Varoluşun Üç Kadım Ayağı (2. Kısım) (Diniel)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Nov 2023, 12:52

Azuldir’in sorusuna karşılık Agthar ile buluşmanız gerektiğini dile getirmenin ardından, Azuldir başını sözlerini onaylarcasına hafifçe hareket ettirmesinden sonra, geldiğiniz yöne doğru adımlamak ister gibi hareketleniyor. Ancak bu anda sözlerinin devam etmesiyle birlikte, Azuldir olduğu yerde durmakla yetiniyor. Vücudunu Raldrin’e dönüp sözlerini sarf etmenin üzerine Raldrin yerdeki kafasını zar zor kaldırır gibi kaldırıp bakışlarını sana çeviriyor ve ardından hiçbir şey söylemeden donuk bakışlarını bir kez daha gökyüzüyle buluşturmak ister gibi kafasını geriye atıyor. Yüzünü Azuldir’e döndüğünde ise ilk olarak yüzün sıçrayan kanı parmağınla alıyor ve kanı daha çok hissetmeye başlıyorsun. Normal bir insan kanına göre çok daha yoğun ve kıvamlı olarak hissettiğin kan, pek de ilgi çekici bir görüntü ve hoş bir tat sunmuyor gibi görünüyor. Bunu ardından parmağını ağzına götürdüğünde, yoğun ekşi ve acımtırak bir tat doğrudan ağzının içini kalaylıyor! Refleks olarak öğürmek istesen bile, içinde bulunduğun durumun ciddiyeti ve kafanda geçen düşünceler, buna bir şekilde engel olmanı sağlıyor. Fakat yaladığın kan, sanki damağınla diline yapışmış gibi genzine bile dolmaya başlarken, ömründeki en büyük hatalardan birini yaptığını düşünmeden edemiyorsun. Bugüne kadar tattığın belki de en kötü tattan kurtulmanın kolay olmayacağını bilerek konuşmana devam ettiğinde ise, Azuldir’in sadece şaşkınlıkla sana baktığını görüyorsun.

Yüzündeki ciddiyet ile Azuldir’in şaşkınlığı karşı karşıyayken tamamladığın cümlelerinin ardından Azuldir sakince “Az önce… Yani gerçekten… İblis kanını mı yaladın sen?” diyor gördüklerine inanmıyor gibi. Bu anda yüzündeki ve kelimelerindeki şaşkınlığı fark etmiş gibi olan Azuldir hafifçe bir nefes alıp olağan ifadesine dönüş yapmak isterken “Bunca yıldır... Bir kez bile... Aklıma gelmedi…” diyor yaptığı eyleme dair. Fakat hemen ardından, bu olayı unutmak ister gibi kafasını salladıktan sonra “Doğruyu söylemek gerekirse Diniel, öngörmek benim açımdan pek bir hafif kalır.” diyor sorduğun soruya istinaden. Yüzüne tekrar yapışan gülümsemesiyle birlikte Azuldir bakışlarını seninkilerden ayırmıyorken “Yine de aklında kalsın diye söyleyeyim… Ben bir şeyleri öngörmem. Ben, Diniel, onları bilirim!” diyor. Bu sözlerini dile getirirken yüzündeki gülümsemeye rağmen Azuldir’in keskin bakışları doğrudan dikkatini çekse bile, Azuldir anlık bu ifadesini bir anda silip armasının ardından iki kolunu yana açarak “Sadece neler yapabileceğini görmek istedim. Zaten onları halledeceğini…” diyor ve iki kolunu kapattıktan sonra “…biliyordum.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor. Bu sözlerinin ardından Azuldir, tek gözünü sana kırpmasının ardından geldiğiniz yöne doğru adımlamaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

07 Nov 2023, 03:55

İblis kanının tadına bakmak istediğime bin pişman olmuştum. Bu kadar iğrenç olmasına sebep olan şeyi düşünemiyordum bile ancak içinde bulunduğum durumdan dolayı midemin kasılmasını tutabiliyor ve öğürmüyordum. Ağzımda iblis kanı tadıyla sözlerimi söylüyordum Azuldir’e Azuldir ise yüzümdeki ciddiyete karşı şaşkın bir ifade takınıyordu. Hemen ardından bu ifadesinin sebebini de ortaya döküyordu. Açıkçası onun aklına gelmemiş olması belki de doğal olan hareketti. Böyle bir durum içerisinde olmasam özellikle tadına bakmak isteyeceğimi hiç sanmıyordum. Kafasını iki yana sallayıp bu gördüğü manzarayı unutmaya çalışmasına karşı ben de düştüğüm hatanın sonucunu dışarıya vermemek için tepkimi değiştirmeden onu dinlemeyi tercih ediyordum.

Öngörme konusunda çıtayı epey bir yükseltip kendisini bilen pozisyonuna koymaktan çekinmiyordu Azuldir. Bu konuda söylediğinin gerçek olup olmadığı konusunda tartışmaya girecek pozisyonda değildim. Geçmiş konuşmalarını da dikkate alırsam pek yalan söylüyor gibi görünmüyordu. O halde hain meselesinde bir fikri olduğuna da emindim. Ancak konu şu ki, her ne kadar onun hain olmadığı konusunda fikrimi ortaya atmış olsam da düşüncelerimi başkalarına karşı çok fazla dışarı vurup kartlarımı ortalığa göstermeyi pek mantıklı bulmuyordum. Zeki olmasının yanında umarım kurnaz herifin teki değildi Azuldir.

