedebiliyordu. Daha önce bu hissi bir kez daha tatmıştı, o da iblis diyarında minik iblisle karşılaştığı andı. Kendisini kurtaracak bir ışığın bu sefer gelmeyeceğini biliyordu fakat ona ihtiyacı da yoktu. Genç kız artık eskisinden çok daha farklıydı. Ne kadar derin bir bataklığa batsa dahi tırnaklarıyla kazıyarak oradan çıkabilecek kadar inatçı bir insandı nede olsa.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

07 Dec 2023, 17:04

Genel; Theo, kafasından geçen düşüncelerini Esther’e iletmesinin ardından, etrafında kullanabileceği bir taş veya benzeri cisim olup olmadığını kestirmeye çalışıyor. Bu noktada, Urilirn ve Chuldarah arasındaki mücadele bir nebze de olsa Theo’nun işine yarıyor ve ikilinin birbirlerinin hamlelerini karşıladıkları sıcak savaşları etrafa parça parça bir kısım taşların yayılmasına neden oluyor. Bu sayede Theo, hem halihazırda zeminde bulunan farklı boyutlarda taşlara hem de savaşın meydana getirdiği başkaca taşlara kavuşabiliyor. Ancak bu noktada, Urilirn ve Chuldarah’ın sürekli hareket halinde olması, zaman zaman Gyugnal ile olan göz temasını engelliyor. Bu durum da, Theo’nun taş fırlatmayı istemesi halinde doğru bir anı ve hedeflemeyi göz etmesini zorunlu kılıyor.

Esther; Zihninde bulanık bir varlıktan ibaret olan iblise sözlerini ilettiğinde, herhangi bir karşılık gelmediğini fark etmek karanlığın içinde yalnızlığını fısıldıyor sana. Bunun ardından Theo’yu bir nevi kendi halinde bırakmanın ardından gözlerini kapatmanla birlikte, zihnindeki karanlığın içinde varlığının vücut bulduğunu görüyorsun. Zihninde yarattığın göl, karanlığın içerisinde karanlığın farklı bir tonu olarak belirmeye başladığında, gerçeklikten soyut bu yerde tüm duygularından sıyrılmaya çalışıyorsun. Daha önce yaşadığın ve tattığın hislere kendini bırakmak için zihnini boşaltmaya devam ettiğinde, gerçekten de karanlığın içinde vücudunun silinmeye başladığını hissediyorsun. Ancak bu his, bir anda insani yanını ortaya koyarak ürkmene ve tedirgin olmana neden oluyor. Tüm çaban tek seferde sonuçsuz kalır gibi olduğunda ise, gölün gerçekten de bir bataklıktan farklı olmadığını hissediyorsun. Gözlerini daha sıkı sıkıya kapatmak, bataklığın içine çekilmene engel olmak için verebildiğin en büyük çaba olurken, kendini karanlığın içinde bir başına hissediyorsun. Ne var ki, bu his bir şekilde seni rahatsız etmemeye ve korkutmamaya başlıyor. Bu his… Sanki o sıcaklığı andırıyor…

İçine çekildiğin bataklığın sıcaklığı, bir bedeni rahatça kavurabilecek kadar ısındığında, bunun bilindik bir bataklıktan çok daha farklı olduğunu hissedebiliyorsun. Sanki bir başka dünyaya açılan bataklığın yaydığı ısı, bir şekilde ruhunu bile yakmaya yelteniyor. Ve o anda, benliğinin silinmeye başladığını hissediyorsun… Tıpkı Urilirn’in söylediği gibi… Ancak bu silinme, bataklıkta batmaya devam ettikçe soluksuz bırakmaya başlıyor seni. Kesik kesik nefeslerin, adeta sönmüş ciğerlerini yaşatmak istemenin naçiz bir çabası gibi beliriyor. Ne var ki, nefes alıp vermek ciğerlerini sıkan ve yakan bataklığın aleviyle imkansız hale geldiğinde ise, kendinden geçmeye başladığını hissediyorsun. Zihninin karanlığının bulanıklaşamaya başladığı anda ise, bir başka varlığın soluksuz bekleyişinin son bulmaya başladığını fark ediyorsun… Bu kez, öncesinden daha derin, daha güçlü ve daha aç…
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

