Kılıcı Bilemek (Inias)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Sep 2023, 12:02

Kho’Raktar’a yönelik sözlerin ağzından karanlığın içindeki bir ateş böceği gibi çıkmaya başlarken, her bir kelimenle birlikte parlaklığın uhrevi dünyandan arttığını görüyorsun. Ancak buna karşın Kho’Raktar öfkeli ve boş bakışlarıyla sana karşılık verirken son cümlen ile ağzına gelen onlarca lafı yutmuş gibi görünüyor. Fakat bunun bir itaatten ziyaden, anlamsız sözlere verilen umursamaz gibi bir tepki olduğunu anlaman, aslında Kho’Raktar’ın bundan sonraki hamlesini de gözlerinin önünde görünür kılıyor. Ne ensesindeki iblisten ne de senin sözlerinden haberdarmış gibi öfkeyle dolu verdiği bir nefesin ardından yumruğunu bir kez daha Agrupnia’ya indirmek için hareketlenen Kho’Raktar’a karşı sözlerinin pek de etki etmediğini anlamak, içindeki yanan ışığın dalgalanmasına neden oluyor. Kho’Raktar harekete geçtiği anda ise, gözlerinin önünde varlığı bir anda karanlığa karışan Kiragath’ın ne yapacağı da senin için anlaşılır oluyor. Kho’Raktar bu kez hasar görmemiş sol üst kolunu hareketlendirmişken, bu kez Agrupnia yumruğu kendisine bile yaklaşmasına imkan vermeden ve bakışlarını da bir an olsun senden ayırmadan, Kho’Raktar’ın sol üst kolunda da, tıpkı alt kolunda açtığı gibi bir yarayı açarak karanlığı kızıla kavuşturuyor.

Kho’Raktar bir kez daha aldığı yara ile hamlesini yarıda kesmek zorunda kalırken, kollarında ve bacağından akan kanlar sanki öfkesinin aleviyle buhar olmayı bekliyor. Tam bu esnada ise Agrupnia “Sınanmak mı?” diyor mırıltı halinde. Agrupnia’nın bu sözleriyle birlikte, bir anda iblisi Kiragath’ın sanki etrafında bir çember çizer gibi hareketlendiğine dair hislerin seni alarma geçirirken Agrupnia “Sınamak, ancak yetilerinin yeterli olup olmadığını gözlemlemek için yapılır. Eğer bunu bir sınanma olarak görüyorsan, zaten Inias’a yaklaşamamışsın bile demektir.” diyor. Kiragath’ın görünmeyen varlığı, sanki Agrupnia’nın her bir cümlesinde ruhuna yaklaşmaya başlarken, Agrupnia “Bu ne bir sınav ne de bir deneme… Karşında, üstün iradeni ortaya çıkarabilmen için duruyorum. Bunu başarırsan, gerçek bir Aludir olarak yeniden doğabilirsin. Eğer başaramazsan… Ortada Inias denilen bir varlığın kalmasının anlamı olur mu?” diyor. Sözlerini sanki ruhuna doğrultulmuş ve birkaç saniye içinde delip geçmeyi bekleyen bir mızrak gibi dile getiren Agrupnia, yaşlı bedenini rahatlatmak ister gibi hafifçe gerinmesinin ardından “Söylesene Inias… Ne zaman kanayacaksın?” diyor.

Agrupnia’nın son sorusu senin için cevabı net olmayan bir sorudan ibaret gibi dururken, bir anda Kiragath’ın seni çevreleyen aurasının silindiğini ve aynı auranın bir anda Kho’Raktar’ın etrafında belirdiğini hissedebiliyorsun. Ne var ki bu his, sanki bir yanardağın tüm gazabıyla patlaması ve dinmez bir fırtınan ilk soluğu gibi geliyor sana.

Sanki birkaç saniye içinde…

Sanki öylesine bir anda…

Sanki…

Sanki Kiragath’ın yerden göğe doğru savurduğu kılıcıyla…

Sanki Kho’Raktar’ı ortadan ikiye…

Sanki Inias’ı…

Sanki…

Sanki…
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

15 Sep 2023, 12:20

Her zaman ki gibi, Kho'Raktar ne kadar umursamaz olduğunu kanıtlıyor fakat bu Inias'ı önceki seferler kadar etkilemiyor çünkü istediğini elde etmiş bulunmakta. Hemen dalgalansa bile bu uhrevi parlaklığın qen olduğundan emin. Demek ki, gerçekten böyle bir enerji söz konusu ve irade ederse, onu manipüle edebilir. Bu Inias'ın suratına bir gülümseme konduruyor işte. O kadar uzun sürmüyor tabii. Kho'Raktar hâlâ Kiragath'a veya Agrupnia'ya dokunabilmiş değil. Ne kadar dayanıklı olduğunu biliyor. Tükenmesi fazlasıyla uzun sürecek, orası kesin. Demek ki, Inias'ın hâlâ zamanı var. Bu güzel. Agrupnia'ya yine açıyor ağzını yumuyor gözünü. Her bir sözü Inias'ı delip geçebileceğini belirten ama bunu yapmayan bir mızrak gibi. Inias da durmadan bu mızrağın keskin tarafını görüyor. Üstün irade, Inias olarak yeniden doğmak, anlamsızlık derken Kiragath'ı net bir şekilde hissedebiliyor. Aslen iblislerin varlığını sezmekte pek becerikli değil ama iblisin sezilmek istendiği besbelli. Yoksa, Agrupnia mı demeli? O bunca zaman boyunca asla Inias'tan gözünü ayırmadı. Hep Inias ile konuştu. Kho'Raktar'ın aldığı her bir yara ile Inias'a soruyor. "Ne zaman kanayacaksın?" Ne demek bu? Kho'Raktar ile beraber mi savaşması gerek? Kho'Raktar'ı umursamdan onun mu savaşması gerek. Sonuçta bir istisna yaşandı, değil mi? Bir iblis ona zarar verdi. Bu istisna nasıl gerçekleşti? Qen ile bir ilgisi olabilir mi? Hazır qen manipüle edebiliyorken Kirgath ile yüzleşebilir mi? Bütün bu düşünceler ve duygular beyinden çıkıp yine girdap gibi beyne girerken...

