Doğum (Eae | Theo | Inias | Esther | Asuriel | Amriel)

User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

07 Jun 2022, 02:58

Kendisini oldukça sıradan hisseden birisi için Azuldir'in söyledikleri pek ilgi çekici değildi. Her ne kadar konuşmasını sonuna kadar dinlemiş olsa da genç kız için pek inandırıcı gelmemişti bu kelimeler. İblis Diyarı? İnsan Diyarı? Hiçbir şey hatırlamayan birisi için böyle şeylerin herhangi bir anlamı yoktu. Kendini pek özel birisi olarak da hissetmiyordu zaten. Kendi isteğiyle burada olduğuna da pek inanamıyordu. Her ne kadar geçmişe dair bir anısı olmamasına rağmen böyle birisi olmadığını hissedebiliyordu. Karşısındaki adamın bu zamana kadar konuştuğu bütün konuları aklında tarttı ve yalan söylediği kanısına vardı. Bunun için belirli bir nedeni yoktu, sadece bu yaşananlar ona anlamsız geliyordu.

Azuldir konuşmasını bitirdikten sonra tehditkar görünümlü adam konuşmaya başladı. Bir anda ortaya çıkan Azuldir'in gazına gelmiş olan adam iblisini nerede bulabileceğini, onları nasıl ehlileştirebileceğini sormuştu. Genç kız, Azuldir'in kendilerini kandırdığını, daha değişik bir amacı olduğunu düşünüyordu. Belki de bahsettiği iblislerden birisi Azuldir idi ve grubu bir tuzağa çekmeye çalışıyordu. Sonuçta kimsenin geçmişine dair bir anısı olmadığı barizdi ve kimse bir iblisin neye benzediğini bilmiyordu.

Tehditkar olandan sonra konuşmaya atlayan kırmızı saçlı olan oldu. Buraya ilk geldiklerinde konuşan kişinin yanına giderek onu lider olması için ileriye itti. Aslında herhangi bir zorlama yoktu fakat onun şimdiye kadarki pasifist tavrını göz önüne olursak buna hayır demeyecek gibi görünüyordu.

Kül rengi saçlara sahip olan konuşmaya başladığında ise onunla benzer düşünceler içerisinde olduğunu fark etti. Genç kız da grupla beraber hareket etmeye niyetli değildi, kendi yolunu kendisinin belirlemesi gerektiğini düşünüyordu.

Son olarak konuşmaya giren kişi ise liderlik görevini üstlenen kişi oldu. Sırasıyla herkesle konuşmaya ve onları ikna etmeye çalıştı. Bu zamana kadar söylediği sözlerde herhangi bir yanlış yoktu fakat genç kız kararını vermişti. Bir anda karanlıkların ortasından çıkan, grup hakkında çok şey bilen fakat aynı zamanda da hiçbir şey bilmeyen birisini takip etmeye niyetli değildi. Onun yerine kendi başına yolculuk etmeyi tercih ederdi.

Elini göğüs hizasına getirdi ve "Dur" işaretine benzer bir işaret yaparak karşısındaki kişiyi reddetti. "Hayır, teşekkür ederim." dedi duygusuz bir şekilde. Kısa bir süre bekledikten sonra da aynı ses tonuyla devam etti. "Kendi yoluma gitmeyi tercih ederim."

Bu sözlerin ardından genç kız arkasını dönerek gruptan uzaklaşmaya başladı. Nereye gittiğine, ne yapması gerektiğine dair hiçbir fikri yoktu fakat bu soruların cevabını zaman içerisinde bulabileceğini biliyordu. Bu yüzden harekete geçti, aklındaki sorulara yanıt bulabilmek adına.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Jun 2022, 09:08

Azuldir’i sözlerini tamamladıktan sonra yüzündeki boş tebessümü sürdürerek sizleri izlemeye koyuluyor. Bu aşamada Azuldir, sanki her birinizi nasıl bir hamle yapacağını da görmeye çalışıyor gibi geliyor. Ancak henüz daha Azuldir gözlemine yeni yeni başlamışken, dev adamda konuşmaya başlıyor. Duydukları karşısında biraz şaşırmış gibi kaşları yukarı kalkan Azuldir etrafına hızlıca bakınmaya başlıyor. Bu esnada diğerleriniz de gruplaşmayla ilgili sözlerini sarf ediyor. Ancak aranızda henüz bir birliktelik sağlanmış olmuyor. Kahraman, en başından beri aranızdan ayrılmayı kafasına koymuş kül rengi saçlı kızı durdurmayı başarsa da, aynı başarıyı sarı saçlı kadında gösteremiyor. Ne var ki, hepiniz de sarı saçlı kadın veya aranızda ayrılacak başka biri varsa onu durdurmayı başaramayacağınızı anlayabiliyorsunuz.

