Seçim (Zenahpuryu)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

25 Jan 2023, 09:43

Bristran senin sözlerini dinlemeye başlarken, sert suratında en ufak bir mimik hareketi olmuyor. Başından beri özellikle Bristran’ı okuma konusunda pek de başarılı olabilmiş olmaman nedeniyle, bu kez de aynı senaryoyla yüzleşmek seni şaşırtmıyor. Dolayısıyla cümlelerini istediğin gibi kurabiliyor ve her bir sözünü çekinmeden dile getiriyorsun. Fakat bir şekilde, özellikle konuşman sırasında yaptığın hareketlerin bir şekilde Bristran’ın hoşuna gittiğini anlayabiliyorsun. Bu durum da, kuracağın bir sonraki cümlenin ağzından daha inançlı çıkmasına olanak sağlıyor. Cümlelerini tamamladığın anda ise Bristran duyduklarından memnun bir şekilde yavaşça gülümsemesinin yüzüne yayılmasına izin veriyor. Ne var ki, her ne kadar Bristran gülümsüyor olsa bile, hala daha yüzündeki o katılığın izlerini taşıyor. Bu haliyle de bir yandan şefkatli bir yandan da korkutucu bir insan olmayı başarıyor senin gözünde.

Sözlerine karşı Bristran’ın söyleyeceklerini beklemeye koyulduğunda, Bristran bekleyişi uzatmadan hafif bir nefes alıyor ve “Her zaman organizasyonumdaki kişilere söylediğim bir şey vardır.” diyerek konuşmaya başlıyor. Bristran sağ elinin işaret parmağının şakağına doğru götürürken “Güç buradan başlar.” diyor. Aynı parmağını bu kez kalbine doğru indiren Bristran “Buraya yönlenir.” diyerek konuşmasını sürdürüyor. Ardından tüm göğüs bölgesini işaret edecek şekilde bir çember çizen Bristran “Buraya yayılır.” diyor. Bu sözlerinden sonra birkaç saniye duraksayan Bristran “Güç dediğin şey, sadece kas gücünü kullanabilmen veya iblisini en üst mertebeye kadar güçlendirebilmen değildir. Güçlü insan, ilk önce zihnini ehlileştirir… Tehlike, korku, güçsüzlük ve aciz kalma… Önce bunları deneyimler ve her daim bunları korur. Güçlü kişinin zihni zayıfsa, kaslarının veya iblisinin bir önemi yoktur.” diyor. Cümlelerini bir yere bağlayacak gibi görünen Bristran en sonundan yüzünü daha yumuşak bir hale getirirken “Dediğin gibi, önce güçsüz olduğunu kabullenmelisin. Çünkü güçlü bir insan, dört duvar arasında sıkışmış bir haldeyken, sadece kaslarına güvenerek hayatta kalabileceğine inanmaz. Güçlü insan, karşısındaki tehdidin boyutlarını sezemeden güçlü olamaz.” diyor. Fakat tam bu esnada aklını belki de yıllardır kurcalayan bir soruyu sana sormak ister gibi görünen Bristran, içinde yeterli şüpheyi sorulara çevirmesinin ardından “Peki ya, bu bahsettiğin miras bırakanların, yani bizler, senin için yeteri kadar güçlü değilsek? Ya sömürmek istediğin tecrübelerimiz ve gücümüz, bir avuç laftan ibaretse? Ya burada bir şekilde oturmayı başarmış olsak bile, özellikle İblis Diyarında birkaç düşük seviyeyle başa çıkabilen tiplerden ibaretsek? O zaman ne yapacaksın Zenahpuryu?” diye soruyor sana.

Bristran’ın bu sorusunun, öyle alelade bir soru olmadığını ve vereceğin cevabın bir şekilde Bristran nezdinde önemli olduğunu hissedebiliyorsun. Belki öncekiler gibi hayatını değiştirecek bir adım olmasa bile, en azından Bristran’ın gözündeki konumunun bu soruyla değişebileceğini hissedebiliyorsun. Zira Bristran, sorularını yönelttikten sonra tüm odağını tam anlamıyla sana veriyor ve ağzından çıkacak cümleleri beklemeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

25 Jan 2023, 14:48

Konuşmaya başladığım anda, Bristran’ın suratında en ufak bir mimik değişimi bile yaşanmamıştı. Sert, katı bir adamın yüzüne konuşmak oldukça zorlayıcı gelebilir ancak bu durumu daha birkaç dakika öncesinde gördüğümden hızlıca cümlelerimi kurmaya başladım. Bir mimik hareketi bile olmasa da, cümlelerimin Bristran’ın hoşuna gittiğini anlayabiliyordum. Bu yüzden daha da kendime güvenli bir şekilde konuşuyordum. Bristran’ın yüzüne yayılan gülümseme beni mimik oynatmamasından daha çok şaşırtmıştı. Sertliği ve gülümsemesi birleşince, daha da korkunç bir adama dönüşüyordu. Ben olsaydım şimdiye gülmüştüm, katılığımı koruyamazdım bir çaylak karşısında. Ancak Bristran’ın bu tavrı oldukça ilgi çekiciydi. Kendi çaylağı olsa bile sertliğini geri çekmiyordu. Belki bu cümleleri etmemiş olsam, başka bir şeyler söylesem daha da sertleşebilirdi.

