Varoluşun Üç Kadim Ayağı (Diniel | Gadiel | Zenahpuryu)

User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

08 Sep 2023, 01:12

Gadiel’in kurduğu her bir kelime Zen’in kulaklarına bir şiir gibi ilişiyordu. Bu adam biraz daha konuşmaya devam ederse onun henüz yeni uyanmış olduğuna inanmayacaktı. Eletha cümlelerine başlamadan önce baş parmaklarını kemerinin iç taraflarına sokmuş ve tam Gadiel’in yanına doğru adımlamıştı. Onunla yan yana dururken, Eletha söze girerek teklifi için teşekkür ettiğini, ancak şarabı alacakları zaferler için içmeyi yeğleyeceğini söylüyordu. “Tabii ki.” Diyerek onaylamıştı bu cümlesini. Sonrasında ise sessizce dinlemeye devam ediyordu zira Eletha asıl meseleye gireceğinden bahsetmişti. Bu noktada, hain olup olmadıklarını bilmediğini, aradığı kişinin içlerinden birisi olabileceğini de ekliyordu. Bunun sebebi ise makuldü, yaşanan her şey onların uyanışından sonra başlamıştı. Yüzünde katı bir ciddiyetle dinlemeye devam eden Zen, düşünüyordu. Eletha’nın onlara duyduğu inanç, farklı bir boyutta olmalıydı.

Sessizce dinlemeye devam eden Zen, Eletha’nın ağzından çıkan her bir kelimeyi zihnine işliyordu. Hükümdar, onların Aclania’ya ihanet ettiğine inanmadığını, her ne kadar farklılıkları olsa dahi bu işin içindeki insanlardan arınmayı en az kendisi kadar istediklerini bildiğini ekliyordu. Karşılarında duracak şey ne olursa olsun, değer verdiği şeyleri koruyacak insanlar olduğunu bildiğini, bu görevi bunun sayesinde yerine getireceklerine inandığını söylüyordu. Hain, kim olabilirdi ki? O odada toplanmış onca insan arasından, hain olmaya en yakın olan kişi, kim olabilirdi? Üstelik, bunu Eletha fark etmemiş olmalıydı. Agthar, genç adam hükümdara cevap vermeyi reddettiği için bile yeni gözlerini açmış birisini öldürmeye hazırlıklı duruyor gibiydi, böyle birisi bir hain olabilir miydi? Vadlena, her ne kadar ağzı bozuk olsa da hükümdara saygısı büyük görünüyordu. Vadlena, hain olabilir miydi? Kimin hain olduğu nasıl ortaya çıkacaktı?

Tam da bu soruları düşünürken, Eletha söze girerek haini keşfetme konusunda verebileceği bir tavsiye olmadığını söylüyordu. Belki onun saflığı olduğunu, ancak bir hainin neler yapabileceğini bilmediğini söylüyordu. Bu konuda Zenahpuryu da fikirsizdi. Hükümdarın tek tavsiyesi, zihinlerine ve kalplerine güvenmesi yönünde oluyordu. Hükümdar, arkalarında durabilecek bir sebep vermelerini istiyordu, attıkları adım onu karanlığa çekecek bile olsa onların geride kalması hükümdarın asla karanlıktan korkmamasına sebep olacaktı. Söyleyecekleri başka bir şey yoksa diğerlerini çağıracağını ve göreve gitmeleri için huzurundan göndereceğini söylüyordu. Genç adam heyecanlanmıştı, görevin bir an önce başlamasını istiyordu.

“Ben hazırım hükümdarım.” Diyerek kararlılığını belli etti. Sonrasında sağ elini dostça Gadiel’in sırtına koydu. “Bu görev bittiğinde seninle bir şeyler içmek isterim. Biraz sohbet ve birkaç kadeh, dostluk için mükemmel olur değil mi?” Diyerek kocaman gülümsedi. Cevabını aldıktan sonraysa, olumlu veya olumsuz olması önemli olmadan başıyla gülümseyerek onaylayacak ve suratına yapışmış o kocaman gülümseme ile diğerlerinin girmesini bekleyecekti. Görevin başlaması için iyice sabırsızlanıyordu. Görev bittiğindeyse, kaliteli bir Bal Şarabı, rahat bir yastık, belki iyi bir sohbet, sonrasındaysa güzel bir uyku… Gözlerini kapattı insanlar tekrar içeriye dolana kadar, aklında dönen kelimeleri tekrar etti şarabın bardağa dolan sesini duyarcasına…

“Bardağa dolan şarap damlalarının düşüşünü görüyorum
Tüm bunların güzelliği beni büyülüyor
Güneş parlayarak selamladığında beni
Seni düşünüyorum, seninle biraz daha vakit geçirmek istiyorum
Sadece ikimiz
Hayaller dünyamda kaleler inşa ediyoruz
Sadece ikimiz
Bir aşk gibi, mükemmel duyguların ve tadın eşiğinde
Sen ve ben
Senin güzelliğinin büyüsü altında kalıyorum
Sen ve ben, sadece ikimiz, bal şarabı…”
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

08 Sep 2023, 09:34

Son ana kadar konuşmamak, bu çocuksu karmaşanın ve saçmalığın bir parçası olmamak için aklımdan geçen tüm düşüncelere ve olası konuşmalara kilit vurmuştum adeta. Nitekim Diniel’in son tutumundan ve Zen’in benden önce olayları yatıştırmak için araya girmesinden sonra konuşmama gerek kalmadığını düşünüyordum; ama Cysa tekrardan dudaklarını zehrini salmak için büktüğünde, zihnimin kilidini açıp, düşüncelerin zihnimden dudaklarına doğru aralıksız bir şekilde akmasına müsaade etmiştim.

Sözlerim ortamı yumuşatıp, hükümdarın tekrardan konuşmasına vesile olduğunda derin bir nefes almış ve benzer şekilde iç çekmiştim. Daha fazla tüm bu karmaşa ve çocuksu tavırlara maruz kalmayacağımı görmek veya hissetmek bile içimi rahatlatıyordu. Hükümdar sözlerini tekrardan bize aktarmaya başladığında tüm dikkatim ve odağım ondaydı. Onun dikkati ve odağı ise eşit parçalara bölünmüş bir şekilde her birimizin üzerindeydi. Hükümdarın sesinin tonu ise tüm bu karmaşadan sonra huzur verici geliyordu.

Hainler, onun kim olabileceği ve hükümdarın bize sunduğu güvenin boyutu ile ilgili konuşma sonlandığında, yanı başıma kadar gelip omzuma dokunan Zenapharyu’ya kafamı yukarıya doğru kaldırıp bakmak zorunda kalmıştım.