Benim ne yapabileceğimi gözlemlemek istediğini söyleyip konuşmasını bitirdiğinde bıkkın soğuk bir nefes verip Raldrin’e dönüyordu bakışlarım. İğrenç kan tadını belki de hiçbir zaman unutamayacak olmamla beraber iblise ait olan bir şeyi vücuduma katmış olmamla umarım bir tür zehirlenme yaşamam diye düşünüyordum. Azuldir henüz hareketlenmişken ona “Söylesene Azuldir, Maeve’i geri almanın bir yolunu aramak ister misin?” diye soracaktım. Bu soruyu sorduktan sonra da sakin adımlarla Raldrin’in bir adım kalacak kadar yaklaştıktan sonra bakışlarımı Azuldir’e çevirip “O üç iblisin seviyesi yüksek demiştin. Belki onlardan bilgi koparabiliriz diye düşünüyorum ancak iblis uzmanı burada sensin. Denemeye değer mi sence? Eletha ne kadar seninle beraberken konuştuğumuz hain konusuna çalışmak istese de, senin hain olmadığının yanında Maeve’i bulmak istediğini de düşünmüştüm. Ne diyeceğini merak ediyorum” dedikten sonra bakışlarımı ölü iblislerin cesetlerine kaydırıp Raldrin’e sakince “Sen de benden öncesinde sürekli böyle iğrenç şeylerin tadına bakıyor olamazsınız” dedikten sonra elimle saçlarımı düzeltirken bakışlarımı Raldrin’e döndürecek ve “Söylesene hiç insan elinden çıkmış bir yemeği yemiş miydin? Ona göre ileride bir plan yapacağım” dedikten sonra öncelikli cevabı Raldrin’den bekliyordum açıkçası, ancak ne olacağını görecektim.

Hareketlerimde kararım çok hızlı değişmiş gibi görünse de kutsal emanet olan kalkanı bulmak kadar önemli olan Maeve’i bulmak, bulunamasa bile nerede olduğunu öğrenmek bile önemli bir adım olacaktı. Aslında içimde sanırım kutsal emanet olmasından fazla, anlamlandıramadığım bir hissiyat vardı. Ayrıca fazla görev odaklı olmakla bazı detayları kaçırıyomuşum gibi bir hissettirmişti. Agthar’ın da canı cehenneme. Varlığı ilgi alanımda değil. Bu şekilde öleceğini de sanmıyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

08 Nov 2023, 10:00

Azuldir tam adımlarını atmaya başlayacakken sorduğun soru üzerine, Azuldir havada kalan adımını yavaşça yere indiriyor. Birkaç saniye sana sırtı dönük bir şekilde durmasının ardından, yavaşça sana döndüğü anda Azuldir’in yüzündeki gülümseme, hiç olmadığı kadar dikkatini çekiyor. Bir şekilde bu sorundan ve durumdan oldukça zevk alıyor gibi duran Azuldir bakışlarını hafifçe keskinleştirirken, bu kez adımlamaya başlayan sen oluyorsun. Azuldir yüzündeki ifadeyi değiştirmeden bakışlarıyla seni takip edip, ardından adımlarını da seni ardılın yapıyor. Azuldir’e hitaben tekrar cümlelerini kurmanın ardından, senin yanına kadar gelişini sanki hiç fark etmemiş gibi tepkisiz bir şekilde sırt üstü yatmayı sürdüren Raldrin’e dönüyorsun. Ona sarf ettiğin cümleler karşısında donuk bakışlar dışında pek bir şey bulamamış olsan bile Raldrin hafifçe omuzlarını silkip sanki rahatını bozmandan rahatsız olmuş, ekşi bir yüz ifadesiyle sana bir an olsun bakmadan “Yenecek şey var, yenmeyecek şey var. Aç köpek gibi davranmana gerek yoktu.” diyor. Hemen ardından ise sırtını sana dönecek şekilde yana doğru yatmaya başlarken “Sizin ayak kokan yemekleriniz ilgimi çekmiyor.” diyerek aklında kurduğun planların önüne hemen bir 'Raldrin Engeli' koyuveriyor.

Raldrin’in verdiği cevapla birlikte, ruhun bir kez daha ona karşı takınacağın tavırla çalkalanırken, bu ana kadar sessizliğini korumuş Azuldir’e bakışların kaydığında, Azuldir’in halen daha sana aynı gülümseme ve keskinlikle baktığını görüyorsun. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Azuldir “Sohbetinizi bölmek istemedim de…” diyerek sessizliğinin sebebini açıklıyor. Ancak hemen ardından “O üç iblisten bilgi koparabilir miyiz? Muhtemelen evet. Baktığında, hiçbir lüzumu yokken kendilerini kovalayan iblislerden kaçıyorlardı. Ancak bunu zevk için yaptıkları her hallerinden belli oluyordu. Amahimara Phistila hakkında bir bilgileri var mıdır diye sorarsan, o konuda tam emin olamıyorum. Açıkçası aradığımız şeyin nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyoruz. Fakat, işi bir şekilde onların zevk alabileceği hale getirirsek, en azından burasıyla ilgili ipuçları yakalayabilir ve Amahimara Phistila’nın burada olup olamayacağı konusunda fikir yürütebiliriz.” diyor. Bu sözlerini son derece kendinden emin bir şekilde dile getiren Azuldir, hemen ardından yüzüne yapmacık olduğu her halinden belli olan şaşkın bir ifade takınırken “En azından öyle düşünüyorum, ama patron sensin neticede.” diyor.