12 Dec 2023, 20:42

Kadim dostum yardım çağrıma olumsuz yanıt verdi. Aslında böyle bir yanıt vereceğini az çok tahmin ediyordum ama emin olmak için sormak zorundaydım. Çünkü az önce ajanlık kariyerimin bittiğini ima ettiği zaman şüphelenmeye başlamıştım. Bu şüphemi giderebilmek için ondan yardım istedim. Beklediğim gibi olumsuz yanıt verdiği zaman yapbozun tüm parçalarını birleştirebildim. Kadim dostum ajan olmamı istemiyor. Bunun iki sebebi olabilir. Ya kıskançlık ya da tekrar onu yalnız bırakacağım için üzülüyor olabilir. Her iki ihtimalde geçerli sebepler olsa da eğlencemin önüne geçmesine izin vermeyi düşünmüyorum.

Kadim dostum korkak olduğumu ima ettikten sonra gözlerini kapatarak bir şeyler yapmaya başladı. Ona cevap vermeden tüm odağımı görevime vererek etrafta taş aramaya başladım. Urilirn ve ölüm meleğinin savaşı sayesinde etrafta istemediğim kadar çeşitli boyutlarda kullanabileceğim taş var. İkilinin savaşı yüzünden zaman zaman hedefim ile olan görsel bağlantımı kaybediyorum. Eğer istediğim gibi tek hamlede dövüşü bitireceksem zamanlamamı iyi ayarlamam gerekiyor.

Yerden ne çok ince ne de çok ağır olmayan ortalama boyutta bir taş alarak hedefime kitleneceğim. Esther kendi halinde takıldığı için onu görmezden gelerek hazırladığım planı son hızda devreye sokacağım. İlk adımı atlayıp taşı aldığım için şimdi uygun anın gelmesini beklemem lazım. Dövüşen ikilinin görüşümü engellemediği ve Gyugnal'ın bize doğru bakmadığı bir an yakalayabilirsem tereddüt etmeden bütün gücümle taşı ona doğru fırlatacağım. Eğer ilk atışımdan sonra başarılı olamazdan Gyugnal durumu fark edene kadar denemeye devam edeceğim. Gyugnal'ı yaralayabilir veya onun tarafından kendisine bir şey atıldığı fark edilirse sakin bir şekilde elimle Esther'i işaret ederek. Konuşmadan dudaklarımı oynatarak "O yaptı." diyeceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