Gözleri gözlerimle buluştuğunda ise cana yakın bir şekilde sunduğu teklife güler yüzümle karşılık vermiş ve: “Elbette, ilk fırsatta!” diyerek heyecanlı bir şekilde karşılık vermiştim. Her şeyi unuttuğum bu hayatta, yeni bir şeyler oldukça heyecan verici geliyordu çünkü bana. Hemen ardından ise tekrardan hükümdara dönmüş ve tüm söylediklerini kafa hareketim ile onayladıktan sonra: “Hazırım.” Diyerek sözlerimle kendimi teyit etmiştim ona karşı. Bu noktadan sonra her şeyin başlayacağını hissediyordum.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Sep 2023, 14:07

Sözlerine karşılık vermenizin ardından Eletha, bakışlarını sessizlik içindeki Lenith ve Cysa’ya çeviriyor ve onların da herhangi bir sorusu bulunmadığını teyit etmesinin ardından yüksek bir sesle“Girin.”diye bağırıyor. Eletha’nın sesi, taht odasının akustiği ile birleşerek adeta tüm konağı inletmeye yetmiş gibi dururken, taht odasının kapısı yavaşça açılıyor ve az önce dışarıya çıkan kişiler tekrar içeriye giriyor. Bu kez, çıkışlarından farklı olarak, yanınızdan geçen hiç kimse size bakmıyor ve her biri, daha önceki emre itaat edercesine basamaklarında duruyor.

Herkesin yerini almasının ardından Eletha odadaki her bir kişiye bakmasının ardından, bakışlarını Azuldir’e kaydırma gereği görmeksizin gözlerinizin içine bakarak konuşmaya başlıyor. Eletha“İçinizde yaşadığınız çatışmalar, birbirinize karşı takındığınız tavırlar veya kimin kimi sevip sevmediği şu an için umurumda değil. Görevinizi yerine getirirken tüm bu davranışlarınızı da bu odada bırakmanızı istiyorum.”diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını sizin bulunduğunuz basamakta dolandıran Eletha“Her biriniz kudretinize olan inancım nedeniyle buradasınız. Bu inanca leke düşürmeyin ve sizden tecrübeli olanlarınıza kulak verin.”diyor. Hemen ardından bakışlarını ön sıradakilere çeviren Eletha“Sizlerin kudretinden de şüphe duymuyorum. Lakin burada liderlik edeceğiniz grupta bir komutan gibi değil, bir yol gösterici olduğunuzu unutmayın. Grubunuzdaki kimse sizin astınız veya üstünüz değil, bunu bilerek hareket edin.”diyor. Ancak bu sözlerinden hemen sonra bakışlarını hızlıca tekrar size çeviren Eletha“Sizler de bu buyruğumu sakın ola istismar etmeye kalkmayın!”diyor, diğer sözlerinden daha keskin bir tavırda. Uyarılarını her birinizin anladığından emin olmak için bir süre sadece size bakmakla yetinen Eletha, herhangi bir olumsuz tepkiyle karşılaşmamasının ardından tahtından yavaşça kalkıyor ve“Bu konuda bir sıkıntı olmadığına göre, gruplara ve gideceğiniz yerlere geçelim.”diyor.

Tahtının hemen önünde doğrulmuş bir halde duran Eletha, öncelikle ön basamaklarda bulunan kişilere bakmaya başlıyor ve ardından ilk olarak“Gyugnal.”diyor. Adını söylemesiyle birlikte bakışlarını da ona doğru çeviren Eletha“Alfa Takımı lideri olarak seni görevlendiriyorum.”diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını ilk önce Vadlena’ya ardından da Zenahpuryu’ya çeviren Eletha“Vadlena ve Zenahpuryu, sizler de Alfa Takımında yer alıyorsunuz.”diyor. Vadlena bu sözlerinin ardından kaçamak bir şekilde Zenahpuryu’ya baksa da, yüzünden herhangi bir duygunun anlaşılması mümkün olmuyor. Gyugnal ise sadece yağlı saçlarını biraz daha yağlandırmak için sertçe kaşımakla yetinerek tepkisini dile getiriyor.

Eletha ilk grubu açıklamasının ardından bakışlarını hızlıca aranızda gezdirmesinin ardından Ela’da bakışlarını kilitliyor ve ardından“Beta Takımı lideri olarak seni görevlendiriyorum Ela.”diyor. Hemen ardından ise önce Cysa’ya ve ardından da Gadiel’e bakarak“Cysa ve Gadiel de senin takımında yer alıyor.”diyor. Ela başını hafifçe eğerek itaatkar tavrını ortaya koyarken, Cysa yüzüne yerleşen çarpık bir gülümsemeyle birlikte Gadiel’e göz kırparak duygusunu yansıtıyor.

İkinci grubu açıklamasından sonra bu kez doğrudan bakışlarını Agthar’a çeviren Eletha herhangi bir duraksama yaşamaksızın“Agthar, Gama Takımı liderisin. Takımda yer alan diğer kişiler ise Diniel ve Azuldir.”diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını bir anda Azuldir’e yönelten Eletha, sanki bakışlarıyla ona bu görevlendirmeye ilişkin bir sorunu olup olmadığını soruyor. Ancak Azuldir, başından beri yüzünden silmediği gülümsemesini korumaya devam ederken, hafifçe ve biraz da alaycı bir tonda başını eğmekle yetiniyor.

Odada kalan son iki kişi olan Ulrasil ve Lenith meraklı bir şekilde Eletha’ya bakmayı sürdürürken, Eletha da bu merakı daha fazla sürdürmemek istercesine“Sizler de Delta Takımındasınız.”diyor. Takımları dile getirmesinin ardından tekrar tahtına oturmak ister gibi hareketlenen Eletha’ya karşılık Ulrasil söz ister gibi dururken, Eletha bu hareketi başta görmezden geliyor ve tahtına yavaşça oturuyor. Ancak Ulrasil’in ısrarlı huzursuzluğu karşısında Eletha“Tamam biliyorum, iki kişisiniz. Ama şimdi sırası değil.”demekle yetiniyor. Ulrasil bir kez daha Eletha tarafından kendisine konuşma fırsatı tanınmamış olsa da, herhangi bir tepki vermeksizin hareketsizliğe geçerken Eletha“Alfa Takımı… Sizler Nuwihn Bölgesine gideceksiniz. Beta Takımı, Wrufolst Bölgesine… Gama Takımı ise Glalirst Bölgesinde olacak. Son olarak Delta Takımı da Vruqoll Bölgesinde olacak.”diyor. Her birinize görev yerlerinizin açıklanmasının ardından sizlere bakan Eletha“Herhangi bir sorunuz yoksa, herkes takımıyla birlikte çıkabilir.”diyor. Oda içinde bulunan kişiler Eletha’nın bu sözlerinden sonra hareketlenmek isterken, bir anda Ulrasil hafifçe öne çıkarak “Hükümdarım bağışlayın, ancak ben takım lideri miyim?” diye soruyor. Eletha Ulrasil’e döndürdüğü bakışlarıyla birlikte“Hayır Ulrasil, takım lideri değilsin.”diyor. Bu cevap, Ulrasil’i bir nebze memnun etmemiş gibi dursa da, odağınız bir anda Lenith’in hızlı nefes alışverişleriyle ona doğru dönüyor. Lenith’in aşırı bir stres altına girdiğini belli eden bu davranışları karşısında Eletha da bakışlarını ona çevirirken“Sakin ol Lenith. Zira takım lideri sen de değilsin.”diyor. Bu sözlerin ardından Lenith’in stresli bakışları, odadaki diğer herkes gibi bir meraka evrilirken Eletha derin bir nefes alıp vermesinin odanın arka tarafından bir kadının naif sesiyle irkiliyorsunuz. Arkanızdan gelen ses “Elbette lideriniz benim.” derken, bakışlarınız bir anda hemen arkanıza dönüyor. Sese rağmen herhangi bir kişiye dair bir görüntü olmaması şaşkınlığınızı bir seviye arttırırken, odanın içinde bulunan kişilerin yüzünde beliren gergin ifade, bu kişilerin sesin sahibini tanıdıklarını ele veriyor.

