Karanlığın Bir Başka Hali (Diniel)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

07 Mar 2023, 15:03

Lenith’e karşı kurduğun cümleler, kadının yüzündeki korku dolu ifadeyi yavaş yavaş silip utangaç bir hale sokuyor. Adeta yerin dibine girmiş gibi, bakışlarını bile yerden kaldırıp sana döndürmekte zorlanan Lenith, her bir sözünden sonra istemsizce başını sallayarak sözlerini onaylıyor. Ancak bu aşamada, Lenith’in sözlerini onaylamış olmasına rağmen bir şeyler yapabileceğini düşünmüyorsun. Zira Lenith’in titremeye başlayan kollarının sebebin soğuk değil, sözlerin olduğunu anlayabiliyorsun.

Lenith’i içinde bulunduğu korku havuzundan sıyırıp, ancak uzun vadede varlığını terk etmesi muhtemel bir mahcubiyet deryasına sokuyorsun. Bu aşamadan sonra, Lenith’in kendi başına inisiyatif alması veya bir şeylere karar vermesinin olanaksız olduğunu rahatlıkla görebiliyorsun. Bu haliyle, her ne kadar kendine hayret etsen de, ilerleyeceğiniz yolun yegane mimarını kendin olarak görüyorsun. Olayın tek eksiği, Lenith’i elinden tutup peşinden sürüklemek gibi görünmeye başlıyor.

Konuşman sırasında Raldrin’den yayılan auranın ise giderek hırçınlaştığını hissediyorsun. Nitekim, bundan sonraki atacağın adımları zihninde kurgulamaya başladığın sırada tepeden gelen sesler, düşüncelerinin olgunlaşmasına sekte vuruyor. Varlıklarını buza borçlu iblislerin parçalanışlarına dair vahşi ve acı çığlıkları kulaklarınıza yerleşmeye başlarken, bir anda Raldrin tepeden aşağıya kaydığınız noktadan doğruca sana doğru bakıyor. Bayık bakışları altında, sana tepeden bakıyor olmanın verdiği gururu dudaklarının kenarındaki hafif kıvrımdan anlasan bile, Raldrin bu kıvrımları sadece birkaç saniye tutuyor ve ardından vücudunu hafifçe esnettikten sonra, size doğru tepeden aşağıya kaymaya başlıyor.

Raldrin yanınıza geldiği anda Lenith’in içinde bulunduğu değişikliği fark etmiş gibi görünüyor. Ancak bu noktada kendine yakışanı yapıp, bu durumu umursamadan sana dönüyor ve “Kendi işini kendi gör mü diyelim, yoksa orada beni bırakıp gittiğin için bundan sonra ben de mi aynısını yapayım?” diyor sitem eden bir ses tonuyla. Bu sözlerinden sonra doğruca bacaklarını kırarak olduğu yere çökmeye başlayan Raldrin donuk sesiyle “Bunlar hep ayak takımı, bir daha sakın beni uğraştırma.” diyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

07 Mar 2023, 18:58

Sözlerimi Lenith’e kurarken yüzündeki ifadenin yerini utancın aldığını görüyordum. Sözlerim adeta onu yerin dibine sokmuş gibiydi. Açıkçası sözlerime bu kadar kahrolacağını düşünmemiştim ancak yine de bu davranışına karşı sözlerimi söyleyebilmiştim. Kız resmen bana kuyruk olmuş gibiydi. Böylece her şeyin aura ile ölçülemediğini öğrenmiş olmuştum. Böyle bir durumdan bile ders çıkarabiliyor olmam ne kadar mantıklı ve akıllı bir insan olduğumu bir kere daha bana kanıtlamıştı. İçine düştüğü bu durum herhangi yeni bir risk olduğunda Lenith’in etkisiz olacağını da anlatıyordu aslında bana. Bu iyi değildi. Bundan sonra atacağım her adımda da yalnız karar almaya devam edeceğimi iyice beynime kazımıştım. Sözde ekip arkadaşı diyordum ama sadece korunması gereken zavallı kız vardı karşımda. Kendiliğinden peşimden gelmesi iyi bir şeydi çünkü kafasına göre bir yere gidip başına iş açacak olsaydı onu kurtarmaya uğraşmazdım sanırım. Aludir görevim olarak onu korumam gerekebilirdi belki ama hem başına buyruk hem de aciz bir şekilde bana karşı çıkacak olmasından sonrası beni bağlamazdı. Kibirlendiğimi hissediyordum. Bu hissi fark ettiğimde Lenith’le başta bu şekilde konuşmadığımı hatırlamıştım. Kibrim acizleşenleri bastırmak üzerine olmamalıydı. Bu asıl benim aciz olduğumu gösterirdi. Zayıfı ezmek de neymiş? Tam ezik işi…