Neyse ki kısa bir bekleyişten sonra Bristran söze girmişti. Organizasyonundaki kişilere söylediği şeyden bahsetti ve işaret parmağını şakağına götürdü. Gücün başladığı yeri gösterdi, ardından parmağını kalbine indirdi ve gücün buraya yönlendiğini söyledi. Ardından tüm göğüs bölgesini işaret ederek buraya yayıldığını söyledi. Kısa bir es vermesinin ardından, güç denen şeyin sadece kas gücü veya iblisini güçlendirmek olmadığını söyledi. Güçlü insan, ilk önce zihnini eğitirmiş. Tehlike, korku, güçsüzlük ve aciz kalma, önce bunları deneyimlermiş. Kısacası, güçlü kişinin zihni de güçlü olmalıymış, yoksa kaslarının veya iblisinin bir önemi yokmuş. Ardından az önce benim belirttiğim gibi güçsüz olduğumu kabullenmem gerektiğini söyledi, bunun sebebi ise güçlü bir insan dört duvar arasında sıkışmışken sadece kaslarına güvenerek hayatta kalabileceğine inanmazmış. Güçlü insan, karşısındaki tehdidin boyutlarını sezerek güçlenirmiş. Bristran gerçekten ilk eğitimimde kafamı çok daha iyi çalıştırmayı başarıyordu. Sanırım, doğru organizasyonu seçtim. Beni en güçlü Aludir yapma yoluna sokacak kişi bu adam, Bristran.

Cümlelerinin ardından Bristran, miras bırakanlar olarak adlandırdığım kendilerinin benim için yeterince güçlü değillerse, sadece laftan ibaretlerse, özellikle İblis Diyarında birkaç düşük seviyeyle başa çıkabilen kişilerse, o zaman ne yapacağımı soruyordu. Bu sorunun basit bir soru olmadığının farkındaydım. Hatta beni Bristran’ın gözünde farklı bir noktaya bile koyabilirdi, ancak daha fazla bir değişim yaratacak soru değildi. Bu soruyu tam olarak düşünmemiştim ancak sorduğu soru, gerçek bir ihtimaldi. Bu tür bir durumla karşılaşabilirdim, mevkisi yüksek olan birisi başka şekillerde tepeye çıkmış olabilirdi ve ben onun gücünden yararlanamayabilirdim. Böyle bir şey karşıma geldiğinde, ne yapmalıydım? Belki de bu soruyu farklı bir şekilde düşünmeliydim. Ya ben en güçlü Aludir olsaydım? Hala güçsüzlüğümü kabullenirken, kimlerin gücü bana yetebilirdi ki? Ama buna rağmen, güçsüzlüğümü kabullenmeli ve her şeye açık olmalıydım. Herkes tarafından kabul gören en güçlü Aludir için kimin gücü yeterlidir ki? Kimsenin. Evet belki de kas olarak kimsenin gücü yetmeyecektir ancak, hiç bilmediği bir gücü veya geliştirmediği bir gücü kendinen kat kat altta olan birisinden miras alabilir. Bu konu yeterlilikle alakalı olmamalı, açık olmakla alakalı olmalıydı.