Sarı saçlı kadın kendi yoluna gitmeyi tercih edip gruptan ayrılmaya başlarken, Azuldir’in hala etrafına bakındığını fark edebiliyorsunuz. Bir anda bakışlarını kesen Azuldir hepinize oldukça şaşkın bir şekilde bakarken, bir yandan da karanlığın içinde birkaç adımını tamamlamış olan sarı saçlı kadına sabitliyor bakışlarını. Sarı saçlı kadın karanlığın içinde, hiçbir şey görmeden ve sanki yere bastığı adımları bile atmıyormuş gibi ilerlerken ardından gelen Azuldir’in sesini duyuyor. Azuldir “Yerinde olsam bir adım daha atmam!” diyor bu ana kadar yükseltmediği bir ses tonuyla. Ancak Azuldir’in konuşması her zamanki sempatik ve sevecen tavırlarını taşımaya devam ediyor. Bu cümlesinden sonra bir kez daha bakışlarınızı üzerinizde gezdiren Azuldir “Görü’nüz berbat anlaşılan. Özellikle de sarı saçlının.” diyor. Azuldir’in bu sözleriyle ne anlatmak istediğini tam anlamanız mümkün olmuyor. “Görü” olarak kastettiği şeyin kelime anlamına vakıf olsanız da burada hangi amaçla kullanıldığı noktasında bir fikriniz bulunmuyor. Bu esnada Azuldir dev adama bakışlarını döndürürken “İblisleri senin bulmana gerek yok. Onlar çoktan sizi buldular bile.” diyor sanki müjdeli bir haber verir gibi. Ancak Azuldir’in cümleleri sonlandığı anda, içinizi bir dehşet duygusunun kaplamaya başladığını rahatlıkla hissediyorsunuz. Ciğerlerinize çöken havanın ağırlığı tüm vücudunuza yayılırken, insani olarak bakışlarınızı etrafınızda çeviriyorsunuz. Karanlık her zamanki dehşetiyle sizleri kucaklarken sarı saçlı kadın dışında hepiniz burnunuza gelen kötü bir kokuyu alıyorsunuz. Daha önce hiçbir şekilde hissetmediğiniz bu koku size ziyadesiyle rahatsızlık veriyor. Ancak sizi esas tedirgin eden şey, kokuyu hissettikçe içinizdeki dehşet duygusunun da artması oluyor. Gözleriniz karanlığın içini yarmak için çabalasa da gördükleriniz siyahın hükmü dışında bir şey olmuyor.

Birkaç derin nefes…

Birkaç derin nefes daha…

İlk parıldama…

Kırmızı…

Parlak…

Kan…

Karanlığın içinde ilk beliren kırmızı parlaklık bir nokta, giderek artmaya başlıyor usulca. Kendinize konduramasanız da içinize yayılan korku, her bir parıldamada daha da artıyor. Her bir parıldama sizi daha da yerinize sabitliyor. Sarı saçlı kadının etrafında bir bir beliren parlaklık, alnınızdaki her bir ter damlasını yere düşmeden buharlaştırırken, sessiz bir çığlıkla gözleriniz açılıyor. Belki de açılmamasını dilercesine…

Image

Sarı saçlı kadının çevresini sarmış en küçüğü 1.50 metre, en büyüğü ise 2 metre civarında olan onlarca yaratığın ve onların hemen ardından duran daha onlarcasının bakışları sizleri olduğunuz yere çiviliyor adeta. Nefes almak bile şu anda yapabileceğiniz en zahmetli iş gibi görünüyor size. Bilinmezliğin içine düştüğünüz anda yaşadığınız korkunun birkaç katını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Sarı saçlı kadın ise olduğu yerde, anlamsızca bakıyor diğerlerinin korkusuna. Ne bir şey görüyor karanlığın içinde ne de bir şey hissedebiliyor. Ancak sadece diğerlerinin yaşadığı korkuyu okuyabiliyor yüzlerinden. Ve bu esnada adım atmaya başarabilen tek kişiyi görüyor, ne olduğunun bile farkına varamadan.

Azuldir’in aranızdan geçip sarı saçlı kadına doğru ilerlediği esnada “Üzgünüm ama bu konuda gerçekten berbatsın.” diyor sarı saçlı kadına. Ancak onu kırmamak için elinden gelen tüm nazikliği gösteren Azuldir “Etrafın iblislerle çevrili ve sen ona rağmen hiçbir şey görmüyorsun. Büyük talihsizlik.” diyor. Ancak Azuldir’in sözlerinden sonra durumun vahametini anlayan sarı saçlı kadın, etrafını saran karanlığın içinden bir iblis görmeye çalışıyor, ancak nafile. Azuldir ise kendisine biraz daha yaklaşırken “Merak etme, buradayım.” diyor. Bakışlarını bu esnada ardında kalan gruba çevirirken “Sizler de iyi izleyin, işinize yarayabilir.” diyor ve hemen ardından“Parla… Maeve!”diyor.

