Uyanış (Dina)

User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

06 Apr 2023, 11:57

Görüyorum ve arttırıyorum.

Çok kısa bir zaman geçmişti esasen gördüklerini sindirmesinin ardından. Vybukh ortaya çıktığı anda ne yapacak diye düşünmemişti. Zira saldırganlığının ardına saklanıp dinlememeye, önemsememeye ve aldırmamaya devam edeceğini biliyordu. Dina hep kısa çöpü çektiğini düşündü. Onca kudretli, zeki yahut yetenekli iblis arasından böyle bir aptala denk gelmesi de onun bahtsızlığı idi. Lakin bunu da sevebilirdi. Bu durumda bile yapabileceklerinin sonunu görmek istiyordu. Ne kadar zirveye oynayabilirdi bilmek zorundaydı. Görüyordu, arttırıyordu. Bir yol vardı, deneyecekti. Odaklanacaktı. Tıpkı bir zihnin, iki yarısını paylaşıyormuşcasına. Tıpkı bir zindanın iki farklı köşesinde oturuyormuşcasına. Sesini duyacağını umuyordu.

"Vybukh. Bekle."

Gözlerini bir anlık Vybukh'un vahşi bedeni üzerinde tuttu. Ortaya çıktıktan bu yana önce Gyugnal, sonra da adının Chuldarah olduğunu öğrendiği iblise sataşmıştı. Laf ebeliğini seviyordu, orası belli. Önce onu yermiş, yerin yedi kat dibine sokmuş; sonra da orada bırakmıştı. Sözlerini peş peşe dizen Gyugnal, onda gurura dair bir kırıntı dahi bırakmamıştı. Bu sözler normal şartlarda onun gibi bir öfke makinasını kudurturdu. Nitekim öyleydi. Bu hakaretler karşısında köpürdüğü belliydi. Dina'ya ise açık ve net bir şekilde hükmetmesi gerektiğini söylemişti. Nasıl olacaktı? Dina, bu hareketin nedense boşu boşuna yapılmadığını düşünüyordu. Belki de kuracağı kanal, bağ ya da kontağa bir kılıftı. Benzersiz bir kındı bu. Sözleri belki serin sulara sokmayacaktı onu, ancak hükmedebileceğini gösterecekti. Devam etti. Odaklanacaktı. Bahsettiği güç, adına her ne diyorsa. Dina bunu daha önce de hissetmişti. İblis ve Aludir arasındaki bağı sağlayan her neyse, iletişimi de sağlıyor olmalıydı. Bir şekilde doğrudan yahut dolaylı olarak. Gözlerini harekete hazır iblisi üzerinde tutarken elini ileri uzattı. Kaşlarını çattı, odaklandı. Vybukh ile bağ kurduğunda ortaya kırmızı bir ışık oku çıkmıştı. Düşünmeye çalıştı, o ana gitmeye çalıştı. Kendisini Vybukh yerine koydu. Öfkeliymiş gibi, nefesi alev saçıyormuş gibi, aldığı hırıltıyla bezeli hava ciğerlerini parçalıyormuş gibi. Elini uzattı.

"Burada ölüp gitmeni istemiyorum."

Nedensizce tek düşünebildiği zaten buydu. Gyugnal'ın bunu yapmasının bir asist mi yoksa keyfi bahane mi olduğunu anlamak zordu. Ancak denemek zorundaydı. Zira hükmedeceği tarafta olmalıydı. Düşman askerine emir veremezdi, içinde taşıdığı bir şeyi dışarıda iken nasıl hükmü altına alabilirdi? Tek mümkün yol buydu, biliyordu. Gülümsedi. Bu asist için teşekkür etmeliydi. Sonraya sakladı. Şimdi odaklanmalıydı. O bahsettiği enerji dediği şey. Vybukh ile zihinsel temas kurması, açığa çıkarabilmesi ve hatta hükmedebilmesinde de gerekli bir şey olsa gerek. Neyi nasıl yapacağını hiç bilmiyordu lakin odaklandığı an bir şeyleri becerebiliyordu. İletişim kurmak gibi, benliğine açılmak gibi. Hükmedecekti, ötesi değil. Hiç bir şey söylemek, emretmek ya da dikte etmek zorunda değildi. Hükmedecekti, nefes alır gibi.

"Bunu beğenmedim. Ağzından çıkanları bir daha duymak istemiyorum. O benim iblisim, ona hakaret edemezsin. Kim olursan ol, eğer bir daha bunu yaparsan..."