“Yeteri kadar güçlü olmamak diye bir şey yok.” Diyerek söze girdim. Ardından gülümseyerek devam ettim. “Benim yeteri kadar açık olmamam diye bir şey var. Fiziksel gücünüz, iblis gücünüz yetersiz olabilir. Hatta şuan karşımda duran sizin bile durumu bu olabilir. Ancak bana az önce sözlerinizle bile bir gücün varlığını gösterdiniz. Sizden alabileceğim her şey, bu belki birkaç kelimeden ibarettir, belki zihnimi güçlendirecek bir şeydir, belki de fizikseldir, önemli olan benim açık kalmam ve sizi tamamen sömürmemdir.” Kısa bir es verdim tekrardan. Aklımdan geçen cümleleri toparlıyordum. “Dünyanın en güçlü Aludir’i bile olsam, bir gün bir çocuktan öğreneceğim bir şey olabilir. Bu çocuk benim için yeterli mi? Değil. Ancak öylesine güçlü bir tarafı vardır ki, onu bile miras alıp taşımam gerekir. Eğer bir gün kalkıp, şu kişi benim için yeterli güçte değil, ondan öğrenecek bir şeyim yok dersem tüm düşündüklerime karşı çıkmış olurum. Ben kendi güçsüzlüğümü değil, karşımdaki kişinin güçsüzlüğünü kabullenmiş olurum, güce olan açlığımı bastırmış olurum. Bu yüzden isterseniz laftan ibaret olun, isterseniz en en en düşük seviye, bebek iblisleri anca öldürebilen birisi olun, ben size karşı açık olacağım ve yetersiz olarak görmeyeceğim. Bir gün öyle bir noktanız parlar ki, benden kat kat güçlüdür, işte o zaman onu miras alarak yoluma devam ederim.” Ciddiyetle Bristran’ın gözünün içine bakmaya başladım. Liderimin gözüne girmekten ziyade, gerçek düşüncelerimi aktarmak benim için daha önemliydi. Belki bu cevaplar onu tatmin etmeyecekti, ancak beni tatmin etmişti.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

26 Jan 2023, 17:04

Bristran söylediğin her bir kelimeyi büyük bir ciddiyetler dinliyor. Onun bakışları karşısında, sözlerinin sadece kulaklarına değil kalbine bile işlediğini görebiliyorsun. Konuşman, uzun gibi görünmesine rağmen neredeyse bir çırpıda sonlanıyor ve Bristran, duyduklarından memnun olmuş bir şekilde oturduğu yerde hafifçe toparlanırken, yüzüne de bir gülümseme takınıyor. Ancak bu gülümseme, sadece fiziken ona senin kadar yakın olan biri tarafından görülebilecek türden oluyor. Bu haliyle, iki tarafın da sözlerden tatmin olmuş olması, içindeki ateşi bir nebze daha harlıyor.

Bristran oturduğu yerden yavaşça kalkmaya başlıyor ve bu esnada “Öyle Zenahpuryu.” diyor. İki ayağını yere sağlam bir şekilde bastığı esnada ise Bristran “Dünyamız güç üzerine kurulu. İblisleri güç seviyelerine göre ayırıyoruz. Yaşadığımız dünyada, insanların güçlerine göre sınıflandırıyoruz. Elbette burada kas gücünden bahsetmiyorum, lakin kimi zenginliği ile bir gücü temsil ediyor kimisi ise bilgisiyle… Hem insan diyarı hem de iblis diyarı bile bu şekilde sınıflanıyorken, organizasyonum çevresinde güçlü insanların bir araya getirerek bu sınıfların en üstünde yer alma arzusundayım.” diyor. Sözleri sırasında sana doğru adımlamaya da başlamış olan Bristran “Ancak bir husus var Zenahpuryu… En güçlü… Hükümdarımız şüphesiz ki bu sıfata naildir. Ancak onun dışında eğer böyle biri olsaydı, organizasyonumuzun adında Birlik kelimesi geçmesine gerek kalır mıydı?” diyor. Bu noktada konuşmasını tamamlamış olan Bristran senin hemen yanına geldiği sırada susuyor. Ancak bu suskunluğunun senden bir cevap beklemesinden ileri gelmediğini hissedebiliyorsun. Sana birkaç saniye dikkatli bir şekilde bakan Bristran kıyafetinin iç cebine elini atıp bir şeyleri çıkarmaya çalışırken “Sormak veya söylemek istediğin başka bir şey var mı?” diyerek sözü sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

26 Jan 2023, 20:46

Bristran ile aramda değişik bir bağ kurulduğunu hissediyordum. Bu aksi adam, korkunç adam, herkesle kan davası varmış gibi davranan adam belki de benimle küçükte olsa bir bağ kuruyordu. Bristran yerinde hafifçe toparlanırken, yüzündeki gülümsemeyi görmek bir ganimet gibiydi. Uzun bir savaştan çıkmış gibiydim ve ganimetim ise karşımdaki korkunç adamın yüz ifadesini değiştirip gülmesiydi. Sanki bir kez daha göremeyecek gibiydim, bu yüzden bu anın önemi bir başkaydı. Bristran hafif bir şekilde yerinden kalkmaya başladığında nezaketen ben de yerimden kalkmıştım. Bu sırada bana tekrardan nasihat vermeye başlamıştı. Dünyamızın güç üzerine kurulu olduğunu, iblisleri ve insanları güçlerine göre ayırdığımızı anlatıyordu. Sadece kas gücünden bahsetmediğini, kiminin zenginliği ile gücü temsil ettiğini, kiminin ise bilgeliği ile gücü temsil ettiğinden bahsediyordu. Hem insan diyarı, hem iblis diyarı bu şekilde sınıflandırılıyorken organizasyonun çevresine en güçlü insanları toplayarak en üste çıkma arzusunda olduğunu söylüyordu.