Image

Azuldir’nın vücudundan bir anda parlamaya başlayan sarılık, adeta onun parlamasına neden oluyor. Tüm vücudunu saran sarı, parlak bir ışıkla çevrelenen Azuldir’in kaslarının gerilmeye başladığını görebiliyorsunuz. Azuldir’in çevresindeki sarı ışık giderek göz alıcı bir hale gelirken, sarı ışık Azuldir’in yere paralel şekilde açtığı iki eline doğru toplanmaya başlıyor. Gözlerinizin hemen önünde sarı ışık, adeta bir kedinin şekline bürünürken, bir anda beliren iki kuyruğu havada sallanmaya başladığına şahit oluyorsunuz. Azuldir’in avuçlarının içinde toparlanan sarı ışık giderek cisimleşirken yaklaşık yarım metre uzunluğunda, sarı tüylü, iki kuyruğu olan bir kedinin yalanmaya başladığını görüyorsunuz! Halinden memnun hırlamasıyla kırmız gözbebeklerine sahip gözlerini açan kedi, bir anda Azuldir’in suratını yalamak için hareketlenirken Azuldir’in de avuçları içindeki kediyle oynaşmaktan ziyadesiyle zevk aldığını hissedebiliyorsunuz. Ancak tüm bu sevecenlik dahi, sizin kanınızı donduruyor, zira ilk kez bir insanın iblisini var ettiğini görmüş oluyorsunuz.

Maeve’nin ortaya çıkması hepinizi bir şekilde etkilemişken, en çok etkiyi gören sarı saçlı kadın oluyor. Sanki bir anda gözündeki perde kalkmış gibi etrafını çevreleyen korkunç iblislerin varlığıyla dehşete düşen kadın, her bir iblisin kendisine yönelen kan arzusunu hissedebiliyor. Ancak bu esnada, sanki hiçbir şey olmamış gibi kucağında tuttuğu Maeve ile sarı saçlı kadına doğru ilerlemeye başlayan Azuldir, her bir adımıyla iblislere daha da yaklaşıyor. Birkaç adımın ardından ise sanki tüm iblisler Azuldir’in varlığını kabul edercesine yol açıyor ve Azuldir de etrafını çevreleyen onlarca iblis yokmuş gibi sarı kadının yanına geliyor. Yüzündeki tebessümüyle sarı saçlı kadına bakan Azuldir “Endişelenme, benimle olduğun sürece güvendesin.” diyor.

Azuldir’in bu hamlesinin ardından gözlerinizin önünde garip ve anlamsız sesler çıkarmaya devam eden iblislerin iyice hırslandığını görebiliyorsunuz. Ancak bir şekilde, hiçbirinin de Azuldir’e veya size yönelik bir hamlede bulunmayacağını anlayabiliyorsunuz. Bu sayede, ister istemez içinizde ufak da olsa bir rahatlama oluyor. Azuldir ise sizin bu rahatlamanızı fark etmiş bir şekilde “İşte böyle…” dedikten sonra ortamdaki iblisleri kastederek “Bu gördükleriniz hiçbir şey… Nasıl desem? Iıııı… Evet… Onlar sadece ayak takımı. Sizin hedefiniz ise daha fazlası!” diyor. Cümlesinin sonunu ufak bir kahkahayla taçlandıran Azuldir “Elbette tüm bu curcunanın içinde sizden bir iblis bulmanızı bekleyemem. Zaten… Sizi kırmak istemem ama içinizde hiçbiriniz iblisleri sezme konusunda pek iyi değil. Bu yüzden de her birinizin kendi başına kalması gerekiyor.” diyor.

Her ne kadar Azuldir konuşmasına devam etmek istese de, bu anda iblislerin seslerinin daha da artması üzerine Azuldir konuşmasını kesmek durumunda kalıyor. Yüzündeki gülümsemeyi korumasına rağmen bu durumdan hoşnut olmadığını hissettiğiniz Azuldir ile kucağında tutmaya devam ettiği Maeve’nin aynı hisleri paylaştığını, Maeve’nin iki kuyruğunu da dikip etrafına ufak ufak hırlamasından anlayabiliyorsunuz. Hafifçe iblislere gözlerini deviren Azuldir hafifçe boğazını temizler gibi bir hareket yaptıktan sonra sesinin seviyesini birkaç ton arttırıyor ve “Biraz sessiz olabilir miyiz? Burada sizin canınıza okuyacak insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorum da!” diyor. Azuldir’in bu ufak bağırmasıyla birlikte, bir anda iblislerin sesleri kesiliyor ve Azuldir de yüzüne artık görmeye alıştığınızın gülümsemesini takınırken “Böylesi daha iyi.” diyor.