Dina için önemli olan tasmalamak değildi. Zira zincirini kırdıktan sonra, fırsatını ele aldıktan sonra onu ısırmayacak bir köpek isterdi. Onun istediği bir fikir koalisyonu idi. Rotasını kendi çizdiği, yönünü kendisinin tayin ettiği... Bu uğurda onu durdurmanın hükmetmek olmadığını düşünüyordu. Hükmetmekten anladığı buydu Dina'nın. Bir şekilde Vybukh'un aynı tarafta olduklarını anlaması gerekiyordu. Kimin, ne tarafta olduğunu anlayabilirse; hatta anlamasına gerek yok, bir şekilde onu afallatabilirse başarılı olurdu. Böylece Gyugnal'ın ona açtığı alanı iyi bir şekilde değerlendirebilirdi. Gözlerini aynı kararlılık ile kısarak Gyugnal'a hitaben son sözlerini dökecekti ağzından.

"..seni yok ederim."
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

07 Apr 2023, 15:48

Ağzından çıkan ilk kelimelerin belki de sadece Vybukh tarafından duyuluyor olsa da, amacına hizmet ediyor ve saldırmak için sadece öne atılmayı bekleyen Vybukh, senden gelen ses ile bir anda duraksıyor. Ancak bu duraksamanın bir söz dinleme veya üstü kabul etmek anlamına gelmediğini, Vybukh’un zihnine yayılan hırıltısından anlayabiliyorsun. Sadece, yersiz bir anda söylenen yersiz bir sözcüğün verdiği duraksamadan ibaret olan durum karşısında, Vybukh bir kez daha harekete geçmek ister gibi olduğunda, bu kez ikinci kez sesin çalınıyor Vybukh’un kulaklarına. Az önce yüzünü sana hiç dönmemiş olsa bile, söylediklerinin ardından bir anda sana dönen Vybukh’un öfke dolu bakışlarını görebiliyorsun. Artık içinde, sadece Gyugnal veya Chuldarah’a değil, sana karşı da yönelen bir öfkenin varlığını şiddetli bir şekilde hissedebiliyorsun. Bunun neden olduğu konusundaki çeşitli fikirler kafanın içinde dolaşsa da, şu anda esas üzerine düşmen gereken konunun Gyugnal ve sözleri olduğunu bildiğinden, daha gereğini yapmak üzere bu düşüncelerini geri plana atıyorsun.

Yavaşça kaldırdığın elin, içten içe seni ve Vybukh’u temsil eder gibi havada sabitlenirken, ağzından dökülen cümleler ile hedefine saldırıya geçiyorsun. Ancak bu cümleler, Vybukh’un sana olan öfkeli bakışlarını daha anlamsız bir boyuta taşıyor. Buna karşılık Gyugnal ve Chuldarah’ın tepkisiz yüzleri, sözlerinin nasıl bir etki yarattığı konusunda yorumsuz kalmana neden oluyor. Fakat henüz daha sözlerinin yankısı silinmeden, Gyugnal derin bir nefesi dudaklarını pek de aralamadan verip değişik bir ses çıkartmasının ardından “İzle Chuldarah, yine kuyruğunu bacaklarının arasına alacak ve bir insanın arkasına saklanacak!” diyor. Bu sözlerle birlikte Vybukh’un gözlerindeki anlamsızlık iştahlı bir öfkeye terfi ederken, Vybukh hızla kafasını tekrar Gyugnal’a doğru çeviriyor ve hırlamalarını zapt etmek için vücudu iyice geriliyor. Gyugnal ise bu durumdan memnun gibi dudaklarının kenarlarının hafifçe yukarı kıvrılmasına izin veriyor ve ardından bakışlarını Vybukh’ta tutarak “Sen gördüğüm en acınası iblis olabilirsin.” diyor.