Kendi içimde Lenith’i eskisi gibi görmeye devam etmeye başlamıştım ki Raldrin’in biraz önce iyice hırçınlaşmasının üstünden bundan sonra ne yapacağımı düşünemeden neler olduğunu anlamak için başımı tepenin üstüne doğru çeviriyordum. Buzdan iblislerin acı dolu çığlıkları kulağıma doluyordu. Ardından Raldrin’i tepenin ucunda görüyordum. Resmen bana tepeden baktığı için mutlu olmuş gurur duyuyordu bundan. Şu geçen sürede yaşadığım hayat kadar boş bakıyordum bu bakışına karşı. Ardından vücudunu hafifçe esnetiyor ve tepeden kaymaya başlıyordu. Gerçekten de geliyordu. Hem de ben çağırmadan. Bildiğin kayıyordu aşağı doğru. O kadar anlamlandıramıyordum ki ve artık o kadar usanmıştım ki olanlardan, aynı boş bakışlarla izlemeyi sürdürüyordum o inene kadar. Ne yapmıştı yani? Burası benlik değil deyip gidiyordu şimdi de kendi kendine geri geldi. Neydi bu şimdi?

Kaymayı bitirip yanımıza gelmişti beyefendi. Bense hareketlerini birkaç saniye geçten algılar gibi biraz önce kaydığı yöne bakıp daha yeni karşımda durduğu yöne, ona bakıyordum.
“Kendi işini kendi gör mü diyelim, yoksa orada beni bırakıp gittiğin için bundan sonra ben de mi aynısını yapayım?”
Boşalan zihnimde yankılanıyordu sözleri.
“Bunlar hep ayak takımı, bir daha sakın beni uğraştırma.”


Bir daha sakın beni uğraştırma… Sanki Raldrin hiçbir şey söylememiş, etrafımda da kimse yokmuş gibi boş bakıyordum bir yere “En başta ne demiştim? A… Evet… Ben halledemiyorum o yüzden icaplarına sen bak gibi bir şeydi… Benlik değil diye çekip gidiyordu ama sanki bunu ben yapmışım gibi diyor bir de…” diye dört beş saniye düşünceye dalıyordum. Ardından aynı boş yere bakarken Raldrin’in birkaç adım uzağına kadar yaklaşıyor gerçekten de bir şey anladığıma inanmış gibi kafamı salladıktan sonra “Hım… Anlıyorum...” diyordum bomboş tonda. Ardından aynı boş donuk tonda “Bugün geldiğinden beri hiç olmadığın kadar konuşkansın… Hım…” dedikten sonra birkaç saniye daha bir şey düşünüyor gibi dalıyordum ancak bir şey düşündüğüm yoktu. Şalterimin atması, o ipin kopmasını bekliyordum sadece. Ve kopmuştu… Kükrüyordum.

“SEN BENİ DELİRTMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUN! O BUZDAN İBLİSLERİ ÖLDÜREBİLSEM SANA MI SESLENİRİM, KENDİM ÖLDÜRÜRÜM! SIKILDIN KALKTIN ÇEKTİN GİTTİN İBLİSLERİN İÇİNDE BIRAKTIN! ÖNÜN KESİLİNCE Mİ BEN SENİ BIRAKMIŞ OLDUM! SABAHTAN BERİ DEMEDİĞİN KALMADI! BİR DE HALA BENİ BUNUN İÇİN UĞRAŞTIRMA DİYORSUN! KEŞKE İBLİS OLSAYDIM DA SENİ BURADA AĞLATANA KADAR DÖVSEYDİM!”