13 Dec 2023, 03:57

Korku... Daha önce defalarca kez tecrübe etmiş olduğu bir duyguydu fakat bataklığın içerisine doğru çekilirken hissedeceğini asla düşünmezdi. Sürecin başından itibaren hiçbir zaman tereddüt etmemişti fakat gerçekten de tereddüt edilmemesi mi gerekiyordu? Onun gibi zayıf bir ceylan içerisindeki iblisi bile isteye uyandırıp tekrardan vücudunu ele geçirebilir miydi? Nede olsa Urilirn kadar güçlü değildi. O, gözlerinin önünde sanki bir çocuk oyuncağıymışçasına bunu yapmıştı fakat kendisi gerçekten de başarabilir miydi? Evet, geçen sefer bir şekilde bunu başarmıştı fakat sadece şanstan ibaret olabilir miydi? Açıkçası genç kız bunların hiçbirini düşünmüyordu, zira hisleri dışında hiçbir şeyi kalmamıştı. Bataklığın içerisine çekildikçe yavaşça vücudunun silinmeye başladığını hissetmeye de başlamıştı. Artık ne bir kola, ne de bir bacağa sahipti. Tek sahip olduğu şey beyni ve düşüncelerdi. Eh~~ Onlardan da kurtulmuştu açıkçası. Dipsiz bataklığın içerisine doğru çekilmeye devam ediyor ve hiçbir şey düşünmüyordu. Yine de içinde bir his mevcuttu, o da merak. İblisin gücünü uyandırmak için daha ne kadar derine gitmesi gerektiğini merak ediyordu. Bunu çok iyi ayarlaması gerektiğinin de farkındaydı, zira bir milisaniye geç tepki verirse içerisinde bulunduğu hiçliğin kalıcı olarak bir parçası olabilirdi. Sıradan bir insan bu aşamada panik yapabilir ve duygularına yenik düşebilirdi fakat Esther bir şekilde sakinliğini korumayı başardı. Belki de bunun sebebi başarabileceğine olan inancıydı. Aslında tam olarak bu da değildi, daha çok inatçılığıydı. Tekrardan vücudunun kontrolünü iblise vermek ve ona yenik düşmek istemiyordu. Her ne kadar ona karşı bir kez kazanmış olsa da bunun bir daha gerçekleşeceğinin garantisi yoktu fakat Esther bu konuda oldukça emindi. İblisten kontrolü tekrardan alabileceğini biliyordu.

Genç kız bataklıkta daha da derinlere indikçe nefes alışverişi gitgide zorlaşmaya başladı. Hala ciğerlerine bir parça da olsa oksijen girdiği için şanslıydı fakat bu oksijenin nereden geldiğini de merak etmiyor değildi. Hem ciğeri var mıydı ki? Vücudunu çoktan unutmuş olması gerekirdi. Hala bir şeyler hissediyor olması oldukça garipti... Genç kız bir süre daha bu acıya katlanarak devam etti, kısa bir süre sonra pes edecek raddeye dahi geldi. O anlarda bilincini açık tutan yegane şey inatçılığıydı. Ölse dahi bunu başarmaktan çekinmeyecekti. Gerekirse son nefesiyle iblisin kudretini çekecek ve öyle ölecekti.

Sonsuzmuş gibi gelen bekleyişinin ardından genç kız içindeki bir varlığın ortaya çıkmak üzere olduğunu hissetmeye başladı. Bu sefer daha da güçlü, daha da aç olduğunu hissedebiliyordu. Açıkçası Esther için işler oldukça kötü gözüküyordu. Geçen seferki gibi tam olarak kendinde değildi ve sahip olduğu iblis hiç olmadığı kadar güçlüydü. Yine de Esther gülümsemeden edemedi. Elbette bir vücudu olmadığından ötürü bu gülümseme gözükmüyordu fakat genç kızın yanakları neredeyse yırtılacak gibiydi. 32 dişinin tamamını bir inci parlaklığında içinde bulunduğu karanlığı aydınlatıyordu.

Esther kalbinin hiç olmadığı kadar hızlı attığını hissedebiliyordu, bu da yaşadığına dair bir ibareydi. Hala ciğerlerini oksijenle doldurabiliyor ve düşünebiliyordu. Hiç olmadığı kadar zayıflamıştı fakat endişe etmiyordu. Kendi benliğinin içerisindeki bir iblise tekrardan yenilecek değildi. Bir an önce ileriye atılmak ve iblisin kudretine el koymak istiyordu fakat iblis henüz tam olarak uyanmamıştı, doğru anı beklemesi gerekiyordu. Peki bekleyebilir miydi? Geçen her saniye bilinci daha da kayboluyordu ve artık sınırlarına dayanmış gibiydi. Esther deliler gibi atan kalbini sakinleştirmek için derin bir nefes aldı. Daha da derinlerine doğru indiği bataklığın karanlığının tadını dahi almasına vesile olacak derinlikte bir nefesti. Sakince nefesini verirken kalbinin atışı tekrardan normale döndü fakat suratındaki gülümseme hala yerinde duruyordu.

