Seni kendine doğru çeken Bristran’a ayak uydurarak, kendini yukarı doğru ittirmenle birlikte Bristran’a yaklaşma hızın artıyor. Ancak bu hamlene karşılık olarak Bristran hazırladığı yumruğunu doğrudan çıkarmak yerine, sadece anlık bir beklemeyle duruyor. Bu anlık beklemenin sebebinin kendini ittirmen mi yoksa bir başka şey mi olduğu konusunda pek bir fikrin yokken, düşündüğün tek şey Bristran’a veya yumruğuna kafa atmak oluyor. Bristran’ın yerinden çıkmayan yumruğu, kazandığın ivmeyle birlikte artık hedefinin Bristran’ın kaşlarının ortası olmasına neden olurken, gözlerin bir anda, sanki bir iblisin sırıtışına şahitlik ediyor! Senden gelecek hamleye karşılık, sanki bunu biliyormuş gibi sana sırıtan Bristran’ın yüzünde, kemiksiz bir galibiyetin verdiği hazzı görüyorsun adeta. Bu anda, daha henüz kafa atmamışken ve halen da hedefine vurma ihtimalin varken, bir anda seni saran bu mağlubiyet hissine anlam vermekte zorlanıyorsun. Kafan Bristran’ın kafasına yaklaşırken yavaşlayan zaman, esasen galibiyetin senden yana olacağını gösterirken Bristran’dan gelen havanın tam aksi olması artık atacağın kafanın sonuçlarından daha fazla seni düşündürmeye başlıyor. Neredeyse temas anına kadar bu duygu seni daha da içten içe yakarken, Bristran’ın kafasına birkaç santim kala çenenin sol tarafından inen sert bir yumruk tüm dengeni alt üst ediyor! Bir anda sağa doğru savrulan vücuduna karşılık, Bristran’ın da seni bırakmasıyla birlikte kendini tamamen yere serilmiş bir halde buluyorsun. Başının dönmesine ve gözlerinin kararmasına hakim olamadığın bu anda, sanki zihnin bu kez zamanı geriye sarıyor ve Bristran’a doğru geldiğin anı bir kez daha yaşıyorsun.
Kafa atmak için Bristran’a doğru hareketlendiğin esnada, Bristran’ın sıktığı yumruğunu tekrar görüyorsun. Ancak Bristran’ın düz bir şekilde duran yumruğunu ve olağan pozisyonda bulunan omzunu kendini ileriye doğru attığın anda değiştirdiğini fark ediyorsun. Sağ yumruğunu sıktığı parmakları hemen hemen yukarıya gelecek şekilde çeviren Bristran’ın omzunu da hafif bir şekilde ileri ittirerek koluna açı verdiğini görüyorsun. Bu sayede, dümdüz ilerlemesi gereken yumruğun, tam olması gereken anda çenenin sağ tarafına indirebilecek bir pozisyon yakaladığını ve senin itiş gücün de eklendiğinde, bedenini bu yumruğa karşı savunma ihtimalinin bir hayli düşük olduğunu anlayabiliyorsun. Tam bu anda, Bristran’ın yüzündeki o şeytani galibiyet ifadesi bir kez daha gözlerinin önüne gelirken, zaman bir anda olması gereken ana dönüveriyor.
Sersemlemiş kafanı birkaç kez sallayarak kendini toparlamaya çalıştığın sırada, Bristran’ın üzerine çıkıp seni yumruklama imkanı varken bunu kullanmadığını fark ediyorsun. Üzerindeki kıyafetlerini düzelten Bristran’ın yüzünde mağrur bir ifade belirmiş bir halde dururken, göz ucuyla sana baktıktan sonra “İyisin… Daha da iyi olacaksın.” diyor. Kıyafetlerini düzeltme işini tamamladıktan sonra ise tüm vücudunu sana doğru çeviren Bristran “Ama bu senin fizik gücün… Buna güvenemeyeceğini biliyorsun. Bu yüzden dediklerimi unutma.” diyor. Esasen Bristran’ın bu cümleleri, aranızda geçen kısa süreli dövüşü kendi nezdinde sonlandırdığını da sana gösteriyor.
Kafa atmak için Bristran’a doğru hareketlendiğin esnada, Bristran’ın sıktığı yumruğunu tekrar görüyorsun. Ancak Bristran’ın düz bir şekilde duran yumruğunu ve olağan pozisyonda bulunan omzunu kendini ileriye doğru attığın anda değiştirdiğini fark ediyorsun. Sağ yumruğunu sıktığı parmakları hemen hemen yukarıya gelecek şekilde çeviren Bristran’ın omzunu da hafif bir şekilde ileri ittirerek koluna açı verdiğini görüyorsun. Bu sayede, dümdüz ilerlemesi gereken yumruğun, tam olması gereken anda çenenin sağ tarafına indirebilecek bir pozisyon yakaladığını ve senin itiş gücün de eklendiğinde, bedenini bu yumruğa karşı savunma ihtimalinin bir hayli düşük olduğunu anlayabiliyorsun. Tam bu anda, Bristran’ın yüzündeki o şeytani galibiyet ifadesi bir kez daha gözlerinin önüne gelirken, zaman bir anda olması gereken ana dönüveriyor.
Sersemlemiş kafanı birkaç kez sallayarak kendini toparlamaya çalıştığın sırada, Bristran’ın üzerine çıkıp seni yumruklama imkanı varken bunu kullanmadığını fark ediyorsun. Üzerindeki kıyafetlerini düzelten Bristran’ın yüzünde mağrur bir ifade belirmiş bir halde dururken, göz ucuyla sana baktıktan sonra “İyisin… Daha da iyi olacaksın.” diyor. Kıyafetlerini düzeltme işini tamamladıktan sonra ise tüm vücudunu sana doğru çeviren Bristran “Ama bu senin fizik gücün… Buna güvenemeyeceğini biliyorsun. Bu yüzden dediklerimi unutma.” diyor. Esasen Bristran’ın bu cümleleri, aranızda geçen kısa süreli dövüşü kendi nezdinde sonlandırdığını da sana gösteriyor.