Inias'ın bütün işlemleri ışık hızıyla sonlanıyor. Her şey bir anda karanlığa gömülüyor. Agrupnia yok oluyor, Kirgath'ın kendi yok oluyor. Bir patlama, bir nefes, bir başlangıç. Inias, Kirgath'ın kılıcını dahi siliyor. Sadece keskinliğin ve soğukluğun yerde göğe yükselişi tanınıyor. O an, o ölçülemeyecek kadar küçük anda, o ölçülemeyecek kadar kısa sürede, Inias sözcüklere dökemeyeceği bir deneyim yaşıyor. Beyninin dahi süzgeçten geçiremediği bir deneyim. Sadece müdahele edilmeden gerçekleşmesi ve akışını tamamlaması gereken bir deneyim. Inias şu an olduğu yerde durmuyor. Inias şu an olduğu boya sahip değil. Inias şu an iki koldan fazlasını taşıyor. Inias bir insan için olanaksız ama görünen o ki, bir aludir için olası kiloya ve kasa sahip. Yaraları, döktüğü kan, düşmanı ve hedefi hiç bu kadar önemsiz olmamıştı. Inias yokluğu dolduran bedenini yana çekiyor. Soğuk keskinliğin hedefini hava ile değiştirmeyi hedefliyor. Ardından sağ dizini kırıp bedenini sağ doğru yatırıyor. Sol kollarını geriye doğru çekerken sağ alt koluyla kılıcın kaynağına doğru ilerleyen dönmüş bir yumruk atıyor. Kasıp kavrulan alevler içerisinden, öfkeden güç alan, tartışılamaz, durdurulamaz bir kuvvet. Kirgath'ı çarpmanın etkisiyle dümdüz edip içeriden patlatmakla kalmayıp devam ederek Agrupnia'yı da yıkmaya giden bir saldırı. Yolundaki her engelli reddeden, silen, yok sayan bir saldırı. Basitliğin üstünlüğünü gözler önüne seren bir saldırı. Başlayacak, devam edecek ve bitecek.
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

15 Sep 2023, 13:19

“Kimisi bir nefeste…”


Karanlığın, karanlıktan daha karanlık olduğu tek bir an içerisinde, tüm algıların sonsuza dek kapanırken, sonsuzluğun ötesindeki hislere kucak açıyorsun. Kiragath’ın kılıcının parlaklığı tüm karanlığın içerisinde belli belirsiz varlığını koruyor, lakin bildiğin bedeninin üstüne çıkan bir bedenle zuhur ediyorsun karanlığa ve belli belirsiz parlaklığa nispet edercesine. Bilinmeyenlerin bilinirliği çözülürken, her bilinenin bir kara deliğe çekilmesine şahitlik ediyorsun sadece. Ne gök ne yer… Ne karanlık ne aydınlık… Varlık bulduğun karanlığın doğası, varlığınla şana bulanırken, anlamlandırmadığın bir güçle varlığından çekildiğini fark ediyorsun. Arzu ettiğin bir kadınla yatağa girer gibi cezbedici… En büyük ve kanlı savaşı tek bir kılıç darbesiyle lehine çevirdiğin anda yaşanan gurur… En büyük günahın işlenişi gibi mahcup… Bir Tanrı’yı inkar edercesine asi…


“Kimisi bir bakışta…”


Soluk almanın bile gerek olmadığı bir düzlemde, her bir nefesi defalarca içinde tüketirken, aidiyeti olmayan kollarının hareketiyle yırtılmaya başlıyor karanlık. Gözlerinin önünde bir Kho’Raktar ne Kiragath ne de Agrupnia olsa bile, hepsinin yerini bir şekilde biliyor ve görüyorsun. Bunun bir Görü olduğuna dair hislerin, bu konudaki yetenek seviyenle kıyaslandığında, sana çok makul gelmiyor. Zira Görü ile ilgili yaşadıkların aklından geçerken, bu anın tüm olanlardan çok daha farklı ve tatmin edici olduğunu hissediyorsun. Tek bir kelime kadar yeterli, ancak binlerce sayfada anlatılacak kadar yetersiz… Hükmünde olmayan kollarının hareketiyle ne yapacağını ve hatta belki de yapacaklarının sonucunu bile çoktan biliyorsun. O yumrukların şiddetini, bedeninin hareketlerini ve her bir kalp atışının neticesini. Hiçbir şeyini bilemediğin karanlıkta, her şeyi bilir gibi…


