Karanlığın Bir Başka Hali (Xaphan)

User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

20 Apr 2023, 23:07

İblisinin ciddi tavrı endişe mi güven mi duyması gerektiği konusunda aklını karıştırmıştı. Buradan kurtulacağına inancı tamdı, yine de bu yolda gördüğü işaretleri doğru yorumlamalı, gerektiği yerde gerekli önlemleri almalıydı. Güveni bunu yapabileceğine dair olan becerisineydi, kadere değil. Kendine kendine kurabileceği tuzaklara karşı bile hazırlıklıyken, bu keskin dişli iblislerde takılamazdı.

Sözleri adeta boşlukta yankılanmıştı. İblislerden bir cevap alamamıştı, dahası Ibe Anu'nun açıklamasıyla bir cevap gelmeyeceğini de anlamıştı. Bu durumda yapabileceği tek şey vardı; Ayak takımından kurtulmak. Çerçöple bir yere gelemezdi. Bu bölgenin bir yöneticisi olması gerektiğini öğrenmişti. Bu kadar bağırış çağırış karşısında burada olduğunu biliyor olmalıydı. Belki de Xaphan'ı karşısına çıkmaya değer görmüyordu. Ona değerini ispatlamalıydı. "Zaten her türlü ben bunları gebertmezsem bunlar beni gebertecek..."

Üstüne atılan iblislerle mücadele etmeliydi. Kendi iblisine başvurmadan bunu yapabilir mi merak etti. Ama bu iblislerin veya kendinin gücü hakkında gerçek bir fikir sahibi olmadan bu riske giremezdi. Kaşlarını çatıp karşısındaki iblislere odaklandı. İblislerin sıçramalarından ne kadar güçlü olabileceklerine dair bir izlenim edinmeye çalışacaktı. Bu sırada da hızla geriye sıçrayacak, hatta gerekirse daha da gerisin geriye gidecek, ve kendi askerini sahaya sürecekti. "İğfal et, Ibe Anu!" "Ayak takımı, ayak takımı gibi muamele görmeyi hak eder. Ne yapılması gerektiğini en iyi sen bilirsin." İyi bir efendi olarak iblisinin kendinden bile yaratıcı olabileceği alanda onu özgür bırakacaktı. İğrense bile Ibe Anu onun iblisiydi ve dünyanın en çirkin çiçeği bile olsa doğru şartlarda tomurcuk vereceğini biliyordu. Doğru şartları keşfetmek de efendi olarak onun göreviydi. Hizmetkarını maksimize etmek, ondan maksimum verimi almak bir efendinin başlıca görevi; hizmetkarlarının sadakatinin en temel şartıydı. "Kimse beceriksiz bir efendiye hizmet ederek kendini küçük düşürmek istemez. Aşağılanmaktan haz duyan sen bile."

Sadece hizmetkarını değil, kendini de maksimize etmeliydi. Bunun için neleri yapıp neleri yapamayacağına dair kabaca bir fikir edinmeli, sonrasında bu fikrin sınırlarında dolaşarak kabasını almalıydı. Çevreyi ve iblisinin savaşını dikkatle izleyecekti. En uygun ve güvenli bulduğu anda bücür iblislerden birine tekmeyi koyacak ardından tekrar güvenli mesafeye çekilecekti. Böylece kendini riske atmadan bir iblise ne kadar diş geçirebileceğine dair bir fikir edinecekti. Her zaman olduğu gibi bu sefer de bilgi ve akılla hareket edecekti.

Bunun haricinde çevreyi gözlemleyip düşmanların ne taraftan geldiğini takip edecek, eğer gerekirse iblisine bilgi verecek bir yandan da avantajlı bir pozisyon alıp alamayacaklarına bakacaktı. Belki bir tepe veya düşmanla daha kolay çarpışabilecekleri bir boğaz bulabilirdi. Birçok şey yapacak olması onu zorlayabilirdi, ama sakin bir şekilde adım adım giderse hepsini yapabilirdi. Kendine hakim olmalı, kanındaki adrenalini etkili kullanmalıydı.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

24 Apr 2023, 12:40

Üzerine zıplayarak gelmekte olan iblislere dair edindiğin ilk izlenimlerin yanında, onların esas gücünü kestirmek amacıyla bakışlarını keskinleştirdiğinde, karşındaki iblislerin en tehditkar yanlarının keskin dişleri ve güçlü kolları olduğunu anlayabiliyorsun. Her ne kadar kütlelerinin ne kadar geldiğini bilmesen bile, sana doğru zıplarken uzun kollarını kullanmış olmaları, en azından kısa bacaklarına nazaran kollarının daha güçlü olduğunu ve bu nedenle saldırıların kolları veya dişleri vasıtasıyla yapacaklarını anlayabiliyorsun. Ne var ki, bulunduğun nokta itibariyle bu kavrayışının sana pek de olumlu bir katkısı olmuyor. Bu yüzden de, bu tespitinin ne denli gerçek olduğunu bedenin üzerinde görmektense, kendini geriye doğru savuran bir zıplayışı gerçekleştiriyor ve o sırada da iblislerin en melunun var edecek cümleni kuruyorsun.