Bu sözlerinin ardından Azuldir yavaşça yerinden hareketlenip sanki Raldrin’i daha yakından görmek ister gibi ilerliyor. Bu esnada bakışlarınla hem Raldrin’i hem de Azuldir’i dikkatli bir şekilde takip ediyorsun. Azuldir, arkasını size dönük olan Raldrin’in etrafında dolaşıp onun yüzünü görmek ister gibi bakışlarını dikmesinin ardından ise, yavaşça dizlerini kırarak yere çöküyor. Bu haliyle, Raldrin’in yüzü ile arasında birkaç santim mesafe kala duran Azuldir, bakışlarını tamamen Raldrin’e dikmiş bir şekilde duruyor. Bu anda Raldrin, sanki kaskatı kesilmiş gibi Azuldir’in bakışlarına hiçbir tepki vermezken, Azuldir oturuşunu bozmadan bir anda keskin bakışlarını sana döndürüyor ve yüzündeki gülümsemeden taviz vermeksizin "Maeve konusunda gelirsek…” diyor. Aldığı hafif bir nefesi, sanki Raldrin’in az önce yarattığı buz fırtınasından daha soğuk bir halde bırakırken “Beni dinlemediğini düşünmeye başlayacağım Diniel? Sana ‘bildiğimi’ söylemiştim…” diyor sesine eklediği tınısızlıkla.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

08 Nov 2023, 16:52

Raldrin için kurmak istediğim planı daha kuramadan onun heves baltalayan uyuz sözleriyle hiçliğe karışmıştı. Ona olan bakışlarım da onu hiçliğe karıştırmak üzere olmak istese de bir şekilde buna engel oluyor, içimde fokurdayan öfkeyi yüzüme yansıyıp istemsiz kas kasılmalara sebep oluyordu. Bir kere doğru düzgün konuşsa ölürdü o yüzden, bunu yapamadığı için böyle davranıyordu kesin.

Azuldir ise onu boğmama konuşması vesilesiyle engel oluyordu. Üç iblis konusunda zihnimi yönlendirdiğinde Raldrin’i kendi haline bırakıyordum. Kollarımı göğüs hizamda kavuşturup sözlerini dikkatle dinlerken patronun ben olduğunu belirtip başlattığı konuyu bu şekilde sonlandırmasına karşı hafifçe omuz silkiyordum yalnızca. Patrondan kastı ne yapmayı seçersem ona uyacağından öte bir şey değildi.

Bu konuyu bitirdikten sonra hareketleri dikkatimi çekiyordu. Nedense Radrin’e doğru yürüyüp yüzüne bakmak istiyordu sanırsam. Yavaşça dizlerini Raldrin’in karşısında kırıp çöküvermesi ile aralarında birkaç santim mesafe kalmıştı. Ne yapıyordu Raldrin’i mi istiyordu? Raldrin’in hiçbir tepki vermemesi, daha doğrusu donup kalmış gibi durması da daha bir garipti. Ancak Azuldir keskinleşen bakışlarla gülümsemesini sürdürürken bana dönüp Maeve konusuna sözü getirmesiyle ciddi bir şey söyleyeceğini hissedebiliyordum. Nitekim fırtınadan soğuk ortam yaratan o tınışız sözlerle konuşmasını noktalıyordu. Yarattığı soğukluğa uygun bir biçimde yüzümde donuk bir ifade yer alıyordu. Karşımda kafası sürekli bir şeylerin hesabıyla dolu olan ama dışarıya karşı umursamaz bir görünüm sunan biri duruyordu adeta. Bir şeyleri bildiğini iddia etmesiyle genel tutumunu eşleştirdiğimde aklıma gelen tek şey işlerin zaten onun bildiği gibi ilerleyeceğinden öylesine emin ki bazı şeyleri ciddiye almasına gerek bile yoktu sanırım. Peki, bu sözü gerçekte ne kadar doğruydu? Maeve ile gelecekte olacak olanı tahmin edebiliyor olmasına karşı bunun ne zaman olacağını bilemiyordu sanırım. Bu nedenle de Maeve’i bulabilmesine karşı ekstra bir kaygı içermiyor olabilirdi. Her neyse… İblislerle oyun oynamanın benlik olacağını sanmıyordum. Bu konuda Azuldir’i kullanabilirdim.

Estirdiği soğuk havaya karşı uyum içinde ses tonumla “Raldrin, geri dön” dedikten sonra bakışlarım açık bir şekilde Azuldir’e karşı tehditkarlığı yansıtırken Raldrin’in dönmesinin ardından içimden ona odaklanıp “Bu adamın kafasında neler dönüyor bilmiyorum ancak seninle ilgili daha fazla bir şeyler düşünmesini istemedim. İleride bir şekilde edindiği bilgileri kullanacaktır” dedikten sonra “Bu sözleri çocuklara söyleseydin eminim şu an ağlıyor olurlardı” diyordum donuk tonda sözünü geçiştirmek istercesine. “O halde yola koyulalım, üç iblisin ne kadar sinir bozucu olacağını şimdiden hissedebiliyorum ancak göreceğiz...” diyecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Nov 2023, 15:40