“Her şeyi bilir sanır, hiçbir şeyi bilmezken…”


Sağa yatan bedenini sıyırıp geçen bir kılıcın havaya katlettiği anda, havanın çıkardığı ölüm çığlıkları kulaklarına dolmaya başlıyor. Her bir feryat ve her bir ölümün izlerini taşıyan bu çığlıklar, sanki her bir uzvuna işliyor ağır ağır. Varlığı olmayan bedenin, feryatlara bürünüyor sadece. Ancak bir şekilde, tüm bu feryatların bile üstünde hissedebiliyorsun kendini. Zira bir anda, esasen tüm feryadın varlığını müjdelediğini duyuyorsun. Havanın katledilmenin acısıyla değil, gelişinin heyecanlıyla çığlıklara boğulduğunu. Tam bu ana denk geliyor, zaferin davul sesleri. Tok, heyecanlandırıcı ve gurur verici… Tüm karanlığı titreten davul seslerinin adımlarına dönüşü…


“Ve insan, kurtulduğu insanlığından daha üstün bir mertebeye terfi eder…”


Varlığı karanlıkta silinmiş Kiragath’ın bedenine temas eden yumrukların, onun vahşi silüetini umarsızca belirgin hale getirirken, iblisin keskin dişleri arasından fışkıran kanının yüzüne çarpması pek de olağan gelmiyor sana. Koskoca bir bedendeyken, suratın iblisin onlarca ve hatta belki de yüzlerce metre uzağındayken, olanaksız geliyor bu olanlar. Bunun ancak ve ancak kendi bedeninle gerçekleşmesi halinde mümkün olduğunu biliyorsun. Ne var ki, karanlıkta kırptığın gözlerin ne bedenini görüyor ne de Kiragath’ın iki büklüm halinde savrulan bedeni dışında başka bir bedeni… Varlıkla hiçliğin arasında sıkışan bakışların, yine de tereddüt etmiyor karanlığa hükmetmekten. Bunun makus bir bedenle verilen bir mücadelenin ötesinde olduğunu kavrayan zihnin, sadece sonucunu bilmek istiyor varlıksız olmanın. Bu yüzden, Kiragath’ın savrulan bedenine rağmen durmuyor yumrukların. Dev bir dağı ikiye ayırmış gibi hissetsen bile, yumruklarının hala ilk andaki gibi taze ve güçlü olduğunu hissediyorsun.


“O an geldiğinde, geriye kalan sadece yıkımın kendisidir…”


Agrupnia’nın var olmayan bedenine kilitlenen yumrukların, sanki henüz daha yeni yuvasından çıkmış gibi geliyor. Akmayan zamanın içindeki hareketliliğin, her bir kudretin ötesine yelken açıyor. Artık hükmünün ne karanlıktan ne de münzevi bedeninden ibaret olmadığını biliyorsun. Hükmünün hepsinden öte, bir insanın anlamlandırmasının olanaksız olduğu kavramlara sürüklendiğini hissediyorsun. Bu his, biraz öncesine kadar hissettiğin tatmin duygusunun çok daha ötesinde bir zevke dönüşürken, yumruklarının yaşlı Agrupnia’nın bedenine ulaştığını görüyorsun. Ufak bedeninin tamamını kaplayan yumruğunla birlikte, bir kez daha yüzüne bulanan kanın sıcaklığı seni tartışmasız bir zaferin kahramanı ilan ediyor. Yaşlı adam, yediği yumruğun etkisiyle olduğu yerde yığılırken, geriye kırık onlarca kemik, parçalanmış iç organlar ve cansız bir beden bıraktığını biliyorsun. Sanki hükmün, artık ölüme yükselmiş gibi…


“Ve insan, işte o anda gerçek bir Aludir olduğunu anlar.”





“Aludir… Bir insandan öte… Bir iblisten kudretli… Tıpkı bir…





“… gibi.”




Gözlerini açtığın acı, sanki bir saniyenin altında yaşadığın tüm duyguları zihninden silip atmaya çalışıyor. Kho’Raktar’dan katbekat büyük ve güçlü bir devin binlerce başını çıkmasına bedel bu acı nedeniyle, görüşün bulanıklaşmaya başlıyor. Başında hissettiğin yoğun ve katlanılmaz ağrı, uzuvlarının bir anda serbest kalmasına neden oluyor. Tutmayan dizlerin bedenini taşımaktan aciz kalırken, cansız bir bedene dönüşmüş gibi yığılıp kalıyorsun olduğun yere. İçinden ses tellerini ve hatta ciğerlerini yırtarcasına bağırmak gelirken, tek bir soluk dahi alamadığını fark ediyorsun. Artık sadece başının değil, tüm bedeninin sıkılmaya başlaması ne bir insanın ne bir iblisin ne de bir Aludir’in baş etmesi mümkün olmayan bir hale dönüşüyor. Bedeninin çaresiz çırpınışları sadece hissettiğin acıyı arttırmaya yeterken, zihnin iyiden iyiye bulanıklaşmaya başlıyor. Karanlık, Agrupnia, Kiragath, Kho’Raktar ve hatta kendin bile… Zihnine erişen bir kudretin tüm benliğini bir çırpıda silip süpürmeye çalışmasına sadece çırpınarak karşı koymanın yetersizliği ile dolan öfken bile bundan nasibini alıyor. Hissizlik, senin nezdinde varlığı mutlak olana dönüşürken, artık acı bile lafı edilmez bir hale geliyor.