Raldrin’e fiziksel olarak bir şey yapamayacağımı biliyordum. O yüzden fiziksel olarak bir şeyler yapabileceğim için yerdeki buzları hedef seçmiş öfkeden köpüre köpüre yeri tekmeliyor, arada kendi kendime çıldırırken kendi kendime “Hayır bir de söylüyorum bunları şu an öldüremem onun için halletmeni istedim diye ama dinlemiyor, bir de dönüp beni suçlu çıkarıyor! Hayret bir şey bu Raldrin! Çıldıracağım!” derken öfkemi atmaya devam ediyordum. Eğer Raldrin bunun üstüne hala haklılık iddia eden bir şey söylerse bir anda tüm hareketimi kesip doğrudan adeta ejderha gibi öfkeyle ona kilitlenecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

08 Mar 2023, 14:40

Raldrin yere çöktüğü anda tekrar çenesini avucuna dayadığı o klasik postürünü alıyor. Bu esnadan kendisine yaklaşıyor olman Raldrin nezdinde pek de değer verilecek bir hareket gibi görülmüyor. Nitekim, neredeyse dibine kadar gelip cümlelerini kurduğunda, Raldrin boş bir şekilde anlık olarak sana bakıp, ardından bakışlarını uzaklara doğru çeviriyor. Sözlerine verdiği kıymeti duruşuyla açık bir şekilde gösteren Raldrin, başkaca her şey gibi sözlerine olan ilgisini de tamamen yitirdikten sonra, o beklediğin an gelip çatıyor.

Bir anda iblis diyarını titreten ses tonunla bağırmaya başladığın anda, Raldrin’in yerinden sıçradığını görüyorsun. Bayık bakışları bir anda ansız bir korkuya kapılmış gibi görünen Raldrin şaşkın bakışlarını üzerinde tutmaya çabalarken, bir yandan da yavaşça yerde kayarak senden uzaklaşmaya çalışıyor. Sürüye sürüye kaydırdığı poposu sayesinde, aranızdaki mesafeyi biraz açabilen Raldrin, yine de yüzündeki şaşkınlığı silemiyor. Sözlerin sonlandığı anda Lenith araya girmek istercesine “Diniel-” diyerek sana seslense de, yerleri tekmelemeye başlamanla birlikte bunun iyi bir fikir olmayacağı düşüncesiyle susmayı tercih ediyor.

Bir süre daha yerleri tekmelemeye devam ederken, bir anda sırtına bir elin dokunduğunu hissetmenle son tekmeni yarıda kesiyorsun. Bakışlarını çevirdiğinde bu elin sahibinin Raldrin olduğunu görüyorsun. Yüzünde donuk bir ifadeyle sana bakmayı sürdüren Raldrin “Çok gerginsin. Gerek yok.” diyor donuk bir şekilde ve ardından hemen yanında, seninle aynı yöne bakacak şekilde duruyor. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra “Hadi gidip iblis öldürelim, onların canına okuyalım, tamam mı? Bundan sonraki ilk iblis senin şerefine gelsin!” diyor pek de içten olmayan bir şekilde. Ardından ise Lenith’e doğru dönen Raldrin “Şu auranı arttır da daha kaliteli iblisleri geberteyim.” diyor adeta emir verircesine. Ancak Lenith, tüm bu olan bitene anlam verebilmekten uzak bir şekilde, ne yapacağını gözleriyle sana soruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

08 Mar 2023, 23:13

Bütün öfkemi ipimi kopararak ortaya saçmıştım sonunda. Raldrin yerinden sıçrıyor ve benden uzaklaşıyordu ona kükrerken geçen her saniye öfkem dinmesi gerekirken aralıksız yerini koruyordu. Arada Lenith’in sesi kulağıma gelse de birinden giriyor diğerinden çıkıyordu. İçinde bulunduğum duruma o kadar katlanamıyordum ki artık patlamıştım. Yerleri tekmelemeyi sürdürüyordum öfkemi atmak içim ama bu henüz sürecek gibi görünüyordu. Ancak sırtımda hissettiğim o elin hissiyatı beni durduruyordu bir anda. Bu bilinmedik elin sahibinin Lenith olmadığı aşikar gibiydi ama ikinci biri olarak bunu yapacak birini düşünemiyordum. Bakışlarımı çevirdiğimde bu elin sahibinin Raldrin olduğunu görüyordum. Gergin olduğumu ve buna gerek olmadığını söylüyordu. İçimdeki büyük alevi mum ışığını söndürür gibi söndürüyordu bir anda tüm bu hareketi ve sözleriyle. Şaşkınlık içinde bakıyordum ona. Benimle geçirdiğim tüm zaman boyunca beraber bir yük gibi üzerime binen Raldrin’i bu şekilde rüyamda bile göremezdim çünkü. Ardından yanımda duruyor ve iblis öldürelim diyordu. Dahası ilk iblisin benim şerefime gelmesini istiyordu. İçimdeki sıkıntıyı atmamı istiyordu sanki. Dışarıdan ona bakan biri belki de dalga geçiyor sanırdı ama içinden geçeni söylediğine emindim.

