Maeve’in Shyrlonay’a doğru ufak adımlarla ilerlemesi sırasında, konuşmaya başlıyorsun. Bir yandan vücuduna saplanan beyaz cisimlere kendini daha da saplamak isterken, diğer yandan da cümlelerini tamamlıyorsun. Ancak vücudunda dolanan tüm gücü kullansan da, kaslarının yırtılmış olması hareketlerini son derece kısıtlıyor. Uzuvlarına dilediğin gibi hükmedememek uygulamak istediğin planın olağandan daha da yavaş gerçekleşmesine neden oluyor. Bir an için, aslında seni şu an ayakta tutanın bile Almazath’ın beyaz cisimleri olduğunu düşünüyorsun. Tüm bu olanlar sırasında ise, Almazath’ın hiçbir şekilde konuşmadan, yüzüne yerleşen gülümsemesiyle seni izlediğini görüyorsun.
Vücudunu olabildiğince zorlayıp Shyrlonay’ın üzerine kendini atmayı denesen bile, bu beklediğin kadar kolay gerçekleşecek bir durum gibi görünmüyor. Maeve’in Shyrlonay’a birkaç adım uzaklıkta kalması, çabalarının da artmasına neden oluyor. Beyaz cisimler vücuduna daha da çok girerek, giriş noktalarındaki acının artık ince bir sızıdan ibaret olduğunu anlıyorsun. Bunun yanından bulanıklaşmaya başlayan görüntün ise, yaşadığın kan kaybının etkilerini göstermeye başladığını ortaya koyuyor. Özellikle kalçalarından destek alarak kendini Shyrlonay’a yaklaştırmaya çalışıyorsun. Fakat Maeve’in Shyrlonay’ın hemen dibine geldiği anda, aranızdaki mesafenin hala daha kapanmaktan uzak olduğunu görüyorsun. Maeve’in ufak sivri dişleri gözlerinin önünde en ölümcül ve tiksindirici silah gibi parlamaya başladığında, ciğerlerinin neredeyse parçalanacağını hissetmeye başlıyorsun. Ancak bunun, Almazath’ın beyaz cisimleri nedeniyle değil, tamamen kendi bağırtınla olduğunu fark ediyorsun. Bu ana kadar, ne kadar bağırdığını ve ne şekilde bağırdığını bile bilemez bir haldeyken, Maeve ufak sivri dişlerini Shyrlonay’ın cansız bedeninin sol baldır kısmına geçiriyor!
Maeve’in ısırığıyla birlikte vücudunu daha da fazla ileriye atmayı deniyorsun. Ancak vücudun milim milim yaklaşsa bile, görüşün giderek daha uzak kılıyor Shyrlonay’ın bedenini. Maeve’in küçük ağzına sığdırabileceği bir büyüklükte et parçasını koparmasıyla birlikte, gözlerinin önünde sanki Shyrlonay hala canlıymış da acı çekiyormuş gibi ağlamaya başlıyor. Bunun zihninin bir oyunu olduğunu çok iyi bilsen bile, en azından bu oyun içerisinde Shyrlonay hala daha yaşıyor olması senin de ruhunu çalkalamaya başlıyor. Ancak gözlerinin önünde beliren gerçek yadsınamaz boyutta oluyor. Bu hızla birkaç dakika içinde öleceğin konusunda hiçbir tereddüdün kalmıyor. Ne var ki seni ölmekten çok, Maeve’in belki de yaklaşık yarım saat içinde Shyrlonay’dan geriye hiçbir şey kalmayana kadar yiyecek olması sarsıyor. Ve bir ısırık daha…
Bir ısırık daha…
Bir ısırık…
Bir…
…
Vücudunu olabildiğince zorlayıp Shyrlonay’ın üzerine kendini atmayı denesen bile, bu beklediğin kadar kolay gerçekleşecek bir durum gibi görünmüyor. Maeve’in Shyrlonay’a birkaç adım uzaklıkta kalması, çabalarının da artmasına neden oluyor. Beyaz cisimler vücuduna daha da çok girerek, giriş noktalarındaki acının artık ince bir sızıdan ibaret olduğunu anlıyorsun. Bunun yanından bulanıklaşmaya başlayan görüntün ise, yaşadığın kan kaybının etkilerini göstermeye başladığını ortaya koyuyor. Özellikle kalçalarından destek alarak kendini Shyrlonay’a yaklaştırmaya çalışıyorsun. Fakat Maeve’in Shyrlonay’ın hemen dibine geldiği anda, aranızdaki mesafenin hala daha kapanmaktan uzak olduğunu görüyorsun. Maeve’in ufak sivri dişleri gözlerinin önünde en ölümcül ve tiksindirici silah gibi parlamaya başladığında, ciğerlerinin neredeyse parçalanacağını hissetmeye başlıyorsun. Ancak bunun, Almazath’ın beyaz cisimleri nedeniyle değil, tamamen kendi bağırtınla olduğunu fark ediyorsun. Bu ana kadar, ne kadar bağırdığını ve ne şekilde bağırdığını bile bilemez bir haldeyken, Maeve ufak sivri dişlerini Shyrlonay’ın cansız bedeninin sol baldır kısmına geçiriyor!
Maeve’in ısırığıyla birlikte vücudunu daha da fazla ileriye atmayı deniyorsun. Ancak vücudun milim milim yaklaşsa bile, görüşün giderek daha uzak kılıyor Shyrlonay’ın bedenini. Maeve’in küçük ağzına sığdırabileceği bir büyüklükte et parçasını koparmasıyla birlikte, gözlerinin önünde sanki Shyrlonay hala canlıymış da acı çekiyormuş gibi ağlamaya başlıyor. Bunun zihninin bir oyunu olduğunu çok iyi bilsen bile, en azından bu oyun içerisinde Shyrlonay hala daha yaşıyor olması senin de ruhunu çalkalamaya başlıyor. Ancak gözlerinin önünde beliren gerçek yadsınamaz boyutta oluyor. Bu hızla birkaç dakika içinde öleceğin konusunda hiçbir tereddüdün kalmıyor. Ne var ki seni ölmekten çok, Maeve’in belki de yaklaşık yarım saat içinde Shyrlonay’dan geriye hiçbir şey kalmayana kadar yiyecek olması sarsıyor. Ve bir ısırık daha…
Bir ısırık daha…
Bir ısırık…
Bir…
…
Off Topic
Son bir RP alabiliriz...