Yere serilmiş bedeninde hissettiğin bir buruşuk el, sanki tüm bu acının ve hükmün çekilmesine neden oluyor. Aldığı derin nefes, çoktan patlamış ciğerlerini sonsuz bir havayla doldurur gibi gelirken, bakışların yerin karanlığı ile buluşuyor. Parmak uçlarındaki karıncalanma dışında hissettiklerine dair tek bir delil bile ortada kalmazken, başını hafifçe çevirdiğinde Agrupnia’nın keskin gözleriyle karşılaşıyorsun. Agrupnia omzuna koyduğu elini hafifçe sıkıp bırakıp senin kendinde olup olmadığını kontrol ederken “İyi misin?” diye soruyor, sesindeki hafif titremeyi gizleyemeden. Bakışların istemsizce Kho’Raktar’a kaydığında ise, Kiragath’ın açtığı yaralar dışında başkaca bir yarası olmaksızın, tıpkı senin gibi öylece yeri serilmiş bir halde olduğunu görüyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

15 Sep 2023, 17:34

"ben..."

Inias kağnı arabası gibi kendisini toparlamaya çalışıyor. Salyangoz hızında tamamen ayağı kalkıp dik durmaya kalkışsa da, elini başına götürüp öne doğru eğilmek zorunda kalıyor. Önce Agrupnia'ya bakıyor. Sonra tekrar Kho'Raktar'a.

"Yaşamımın en garip ve değişik tecrübesini edindim. Konuşmak istiyorum ama..."

Inias duraksıyor. Gözlerini kapatıyor, sıkıyor ve tekrar sonuna kadar açıyor. Ardından gerinmeye kalkışıyor ama gözlerini kısıp keskin bir nefes alışla yarıda kesiyor kendini.

"Ben ne yaptım? Başardım mı? Kho'Raktar ile durumum iç açıcı gözükmüyor ama kaybetmiş gibi hissetmiyorum. Her şey olması gerektiği gibi hissediyorum. Mutlu veya mutsuz değilim ama tatminim? Bir boşluğu doldurmuş gibi. Uzun zamandır aradığımı bulmuşum gibi. Sizin sesiniz niye titriyor?"

Başardı. İstediğini aldı. Olumsuzluklar ve engeller geride kaldı. Yükseldi. İlerledi. Ulaştı. Şu an o şahane deneyimi duygu ve güdü olarak anımsıyor sadece. Detaylar silik. Ancak dinlendikten sonra beyni detayları alacak duruma gelecek. Şimdilik masumiyet hakim.

"Hey, Kho'Raktar, sen de mi aynı durumdasın?"
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 Sep 2023, 09:44

Bedeninde hissettiğin acı, ağzından çıkan kelimelerin gerçekten havaya saçılıp saçılmadığı konusunda seni tereddüde düşürse de, Agrupnia’nın seni dinlediğini belli eden bakışları konuşmalarının duyulduğunu sana gösteriyor. Yaşadığın deneyimi döktüğün cümleler tam anlamıyla tarif etmeye yetmiyor, ancak bir şekilde sanki Agrupnia’nın tüm bunları anlayabildiğini hissediyorsun. Yaşlı adam omuzundaki elini çekip seni yerden kaldırmak ister gibi kolunun altına aldığında, bedenindeki acının da yavaşça çekilmeye başladığını fark ediyorsun. Bu durumun Agrupnia ile bir ilgisi olmasa dahi, yaşlı adamın desteği bir an için en ihtiyaç duyduğun şeymiş gibi geliyor. Titreyen bacaklarını sabitleyebildiğin bir anda ayağa kalktığında ise Agrupnia bir adım geriye çekiliyor, sanki Kho’Raktar’a dair görüşünüz kısıtlamamak ister gibi.

Kho’Raktar sorduğun soruya rağmen doğrudan bir cevap vermese bile, koca cüssesini kollarından destek alarak kaldırmaya çalışıyor. Kafasını sana doğru çevirmeyen Kho’Raktar’ın sanki zihninde cebelleştiği derin düşünceler bakışlarına yansımış gibi dururken “Nasıl bir haldeyim bilmiyorum Inias. Bir şeyler oldu, ancak bunu anlamlandıramıyorum.” diyebiliyor sadece. Fakat yine de, gururunu bir kenara atmaktan uzak olan Kho’Raktar iki bacağının üstünde tüm heybetiyle doğrulurken “Fakat bu her neyse, iki diyarın savaşçısı Kho’Raktar’ı bir daha asla diz çöktüremeyecek! Bunun adı asla bir mağlubiyet olmayacak!” diyor kendinden emin bir şekilde.