Henüz daha sesin sahibini deşifre edemediğiniz sırada, odanın kapıya yakın olan bir kolonunun arkasında beliren kıpkırmızı gözlerin parlaklığı birden sizleri etkisi altına alıyor. Kırmızı parlak gözleri tamamlayan kısa gümüş renkli saçlar, odanın tüm kasvetinden ari bir şekilde kendini belli ederken, 165 santim boylarında ve 20’li yaşlarının ortasında duran kadın yüzüne yerleşmiş keskin bir gülümseme ve rahatsız edici gelebilecek bir bakışla odayı etkisi altına alıyor. Kadın, üzerindeki dik yakalı beyaz bir ceket ve kısa beyaz bir şorttan ibaret görünümünü, ayağındaki siyah botlarıyla tamamlamışken, görünümüyle bile dikkat çekici olsa da, odada bulunan kişilerden farklı olarak yaydığı bir aura ile varlığını belli ediyor. Tam bu esnada ilk tepki Agthar’dan geliyor ve Agthar bakışlarını hızlıca Eletha’ya çevirirken “Hükümdarım! Saygısızlığımı bağışlayın, lakin en son onu bu diyarlardan uzaklara sürmüştünüz!” diyor. Sanki Agthar’ın bu sözlerinden cesaret bulan Ulrasil de bir anda lafa girerken “Onunla değil aynı takımda, aynı gök kubbenin bile altında bulunamayız! Bunu biliyorsunuz Hükümdarım!” diyor. Eletha her iki adamın da söylediklerini sanki üstün körü edilmiş laflar gibi dinlerken Vadlena “Bu görevin sıhhatini, onun gibi bir bo-… Yani onun gibi birine bağlayamayız!” diyor. Bu tepkilere karşın kadın istifini bozmadan ve bu durumdan haz alıyormuş gibi görünürken, Eletha bakışlarını Ela’ya ve Gyugnal’e çeviriyor. Eletha“Sizin bir itirazınız yok mu?”diye sorduğunda, Ela tamamen sakin bir şekilde “Bu şekilde uygun görmüşseniz, buna karşı gelecek değilim Hükümdarım.” diyor. Gyugnal ise bakışların kendisine odaklanmış olmasından rahatsız olmuş bir şekilde, biraz da avalce etrafına bakındıktan sonra “Gelecekse gelsin, bana dert yaratmasın da.” diyor iç geçirmekten farksız bir ses tonuyla.

Odadakilerin tüm bu tepkilerinin ardından Eletha bakışlarını sizin üstünüzde gezdirmesinin ardından, odadaki kadına dönüyor ve“Yuna! Bu görevde sana güvenebilir miyim?”diyor. İsminin Yuna olduğunu öğrendiğiniz kadın kendisine yöneltilen bu soruyu, adeta basit bir soru gibi gördüğü belli eden gülümsemesiyle karşıladıktan sonra bakışlarını sizin olduğunuz yere doğru çevirirken “Şuradakiler ilgimi çekti. Neyse ki, en azından biri benim takımımda.” diyor. Yuna’nın bu sözlerine istinaden Eletha“Unutma ki bu sana verdiğim ikinci bir şans. Eğer bunu da kullanamazsan, artık senin için yapabileceğim başka bir şey kalmayacak Yuna. Beni anlıyor musun?”diyor. Yuna ise, karşısında bulunan Hükümdar’a rağmen gayet rahat bir tavırla iki kolunu yana açarken “Anlıyorum elbette. Fakat sonumuzun ne olacağına bırakalım da düşkünü olduğumuz yazgı karar versin.” demekle yetiniyor. Hemen ardından ise yavaşça arkasını dönüp kapıya doğru adımlarken “Benim takım gelsin. Şu işi halledelim bir an önce.” diyor. Yuna’nın hareketlenmesi karşısında başta Ulrasil olmak üzere Lenith’ten de sezdiğiniz tereddüt hali, Eletha’nın başıyla gidebileceklerini gösteren bir hareket yapmasıyla son buluyor. Ulrasil ve Lenith hareketlenmeye başlamadığı sırada Eletha“Çıkabilirsiniz.”diyerek sizlere de şimdilik son emrini vermiş oluyor.


Yuna
ImageImage

Off Topic
RP’lerinizi dışarı çıkıp katta takımınızla bir araya geldiğinizi belirterek bitirebilirsiniz.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

12 Sep 2023, 15:09

Eletha, Cysa ve Lenith’ten de onay aldıktan sonra diğerlerine girmeleri için emrini buyuruyordu. Eletha’nın bağırışı tüm konağı inletmiş gibi duruyor, taht kapısının yavaşça açılmasına ve dışarıya çıkan herkesin içeriye girmesine sebep oluyordu. Çıkan kişiler bu sefer Zenahpuryu dahil kimseye bakmadan emri yerine getirmiş ve tekrardan ait oldukları basamakta durmuşlardı. Herkes yerini aldıktan sonra, hükümdar tekrar bir göz geçirmiş ve konuşmaya başlamıştı. Konuşmanın başı, aralarında bir gerginlik yaşanmaması yönünde olmuştu. Daha çok göreve odaklanmalarını, birbirleri aralarındaki çekememezliği bir kenara koymalarını istiyordu. Aynı zamanda, herkesin kudretine inandığını ve üst basamaktakilerin bir yol gösterici olduğunu, alt basamaktakilerin ise bu buyruğu istismar etmemesi gerektiğini söylüyordu. Bu konuda hiçbirinin bir itirazı veya sorunu olmadığını gördüğünde, gruplara ve gidecekleri yere geçiyordu.

İlk grup, Alfa Takımı. Gyugnal bu takımın lideriydi ve takımın üyeleri ise Zenahpuryu ve Vadlena’ydı. Vadlena’nın kaçamak bakışına karşılık Zen kocaman gülümsemiş ve yumruk halindeki sağ elini kaldırmış, elinin baş parmağını da havaya kaldırarak Vadlena’yı onaylamıştı. Bu grubun içerisinde bir problem yaşamak istemiyordu, özellikle iblis diyarına geçtikten sonra aralarında yaşanacak probleme karşı Gyugnal denen kişinin de ne yapacağını bilmiyordu. Bu yüzden alttan almaya, çok düşük bir ihtimal de olsa Vadlena’yla ufak bir bağ kurmaya karar vermişti. Nasıl yapacağını biliyordu.