Ibe Anu’yu çağıran cümlenle birlikte, her zamanki tavrını koruyan Ibe Anu ardından çıkan karanlıktan varlığına vücut kazandırırken, bu kez farklı olarak yaydığı karanlıkla oluşmayı beklemeksizin üzerine doğru gelen iblislere doğru hareketleniyor. Havada süzüldüğü anda cisimleşen Ibe Anu’nun suratını göremesen bile, derin bir iştahın yaydığı kokuyu rahatlıkla alabiliyorsun. Ibe Anu’nun havada dalgalanan dillerinden savrulan salgılarla birlikte üst iki kolunu kafasının üzerinde birleştirmesi ve geriye kalan kollarını da kenara açıp sivrilikleri yere paralel hale getirmesi, tek hamlede iblislerin tamamına meydan okuduğunu gösteriyor. Ibe Anu havada savrulup pozisyonu itibariyle avantajlı hale getirdiği sivri pençeleriyle ortadaki iblisin tam anlamıyla içinden geçerken, iki yana açtığı ve dikleştirdiği pençeleriyle diğer iki ibliste de hatrı sayılır delikler açıyor! Ibe Anu ayakları üzerine yere indiği anda üç iblis de ziftimsi bir kıvamla dağılıp yerde alelade bir birikinti haline gelirken Ibe Anu diliyle üzerine bulaşan ziftimsi parçaları yalıyor ve “Tattığım en yarak gibi tat! Peki Ibe Anu ne sever? Yarak gibi olan şeyleri!” diyor keyfe gelmiş bir şekilde. Dalgalanan uzuvlarının hareketi Ibe Anu’nun keyfinin timsaline dönüşürken, yerden belirmeye başlayan benzer iblisler bu kez doğrudan harekete geçmek yerine daha tedbirli bir duruş sergiliyorlar. Ibe Anu, tüm bu çürümüşlüğün içinde aldığı hazzı arttırmak ister gibi, iblislerin oluşumunu beklemeye koyuluyor ve birkaç saniye içinde beş adet iblis daha vücut bulurken Ibe Anu “Üçtüler beş oldular! Demek siz sike sike değil, parçalana parçalana çoğalıyo’nuz! O da olur, bana uyar!” diyerek yerinden hızla hareketleniyor.

Ibe Anu, hiçbir çekince göstermeksizin ve hatta belki de seninle olan bağını bile koparmışçasına ilerlemeye başlıyor ve attığı birkaç adımın ardından yeni oluşan iblislerden ilkine ortadaki kollarındaki sivri pençelerini sağlıyor. Boştaki kollarını bir anda aynı iblise doğru savurup onu birkaç parçaya ayırmasının ardından, ziftimsi kıvamın tadını sonuna kadar tatmak ister gibi iki ağzını da kocaman açarak iblisin her bir dağılan zerresini yutuyor! Sadece ağızlarını değil, vücudunun her bir yerini yalayarak kalan parçaları da midesine indiren Ibe Anu “Bok gibi bir tat! Enfes! Bu tat mı beni azdıran yoksa azdıkça mı tadınız daha bok gibi oluyo'?” diyor. Cümlelerinin bitmesine fırsat kalmadan bir sonraki iblise geçerek azgınlığını arttıran Ibe Anu’nun, şimdilik buradaki iblislerle başa çıkabileceği konusunda bir çekincen kalmadığında, esas meselene odaklanıp tekmeleyebileceğin bir iblis olup olmadığına bakıyorsun. Ne var ki, Ibe Anu bu konuda sana pek yardımcı olmuyor ve pençesini sapladığı iblisler yok olurken sana da bir hamle yapma imkanı bırakmıyor.