Kho’Raktar her an patlamaya hazır bir volkan gibi bakışlarını etrafında gezdirmeye başlarken, bir şekilde onun Kiragath’ı aradığını anlayabiliyorsun. Ancak bu sırada Agrupnia bakışlarını Kho’Raktar’dan sana doğru çevirirken yüzünde ufak bir tebessüm belirdiğini görüyordun. Agrupnia “Her iki diyarın savaşçısı Kho’Raktar… İblisim Kiragath artık burada değil. En azından şimdilik.” diyor. Agrupnia’nın bu sözleri üzerine Kho’Raktar “Yaşlı adam! Çabuk onun buraya getir. Onunla yarım kalan işimizi bitirmem gerekiyor. Açtığı her bir yaranın bedelini ödemeden, ona herhangi bir diyarda huzur vermeyeceğim!” diyor hiddetli bir şekilde. Buna sözlere karşılık Agrupnia “Buna karar verecek olan Inias.” diyerek üzerindeki bakışlarını keskinleştiriyor. Lafın bir şekilde sana gelmesi ilgini çekmeye başlarken Agrupnia “Sesimin neden titrediğini sormuştun, değil mi Inias?” diyor. İki elini bir kez daha arkasında birleştiren Agrupnia bakışlarıyla seni hafifçe süzmesinin ardından “Bunu açıklayabilecek tek bir kelimem yok. Ama illa ki bunu yapmam gerekse, adına heyecan derdim.” diyor. Agrupnia kendi cevabını başını hafifçe birkaç kez sallayarak tasdik etmesinin ardından “Sıradan insanlar iblis diyarına bir şekilde girseler bile, orada nefes alamadan kendilerinden geçerler. Gözleri bir kez daha açıldığında ise hiçbir şey hatırlamazlar. Bir Aludir ile sıradan insanın arasındaki en büyük fark budur. Qen, senin bir şekilde o diyarda var olmanı sağlar. Bir şekilde iblisleri hissetmeni, onları görmeni ve hatta onlara hükmetmeni. Bunu zaten biliyorsun.” diyor. Sözlerini bir noktaya vardıracağı belli olan Agrupnia’nın konuşmasının devamı için beklediğin sırada Agrupnia hafifçe Kho’Raktar’a bakarken “Senin bir Aludir olduğunu gösteren şey, bir şekilde bu koca devi hükmün altına almış olman.” diyor. Bir anda Kho’Raktar’ın da ilgisinin Agrupnia ve konuşmasına kaymış olması, bu anda Agrupnia’nın ağzından çıkan sözlerin daha önemli olduğunu hissetmene neden oluyor. Bu yüzden büyük bir sessizlik ve merak için Agrupnia’yı dinlemeyi sürdürüyorsun.

Agrupnia bakışlarını tekrar sana çevirdiğinde “Bugün, iblisi hükmü altına alan onlarca Aludir var. Fakat bunların hepsi, insan oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Hepimiz gibi… Ancak sana ilk önce Inias’ın insan halini yok etmen gerektiğini söylemiştim, hatırlıyor musun?” diyor. Sanki aranızda geçen tüm konuşmaları tekrar kafandan geçirmen için duraksayan Agrupnia birkaç saniyenin ardından “Çünkü her Aludir aynı değildir. Her birinin ayrı bir potansiyeli vardır. Yazgısını belirleyen isminden bağımsız, kimisi insanlığıyla Aludir olur, kimisi içindeki şeytanlıkla. Fakat bir de onların ötesinde olanlar vardır…” diyor. Bu sözleriyle birlikte sesindeki ciddiyet tonu artan Agrupnia konuşmasına devam etmeden önce hafif bir nefes aldıktan sonra “Kimisi insanlığını iblis diyarına girdiğinde aşar. Kimisi kalbi durduğunda. Kimisi gözlerini açtığı bir sabahta, kimisi ise aldığı onca yaraya rağmen yılmadan savaştığında… Bunu kader bilir sadece. Ancak her kim bu sınırı aşarsa, artık onu belirtmek için yeni bir sıfat gerekir. Çünkü o artık ne insandır ne de Aludir.” diyor. Agrupnia bakışlarındaki keskinliği biraz daha arttırırken iki kolunu da sanki doğan güneşi selamlar gibi iki yana açarken, bakışlarını gözlere dikiyor ve “İmparator!” diyor tüm asaleti ve heybetiyle.

İki kolunu yana açmış bir şekilde birkaç saniye duran Agrupnia bakışlarını tamamen sana kilitlemiş bir halde dururken “Sesim titriyor Inias… Zira bu yaşlı gözlerim yeni bir İmparator’un doğuşuna şahitlik ediyor!” diyor, bu kez sesindeki titreme hiç olmadığı kadar belirgin olacak bir şekilde.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

22 Sep 2023, 01:28

Inias, Kho'Raktar konuşurken onun sözlerine hak vermediğini belirten düşünceli bir surat yapıyor ve içinden geçiriyor. "Hmmm, hayır, bu olamaz. Yenilmiş olamayız. Eğer öyle olsaydı, bunu kesinlikle bilirdim. Buraya ne kadar kırılgan şekilde geldiğimi unutmadım. Eğer istediğimi alamasaydım, bunu fark ederdim elbette. Hayır, durum daha farklı. Hem ben hem de Kho'Raktar yerden kalkmış olsak dahi ruhumun derinlikleri güç ve kuvvet ile dolu. Ancak bütün olmakla ilişkilendirebildiğim bir tamamlanma duygusu var. Tatminlik hissiyatı üzerimde şu an. Burada başka bir şey dönüyor ama ne?" Inias bir şey demeden dinlemeye devam ediyor. Agrupnia'nın sözleri; insanlar, Aludirler, iblisler, önceki konuşmalarına vurgu yapması derken bomba haber patlıyor.

BUUUUUUM!