İkinci grup, Beta Takımı. Liderleri Ela olan bu takımda, Cysa ve Gadiel takım üyeleriydi. Cysa ile takım olan birisinin iblis diyarında neler yaşayabileceğini tam olarak kestiremiyordu, ancak Gadiel döndüğünde dinleyebilirdi. Ona içten içe bol şans diliyordu. Üçüncü takımda ise Agthar takım lideri olarak yer alırken, üyeler Diniel ve Azuldir’di. Azuldir’in sinir bozucu gülümsemesine gözü takılmıştı, ancak çok fazla umursamadan dinlemeye devam etti. Lenith ve Ulrasil ise Delta takımındaydı ancak sadece iki kişilerdi. Ulrasil bir şeyler söylemek istiyor gibi dursa da hükümdar onu şimdilik susturmuştu. Alfa Takımı Nuwihn bölgesine gidecek, Beta takımı Wrufolst’a, Gama Takımı ise Glalirst bölgesinde olacaktı. Delta takımı ise Vruqoll bölgesinde yer alıyordu. Eletha, sorunları bulunmuyorsa çıkabileceklerini ekledikleri sırada Ulrasil söze girmiş ve takım liderinin kendisi olup olmadığını sormuştu.

Eletha, takım liderinin kendisi olmadığını, aynı şekilde Lenith’in de lider olmadığını söyledikten sonra arka taraftan gelen bir kadın sesi kendisinin lider olduğunu söylüyordu. Oda tekrardan gergin bir hal almaya başlıyordu kadının gelişiyle birlikte. Bu kadını tanıdıkları belliydi. Kıpkırmızı parlak gözleriyle gümüş renkli saçlar dikkati çekmeyi başarıyordu. Kadın, basit bir görünümde duruyordu. Aghtar bu kadının gelişinin ardından gelen kişinin hükümdar tarafından uzaklara sürüldüğünü söylüyordu, Ulrasil ise aynı gökyüzünün altında bile bu kadınla beraber olamayacağını söylüyordu. Vadlena’da söze girmiş ancak hükümdar Ela ve Gyugnal’a onların bir itirazı olup olmadığını sorduğunda Ela hükümdarın böyle uygun gördüyse kendisinin karşı gelemeyeceğini söylüyor, Gyugnal ise kendisine dert yaratmadığı sürece sıkıntı olmadığını söylüyordu.

Hükümdar tekrar söze girdiğinde gelen kadının Yuna olduğunu öğreniyordu. Yuna, bakışlarını genç adamın basamaktakilerine çevirdiğinde, bu basamaktakilerin ilgisini çektiğini, en azından birinin kendi takımında olduğunu söylüyordu. Hükümdar ise bunun kendisine verilmiş ikinci bir şans olduğunu, bunu kullanmazsa kendisi için hiçbir şey yapamayacağını ekliyor, Yuna ise anladığını ancak sonunun ne olacağına yazgının karar vereceğini söylüyordu. Alaycı bir ifade gibi duruyordu ancak yine de pek sorgulamamıştı. Yuna adımlamaya başlarken takımının gelmesini ve işin bir an önce bitmesini istediğini ekliyordu ve bunun ardından Eletha çıkabileceklerini söylüyordu.

Artık görevin başlama vakti gelmişti. Gyugnal ve Vadlena ile buluştuğunda “Selam.” Diyerek basit bir tepki verecek ve ardından Vadlena’ya dönerek konuşacaktı. “Bizim saçlarımız kısmen aynı renk. Bence sen benim ablamsın. Bu yüzden bundan sonra sana abla diyeceğim.” Dedikten sonra gülümsedi. Aralarında bir problem olmasını istemediği için şakaya vurmaya kararlıydı. En azından Vadlena kendisinin üstüne gelse bile, bunu şakaya vurarak bir anda yok edecekti. “Ee, Yuna kim abla?”
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

13 Sep 2023, 04:03

Eletha’nın izni ile biraz önceki kalabalık yeniden içeri giriyordu. Her birinin kendince fikirleri olsa bile sanki tek amaçları önceki hizasına geri dönmek olan bu kitleye karşı tepkide bulunmuyordum. Dahası varlıkları benim için bir anlam ifade etmiyordu şu anda. Kulağım Eletha’da olsa da bakışlarımı kaldırıp üzerinde tutmaya çabalamıyordum. Ancak yine de sözlerini işitiyordum. Sözünün anlaşıldığına yönelik bakışlarını dolaştırdığını hissettiğimde kısa bir göz teması kurmaktan öteye geçmiyordum.

Bir türlü toparlayamadığım dikkatimin sebebinin artık burada durmak istemediğim için olduğunun farkına varsam da biraz daha beklemem gerektiğine göre refleksi olarak olduğum yerde duruyordum. Elehta’nın grupları dağıtmaya başladığını işittiğimde bana verilen kişilerin adları söylendiğinde önümde olduğu için hafifçe bakışımı Aghtar’a çeviriyordum varlığı henüz ortaya çıkmış gibi. Birkaç saniyelik bakışımın ardından etrafımdaki insan siluetlerinin arasına karışmış gibi görüşümden çıkıyordu adeta.

Her takıma üç kişi atansa da Ulrasil ve Lenith iki kişi kalmışlardı. Onlar için ise beklenmedik bir şekilde varlığını hissettirmeden ansızın ortaya çıkan kadının liderlik yapacağı söylenmişti. Kadın ortaya çıkar çıkmaz ortada ciddi bir sorun olduğunu belli ediyordu. Buralardan sürülmüş biri görev için özellikle getirilmişti. Bu kadar dışlanmasının ardında ne tür sebep yatıyor olabilirdi bilmiyordum ancak gölgeden insan siluetleri arasında varlığını belli eden tek kişi oluyordu. Bakışlarını bulunduğum yere doğru çevirip ilgisini çektiğimizi söylüyordu. Varlığını unutamayacağım bir kadındı. Bakışlarımı Eletha’nın hemen önüne doğru geri çeviriyordum.

Yuna, takımını alıp götürdükten sonra herkes dağılmaya başlıyordu. Her zaman katı durmaya bahane arayan bakışlarımın yerinde durgunluk yer alıyordu. Karanlık insan siluetleri ortadan çekildiğinde ben de Eletha’nın huzurunu terk etmeden önce son kez bakışlarımı kaldırıp Eletha’nın gözlerine bakacaktım. Bir şey söylemeye veya bir şey anlatmaya çalışmayan bakışlarımı birkaç saniye üzerinde tuttuktan sonra grubuma dönecektim. Aghtar ve Azuldir… Bakalım kader bu sefer Azuldir ile ne eğlenceler yaşamama vesile olacaktı…
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

13 Sep 2023, 21:39

Az önceki kalabalık güruh, hükümdarımızın adının hakkını vererek onları içeri buyurması ile tekrardan çağırıldı. Hükümdar Eletha'nın taht odası sessizlik içindeydi, ancak bu sessizlik, fırtınanın öncüsü olan bir kaosun sessizliği gibi hissettiriyordu. Her bir göz, odadaki her bir kişinin yüzüne odaklanmıştı. Eletha, onurlu bir dik duruşla tahtını işgal ediyordu.