İblis tekmeleme konusunda halen daha bir açık veya Ibe Anu’dan sana kalacak bir fırsat aramaya devam etsen de, bir yandan da iblislerin kaynağını bulmaya ve çevreni incelemeye odaklanıyorsun. Bu noktada çevrende ilgini çekecek pek bir değişiklik görmesen bile, yaklaşık 50 metre uzaklıkta bulunan koca gövdeli kurumuş bir ağacın altında ufak bir hareketlenme görüyorsun. Bu hareketlenmenin ne anlama geldiğini bulunduğun noktadan çözmek imkansız gibi görünüyor. Ancak Ibe Anu’nun yok ettiği dördüncü iblisin ardından yerdeki katranın tekrar iblis oluşturmak için hareketlenmeye başlamasıyla birlikte, ağacın dibinde gördüğün ufak bir parıldama tüm odağının buraya dönmesine neden oluyor. Yepyeni ve birbirinin aynısı dört iblis daha yerden çıktığı anda kesilen saniyelik bu parıldama, sana yeni bir hedef olarak görünse bile, şu an için buraya gidebilmenin önündeki en büyük engelin önündeki iblis oluşturan zemin olduğunu anlayabiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

27 Apr 2023, 23:02

İblisinin yarattığı kıyımı izledi. Ibe Anu'ya sahip olduğu için hem şanslı hem de şanssızdı. Bir iblisin olması gerektiği gibi korkutucu, kurnaz ve güçlüydü ama bir yandan da aptalın, dalgacının tekiydi. Bir efendi olarak iblisinin tasmasını gerektiği yerde sıkı tutmak gerektiği yerde salmak konusunda bir kez daha kendinden emin oldu. Hayal edemeyeceği bu vücudun kapasitesini iblisi, Xaphan'dan daha iyi biliyordu. Sağa sola sallanan pençeler, kavrayıp fırlatan ağız dokungaçları, devasa iki ağız, toynaklar... Her yerinden bir şey fışkıran suratsız bir şeytandı Ibe Anu. "Yine de onu bu şekilde kullanabilen benim, kredi de benimdir."

Dişleri kolları kadar uzun olan iblisler artık tehdit olmaktan çıkmış, Ibe Anu'ya yem olmaya başlamışlardı. Öyle ki kendini test etmesine bile fırsat vermiyordu Ibe Anu. Nereden çıkarlarsa çıksınlar hepsini deşip parçalıyor, sonra da ne kadarını yutabiliyorsa yutuyordu. Her şey böyle devam ederse Ibe Anu'yu şişkinlikten patlatarak yeneceklerdi. Ne iblislerin ne de Ibe Anu'nun açlığının bir sonu var mı merak etti. Eğer gerçekten iblisler sonsuza kadar üreyebiliyorlarsa bu işte bir iş olmalıydı. Kişilikleri, yaşanmışlıkları, ruhları olan varlıklar olamazlardı. Burada, an içinde katranımsı topraktan üreyip, yok olduklarında geri katrana dönüyorlar ve bu döngü böyle devam ediyordu. Görünen o ki varlıkları ve yoklukları birdi. Hiçbir yaratıcı böyle varlıklara ruh vermekle uğraşmazdı. Şüphelendi. "Bu ayak takımının anası babası olmaz mı, hep böyle topraktan mı ürerler? Ne iş?" İblisinin ziyafetten kafasını kaldırıp cevap vereceği konusunda şüpheleri vardı. Ama Xaphan cevap almak için ısrarcı olacak, istemese bile Ibe Anu'nun da saksıyı çalıştırmasını sağlayacaktı.

Sorusunu yönelttikten sonra etrafa bakınmaya başladı. İblislerle zorlanmadan mücadele edebiliyor olsalar bile etraflarının sarılmasını istemiyordu. Gereksiz tehlikelere atılmadan bu işi bitirmek hedefindeydi. Bu sıralarda gözüne bir parlaklık takıldı. Ibe Anu'nun öldürdüğü iblislerin tekrar form almasıyla eş zamanlı olarak kısa süre parıldayan bu ışığın katranımsı iblislerin sırrı olduğunu düşündü. Işığın kaynağı her ne ise izlendiğini fark edip etmediğini merak etti. Hızla kafasında bir plan kurdu.

Işığa odaklanmıyormuş gibi çevresini izlemeye devam edecekti. Ibe Anu'ya da ekstra bir emir vermeyecek, yeniden oluşan iblisleri tekrar öldürmesine müsaade edecekti. Hepsi öldükten sonra rolüne devam edecek, bir yandan da gözünün kenarıyla tekrar ağacın dibini dikizleyecekti. Işık tekrar yanar ve iblisler tekrar canlanırsa gerçekten de katran iblisler hakkında bir ipucu edinmiş olacaktı. Bu ışığın Aludirlerin iblislerini çağırırken çıkardıkları ışığa benzeyip benzemediğine özellikle dikkat edecekti. Benzemesi durumunda bu ışığın kaynağının bir iblis olduğuna dair elinde sağlam bir kanıt olacaktı. Sonrasında bu bilgiyle yeni bir plan kurup harekete geçebilirdi. Şimdilik acele etmeyecek, hemen ışığın peşine düşmek yerine daha fazlasını öğrenmeye gayret edecekti. Aptal gibi bir tuzağın içine düşmek istemiyordu.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

29 Apr 2023, 11:52

Ibe Anu’ya yönelttiğin soru karşısında bir cevap bulmayı umuyor ve hatta bu konuda ısrarcı da oluyorsun. Ancak Ibe Anu, iblis ziyafetine kapılarak adeta seninle olan bağını da koparmış gibi sadece iblisleri yok etmeye odaklanmış olması nedeniyle, sorduğun sorulara hiçbir şekilde cevap vermiyor. Sorunu birkaç kez yinelemiş olsan bile, Ibe Anu artık çoktan bambaşka bir dünyanın içinde keyif ve hazla dolup taşmaya devam ediyor.