Genç kız iblisin kendisini tam olarak gösterdiği ana kadar beklemeyi planlıyordu. Derin uykusunda uyanan iblis kendini gösterdiği anda ise vücudunun kontrolünü ele geçirmek için tekrardan savaşacaktı. Zira o iblise yem olacak birisi değil, aksine ona hükmedecek kudrette birisiydi. Zayıflamasını bekleyen korkak bir iblise bu konuda yenilecek değildi.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

14 Dec 2023, 11:54

Theo; Tam aradığın şartları sağlayan bir taşı eline aldığında anda, bunu Gyugnal’a fırlatmak için doğru anın gelmesini bekliyorsun sadece. Urilirn ve Chuldarah arasındaki savaş esnasında etrafa saçılan taş ve tozlar, giderek kırmızılıklara dönüşmeye başladığında, savaşın seyrinin giderek değişmeye başladığını da hissedebiliyorsun. Buna rağmen, hedefin tamamen Gyugnal olduğundan, ikili arasındaki mücadele de yavaş yavaş ilgi alanından çıkmaya başlıyor. Gözlerin, Gyugnal’ın bakışlarını takip ederken, sadece bir anlığına bile olsa onun bakışlarını üzerinden çekmesini bekliyorsun. Saniyeler, dakikalardan farksız bir şekilde geçmeye başladığı anda ise, Chuldarah’ın bir anlığına geri çekilişi ve Urilirn’in vahşice savurduğu yumruğunu fark ediyorsun. Bu durum, tıpkı senin gibi Gyugnal’ın da ilgisini çektiği anda, Gyugnal hızlıca gözlerini onlara doğru deviriyor. Bu da, neredeyse yıllar geçmiş gibi beklediğin fırsatı ayağına getiriyor. Elindeki taşı, hızlıca Gyugnal’a doğru fırlatıp ardından da hiçbir şey yapmamış gibi davranışlar sergilemeye başladığı anda, fırlattığın taşın sert bir yere çarptığında çıkan tok sesi kulaklarına doluveriyor! Bakışların Urilirn’in yumruğunu karşılayan Chuldarah’tan sıyrılıp Gyugnal’a döndüğü esnada ise, Gyugnal’ın hala aynı pozisyonda durup bakışlarını baygın bir şekilde sana dikmiş olmasına rağmen, kafasının sağ tarafından gözüne doğru akmaya başlayan kanı görebiliyorsun! Hedefini tam 12’den vurmuş olmanın sevinci ile bir anda yerinden zıplamak istesen bile, Gyugnal’ın baygın bakışlarını parmaklarınla Esther’i işaret etmenle ona doğru kaydırıyorsun. Yüzündeki donuk ifadeye rağmen durumdan pek memnun olmamış gibi görünen Gyugnal, bu anda Esther’e doğru bakarak size doğru ilerlemeye başlıyor.

Urilirn ve Chuldarah’ın mücadelesi tüm sıcaklığı ve vahşiliği ile devam ederken, Gyugnal sanki böylesine bir olay yaşanmıyormuş gibi rahat adımlarla size doğru ilerliyor. Birkaç metre yanında cereyan eden savaştan bağımsızmış gibi attığı adımlarında herhangi bir tereddüt barındırmıyor gibi görünen Gyugnal, yine de somut bir tehdit algısı da yaratmıyor. Nitekim Gyugnal, sizden birkaç adım uzakta durmasının ardından, neredeyse gözünü tamamen kapatan kanamasını daha net görebiliyorsun. Eserin bir anda gözlerine daha mutluluk verici bir şekilde yansırken Gyugnal bakışlarını Esther’den ayırmadan “Bu halde mi yaptı?” diyor sadece. Bu anda senin de bakışların Esther’e doğru kaydığında, Esther’in gözlerini kapatmış ve neredeyse ölü gibi durduğunu, ancak bedenini de ince, pembesi bir parlamayla kaplanmış gibi olduğunu görüyorsun. Tam bu sırada, Urilirn’in “Dikkat edin!” diye bağırdığını duymanla birlikte bakışlarını bu kez savaşın cereyan ettiği alana çevirdiğinde, Urilirn’in çaresizce size ulaşmaya ve Gyugnal’ı engellemeye çalıştığını, ancak Chuldarah’ın buna izin vermediğini görebiliyorsun.