Neyse ki, Bristran şanslıydı. Her konuda en üstün ve güçlü olacak bir çaylağı organizasyonuna katmayı başarmıştı. Ancak bana adımlamaya başladığında, fazla havalanmamam gerektiğini belirtircesine sadece hükümdarımızın en güçlü olduğunu, bu sıfata nail olduğunu söylüyordu. Onun gibi biri olsaydı, organizasyonun adında Birlik adının geçmesine gerek olup olmayacağı konusunu sormuştu. Benden bir cevap beklediğini sanmıyordum, sanki beni bir noktada frenlemeye çalışıyor gibi konuşuyordu. Bu cümlesine karşılık, hükümdarın bir rakibi olduğunu belirtmek isterdim ancak Bristran gibi bir adamın ne tepki vereceği belli olmaz. Bu yüzden öyle bir gülümsedim ki, bunu kendisinin anlaması için yeterliydi. Hükümdarın sıfatının neye layık olduğu umurumda değil, herkes şunu bilmeli ki, hükümdarın bir rakibi var. O da benim. En güçlü olacak kişi benim. Benden güçlü olacak tek kişi ise...

Yine benim.

Bristran bana dikkatli bir şekilde bakarken, kıyafetinin iç cebine elini atıp bir şeyler çıkarmak için çabalarken bir sorum olup olmadığını soruyordu. Tabi ki vardı, ancak bu sorular daha farklıydı. "Benim iki tane sorum var. Birincisi, sana nasıl hitap etmeliyim? Bristran? Patron? Lider? Babalık? Siz bana Zen diyebilirsiniz!" Bu sorum için biraz daha kısık olmaya karar verdim. "Bir de bir şey soracağım ama aramızda kalsın lütfen. Acaba Thelase Hanım'ın hayatında birisi var mı? Bir erkek arkadaşı yani..." Heyecanlı bir çocuğun yüz ifadesi vardı yüzümde. Heyecanlanmıştım, Bristran'a sorarken bile. Tek dileğim, umarım yoktur, çünkü ben Thelase Hanım'a bir yemek randevusu teklif etmeye karar verdim.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

27 Jan 2023, 10:03

Sorduğun ilk soruya karşılık Bristran’ın yüzünde herhangi belirgin bir ifade görmemene rağmen, ikinci sorunla birlikte Bristran’ın şaşkınlığa sürüklendiğini görebiliyorsun. Havaya kalkan kaşları, açılan gözleri ve hafifçe aralanan dudakları, hiç beklemediği bir yerden gelen soruya karşı verebildiği en insani tepki olarak yansıyor gözlerine. Ne var ki, Bristran bir anda kendini toparlamayı başarıyor ve hemen ardından “Saygı sınırlarını koruduğun sürece bana istediğin şekilde hitap edebilirsin.” dedikten sonra istemediği bir konuya değinir gibi durarak, Thelase’nin ilişki durumuna yönelik olarak “Yok sanırım, bilmiyorum. İlgilenmiyorum.” diyor, konuyu kestirip atmak istercesine.

Bristran bu cümlelerinden sonra, konuyu tam da istediği şekilde değiştirebileceğini düşünerek, bir anda iç cebinden avuç içine sığabilecek büyüklükte parlak bir cisim çıkartıyor. Elinde tuttuğu bu cisme bakan Bristran “Al bakalım ve bunu sakın kaybedeyim deme. Bundan sonra yanından hiçbir zaman ayırmaman gerekiyor.” diyor.

Bristran’ın uzattığı parlak cismi eline aldığında Bristran “Bu nişan, senin en güçlülerin arasında olduğunun sembolüdür. Ona canından daha çok kıymet vermelisin.” diyor. Parlak nişanı incelemeye başladığında ön kısmında özenli işlemeler ve Aclania bayrağının bulunduğunu görüyorsun. Üzerinde başkaca bir yazı bulunmayan nişanın sağ kenarında ince bir çıkıntı olduğunu fark ediyorsun ve bu çıkıntıya hafifçe bastırdığında, nişanın ikiye açıldığını görüyorsun. Kapağın altında kalan kısımda el işlemesiyle ZENAHPURYU yazdığını, diğer yüzde ise kabartmalı ve detaylı bir aslan kafası çizimi olduğunu görüyorsun.