Bakışlarım önce ön basamakta olanlardan birine rastgele kaydı. Bu insanlar arasında birçok çatışma, kıskançlık ve öfke bulunuyordu. Ama bu an, tüm bu duyguların ötesinde bir amaca hizmet etmeleri gereken bir andı. En azından benim basamağımda bulunan bireylerin aksine bunun daha çok farkında gibi gözüküyorlardı. Ya da sadece hükümdarın huzurunda olmaları buna sebep olan şeydi.

Hükümdar Eletha, tahtının üstünde yükseliyordu bir kez daha soylu bir ifadeyle. Gözleri, bu odadaki her bir bireye sırayla değdi. Daha sonra ise sözleri keskin bir kılıç gibi tüm her şeyi ikiye yardı. Hükümdar Eletha’nın uyarıları sertti. Bu odada hiç kimse bir diğerinin astı ya da üstü değildi ona göre; hepimiz, bahse konu amaca hizmet etmek için burada olan kişilerdik. Bizden önde basamakta olanlara liderliğin nasıl olması gerektiğini vurgularken, onlardan geride olan bizlere ise saygının önemini vurgulamıştı bana göre.

Eletha'nın liderleri ve takımları belirlediği an, odadaki gerginlik bir kat daha artmış gibi hissettim. Her birimiz, bu görevde nasıl bir rol oynayacağımızı ve gelecekte karşımıza çıkacak zorlukları düşünüyorduk sanki. Ancak bu an aynı zamanda büyük bir fırsatı temsil ediyordu. Özellikle fiyakalı laflar eden herkesin kendini kanıtlaması için.

Liderlerin görevlendirilmesiyle birlikte, her birimiz bir takıma dahil olmuştuk. Takımlarımızın birbirinden farklı beceri ve yeteneklere sahip olduğunu biliyorduk, bu da bize çeşitli avantajlar sunabilirdi. Ancak bu avantajları kullanabilmek için birlikte çalışmamız gerekecekti. Bu ise bana en zor olan kısımmış gibi geliyordu. Zira kendi takımıma göz ucuyla baktığımda Cysa ve Ela gibi birbirinden çok farklı iki zıt karakterin, görev boyunca yaşayacağı çatışmaları şimdiden düşünmekten ve hayal etmekten başıma ağrılar girmişti. Liderler olarak seçilen herkesin omuzlarına büyük bir yük düşüyordu, ancak Ela içlerinde en çok yük sahibi olan gibiydi sanki. Onun hükümdara olan bağlılığı ve Cysa’nın hükümdara yaptığı saygısızlık, şimdiden içinde bir karmaşa doğurmuş olmalıydı ancak bu yükü taşıyabileceğine inanıyordum. Çünkü birlikte bu görevi başarmak için gereken kararlılık ve dayanışmayı bulmalıydık. Her birimizin kendine özgü becerileri olduğuna inanıyordum ve bu becerileri bir araya getirerek başarının anahtarını bulabilirdik. En azından hükümdar da benzer yönde düşünüyor olmalıydı.

Cysa bana göz kırptığında, ufak bir baş hareketi ile onun arkasında bin bir sebep yatabilecek hareketine karşılık verdim.

Sessizliğim ise sürdü.

Bu bağlamda Hükümdar Eletha, hız kesmeden konuşmaya devam etti. Üçüncü ve dördüncü grupları da açıkladığında hemen hemen her şey belli olmuştu. Hoş son grup açıklandığında herkes gibi benimde dikkatimi çeken bir durum söz konusuydu. Bizim grubumuz olan Beta dahil her grup üç kişiyken, son grupta iki kişi vardı.

Lenith ve Ulrasil isimli biri. Bu durumu en az onlar gibi merak ederken, cevabı da onlar gibi sonrasında alacaktım. Zira Eletha lafını bölmek istemeden isimlerle ayırdığı gruplara iblis diyarından olduğunu düşündüğüm bölgeler vermişti. Görev sırasınca bizim ayak basacağımız iblis topraklarının adı ‘ Wrufolst’tu’ Bu noktada pek bir fikrim yoktu; ama merakım oldukça kabarık ve iştahlıydı.

Eletha’nın sessizliğinden ilk fırsatı kollayan, Ulrasil olmuştu. Bu bağlamda bir kez daha şaşırmıştım; çünkü takım liderleri hep ön basamakta olanlardan biri olurken bu sefer öyle olmamıştı; ama beni asıl şaşırtan an takım liderinin Lenith’te olmamasıydı. Çünkü takımları iki kişiydi ve açıklanan iki kişi de takımın lideri değildi.

Bu anlarda bir ses duyuldu.

O naif ses, gizemini koruyor, kimin konuştuğunu açıkça göstermiyordu. Şaşkınlığım arttı, ve odadaki diğerlerinin yüzündeki gergin ifadeleri gördüm. Kadın, bir süre sonra sesinin odaya yayıldığı noktadan ortaya çıktı. Kadının görünümü ve varlığı odayı büyülemiş gibiydi. Kırmızı parlak gözleri ve gümüş renkli saçları, tüm dikkatleri üzerine çekiyordu. Genç yaşına rağmen, oda içindeki diğer kişilerden farklı bir atmosfer taşıyordu. Beyaz ceket ve şort kombini, ona gizemli bir hava katıyordu ve siyah botları tamamlayıcı bir detay sunuyordu.

Bu beklenmedik gelişmeler karşısında Agthar'ın endişesi ve Ulrasil'in rahatsızlığı dikkatimi çekti. Agthar, bu kadının geçmişteki sorunlu deneyimlerini hatırlamış gibi görünüyordu ve kaygılıydı. Sözleri bunu tasdikler yöndeydi. Ulrasil ise açıkça tedirgindi, bu kadının takım arkadaşı olmasının tehlikeli olabileceğini düşünüyordu ve bunu dile getirirken kelimeleri seçme konusunda hiç dikkatli davranmıyordu. Vadlena ise bu yeni gelişmeye karşı çekincelerini kendine has tutumu ile dile getirmekten çekinmemişti.

Bu bağlamda tepkisiz kalan ve diğerlerine nazaran daha ılıman yaklaşan üç kişi vardı. Ela, Azuldir ve Gyugnal. Öte yandan Yuna'nın beklenmedik gelişmeler karşısındaki rahatlığı ve özgüveni dikkatimi çekti. Eletha'nın güvenine mazhar olmuş gibi görünüyordu ve bu durumu oldukça sakin bir tavırla kabulleniyordu. Eletha'nın uyarısına rağmen, Yuna'nın kendine olan güveni gözardı edemiyordum. Bu Cysa’yı andırıyor olsa bile, onun yansıttığı güven ve hal hareketler Cysa’nın toyluğu kadar basit hissettirmiyordu.