Azuldir’in sözlerinin ardından, tepkini doğrudan Raldrin’in fiziksel varlığını yok edecek sözlerle dile getirmen üzerine, Raldrin parıltılı haline dönüş yaparken Azuldir de duruşunu hiçbir şekilde bozmadan bakışlarını sende topluyor. Sanki bu yaptığına gücenmiş gibi bir imayla yüzüne bakan Azuldir’in gülümsemesi bir an olsun silinmiyor. Zihnine fısıltılarını yolladığın anda ise Raldrin bir anda varlık bulduğu karanlıkta belirerek “Şu bahsettikleri şeyler vardı ya.” diyor çok derin bir konuyu adın gibi biliyormuşsun gibi. Raldrin’in sözleri üzerine yüzünde yerleşen boşluk, Raldrin’in bıkkınlıkla omuzlarını silkelemesiyle son bulurken “Görü, Hakimiyet ve Mevcudiyet dedikleri şeylerden bahsediyorum.” diyor. Raldrin’in bu sözleriyle birlikte, Aludir Üssü’nde uyanışının ardından geçirdiğin boş vakitlerde edindiğin bilgiler zihnin hücum etmeye başlıyor. Bir Aludir’in iblisleri sezmesine Görü; bir Aludir’in iblisi üzerindeki kontrolüne Hakimiyet ve bir Aludir’in kontrolü altındaki iblisler dışındaki iblisler üzerinde bıraktıkları etkiye de Mevcudiyet adın verdikleri yönündeki açıklamalar kafanda hızlıca geçip gitmeye başlıyor. Aludir Üssü’nde konuştuğun kişilerden edindiğin bu bilgilerle birlikte, konunun nereye varacağına dair aşağı yukarı bir düşüncen belirdiği anda Raldrin “Bu adamın Mevcudiyet’i şimdiye kadar gördüğüm insanlarınkinden çok daha farklı… Buna o Hükümdarınız da dahil!” diyor. Bu sözlerinden sonra Raldrin olduğu yere çöküveriyor ve “Hükümdarınızla karşılaştığımızda… Bir şekilde kendimde olabiliyor veya hareket edebiliyordum. Ancak bu adam farklı… Bana baktığında, sanki gözlerimi ondan kaçırırsam yok olacağımı hissettim. Ona bakmaya mecbur kılınmışım gibiydi!” diyor. Raldrin’in sesine düşen alışagelmişin dışındaki tedirginlik, tüm sözlerinden daha fazla bir etki bırakıyor üzerinde. Ne var ki Raldrin, sanki tüm bu olup biteni ağzından kaçırmış gibi bir şaşkınlıkla gözlerinin büyüyüp küçülmesine engel olamazken, bir anda tekrar yan tarafında devrilip karanlığa karışmaya başlıyor. Tüm bu sözlerin ve konuşmaların bu şekilde bitmesi içinde bir ukde olarak kalsa bile, Raldrin karanlığa karışmadan önce “Ona dikkat et Diniel.” diyor, sesindeki endişeyi engellemeksizin.

Bakışların zihninin karanlığında kaybolan Raldrin’den bir kez daha Azuldir’e döndüğünde sözlerini sarf etmeye başlıyorsun. Azuldir senden gelen cümlelere karşılık sağ elini yere paralel yapıp alnın sağ tarafına yerleştirirken “Sinirlerini bozmamaları için elimden geleni yapacağım!” diyor yapmacık bir böbürlenme eşliğinde. Azuldir elini sertçe indirmesinin ardından ise, tüm bu kaos dolu senaryonun içerisindeki umursamaz kişi olarak arkasını dönüyor ve geldiğiniz yoldan ilerlemeye başlıyor.

Azuldir ile birlikte ilk olarak sık ormanlık içerisinde geldiğiniz yöne doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Azuldir arada bir etrafına bakınsa bile, bu aşamada dikkatini çeken bir şey yokmuş gibi salına salına yürümeyi sürdürüyor. Birkaç dakika sonunda, Aghtar ile ayrıldığınız noktaya yakın bir yere geldiğinizde, Azuldir sessizliğini bozarak “Efendi Agthar ortalıkta görünmüyor gibi.” diyor. Hemen ardından ise kocaman bir gülümsemeyle sana doğru dönerken “İster misin iblisler parça parça etmiş olsun!” diyor. Azuldir’in öne sürdüğü fikir ve yüzündeki gülümseme, aklından hangi düşüncenin geçeceğine engel olabilecek nitelikte görünse bile, kendini bir şekilde olayın içinde tutmayı sürdürebiliyorsun. Ancak birkaç adımınızın ardından Azuldir “Şu üç iblis… Çok uzak değil gibi. Ama Efendi Agthar’ı da merak etmedim değil. Nasıl yapalım?” diyor. Sanki çaresiz kalmış gibi sıkılgan bir şekilde belirgin iki nokta arasında başını hareketlendiren Azuldir, bir anda bakışlarını sana çevirdiğinde “Üç iblis demiştin, tabi ya! Beni takip et bakalım.” diyor ve Agthar ile olan buluşma noktanıza henüz daha gelmeden, yönünü üç iblisin gittiği yere doğru çevirerek ilerlemeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

10 Nov 2023, 07:41

Raldrin geri döndükten sonra bir anda görünür olması hiç beklemediğim bir tepki olmuştu. Dahasında bir anda konuşup az önce yaşananları anlatmaya çabalama zahmetine girmesi gerçekten bir şeylerin yaşandığı ama o an fark edemediğimi anlatıyordu bana şimdiden. O böyle yaptığı için bir an dumura uğramıştım çünkü gerçekten böyle bir tepkiyi ondan beklemiyordum. Dahası olanları yaşanırken anlamamıştım. Azuldir’in o şekilde Raldrin’e yakın bakışmasında bir terslik sezmiş olsam bile böyle bir etki bıraktığını anlamam imkânsızdı.

Azuldir’in bu derece mevcudiyeti olabileceğini tahmin etmemiştim ancak bu olay onun neden Maeve’in sahibi olduğunu da açıklar nitelikteydi. Mevcudiyetinin Eletha’dan bile üstün olmasını biraz daha farklı yorumlama gereği duyuyordum çünkü Eletha kasıtlı olarak hareket alanı bırakıyormuş gibi geliyordu bana. Belki de onu bu yüzden sevmiştim. İktidar o olduğu halde elinden geldiğince eşit davranıp dost olmaya çalışmasındandı ona karşı olan sıcak tutumum.