Nişan
Image

Güç Muhafızları Birliği Sembolü
Image

Elindeki sana ait olan nişanı incelemeyi sürdürdüğün sırada Bristran “Bu aslan bizim sembolümüzdür. Bu senin en güçlülerden olduğunu gösterir. Bu yüzden, nişanını gururla taşı!” diyor biraz emrivaki bir ses tonuyla. Ancak Bristran’ın bu konuşmasından, kendi söyleyeceklerinin sonlandığı ve ekstra bir sorun veya başkaca bir konuşman yoksa görüşmenizin bittiği anlamını çıkartabiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

28 Jan 2023, 03:15

Bristran'a sorduğum soru sonrası yaşadığı şaşkınlık, bu anı sanırım bir kez yakalayabilirdim, o da bu an olmuş oldu. Kendini bir anda toparlasa bile artık o anı yakalamıştım, bunun kaçarı yoktu. Saygı sınırlarını koruduğum sürece ona istediğim gibi hitap edebilirmişim. O zaman ona Babalık diyeceğim! Hem bu samimiyetimizi oldukça arttırmış olur değil mi? Thelase'nin ilişkisi konusunda ise bir şey bilmediğini, ilgilenmediğini söylemişti. Bu adam çok değişik bir adam. Sanırım gerçekten kimseyle anlaşamıyor, anlaşamadığı gibi kimse de onun umurunda değil. Koskoca birlik temsilcilerisiniz, beraber bir şeyler içmez misiniz? Neyse, zaten Thelase Hanım ile kimse bir şey içmese iyi olur, çünkü ben onunla romantik bir bal şarabı gecesi yapmak istiyorum.

Bristran sorularıma cevap verdikten sonra cebinden avuç içine sığacak büyüklükte parlak bir şey çıkardı. Aradığı eşya bu olmalıydı. Elinde tuttuğu şeyi yanımdan asla ayırmamam ve kaybetmemem gerekiyormuş. Elimdeki şeye nişan deniyor ve artık en güçlülerin arasında olduğumun bir temsili. Bristran ona canımdan çok kıymet vermemi nasihat ediyordu bana. Nişan oldukça özenli bir şekilde yapılmıştı. Üzerinde Aclania Bayrağı ve türlü işlemeler vardı. Nişanın sağ tarafında duran çıkıntı dikkatimi çekmiş ve bastığımda nişan ikiye ayrıldı. Kapağın alt kısmında, el işlemesiyle adım yazıyordu, diğer yüzde ise kabartmalı ve detaylı bir şekilde aslan kafası vardı.

"Bu çok iyiymiş..."

Diye tepki verdim Bristran konuşmadan önce. Parmaklarımı kabartmanın üzerinde gezdirmeye başlarken, Bristran bana aslanın sembolleri olduğunu ve en güçlülerden birisi olduğumu söylüyordu. Aslanın üzerinden hayranlıkla geçtikten sonra, bu sefer parmaklarım kendi adımın üzerine doğru gelmişti. "Zenahpuryu..." Diye mırıldandım kendi kendime. Kendi adımı bir nişanın üzerinde görmek duygulandırmıştı beni. Yeni hayatımda, en güçlü Aludir olmamın hikayesinin başladığı noktada böyle bir değer görmek çok hoşuma gitmişti. En güçlülerin arasından sıyrılacak ve en güçlüsü olacaktım. Çok ilginç bir hayat beni bekliyordu. Bu nişanı Shy'a göstermeyi çok isterdim. Hatta belki buradan çıkınca gösterebilirim bile.

Gözlerim hafiften dolmuştu, hemen elimin tersiyle sildikten sonra nişanımı kapattım. "Duygulandım biraz, fazla hoşuma gitti." Dedim açıklama yaparak. Nişanımı varsa göğüs cebime, yoksa sol pantolon cebime koyacağım. "Bu nişanı zaten yanımdan ayıracağımı düşünmüyorum." Dedim kesin bir kararlılıkla. Ancak sormam gereken birkaç şey daha vardı. "Bu nişan tam olarak ne için? İnsanlara birliğimi gösterebilmek ve kanıtlamak için mi? Birde birliğimden başka insanları, seni nerede bulabilirim bulmak istediğimde?" Tabi bu noktada gülümsemem daha da arttı. Dövüşmek istediğimi unutmadım. "Bu arada güçsüzlüğümün farkında olmak falan demişken, dövüşelim mi babalık? Kendime şimdiden bir hedef koyma planındayım. Bu hedefin birliğimin lideri olması güzel olur. Kim bilir, belki çokta iyi dayanırım sana karşı. Ne dersin, bu isteğimi de yerine getirebilir misin?" Diye sordum dövüşmeye hazır bir şekilde. Dayak yiyeceğimi bilsem de birliğimin lideri dövüş teklifimi kabul ederse ona saldıracağım. Hatta planım basit, hazır karşımdayken çenesine doğru alttan bir yumruk atabilirim. Sonrasında sol yumruğumu suratına oturtabilirim. Bakalım, dövüş teklifimi kabul mü edecek, ret mi edecek?
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