Gyugnal’ın son sözleri, kaçınılmaz bir patlamanın fitilini oldukça şiddetli bir şekilde ateşliyor. Vybukh bir anda tüm karanlığı titretircesine “YETER!” diye haykırmasının ardından, bir anda yerinden fırlıyor ve koca bedenini doğruca Gyugnal’a doğru yönlendiriyor. Azgın dişleri arasında süzülen salyaları karanlığı parlatırken, Gyugnal yerinden kıpırdamadan öylece bekliyor. Ancak tam bu esnada, Chuldarah’ın hafif gergin bir pozisyon alması, Vybukh’un Gyugnal’a yönelen olası bir saldırısını bertaraf edebileceğini sana gösteriyor. Bununla birlikte, Chuldarah’ın nedensiz bir şekilde sadece etkisiz hale getirmekle yetinmeyebileceğini de aklından geçiriyorsun. Fakat ne var ki, Vybukh tüm bunlardan habersiz bir şekilde, tek odağı Gyugnal olarak hareketlenmesini sürdürüyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

15 Apr 2023, 04:25

Kastığı tüm kasları bir an dahi olsa durdurabilmişti. İblis, Dina'nın sedası karşısında bir anlık bir teslimiyet mi göstermişti? Anlaşılan o ki hayır. Ters tepmişti. Bu yaratıkla iletişim kurmanın gerçekten bir yolu yok gibiydi. Ölse daha mı iyi? Belki yenerdi Gyugnal'ın iblisini, bilemezdi ki. Belki de sandığından daha güçlüdür. İkinci cümlesinden sonra kendi suretine yöneltilen öfkeyi de farkedebilmişti. Böyle bir öfkeyi dizginlemek mümkün değildi. Onu kontrol altına değil almak, lafını bile dinletmesinin imkanı yok gibiydi. Bu noktada Gyugnal'ın tek isteği hükmetmesiydi. Ancak nasıl...

Onu geri çekemiyordu, ne yapmalıydı, yüreklendirmeli miydi? Arkasında mı durmalıydı? O zaman iblisine hükmetmiş olacak mıydı? Burada bir terslik vardı. Çok açık bir terslik var. Bununla birlikte Gyugnal ve iblisi geri adım atmayacaktı, orası belli. En azından Gyugnal, iğneleyici sözleriyle onun gazına oynamaya devam ediyordu. Vybukh'u artık durdurmanın imkanı olmadığını biliyordu. İçinden gelen tek ihtimal onun geri
önmesiydi. Buraya çağırdığı gibi, komut vererek onu yanına çağırdığı gibi belki geri dönmesini sağlayabilirdi. Yahut kendisini bilinçsiz bırakarak onu göndermeyi deneyebilirdi. Yahut tekrar seslenirdi, tekrar başarısız olurdu. Gitmesini istese gitmezdi. Onu göndermek için bir yol aramaya çalışsa, çok geç kalabilirdi. Çünkü ne derse desin, o yaratık saldırmaya devam edecekti. Nitekim öyle de oldu.

Karanlığı titreten, bulutları fırtınaya yamayan o çığırtkan ses duyulmuştu. Chuldarah isimli iblis güçlü görünüyordu. Daha öncesinde görmemiş olsa, nasıl yere kapaklandığını bilmese Vybukh için de aynısını söylerdi ancak sonucun az çok ne olacağını biliyor gibiydi. Onu geri yollayamıyor, sözünü dinletemiyor, diğerlerine söz söylemek istemiyor ve ona yardım edebilecek bir şey de bulamıyordu. Nitekim böyle giderse Dina, ilgisini kaybedebilirdi. Başka bir iblis deneyebilir yahut başka biri ile bu çalışmayı yapabilirdi.

"Seni gaza getiriyorlar aptal. Aptal olma."

Bir daha denedi. Gözlerini kapadı, seslendi. Yerinden fırlamış bir mermiyi tekrar yerine oturtmaya çalışıyordu. Neredeyse imkansız. Yakınsayacak kadar dibinde.
Ancak kimseyi vurmaması için elinden geleni yapmalıydı. Odağını bozmadan tekrar söylendi.

"Emrediyorum. Vybukh sana emrediyorum, dur. Geri dön."

Yaratık durmazsa bir şekilde Chuldarah ile yüzleşmek zorundaydı. Bildiği gibi insanlar ve iblisler arasında bir etkileşim de yoktu. Bunu az önce Gyugnal söylemişti. O nedenle Gyugnal ve kendisini tehlike alanının dışında tutabilirdi. Ancak bir şekilee Vybukh saldırmaya devam ederse, kaybetmiş olacaktı. Ona daha sonra bakardı artık. Ne kadar durumu sevmese dahi bu aptal iblisin durması şarttı.
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Apr 2023, 11:53

Vybukh’un acımasız bir saldırı iç güdüsüyle hareketlenmesine karşılık, cümlelerini kurmaya başlıyorsun. Ne var ki, sanki kurduğun bu cümleler hiçbir şekilde Vybukh’a ulaşmıyor gibi geliyor sana. Bir an olsun salyalarını saçmaktan geri durmayan Vybukh, senin emrini dahi duymadan veya duymuşsa da önemsemeden hedefindeki Gyugnal’a doğru ilerliyor. Birkaç adımın ardından ise kaçınılmaz son gözlerinin önüne saniyeler içerisinde seriliyor.