Zihnim Eletha ile meşgul olacak durumda değildi. Ancak Azuldir’e karşı olan tepkimde doğru yaptığımı bilmek Azuldir’i bir anda düşman görmeme engel olmuştu. Eğer bu hareketini o an biliyor olsaydım ona saldıracağımdan emindim.

Raldrin’in endişesini saklamadan ona dikkat etmem gerektiği zihnimde yankılanırken kısa süre de olsa duraklayan zihnimde bir an dev bir yaratığa karşı yalnız bırakılmış hissine kapılsam da karşımda bana yalnızca gülümseyen kişiden derin bir tehdit hissi almıyordum. Belki de tehlikeli olan da buydu. Onun ne zaman ne yapacağını bilememek, farkında bile olmadan ölümüme sebep olabilirdi. Ancak böyle bir risk oluşturacak olsa bile onun bugün olmadığına emindim. Koşullar göz önüne alındığında düşmanım olması için bir sebep görünmüyordu ortada, tabi hain gerçekten de o değilse…

Üç iblise karşı sinirlerimi bozmaması için elinden geleceğini yapacağını söyleme sebebi, Raldrin’in bana döndüğünde onunla ilgili beni uyardığını anlamış olmasından başka bir sebebe bağlanamazdı. Gücünün farkında olduğumu öğrendiğimi biliyor olmalıydı. Bu kadar dolambaçlı düşüncelere sevk eden biri olması sinir bozucu olmaya başlasa da bu oyunu sürekli oynayacağız gibi görünüyordu. Dahası, Azuldir bundan bir hayli eğleniyor gibi görünüyordu her zaman.

Geldiğimiz yöne dönüş yolunu tutmuştuk. Sık orman içerisinde ilerlerken Azuldir pek etraftakilere dair pek bir şey hissedebilmiş gibi durmuyordu. Birkaç dakika sonra ayrıldığımız noktaya artık epey yaklaşmıştık. Azuldir ise sessizliğini bozup Agthar’ın ortalıkta olmadığını söylemişti. Etrafa kayıtsızca bakmayı sürdürürken o devasa gülümsemesiyle söylediklerine karşı kayıtsızlığımı bozmuyor olsam da kim bilir aklından neler geçiyordu. Dışarıya öyle bir hava veriyordu ki tam bir belirsizlik abidesine dönüşüp duruyordu. Yine de kesin olan bazı düşüncelerini seslice biliyordum.

Attığımız birkaç adımın ardından bilinmezlik kutusu üç iblisin nerede olabileceğiyle ilgili fikir bulmuş gibi konuyu o noktaya çevirmişti bir anda. Agthar’ı merak ettiğini söylemişti ancak kalbi üç iblisten yanaydı belli ki. Sonunda sanırım zihninde bir şimşek çakmış ve bir rota oluşturmuştu zihninde ve beni de peşinde sürüklemeye niyetliydi. Benim niyetim de iblisleri bulmaktan yana olduğu için hiç de şikâyetçi değildim bundan. Bu yüzden hiç aramızdaki mesafeyi açmadan yanında ilerleyip nötr bakışlarla “Sen benim neler yapabileceğimi görmek istemiştin ya, sanırım birileri de Agthar’ın neler yapabileceğini görmek istemiş” diye alakasızmış gibi gelen bir cümle ortaya atıyordum. Ardından “Onun seviyesinde biri çoktan işi bitirip dönmüş olması gerekiyordu sanırım” diye bunu neden söylediğimi bağlıyordum. Sesimin tonunda iğneleyicilik olmasa da içeriği bunu barındırıyor olmasıyla beraber “Belki de başkalarının yeteneklerini gözümde büyütmüşümdür…” diyerek şimdilik onu geçiyordum ve verdiğim bir iki saniyelik aranın ardından asıl söylemek istediğime geliyordum. “Daha önceden Eletha ile ilgili sana uyarıda bulunduğumu hatırlıyorsundur. Bunun sebebi onun benim arkadaşım olmasından başka bir şey değil, bundan zaten haberin var değil mi? Onunla aranda nasıl bir ilişki olduğunu merak ediyorum. Daha doğrusu, bunu onun için bilmeliyim çünkü iblislere insanlardan daha fazla güvendiğim ortada şu anda. Vakit olsaydı kendisine sormayı tercih ederdim ancak durumlar ortada” diyecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

13 Nov 2023, 09:58

Azuldir’in adımlarına ayak uydurmaya başladığın sırada ağzından dökülen cümleler, Azuldir’in yan bir şekilde bakışını sana yönlendirmesine neden oluyor. Bir an için bu bakışların altında bir art niyet olup olmadığını sorgulasan bile, Azuldir’in sadece seni dinlediğini belli etmek için böyle bir bakış attığı düşüncesine yapışarak konuşmanı sürdürüyorsun. Agthar ile ilgili sözlerin sonlandığı anda ise, Azuldir’in yüzündeki bariz küçümseme ifadesi dikkatinden kaçmıyor. Bunun yanında, tanıdığın Azuldir’in böyle bir hisse sahip olması halinde, bunu kolaylıkla gizleyebileceğini bildiğin için de, Azuldir’in bilinçli bir şekilde bu ifadesini açık ettiğini anlayabiliyorsun. Kendi içinde birtakım gizemler barındırsa bile, Azuldir’in bu şekilde bazı hareketlerini okuyabilmek, senin açından ufak bir rahatlama sebebi oluyor.