30 Jan 2023, 11:36

Nişanına karşı takındığın tavır ve ortaya koyduğun hisler, Bristran’ın yüzünde hafif, ince bir tebessüm yaratırken sorularını sormaya başlıyorsun. Konunun dövüşe gelmesi noktasında Bristran’ın yüzünde isteksiz bir durum görebiliyor olsan bile, Bristran hafifçe bir nefes aldıktan sonra “Bu nişan, tescillenmiş bir Aludir ve Güç Muhafızları Birliği’nin bir üyesi olduğunu gösterir. Hayatında açılmasını istediğin bazı kapıları açar, erişmek istediğin bazı bilgilere eriştirir ve gündelik yaşamını olağanın üstünde tutar. Ancak, bu nişan aynı zamanda sorumluluklarının sıradan bir insandan veya başka organizasyon üyelerinden de fazla olduğunu sana hatırlatır. Yani hem bir ayrıcalık hem de bir yükümlülük göstergesidir.” diyor. Bu cümlelerinden sonra gözleri hafifçe kısılan Bristran “Onu ne zaman ve ne şekilde kullanman gerektiğini, mevcut şartlarını değerlendirerek karar vereceksin.” diyerek sözlerini sonlandırıyor.

Bu aşamadan sonra konunun dövüş talebine geldiğini sen de hissedebiliyorsun. Ancak Bristran hafifçe seni süzmeye devam ederken “Saygı sınırlarını korumaktan bahsetmiştim ya… Babalık lafı bunu aşıyor. Samimi ve içten belki, ancak kötüye kullanımı da açık. Bu yüzden bu şekilde hitap etmezsen sevinirim.” diyerek hitap konusundaki düşüncelerini tekrar dile getiriyor. Bristran’ın bu uyarısında, herhangi bir şekilde kırıcı veya uyarıcı bir hava sezmiyorsun. Bristran’ın sanki tamamen, kendisinin de dile getirdiği gibi bu hitap şeklinin olumsuz yanlarının ortaya çıkmasından çekinir gibi takındığı tavır, aslında bu hitap şekliyle değil, olası sonuçlarıyla sorunu olabileceğini sana gösteriyor. Bu durumda, mevzunun sana karşı olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Ne var ki, hala içinde yanan dövüş arzusuna karşılık olarak Bristran “İsteğini yerine getirebilirim. Ancak yerine getirmek istemiyorum.” diyor. Duruşunu daha katı bir şekle sokan Bristran “Şu an seninle dövüşmemizin ikimize de bir katkısı olduğunu düşünmüyorum. Bunun için daha çok-” diyor ve sözlerini birden kesmesiyle birlikte, suratına beklemediğin bir sağ yumruğun inmesi senin sendeleyerek geriye düşmene neden oluyor!

Vücudunu dövüşmeye hazırlamış olmana rağmen, Bristran’ın olumsuz cevabı üzerine oluşan hafif boşluk anından yararlanıldığını fark etmen ile Bristran’ın yüzündeki hafif gülümsemenin birleşmesi, organizasyon nezdinde ilk dersin başladığını da anlayabiliyorsun. Yerinden kalkmak için toparlandığın anda Bristran “Biz her zaman dövüşe hazır olmalıyız. Çünkü iblisler, lafı sözü beklemeden saldırırlar. Ayrıca, düşmanlarımız adil varlıklar da değiller.” diyor. Hemen ardından elini kalkmana yardımcı olmak için uzatan Bristran “Bir gün bunu tekrar yaparız. Ancak bu sefer iblislerimiz de bizimle olur. Ne dersin?” diye soruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

30 Jan 2023, 23:20

Bristran'ın yüzünde dövüşmeye karşı yakaladığım isteksizlik beni kıracak gibiydi. Bu adamın benimle dövüşmeye neden kabullenmediğini çözemiyordum. Bristran, öncelikle ilk sorumu yanıtlamış ve açılmasını istediğim bazı kapıları açabileceğini, erişmek isteyeceğim bir bilgi olursa bunlara erişebileceğimi, aynı zamanda gündelik yaşamımı daha üst bir seviyede yaşamamı sağlayacağını söylüyordu. Bunlar bana, büyük sorumlulukların getirdiği avantajlardı. Bunu ne zaman, ne şartlarda kullanmam gerektiğini, durumları analiz ederek ben karar verecektim. Bir Aludir'den daha farklı olarak, ben artık Güç Muhafızları Aludir'iydim. Sanırım bu nişan başıma çok güzel avantajlar getireceği gibi, Bristran'dan kaynaklı çokta boktan durumlara sokabilirdi beni. Yani anladığım kadarıyla, Bristran insanlarla pek geçinemiyor ve sırf bu yüzden bir şeyler ters bile gidebilir. Bakalım, zaman gösterecek.