Eletha'nın emriyle her birimiz, odadan ayrıldık ve takım arkadaşlarımıza katılmak için yola koyulduk. Artık sıra, bu karmaşık takımın nasıl işbirliği yapacağını görmekteydi. Ela ve Cysa ile bir araya geldiğim de derin bir nefes almıştım. Gözlerim Ela ile buluşmuş ve sonrasında olacakları sorgular gibi ona bakmıştım.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

15 Sep 2023, 10:01

Genel; Eletha’nın size görev kapsamında verdiği son emrin ardından, takım liderleri eşliğinde sırayla odanın dışına çıkmaya başlıyorsunuz. Taht odasından ilk çıkan Yuna ve takımı olurken, sizler de kapıdan çıkmanızın ardından her bir takımın konağın içinde bir köşeye çekildiğini görüyorsunuz.

Zenahpuryu; Gyugnal ve Vadlena, konağın bir sütunun kenarına çekilmiş bir haldeyken onların yanına gidiyor ve selamını veriyorsun. Gyugnal selamını kafasını hafifçe sallayarak karşılarken, Vadlena bir kurdun dişlerini göstermesi gibi çatık kaşlarıyla bakmakla yetiniyor sana. Ancak konu Vadlena’ya “abla” olarak hitap etme isteğine geldiği anda, Vadlena biraz daha hırçın bir bakışla “Bana nasıl hitap etmen gerektiğini sana en başında söylemiştim zaten! Bana ancak efendim diyebilirsin!” diyor. Gyugnal Vadlena’nın bu sözlerini bayık bakışları eşliğinde dinlerken, sanki aranızdaki konuya çok dahil olmak istemediği belli eder şekilde bakışlarını deviriyor. Fakat senin ısrarlı tavrınla sorduğun sorunun ardından Vadlena Gyugnal’a dönerek “Bana bak! Bu bok parçası bana bir kez daha abla derse, görev zayiatı yazar geçerim!” diyor hırlarcasına. Gyugnal ise, yüzündeki bomboş ifadeyle Vadlena’yı dinlemesinin ardından sana dönüyor ve “Deme. Gerçekten bu tip şeylerle uğraşmak için yaşlandım.” diyor. Gyugnal’ın 30’lu yaşlarının başında olmasına ve dinç bir vücudu olduğuna dair emarelere karşın bu sözleri, esasen Gyugnal’ın bu tür şeylerle -belki de herhangi bir şeyle- ilgilenme arzusu bulunmadığını, bu tip şeylere istek duymadığını gösteriyor. Elbette Gyugnal’ın pasaklı hali ve duruşu yaşının olduğundan daha fazla görünmesine neden olsa bile, yine de Gyugnal’ın sığınağının bir bahane olduğunu rahatlıkla kavrayabiliyorsun.

Gyugnal bakışlarını senden çekip Vadlena’ya çevirirken “Bakın. Gerçekten ikiniz arasında ne var ilgilenmiyorum. Uğraşmak da istemiyorum. Tek derdim, şu saçma görevin bir an önce bitmesi. Zaten Araştırma Bölüğü’ne atanmamın ardından bir sürü saçmalıkla uğraştım, bu yüzden daha fazlasına gerçekten tahammülüm yok.” diyor. Gyugnal bu sözleri söylerken, yüzünden veya halinde en ufak bir tehditkar tavır görünmüyor. Tıpkı söylediği gibi “bitse de gitsek” tadındaki davranışları, Gyugnal’ın çürümüş içinin dışa bir yansıması oluyor. Sözlerinin ardından her ikinize de bir kez daha bakmasının ardından Gyugnal bu kez sana dönüyor ve “Yuna öyle aman aman bilmen gereken biri değil. Kudretlidir ama sadık değildir. Sıkıntılı bir tip yani. İyi ki aramızda değil.” diyor iç çekerek. Vadlena ise daha çok Yuna’ya bilenmiş bir halde dururken, bir anda bakışlarınız kesiştiğinde hızla bakışlarını çevirip Gyugnal’a dönerek seninle göz göze gelmek istemediğini belli ediyor.

Diniel; Agthar ve Azuldir’in bir duvar kenarına geçtiklerini görerek onların yanına doğru gidiyorsun. Kısa adımların esnasında ilk dikkatini çeken şey, Agthar’ın arkasını duvara yaslamış olarak durması ve tam karşısına da sırtı size dönük bir şekilde Azuldir’in durmuş olması oluyor. Agthar’ın Azuldir’e bir şeyler söylediğine dair dudak hareketlerini görse bile, onun sözlerini duyabilmek imkanın bulunmuyor. Nitekim, adımların Agthar ve Azuldir’e yaklaştığı anda, Agthar’ın keskin bir şekilde senin geldiğini fark ederek sustuğunu ve kollarını göğsünde bağlamasının ardından bakışlarını da önüne düşürdüğünü görüyorsun. Bu esnada Azuldir de Agthar’ın bakışını yakalamış bir şekilde omzu üstünden yüzünü senin geldiğin noktaya doğru çevirirken, yüzündeki gülümsemeyle seni karşılıyor.

Azuldir’in yanına kadar gelmenin ardından Agthar başını yavaşça kaldırıp seninle göz göze gelirken “Yanıma gel Diniel.” diyor keskin bir emir kıvamında. Bir anda karın boşluğuna inen yumruk gibi seni ansız yakalan bu emre uyan ayakların Agthar’ın yanına gelmene ve sırtını duvara yaslamana neden oluyor. Elbette bunda Agthar’ın bir şekilde üstün konumda olmasa bile takım lideri olmasının da bir etkisi bulunuyor. Agthar ise yanına gelmenin ardından bakışlarını Azuldir’e çevirirken “Dediğim gibi, bir iblisin olmadığı için bize ayak bağı olmamaya dikkat et. Diniel’in yanından hiçbir zaman ayrılma ve sana bir şey söylüyorsam bunu harfiyen yerine getir!” diyor. Bu sözlerinin ardından ise bakışlarını biraz daha kısarken “Anlaşıldı, değil mi?” diyor. Azuldir ise kendisine söylenenleri, yüzünden düşürmediği tebessümle karşılarken, bir anda sağ elini yere neredeyse paralel bir şekilde tutup alnının sağ tarafına parmak uçlarını dayarken “Anlaşıldı Kaptan!” diyor bir emir eri edasıyla. Ne var ki Agthar bu tutum karşısında duyduğu memnuniyetsizliği çatılan kaşlarıyla açıkça ortaya koyarken “Benimle oyun oynama Azuldir! Kimin gözünde ne olduğun artık önemsiz, bunun farkındasın! Eğer görevin ilerleyişine engel olacak olursan, en ufak bir tereddüt yaşamayacağımı biliyorsun.” diyor. Bu sözlere karşılık Azuldir elini indirip omuzlarını silkerken “Sanırım haklısın. Bir iblisim yok ve iblis diyarında ne işe yararım bilemiyorum.” diyor. Hemen ardından ise bakışlarını bir anda sana doğru çeviren Azuldir “Sanırım Diniel’e güvenmek durumundayım. Bununla ilgili bir sorun yok, değil mi?” diyerek tüm yükü sanki üstüne bırakıveriyor.