İblislerin rahatsızlık verici seslerini kesen Azuldir bir kez daha size dönerken “Nerede kalmıştık? Evet… Her birinizin kendi başına kalmasını istiyorum. Çünkü birbirinizin arasında bir duygu akışı olmaması gerekiyor. Yalnız kaldığınız anda ise, olabildiğince yoğun bir şekilde duygularınızı yaşamanızı istiyorum sizden. Normalde, bir anı veya hayali yaşamanızı isterdim, ancak sizde bunlardan hiçbiri olmadığı için kendinize bir duygu seçin ve onu olabildiğince yoğun bir şekilde yaşamaya çalışın. Sonrasında ise, elbet bir iblis sizin bu çağrınızı duyacaktır.” diyor. Gözleriyle hepinizi bir kez tarayan Azuldir “Sonrasında ne olacağını ise bilemem. Bu tamamen size kalmış.” diyor.

Azuldir bu sözleriyle konuşmasını sonlandırmış gibi duruyorken hemen yanında duran sarı saçlı kadına dönüyor ve “Senin için de bunlar geçerli, ancak ben senin yanında olmak durumundayım. Aksi halde, hiç göremediğin bir iblise yem olursun.” diyor. Bu sözlerinden sonra Maeve’yi yere bırakan Azuldir, sarı saçlı kadının beline doğru elini atıyor ve yavaşça iblislerin arasından yürümeye başlıyor. Azuldir, Maeve ve sarı saçlı kadın gruptan uzaklaşmaya başlarken Azuldir’in “Hepinize iyi şanslar, buna ihtiyacınız olabilir!” dediğini duyuyorsunuz.

Off Topic
Eae ilk bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

09 Jun 2022, 12:49

Genç kız bilinmezliğin içerisine doğru adımlarken başına geleceklerden bihaberdi. Nereye gittiğini, ne kadar tehlikeli bir ortamda olduğunu bilmiyordu. Yine de merak ediyordu, içerisinde bulunduğu bilinmezliği keşfetmek, gerçekleri öğrenmek istiyordu. Fakat yolculuğu pek uzun sürmedi, zira çevresi çoktan sarılmıştı. Azuldir hariç, grubun bütün üyeleri dehşetle genç kız bakarken, o anlamsız bir şekilde çevresine bakınıyordu. Azuldir, genç kızı durdurarak ona bir iyilik yapmıştı. Rezalet ötesi bir Görü'ye sahip olan genç kız, çevresini onlarca iblis çevirmiş olmasına rağmen hiçbirini göremiyor, hissedemiyordu. İbret-i alem olması için genç kızın iblisler tarafından öldürülmesine izin verebilirdi fakat Azuldir bunu tercih etmedi. Grubun arasından geçen Azuldir, ağır adımlarla genç kıza doğru yaklaşırken konuşmaya başladı. Etrafının iblislerle çevrili olduğunu söylediğinde Azuldir'in yalan söylemediğinin farkındaydı fakat onları ne görebiliyor, ne de hissedebiliyordu.

“Parla… Maeve!”

Azuldir'in ağzından çıkan bu sözcükler hemen hemen herkesin, özellikle de genç kızın gözlerinin şaşkınlıkla açılmasına neden oldu. Güneş misali parıldayan Azuldir'i görmek, daha önce hiçbir anıya sahip olmamasına rağmen ona şaşırtıcı gelmişti. Adamın vücudunda toplanan ışık ellerine doğru hücum ettikten sonra şekillenmeye başladı. Daha sonrasında, ışık huzmesi şekillenerek ortaya sarı bir kedi çıkardı. Rüyasında dahi göremeyeceği kadar saçma olan bu olaya genç kız anlam vermekte zorlanıyordu. Yine de olanları izlemekten başka yapabileceği bir şey yoktu.

Kedi, Azuldir'in suratına doğru hücum ederken ortaya oldukça tatlı bir görüntü ortaya çıkmıştı fakat bu tatlılığın bile bir korkunçluğu mevcuttu. Bu durumdan en çok etkilenen kişi ise genç kız olmuştu. Kedinin ortaya çıkmasıyla birlikte gözlerinin önündeki perde kalkmış, çevresindeki iblisleri görebilmeye başlamıştı. Onlarca kızıl gözlü, çeşitli boyutlara sahip olan bu varlıkların yaydığı kan isteğini iliklerinde hissetmişti. Bunca zamandır duygusuz olan gözleri fal taşı gibi açılmış, nefes almakta zorlanmaya başlamıştı. İstemsizce göğsünü tutan kız, çevresindeki yaratıklara bir anlam yüklemeye çalışıyordu fakat yetersiz olan bilgi seviyesi buna izin vermiyordu. Onu bir nebze sakinleştiren ve rahatlatan şey Azuldir'in ağzından çıkan sözcükler olmuştu. Garip bir şekilde kendini daha güvende hissetmiş olmasına rağmen hala korkudan titriyordu.

Azuldir kendisine doğru yaklaşmaya devam ediyorken konuşmasına devam etti. Onun ettiği bu sözcüklerle birlikte iblisler daha da hırçınlanmış, daha yüksek sesle homurdanmaya başlamışlardı. Yine de gruptaki herkes, iblislerin kendilerine yönelik bir hamlede bulunmayacağının farkındaydı. Bunun sebebi belki Azuldir, belki de yanındaki ufak kediydi.