Konu dövüş talebine gelmeye yakınken, içimdeki kan hafiften kaynamaya başlamıştı. Ancak bunun yerine Bristran önce, Babalık lafına takıldığını ve bunu kullanmamı istemediğini belirtmişti. Tabi bu isteği, benim ona yaptığım bir saygısızlık değildi. Bu lafın getirebileceği sonuçlardan çekiniyor olmalıydı. Ne de olsa karşımdaki benim babam değildi ve benim ona Babalık demem insanların yanlış anlamasına sebebiyet verebilirdi. "Tabi patron, sorun değil. Sen nasıl istersen." diyerek onayladım durumu. E ne yapalım, istemiyorsa demeyiz. Bu uyarısından sonra ise, Bristran bana isteğimi yerine getirebileceğini ancak getirmeyeceğini söylüyordu. Bende tabi bir şey olmayacağı düşüncesiyle vücudumu gevşetmiş bulundum. Bu dövüşün ikimize de bir katkısı olmayacağını söylerken, iyice dövüş modundan çıkmıştım, hatta kurduğum stratejiyi bile bir kenara bırakmıştım. Sanırım Bristran bunu anlamış olmalı...

Bunu anlamış olmalı ki bir anda cümlesini yarıda kesip öyle bir yumruk geçirdi ki yere kapaklandım. Bristran'ın benim psikolojimden yararlanıp, verdiğim en ufacık açıktan yararlanması bana bir çok şeyi göstermişti. Birincisi, Bristran en güçlü insan olmasa da çok güçlü olduğu belliydi, üstelik fiziksel gücünü zihinsel gücüyle harmanlaması daha da güçlendiriyordu onu. Bu yaptığı plan, ona daha da saygı duymamı sağlamıştı. Zaten patronum ve liderim olarak ona saygı duyuyordum, şimdi daha da güçlenmişti bu saygım da. Aynı zamanda, kendimin ne kadar güçsüz olduğunu da fark ettim. Bazı şeyleri fark etmekte geciktiğimi ve bu tarz şeylere açık olmam gerektiğini öğreten bir ders oldu bana.

Organizasyonumda başlayan ilk dersim de Bristran'ın gülümsemesini görmek heyecanlı bir gülümsemeyle karşılık vermeme sebep oldu. Yediğim bu yumruğu unutmayacağımı biliyordum. Elini kalkmam için yardımcı olmaya uzattığında, ne yapmam gerektiğini anladım. Ona güvenmemeliydim, hala bir dersin içindeydim. "Patron, gücüne bir kez daha saygı duydum. İblislerimiz varken de dövüşmek isterim." Dedikten sonra eline elimi attım. Destek alıyormuşçasına sıktım. "Ancak ben az önce patronumdan dersimi aldım!" Sıktığım elini geriye doğru çekerken sol ayağımla yerde olmanın avantajını kullanarak yukarı doğru, karnının yanına bir tekme sallayacağım. Bunu da savuşturmayı başarırsa hemen kurtulacak ve geri çekildikten sonra ayağa kalkacağım. Muhteşem bir yolculuğun başladığına eminim, Bristran gerçekten beni en güçlü Aludir yapacak yola sokup, eğitecek adam olacak.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

31 Jan 2023, 11:33

Bristran’ın uzattığı eli tutup sıkmanla birlikte, Bristran’ın yüzündeki hafif gülümsenin elindeki sıcaklıkla birleştiğini görüyorsun. Buna ve hissettirdiklerine bir isim vermen gerekirse, adını şefkat koyabileceğini düşünmeye başlıyorsun. Fakat bu anda, planların ve yapmak istediklerin düşüncenin önüne geçiyor ve ağzından dökülen cümlelerin ardından, Bristran’ın gözbebeklerinin bir anda büyüdüğünü görebiliyorsun. Sözlerine rağmen gafil avlanmış olmanın verdiği şaşkınlıkla anlık olarak hareketsiz kalan Bristran’ı elinden kendine doğru çekiyor ve aynı sırada tekmeni savuruyorsun. Bristran, bu anlık şaşkınlığını olabildiğince üzerinden hızlı atmaya çalışıyor ve halen yere basan ayağından güç olarak, kendisini tekmenle aynı yöne doğru savurmaya çalışıyor. Bristran’ın bu çabası tekmenin temasının önüne geçemese bile, şiddetini bir nebze de olsa azaltıyor. Ancak Bristran savunma hamlesine rağmen yediği tekmenin şiddetiyle yüzünü buruşturuyor ve bu da onun senin açından iyi bir hasar aldığını gösteriyor. Ne var ki, Bristran gerek bedenini savurması gerekse de ayaklarını halen yerde tutması, onun düşmesinin önüne geçiyor.