Gadiel; Ela’nın taht odasından ayrılmasının ardından onun yanına doğru ilerlemeye başladığın sırada, bir anda sağ koluna birinin girmesiyle irkiliyorsun. Başını yavaşça çevirdiğinde Cysa’nın gülümseyerek sana baktığını görüyorsun. Cysa, biraz da kolunu aşağıya doğru çekerek adımlarını seninkilere uydurmaya çalışırken “Şu Diniel ile olan münakaşaya çok takılma, olur mu? Sadece onu dellendirmek hoşuma gidiyor, anlarsın ya?” diyor. Ancak Cysa’nın bu sözlerinde samimi olup olmadığı konusunda tam emin olmak senin için mümkün olmuyor. Zira Cysa’nın parıldayan kızıl gözleri, sanki Diniel’i bir kaşık suda boğmak ister gibi geliyor. Ne var ki Cysa bu konuyu uzatmak istemez gibi bir anda boştaki kolunu sanki havaya kaldırıp hızlıca sallamaya başlarken, sanki Ela çok uzaktaymış gibi bağırarak “Geliyoruz Kaptan Ela!” diye bağırıyor! Bu bağırmasıyla birlikte adımlarını hızlandıran ve seni de bir anda sürüklemeye başlayan Cysa, bir sütunun yanına geldiğinde kolunu bırakıyor ve ellerini diz kapaklarına koyarken, sanki nefes nefese kalmış gibi davranıyor.

Cysa’nın bu hareketlerine karşılık Ela donuk bakışlarıyla ona bakmakla yetinmesinin ardından, Cysa yavaşça gülümseyerek ve komik bir enstantane yaratmış gibi gülümsüyor. Ela bakışlarını ikiniz arasında gezdirmeye başlarken “Hükümdarımızın sözlerini duydunuz. Bu yüzden siz üstünüzmüş gibi davranmayacağım. Ancak bir takım lideri olarak sizden sorumluyum ve size karşı da sorumluluklarım bulunduğunu anlayacağınızı düşünüyorum. Sizden tek ricam, bu sorumluluklarım çerçevesinde sergilediğim davranışlarımı anlamanız ve Hükümdarımıza karşı beni mahcup etmemeniz.” diyor. Ela’nın bu sözlerine Cysa hafifçe gülümseyerek ilk tepkisini vermesinin ardından “Merak etme Ela… Görevin nasıl sonlandığını bile fark edemeden işleri halledeceğim.” diyor büyük bir özgüvenle. Cysa’nın bu özgüvenini bakışlarındaki boşlukta beliren tereddütle karşılayan Ela, sanki bir konunun önemini vurgulamak ister gibi bir tonlamayla “Benim mahcup etmeyin, yeter.” demekle yetiniyor.

Genel; Her biriniz takımlarınız içerisinde konuşmaları yaparken kendi aranızdaki konuşma bir anda koridorda beliren orta yaşlı bir adamın belirmesiyle sonlanıyor. Tipi itibariyle pek Aludir gibi durmayan ve hatta bir daha görseniz bile hatırlamanız pek mümkün olmayan adam “Araçlarınız hazır, dilediğiniz zaman yola çıkabilirsiniz.” diyor. Bu sözlerin ardından ise takım liderleriniz sizlere iblis diyarına geçişi güvenlik nedeniyle Aludir Üssü’nden yapacağınızı anlatan bir konuşma yapıyor. Ardından ise her biriniz konağın çıkışına doğru gidiyor ve arka arkaya dizilmiş at arabalarına takımınızla birlikte biniyorsunuz. At arabasına binmenizin ardından ise hiç vakit kaybetmeden yola koyuluyorsunuz.

Off Topic
Son bir RP aldıktan sonra konuyu sonlandıracak ve bireysel konularınız açacağım.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

15 Sep 2023, 13:10

Eletha'nın taht odasından ayrılmamın ardından dışarı doğru ilerlemeye başladığım sırada, sağ koluma birinin girmesiyle irkildim. Başımı yavaşça çevirdim ve Cysa'nın gülümseyerek bana baktığını gördüm. Koridorda, Cysa'nın ani gülümsemesi ve koluyla beni sürüklemesiyle birlikte içimde bir karışıklık hissi uyandı. Diniel ile olan münakaşaya takılmamam gerektiğini ifade eden bir konuşma yaptı. Ancak Cysa'nın bu sözlerinde samimi olup olmadığına dair şüphelerim vardı. Bu koridor, daha öncekinden daha soğuk ve sessiz hissettiriyordu. Cysa ise bu anlara uymayan bir kara leke gibi gözüküyordu gözüme. Sözlerinin samimiyetsizliği bir yana Cysa'nın gözlerindeki parıltı, sanki Diniel'e karşı beslediği öfkenin bir yansıması gibiydi. Onun samimiyeti hakkında şüphelerim olsa da, bu ani duygu seli karşısında biraz tedirgin oldum. Ona karşı ne yapacağımdan ya da ne söyleyeceğimden emin olamadım ve bu yüzden sessizlikle, ona ayak uydurarak devam ettim.

Ela’nın yanına vardığımızda, bir sütunun dibine doğru ilerleyip benden uzaklaşan Cysa’ya bakmakla yetindim. Cysa'nın dizlerini büküp ellerini diz kapaklarına koyduğu anları gördüğümde iç çektim. Nefes nefese kalmış gibi görünüyordu, bu da onun normalde göstermediği bir zayıflık belirtisiydi. Oysa ki yorulmadığına emindim ve neden böyle bir şey yaptığını çözmekte zorlanıyordum.

Ela’nın soğuk bakışları Cysa’dan başlayıp aramızda dolanmaya başladığında onun içinde bulunduğu durumu anlayabildiğimi düşünüyordum. Ela Hükümdar'ın emirlerini yansıtmaya çalışıyordu ve gözlerinde endişenin tohumları vardı. Cysa'nın özgüveni ve rahatlığına rağmen, Ela'nın üzerine düşen sorumlulukların ağırlığını görmezden gelemiyordum. Belki de bu görev, onun için birçok tehlike ve bilinmeyenle doluydu, ve Cysa'nın bu kadar rahat olması ya direkt varlığı onun kafasını karıştırıp, zorluyor olmalıydı onu.

“Elimden ne geliyorsa seninle birlikte Ela.” Diyebildim sadece onu rahatlatmak veya kendimi rahatlatmak için. Onun yanındaydım ve görev boyunca ona ayak uydurmaktan çekinmeyecektim. Çünkü ona karşı saygı ve sevgi besliyordum. Belki de bu yüzden onunla aynı takımdaydık.

