Konuşmaya başladığın anda, Eletha’nın yüzündeki gülümsemenin giderek silindiğini ve suratında daha ciddi bir ifade belirdiğini görebiliyorsun. Bu anda, Eletha’nın gülerken ne kadar huzur verdiğini, ancak yüzüne ciddiyet yansıdığında ise ne kadar boğucu bir hava yarattığını fark edebiliyorsun. Fakat sözlerini ihanete getirdiğin anda Eletha’nın yüzünde görünen çarpık bir gülümseme, her iki duygunun da birbirine karışmasına neden oluyor. Bu haliyle, ihanet konusunda sana katılmadığını ancak görüşüne saygı duyduğunu fark edebiliyorsun.
Anlatacaklarının ilk kısmı sonlandığında, Eletha’nın kafasına takılan herhangi bir kısım olmadığını anlayarak ikinci aşamaya geçiyorsun. Bu noktada ise Eletha’nın yüzünde çok daha ciddi bir ifade beliriyor. Özellikle Almazath ve Maeve’in isimleri geçtiği anda, oturuşunu dahi hafifçe dikleştiren Eletha’nın anlattıkların verdiği belki de ölümcül ciddiyeti anlayabiliyorsun. Ne var ki, konu bir anda hem iblisinin hem de senin ölümüne geldiğinde, Eletha’nın yüzünde bu kez şaşkınlığın en yalın halini fark ediyorsun. Bir an için söylediklerine inanmadığını düşünsen bile, Eletha’nın gözlerinin içindeki parıltı her bir kelimeni anladığını ve kabullendiğini sana gösteriyor. Cümlelerin sonlanırken tekrar ekip arkadaşlarına lafı getirdiğinde ise, Eletha bu kısımlarda dalgın bir hal alıyor. Sanki önceki söylediklerin üzerine kafa yorarken, sana istemsizce“Tabi hallederim.”diyor kendisinin bile ağzından kelimeler çıktığının farkında olmadan.
Odaya çöken sessizlik, bir an için ruhunu darlamaya başlıyor. Bunun en büyük sebebi ise, Eletha’nın yere sabitlenmiş bakışlarının arkasında dönen düşünceler oluyor. Sessizlik giderek asırlık bir ömre evrilmeye çalıştığı andan ise, Eletha birden olduğu yerden kalkıveriyor ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle sana bakarken“Tamam, ölmemiş olman harika. Ya da yeniden dirilmen… Neyse, bir daha ölmemeye çalış o zaman.”diyor tüm konular bir çözüme kavuşmuş gibi. Eletha bu sözleriyle aslında bir nevi sana uğurlamada bulunmuş olsa bile, son anda birkaç saniye önce ağzından dökülen kelimeler aklına geliyor ve“Hallederim mi dedim ben?”diyerek kendinden duyduğu şüpheyi sesli bir şekilde dile getiriyor. Eletha’nın yüzüne çöken şaşkınlık bu sorusunun altının boş olmadığını da açıkça gösterirken, Eletha hafifçe kikirdeyerek“Madem öyle çıktı ağzımdan, halletmen gerek. Yoksa yüzüne nasıl bakarım?”diyor. Sözlerinin ardından konuşmasını hafif bir kahkaha ile sonlandıran Eletha, başkaca bir şey yoksa konuşmanın sonlandığını da sana belli ediyor.
Anlatacaklarının ilk kısmı sonlandığında, Eletha’nın kafasına takılan herhangi bir kısım olmadığını anlayarak ikinci aşamaya geçiyorsun. Bu noktada ise Eletha’nın yüzünde çok daha ciddi bir ifade beliriyor. Özellikle Almazath ve Maeve’in isimleri geçtiği anda, oturuşunu dahi hafifçe dikleştiren Eletha’nın anlattıkların verdiği belki de ölümcül ciddiyeti anlayabiliyorsun. Ne var ki, konu bir anda hem iblisinin hem de senin ölümüne geldiğinde, Eletha’nın yüzünde bu kez şaşkınlığın en yalın halini fark ediyorsun. Bir an için söylediklerine inanmadığını düşünsen bile, Eletha’nın gözlerinin içindeki parıltı her bir kelimeni anladığını ve kabullendiğini sana gösteriyor. Cümlelerin sonlanırken tekrar ekip arkadaşlarına lafı getirdiğinde ise, Eletha bu kısımlarda dalgın bir hal alıyor. Sanki önceki söylediklerin üzerine kafa yorarken, sana istemsizce“Tabi hallederim.”diyor kendisinin bile ağzından kelimeler çıktığının farkında olmadan.
Odaya çöken sessizlik, bir an için ruhunu darlamaya başlıyor. Bunun en büyük sebebi ise, Eletha’nın yere sabitlenmiş bakışlarının arkasında dönen düşünceler oluyor. Sessizlik giderek asırlık bir ömre evrilmeye çalıştığı andan ise, Eletha birden olduğu yerden kalkıveriyor ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle sana bakarken“Tamam, ölmemiş olman harika. Ya da yeniden dirilmen… Neyse, bir daha ölmemeye çalış o zaman.”diyor tüm konular bir çözüme kavuşmuş gibi. Eletha bu sözleriyle aslında bir nevi sana uğurlamada bulunmuş olsa bile, son anda birkaç saniye önce ağzından dökülen kelimeler aklına geliyor ve“Hallederim mi dedim ben?”diyerek kendinden duyduğu şüpheyi sesli bir şekilde dile getiriyor. Eletha’nın yüzüne çöken şaşkınlık bu sorusunun altının boş olmadığını da açıkça gösterirken, Eletha hafifçe kikirdeyerek“Madem öyle çıktı ağzımdan, halletmen gerek. Yoksa yüzüne nasıl bakarım?”diyor. Sözlerinin ardından konuşmasını hafif bir kahkaha ile sonlandıran Eletha, başkaca bir şey yoksa konuşmanın sonlandığını da sana belli ediyor.