Bristran vücudunu ayakta tutmayı bir şekilde başarmış oluyor. Bunun yanında suratındaki ifade aldığı darbenin canını yaktığını da gösteriyor. Fakat Bristran, bu darbeye karşılık vermek istercesine dengesini koruyor ve birbirinizi tutmaya devam etmeniz sayesinde seni yerden kaldırmaya çalışıyor. Bu esnada boştaki olan elini de yumruk yapmış olması, bundan sonraki gelecek hamlesini de sana gösteriyor. Elbette bu anda sen de ufak çaplı bir denge problemi yaşasan bile, bir savunma veya karşı hamle geliştirme ihtimalin bulunuyor. Ancak bunu yaparken, bedeninin yerden çekildiğini ve denge konusunda sorunlara yaşayabileceğini göz önüne alman da gerekiyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

31 Jan 2023, 23:32

Bristran, yaptığım hamleme rağmen savunma kurmayı başarmıştı. Hatta onu şaşırtmıştım, onun bana yaptığı gibi anlık bir boşluktan yararlanmıştım ancak o daha kolay toparlanmıştı. Patron gerçekten basite alınacak adam değildi. Aynı hareketi kendisi bana yapsaydı şuan da kaburgamın birisini kırmıştı herhalde. Kendisini tekmeyi attığım yöne doğru savurmayı denemişti, ben olsaydım ayağını falan tutmayı denerdim. O ise, bu hareketten gelebilecek hasarı minimuma indirmeyi amaçlamıştı. Sonuçta benim nasıl tekme atacağım belirsizdi, gücüm hakkında da tam olarak bir bilgi sahibi değildi. Benim yapacağım gibi tekmemi tutmayı denese belki de elinin kırılma riskini alabilirdi, sonuçta gücümü bilmiyordu. Belki de yetişemeyebilirdi sonuçta hızımı bilmiyordu. Bu noktada tekmenin gittiği yöne doğru gitmek en mantıklı olanı olabilirdi, sonuçta yeterli hız yakalanabilirse hasarsız çıkılabilirdi.

Neyse ki, Bristran tekmemden hızlı değil. Şiddetini azaltmış olsa da ona vurmayı başarmıştım ki bu benim için yeterli bir başarıydı, üstelik canını acıtmayı da başarmıştım. Bu noktada fark ettiğim diğer şey ise, yere düşmesini engellemesiydi. Bedenini savurması da düşmesini engellemişti. Gerçekten patrondan öğrenecek çok şeyim vardı, bugün ise aklıma yazdığım bir diğer şey; bir tekme sana doğru geliyorsa, tekmenin geldiği yöne doğru bedenini savur.

Tabi bu hareketin bir sonucu olacağı çok belliydi. Kaşınıyorsan, kaşırlar. Özellikle Bristran gibi birisi daha felaket bir şekilde kaşıyabilir. Birbirimizin elini tutuyor olmamızın avantajıyla beni çekmeye kalkışmış, boştaki elini yumruk haline getirmişti. Belli ki sağlam bir yumruk çakacaktı, benim de ona karşılık vermem gerekiyordu. Beni yukarı çekiyor olmasının verdiği güzel momentumu kullanacaktım. Boşuna bu kadar kaslı doğmadım! Bedenim yerden çekilmeye devam ederken, belim ve sırtımdaki kaslarımdan kuvvet alarak kendimi yukarı doğru ittirirken, bu ittirmeyi onun zaten çekmekte olduğu elini daha sağlam tutup, bende kendimi çekerek kuvvetlendireceğim. Bu noktada, muhtemelen hızlı bir şekilde, belki de beklemediği bir hızla yukarı doğru fırlayacağım. Amacım ise, bu fırlama hızını kullanarak sağlam bir kafa atmak. Öncelikli amacım, bu kafayı suratına doğru atmak ancak yumruğu çok hızlı gelirse yumruğuna direkt olarak kafa atacağım! Bu konuda kesinim, kesinlikle yumruğunun hızla geldiğini görürsem yumruğuna kafayı patlatacağım, ancak nihai amacım kaş ortasının biraz yukarısına doğru kafayı çakmak! GEL BAKALIM, PATRON!
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Aludir Üssü”