Gyugnal, son derece rahat ve sanki kafasında bir kanama yokmuş gibi bakışlarını sana çevirdiği sırada, tınısız bir ses tonuyla “İşte ben de bunun olmasını istemiyordum.” diyor. Bu noktadan sonra sanki Esther üzerindeki tüm ilgisini kaybetmiş gibi duran Gyugnal baygın bakışlarıyla birlikte ilgisini tam olarak sana yönelttiği sırada “İşte bu yüzden, Hükümdarımızın en azılı düşmanlarısınız.” diyor, ruhunda beliren bir karanlığa vücut vermek ister gibi.

Esther; Sadece bekliyorsun… Her şeyden uzak ve hiçbir şeye yakın halde… Karanlık bulanıklaşırken, ruhun kül olmaya yüz tutmuşken, nefes alıp vermen imkansız hale gelirken… Sadece bekliyorsun, gelmekte olanı karşılamak için. Defalarca kez hissetsen de hala tedirgin eden o hissin yayılmasına müsaade ediyorsun. Zihnin en doğru anın gelmesini beklemeni söylese bile, ruhun adeta o anın hiç var olmayacağını sana haykırıyor. Bir başak varlığının yaydığı ve seni sindiren tüm havanın ruhuna çöküşüne izin veriyorsun. İblisin kendisini gösterdiği ana yöneliyorsun sadece… Varlık bulup bulmayacağından bile emin olmadığın o karanlık içerisinde, akın akın ruhunu istila edişini izliyorsun sadece. İzliyorsun… Bir anda, sanki tüm benliğin ruhundan çekilmiş gibi… Gözlerin bir anda kendi bedenini görüyor karanlığı içinde yavaşça yok olmaya yüz tutmuş bir şekilde… Tek beklediğin o doğru anken… Ruhunun silinmeye başladığını görüyorsun kendi gözlerinle! Vücudunun kontrolünü el almak için savaşmak isterken, bir vücudunun bile kalmayışına ilk elden şahitlik ediyorsun. Tüm karanlığı, tüm yok oluşu ve tüm var oluşu gören üçüncü bir gözden ibaret oluyorsun sadece… Ne hiçbir şeysin ne de her şey… Ne ruh ne vücut… Artık beklediğin bir an olup olmadığını bile hissedemiyorsun. Ruhunun, benliğinin, vücudunun… Sana dair her ne varsa hepsinin, koca bir karanlığın içinde çaresizce yok olmasını… Sadece… İzliyorsun… Hepsi bu!
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

14 Dec 2023, 17:59

Bir çıpa misali kendimi karanlık bataklığa bıraktığım vakit vücudumdan, benliğimden, hatta varlığımdan dahi vazgeçmiştim. Öncelikle bedenimi kaybettim, sonrasında benliğimi ve artık son aşamada da varlığımı kaybetmek üzereyim. Bedenimden çıkıp gitmiş ruhum, çektiğim acıların yok olmasına vesile olsa da karanlığın içerisinde kaybolan bedenimi görmek pekte huzur verici bir görüntü değildi. Fazla zamanım kalmadığının farkındayım, zira ruhum dahi silinmeye başladı. Önce uzuvlarım, sonra vücudum, en sonunda ise suratım tam anlamıyla karanlığa karıştı. Artık "Esther'den" kalan hiçbir şey görüş açımda değil. Karanlık bataklığın içerisindeki bir çift gözden ibaretim sadece, sesini duyurmak için ağzını dahi açamayacak kadar kudretsiz, zavallı bir varlığa dönüştüm. Şu an bir hamle yapsam dahi eski halime dönüp dönemeyeceğimi bilmiyorum fakat bildiğim bir şey var, o da henüz zamanının gelmediği. Zaman kavramını yitirmiş biri olarak ne kadar beklediğimin önemi yok, tek yapmam gereken şey iblisin ortaya çıkmasını sağlamak. Zira onun da benim gibi doğru anı kolladığından adım gibi eminim. Benim varlığımın tamamıyla bu bedenden kaybolduğu anı bekliyor, o an gelmeden kendisini ortaya çıkarmayacaktır.