Raldrin’in bana olan sözlerine karşı özel bir tepki vermiyordum ancak durulduğum apaçık ortadaydı. Kasılmış omuzlarım sakinleşip düşmüş, kendimi ılıman bir alanda hissetmeye başlamıştım. Raldrin Lenith’e dönüp aurasını arttırmasını istemişti. Bense az önceki baktığım yönden henüz bakışımı çevirmemiştim. O an Raldrin ile ilgili pek çok şey düşünebilir, iyi hisler oluşturabilirdim. Onun yerine gözlerimi kapatıp tüm bu soğuğa rağmen içime, manaca sıcak gelen havayı çekip veriyor ve çok daha havam yerinde, keskin bakışlarla Lenith’e dönüyordum.

Lenith ise bize maruz kaldığı için olanlardan hiçbir şey anlamamış, ne yapacağını bilemeden bana bakıyordu. Gerçi Raldrin ile geçmiş olaylarımızı bilmediği için bu kadar anlamlandıramaması normaldi. Daha kendi iblisiyle konuşamayan biri karşısında böyle birbirine giren bir Aludir ve iblis görmesi onun için oldukça farklı bir deneyim olmuş olmalı…

Raldrin’in dediği gibi aura arttırılıp azaltılabilen bir şey miydi? Arttırmasını istemişti ama bunu nasıl yapacağımı bana dese bilmiyordum. Aslında belki de Lenith biliyor olabilirdi. Oldukça sıradan bir şeyden bahseder gibi “Raldrin geri çevrilemeyecek fazlasıyla cazip şeyler söyledi” dedikten sonra buzul dışında bomboş görünen etrafa baktıktan sonra “Yapacak da bir şey yok. Visyn bizi buraya attı, Anahtar’ı da hala göndermedi. O Anahtar’ı gönderene kadar oyalanmış oluruz. Hem de burada başka ne yaratıklar olduğunu görürüz. Bunu yapabilir misin?” diye soracaktım Lenith’e. Acaba ben de kendi auramı salabiliyor muydum? Denemek istiyordum.

Lenith’den cevabı aldıktan sonra kendim önce kendi auramı algılamaya çalışacak, ardından içimde yükseltmeye başladığım ezici hissiyatla bu aurayı büyütmeye çalışacaktım. Bunu yaparken Raldrin’e bununla ilgili bir şey söylemek istemiyordum çünkü yine acayip sözler söyleyebileceğine dair büyük şüphelerim vardı.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

10 Mar 2023, 09:59

Konuşmaya başladığın anda, Lenith kendisinden beklediğin şeyleri anlamış gibi başını sallamakla yetiniyor. Ancak hemen ardından “Böyle bir şey yapılabiliyor muyum, emin değilim.” diyor sesindeki tedirginliği arka plana atıp ciddi bir duruş sergilemeye çalışırken. Ancak Lenith’in sözlerinden sonra Raldrin sağ elinin avuç için tam yüzünün ortasına öyle bir çarpıyor ki, çıkan tüm ses sanki bu diyardaki buzları çatırdatıyor. Bakışlarınız bir anda Raldrin’e kaydığında yüzündeki asık ifade o kadar artmış oluyor ki, neredeyse yanakları yere değecek olan Raldrin boş gözlerle Lenith’e bakıyor ve ardından “Senden beterleri de varmış.” diye mırıldanıyor. Raldrin’in cümlesinde geçen sen şahsının, bizzat kendin olduğunu bilmek bir an tekrar içindeki depreşik duyguları hareketlendirse de, Raldrin yüzündeki ifadeyi bozmadan “Varlığın iblisler tarafından hissediliyor dedim ya sana. Hiç dinlemiyorsun sanırım.” diyor mırıltı halinde. Lenith, sanki bir iblis tarafından azarlanıyor olmaktan pek memnun değil gibi yüzünü ekşitirken, Raldrin bir anda bakışlarını sana çeviriyor ve aynı tonda “Sana da bu konuda becerikli olmadığını söyledim.” diyor. Bu sözlerinden sonra bir anda derin bir nefes verip omuzlarını silken Raldrin “Dağlarla, taşlarla mı konuşuyorum ben? Sesim falan mı duyulmuyor? Bunları az önceki iblislere mi söyledim? İnanılmaz, gerçekten…” diyor. Raldrin sanki daha birçok şey söylemek ister gibi dursa da, son anda karakterinden taviz vermeden sözlerini kesiyor ve neredeyse sizden ümidini kesmiş gibi etrafına bakınmaya başlıyor.