İblislerin homurdanması gittikçe yükselirken Azuldir konuşmasını yarıda kesti ve iblislere yönelik cümlelerini sarf etmeye başladı. Kucağında bulunan sarı kedinin kuyruklarını dikip etrafa hırlamaya başlamasıyla birlikte de ortamda bir sessizlik oluştu. Bu sayede iblislerin insanların dilinden anladığını az çok anlayabilmiş oldular.

Gruptaki insanlar nasıl birer iblis bulabileceklerini anlatan Azuldir onları yalnız bırakacağını iletmişti fakat bu durum genç kız için geçerli değildi. Çevresindeki hiçbir iblisi sezemeyen bu çaresiz, zavallı kızın kesinlikle yardıma ihtiyacı vardı. Zar zor ayakta durabilen kadın belinde bir el hissetti, bu el Azuldir'e aitti.

İblislerin arasında, gruptan yavaşça uzaklaşırken bir nebze de olsa sakinliğini kazanmayı başaran kız Azuldir'e dönerek sorusunu sordu. "Neden göremiyorum?" Titreyen sesi, biraz önce yaşamış olduğu korkunun hala damarlarında gezdiğinin işaretiydi. Hayatının hiçbir aşamasında bu denli büyük bir korku yaşamadığını hissedebiliyordu. Fakat bu korkudan daha baskın bir istek, bir duygu kalbini ve vücudunu çevrelemeye başlamıştı bile.

Merak ediyordu. İblisleri, insanları, iblis diyarını, insan diyarını, neden burada olduğunu, neden bir iblisle anlaşması gerektiğini ve daha da önemlisi aslında kim olduğunu merak ediyordu. Bu merak duygusu o kadar fazlaydı ki, biraz önce hissettiği korkuyu bastırıyordu. Aklındaki bir çok soruya cevap bulmak istemesine rağmen yanı başında bulunan adamlara bunları sormanın anlamsız olacağını düşünüyordu. Bu yüzden en çok merak ettiği soruyu, neden diğerleri gibi iblisleri göremediğini sordu. Sorusunun cevabını beklerken de, Azuldir'in bahsettiği gibi içerisinde bulunan merak duygusuna odaklandı. Artık ona güveniyordu, zira başına gelen onca şeyden sonra hala güvenmemek aptallık olurdu. Tükürdüğünü yalamış gibi gözükmesine rağmen bunlar genç kız için önemli değildi. Yaptığı yanlış bir hareketten, yanlış bir düşünceden, doğrusunu bulduğu anda aniden vazgeçebilecek birisiydi zira.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

13 Jun 2022, 22:03

Konuşmam beklediğim gibi işe yaradı. Mavi dediklerimden sonra iyice gaza gelerek herkesi birlik olmayı davet etti. Sorun çıkaran Pembe’ye bile kucak açtı. Ancak ne söylerse söylesin bazı arkadaşlar çoktan kararını verdiği için minik grubumuz parçalanmaya başladı. Önce Kırmızı ardından da Mor gruptan ayrılarak kendi yollarına gideceklerini söylediler. Hatta Mor biraz daha ileri giderek bunu eyleme döküp aramızdan uzaklaşmaya başladı. Çok fazla konuşma fırsatı bulamasak da Mor ile tanışmak güzeldi. Eğlenceli bir tipe benzemiyor ama hiç değilse Pembe’nin yaptığı gibi etrafındakileri tehdit etmiyordu.

Mor karanlığa doğru birkaç adım attıktan sonra Azuldir onu durdurarak tüm grubun özellikle Mor’un görüsünün berbat olduğunu söyledi. Azuldir’in görü derken neyi kastettiğini tam olarak anlamadım ama bize verdiği ipucuna yoğunlaşırsam. En kötümüz Mor olduğuna göre ondan daha iyi olduğum bir şey olması lazım. Ancak bu bilgiden bir sonuç elde etmem çok mümkün değil. Uyanalı çok fazla olmadığı için yeni arkadaşlarım ile geçirdiğim süre sınırlı. Daha onlar hakkında adam akıllı bir şey bile öğrendiğim söylenemez. Yine de düşündüğüm zaman şimdiye kadar Mor’dan iyi olduğum tek konu ondan daha fazla konuşmamdır. Aklıma bunun dışında bir şey gelmiyor. Ancak Azuldir’in konuşkanlıktan bahsettiğini sanmıyorum.

