Esther, Theo'nun müzik çalma teklifini reddedemeden kanalizasyon kokulu adam onun yerine cevap vermişti. Kader ortağına karşı takındığı üslup her ne kadar hoşuna gitmese de bunu dile getirecek kadar Theo'yu önemsemiyordu. Elbette ona karşı büyük bir merak içerisindeydi. Uphin'e söylediği yalanlara mantık çerçevesinde bir çok sebep bulabiliyordu fakat ismi konusunda neden yalan söylediğini düşündükçe meraktan aklını kaybedecek seviyeye geliyordu. Theo ile saatlerce konuşmak, gerekirse ona işkence ederek aklındaki soru işaretlerini gidermek istiyordu. Onun gerçek ismini ilk duyduğu anda ona yiyecek gibi bakmasının da sebebi buydu... Yine de bunları yapmanın nafile olduğunu biliyordu. Sosyal ilişkilerde pek yetenekli değildi, dolayısıyla insanların yalan söyleyip söylemediğini anlamakta usta sayılmazdı. Theo'nun ne kadar iyi bir yalancı olduğu ise gün gibi ortadaydı. Onu darlasa dahi kendisini ikna edebilecek bir yalana kanabileceğinin farkındaydı. Bu sebepten ötürü ondan hiçbir zaman gerçeği öğrenemeyeceğini düşünüyordu fakat bu pes etmesi için yeterli bir sebep değildi. Sadece doğru anda, doğru soruyu sorması gerekiyordu.
Kısa bir süre sonra masaya gelen garson, Yreona'nın lüks talepleri karşısında şaşkınlıkla yanlarından ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu esnada Esther, çevredeki masaların bulundukları masadan bariz bir şekilde uzaklaştığını fark etti. Hemen ardından Yreona'da aynı şeyi fark ederek Anarma'ya kızdı. Her ne kadar kokuya bir nebze alışmış olsa dahi çevredeki insanların tepkisini oldukça net bir şekilde anlayabiliyordu. Şahsen onların yerinde olsaydı masasını daha da uzaklaştırırdı.
Anarma Urilirn'in geleceğini söylediği anda Esther'in gözleri fal taşı gibi açıldı. Bahsettikleri kişinin buraya geleceğini düşünmüyordu açıkçası. Geceyi burada geçirdikten sonra Urilirn'in yanına gidecekleri düşüncesindeydi. Her ne kadar yanılmak hoşuna gitmese de duyduğu haber karşısında mutlu olmuştu.
Esther düşüncelere dalmış vaziyetteyken Yreona konuşmaya başladı. Sorduğu sorunun mantıksızca olduğunu düşündüğü suratından gayet net bir şekilde belli oluyordu. Tam yanıt vereceği esnada Theo'nun yanıt vermesiyle birlikte daha da şaşkın bir hale büründü. Esther her ne kadar farkında olmasa da fazlasıyla bireyci birisiydi. Diğerleri hakkında belli başlı düşünceleri olmasına rağmen onlara gönülden bağlanan birisi değildi. Özlem, sevgi, acıma gibi başka şahsa karşı hissedilen duygulardan bir nevi yoksundu. Kafasını hafifçe yana eğerek kısa bir süre düşündükten sonra "Neden özlemeliyim ki?" diye yanıt verdi.
Kısa bir süre sonra masaya gelen garson, Yreona'nın lüks talepleri karşısında şaşkınlıkla yanlarından ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu esnada Esther, çevredeki masaların bulundukları masadan bariz bir şekilde uzaklaştığını fark etti. Hemen ardından Yreona'da aynı şeyi fark ederek Anarma'ya kızdı. Her ne kadar kokuya bir nebze alışmış olsa dahi çevredeki insanların tepkisini oldukça net bir şekilde anlayabiliyordu. Şahsen onların yerinde olsaydı masasını daha da uzaklaştırırdı.
Anarma Urilirn'in geleceğini söylediği anda Esther'in gözleri fal taşı gibi açıldı. Bahsettikleri kişinin buraya geleceğini düşünmüyordu açıkçası. Geceyi burada geçirdikten sonra Urilirn'in yanına gidecekleri düşüncesindeydi. Her ne kadar yanılmak hoşuna gitmese de duyduğu haber karşısında mutlu olmuştu.
Esther düşüncelere dalmış vaziyetteyken Yreona konuşmaya başladı. Sorduğu sorunun mantıksızca olduğunu düşündüğü suratından gayet net bir şekilde belli oluyordu. Tam yanıt vereceği esnada Theo'nun yanıt vermesiyle birlikte daha da şaşkın bir hale büründü. Esther her ne kadar farkında olmasa da fazlasıyla bireyci birisiydi. Diğerleri hakkında belli başlı düşünceleri olmasına rağmen onlara gönülden bağlanan birisi değildi. Özlem, sevgi, acıma gibi başka şahsa karşı hissedilen duygulardan bir nevi yoksundu. Kafasını hafifçe yana eğerek kısa bir süre düşündükten sonra "Neden özlemeliyim ki?" diye yanıt verdi.