Ibe Anu’dan bir kez daha iş çıkmaması ve bir anda fark ettiğin ışıkla birlikte, Ibe Anu’nun itaatsiz tavrını bir yere not ederek ışığa odaklanmaya başlıyorsun. Ibe Anu iblisleri yok etmeye devam ederken, yeni iblislerin tekrar oluşmaya başlamasıyla ışığın anlık parıldaması, artık kafanda bazı taşların yerine oturmasına neden oluyor. Söz konusu parıldamanın gerçekleşmesiyle birlikte iblislerin oluşması, karşındaki sonsuz iblis ordusunun bir yaratıcısı olduğunu sana gösteriyor. Ancak söz konusu ışığın cinsi, Aludirlerin iblislerini çağırdığında ortaya çıkan parıldama gibi olmadığını da yarım dakikalık bir gözlemin sonunda net olarak anlayabiliyorsun. Karşınızdaki iblis ordusunun her bir neferinin var olmasından önce beliren ışık, çok cılız bir şimşeğin çakmasını, bir fitilin ilk ateşlenmesini veya bir kibritin ilk çakışını andırıyor. Diğer bir deyişle, Aludirlerin iblislerini var ederken ortaya çıkan parıldama, kısa bir süre sonra etkisini yitirip iblisi cismani olarak var ederken, gördüğün ışık sadece anlık bir görselden ibaret oluyor.

Tüm bunların yanısıra, gördüğün ışığın senin tarafından gözlemlendiğine dair pek bir şey sezemiyorsun. Bu durum da, karşında beliren iblislerin hareketlerinde bir değişiklik olmamasını veya seni izleyen bir canlı varlık varsa bile neyin peşinde olduğunu henüz anlamamış olmasını sağlıyor. En azından bu ana kadar karşındaki manzarada hiçbir değişiklik olmaması böyle bir düşüncenin oluşmasına neden oluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

01 May 2023, 11:14

"CEVAP VER LAN AMCIK EVLADI!" İblisiyle iletişim kurma çabaları da ayak takımı iblislerle beraber Ibe Anu'nun açlığının kurbanı oluyordu. Bir cevap almak bir kenara dursun hiç mi hiç siklenmediği bile söylenebilirdi. "Ben bunun acısını çıkarırım senden, sen bekle..." İletişime geçmek için daha fazla enerji harcamayacaktı. Hala ışığın sırrını çözmesi gerekiyordu.

Etrafı gözlüyormuş gibi davranmaya devam etti. Ama aslında odağı sadece ışık ve yok olup tekrar oluşan iblislerdeydi. İblisler yok oluyor, Ibe Anu azgınca dağılan zifti yalayıp yutuyor, iblis tekrar oluşurken ışık tekrar ortaya çıkıyordu. Ama hipotezinin aksine bu ışık Aludirlerin iblislerini ortaya çıkarırken çıkardıkları ışığa benzemiyordu. "Daha çok kıvılcım gibi..." Bunun bir iblisin oyunu mu yoksa bir doğa olayı mı olduğunu sorguladı Xaphan. "Pek de hatırlamıyorum ama sanki bataklıklarda falan oluyordu böyle şeyler. Burası da bataklıktan pek farklı değil..." Kafasındaki bu konu hakkında hatıralar çok bulanıktı. Birkaç saniye gözünü kapatıp bataklık manzarasını gözünün önünde canlandırmaya çalıştı ama bu konuda bir başarı elde edemedi ve daha fazla uğraşsa bile başarılı olamayacağını anladı. Tek çare gidip kendi gözleriyle görmekti. "Zaten olacak olan da o. Eğer bir doğa olayıysa korkacak bir şey yok, eğer bir iblisse zaten istediğim de buradan bir iblisle konuşmak. Hem ilk adımı ben atarsam konuşmanın geçeceği düzlemi de ben belirleyebilirim." İblis olması ihtimali onu biraz korkutsa bile istediği sonuç buydu. Çerçöple vakit kaybetmekten sıkılmıştı, artık bir ilerleme kaydetmek istiyordu.