Ben Mor’a yoğunlaşmış bir şekilde ondan üstün olduğum şeyi ararken Azuldir, Pembe’ye dönerek ona cevap verip iblisleri aramamıza gerek olmadığını söyledi. Çünkü zaten onlar bizi bulmuşlar. Onları arama zahmetinden kurtulduğumuz için bu güzel bir haber ama ortada bir sorun var. Ben bizim dışımızda kimseyi göremiyorum. Etrafa dikkatli bir şekilde bakıyorum ama sonuç yine aynı. Etraf zifiri karanlık. Sadece şimdi burnuma kötü kokular gelmeye başladı. Bu koku hayra alamet değil. Hızlı hızlı nefes alıp verirken etrafta kırmızı renkli bir parıldama görüyorum. Bu kırmızı parlaklık giderek artmaya başlıyor. En sonunda bu parlaklığın ne olduğunu görebiliyoruz. Anlaşılan Mor bizim grubumuzu bıraktıktan sonra kendisine daha büyük ve değişik bir grup bulmuş.

Mor ve yeni arkadaşları bizden biraz uzakta toplanmışken Azuldir, ona seslenip yanına doğru gitmeye başladı. Birkaç adımlık yolculuğu sırasında Mor’un etrafındaki yaratıkları görmediğini söyledi. Şimdi bir şeyler netleşmeye başladı. Görü diye bahsettiği şey bu önümüzdeki yaratıkları görüp göremediğimiz olmalı. Ancak neden içimizden sadece Mor’un yaratıkları göremediğini anlamadım. Azuldir, Mor’un yanına gittikten sonra bize de izlememizi söyleyip “Parla… Maeve!” dedi. Onun bu sözlerinden sonra ortaya kuyruklu küçük bir yaratık ortaya çıktı.

Bu küçük yaratığın ortaya çıkmasından sonra diğer yaratıklar hiçbir hamle yapmadan beklemeye başladılar. Ortaya çıkan yeni arkadaşımız küçücük olmasına rağmen diğer tüm iblisleri sabitlediğine göre göründüğünden çok daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Azuldir, diğer iblisler sabitlendikten sonra onların aslında hiçbir şey olmadığını söyledi. Ardından da Mor hariç diğerlerimizin yalnız kalarak kendi iblisimizi çağırmamızı söyledi. Onun dediklerinden sonra iblislere uzak ama Azuldir’i görebileceğim bir noktaya giderek dediklerini uygulamaya çalışacağım. Herhangi bir duyguya yoğunlaşmam gerektiği için diğer arkadaşlardan daha kısa sürede bu işi halledebileceğimi düşünüyorum. Zaten hangi duyguyu seçeceğimi çoktan karar verdiğim için vakit kaybetmeden bu işi halledebilirim. Sadece eğlenceli şeylere odaklanmam lazım.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
Inias
Posts: 174
Joined: 20 May 2022, 16:48

14 Jun 2022, 00:32

"Kendimden nefret ediyorum."

Kahramanımızın şu an deneyimliyor olduklarının özeti bu olsa gerek. Azuldir'in dediklerine göre onlar çoktan buraya gelmişler ama "Görüleri" onları görmeye yetmiyor. Daha hiçbir şey gerçekleşmeden sanki gerçekleşmişçesine veya gerçekleşiyormuşçasına, kapana sıkılmış bir zavallı gibi gözleri dört dönüyor, bedeni geriliyor, nefesini kesik kesik alıyor, benliği kaçması için haykırıyor. Dehşet... İğrenç kokular genzini cayır cayır yakıyor. Kızıl bir parıldama artarken korku hakimiyetini ilan ediyor. Gözleri açılmamak için yalvarsa da ne yazar? Sonunda iblis denilen şeyleri görüyorlar. Düşmanı görmekten o kadar aciz ki, düşman dibine kadar gelmesine karşın Azuldir'in desteği olmadan onları göremiyor. Bedeni titremeye başlıyor. Olduğu yere çivilenmiş şekilde gözlerini dahi alamıyor karşısından. İblisler; varlıklarıyla onu ciğeri beş para etmez bir duruma sokmuş çarpık canlılar. Öyle bir kana susamışlık yayıyorlar ki, aralarındaki uzaklığa karşın, sanki bir anda paramparça edilecek, belki de çoktan ediliyormuş gibi hissediyor kahramanımız. Suratı korku ve sinirle kaplı. İblislere karşı korku, kendisine karşı sinir. Azuldir'in komutunu duyuyor. Ortaya çıkanlar ise kanının buz kesmesine neden oluyor. Ona güven ve kurtuluş hissi aşılayan, bütün boyutu kaplayan sapsarı bir ışıktan bir iblis çıkıyor ve çıkan iblis yalanıyor. Onu aciz hâle düşüren iblislerle aynı olan bu iblisle Azuldir oyun oynuyor. Kahramanımızın elinden sadece yanındaki iki kişinin göğüslerine doğru kollarını uzatıp sanki onları savunuyormuşçasına bir duruş almak geliyor. Sonrası ise tam bir hayâl kırıklığı ve karamsarlık harmanlanması. Yok oluş ile arasında sadece Azuldir ve var ettiği iblisi Maeve olduğunu idrak ediyor. Yetmiyor, karşıdakilerinin ise sadece birer ayak takımı olduğunu öğreniyor. Başarısız oldu. Ona atanan görevi yerine getiremedi. Ona bel bağlayanları koruyamadı. An geldiğinde sadece donakaldı. Ne hüsran ama! Bir de Azuldir herkesin tek başına olması gerektiğini söylemez mi? Kahramanımız varlığını iyice boş görmeye başlıyor. Başını eğiyor, yanındakilerin suratına bakacak yüzü yok. "Özür dilerim, hiçbir şey yapamadım." Kaybetmiş erkek sürüyü terk ediyor. Uzaklaştıktan sonra ise düşüncesizce bağdaş kurarak boş bakışlarını yere çeviriyor. Kendi iç dünyasına kapanıyor.

