Kho’Raktar’a yönelik sözlerin ağzından karanlığın içindeki bir ateş böceği gibi çıkmaya başlarken, her bir kelimenle birlikte parlaklığın uhrevi dünyandan arttığını görüyorsun. Ancak buna karşın Kho’Raktar öfkeli ve boş bakışlarıyla sana karşılık verirken son cümlen ile ağzına gelen onlarca lafı yutmuş gibi görünüyor. Fakat bunun bir itaatten ziyaden, anlamsız sözlere verilen umursamaz gibi bir tepki olduğunu anlaman, aslında Kho’Raktar’ın bundan sonraki hamlesini de gözlerinin önünde görünür kılıyor. Ne ensesindeki iblisten ne de senin sözlerinden haberdarmış gibi öfkeyle dolu verdiği bir nefesin ardından yumruğunu bir kez daha Agrupnia’ya indirmek için hareketlenen Kho’Raktar’a karşı sözlerinin pek de etki etmediğini anlamak, içindeki yanan ışığın dalgalanmasına neden oluyor. Kho’Raktar harekete geçtiği anda ise, gözlerinin önünde varlığı bir anda karanlığa karışan Kiragath’ın ne yapacağı da senin için anlaşılır oluyor. Kho’Raktar bu kez hasar görmemiş sol üst kolunu hareketlendirmişken, bu kez Agrupnia yumruğu kendisine bile yaklaşmasına imkan vermeden ve bakışlarını da bir an olsun senden ayırmadan, Kho’Raktar’ın sol üst kolunda da, tıpkı alt kolunda açtığı gibi bir yarayı açarak karanlığı kızıla kavuşturuyor.
Kho’Raktar bir kez daha aldığı yara ile hamlesini yarıda kesmek zorunda kalırken, kollarında ve bacağından akan kanlar sanki öfkesinin aleviyle buhar olmayı bekliyor. Tam bu esnada ise Agrupnia “Sınanmak mı?” diyor mırıltı halinde. Agrupnia’nın bu sözleriyle birlikte, bir anda iblisi Kiragath’ın sanki etrafında bir çember çizer gibi hareketlendiğine dair hislerin seni alarma geçirirken Agrupnia “Sınamak, ancak yetilerinin yeterli olup olmadığını gözlemlemek için yapılır. Eğer bunu bir sınanma olarak görüyorsan, zaten Inias’a yaklaşamamışsın bile demektir.” diyor. Kiragath’ın görünmeyen varlığı, sanki Agrupnia’nın her bir cümlesinde ruhuna yaklaşmaya başlarken, Agrupnia “Bu ne bir sınav ne de bir deneme… Karşında, üstün iradeni ortaya çıkarabilmen için duruyorum. Bunu başarırsan, gerçek bir Aludir olarak yeniden doğabilirsin. Eğer başaramazsan… Ortada Inias denilen bir varlığın kalmasının anlamı olur mu?” diyor. Sözlerini sanki ruhuna doğrultulmuş ve birkaç saniye içinde delip geçmeyi bekleyen bir mızrak gibi dile getiren Agrupnia, yaşlı bedenini rahatlatmak ister gibi hafifçe gerinmesinin ardından “Söylesene Inias… Ne zaman kanayacaksın?” diyor.
Agrupnia’nın son sorusu senin için cevabı net olmayan bir sorudan ibaret gibi dururken, bir anda Kiragath’ın seni çevreleyen aurasının silindiğini ve aynı auranın bir anda Kho’Raktar’ın etrafında belirdiğini hissedebiliyorsun. Ne var ki bu his, sanki bir yanardağın tüm gazabıyla patlaması ve dinmez bir fırtınan ilk soluğu gibi geliyor sana.
Sanki birkaç saniye içinde…
Sanki öylesine bir anda…
Sanki…
Sanki Kiragath’ın yerden göğe doğru savurduğu kılıcıyla…
Sanki Kho’Raktar’ı ortadan ikiye…
Sanki Inias’ı…
Sanki…
Sanki…
Kho’Raktar bir kez daha aldığı yara ile hamlesini yarıda kesmek zorunda kalırken, kollarında ve bacağından akan kanlar sanki öfkesinin aleviyle buhar olmayı bekliyor. Tam bu esnada ise Agrupnia “Sınanmak mı?” diyor mırıltı halinde. Agrupnia’nın bu sözleriyle birlikte, bir anda iblisi Kiragath’ın sanki etrafında bir çember çizer gibi hareketlendiğine dair hislerin seni alarma geçirirken Agrupnia “Sınamak, ancak yetilerinin yeterli olup olmadığını gözlemlemek için yapılır. Eğer bunu bir sınanma olarak görüyorsan, zaten Inias’a yaklaşamamışsın bile demektir.” diyor. Kiragath’ın görünmeyen varlığı, sanki Agrupnia’nın her bir cümlesinde ruhuna yaklaşmaya başlarken, Agrupnia “Bu ne bir sınav ne de bir deneme… Karşında, üstün iradeni ortaya çıkarabilmen için duruyorum. Bunu başarırsan, gerçek bir Aludir olarak yeniden doğabilirsin. Eğer başaramazsan… Ortada Inias denilen bir varlığın kalmasının anlamı olur mu?” diyor. Sözlerini sanki ruhuna doğrultulmuş ve birkaç saniye içinde delip geçmeyi bekleyen bir mızrak gibi dile getiren Agrupnia, yaşlı bedenini rahatlatmak ister gibi hafifçe gerinmesinin ardından “Söylesene Inias… Ne zaman kanayacaksın?” diyor.
Agrupnia’nın son sorusu senin için cevabı net olmayan bir sorudan ibaret gibi dururken, bir anda Kiragath’ın seni çevreleyen aurasının silindiğini ve aynı auranın bir anda Kho’Raktar’ın etrafında belirdiğini hissedebiliyorsun. Ne var ki bu his, sanki bir yanardağın tüm gazabıyla patlaması ve dinmez bir fırtınan ilk soluğu gibi geliyor sana.
Sanki birkaç saniye içinde…
Sanki öylesine bir anda…
Sanki…
Sanki Kiragath’ın yerden göğe doğru savurduğu kılıcıyla…
Sanki Kho’Raktar’ı ortadan ikiye…
Sanki Inias’ı…
Sanki…
Sanki…