İblisinin dikkatini çekmek için bu sefer ona sadece zihninden seslenmeyecekti. Birkaç adım yaklaşacak ardından "Hey!" diye ona seslenecekti. Dikkatini çektiğinden emin olduktan sonra ise tekrar zihninden konuşacaktı. "Şu ileride bir ağaç var. Öldürdüğün iblisler her tekrar canlandığında altında bir ışık çakıyor. Gidip kontrol edeceğim, bir kulağın bende olsun. Bir terslik çıkarsa beni koru, yoksa seni SİKER GEBERTİRİM!" Söylediği şey biraz mantıksızdı, sonuçta iblisinin korumasına muhtaçsa zaten onu sikip gebertemezdi, ama Ibe Anu'nun mesajı alacağına emindi. Aşkla ve sevgiyle geçen bir gece gerçekten gebertebilirdi onu, ama hayvan gibi dalarsa ne olacağını hiç kestiremiyordu. "Bunları da duyuyor musun, he?"

Ardından yavaşça ışığa doğru gitmeye başlayacaktı. Gözlerini kaçırmayacak, etrafı izliyormuş taklidi yapmayacaktı. Işığın farkında olduğunu ve kontrol etmek için geldiğini açıkça belli edecekti. En başta bağırarak niyetini belli etmişti, şimdi sözlerine ters bir şey yaparak yalancı konumuna düşmek istediği en son şeydi. Sakince gidecek, ne var ne yok iyice bakacaktı. Eğer bir iblisle veya iblis aktivitesiyle karşılaşırsa "Selamlar, Vruqoll bölgesinin yöneticisiyle görüşmek istiyorum." diyecekti pozitif ama resmi bir tonda. En azıdan şu aşamada bir düşmanlık gösterme niyeti yoktu. Işık bir iblis aktivitesinin sonucu değilse de etraflıca inceleyecekti nereden geliyor, nasıl oluşuyor bu ışık. Belki iblislerin tekrar oluşmasıyla arasındaki bağı çözebilirdi.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

02 May 2023, 17:23

Ibe Anu’ya seslenmenle birlikte, henüz daha yepyeni doğmuş bir iblisi adeta kana kana içen Ibe Anu, ağzından akan ve vücudunun her yerine yapışmış simsiyah ziftimsi sıvıyla daha da iğrenç bir görüntü sergiliyor. Son bir iblisi daha parçalamanın verdiği hazla olmayan gözlerini sanki seni görmek için belerten Ibe Anu sözlerini dinledikten sonra “İyi hadi, siktir git! Yarak yarak konuş’ca’na bi’ boka yararsın belki.” diyor. Tam bu esnada birkaç iblis daha tekrar yerden peydah olurken Ibe Anu sanki bu durumu hiç umursamıyor gibi tamamen suratını sana dönüyor ve “Ha, bi’ de dediklerini duydum. Acısını çıkar’cam mıkar’cam diyo’n da yat kalk bana dua et, seni bu iblislerle bırakmıyo’m tek başına. Görmüyo’n mu yedi sülaleni sik’cek iblisleri mideye indirip duruyo’m. Adam olan takdir eder, suratına sıçayım senin ben! Kalıbını sik’em! Kalıbın da yok gerçi ya, neyse!” diyor. Bu sözlerinden sonra arkasını dönüp bir kez daha iblislere kendini adamaya hazırlanan Ibe Anu’nun “Efendi dedik götü kalktı pezevengin! Götünü sik’em Xaphan!” diye haykırarak iblislere dalıyor!

Ibe Anu her ne kadar midesine indirdiği iblislerin kendisine verdiği özgüvenle seninle rahat rahat konuşuyor olsa da, bu duruma şimdilik takılmamanın tek nedeni önündeki yolu açmasını sağlamış olması oluyor. Zira Ibe Anu’nun bu hareketiyle iblisler sana odaklanmak yerine tamamen Ibe Anu’ya yöneliyorlar ve bu da senin doğrudan ışığın geldiği ağaca doğru gidebilmeni sağlıyor. Yine de ayağına yapışan ziftimsi sıvı yürüyüşünü bir nebze zorlasa da, ayaklarını biraz daha kuvvetli yerden çekerek bu yapışıklıktan kendini kurtarabiliyorsun.

Koca gövdeli kurumuş ağacın yakınlarına sorunsuz bir şekilde geldiğin anda görüş açısını hafifçe değiştirerek ışığın geldiği kaynağı daha iyi görmeye çalışıyorsun. Tam bu esnada ise yerden yüksekliği 100 santim kadar olan, siyah tüyleri bulunan, yüzünde beyaz bir maske ve bu maskenin hemen ardından mavi tek bir anteni bulunan iblisi görüyorsun. İblisin kafasındaki mavi ışık bir kez daha parlayıp söndüğünde, bakışlarını Ibe Anu’nun bulunduğu yere çeviriyorsun ve iblislerin bir kez daha yerden çıktığını görüyorsun. Böylece, Ibe Anu’nun yok ettiği sınırsız iblislerin ne şekilde ortaya çıktıkları kafanda biraz daha netlik kazanıyor.