"Neden düşmanı göremedim? Görüm yetersizdi. Neden daha hiçbir şey yokken kafayı yedim? Korkaktım. Neden bir halta yaramadım? Zayıftım. Bir daha asla! Güç istiyorum. Güçlü olmak zorundayım. O kadar güçlenmeliyim ki, varlığım karşısında herkes eğilsin. Kimse yoluma çıkamasın. Tek bir sözüm yeri ve göğü inletsin! Tek bir saldırım orduları al aşağı etsin! Üzerime gelen her şey kendini parçalasın! Her şeyi görebileyim, her şeyi duyabileyim, her şeyi sezebileyim! Kahramanımızın içindeki olumsuz duygu yoğunluğu kaynaklı ziften/katrandan farksız karanlık beden ısısını arttıran, kendisini dahi kül edebilecek bir ateşle yarılıyor. Yokluk yerini keskin, sarsılmaz ve adanmışlık dolu bir amaca bırakıyor. Gözleri çakmak çakmak yanarken ant içiyor. "BEN ÜSTÜN OLACAĞIM!" O sırada beyninde şimşekler çakıyor. Daha "en başta" gördüğü öngörüyü ve yankılan o sözcüğü anımsıyor. "ÇIK KARŞIMA EY İBLİS! SAVAŞ KAHRAMANI INIAS SANA EMREDİYOR!"
Image
KÜNYE
İsim: Inias
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Boy: 1.80
Kilo: 75
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 5/0/5
Mevcut Para: 11.000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 5
Zeka: 5

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 5

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Kho'Raktar
Cinsiyet: Erkek
Boy: Dokuz Metre
Kilo: Altı Yüz
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 8
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 2
Arun: 2
Duren: 8
İrade: 8

YETENEKLER

Büyülü Beden

TEKNİKLER

Dörde Katla 1. Düzey
Kaynayan Beden
Kaçış Yok

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Amriel
Posts: 7
Joined: 22 May 2022, 13:23

14 Jun 2022, 01:03

Dağılıyorlar. Birbirlerine sığınabilecek zayıflar çözülüyor. Kolay bir av. Sürü halinde daha güçlü olurdunuz halbuki. Neyse, bu O'nun problemi değildi. Zayıf ya da güçlü. Toplu ya da dağınık o bulur yakalar ve yerdi. Ama şimdi daha farklı bir şeyin peşindeydi. İblis denilen canavarlardan birini istiyordu. Ona hükmetmek onu kullanmak onu boyunduruğu altında süründürmek. Kabuslardan çıkmış yaratıklardan daha korkunç bir şeyin üzerinde söz sahibi olmak istiyordu. O'nun için kanamasını ve kanatmasını istiyordu. Sadık bir kul istiyordu. Gitsinler, dağılsınlar. O'nun dikkatini bozmasınlar şimdilik. Şu an için önemli olan hedef onlar değil. O zavallı bile yeterince iyi bir hedef değil. Öncelikleri farklı bu canavarın.