Raldrin’in konuşması henüz bitmişken, bir anda etrafınızda hissetmeye başladığı aura dikkatinin dağılmasına neden oluyor. Az önce Raldrin’in yok ettiği iblislerinkine kıyasla yadsınamayacak kadar varlığını belli eden bu aura, Raldrin’in de dikkatini çekiyor ve kulaklarının dikleşmesine neden oluyor. Henüz nereden yayıldığını kestiremeseniz bile büyük bir baskıyla genişleyen auraya karşılık Raldrin’in yüzünde çarpık bir gülümseme belirirken “İşte şimdi başlıyoruz.” diyor. Lenith ise dikkatli bir şekilde etrafına bakınmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

11 Mar 2023, 23:20

Lenith ondan beklentimi anlamışçasına başını sallıyordu. Ardından da böyle bir şey yapabildiğinden emin olmadığını söylemişti. Evet, ben de bilmiyordum. O yüzden de hayal kırıklığına uğramıyordum. Ama bundan oldukça hayal kırıklığına uğrayan biri vardı. Raldrin. Sağ elini öylesine suratına çarpıyordu ki bu başarısızlığa karşı, yer gök titriyordu adeta. Benden daha beterini olduğunu söylediğinde yeniden o depreşik duyguları uyandırıyordu. Buna karşı ona gıcık olup “Hı… çok çok” der gibi bakış atıyordum. Raldrin bu olana oldukça canı sıkıldığı belliydi. Lenith de başarısız olmuştu. O zaman sıra bendeydi. Lenith’e kurduğu cümleler sırasında gözümü kapatıyor ve odaklanıyordum. İçimdeki hislere yoğunlaşırken yapacağım şeyde sonuna kadar başarılı olacağımı hissediyordum aynı zamanda. Raldrin’in Lenith’e sözü bittiği an bir anda bana bu konuda becerikli olmadığımı söylediğini söylüyordu. Gizlice çevirdiğim işte hiç beklemediğim anda yakalanmış gibi bir ürpertiyle gözlerimi açıyor şaşkınlıkla Raldrin’in asık suratına baktıktan sonra kollarımı göğsümde kavuşturup sağ yukarı çapraz kafamı kaldırırken gözlerim kapalı “Hıh!” diyerek burun kıvırıyordum. Evet başarısızdım bu konuda ama bunu hiç de kabul etmeye niyetim yoktu.

Raldrin derin bir nefes verdikten sonra yeniden söze giriyor ve onu duruşumu bozmadan dinliyordum. Raldrin bir şeyler biliyordu ama doğru düzgün başından anlatmadığı için elimizden de bir şey gelmiyordu. Sanırım gerçekten de sınıfından geçecek öğrenciler değildik. Ama bunun sebebi bizim geride olduğumuzdan değil onun üst sınıf hocası olduğundandı. Yine de buna takılacak vakit olmuyordu çünkü Raldrin’in sözü biter bitmez etrafımda ciddi bir aura hissetmeye başlıyordum. Az öncekilerin bunun yanında kayda değer bir yanı olmadığı aşikârdı. Raldrin’e baktığımda yüzünde çarpık bir gülümseme görüyordum. Bu onda ilk kez gördüğüm bir ifadeydi. Olayın ciddiyetini kendi başıma da anlayabilsem de bu ifade beni iyice ciddiyete sokuyor ve Raldrin’in yanında saf alırken nispeten kısılan gözler ve huzurlu, küçümser bakışlarla ağzımın kıyısına yerleşen gülümsemeyle beraber “Şerefime gelecek iblisin daha düşük seviye olması hakaret olurdu…” dedikten sonra huzuruma çıkacak iblisi bekleyecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