Adımlarını sürmeye devam ederken konuyu Eletha’ya getirdiğin anda ise, Azuldir’in bu kez gözlerinin altındaki merakı rahatlıkla görebiliyorsun. Sanki Eletha ile ilgili söylenen şeyler, herhangi bir bilginin çok ötesinde önem arz ediyor gibi bakışlarını sana çeviren Azuldir’in yavaşlayan adımları, bu konunun kendisi için değerini de ortaya çıkarmış oluyor. Ancak bu kez, bunun isterik bir davranış olup olmadığı konusunda elinde pek bir delilin olmasa bile, yine de Azuldir’i bu konunun içine çekebilmiş olduğunu hissediyorsun. Sözlerin sonlandığı anda Azuldir bakışlarını tekrar ilerlediğiniz yöne doğru çevirirken “Ne senden öte, ne de senden geri…” diyor mırıldar gibi. Bu sözlerinden sonra ise, kesik kesik alınan birkaç nefes duyuyorsun sadece Azuldir’den.

Birkaç saniyelik sessizliğe rağmen, henüz daha öğrenmek istediklerinin karşılığını alamamış duruyorsun. Ne var ki, Azuldir’in de halen daha bitirmediğine dair inancın, duyduğun sözler üzerine fazladan birkaç söz söylemenin önüne geçiyor. Bunun meyvesini de geçen diğer birkaç saniyenin içinde alıyorsun ve Azuldir bakışlarını hafifçe sana doğru çevirmesinin ardından “Güvenini yitirmiş bir arkadaşıyım. Eskiden birlikte tüm bu saçmalıkların şamatasına kadeh kaldırırdık. Birbirimize kimsenin bilmediği sırlardan bahsederdik… Çok yakındık, belki de bu yüzden artık bu kadar uzağız.” diyor. Azuldir’in bu sözlerine rağmen, sesinde ne pişmanlık ne de üzüntünün en ufak bir zerresini dahi hissetmiyorsun. Sanki hem geçmişin hem de günün bu şekilde olması gerektiğine inanmış gibi, geçmişe dair hiçbir özlem emaresi barındırmayan bu sözlerin ardından Azuldir bakışlarını ileriye çevirdiğinde sessizliğin içine gömülüyor. Birkaç adımından sonra ise “Ama biliyor musun Diniel? Hiçbir güven tek taraflı yitirilmez.” diyor kendinden emin ve tereddüt barındırmayan bir tonda. Azuldir’in bu sözleri bir anda zihnindeki karanlığın bile dalgalanmasına neden olurken, bakışların bir ağacın dibinde uyukluyor gibi görünen ve peşinde olduğunuz üç iblisle kesişiyor. Sanki birbirlerinin üstlerine yatmış gibi görünen iblislere karşı, Azuldir adımlarını hafifçe hızlandırmaya başlıyor ve tam bu anda, Azuldir’den yayılmaya başlayan karanlık bir aurayı ilk kez hissediyorsun. Hem sıcaklık hem de soğukluğu bir arada barındıran ve belki de sadece Azuldir’e yakışacak bu aura, ilk kez yüzünü yalayıp geçen bir rüzgar gibi yayılmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

14 Nov 2023, 05:57

Agthar ile ilgili söylediklerime karşı Azuldir açık bir küçümseyici ifade takınıyor olması dikkatimi çekiyordu. Azuldir ile geçirdiğim süre boyunca gitgide o salt alaycı kişilikten, çok daha açık biri olmaya başlamış olduğunu fark edebiliyordum. Yine de onun gibi planlı birinin bu hareketinde gizli bir metin olduğunu hissettirse de Azuldir’in biraz olsa okunabilirliği ufak bir rahatlama sebebim oluyordu.

Konuyu ciddi olduğum Eletha konusuna getirdiğimde ilgi ile dinlediğine şahit oluyordum. Bakışları tamamen bana dönmüş ve belki de duyduklarından emin olmak, bir şeyler kaçırmamak istermişçesine adımlarını yavaşlatıp dikkatinin aslını konuşmaya veriyordu. Konuşmam bittikten sonra bakışlarını gittiğimiz yöne çevirip Eletha ile aralarındaki ilişki seviyesini konusunda benimle aynı seviyede olduğunu söylüyordu mırıldar gibi. Azuldir’in bu tutumu, konu altında pek çok şey yaşandığını ve bir şeyler olduğunu bağırıyor olsa da konuyu bu kadarla noktalamayacağı inancını içine girdiği birkaç saniyelik sessizliğe rağmen taşıyordum. Sessizliğin ardından eklediği birkaç saniyelik sürede bakışlarını bana hafifçe çevirmiş ve o, bir gizemi ortadan kaldıran sözlerini söylemişti. Aslında bu sözler beraberinde çok daha büyük bir hikayenin varlığını ortaya çıkarıyor olsa da gömüldüğü sessizliğin ardından güvenin tek taraflı kaybedilmeyeceğini söylemesi kat ve kat ciddileşmeme sebep oluyordu. Bir hikaye yazılmıştı belki de aralarında ancak bu hikayeyi benim bilmediğim aşikardı. Ancak bu hikayeden bana çıkan pay ise bütün insan boyutuna olan inancımın sarsılmasına sebep olmuştu nedeni zihnimde canlanmasa da. İnsan boyutundan şikayetçi değildim ancak beni oraya ilk kez bağlayan ve tüm bu anlamsız görevleri yerine getirmeme sebep olan kişi Eletha’ydı. Bu nedenle onunla ilgili güven üzerine böylesine net bir cümle kurulması, dahasında Azuldir’in o her ne kadar sinir bozucu gelse de kesin ve inandırıcı konuşmasını zihnim kabul etmese de ruhumdaki karanlığı bile dalgalandırmaya yetiyordu sözleri. Kendime durum ile ilgili düşünecek zaman yaratmak için bakışlarımı başka yöne çeviriyordum ve gördüğüm manzara karşısında az önceki konuşmaları bir süreliğine cevapsız bırakmam gerektiğini anlıyordum.