İMPARATOR

Bu unvanı duymasıyla birlikte birbirine karışıp hafızasını tıkamış ağlar birer birer çözülüyor ve sular seller gibi akmaya başlıyor gerçek. Inias'ın yüzü tamamen değişiyor. Nasıl bir yüz sergilediği konusunda en ufak bir fikri bile yok.

"Kho'Raktar, görülecek veya kapatılacak bir hesap yok. O aşamayı çoktan aştık. Tıpkı ne olduğumuzu aştığımız gibi." Sakince bu açıklamayı yaptıktan sonra kollarını havaya kaldırıp haykırmaya başlıyor. Sevinç? Zafer? Kurtuluş? Kanıt? Hepsi? Önemsemiyor. Varlığını sonsuz boşluğa duyuruyor sadece. Yeni evrilmiş ve yükselmiş varlığını.

"BAAŞAARDIIIIIIIIIIM! KAAZAANDIIIIIIIIIIIM! BEN INİAS OLDUUUUUUUUUUM!"

Kafasını kaldırdığı olmayan gökyüzünden Agrupnia'ya çeviriyor. Ağzı kulaklarına varmış, gözleri ise yıldızlara. Agrupnia'dan sonra, Kho'Raktar'a gösteriyor yüzünü.

"SÖZÜMÜ TUTTUM! INİAS'I BULDUM!"

Havadaki yumruklarını Kho'Raktar'a uzatıyor. "Çak bana iki yumruk!"
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Sep 2023, 11:37

Bir komutanın kazandığı zor bir zaferi haykırırcasına kurduğun cümleler, içinde bulunduğu karanlığı fazlasıyla titretmeye yetiyor. Önce Agrupnia’ya ve sonrasında Kho’Raktar’a kayan bakışların seninkiler kadar parlamasa bile, havadaki yumruklarını Kho’Raktar’a uzattığında, koca dev adeta seni bir böcek gibi görürcesine kafasını öteki tarafa çeviriyor! Kho’Raktar’ın bu tutumu havada kalan yumruklarının karanlığı selamlamasından ibaret kalırken Agrupnia’nın “Saçmalaman bitti mi?” dediğini duyuyorsun. Az önceki muzaffer komutanın bir anda umursanmaz bir çocuğa dönüştüğünü hissettiğin anda bakışlarını Agrupnia’ya çevirdiğinde, Agrupnia’nın yüzüne bildiğin o katılığın bir kez daha çökmüş olduğunu görüyorsun. Onca başarısına rağmen hor görülen bir komutan gibi homurdanmak istediğin esnada Agrupnia “Sana bunun bir doğuş olduğunu söyledim, bir şeyi başardığını değil!” diyor memnuniyetsiz bir şekilde. Hemen ardından ise iki kolunu arkasına bağlarken “Her doğan çocuğun potansiyeli olsa bile, bunu gerçeğe dökmesinin garantisi yoktur. Hele ki doğan çocukların ömürlerinin ne kadar olacağını bile bilemezken…” diyor. Bu sözlerinin gerçek ölümlerden bağımsız bir şekilde söylendiğini hissederek için biraz rahatlasa bile Agrupnia çatık kaşlarını üzerinde turmaya devam ediyor ve “Yaptığın onca şey… Aslında olmayan şeylerdi. Ne gördün, ne yaşadın veya ne tattın bunu bilemem. Lakin sen burada öylece durduğun sırada dalan gözlerin, boşluktan farksız olan bakışların ve karanlığa meydan okuyan varlığın, bana bir İmparator’un havasını hissettirdi. Eğer bir başarıdan bahsedeceksen, tek başarın şimdilik bundan ibaret.” diyor.

Agrupnia bu cümlelerinden sonra eski durduğu yere gitmek için hareketlenmeye başladığı sırada “Ve bu başarı Inias, esasen sana ait olmayan bir başarı. Bu tamamen içgüdü! Bunu kontrol edemediğin takdirde, bir şey başardığından söz edebilir misin?” diyor. Eski yerini aldığında sırtı hala sana dönük bir şekilde duran Agrupnia “Söylesene Inias… Hükmedemediğin bir şeyin sana ait olduğunu söyleyebilir misin?” diye soruyor. Bu sorusunun ardından kafasını omzunun üstünden hafifçe sana çeviriyor ve bakışlarını da seninkilere kilitlemiş bir halde dururken, bir anda yoğun bir baskının karanlıktan var olarak ciğerlerine dolduğunu hissediyorsun. Agrupnia’nın karanlığı sindiren bakışlarıyla kilitlenmiş gibi duran ruhun, çoktan en melun şeylerin habercisi olmuşken, Agrupnia sadece “Karanlığınla biç…Kiragath!” diye mırıldanıyor. Bu mırıldanış, karanlığı sadece karanlıktan kara hale getiriyor. Ne bir iblis görünüyor ne de keskin bir kılıç…
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

30 Sep 2023, 19:05

Sadece mutluluğunu paylaşmak isteyen Inias bir kez daha olumsuz karşılık alınca sinirleri bozuluyor. Kho'Raktar'ın bakışları ve Agrupnia'nın telkinleri iç dünyasında etkin bir sinire neden oluyor. Bu duygu ve düşünceler o kadar canlı ki, dışarıya homurdanma olarak çıkıyor.