13 Mar 2023, 17:02

Omuzlarına bu ana kadar çöken ağırlıktan daha fazla baskı uygulayan aura, giderek kendini belli etmeye başladığında, görünün kısıtlı olmasına rağmen iblisi hissedebiliyor olmanın bir manası olması gerektiğini düşünüyorsun. Raldrin’in sözleriyle de pekişen bu düşüncenle birlikte, tek beklediğin tüm bu boyutu titreten iblisin silüetiyle yüzleşmek oluyor. Baskı arttıkça heyecan, heyecan arttıkça da sabırsızlığın giderek artıyor. Birkaç saniye bile geçmek bilmez gibi olurken, zeminin fiilen titrediğini hissetmek kaçınılmazın gelmekte olduğunu gösteriyor. Titreyen zeminin vibrasyonu her bir nefes alışverişinde, her bir göz kırpışında daha da artıyor. Ancak tüm bu yaşananlar, Lenith’in gözlerinde büyüyen korkunun da artmasına neden oluyor. Bir anda adımları geriye doğru giden Lenith nutku tutulmuş gibi kekelemeye başlarken, nefes alıp alamadığını bizzat kontrol etmek istiyorsun. Ne var ki, tam bu anda yarılan zemin tüm hareket isteğini yok ediyor.

Birkaç metre ötendeki bu zemin, size paralel olacak bir şekilde yarılmaya başladığı anda, buzların çıkardığı çatırdamaların her biri kulağına bir yok oluş hikayesi gibi gelmeye başlıyor. Gökyüzü, çoktan auranın varlığıyla çatlamaya yüz tutmuşken, tüm bu hissettiklerinin Kho’Raktar, Ibe Anu ve Raldrin’in var olduğu anlardan bile daha yoğun olduğunu fark ediyorsun. Zemin korkutucu çığlığı ile yarılmaya devam ederken, açılan boşluktan çıkan kocaman bir pençe, gelmekte olanı müjdeliyor! Yeşile yakın tonda beş parmağı olan ve yetişkin bir insanın göğsü büyüklüğündeki bu pençe, yaklaşan iblisin boyutları hakkında az çok bilgi sahibi olmanı sağlıyor. Fakat iblis, tüm bu aurasını boşuna hissettirmediğini ortaya koymak istercesine bir anda yerdeki yarıktan fırlıyor ve 8 metreye varan cüssesini korkusuzca size sunuyor.

Yeşil derisi çoktan buzdan katılaşmış gibi görünen, kocaman kafasındaki tek göz sanki yeterince korkunç değilmiş gibi ekstra bir korku unsuru eklemiş gibi görünen iblisin vücudunda var olan buzdan cisimler doğrudan dikkatini çekiyor. Sivri dişleriyle, her türlü cismi paramparça edebileceği ortada olan iblisin sağ elindeki iki metreyi aşkın duran koca odun parçası, etrafını kaplayan buzlarla birlikte daha da tedirgin edici bir görüntü sergiliyor. İblisin hırıltısı dahi etrafınızdaki buz parçalarının çatırdamasına neden olacak gibi görünüyorken, Lenith’in korku dolu bakışları zıvanadan çıkıyor. İmkanı olsa, bir an için bile burada durmayacak gibi görünen Lenith’e karşılık Raldrin yavaşça doğrulmaya çalışırken “Diniel… Galiba gereğinden fazla büyük laf ettik.” demekle yetiniyor.
İblisin Görünümü
Image
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

14 Mar 2023, 09:55

Omuzlarıma devasa bir ağırlık çöküyordu baskılayan auradan dolayı. Bu çeşitli büyük baskılar hissetsem de auranın sahibinin dost olmadığını bildiğim için bu seferki etkisi oldukça farklı oluyordu. İblis boyutu adeta auranın sahibiyle yarılıyordu ancak hala gözümle ne olduğunu göremiyordum. Yapabileceğim tek şey gelecek olan iblisle yüzleşmekten ibaret olacaktı. Her şey oldukça hızlı gerçekleşiyor olmasına rağmen saniyeler bitmek bilmiyor, nabzımın oldukça ivmeli artış hissiyatıyla beraber beynime giden heyecan sinyallerini derinlemesine hissediyordum.