Vybukh’un Gyugnal’a doğru büyük bir adım atarak zıplar gibi saldırması akabinde, Chuldarah çoktan germiş olduğu bedenini birden ileriye atıyor ve Vybukh’un iki ayağı havada olduğu bir anda, Vybukh’un suratının sol tarafını sağ eliyle kavrıyor. Chuldarah’ın adeta ilmek ilmek planlanmış gibi olan bu hareketlenmesi, tamamen Vybukh’un bedeninin havada olduğu bir zamanı göz ettiğini sana gösteriyor. Böylece kendisine yönelen saldırıya karşılık verme imkanı sınırlanacak olan Vybukh, sol tarafından gelen Chuldarah’ın kuvvetiyle birden yere yöneliyor. Chuldarah, Vybukh’un kafasını zemine vurana kadar elini Vybukh’un suratından ayırmıyor ve sert bir şekilde kafası zemine vuran Vybukh acı bir haykırış atıyor. Tam bu anda, daha önce Vybukh’u tek bir hamleyle etkisiz hale getiren Almazath’ın silueti bir anda zihninde beliriyor ve Chuldarah ile arasındaki güç farkını fark edebiliyorsun. Chuldarah’ın gücünün ne kadarını kullandığını veya kendisini kısıtlayıp kısıtlamadığını bilmesen bile, Almazath’ın şu anda gördüğün Chuldarah’tan katbekat üstün olduğunu hissedebiliyorsun.

Chuldarah, yere sermiş olduğu Vybukh’un suratından elini çekerken, bir anda diğer elini onun suratına indiriyor! Ezilen etin ve belki de kırılan kemiklerin sesi bir anda kulaklarında yankılanırken Gyugnal’ın hiçbir şekilde bu mücadeleye bakmadığını ve ifadesiz bir şekilde bakışlarını üzerinde sabit tuttuğunu görüyorsun. Chuldarah’ın yumrukları Vybukh’un suratına inmeye devam ederken, Vybukh kendini kurtarmak için bedenini hareketlendirse de, bu kez Chuldarah’ın ayaklarını Vybukh’un vücudunun çeşitli yerlerine vurmasıyla onu hareketsiz kıldığını görüyorsun. Bunun yanında, Chuldarah’ın her bir darbesinin bir öncekine nazaran daha fazla etki bırakması, Chuldarah’ın kullandığı gücünü arttırdığını veya Vybukh’un direncinin giderek düştüğünü sana gösteriyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

18 Apr 2023, 23:48

Dina'nın gözünün önünde cereyan eden her şey, ruhunda derin bir sızı bırakıyordu. Biraz utanç, biraz da rahatsızlık. Oysa ne olacağını biliyordu. Devası olmayacak kadar büyük bir aptallıkla bezeliydi o yaratık. Dinlemiyor, düşünmüyor; çoğu zaman konuşmuyordu. Bildiği ve oradan buradan toplayabildiği anlamlı kelimeleri yan yana dizen bir ucubeydi sadece. Belki de bu geberdikten sonra başka bir iblis bulmalıydı. Bu noktaya kadar vuku bulan hemen her şeyin içinde bıraktığı rahatsızlık, onu başka bir şeyler aramaya da itiyordu.

Vybukh'un suratına ve bedenine inen her darbe, onda zerre bir etki bırakmasa da, Gyugnal denen diğer ucubenin ona bu denli kendisini kilitlemesi, mümkün mertebe ondan bir şey beklediği anlamına geliyordu. Neticede onu buraya bir şeyleri açıklamak ve anlatmak için getirmişti. Yine de farklı bir beklenti seziyordu Dina. Büyük ihtimal bir sapıktı, ya da narsist bir ezik. Ne olursa olsun, onu tartmalıydı.

"Ah.. yazık oldu. Görüyorsun ya, dinlemiyor işte... Dinlemezse böyle olur.."

Cümlelerini çelik suyuna bandırılmış bir pamuğa sardı adeta. Narin kollarını her iki yana açarken, suratında 'ben demiştim' gibisinden bilmiş bir ifade vardı. O gıcık düsturunu olabildiğince yansıtırken, bir sokak köpeği gibi arsızdı gülüşü.