İblisin Görünümü
Image

Birkaç saniyelik gözleminin ardından, iblis seni fark etmiş gibi durmuyorken ve aranızda yaklaşık 20 metre kadar bir mesafe bulunduğu sırada iblise doğru sesleniyorsun. Ancak iblis olduğu yerden birden yerden 1 metre kadar sıçraması, korktuğunun net bir göstergesi oluyor. Yere indiği anda bakışlarını senin tarafına çeviren ancak beyaz maskesiyle birlikte şaşkın ve utangaç bir görünüm kazanan iblis “Dışkı!” diyor cılız bir ses tonuyla. Hemen ardından ise dört ayağının üstünde durmaktan vazgeçip iki ayağı üstünde durarak kısa boyunu uzatmaya çalışırken “Sidik!” diye haykırıyor sana doğru. İblisin sesi haykırmasına rağmen kulağına ilişmekte bile zorlanıyor. Fakat iblis olduğu yerde durmaya devam ederken “Yönetici benim! Sümük! Ne görüşeceksin benimle? Yeşil balgam!” diyor. İblisin bu ana kadarki hareketlerine bakılırsa, pek de sana saldıracak gibi görünmüyor ve kafasındaki antende de herhangi bir parlama olmuyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

04 May 2023, 23:00

"Yavşak piç, salak piç..." Amına koyup gebertecekti o iblis bozuntusunu. Karnı doydu mu çenesi düşen iblisi bir anlığına onu sinirlendirmeyi başarmıştı. Geri dönüp kafa göz girişecek oldu Ibe Anu'ya, ama başarması gereken görevini hatırlamasıyla tekrar odağını ışığa çevirdi. Her ne kadar önünde bir engel olmasa bile bulundukları diyarın kendisi bataklık gibiydi. Yürümek bile oldukça efor sarf etmesini gerektiriyordu. Tekrardan alnında oluşmaya başlayan ter damlalarını hissetti. "Amına kodumun iblisleri... Vroq muydu Vruq muydu her ne bokumsa hepsinin anasını avradını ters düz ediyim. Sizin yaşayacağınız mekanı sikeyim!" Hatta yetmedi biraz da kelimeleri yuta yuta sesli mırıldandı. "Hıa... mn... kodu... Siki... piçl..."

Bu sırada ağaca daha da yaklaşmış, bakışlarını daha da keskinleştirmişti. Artık ışık kaynağını görebiliyordu. "Köpek lan bu..." Pek de etkilenmemişti ışığın kaynağından. Ne beklemesi gerektiğini bilmese bile iblis diyarında bir köpekle karşılaşmayı beklemediğini biliyordu. Bunun kör talih mi devlet kuşu mu olduğunu düşündü kısa bir an. Öğrenmesinin tek yolu vardı.

Aralarında 20 metre kaldığı zaman hem iblis tehdit altında hissetmesin hem de bir tehlike olursa güvenli bir yerde olmak için bağırarak sözlerini iletmişti iblise. "Bir de şu amına koduğumun çamurunda yürümekten ebem sikildi, ondan buradan seslendim." Aldığı cevap ise manidar idi. Gerçekten de Ibe Anu buralarda bir çocuk peydahlamış olmalıydı... Şaşkınlıkla kendi kendine konuştu. "Junior..?" Vücut atıkları ve salgı maddeleriyle pek bir haşır neşirdi bu iblis. Tecrübesine göre iblisler bu kadarıyla da kalmıyordu. Bu işin bokunun ne zaman çıkacağını kestiremedi, ama illa çıkacağına emindi. Bu olmadan önce öğrenmek istediği bilgiyi alıp gitmesi onu pek çok beladan kurtarabilirdi. "La piç! Gel bak burada oğlun var! Sidik diyor, dışkı diyor, sümük, balgam hepsi havada uçuşuyor. Gel bir selam ver, sevgi göster piçine!"

Tekrardan odağını iblise verip konuşmaya başladı. "Çiş! Adım Xaphan. Bok! Akuun adındaki iblisi arıyorum. Salya! Nerede bulabileceğimi biliyor musun? Kusmuk! Yeşil kusmuk!" Böyle iblislerle iletişim kurmak konusunda oldukça tecrübeliydi. Bu iblisin de biraz suyuna gidip istediğini elde edebilirdi belki. En kötü ihtimalle iyi bir başlangıç yapmış olurdu. Zamanla Akuun'un yerini de öğrenebilirdi bu küçük, tatlı iblisten. "Sıfatını sikeyim piç!"
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 May 2023, 12:02