Yerin sarsıntısı giderek artıyordu bu birkaç saniye içerisinde. Büyüleyici korkunçluğu ilk elden en ön seyirci olarak görüyor olmanın heyecanıyla gözlerim açılıyor, dişlerim sıkılı çarpık gülümsüyordum. Duruşumu her an savaşa hazır şekilde değiştiriyorken Lenith’in durumuna bir anlık bakabiliyordum. Ardından hareket etmemi engelleyen bir parçalanma oluyordu. Birkaç metre ileride zeminin yırtıldığına şahit oluyordum! Söyleyecek söz yoktu. Gördüğüm tüm iblislerin misli yoğunlukta olan bu auranın neye ait olduğunu biraz sonra görecektim. Zemin onu var eden buz parçalarının çatırdayıp, yarılıp parçalanmasıyla bir oyuk açıyordu. Ardından kocaman bir pençe buzula yerin altından uzanıyordu. Tek tırnağı gövdem kadar olan bu devasa şey kendini ortaya çıkarıyordu. Derinden bir korku hissediyor ve aynı anda da bu dehşet anına karşı büyük bir heyecan ve yoğun enerji hissediyordum. En ufak bir hata ölümümü hızlandırabilirdi şu andan itibaren. Öyle ki iblisin etrafı buz parçalarıyla doluydu. Sırf bu buza sert bir şekilde sürtünsem bile beni zımparalayıp parçalayacak gibi geliyordu. İblisler normalde bana zarar veremezdi ama bu iblis için de bu geçerli miydi? Beni ağzına atsa tek lokmada yutardı.

Raldrin yavaşça doğrulmaya çalışırken olabildiğince sağlam durmaya çalışıyordum ben de. Ne kadar derinden korkarsam korkayım, ölümü ensemde hissetsem de bu çirkin sefil yaratığa boyun eğecek, ölümümün acısız, hızlıca olmasını dileyecek değildim! Öleceksem çabalayarak ölecektim! Kalbimin çarpıntısı ve heyecanla beraber sesim de yüksek çıkıyordu “Orası belli olmaz Raldrin! Bu çirkin sefil yaratığa kaybedemeyiz! Destek gelene kadar zaman kazanabilir misin? Kollarını sırt bölgesine uzatamıyor olabilir ama o çıkan buzlar korkutucu!” diyecektim. Ardından sonra belki de bir daha bunu söyleyecek fırsatım olamayacağı için Lenith’e dönüp aynı yüksek heyecan ve korkunun karşımı tonda çarpık gülümsemeyle başparmağımı kaldırıp bir nebze olsun aklını koruyabilmesi için onu onaylayacak daha fazla vakit kaybetmeden ve Raldrin’nin ne yapacağına ve iblise odaklanacak ve iblise uzaklardaymış gibi kol sallayıp "Hey! Sen dost bir iblis misin?! Neden buraya geldin?!" diye bağıracaktım. Boyu büyük olduğu için anca duyar diye o an hissetmiştim. Hatta az önceki Raldrin'e sözlerimi duyamaz herhalde diye düşünmüştüm. Amacım cevap almak falan değil yalnızca zaman kazanmaktı. Belki bu yaratık konuşurdu kim bilir? Lenith’e de ihtiyaç hiç olmadığı kadar büyüktü ama o da yeterli gelmeyebilirdi. Önemli olan Anahtardı şu anda!
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Mar 2023, 15:53

Raldrin’e verdiğin karşılığın ardından, Raldrin’in yüzünde beliren çarpık bir gülümseme donuk bakışlarıyla birleştiği anda işlerin yolunda gidip gitmediği konusunda bir düşünce geliştirmeni engelliyor. Bir yanın Raldrin’in bu eşleşmeden pek hoşlanmadığını savunurken, diğer yanın Raldrin’in birkaç saniye içinde zevkten dört köşe olacağını söylüyor. Ancak odaklanman gereken şeyler Raldrin ve karşındaki devasa iblis olmadığı için, bakışlarını Lenith’e doğru çeviriyorsun. Yüzündeki korku ifadesiyle gözleri yuvasından çıkacak kadar büyüyen Lenith, ona yaptığın hareketle yutkunuyor ve sonrasında vücudunun titremesine engel olmak için derin bir nefes alıyor. Gözlerini kapatıp bir süre öyle tuttuktan sonra tekrar açan Lenith “İblisimi ne zaman çıkarmam gerekirse, bunu söyle!” diyor kendinden emin olmayan, ancak yine de bu söylediğini yapabileceğini belli eden bir ses tonuyla.