"Ulan, ben şimdi sizin gelmişinizi, geçmişinizi, ırkınızı, türünüzü... Yeter lan! Derdiniz ne lan siz ikinizin? Biri önce titriyor sonra sövüyor. Öteki, asla memnun olmayan trip makinesi, fırsat buldukça rencide ediyor. Paylaşmaktan ve kıvançtan o kadar mı iğreniyorsunuz? Tamam, öyle olsun! Peki o zaman! Size bir gülümseme bile yok. Önce birinize hükmedeceğim, sonra diğerinizin içinden geçeceğim! Hodri meydan!"

Inias, Agrupnia'nın iblisine verdiği komutla beraber sinir olmuş bakışlarıyla uzaklaşmaya çalışıyor. O an, o olay, o deneyim tekrar canlansın diye. Bir kez daha yakalamaya çalışıyor o en özel durumu. Belirsizlik ve soyutluk içerisinde yaşadığı üstünlük ve reddedilemez başarıyla gelen zevk ile tatmin.

Ne burada ne de orada. Ne geçmişte, ne gelecekte ne de şimdide. Ne bir insan ne de bir iblis. Önce hiçbir yerde, sonra her yerde. Önce hiçbir şey, sonra her şey. Önce karanlık, sonra aydınlık. Yokluktan doğan varlık. Karanlıktan çıkan ışık. Bir ve tek, eşsiz ve benzersiz. Bir Aludir, tek Inias, eşi benzeri olamayacak mutlaklık! Güç, kuvvet, hız, çeviklik, dayanıklılık, direnç, akıl ve zekâ; yıldırılamaz, durdurulamaz, sonu gelmez ve kaçınılamaz! İstek, arzu, söz ve irade!

İkiliğin ta ortasında her iki tarafa da uzanan Inias, tek bir hedef ve tek bir amaç doğrultusunda bunun bile ötesine geçerek gerçekliği iradesine yedirmeye kalkışıyor. Tekilliğin kendi olmaya kalkışıyor. Hiç kimse, hiçbir şey onu reddedemeyecek! Herkes ve her şey ona boyun eğecek!

Aşkın ve taşkın benliğini kendisinde toparlıyor. Bütün kılıyor. Tekrar Agrupnia'ya ulaşıyor. Tekrar Agrupnia'ya saldırıyor. Tekrar hem iblisini hem de kendisini yıkıp geçmiş olan yumruğu bu sefer bedeni sola eğilirken sağıyla suratına götürüyor. Tekrar ve tekrar! Taa ki, üstünlüğü idrak edilene, tartışılmaya yer bırakmayana kadar!

Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

02 Oct 2023, 11:48

Zaferinin görmezden gelinişi suratına edilmiş en ağır küfürden beter bir şekilde çarparken, zihninden dökülen mırıldanmalarla birlikte bedenini kasmaya başlıyorsun. Agrupnia’nın iblisini çağırışı ve karanlığın hareketlenişi, yaşadığın anların benzerini tekrar yaratmak için bir başlangıç oluyor senin için. Varlığını tümlük ve hiçlikle bütünleştirmek için zamansız bir savrulmaya adıyorsun kendini. Adına Inias denilen bedenden ibaret varlığı, yoklukla harmanlayıp her şeyle kavurmaya çalışıyorsun sadece. Damarlarında gezinen kan, duraksamaya başlayan nefes alışverişine nispet edercesine kavrulmaya başlarken Kho’Raktar’ın dikleşen omuzlarıyla kafasını sağa sola hareketlendirişini görebiliyorsun. Kho’Raktar’ın Kiragath’ı aradığını belli eden bakışları, esasen damarlarına endişe tohumları gibi saçılıyor. Ve o anda, tüm duyguların birbirine karışıp tüm algının dağıldığını fark ediyorsun.

Bir ve tek…

Eşsiz ve benzersiz…

Sanki gözlerin karanlığın içine gömülerek karanlıkla tekrar bütünleşip ondan ari bir hal almak isterken, her bir nefes alışverişinde kendini daha savunmasız hissediyorsun. Neredeyse bir dakika öncesine kadar yaşadıklarına oldukça aykırı düşen bu durum, ister istemez varlık alemindeki kalp atışlarının hızlanmasına neden oluyor. Bu hızlanış ise, damarlarında kaynayan kanın hızla soğumasına ve bedeninde bir katılık yaratmasına neden oluyor. Odağın giderek bambaşka sulara yönelirken, algın Kho’Raktar’ın aranan bakışlarına takılı kalıyor.


İstek…

Arzu…

Söz…

İrade…

Tamamlanması imkansız bir yapbozun başında saatlerce oturmasına rağmen tek bir parçayı oynatamayan bir çaresizlikle izliyorsun Kho’Raktar’ın tedirgin bakışlarını. Bir saniyede tüm çözüme ulaşabileceğine inanırken, üçüncü bir elin yedinde kalmışçasına irkiliyor bedenin. Sana sunulanın sadece bir unvan olmasına rağmen, bu unvanı taşımayı sonuna kadar istediğini biliyorsun. O zafer anını bir kez daha yaşamanın arzusuyla dolup taştığını fark edebiliyorsun. O anın sonsuzlukla hiçlik arasında yaşanması gerektiğini her bir nefes alışverişinde dile getiriyorsun. Ve hepsinden önemlisi, tüm varlığını buna bağlıymış gibi hissediyor ve çabalıyorsun. Ne var ki, gözlerine çöken bir perde anlık olarak dahi olsa seni bu aleme döndürdüğünde, görebildiğin tek şey Kho’Raktar’ın bakışlarından ibaret oluyor.