"Yardım istersen buradayım bu arada. Beni yiyemeden geberirsen gözün açık gider."

Çirkin suratını, onunla tezat oluşturabilecek kadar alımlı suratına dikmiş o adamın yüzünde belki mimik bile kıpırdamazdı. Ya da belli olmaz. Bir şekilde ona bilgi vermişti. En azından Qen denen şeyden bahsetmişti. Lakin bunu nasıl kullanabileceğinden bahsetmemişti. Dina refleksif olarak odaklanmış, elini uzatmış, poposunu sıkmış ve gözlerini kapatarak iblisine seslenmişti. Lakin onu durdurmayı yine de başaramamıştı. Geri göndermeyi denememişti ancak bunu yapabilecek olduğundan dahi emin değildi. Bununla birlikte kendi iradesi olmazsa ya da kendi benliğini kaybederse belki Vybukh da geri dönerdi. Ya da burada, Gyugnal'ı öldürürse; dolaylı olarak Chuldarahtan da kurtulabilirdi. Bunların hepsi teori. Bu dünyaya ve bu dünyanın kurallarına yabancı birinin uydurmaları. Hem... bunu yapmasına ne gerek vardı ki? Aciz bir kertenkele için neden güçlü bir düşman edinmeliydi? En azından ona yardım ediyordu. Belki burada bu aciz yaratığı iyice döverek ders veriyordu. En kötü ancak en kötü ihtimalle eğleniyordur. Bu Dina için problem değildi zira Dina gördüğü görüntüden artık rahatsız oluyor sayılmazdı.

"Sen detaycı birisin Gyugnal. Sorsan anlatamazdım, kıyaslamak oldukça yararlı oldu. Sana dürüst olacağım." dedi cümlelerine başlarken. Bu noktada Gyugnal'ın onu dinleyeceğine emin gözüyle bakıyordu. Çünkü içten içe merak ettiği şeyi biliyordu. Dina, merakını gidermeli miydi?

"Bu kepazenin yanında Chuldarah gerçekten ilah gibi. Gelelim benim karşılaştığım iblise. Almazath... Sanırım Chuldarah ve o..."

Durdu. Gülümsedi. Kesinlikle doğruyu söylüyordu. Şaşkın bir kız için, basit bir çıkarımdı.

"Şaşırdım... Neredeyse aynı seviyede olacaklarını tahmin edemezdim. Chuldarah daha kuvvetli bile olabilir. Tabi.. Bu benim fikrim."
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

20 Apr 2023, 12:02

Takındığın ifade ve büründüğün kişiliğe rağmen, Gyugnal’ın hareketsizliğinde en ufak bir değişiklik bile olmazken,Chuldarah’ın da Vybukh’u pataklaması aralıksız devam ediyor. Bu noktada Vybukh’a söylediğin sözlerin ona ulaştığını bilsen bile, Vybukh ya gururunda ya da yediği dayaktan dolayı sana bir cevap veremiyor. Önce Almazath’ın, ardından da Chuldarah’ın Vybukh’a karşı kudretini ispat eden tutumları, en azından Vybukh açısından da bir yara oluşturduğunu sana hissettiriyor. Zira onunla karşılaştığınız ilk andaki sözleri ve sonraki tavırlarıyla, her ortaya çıkışında karşılaştığı sonucun yarattığı tezatlığın taşı bile çatlatacağını bilebiliyorsun. Dolayısıyla Vybukh’un cevapsızlığını ve nedenlerini aklının bir köşesinde tutarak, odağını Gyugnal’a çeviriyorsun.