Konuşmamız orta hallice bir adam tarafından bölündüğünde, konuşulacak pekte bir şey kalmamıştı. Ya da en azından konuşmalarımız daha fazla oyalanmamıza sebep olacak kadar önemli değildi ki, kesip atmıştık öteye. Bu noktada son kez bizimle konuşan Ela nasıl ve ne şekilde gideceğimizi anlattıktan sonra at arabasına doğru yola koyulmuştuk. Üsse geçip, oradan iblis diyarına adım atacaktık.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

15 Sep 2023, 21:53

Zen, cümlelerinin ardından Vadlena’nın sinirle söze girmesiyle birlikte gülümsedi. Sonrasında sorduğu soruya karşılık Vadlena’nın cevap vermeyip, kendisini ‘görev zayiatı’ yazacak olmasını söylemesiyle birlikte bu sefer kıkırdamaya başladı. Aslında bu durum zevkli olabilirdi, zira ölümden bir kez döndüyse, belki tekrar dönebilirdi? Bunu böyle kolayca test etme imkanına sahip olmak güzel bir durumdu. Ancak Gyugnal’ın söze girmesiyle birlikte gözlerini ona doğru çevirdi. Gyugnal’ın uğraşmak istemeyişine dair olan sözleri, sanki hiçbir şeyler uğraşmak istemiyor oluşunu kastediyor gibi duruyordu. Böylesine bıkkın birini vücuduna bakış şekli de ele veriyordu. İmkanı olsa, hükümdarı bile dinlemeden bu göreve çıkmayacak gibi duruyordu. Garipti.

Gyugnal, bakışlarını kendisinden çekip Vadlena’ya çevirmiş ve ikisinin arasında ne olduğu konusuyla ilgilenmediğini, uğraşmakta istemediğini -ki Zen buna şaşırmamıştı-, tek derdinin saçma görevin bitmesi ve Araştırma Bölüğü’ne atanmasının ardından bir sürü saçmalıkla uğraşması olduğunu söylüyordu. Bu sebeple tahammülü olmadığını da eklediğinde, Zen gülümsemeye devam ediyordu. Sonrasında ise Yuna hakkında söze girmiş ve bilmesi gereken biri olmasa bile kudretli ancak sadık olmayan birisi olduğunu söylüyordu. Sıkıntılı bir tip olduğunu ekliyor ve aralarında olmamasından memnun olduğunu belirtiyordu.

Daha fazla söze girmeden, sessizce kafasıyla onaylamıştı. Koridorda beliren orta yaşlı bir adam, araçların hazır olduğunu ve istedikleri zaman yola çıkabileceklerini söylüyordu. Gyugnal, iblis diyarına geçişte güvenlik için Aludir Üssü’nü kullanacaklarını belirtiyor ve konaktan birlikte çıkıyorlardı. At arabasına bindiklerinde, Zen bu sefer söze girmek için vakit kollamıştı. Bu sefer daha ciddi bir şekilde konuşmaya başlamış, konuşmanın herhangi bir yerinde ‘Bok parçası’ gibi kelimeleri duymak istemediğini ciddiyetiyle birlikte belirtmişti.

“Gyugnal ve Vadlena. Sizlerin benden daha tecrübeli olduğunun farkındayım. Aklıma takılan birkaç soru var, bir arkadaşımdan duyduğum şüphelerle ilgili. Sizlere bir soru sorsam, bana tüm ciddiyetinizle cevap verir miydiniz?”


Diye sordu. Eğer ikisinden de onay alırsa, önce gözlerinin içine ciddiyetle bir kez daha bakacak ve sorusunu soracaktı. Kendisinin bir hain aramadığını, ancak bu konuda arkadaşı hakkında gerçekten meraklı olduğunu belli edecekti. En azından, rolünü tamamiyle oynayacaktı.

“Birinin hain olup olmadığını, nasıl anlardınız?”
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

18 Sep 2023, 02:22

Gördüğü hiçbir şeye en ufak anlam yüklemeden, bir şeylerin olup bittiğini gözlemlemekten ve yapmam gerekenleri yerine getirecek komutları bedenime emretmekten başka bir şey yapmıyordum. Taht odasından çıktıktan sonra Agthar ve Azuldir’in olduğu yere ilerliyordum. Kısa adımlarım esnasında Agthar’ın sırtını duvara yaslamış, Azuldir’e bir şeyler söylediğini fark etmiştim ancak ne dediği buradan duyulmuyordu. Onlara yaklaşmakta olduğumda bunu fark eden Agthar susup kollarını göğsünde bağlamasının ardından bakışlarını da önüne düşürmüştü. Bir şeylere anlam yüklemekten olabildiğince kaçınan zihnim buna henüz bir sebep bulmaya da çalışmıyordu. Azuldir’in bu değişen hareketlerden geliyor olduğumu anlamasıyla omuz üstünden bana yüzündeki gülümsemeyle karşılamıştı.

Azuldir’in yanına kadar ilerlememin ardından Aghtar benimle göz göze gelmeyi tercih edip beni yanına çağırmıştı. Emir yüklü bu beklenmedik çağrıya karşı bir an boş bakmak yerine gözlerim canlanıyor ve ayaklarım da nereye gitmesi gerektiğine kılavuzluk eden çağrıya istemsizce yanıt veriyordu. Sırtımı duvara yasladığım vakit o sert duvar bana adeta yatakmış gibi rahat gelmişti. Gözlerim yeniden boşlukta kaybolmaya bahane ararken yine de Agthar’ın sözlerine bir şekilde kulak verebiliyordum.

Azuldir’in iblisi olmadığı için güvenlik konusunda Agthar onu bana teslim etmişti. Azuldir her ne kadar Agthar’ı tiye alsa da, doğru söze karşı daha fazla direnememiş ve bakışlarını bana çevirdiğinde yavaşça donuk bakışlarımı ona çevirip üstüme bırakılan yüke karşı birkaç saniye bakarken belki yüzündeki o tükenmek bilmeyen gülümsemesinden, belki de biraz da olsa kendime gelmem gerektiği hissiyatıyla hafif bir nefes alıyordum. Aldığım bu nefesi acele etmeden tüketirken nispeten canlanan bakışlarımla “Benimle kal” diyordum. Ancak sertçe çıkan ses tonumun içinde soğukluk yerine o an sanki oldukça yakınıma karşı konuşmuş gibi çıkmasıyla bakışlarımı sağa, ondan uzağa doğru çevirmek durumunda kalıyordum. Bakış yönümü değiştirmeden “Seni bir sebepten dolayı aradığımı hatırlıyorum ancak bunun konuşmasını başka zaman yapacağız ” diyerek konuyu değiştiriyordum.

Kendi iç dünyamda kalmaya ihtiyacım vardı ancak dışarıya savunmasız görünmek de istemiyordum. Bu nedenle kendime çekidüzen vermem gerekiyordu. Güvenlik sebebi ile Aludir Üssü'nden iblis boyutuna geçeceğimizi öğrenmiştim. Aludir Üssü'ne gitmek üç gün sürecekse, bu geçecek günleri kendi kendime düşünerek geçirmek istiyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
Locked

Return to “Yükseliş Konağı”