Genç kız son cümlelerini kafasında geçirdikten sonra tam anlamıyla 'ölmüştü'. Artık ne bir bedene, ne de bir ruha sahipti. Bunca zaman kendisini karanlığın içerisinde hayatta tutan yegane şey olan düşüncelerini dahi bir kenara atmıştı. Normal bir insanın asla yapamayacağı şeyi yaparak kendisini 'ölü' konumuna sokmuş olması bile takdire şayan olmasına rağmen tatmin olması için bunlar yeterli değildi. İblisin kudretini tam anlamıyla ele geçirerek onun kudretini özümsemesi gerekiyordu. Ancak bu şekilde gerçekten de özgür olabilirdi... Esther'in bu kadar tereddütsüz olmasının yegane sebebi özgürlük arzusuydu. Şu ana kadar yaşadığı hayat bir kuşun kafesine benziyordu. Özgürdü fakat kendisine tanımlanan bu ufak kafesin sınırları içerisinde özgürdü. Kimileri bununla tatmin olabilmesine rağmen genç kız için durum çok daha farklıydı. O, içerisinde bulunduğu kafesi parçalamak istiyordu. Kanatlarını olabildiğince açmak ve bütün dünyayı özgürce gezmek istiyordu. Kimseden emir almadan, kimse tarafından rahatsız edilmeden, istediği anda, istediği yerde, istediği şeyi yapmayı arzuluyordu. Bütün bu acılar katlanabilmesinin, bütün bu zorluklara göğüs gerebilmesinin yegane sebebi buydu. Peki bunları iblisin kudreti olmadan başarmaz mıydı? Aludirlerden kaçtığı gibi Aledeslerden de kaçabilir ve gizlice hayatını sürdürebilirdi. Bir nebze özgür de olabilirdi fakat genç kızın tanımladığı özgürlük bundan çok daha farklıydı. Bu, sadece içerisinde bulunduğu kafesin birazcık genişlemesinden ibaretti. İşte bu yüzden genç kız için iblisin kudreti elzemdi ve onu elde etmek için ölümü dahi göze almıştı.

Genç kızın bütün varlığı silinmiş olmasına rağmen bilinçsizce doğru anı beklemeye devam etti. İçerisindeki iblisin vücudunu kudretle doldurmasını ve onu ele geçirmesini bekliyordu aslında. Her ne kadar görünürde bir vücudu olmasa da dışarıdaki vücudu hala sapasağlam bir şekilde yerinde duruyordu. Sonunda elde edeceği ödüle kıyasla çektiği acıların hiçbir anlamı yoktu. Sadece sabırla beklemesi gerekiyordu, zira iblis kendini gösterdiği anda onu alt edebileceği biliyordu.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