Beklediğin gibi, konuşmaya başladığın anda Gyugnal’ın senin her bir kelimeni dinlediğini fark edebiliyorsun. Bu durum sana istediğin tavrı ve sözleri ortaya koyma imkanı tanıyor ve her bir kelimenin sonlanmasından sonra Gyugnal’dan gelecek tepkiye odaklanıyorsun. Mimiksiz suratında birkaç saniye herhangi bir kası kıpırdamayan Gyugnal, bu sürenin sonunda alt dudağını hafifçe öne çıkartıp dudaklarının kenarını hafifçe aşağı indiriyor ve aynı anda kaşlarını da hafifçe yukarı kaldırırken “Kim bilir?” tınısız bir şekilde. Ardından bakışlarını ilk kez senden ayırıp dayağını yemeye devam edev Vybukh’a çeviriyor ve “Chuldarah belki dediğin kadar kuvvetlidir, belki de değildir. Bunu bir karşılaşma olmadan bilemeyiz.” diyor. Konuyu bir şekilde önündeki manzaraya getireceği belli olan Gyugnal sanki sıkıcı bir öğle yemeğinin yarattığı hazımsızlıkla kavruluyormuş gibi yüzünü ekşitirken “Ancak Chuldarah’ın sana ait olan iblisten epey kuvvetli olduğu ortada.” diyor. Bu sözlerini söylerken memnuniyete dair bir ifadesi bulunmayan Gyugnal küçük adımlarla dayak noktasına doğru ilerlemeye başlarken “Vybukh’tu değil mi adın?” diyor. İçinde bulunduğunuz karanlıkta var olan hiçbir canlı veya cansızdan çekinir gibi durmayan ve olaya fazlasıyla ilgisiz duran Gyugnal küçük adımlarını sürdürürken “Korkaklığını ispat etmiş olduğun yetmiyor gibi şimdi de işe yaramaz olduğun konusunu açıklığa kavuşturuyorsan, bil ki bunu da başardın!” diyor. Vybukh, Gyugnal’ın sözlerine bir tepki vermek istese de, kendi kanının içinde çırpınmak ve Chuldarah’ın her bir hamlesine karşı çaresiz kalmak dışında bir şey yapamıyor. Gyugnal ise Chuldarah’ın hemen yanına kadar gelip, Vybukh’un dağılmaya başlayan yüzüne üstün körü baktıktan sonra “Keşke şu sözlerimin muhatabı sen olsaydın iblis.” diyor ve birden bakışlarını keskin ve öldürücü bir arzuyla sana çevirirken “Ancak maalesef acınası olan da, korkak olan da işe yaramaz olan da, seni bir şekilde kontrolü altına almış bu insan!” diyerek oklarını sana fırlatıyor.

Gyugnal’ın bu sözleriyle birlikte, sanki keskin bir kılıçla emredilmiş gibi hareketlerini kesen Chuldarah, Vybukh’un tepesinden inip Gyugnal’ın yanında duruyor ve tıpkı onun gibi bakışlarını sana çeviriyor. Gyugnal ise üzerinde tuttuğu bakışları ayırmadan, yerde hareketsiz kalsa da hala canlı olduğunu bildiğin Vybukh’un üzerine basmaktan imtina eder gibi attığı büyük bir adımın ardından sana doğru gelmeye başlıyor. Gözlerinin içinde beliren arzu, sanki az önceye kadar konuştuğun kişiden farklı birini ortaya çıkarmış gibi görünürken, Chuldarah’ın Gyugnal’ı hemen ardından takip etmesi, bir şekilde Gyugnal’ı olduğundan daha heybetli ve kudretli gösteriyor. Bu sırada Gyugnal sana ulaşmasına yakın bir ana kadar koruduğu karanlık sessizliği aldığı hafif bir nefesle bölüyor ve “Kural basit Dina. Bizim dünyamız hüküm sürenler veya hüküm altına olanlar olarak ikiye ayrılmaz. Ya hükmedersin ya yok olursun! İblislere nazaran daha acımasız canlılarız, öyle değil mi?” diyor. Gyugnal’ın ağzından dökülen bu cümleler, sanki etrafını saran karanlığın mutlak bir siyaha bürünerek üzerine çökmesine neden oluyor. Ve içten içe, üzerine çöken bu siyahın ne sözlerinle ne de kaçmanla yok olmayacağını hayatındaki tek doğruymuş gibi biliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

24 Apr 2023, 15:00

İşlerim şu sıra aşırı yoğun, günde 15 saat kod yazmalı kafa patlatmalı bi dönemden geçiyorum. Bir kaç günlük pasiflik yapabileceğimi belirtmek istiyor, gözlerinizden öpüyorum.
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 May 2023, 09:36

Off Topic
Dina birinci bildirilmiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Dina
Posts: 158
Joined: 13 Nov 2022, 05:50

