Karşında duran iblis, konuşmaya başlamanla birlikte yüzündeki tebessümü hiç silmeden seni dinliyor. Sözlerine varlığıyla bile en ufak bir müdahale yapmaktan çekinir gibi görünen iblis, tüm konuşmanın sonunun gelmesini kendine özgü bir sakinlikle bekliyor. Ancak bu iblisin hiçbir şey yapmadığı anlamına gelmiyor. Zira konuşmaya başladığın sırada başta Paschar olmak üzere, Lavnivia da konuşmaya, daha doğrusu seni uyarmaya çalışmak için birkaç nida çıkarsa bile, beyaz cisimler her birinin ağzını da sıkı sıkıya kapatıyor. Bu nedenle, şimdilik grubundakiler burunlarından nefes alıp anlamsız haykırışlarda bulunmakla yetinebiliyor.
Konuşmanı bitirmenin ardından karşında duran iblis sana bakmayı sürdürürken“Zenahpuryu demek…”diyor ve sağ elinin işaret parmağını kendi sağ gözünün altında tutup aşağıya doğru indirirken, dökülen gözyaşlarına bir örneklemede bulunarak“Oysa ismine müstehak değiller.”diyor. İblisin zihnine yer eden cümleleri dökülmeyi sürdürürken, iblis bakışlarını gruptaki diğer kişilere çeviriyor ve“Bendeniz, İblis Lordu Vagror’un en sadık hizmetkarı Almazath!”diyor. Hemen ardından bakışlarını bir kez daha sana çevirirken“Tanıştığımıza memnun oldum Zenahpuryu.”diyor. İblis konuşmayı sürdürdükçe grubundaki kişilerin anlamsız bağırtıları giderek acı haykırışlarına çevriliyor. Bu durum karşısında hiçbir çekince ortaya koymayan Almazath ise bahsettiğin anlaşmadan pek de tatmin olmuş olmadığını bu şekilde sana göstermeye çalışıyor. Birkaç saniyelik sessizliğin sonunda ise“Bir insanın bu kadar aciz olmasına şaşırdım doğrusu. Oysa sizden beklediğim, kanınızın son damlarına kadar mücadele etmekti.”diyor. Fakat tam bu esnada duraksayan Almazath“Daha doğrusu senden Zenahpuryu.”diyerek muhatabının sen olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Bu cümlelerinden sonra grubundakilerin çektiği acı seviyesini bir kat daha arttıran Almazath“Sana samimi olacağım Zenahpuryu… Sunduğun anlaşma hiç de kabul edilebilecek türden değil. Fakat ismini öğrendikten sonra, bu anlaşmanın çok daha eğlenceli olabileceğini fark ettim.”diyor. Hemen ardından grubundakilerin acı haykırışları yavaşça kesilirken, Almazath’ın beyaz cisimleri gevşettiğini ve birkaç saniye içinde grubundakilerin rahat hareket kabiliyetine erişebileceğini görüyorsun. Ne var ki Almazath burada bir kez daha lafa giriyor ve“Eğer içinizden biri dahi, geldiğiniz yön dışında bir adım dahi atarsanız, her birinizi tereddüt etmeden öldürürüm. Ne de olsa burada işgalci konumundasınız.”diyor yüzündeki tebessüme rağmen sözlerine hiçbir ciddiyetsizlik veya tereddüt bulaştırmadan. Grubundakilerin ayakları yere değdiği anda ise Almazath“Zenahpuryu burada kalıyor ve sizler de kendi diyarlarınıza geri dönüyorsunuz. Varlığınızın burayı terk etmesi için çok az bir vaktiniz var.”diyor. Almazath’ın beyaz cisimleri pelerininin altına doğru çekilirken“Zamanınız başladı!”diyerek son uyarısını yapıyor. Ancak grubundakiler, seni burada bırakma fikrine pek de sıcak bakmadıklarını her bir zerreleriyle sana hissettiriyorlar. Özellikle Paschar, bir anda Almazath’a topyekün bir saldırı yapmak ister gibi duruyor ve Lavnivia’nın da böylesine bir hamle karşısında Paschar’ı destekleyeceği gergin tuttuğu vücudundan anlaşılıyor.
Konuşmanı bitirmenin ardından karşında duran iblis sana bakmayı sürdürürken“Zenahpuryu demek…”diyor ve sağ elinin işaret parmağını kendi sağ gözünün altında tutup aşağıya doğru indirirken, dökülen gözyaşlarına bir örneklemede bulunarak“Oysa ismine müstehak değiller.”diyor. İblisin zihnine yer eden cümleleri dökülmeyi sürdürürken, iblis bakışlarını gruptaki diğer kişilere çeviriyor ve“Bendeniz, İblis Lordu Vagror’un en sadık hizmetkarı Almazath!”diyor. Hemen ardından bakışlarını bir kez daha sana çevirirken“Tanıştığımıza memnun oldum Zenahpuryu.”diyor. İblis konuşmayı sürdürdükçe grubundaki kişilerin anlamsız bağırtıları giderek acı haykırışlarına çevriliyor. Bu durum karşısında hiçbir çekince ortaya koymayan Almazath ise bahsettiğin anlaşmadan pek de tatmin olmuş olmadığını bu şekilde sana göstermeye çalışıyor. Birkaç saniyelik sessizliğin sonunda ise“Bir insanın bu kadar aciz olmasına şaşırdım doğrusu. Oysa sizden beklediğim, kanınızın son damlarına kadar mücadele etmekti.”diyor. Fakat tam bu esnada duraksayan Almazath“Daha doğrusu senden Zenahpuryu.”diyerek muhatabının sen olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Bu cümlelerinden sonra grubundakilerin çektiği acı seviyesini bir kat daha arttıran Almazath“Sana samimi olacağım Zenahpuryu… Sunduğun anlaşma hiç de kabul edilebilecek türden değil. Fakat ismini öğrendikten sonra, bu anlaşmanın çok daha eğlenceli olabileceğini fark ettim.”diyor. Hemen ardından grubundakilerin acı haykırışları yavaşça kesilirken, Almazath’ın beyaz cisimleri gevşettiğini ve birkaç saniye içinde grubundakilerin rahat hareket kabiliyetine erişebileceğini görüyorsun. Ne var ki Almazath burada bir kez daha lafa giriyor ve“Eğer içinizden biri dahi, geldiğiniz yön dışında bir adım dahi atarsanız, her birinizi tereddüt etmeden öldürürüm. Ne de olsa burada işgalci konumundasınız.”diyor yüzündeki tebessüme rağmen sözlerine hiçbir ciddiyetsizlik veya tereddüt bulaştırmadan. Grubundakilerin ayakları yere değdiği anda ise Almazath“Zenahpuryu burada kalıyor ve sizler de kendi diyarlarınıza geri dönüyorsunuz. Varlığınızın burayı terk etmesi için çok az bir vaktiniz var.”diyor. Almazath’ın beyaz cisimleri pelerininin altına doğru çekilirken“Zamanınız başladı!”diyerek son uyarısını yapıyor. Ancak grubundakiler, seni burada bırakma fikrine pek de sıcak bakmadıklarını her bir zerreleriyle sana hissettiriyorlar. Özellikle Paschar, bir anda Almazath’a topyekün bir saldırı yapmak ister gibi duruyor ve Lavnivia’nın da böylesine bir hamle karşısında Paschar’ı destekleyeceği gergin tuttuğu vücudundan anlaşılıyor.



