Gyugnal’ın iblisini hoyratça sergilemesiyle birlikte, Theo’nun sözleri etrafta yankılanmaya başladığında Gyugnal’ın boşluk hissinden başka bir şey yaymayan suratında bir tebessümün oluştuğunu görebiliyorsunuz. Bunun istemsiz bir tebessüm olmasının yanı sıra, Gyugnal’ın derhal harekete geçmemesine de neden olması, Theo’nun da bir şekilde doğrudan alacakları bir saldırıyı da engellemiş olmasını sağlıyor. Her ne kadar Theo’nun amacı bu doğrultuda olmasa bile Gyugnal bir an sanki Chuldarah’ın ardından Theo’yu daha iyi görmek için kafasını eğmesinin ardından “Eğlenceli biriymişsin. Yazık olacak.” diyor gülümsemesine rağmen sesindeki hissizlikle. Gyugnal’ın bu sözlerinden sonra, Urilirn yavaşça yerinden hareketlenip hafifçe sizin önünüze doğru adımlamaya başladığında, bakışlarındaki keskinliğin ruhuyla yoğrulduğunu hissediyorsunuz. Gyugnal gibi hoyratça bir aura saçmasa bile, bedenini saran ince bir tabakanın giderek yoğunlaşmaya başladığını fark edebiliyorsunuz. Gözle görülmesi mümkün olmayan bu tabakayı, Aludir olmanın getirisi olarak yorumladığınız esnada Urilirn hemen hemen sizin önünüze kadar gelmiş oluyor ve ardından “İlk kural… Bedeninizi unutun!” diyor. Bu sözlerinden sonra Urilirn hafifçe gözlerini kapatıyor ve bedenini saran tabaka bir anda şiddetli bir şekilde dalgalanmaya başlıyor. Söz konusu tabakanın rengi giderek mavileşmeye başladığı sıradan Urilirn gözlerini yavaşça aralıyor ve “İkinci kural… Benliğinizi unutun!” diyor. Urilirn’in size hitaben söylediği bu sözlerinden sonra bedenini saran tabaka koyu bir maviye bürünüp Urilirn’in bedenini genişçe sarmalıyor. Yer yer sanki bu dalgalanmada bir kaçak var gibi havaya savrulan mavilikler bu anda yok olurken, Urilirn “Ve son kural… Varlığınızı unutun!” diyor. Urilirn’in ağzından bu sözlerinin dökülmesinden sonra ise, mavi dalgalanma şiddetli ancak sessiz bir patlamayla dağılıveriyor! Etrafınızda ufak bir toz dalgalanması ve saçlarınızın savrulması şeklinde vuku bulan bu patlamanın ardından Urilirn’den gelen vahşi hissi ziyadesiyle hissetmeye başlıyorsunuz. Chuldarah ve Gyugnal’dan gelen karanlık duygusuna karşın Urilirn’in yaydığı derin bir savaşma arzusunun havada gözle görülmeye çatışmasının yarattığı dengesizlikle birlikte, sizin saran havanın titremeye başladığını hissediyorsun. Tam bu esnada, Chuldarah bulunduğu yerden hızla harekete geçerken, Urilirn de tereddütsüz bir şekilde ona doğru hamle yapıyor!
Bir karaltı ve bir solukluğun havada kesişmesinden ibaret bu karşılaşmanın, sağa ve solu savrulmasını, akabinde tekrar çarpışmasını ve tekrar savrulmasını görebiliyorsunuz. Gözleriniz bu anda her ikisinin de hareketlerini tam anlamıyla kavrayamasa bile, havada savrulan tekme ve yumrukları ancak son anda göz ucuyla yakalayabiliyorsunuz. Hem Chuldarah hem de Urilirn’in insan üstü denilebilecek hızdaki hareketlerini yakalamak sizin için bile fazlasıyla zor gelirken, Gyugnal’ın ellerini ceplerine sokmuş bir şekilde bakışlarını tamamen ikinize kilitlemiş bir halde durduğunu görüyorsunuz. Sanki gözünün hemen önünde cereyan eden bir savaş yok gibi duran Gyugnal’ın bu odaklanışı dikkatinizi çekiyor. Zira hem Chuldarah’ın hem de Urilirn’in hamlelerini yakalayabildiğiniz kadarıyla yorumladığınızda, her ikisinin de birbirini yok etmekten ziyade saldırıların size ve Gyugnal’e yönlenmesini engellemeye çalışır gibi durduklarını fark ediyorsunuz. Bu yorumunuzla birlikte Gyugnal’in bakışlarını yorumladığınızda, kafanızdan onlarca duygu ve düşüncenin geçmesine neden oluyor.
Bir karaltı ve bir solukluğun havada kesişmesinden ibaret bu karşılaşmanın, sağa ve solu savrulmasını, akabinde tekrar çarpışmasını ve tekrar savrulmasını görebiliyorsunuz. Gözleriniz bu anda her ikisinin de hareketlerini tam anlamıyla kavrayamasa bile, havada savrulan tekme ve yumrukları ancak son anda göz ucuyla yakalayabiliyorsunuz. Hem Chuldarah hem de Urilirn’in insan üstü denilebilecek hızdaki hareketlerini yakalamak sizin için bile fazlasıyla zor gelirken, Gyugnal’ın ellerini ceplerine sokmuş bir şekilde bakışlarını tamamen ikinize kilitlemiş bir halde durduğunu görüyorsunuz. Sanki gözünün hemen önünde cereyan eden bir savaş yok gibi duran Gyugnal’ın bu odaklanışı dikkatinizi çekiyor. Zira hem Chuldarah’ın hem de Urilirn’in hamlelerini yakalayabildiğiniz kadarıyla yorumladığınızda, her ikisinin de birbirini yok etmekten ziyade saldırıların size ve Gyugnal’e yönlenmesini engellemeye çalışır gibi durduklarını fark ediyorsunuz. Bu yorumunuzla birlikte Gyugnal’in bakışlarını yorumladığınızda, kafanızdan onlarca duygu ve düşüncenin geçmesine neden oluyor.