22 May 2023, 02:42

Karanlıkla dolu, münferit bir zebaninin attığı her yumruk; zavallı iblisin suratında dağıtıyordu şerrini. Hınç yahut acıma hissi uyandırmıyordu bunlar Dina için. Chuldarah isimli iblis bariz bir şekilde daha güçlüydü. İki çirkin yaratıktan daha çirkin olanı kesinlikle o idi. Tek mütehassıs olduğu konu ise yumruk atmak mıydı bilinmez. Vybukh'un ise mütehassıs olduğu bir konu olup olmadığından emin değildi. Çene çalmaktı belki de tek meziyeti. Hamasi söylevler ancak icraası noksandı. Bu bile midesini bulandırıyordu. Lakin Gyugnal'ın amaçsızlığı ve tutunduğu egoist tavır karşısında daha bir midesi bulanmıştı. Yavşak, çirkin herif. Ona boyun eğdiğinde olacakları düşünüyordu. Tepesine çıkar, her dediği ile üzerinde hakimiyet kurabilirdi. Bir iki beceriyi envanterine katmanın bedeli bu kadar ağırsa bundan feragat etmeliydi belki de. Fakat bunun bedelini ödemeye hazır değildi. İstediği şey kurcalamak değil miydi... Kimseye bir özür borcu yoktu zira.

Gyugnal'ın sözlerinden etkilenmişti. Bu karanlıkla baş etmek kolay değildi. Bu sözler ona bir bıçak kadar doğru gelirken ilk savunma mekanizmasını devreye sokmalıydı. İnkar. Zira her zaman doğrular inkar edilmez. İnkar edene kadar bir yanlışın yanlış olup olmadığını dahi bilemezsiniz. O nedenle inkar edecekti. Bu karanlığı delip geçmenin tek yolu buydu. Gyugnal'a karşı kazanabilirdi. Diğer yandan; ona karşı boyun eğebilir, hatalıymış gibi davranabilirdi. Zira bu rezil herif ona tek bir ipucu vermemiş, bir şeyleri kanıtlamaya çalışıyormuşcasına; sanki bölgesini işaretlemek için işiyormuşcasına.. Kancık bir it gibi iblisini iblisine saldırtmıştı. Dina için bunun hiç bir anlamı yoktu zira o rezil yaratığa boyun eğdirse bile, bu kadar güçsüz bir şeyi kullanırken utanırdı. Tüm bu düşünceler eşliğinde bir şey kafasına dank etti. Dediği son şey fazlasıyla doğruydu. İnsanlar acımasız. Dina onun vermeye çalıştığı dersten geçememişti zira bir ders vermeye çalışmamıştı, sadece kuru gürültü yapmıştı.

Üzerine çöken karanlık ile cenk etmeyi seçecekti. Meyus tavırlarla onu sevindirmek için henüz erken idi.

Berceste suratında, ekşi bir eriğin ilk ısırığını andıran mayhoş bir gülümseme belirdi. Rengi git gide kızarıyor, diğer yandan Gyugnal'ın suratındaki her bir sinire dokunacak kadar çatallaştırıyordu sesini. Bir noktada öyle bir ton yakaladığına inanıyordu ki, onu delirtmesi muhtemeldi. Lakin o dağ gibi adam, sessiz kalmayı seçerdi. Bu kadar kancıktı işte. O takındığı 'senden güçlüyüm, yerini bil' pozundan bir an bile taviz vermeyecekti. Verirse ne hoş, Dina kazanırdı.

"Sefil. Kancık herif.." Namütenahi bir açıklıkta gülmeye devam ediyordu.

"Ders vermeye falan çalıştığın yok. Yardım edeceğini söyleyip, güç gösterisi yapan bir pısırıksın sadece. Az önceki 'amsalak' bile senden daha yeğdir. Beni etkilemeye falan mı çalışıyorsun yoksa? Senin gücünü kabul edip etmemem senin için bu denli kıymetliyse kabul edeyim gitsin. Bana ne yapmam gerektiğini söylemedin dahi. Bu yumruk torbasını pataklamaya devam edecekseniz buyur. Umrumda değil."

Konuşmasını tamamladıktan hemen sonra kollarını bağlamıştı ve gelecek cevabı bekliyordu. Bu cevabın sessizlikle bezeli olması durumunda ne yapacağına pek karar vermemişti açıkcası. Gyugnal denen bu sefilin altında kalmayacağını ona anlatmak istiyordu. Eğer sessizliğin yanında bir eylem, bir adım; bir hareket cereyan edecek ise; tırnakları hazırdı.
Image
Karakter - Künye
Image
İsim: Dina
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 21
Boy: 165
Kilo: 48
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 9.550
İtibar: 6


Profil
Güç: 1
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 3
İrade: 6
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 4
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 2