Sanki birkaç saniye içinde…

Sanki öylesine bir anda…

Sanki…

Sanki Kiragath’ın yerden göğe doğru savurduğu kılıcıyla…

Sanki Kho’Raktar’ı ortadan ikiye…

Sanki Inias’ı…

Sanki…

O anı çok net bir şekilde bir kez daha hatırlıyorsun. O andan sonrasında yaşadıklarını ve neyi başardığını. Inias adına sığdırdığın yaşamında “anlar” seni sadece tek bir şeye zorluyor. Sadece onları hatırlamaya ve onları bir kez daha yaşamaya… Ancak her bir yaşanmışlık, “anın” yaşanmışlığına birkaç kat haz ve belki de birkaç kat efkar katıyor. Şu anda, hissedebildiğin tek şey de, “anın” sana sunduğu çaresizlik hissiyatı oluyor. Zihnin, bakışların ve hatta ruhun bile bu çaresizliğe asla baş eğmeyeceği belli eden bir isyanı çoktan başlatmışsa bile, bu isyan ateşi her daim bir iblisin bakışlarıyla sönüyor. Ruhunun her defasında yaktığı isyan ateşi, her defasında sönmeye mahkum edilmiş oluyor.

Karanlık gözlerinin önünde bir anda kızıla çaldığında, yüzünde hissetmeye başladığın sıcaklığın acısının bedeninde yayılmaya başladığını fark ediyorsun. Gözlerinin önünden geçip giden ince bir parıltı, ardında kızılın en acımasız tonunu yüzüne sıçratmışken, bakışların da vücuduna doğru dönüyor. Karnının sol alt kısmından göğsünün sağ üst kısmına doğru yırtılan kıyafetinin altında, açılan derin yaranın getirdiği soğukluğu gözlerinle görebiliyorsun. Oluk oluk akmaya başlayan kan, sanki sadece bu alemdeki yaşamını değil, bu bedene ve arzularına dair her şeyin sonu olurcasına karanlığı boyamaya başlıyor. Gözlerin karanlığa yayılan kanı takip ettiğinde, Kho’Raktar’a kadar ulaşan sıcak kanına rağmen Kho’Raktar’ın halen daha öfkeli bir şekilde ve derin nefesler vererek etrafına bakındığını görüyorsun. Gözleri düşmanı arayan Kho’Raktar’ın senden bihaber bu davranışı, bedeninde açılan yaranın esamesi bile okunmayacak bir yara açıyor ruhunda.

Karanlık tüm kasveti ve ağırlığı ile açılan yarana dolmaya başladığında, sanki Kho’Raktar’ın ilk kez kendine bağladığın anı yaşıyorsun. Ancak bu kez, içinde ne bir sıcaklık ne de bir huzur hissediyorsun. Yarandan içeriye dolan karanlık, bir şekilde yaranı kapatmaya başlarken esasen karanlığın ruhuna işlenmeye başladığını fark ediyorsun. Damarlarında ısısı sürekli değişen kan yerine karanlığın ve zihnine aydınlığın yarattığı huzur yerine kasvetin dolmaya başladığını hissediyorsun. Ağzına dolan kekremsi tat, defalarca kez içine dolanları tükürürcesine dışarı atman yönünden vücudunda bir refleks geliştirse bile, bir kez daha kızılla yüzleştiğin anda sanki her şey sıfırlanıyor ve tekrar o çaresiz Inias’a dönüş yapıyorsun. Karanlığın kasvetiyle iyileşen yaran, bir parıltıyla tekrar kızıllığına kavuşurken, varlık ile yokluk arasına bir kez daha dönüyorsun.


Karanlık bir kez daha doluyor içine…

Bir kez daha titriyor vücudun…

Karanlık bir kez daha kapatıyor yaranı…

Sonrası yine bir parıltı…

Sonrası yine bir kızıllık…

Sonrası yine Inias…

Sonrası yine çaresiz iki göz…

Aynı sahne birkaç defa dönüyor öylece. Ne yaşadığının ne de hissettiklerinin hiçbir önemi yok gibi, her şey senden bağımsız ve sana prangalanmış gibi… Kaç kez kanadığını ve kaç kez karanlıkla iyileştiğini anımsamamaya başlıyorsun giderek. Üç… Beş… Yedi… On… Bin… Ve belki de hiç… Gözlerin bir pusunun içinde sadece tek bir şey arıyor. Kendinden ne kadar uzaklaşıp özüne yaklaşsan da, sanki gözlerin sadece ve sadece tek bir bakışta tutuklu kalıyor. Bedeninin onlarca, yüzlerce veya binlerce kez ikiye ayrılırcasına kanamasına rağmen ne Kho’Raktar’ın bakışları değişiyor ne de senden haberliymiş gibi görünüyor. Ve sonunda parıltı bir kez daha kendini belli ediyor. Bir kez daha kızıl varlık buluyor. Ve bir kez daha yüzüne sıçratan kendi kanının sıcaklığı, seni yakmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 Oct 2023, 10:09

Off Topic
Inias, birinci bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Aludir Üssü”