Üç küçük iblis beraber oynadıktan sonra yorulup ağaç altında uyuyakalmışlar gibi görünüyordu. Bu sırada Azuldir’in adımlarını hızlandırdığını fark ettiğimde Azuldir’in gerçekten iblislere karşı bir şey hissetmediğini daha doğrusu iblislere karşı negatif bir tutumu olduğunu düşünmeye başlamıştım çünkü gördüğüm manzara bana çok şirin gelmişti açıkçası. İlerlemeye henüz başlamışken etrafına ansızın yaymaya başladığı karanlık aurayı ilk kez ve açıkça hissedebiliyordum. Karmaşık zıt duygularmışçasına etrafa yayılan bu auraya karşı Azuldir’in birkaç saniye gerisinde durup oluşturduğu bu ender manzarayı daha güzel açıdan görmek istiyordum. Azuldir’in ne yapmak istediğini bilmiyordum ancak iblislerin uyanma vakti gelmişti. Bu yüzden onları bir anda saf korku ile uyandırılmaları yerine sağlam adımlarla ilerlerken sesimi rahatça duyabilecekleri kadar yakınlaştıktan sonra yüzüme bürünen soğuk ifadeye eş olarak çıkan ses tonumla beni o devasa kurtlarla uğraştıran bu üç küçük yaratığa “Uyanın, küçük yaramaz iblisler” diyerek başlarının belada olduğunu açıkça belirtiyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

14 Nov 2023, 15:29

Azuldir’in adımlamalarına karşılık, onun henüz üç iblise ulaşmasına mahal vermeden iblislere sesleniyorsun. Ancak bu seslenmene iblislerden önce ilk tepki veren Azuldir’den başkası olmuyor. Etrafa yayılan aurası bir hışımla adeta üzerine hücum eder gibi hissettiğin anda, Azuldir’in gülümseyen bir ifadeyle sana dönmesi, içine girdiğin girdabın sürreal bir tablosu gibi duruyor. Azuldir yüzündeki gülümsemeyi bozmadan “Buna gerek var mıydı?” diyerek tepkisini dile getirdiği sırada ise, üç iblis uykularından uyanıp telaşlı bir görüntüyle havalanmaya çalışıyorlar. İblislerin bu hareketlenmesi, Azuldir’in üzerine yoğunlaşan aurasını da dağıtmayı başarıyor. Bu haliyle adımlarını kendi düzeninde atmaya başladığında Azuldir “Bir saniye, öyle delicesine uçuşmayın!” diyor gülümseyen bir ses tonuyla. Şaşkın uçuşlarına Azuldir’in sesiyle son veren üç iblis, sanki önemli bir olayın tam içine düşmüşler gibi dikkat kesildikleri anda, Azuldir “Bizi uyardığınız için teşekkürler. Siz olmasaydınız o iblisler bizi parça parça edebilirdi.” diyor. Bu anda konuşma işini tamamen üstlenmiş gibi duran Azuldir’in yanına geldiğin sırada Azuldir sağ eliyle seni işaret ederek “Bu arkadaşım Diniel. Ve ben de Azuldir.” diyor hafif bir reverans yapmayı ihmal etmeden. Bunun üzerine iblislerden sarı saçlı olanı “Bizi..” diyor. Mavi saçlı iblisin havada süzülmeye devam ederken “… bunun için mi…” demesinden sonra kızıl saçlı iblis “… uyandırdınız?” diyerek cümleyi tamamlıyor. Azuldir yüzündeki gülümsemeyi korumayı sürdürdüğü sırada her bir iblisi de ayrı ayrı süzmesinin ardından “Aslına bakarsanız, elbette bunun için değil. İlk karşılaştığımızda üç kişiydik ve şimdi sadece iki kişi kaldık. Bir şekilde bilginiz vardır diye düşündüm.” diyor. Azuldir’in sözleri üzerine üç iblis birbirlerine bakıp sanki geçmişlerini anımsamaya çalışır gibi dururken, sarı saçlı iblis “Sizi…” diyor. Cümleyi sırasıyla tamamlayana mavi saçlı iblis “… hiç…” ve kızıl saçlı iblis de “… hatırlamıyoruz.” diyor. Bu sözlerin üzerine Azuldir ufak bir kahkaha atmasının ardından “Hadi ama… Bu oyunu uzun süreli oynayamayız. Daha eğlenceli olabileceğinizi biliyorum!” diyor. Azuldir’in cümlesinde 'biliyorum' şeklindeki sözü bir anda dikkatini çekse de, odağını iblislerden ayırmıyorsun. Üç iblis, Azuldir’in bu sözlerine net bir karşılık vermekten uzak duruyorlar. Bu durum da, Azuldir’in ipleri daha da eline almasını sağlıyor.