Ekipmanlar/Eşyalar
-
İblis - Künye
Image
İsim: Vybukh
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.25
Kilo: 217
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

Profil
Varlık: 5
Güç: 6
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 6
Arun: 7
Duren: 4
İrade: 5

Yetenekler
Element Yaratıcısı

Teknikler

Azgın Canavar - C Rank
Misket Bombası - C Rank
Kuyruk Kırbacı - B Rank

Ekipmanlar/Eşyalar
Bel Çantası
3 adet Cam Fanus
2 adet Yağ Matarası
40 adet Demir Bilye
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

26 May 2023, 10:04

Karanlıkla kavurduğu boş bakışlarıyla sözlerini dinleyen Gyugnal, bir kez daha ifadesizlikle sözlerinin bitmesini bekliyor. Sanki ağzından çıkan kelimelerin hiçbirinin kendisi için anlam ifade etmediğini ortaya koyarcasına diktiği boş bakışları, ancak sözlerin tamamlandığından senden ayrılıyor. Gyugnal’ın sözleri dışında zihninden geçenleri anlamanın imkansız olduğu bu anlarda, bir şeyler yapma sırasının kendine geldiğini fark eden Gyugnal derince bir iç çektikten sonra “Bana hangi sıfatı taktığın çok da önemli değil. Sefil, pısırık, kancık… Bunları ilk kez duymadığıma emin olabilirsin.” diyor. Gyugnal’ın tavrından gerçekten de bu tip şeylere hiç de takılmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsun. Onun damarına basılması için gerekenlerin bundan farklı olduğunu zihnine not ederken Gyugnal “Ama sana korkak ve işe yaramaz dediğim için özür dilerim.” diyor. Bu kez Gyugnal’ın samimiyetsizliği ile yüzleştiğin sırada Gyugnal “Çünkü sen hala ne olup bittiğini bile anlamamışsın.” diyor. Bu aşamada bakışlarını yerde inlemek dışında pek bir şey yapamayan Vybukh’a çeviren Gyugnal, ona karşı acır gözlerle bakmasının ardından bir kez daha bakışlarını derin boşluğuyla sana çeviriyor ve “Sana söylediğim şey basit… Hükmet!” diyor. Ancak hemen ardından bakışlarını hafif keskinleştirirken “Sen bir Aludirsin, öyle değil mi? Bir iblisle öyle veya böyle bağ kurmuşsun, öyle değil mi? Bu iblisin sen olmadan bir şeyler becerebileceğini mi düşünüyorsun? Mucizevi bir şekilde seni her türlü beladan kurtarabileceğini? Sen içinden geçirdiğin anda tüm düşmanlarını sindireceğini? Peki öyleyse sana ne gerek var ki?” diyor. Gyugnal’ın sözleri karanlıktan yankılanırken aldığı nefesi sertçe vermesi, tüm bu işten sıkılmaya başladığını da sana gösteriyor.

Dudaklarını diliyle belli belirsiz bir şekilde yalamasının ardından Gyugnal, sözlerinin sana ulaştığından emin olmasından sonra “Kim hükmeder?” diye soruyor dingin bir tonda. Ardından sağ elini yere paralel gelecek şekilde uzatan Gyugnal, sağ kolunu yere dik gelecek şekilde ve olabildiğinde yukarı kaldırmasının ardından “Basitçe söylemek gerekirse, en tepedeki!” diyor. Elini yavaşça indirmeye başladığı sırada ise bakışlarını bu ana kadar olmadığı kadar çatan Gyugnal “Sana en tepedeki olmanı söylüyorum aptal çocuk! Sana nasıl hükmedebileceğini söylersem, senin tepende ben olurum!” diyor.

Bu sözlerinden sonra birkaç nefes boşluğu kadar bekleyen Gyugnal bakışlarını tekrar eski dingin haline çevirirken iki kolunu da göğüs hizasında bağlıyor ve ardından “Eğer hala tüm bu zırvalıklar umurunda değilse, hiçliğin içindeki çöplüğüne dönüp bir iblisle karşılaşmamak için edebileceğin duaları öğrenebilir ve onların işe yaramasını beklersin. Ya da…” diyor ve bakışlarını karanlığın içinde var olmayan gökyüzüne çevirirken “En tepeye kanatlarını açarsın…” diyor. Bakışlarını gökyüzünden alıp sana yönelttiği sırada ise Gyugnal “Bu sana verebileceğim son fırsat.” diyerek cümlelerini sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Aludir Üssü”