Lenith ile olan iletişimin burada kalırken, bakışların bir kez daha karşındaki dev iblise dönüyor. Raldrin ise olduğu yerde sağa sola doğru birkaç adım atarak sanki vücudundaki kan akışını hızlandırmaya çalışıyor. Ancak bir anda iblise doğru bağırmanın ardından Raldrin olduğu yerde duruyor ve yüzündeki gülümseme silinip tamamen seni boşluğa atan bakışlarıyla sana birkaç saniye baktıktan sonra “İçler acısısın!” diyor. Bu cümlesini bitirdiği anda ise, yerinden birden fırlıyor ve karşısındaki dev iblise saldırmak için harekete geçiyor! Dev iblis ise, bu meydan okumaya ve saldırıya kulakları parçalayan bir nara ve gücünü gösterme arzusuyla kaldırdığı odun parçasıyla karşılık veriyor!
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

17 Mar 2023, 21:06

Raldrin’e sözlerimin ardından çarpık bir gülümsemeyle karşılık veriyordu bana. Benzer duygular yaşıyor olduğumuzu düşünüyordum. Yani hem durum hiç iyi değildi hem de tam da bizim için yaşanıyordu her şey. Ardından Lenith’e baktığımda kız korkudan ölecek gibiydi. İşaretimi algılayabilmiş olmasına sevinecektim neredeyse. Onu kontrol ettiğim iyi olmuştu çünkü ne kadar korksa da kendine gelebilmiş gibiydi. Gözlerini kapatıp bir süre bu şekilde bekledikten sonra gözlerini açtığında iblisini ne zaman çağıracağının komutunu vermemi istiyordu. Gözlerini kapadığında iblisiyle iletişime geçebilmişti galiba. Ben de bazen o şekilde Raldrin’e odaklanıyor bazen de gözlerim dalarken onunla iletişime geçebiliyordum. Korkuyu yeryüzüne yayacak olan Lenith’in kendisinin korkuda boğuluyor olmasından bıkmıştım artık. Ancak sonunda bir yol bulmuş gibiydi ve mutlak kazanma olasılığımızı arttırıyordu. İçten içe tüm bu olayların içerisinde olmak oldukça hoşuma gitmişti. Kendimi canlı hissediyordum. Visyn’in saçma sapan görevinin ortasında olsam da bana kendimi yaşama fırsatı da sunuyordu adeta. Beğenmiştim.

Lenith’e daha fazla bir şey söyleyememiştim çünkü önümde devasa yaratık duruyordu. Raldrin ise büyük mücadeleye hazırlanıyordu. Onu ısınmasında bırakıp, iblise söylediğim saçma sapan sözlerin ardından iblisin beni kaile almaması bir yana Raldrin’in biraz önceki gülümsemesi siliniyordu ve bana o boşlayıcı bakışıyla neye uğradığımı şaşırtıyordu. Birkaç saniye böyle baktıktan sonra bana lafı attığı gibi iblise atılıyordu. İşin garip yanı yaptığıma söylediği sözüne söyleyecek bir şey de bulamamıştım. Bunu bir kenara bırakıp bu devasa yaratığın bana Raldrin’in sınırlarını gösterebileceğini düşünüyordum. O yüzden kısa da olsa Lenith’i devreye sokmadan Raldrin’in mücadelesini izlemek istiyordum. En güçlü ejder olacak olan Raldrin’in karşımda güçlenmesini izlemek keyifli olacaktı.

Raldrin’in saldırmaya hareketlenmesinin ardından dev iblisin yırtıcı savaş çığlığına karşı kulaklarımı kapamadan direnebilmek için çaba sarf ediyordum. Kulaklarımı kaparsam bu duruşumu bozduğu ve onun güçlü olduğunu gösterirdi ancak kibrim buna asla müsaade etmezdi. Bu çığlığı atlattıktan sonra kollarımı göğüs hizamda kavuşturup sonuna kadar kararlı ve ciddi bir ifadeyle yerime çivilenmiş gibi olanları izleyecektim. Göster gücünü, Raldrin!
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
Locked

Return to “Wrufolst Bölgesi”