İblisle karşılaşmanın ardından verdiğin ilk tepkiye, iblis anlamsız bir şekilde bakmakla yetiniyor. Bunun ardından her ne kadar Ibe Anu’yla iletişime geçmeyi densen de, Ibe Anu bir kez daha sana hiçbir cevap vermiyor. Bu kez odağını iblise çevirdiğinde söylediğin sözlerden sonra, iblisin maskesindeki göz olarak duran oyukların çatıldığını görüyorsun. Bu sayede, iblisin yüzündeki esasen bir maske değil gerçek yüzü olduğunu anlayabiliyorsun. Ancak çatılan gözlerine rağmen halen daha tehditvari bir görünüşü olmayan iblis sözlerinin sonlanmasından sonra “Osuruk!” diyerek kollarını sallamaya başlıyor. Haline bakılırsa sözlerine sinirlenmiş gibi duran iblis kollarıyla birkaç kez havayı dövmesinin ardından “Nasıl bana böyle kötü sözler söylersin!?” diyor ve ardından aldığı derin bir nefesten sonra “KAKA!” diye bağırıyor. İblis bu kelimeyi söylerken kendini baya sıkmış ve neredeyse zorla söylemiş gibi görünüyor. Bu haliyle, bu kelimenin iblis için söylemesi bile epey ağır bir laf olduğunu anlayabiliyorsun. Bu aşamada esas takıldığın nokta, iblisin bu kelimeyi söylemesinin ardından dört ayağını yere koyarak hızla üstüne doğru koşması oluyor. Fakat iblisin bu koşuşu sırasında anteninde mavi ışığın cılız bir şekilde belirmeye başlaması, bunun basit bir koşudan ibaret olmayabileceğini sana gösteriyor. Aynı zamanda ışığın tonunun giderek artması da dikkatinden kaçmayan bir diğer husus oluyor. Bu haliyle iblisin birkaç saniye içerisinde yanına kadar gelmesi de muhtemel görünüyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

15 May 2023, 12:05

"Hay sikeyim hiç mi akıllısı bana denk gelmez! Hayır, ben de az değilim gidip saçma sapan şeyler diyorum. Bizim ibnenin hoşuna gidiyor diye girdik bir yola yine başımıza iş aldık!" Ibe Anu'dan bir cevap alamamış, üstüne bir de köpeğe benzeyen iblisi kızdırmıştı. Ayar olmuştu bu yeni iblise. Kendisi sağa sola sallarken sıkıntı olmuyordu ama Xaphan salladığında olay çıkarıyordu. "İtnecik!" Ağzına yumruğu çakıp iki büklüm uyutmak isterdi bu iblisi. Ama olaylar pek de öyle gelişecek gibi değildi. Hızla saksıyı çalıştırdı. Bir planı vardı artık.

Köpek koştururken ona seslenecekti tekrar. "Dur lan, bok, dur!" Bunu söylerken ani bir şekilde kafasını sola eğip düzeltecek, gözlerini kırpacaktı hızla. "Tikim var, çiş, kontrol edemiyorum." Bu sefer kafasının boynundan öne atacak sonra yavaşça yükselterek tekrar normal pozisyonunu alacaktı. "Yeşil kaka! Böyle söyleyip durunca, bok, ben de tekrar ediyorum istemsizce." Bu sefer kollarını hareket ettirecekti. Sanki kıyafetinin bilekleri yanlış yerdeymiş de kollarını biraz ileri geri yaparsa düzelecekmiş gibi. Sonrasında da masumiyetini göstermek için ellerini kaldıracaktı. Zararsız birine saldırması için bir sebep yoktu köpeğin. Sıkıntısız bir şekilde istediğini öğrenip buradan ayrılabilirdi. Bunu tercih ediyordu. Köpeğin de bunu tercih etmemesi için bir sebep yoktu ortada. Gerçi bilmiyordu, sonuçta iblis bir köpeğin aklı farklı çalışıyor olabilirdi. Göt cebine bir tane kemik koymadığına lanet etti. "Gerçi nereden bilecektim köpeği bilmem neyi amına koyim!"

Bu da işe yaramazsa nasıl bir numaraya başvuracağını düşünmeliydi. Art arda farklı yalanlar söylemesi inandırıcılık konusunda sıkıntı yaşamasına sebep olabilirdi. Yaptığı her şeyi mantıklı bir anlatıya oturtmalıydı. Ama kafasında ışık yanan bir köpek üstüne koşarken bu pek olacak gibi değildi. Köpeğin agresifliğinden kurtulmak şu anki tek niyetiydi.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 May 2023, 12:40