Karılardan biri def olup gidecekken Azuldir onu engellemişti. Görüyle alakalı bir şey demişti. Görü görmek demekti. Köre benzemiyordu karı ama. O'nun görüsüne de hakaret etmişti. Kimse O'na hakaret edemezdi. Bu kabul edilemezdi. Fakat ardından iblisleri bulmasına gerek olmadığını zaten burada olduklarını söylemişti. Burada mı? Öyleyse neden görmüyordu. Bunları düşünürken içi gıcıklanmıştı. Tanımadığı bir duygu boğazını tahriş ediyor gibiydi. Bu sanki dehşete benziyordu. Dehşet mi? Pek zannetmiyordu. Tattırdığını pek tatmazdı O. Öyleyse bu rahatsızlık neydi? Burnuna hücum eden kokuları duyumsamıştı. Tanıyordu bu kokuyu. Bu kanasusamışlığın arkasında bıraktığı izlerden biriydi. Koku arttıkça boğazındaki gıcık da artıyordu. Gözleri bu sonsuz karanlığı yarmaya ardındaki esrarı ortaya çıkarmak istercesine etrafı tarıyordu. Bir yerden açık vermeliydi bu karanlık. Delicesine etrafta dolaşan gözleri kırmızı noktalarla temas etmişti sonunda. Noktalar artarken sonunda karanlık perdesi aralanmıştı ve O gerçekten görmeye başlamıştı. Evet görü, demek gerçekten de kördü bu karı. Şimdi etraftakileri göremiyordu. Oysa O gayet net görebiliyordu. Bir takım küçük çapulcu. O küçük kırmızı gözlerindeki kanasusamışlık kaliteli değildi. Aradığı şey değildi. Bunlar annesinden bir bebeği çalıp gözünün önünde parçalayamazdı. İsterlerdi, Ah evet hem de çok isterlerdi. Ama zayıftılar. Güçsüzdüler. Kırılgandılar. Ah evet şimdi onun kanı kaynamaya başlamıştı. Suratında geniş bir gülümseme oluşmuştu yine. Boğazındaki gıcık temizlenmişçesine bir kahkaha koymuştu. Deli bir adamın histerik kahkahası gibi tınlıyordu kulakta fakat hiç de öyle değildi. Bunları parçalamak istiyordu. İblis denilen yaratıkları bez bebek gibi koparmak istiyordu. Ekstremitelerini onlar hala hayattayken koparttığında ne hissedeceklerini öğrenmek istiyordu. Yemeğiyle oynayan bir çocuk gibi onlarla oynamak istiyordu.

O yavaş yavaş kendisinden geçerken Azuldir bir şey demişti. Ne dediğine dikkat edememiş olsa da yaptığını görmüştü. Küçük bir kediyi yoktan var etmişti. Tabii bunu yaparken parlamış falandı ama herkes parlayabilirdi değil mi? Ondan sonrası için O'nun için anlamsızdı. Azuldirin sesi arkaplanda hafifçe kaybolurken tek odaklanabildiği şey ona bakan kırmızı parlak gözlerdi. O gözlere kendi gözlerini dikerek karşılık veriyordu. Sanki büyülenmişçesine gözlerini bu yaratıklardan alamıyordu. Azuldir sözlerini bitirip uzaklaşırken bile pek farkında değildi. O çok derin bir büyünün etkisi altındaydı. Kurban ve celladın arasındaki kesilmeyen o büyüdendi bu. Ayakları farkında olmadan bu yaratıklara doğru götürüyordu O'nu. Yavaş yavaş yaklaşıyordu. Pek kendinde olmadan başladığı mırıldanması her kelimede tonunu yükseltip onu haykıran bir duruma sokuyordu : "Gelin ufaklıklar, bana gelin. Hadi yaklaşın biraz beni eğlendirin. Hayır siz yetmeyeceksiniz! DAHA FAZLASINI İSTİYORUM. KRALINIZI İSTİYORUM. ONU DA PARÇALAYACAĞIM. EN GÜÇLÜNÜZÜ YALVARTANA KADAR DURMAYACAĞIM CÜCECİKLER. GİDİN DİŞİMİN KOVUĞUNU DOLDURACAK BİRİNİ GETİRİN BANA. Zihni kan arzusu ve vahşetten bulanmış olan bu iblis denilen canavarların üzerine yürüyordu ve durmaya niyeti yoktu. Kaçarlarsa kovalayacaktı. Saldırırlarsa parçalacaktı. Durmayacaktı. Duramazdı. Durmamalıydı. İçinde bulunduğu durum onu tekrardan hak ettiği mertebeye eriştirecekti. Tekrardan zevkten dört köşe yapacaktı O'nu.


Image
KÜNYE
İsim: Amriel
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 210
Kilo: 120
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000 Pula

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 1
İrade: 3
Zeka: 1

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 2
Mevcudiyet: -

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Slakor(Uykucu)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 4.62
Kilo: 347
Tür: Dev
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 4
Güç: 9
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 1
Arun: 1
Duren: 6
İrade: 1

YETENEKLER
Son Çare

TEKNİKLER
-

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

15 Jun 2022, 13:58

Sarı saçlı kadının sorusuna bir cevap vermeyen Azuldir, iblislerden bir miktar uzaklaştık sonra sadece beklemeye başlıyor. Azuldir’in sözlerinin üzerine, her biriniz tüm bu iblis ve insan kalabalığı içinde kendinizle yalnız kalıyorsunuz. Tıpkı onun söylediği gibi duygularınıza odaklanmaya başlıyorsunuz. Başlangıçta karanlık, ardından da etrafınızdaki iblisler sanki birer birer yok oluyorlar. Bunun gerçek mi yoksa zihninizin size oynadığı bir oyun mu olduğu konusunda emin olamıyorsunuz. Tek hissettiğiniz, iliklerinize kadar işleyen duygulardan ibaret oluyor. Ve bu duygular da, yeni dünyanızın şekillenmesini sağlamaya başlıyor.
Off Topic
Eae ikinci bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Asuriel ilk bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”