İblislerin birkaç saniyelik sessizliklerinden faydalanan Azuldir bir kez daha konuşmaya başlıyor ve “Şu mavi saçlı adam hani… Kasıntı bir duruşu vardı. Hatırladığınıza eminim.” diyor. Bu sözlerinden sonra elini hafifçe çenesine götüren ve sahte bir düşünme edasına bürünen Azuldir birkaç saniyenin sonunda ise “Hatta bana kalırsa, şu kaçtığınız iblisler… Esas onları kovalayan siz olabilir misiniz? Bizi ayırmayı başarıp, tek kalan kişiye saldırmış da olabilirsiniz? Onu bir şekilde bertaraf ettikten sonra yorulmuş ve burada uyuyakalmışsınızdır… Tabi ya! Efendi Agthar zorlu bir heriftir! Üçünüzle baş edememiş olabilir, ama sizi sonuna kadar zorlamıştır. O zorladıkça tadınız kaçmıştır. Sonrası falan filan… Ne diyorsunuz?” diyerek sözlerini tamamlıyor. Azuldir’in bu sözleri, adeta üç iblisin de tüm heveslerini kaçırmış gibi duruyor. Uçuşmalarını kesen ve sadece havada süzülmekle yetinen iblisler, bakışlarını ikiniz üstünde durmadan gezdirmeye başlıyor. Bu noktada Azuldir bir anda seni bel boşluğundan ileriye doğru ittirirken “Hadi ama Diniel, sen de bir şeyler söylesene! Dostlarımızın yüzlerinin asılmasını istemeyiz, öyle değil mi?” diyor. Azuldir’in bu ansız hareketiyle kendini bir adım atıp dengede tutarken, her üç iblisin de bakışlarının bir anda senin üzerinde kilitlendiğini görebiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

15 Nov 2023, 06:53

İblisleri uyandırmaya niyetiyse söylediğim söze ilk tepki Azuldir’den gelmişti. Yaydığı atmosferle beraber yüzündeki gülümsemesi karşısında durduğum manzarayı son derece gerçekdışı gösteriyordu. Buna gerek olup olmadığını sorduğunda muhtemelen kafasında farklı bir tutuma girecek olduğunu belli ediyor gibiydi. Ancak buna dikkati veremeden iblislerin uyanıp telaşla uçuşmaya başlamasıyla Azuldir sanırım bu komik görünen havaya karşı ciddiyetini kaybedip aurasını kaybediyordu. İblisleri durdurmaya çalışan sözleriyle beraber iblisler uçuşmayı sonlandırıp daha düzenli hale geçiyorlardı. Yaşanan her şeyi bir oyunmuşçasına anlatmaya başlayan Azuldir’e neden böyle yaptığını anlamaya çalışmak için bakıyorken beni işaret etmesiyle bakışlarım iblislere dönüyor ve tepkilerini izliyordum. Azuldir’in bizi tanıtmasının ardından iblisler bizi pek ciddiye alır görünmüyorlardı. Neden onları rahatsız ettiğimizi sormalarına karşı Azuldir konuyu Agthar’a getiriyordu ancak iblisler konuyu baştan savmak için hatırlamadığını söylüyordu sanırım. Azuldir’in konuşması biraz daha ahbap konuşması şeklinde sürecekmiş gibi düşünsem de, sonraki cümlesini ‘billiyorum’ diyerek bitirmesiyle ciddiyetim artıyordu bir anda.

Konuşmada baskınlığı korumayı başaran Azuldir Agthar’ı sözde hatırlamaları için tanımlamasının ardından kendince yaptığı çıkarımı ortaya koyduğunda bu sözleri beni de kısa süre önce yaşananları yeniden değerlendirmeye itiyordu. Bu iblislerin seviyelerinin kurt iblislerden fazla olduğunu Azuldir söylemişti ancak o sırada iblislerin görünümleri nedeniyle bu kurtları kendilerini kovalatarak bir şekilde eğlendiklerini, bizi de bunun ortasında bıraktıklarını, yani tesadüfi olduğunu düşünmüş olsam da Azuldir’in bakış açısıyla her şey planlı görünüyordu. Agthar’ın durumu kişisel olarak umurumda olmasa da görev gereği ona ne olduğunu bilmem gerekiyordu. Eğer Azuldir’in çıkarımı doğru ise şu an onun akıbetinin ne olduğunu iblislerden öğrenmek istiyordum.

Ortaya çıkan bu ani duruma karşı istemsiz bir ciddiyet takınıyor olsam da bir anda belimde hissettiğim bir el, bu elin kaynağına henüz bakamadan beni ittirmiş ve hayatında hiç şarkı söylememiş birine –ki hiç şarkı söylemedim- sahnede en zorlu parçalardan birini okutmayı istenmişçesine ortamın içinde dehşet içinde kalmıştım. Endişeli bakışlarımı Azuldir’e ardından iblislere çevirdiğim sırada geçen birkaç saniye içerisinde alnımın terlemeye başladığını hissedebiliyordum. Dostlarımızın yüzlerinin asılmasını istemeyiz, öyle değil mi? O halde ne yapmalıyım?! Enerjilerine yükseltecek bir şey, böylece bize yardımcı olurlar değil mi? Hayır, bir saniye… Ne oluyor burada?

Endişeli bakışlarım yerini bir anda belirsizliğe bırakıyor ardından sol elimi sağ dirseğime yaslayıp sağ elimle yüzümü örterken kafamı iki yana sallıyordum. Ne yapıyorum ben burada? İblisleri mi eğlendireceğim gerçekten? Tatlı görünümleri tatlı oldukları anlamına gelmiyor ya… Bir kere daha başımı yüzüm örtülüyken iki yana salladım. Yanlış yapıyordum ancak istediğimi dile getirmekten de geri durmayacaktım. Elim kapadığım yüzümün perdesini usulca kaldırıyorken göz kapaklarım ciddi bakışlarımı dışarı püskürtecek şekilde yavaşça aralıyordu. Yüzümde şu anki atmosferden katiyen hoşlanmadığıma dair açık bir görüntü oluştururken sağ elim sol dirseğimle buluşuyor ve dudaklarım yavaşça aralanıyordu. “Bana doğruyu söylemezseniz sizi torbaya koyup insan boyutuna kaçıracağım ve sonsuza dek bana ait olarak bir evin içerisinde tıkılı kalacaksınız. O yüzden yalnızca bir kez soracağım: Agthar nerede ve şu an ne durumda?”
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
Locked

Return to “Glalirst Bölgesi”