Üzerine doğru koşmakta olan iblise karşı, onu durdurmaya yönelik sözlerini söylesen de bu pek sonuç vermiyor ve iblis birkaç saniye içerisinde dibine kadar gelmiş oluyor. Bu anda iblisin kafasında yanan mavi ışık da son parlaklığına kavuşuyor ve iblisin kafa kısmı, Ibe Anu’nun boğuştuğu iblisleri oluşturan maddeye benzer bir maddeyle kaplanıveriyor. Ancak iblis bu kaplama sırasında çoktan sana doğru zıplamış oluyor ve karın boşluğa, adeta kayayla vurmuş gibi seni savuruyor! Karnına aldığı sert darbeyle birlikte geriye doğru savrulmaya başlıyorsun. Ne var ki, darbenin beklenmedik şiddetine rağmen herhangi bir acı hissetmiyor olman, Aludir olduğuna bir kez daha şükretmene neden oluyor. Aksi halde, aldığın darbeyle birlikte iç organlarının patlayabileceğini ve hatta o şiddetle birlikte omurganda bile zararlar oluşabileceğini düşünüyorsun. Sırt üstü yere düştüğün anda sırtın hissettiğin acı ise, aldığın darbenin bir ekstrası oluyor senin için. Omurganın üst kısımlarına gelen noktada şimdilik ciddi sayılmayacak ve seni etki etmeyecek bir hasarın oluştuğunu, hissetmeye başladığın acıdan anlayabiliyorsun. Fakat tam bu esnada, sen henüz daha toparlanma fırsatı bulamadan, bambaşka bir durum ortaya çıkıyor.

Yere düşmekte olduğu esnada bir anda hissettiğin karaltı, kendini yerde toparladığın anda belirginleşiyor ve Ibe Anu’nun sana vuran iblise doğru iştahlı bir şekilde saldırıya geçtiği sırada “Senin sıska bacaklarına sıçarım! Büzük göt deliğine bak, kime vuruyo’n lan sen!” diyerek haykırdığını görüyorsun. Ibe Anu, sivri tırnaklarıyla tek bir seferde karşısındaki iblisi yok etmek ister gibi görünse de, iblis Ibe Anu’nun ilk saldırısından kıvrak bir manevrayla sıyrıldığı sırada “Ter kokusu!” diye haykırıyor ve ardından “Kötü sözlere bak!” diyor. Bu esnada iblisin mavi ışığı bir kez daha parıldarken Ibe Anu “Siktim seni! Yeminle sikip at’cam! Gücün ona mı yetiyo’ sıçmık parçası!” diyor. İş bir anda sanki laf dalaşına doğru evrilirken iblis “Sen tam bir popo ağızlısın! Pislik saçıyorsun!” diyor.

İblis ve Ibe Anu’nun birbirlerine karşı attıkları lafları izlediğin esnadan kendini toparlamayı başarıyorsun. Ayağa kalkıp ikiliye müdahale edip etmemen gerektiğini düşünmeye başladığın esnada tam arkandan gelen “Pek bir eğlenceli.”sözleriyle birlikte, bir anda bulunduğun diyardaki tüm ağırlığın ve karanlığın üzerine yönelmekte olduğunu hissediyorsun! Gözlerin bir anda dehşet içerisinde sesin kaynağını görmeye çalıştığında, 2 metreyi bulan boyu, koyu yeşil bir derisi olan, göğsü ikiye ayrılmış gibi dursa da halen yaşadığına inanmanın güç olduğu, uzun pençe şeklinde elleri ve mor parlak gözleri olan, uzun siyah saçları hiçlik ile yokluğun kavuşmasında buluşmuş gibi duran iblisi görüyorsun. İblisin sivri çenesi ve kaosu çağıran yüz hatları bile başlı başına yeterliyken, bir de buna yaydığı o baskın aura eklendiğinde, daha önce karşılaşmadığın bir karanlık içinde buluyorsun. Göz kapakların bile hareket etmekte zorlanırken, tıpkı senin gibi iblisin ve Ibe Anu’nun da oldukları yerde öylece kalakaldıklarını hissedebiliyorsun. Ancak karşındaki iblis, tüm bu manzaradan bir hayli memnun olmuş gibi gırtlağından gelen bir hırıltıyla gülme sesini andıran bir ses çıkardıktan sonra“İkimiz de hayvanlarımızı iyi eğitememişiz herhalde insan, öyle değil mi?”diyor. Hemen ardından ise kafasını hafifçe sağa eğerek sana bakmayı sürdürürken“Beni arıyormuşsun insan…”diyor. Bu sözlerine o hırıltılı gülme sesini ekleyen iblis bakışlarıyla ruhunu parçalamak isteyen bakışlarıyla birlikte“Bir insan, İblis Lordu Vagror'un en sadık hizmetkarı Akuun’u yok olup gitmeyi istemek dışında neden arar ki?”diyerek konuşmasını sonlandırıyor.

Akuun
Image
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Vruqoll Bölgesi”