18 Dec 2023, 21:26

Avına kitlenen bir yırtıcı edasıyla etrafımdaki her şeyi görmezden gelerek hedefime kitlendim. Benim için uzun dövüşen arkadaşlar için çok kısa bir süre sonra beklediğim fırsat ayağıma geldi. Urilirn'in ölüm meleğine attığı yumruk sayesinde planımı devreye sokabildim. Gyugnal gözlerini benden çektiği anda taşı var gücümle fırlatarak hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi olacakları beklemeye başladım. Taşın bir yere vurma sesiyle beraber ne kadar heyecanlanmış olsam da belli etmemeye çalışarak sakın bir şekilde sesin geldiği yere doğru baktım. Gyugnal hala pozisyonunu değiştirmeden bana bakıyordu ama şu anda 10 saniye öncesinden farklı olarak gözüne doğru akmakta olan bir kan birikintisi vardı. Onu bayıltacak kadar bir hasar veremesem bile ilk denemede kayda değer bir zarar verdiğim için planımın başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ancak sevinmem için hala daha erken. İçim kıpır kıpır da olsa ikinci aşamaya geçmem lazım. Hissettiğim duyguları belli etmemeye çalışarak tüm suçu kadim dostuma itelemeye çalışacağım.

Gyugnal taş olayından sonra donuk bir ifade ile bize doğru yürümeye başladı. Etraftaki dövüş ile gram ilgilenmeyerek tüm odağını bize vermiş gibi duruyor. Aramızdaki mesafeyi birkaç adıma kadar indirdikten sonra sağ gözünü kapattı kapatacak kan birikintisi ile transa geçen Esther'in bu işi nasıl yaptığını sorgulamaya başladı. Yakınımıza geldiği için ne kadar kusursuz bir iş yaptığımı daha iyi görebildim. Kendimle gurur duyup ona cevap vermeye hazırlandığım sırada Urilirn'in uyarısı yüzünden ağzımı açamadım. Gyugnal'ın dibimize kadar gelmesinden rahatsız olduğu için bizim yanımıza gelmek istemesine rağmen ölüm meleği yüzünden hiçbir şey yapamıyor. Şu anki durumumuzda eğer Gyugnal bize zarar vermek isterse sadece kendimize güvenebiliriz.

Kadim dostum hala kendinde olmamasına rağmen etrafında ince bir pembe ışık belirmeye başladı. Galiba her ne deniyorsa doğru yolda ilerliyor. Ancak Gyugnal bu ışığı hiç önemsemeden bana kilitlendi. Hükümdarlarının düşmanı olduğumu bile söyledi. Ne demek istediğini tam olarak anlamadım ama bu kadar ileriye gittiğine göre artık ajan olarak geri dönebileceğimi sanmıyorum. Hükümdarlarının düşmanı olduğum bu kadar kolay anlaşılıyor ise geri döndüğüm zaman beni çok hoş karşılamayacaklarından eminim. Bu yüzden kadim dostumun garip ışığına güvenerek zaman kazanmam lazım. Işık az olduğu için fark etmedi herhalde eğer daha çok parlarsa dikkatini benden ziyade ona verebilir. Eğer bu olursa az önceki tekniğim ile diğer gözünü de işlevsiz hale getirip son vuruş için hazırlık yapmaya başlayabilirim.

Gyugnal ile aramdaki mesafeyi korumaya çalışarak "Dikkat et kız dediğin gibi çok tehlikeli. O taşı nereden buldu da bir anda sana attı anlamadım." dedikten sonra yarasını göstererek "Daha önce başka birisine yardımcı olmuştum istersen sana da ilk yardım yapabilirim." diyeceğim. Yardım teklifimi kabul edeceğini pek sanmıyorum. Ancak kabul ederse yanına yaklaştıktan sonra yarasına vurarak kanamasının daha da artmasını sağlamaya çalışacağım. Zaten benden iyice şüphelendiği için elime geçen fırsatı değerlendirerek ona verebildiğim kadar çok zarar vermem lazım. Yok eğer teklifimi görmezden gelip dikkatini Esther'e yöneltirse yerden başka bir taş alıp kısa mesafeden diğer gözünü de işlevsiz hale getirmek için var gücümle fırlatacağım. Ne kadar yetenekli bir Aludir olursa olsun iki gözünü de tam olarak kullanamadıktan sonra az da olsa avantajı ele geçirebileceğimi düşünüyorum.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
Locked

Return to “Nuwihn Bölgesi”